Paragraf Soruları

10. Derin bir romanı sürükleyici bir dille anlatmak çok ama metnini entelektüel bir maske arkasına gizlemeye yel çok zor bir iştir. Bunu ancak kendisine güvenen tenmeyen yazarlar başarabilir. Bu durum, alanına hâkim açıklayabilmesi ama acemi ve yetersiz bir doktorun La bir doktorun en zor konuyu bile anlaşılır kelimelerle tince terimler arkasına saklanmak istemesi gibidir. Bu metnin dil ve anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Bir kavramın tanımlaması yapılmıştır. B) Olaya dayalı bir anlatıma başvurulmuştur. Öne sürülen fikir örneklerle somutlaştırılmıştır. Dy Benzetmeyle anlatım zenginleştirilmiştir.

niz? Ru- aze yak- olmaya arından emedi- kle bir amimi- kapa- alında ular ana- de ler -ri n 3 Numaralanmış dizelerin hangilerinde kişi- ayrilişin izdırabi zor leştirme yapılmıştır? A) Yalnız I ve IV 3. Aşağıdaki şekillerde numaralanmış bölümlere, çevresindeki sözcük veya sözcük gruplarının çağrıştırdığı en uygun kavram yazılmak isten- mektedir. Sevg 2) I ve Il Il ve Il Bireyler Aile Aile Saygı D) Toplum olma Paylaşma Yardim lagma Benlik 2 Başarı Dostluk Buna göre, numaralanmış yerlere getirilecek kavramlar aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir? 1 2 Arkadaşlık Dostluk Güven 3 Hoşgörü Öz güven Sabir İletişim Diğer sayfaya geçiniz.

20 (1) Romandan ayrı, başlı başıng bir kimliği olan bir türdür hikâye. (II) Öyleyken hikâyenin roman kadar önemsenmediğini söylemek yanlış olmaz. (III) Türk- çede roman tarihi ve kuramı hakkında pek çok telif ve çeviri kitap olduğu hâlde, hikâye sanatı hakkında pek az kuramsal ve eleştirel kaynak vardır. (IV) Ro- man kadar olmasa da hikâye de yoğun bir okur kit- lesine sahiptir. (V) Son yıllarda bu eksikliği giderme yolunda bazı adımlar atılmışsa da bu alandaki ya- yınların doyurucu bir seviyeye geldiği söylenemez. Bu metindeki numaralanmış cümlelerden hangi- si düşüncenin akışını bozmaktadır? A) II C) IV blo B) III HOD) V

19. Ey mucitlerin ustası; icat yapmak başka şey, icadın onu kullananlara fayda mi yoksa zarar mi ge- tireceğini kestirmek başka şey. Harflerin babası olan sen, kendilerine duyduğun sevgi dolayısı ile onlardan verecekleri neticenin tam tersi bir sonuç bekliyorsun. Yazıyı kullanmaya başlayanlar, ha- fızalarını kullanmaktan vazgeçecekler ve unutkanlaşacaklar. Bazı şeyleri hatırlamak için zihinlerini kullanmak yerine birtakım kaynaklara bel bağlayacaklar. Sen hafıza için değil, hatırlama için bir re- çete keşfettin. Bilgeliğe gelince öğrencilerin hakikati olmayan bilgelikleri sayesinde şöhrete kavuşa- caklar. Aslında bir yol göstericiden yoksun öğrencilerin sadece kuru bir bilgi sahibi olacaklar. Belki pek çok konuda bilgili sayılacaklar ancak birçok şeyin de cahili olacaklar. Gerçek bir bilge olmak ye- rine bilgeliğin gururuyla yaşayacak bu insanlar, topluma yük olacaklar. Bu metin aşağıdaki cümlelerden hangisine karşılık olarak söylenmiş olabilir? A icadım, insanların yeni bilgiler üretmesini sağlayacak. BBilgeliği ve hafızayı güçlendirmenin yolunu buldum. Daha fazla kitap, insanlara bilgeliğin kapısını açacak. DXHarflerim, insanların duygularına tercüman olacak. Kral Thamus

Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisinin hem eş hem de zıt anlamlısı vardır? A) imkan verseler burada bir dakika durmam. B) Soğuk havalarda dışarıda dolaşma. C) Öğrenciler koşarak bahçeye çıktı. D) Sınavda üç yanlış bir doğruyu götürüyor.

