Paragrafın Anlam Özellikleri Soruları

12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yan an- lamda bir sözcük kullanılmıştır? A) Bu kokuyu, babam da kullanıyor. B) Akşam tüm sorunları konuşacağız. C) Resimde tüm renkleri kullandım. D) Tüm hareketlerin tıpkı babana benziyor.

E O Köyden çıkıp Kızılkaya'ya gitmek için önce kıvrımlı, düşenin parçalarının bulunamaya- cağı, keçi yolu iken sonradan yaya yoluna çevrilen yoldan vilan gibi kıvrıla kıvrıla De- rebağ'a ineceksin. Gicirdayan tahta köprü- den ağır ağır karşıya geçeceksin. Su Uçtu- ğu'nun önünden geçip Derebağ Beleni'nin başına, oradan da Kızılkaya'ya varacaksın. Mayıs, haziran aylarında bu yolu zevkle yü- rürdük. Havalar ısınmış, karlar erimiş, Su Uçtuğu'nun suyu köpüklenmiş olurdu. Bu metnin dil ve anlatımıyla ilgili 1. Farklı duyulara ait ayrıntılara yer veril- miştir. II. Anlatım deyimlerle zenginleştirilmiştir. III. Benzetmeye başvurulmuştur. IV İkilemelere yer verilmiştir. V. 3. kişi ağzından anlatım söz konusudur. yargılarından hangileri söylenemez? Il ve V. B) I ve IV. C) III ve IV. D) I ve V.

HOCAM DENEME-2 UNITE Denemeleri SÖZCÜKTE ANLAM --------- 18. Sözcükler kullanıldıkları cümleye göre farklı anlamlar kazanırlar. Aşağıda "gitmek" sözcüğü farklı anlamlarda kulla- nılmıştır. . . • . Duvarın boyası gitmiş. Bu saat iyi gidiyor. Yere sürtününce çantanın kumaşı gitmiş. Bu işin sonu nereye gider. Bu cümlelerde "gitmek" sözcüğünün aşağıda verilen anlamlarından hangisi kullanılmamıştır? A) Bir duruma, bir sonuca ulaşmak, varmak/ C) Yeter olmak, yetmek, yetişmek BY Bir şey zarar görmüş olmak D) Makine, işlemek, çalışmak 19. Yazar ve çizerlerimiz yirmi otuz yıl önce olduğundan çok (1) farklı ortamlarda, internet ortamında, öbeklerde sürekli bir araya gelerek yaptıklarını, (II) düşüncelerini paylaşarak yeni bağlantılar kurabiliyor, çizimlerini kıtalar arasında ilgi gruplarına kolaylıkla ulaştırabiliyorlar. Kitaplarını yurt dışında daha kolay ve iyi (III) kosullardo Bu yapısıyla sanal ortam onlara (IV) sürekli bir

55 2. Insan elinde ne illet var ki dokunduğu şeyi değiştiriyor, kendiliğinden iyi ve güzel olan şeyleri bozuyor. İyi olmak arzusu bazen öyle azgın bir tutku oluyor ki insan iyi ola- , derken kötü oluyor. Bazı kişiler der ki iyinin aşırısı olmaz çünkü aşırı oldu mu zaten iyi değil, demektir. Ke- limelerle oynamak diyeceği gelir insanın buna. Felsefe- nin böyle ince oyunları vardır. İnsan, iyiyi severken de doğru bir işi yaparken de pekâlâ aşırıya kaçabilir. yım, Bu metinde aşağıdaki metin türlerinden hangisinin özellikleri ağır basmaktadır? A) Söyleşi ¹. C) Eleştiri B) Fıkra D)) Deneme

3. B A) Ülkelerin para birimleri, ekonomileri; ülkelerin kendilerine has kültürleri, yemekleri ve adetlerine benzer. Omeğin diller bile birbirinden çok farklıyken para birimlerinin aynı olması beklenemezd 200'ün üzerinde ülke olduğu halde çoğunlukla bilinen iki üç para birimi vardir. Ancak dünyada bilinen tek para birimleri dolar ve avrodan ibaret değildir. Birçok değerli ve değersiz para birimi bulunmakta ve ülkeler kendi içlerinde bu birimleri kullanmaktadır. B) Alçak gönüllülüğün başka bir çeşidi vardır ki kendini yüksek görmekten gelir. Birçok geyde big- sizliğimizi kabul ederiz, akıl erdiremediğimiz taraflar olduğunu edebimizle açığa vururuz. Isteriz bizi dürüst, namuslu adam bilsinler ve başka şeyleri bildiğimizi ileri sürdüğümüz zaman inansiniar bize. Anlaşılmaz şeyleri, mucizeleri uzakta aramaya ne lüzum var, her gün gördüğümüz şeyler arasında öyle anlaşılmaz gariplikler var ki mucizeler oyuncak kalır onların yanında Verilen bu metinlerin türleri hangi seçenekte doğru verilmiştir? B) Sohbet Makale B Makate Deneme Fikra Deneme digesinde