Türk dili alanında yaptığı araştırmalarla tanınan Doğan Aksan İzmir'de dünyaya geldi. Ankara Atatürk Lisesini, ardından Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi. Akademik kariyeri dışında Türk Dil Kurumunda Dil Bilim ve Dil Bilgisi Kolu Başkanlığı gibi görevlerde de bulundu. Doğan Aksan'ın Türkiye'deki dil bilim çalışmalarının gelişmesinde payı büyüktür. Dil bilim ve Türkçeyle ilgili birçok araştırması ve makalesi bulunan Doğan Ak- san'ın şiir, hikâye, makale, fikra ve denemeleri çeşitli dergilerde yayımlandı. Türkiye Bilimler Akademisinin 1998 Yılı Hizmet Ödülü'nü de aldı. Eserlerinden bazıları: Tartışılan Sözcükler, Her Yönüyle Dil, Türkçenin Gücü, Türkçenin Söz Varlığı... Bu metinden Doğan Aksan ile ilgili; 1. farklı türde eserleri olduğu, II. yaptığı çalışmalarla birden çok ödül kazandığı, III. Türkçeye büyük hizmetleri olduğu yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I. B) Yalnız II. C) I ve III. D) I, II ve III.

EYLÜL AYI DENEME - 3 18. Suyu ilik iç ki hasta olmayasın. Bu kır alanına çocukluğumuzdan beri geliriz. Elindeki bez, nanoteknoloji ile üretilmiştir. Önce sol yap, üç sokak sonra sağa dönersin. Bu cümlelerdeki altı çizili sözcüklerin eş seslilerinin sözlük anlamı aşağıda verilmiştir. Sözlük anlamı: Rengini yitirmek, rengi uçmak Herhangi bir durumun, cismin veya alanın sınırları arasında bulunan yer, dâhil, dış karşıtı Bezgin duruma gelmek, bıkıp usanmak Şehir ve kasabaların dışında kalan, çoğu boş ve geniş yer Buna göre altı çizili sözcüklerden hangisinin eş seslisinin anlamı yanlış verilmiştir? A) İç C) Bez B) Kır TÜRKÇE D) Soy BÖLÜM

3. Aşağıdaki grafiklerde 2019 yılı Ocak-Mayıs aylanı ikinci el ve sıfır araçların satışlarının bir önceki yılın aynı ayı- na göre artış oranları verilmiştir. İKİNCİ EL ARAÇ SATIŞI ARTIS ORANI il KİNCİ EL VE SIFIR ARAÇ SATS ORAN 10 HA MODEL Bu grafiklerde verilen bilgilerin sütun ve çizgi grafik olarak birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) SIFIR ARAÇ SATIŞI ARTIŞ ORANI KINCI EL VE SIFIR ARAÇ SATIS ORANI DÜZEYİ H….. KİNCİ EL VE SIFIR ARAÇ SATIŞ ORANI H

A) I. u lernet gelmektedir." cümlesi getirilirse metindeki auşunce akişi ozulmaz D) N C)/H. B) II. tonguç VE 6. 1. Hayır, ben hayatın içindeyim; kalabalıklara karışırım çoğu zaman. Kendimi güçlü hissetmek insanları tanımak, malzememi zenginleştirmek için bu gereklidir. Kitapta günümüzü anlatan özellikle daha önce yazmadığım semtlerin, Çatalca'nın, Büyükçekmece ve Güzelce'nin hikâye leri de bulunuyor. II. Elbette. Romanın yazılışının asıl amacı sosyal psikolojiyle kurulan ilintilerdir. Sınıf çatışması, ih tiyaçlara, çıkarlara, ideolojilere, yönetimlere, ezilen ve ezenlere bakışlardır. Bir makineden par. ça alıp yerine başkasını koymak gibi insana ait düşünceleri, bağlılıkları, inanılan değerleri alıp yerine başkalarını yerleştirmektir. III. Ağırlık değil de yer verdim. Bu meselenin de sınıf çatışmasında payı var. İnsanlar yoksul veya işsiz oluşlarına kader gibi bakmasınlar. Bu durumu kendi başarısızlıklarına bağlamasınlar. Bura da bir sistem bozukluğu ya da yanlışlığı söz konusudur. Numaralanmış metinlerden hangisi aşağıdaki sorulardan herhangi birine cevap vermemektedir? A) Romanınızı sınıfsal çatışmalar üzerine kurduğunuzu söyleyebilir miyiz? Bykülerde geçen kahramanların isimleri de daha çok eskiye ait. Ulviye, Sitare, Süheyla, Neyyi- re, Afife, Şefik, İhsan, Mestane... Daha çok mazide mi yaşarsınız? de kelimelerin eski gücünü yitirdiğine inanıyor musunuz? C) D) Romanda, sosyo-ekonomik sorunlara ağırlık verdiğinizi söylemek doğru olur mu? olded u tongue ve İnsanları diğer canlılardan ayıran yeteneklerden biri hatta en önemlisi, ilginin bir düşüncenin, bir IV. Annem salc koyuyordu. bakmasına Numaralanmı yoktur? A) I. 9. Hayvanlarım fa böyle ge vanların se çirdi içinde çen bu ha Bu parçac A) Şaşırm

an şeyleri bozuyor. İyi olmak arı der ki, iyinin aşırısı olmaz ir insanın buna. Felsefenin là aşırılığa düşebilir. tina biyattan Kişiler ve yaşanan kavram açıklanır. karşıtlıkları veya alıntı yapılma- dile, kuşaktan rla ilgili olay- ar. Halkımız dandır." Go nenlerin sa 1. addi açıdan bakıyor. Bir kişinin yaptığı mesleğin saygınlığından seyenler var. Onlar için varsa yoksa para, para. Maalesef böyle düşü- Dilimiz ancak edebiyat üstatlarının eserlerini okumakla zenginleşir. Büyük adamların eserle- rini okumalıyız. Bu sayede hem düşünceleriniz gelişir hem de ifade yeteneğiniz güzelleşir. Dale Carnegie: "Her gün yirmi otuz sayfa okumak- kitaplıklar devretmiş olursunuz. Kitap okudu- la kısa bir zaman içinde kültürünüzü yükseltip ğunuz zaman bir tek kelimeyi bile anlamadan geçmeyiniz, sözlüğünüz daima yanınızda bu- lunsun." diyor. ve insanları basit, samimi hem iyi hem kötü filiklerle "kökü kendisinde olan bir Okumayı bir alışkanlık haline getiren insanla- rin okumaktan büyük zevk almalarının yanı sı- ra okumadan edemediklerini biliyorum. Mesela ben kitap okumadan uyuyamaz hale geldim. Yıllar boyunca neredeyse her gece uyumadan önce kitap okuduğum için artık bir şeyler oku- mazsam eksik hissediyorum. Tanıdığım bazı insanlar ise yemekten sonra çaylarını içerken muhakkak kitap okuyorlar. Tutum; parayı, malı ve zamanı yerine göre en birbirine karıştırmamak gerekir. Tutumlu insan, iyi şekilde kullanmaktır. Cimrilikle tutumluluğu hayati ve zorunlu olan ihtiyaçları için para har- camaktan çekinmez. Cimri kişiler, yaşaması ve sağlığı için gerekli olan şeylere bile para harca- maktan korkar. 11. IV. Problem küçükken tedbir alınmazsa büyür. Kü- çük adımlar kıvılcımlar gibidir. Kıvılcım küçüktür ama koca binaları yakabilir. Küçük yanlışlar da belki önemsiz görünür ama önemli şeylere se- bep olabileceği için tehlikelidir. Küçük görülen basit hatalar felaketlere yol açabilir. Tıpkı bir harmana düşen kıvılcımın tüm harmanı yak- ması, yok etmesi gibi. Numaralanmış parçalar ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi (söylenemez? 1. metinde yazar, öne sürdüğü düşünceyi başkalarının görüşleriyle desteklemiştir. BI. metinde yazar, bir konuyu daha ayrıntılı anlatmak için örneklendirmeye başvurmuştur. C) VII. metinde yazar, varlıkların benzer veya farklı yönlerini vermeye çalışmıştır. DIV. metinde yazar, bir kavramı ya da olayı belirgin özellikleriyle tanıtmaya çalışmıştır. Türkce Soruları Çanta'da keklik Paragraf 8. KONU 255