11. (1) Gökyüzünün maviliği atmosferden kaynaklanmakta- dir. (2) Atmosferin dışındaki boşluk simsiyahtır. (3) Güneş ışınları suya atılan bir taşın oluşturduğu yuvarlak dalgacık- larına benzer bir biçimde yayılırlar. (4) Bu şekilde atmos- fere çarpan ışık dalgası mavi ağırlıklı bir renkte gözümüze ulaşır. Bu metinde numaralanmış cümlelerin hangisinde sifat yoktur? A)1 12 B) 2 C) 3 D) 4

9. Fındık, kayıngillerden bodur bir ağaçtır. Başka 1 ağaçlar gibi ilkbaharda zengin çiçeklerle 11 bezendiği görülmez. Fındık içi çikolata yapı- minda, pastacılıkta kullanıldığı gibi çiğ olarak da yenir. Türkiye dünyadaki fındık üretiminin neredeyse yarısını yapar. IV Metindeki altı çizili sözcüklerden hangisi yalnızca çekim eki almıştır? A) I. B) II. C) III, D) IV,

10 Ek fiilin "isimleri yüklem yapmak" ve "basit çekimli filleri birleşik çekimli yapmak" gibi iki temel görevi vardır. Buna göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde ek fiil farklı bir görevde kullanılmıştır? A Aziz Nesin, kalemi çok kuvvetli bir yazardı. B) Sevgi, şu hayattaki her şeydir dostlarım. CÇaldığı müzik aleti, delikleri olan ince bir kamıştı. Bahar gelince babam sandalyeleri boyardı.

S. 6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çi- zili sözcük sadece çekim eki almıştır? A) Akif ödevlerini masasında yaptı. B) Bu gemiye yolcuların hepsi binmişti. C) Sessizliği dinliyordu sanki. D) Sözlükte kelimelerin anlamlarını araştı- nıyordu.

Test-05 1. Bugünün romancısı tek tek insanla değil, insanlarla, toplumla uğraşıyor. Insancı olmaktan çok toplumsal ol- maya çalışıyor. Yaşamı, gerçeği daha iyileştirmek ama- cıyla girişilen savaşımda ilk işin toplumu düzeltmek ol- duğuna inanıyor. Kendisini durmadan kötülüğe zorlayan koşullar içinde yaşayan bir insandan iyi olarak kalması- ni beklemek boştur. Bu parçaya göre bugünün romancısının en belirgin özelliği aşağıdakilerin hangisidir? Yaşamı tüm çıplaklığıyla romana yansıtması BY Bireyin düzelmesini, toplumun düzelmesinde gö- mesi Bireyi toplumun emrinde gömesi Dinsanı çevrenin olumsuz etkilerinden korumaya ça- lışması ıldızı Yayınları

8. Halk sanatı aşağı, halk sanatı yukarı; bir halk sanatıdır almış başını gidiyor. Aslında buna halk sanatı değil köy- lü sanatı dememiz gerekiyor. Batı dünyasına ayak uy- duralım derken bunca şey değişmiş yaşamımızda, söz- cüklerin anlamı değişmez mi? O günlerde halk deyince köylüler akla gelirmiş. Bugün ise halk deyince sadece köylüleri değil, kentleri de düşünüyoruz. Öyleyse köylü sanatına nasıl halk sanatı diyebiliriz? Bugünün sanatçı- Sı, köyden yetişeni de kentten yetişeni de kendisini de halktan sayıyor. 8. Bu parçada aşağıdakilerin hangisi vurgulanmakta- dır? A) Günümüzün sanatçısının sanatı toplumun hizmeti- ne verdiği B) Sözcüklerin anlamının yaşanan koşullara göre de- ğişmeler gösterebileceği Halk sanatını sadece köylüleri anlatan bir sanat ola- rak gömenin yanlışlığı Halkı anlatmak için yola çıkan sanatçıların sanatı ikinci planda gördüğü