3 ve 4. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız. Kim Korkar Test-4 Bir pastanede her gün üç çeşit poğaça ve beş çeşit pastadan oluşan bir menü oluşturulmaktadır. Menülerle ilgili şuntar bl linmektedir: . Patatesli poğaça hafta içi iki gün çıkarılmaktadır ve patatesli poğaça yapıldığı gün çilekli pasta da ya- pılır. • Peynirli ve zeytinli poğaça aynı gün yapılır ama ka- kaolu pasta zeytinli poğaça ile aynı gün yapılmaz. Sade poğaçanın olduğu gün patatesli poğaça da yapılmaktadır ancak patatesli poğaça ve vanilyalı pasta aynı gün değildir. • Zeytinli poğaça ile kıymalı poğaça aynı gün çıkmak- tadır. 4. Kakaolu pasta alan biri tezgâhta hangi poğaçayı gö- rebilir? A) Kıymalı poğaça B) Zeytinli poğaça C) Peynirli poğaça D) Sade poğaça 111

■ Karşılaştırma, varlık ya da kavramların farklı ya da benzer yönlerini ortaya koymaktır. Tanımlama, bir kavramın ya da varlığın tanımının yapılmasıdır. A) Iradeli insanlar bir işe başlamadan önce o işle ilgili olarak karşılarına çıkacak sıkıntıları, zorlukları en t Buna göre aşağıdaki metinlerin hangisinde bu iki düşünceyi geliştirme yoluna başvurulmuştur kabullenirler. Sorunları çözmek için çok uğraşırlar. Çalışmalar sırasında asla morallerini bozmazlar y çalışarak işlerini başarıyla sonuçlandırırlar. Maymun iştahlılar ise yaptıkları işten çok çabuk sıkılırlar, başka bir işe geçmek isterler ya da küçük bir zorlukla karşılaştıklarında işi yarım bırakırlar. İşte bu y genellikle başarısız olurlar. B) Kutuplar, Güneş ışınlarını büyük oranda yansıtan, kar ve buzla kaplı geniş alanlardır. Ayrıca, kirli havası Güneş'ten aldıkları ısıyı bitkilere göre daha uzun süre ısıtabilir. Gece olunca binalar, ya bölgelere çok eğik olarak düşer. Bu yüzden de kutuplar her zaman soğuktur. Kentlerde ise binalar ve e kaldırımlar gündüz emdikleri Güneş ısısını atmosfere yayar. Bu yüzden kentlerdeki hava sıcaklığı C) Kaşgarlı Mahmud; Türk kavimleri, onların yaşayış tarzı, Türk dili dolayısı ile Türk edebiyatı ile ugra Yusuf Has Hacip ise daha çok, Türklerin fikir hayatı ve manevi varlığı üzerinde durmuştur. Türk edebi ve bilhassa halk edebiyatına çok yakından vâkıf olan bu iki müellif, ayrı ayrı maksatlar için, bu edet ve ağaçlarla kaplı alanlara göre daha yüksektir. /bol bol yararlanmışlardır. D) İnsan elinde ne illet var ki dokunduğunu değiştiriyor, kendiliğinden iyi ve güzel olan şeyleri bozuyor. lyd arzusu bazen öyle azgın bir tutku oluyor ki iyi olalım derken kötü oluyoruz. Bazıları der ki, iyinin aşinsid çünkü aşırı oldu mu zaten iyi değil demektir. Sözcüklerle oynamak diyeceği gelir insanın buna. Felse böyle ince oyunları vardır. İnsan iyiyi severken de doğru bir işi yaparken de pekâlâ aşırılığa düşeber 8 Kazanım Sc 1. Yazar, bir konudaki düşün Aşağıdakilerden hangis Yaptığı her işi, kend ğımda içim daha da B) Her ne olursa olsu sıkıntılarım varsa tam bana uyuya C) Modern Türk h yazar olarak k taraflarıyla ol D) Çevremdeki çok kazand nenlerin sa 2. Dilimi okum rini gel