Birbirine yansıtabilmesi çimde 12. Barcelona'daki Picasso müzesinde, sanatçının kübis çalışmalarına başlamadan önce yaptığı bazı "klas resim çalışmaları yer alıyor. Çok aydınlatıcı olan b "klasik" eserleri görünce "lyi ki Picasso kübizmin önc lerinden biri olmuş." demekten kendinizi alamıyorsunuz Bu parçadan Picasso ile ilgili aşağıdakilerin hang sine varılabilir? A) Kübist tarzdan önceki resimlerinde başarısız oldu ğuna Kendinden sonrakilerce örnek alındığına Klasik resim tarzında hoşlanmadığına D) Ressamlığa genç yaşta başladığına in Ş

10 Soru Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "karşılaştırma" yapılmamıştır? A) Ablamın hayalleri benimkinden büyük. B) Bugün kendimi daha huzurlu hissediyorum. C) Sözümü dinleseydin başına bu gelmezdi. D) Her iki hikâyede de olay kahra- manları, çiçeklerdi.

50- ve en 3. Bora Abdo, Sait Faik Abasıyanık anısına öykü yazarlarına verilen ödüle ilişkin duygularını: "İki İstanbul var. Ben ikincisinde doğdum. İlki Şişli'de, ikincisi Sait Faik'in Istanbul'unda. Sait Faik bir ada insanıydı. Mürekkebinde tuz vardı. Ben de bu kitabı bir adada yazdım Büyükada'da iki gözümden biri lodos diğeri poyrazdı. Ustam Sait Faik'in dediği gibi, yazıcılık benim gayem. Bu ödül bana yüklenen sorumlulukların en büyüğüdür." sözleriyle dile getirdi. Gösterme Yukarıdaki parçada aşağıdaki düşünceyi geliştirme yollarından hangisine örnek verilmiştir? B) Örnekleme D) Benzetme A) Tanımlama C) Karşılaştırma 105 KYA PLUS

KYA PLUS 4. Yürek her yeni günde yeni bir müjdenin aydınlığına uyanır. Yürek için müjde vazgeçilmez gıdadır. Yaşaması için gerekli olan havadır, sudur. Yürek muştusuz yaşayamaz. Muştu demek umut demektir çünkü umudun öbür adıdır muştu. Yürek onu bekleyerek, onu umarak, hep gelecekmiş gibi düşünerek açar gözlerini dünyaya. Onun olmayacağını gelmeyeceğini varsaymak yüreğin kararması, işlevini yitirmesi, anlamına gelebilir. Umutsuzluk yani müjdenin gelmeyeceğini varsaymak, karanlıkta kalmaya, zifir gibi bir hayatı yaşamaya benzer. Bu ise yüreği ka tılaşmaya, soğumaya, geleceğe karşı duyarsız ve beklentisiz kalmaya iter. Oysa benim yüreğim her an bekliyor, istiyor, umuyor, gözlüyor, diliyor. En beklenmedik anda, anlardan bir an, müjdenin o bahar havası dolacakt yürek ülkemize. Elimde de dilimde de yüreğimde de en büyük müjdenin gelip gönül diyarımıza konacağına da ümit ve dualarım var. Bu metinde düşünceyi geliştirme yollarının hangisinden yararlanılmamıştır? A Benzetme Tanımlama BKarşılaştırma D) Tanık Gösterme kvayayinlari @fe 7. Du en Ku E j

2. Barışın en tanımış sembollerinden olan zeytin dalı ve güvercin ikilisinin kökleri, hayli eskiye dayanır. Örneğin Yunan mitolojisinde Tanrıça Athena'nın simgesi olan ve yarışmalarda birincilere verilen zeytin dal zaferin simgesiydi. Zeytin, aynı za- manda bolluk ve bereketin de simgesidir. Bolluk ve bereketin, barış zamanlarıyla ilişkilendirilmesi de kulağa mantıklı geliyor. Zeytin ve güvercin ikilisi Hristiyanlığın ilk yıllarında çok kullanılan iki sim- ge olmuştur. İnanışa göre beyaz güvercin, ruhtaki huzuru simgelemekteydi. Sonraki yüzyıllarda gü- vercinin dinsel anlamı, ortadan kalkmış; güvercin, doğrudan barışın sembolü hâline gelmiştir. Bu metinden aşağıdakilerden hangisine ulaşı- lamaz? MORNING A) Zeytin dalı, tarihte ilk kez Yunanlılarda simge olarak kullanılmıştır. B) Zeytin ve güvercin, inanç dünyasının figürleri olmuştur. C) Güvercinin, tarihsel süreç içinde sembolik an- Namı değişmiştir. D) Barış dönemleri, toplumların zenginlik içinde yaşamalarını da sağlamıştır.