11. Abdülhak Şinasi Hisar, bir mazi adamıydı; yaşadığı zamanla değil, geçmişle ilgilendi, geç- miş zamanları yazdı. Boğaziçi Mehtapları, Boğaziçi Yalıları, Geçmiş Zaman Köşkleri ayrı düştüğü, artık hatırlarda kalmış bir Boğaziçi'ne duyulan özlemden başka nedir ki? Yakup Kad- ri'nin dediği gibi o: "Boğaziçi geçmişe karışıp gittikten sonra hâ- lin dikenleri batmasın diye bütün ömrü boyunca yaşadığı çağa gözlerini kapatıp kendi içine çekildiğini biliyor muydu bilinmez. Ama maziyi ömrümüzün çiçeklerini veren bir bahçe sayıyordu ve hatıralara bir çeşit sonsuzluk yüklüyordu. Bu parçadan Abdülhak Şinasi ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Aqww.m A) İstanbul'un şimdiki hâlini eski hâline tercih ettiği B) Yazdığı eserlerle hatıralarına ölümsüzlük kazandırdığı C) Eski Boğaziçi'ne duyduğu özlemi eserlerine taşıdığı D) Bedenen şimdiki zamanda yaşasa bile ruhen geçmişte ya- şadığı 95 n S

B 20. Yapılan bir ankette, sorulara verilen cevapların yüzdesi grafiklerde gösterilmiştir. Küresel ısınmayla mücadelede petrolle çalışan araçlara mi, elektrikli araçlara mı daha çok güvenirsiniz? KADINLAR Petrolle çalışan araçlara %629 23 612 SÖZ Elektrikli araçlara %671 Hayır 958 Evet %42 ERKEKLER • Elektrikli araçların petrolle çalışan araçların yerini alma ihtimali sizi endişelendiriyor mu? KADINLAR ERKEKLER Petrolle çalışan araçlara %28 Elektrikli araçlara %72 Hayır Aşağıdakilerden hangisi bu grafiklerin raporlaştırılmış hâlidir? A) Yapılan ankete göre elektrikli araçlara petrolle çalışan araçlardan daha çok güvenilmektedir. Elektrikli araçların petrolle çalışan araçların yerini alma ihtimalinde ise kadınlar erkeklerden daha endişelidir. 12 Evet %654 B) Araba kullanan kadın ve erkeklerle yapılan bir anketin sonucuna göre elektrikli araçlara güvenen kadın sürücü oranı erkek sürücülerden çoktur. Erkek sürücüler kadın sürücülere göre elektrikli araçların petrolle çalışan araçların yerini almasından daha az endişe duymaktadır. C) Kadın ve erkeklerle yapılan anket sonucu her iki kesimin de elektrikli araçlara daha çok güvendiğini or- taya koymuştur. Elektrikli araçların petrolle çalışan araçların yerini alma ihtimalinden duyulan endişeni erkeklerde daha fazla olduğu görülmüştür. D) Anket sonuçlarına bakıldığında hem kadınların hem de erkeklerin elektrikli araçlara daha çok güver duyduğu görülmektedir. Bu iki kitlenin ayrıştığı nokta ise kadınların elektrikli araçların petrolle çalışar araçların yerini alma ihtimalinden erkeklerden daha çok endişelenmesidir.

sek buni Bu par getirilm olum BESikir 6) ken bay Onun bu dergideki yazıları gençlere her zaman yol göstermiştir. Geleceğe ışık tutan bir fener gi- bidir düşünceleri. lleri ve çağını aşan fikirleri sa- yesinde gençler tarafından da her zaman değer görmüştür. Bu metinde altı çizili sözün cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden hangisidir? Umutlandırıcı fikirler vermek B) Fikirleriyle kılavuzluk etmek C) Benzerlerini geride bırakan fikirler sunmak D) Işlerini kolaylaştırarak büyük ilerleme sağlamak 3. (1) Hava fotoğrafçıları; lonu ve uçak gibi hava selerek belirli bir yerin kimden önce usta bir a kuralı bilmek gerekir. durumu bilgisi, uçuş b li izinler gibi. (IV) Hav planlanan yer veya hızlı karar vermek ço Bu metinde numara benzetme yapılmıştır A) I 8) 11

7. Sıradan yaşamlara alışmış insanlar için yepyeni bir hayata atılmak zordur. Bir şafak vakti geçmişinden ve bugününden vazgeçmek, içinde saklanmayı başarmış bir yarın heyecanının kanadından tutarak havalanmak cesaret ister. Kurulu düzen rahat ve huzurludur. Bunu yıkıp yeni seferlere niyetlenmek kolay değildir. Bu metinde geçen altı çizili ifadeyle anlatılmak is- tenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yeni bir yaşam kurma isteğine karşı koymak B) Cesur ve kendinden emin kararlar alabilmek C) Farklı bir gelecek hayaliyle harekete geçmek D) Marina dair umutlarını canlı tutmayı başarmak 38