Paragrafın Anlam Özellikleri Soruları

13. Bu kemancımız, çocukluk ve ilk gençlik yıllarını kemanına vermiş; bu yüzden o dönemlerin tadına varamamış, coşku ve sevgisini gönlünce yaşama olanağını pek bulamamış. Öğrenim yılları boyun- ca usta öğretmenlerden öğrendiklerini, zamanla olgunlaştırarak doğa vergisi yeteneğine eklemiş. Gün olur onu, üstün yeteneğinin sınırını zorladı- ğı anlarda yakalar, gün olur onda aynı yeteneğin alıştığımız olağanüstü dengesinin yokluğunu fark edersiniz. Ama sanatçı, sevdiği yapıtlara öyle bir çözümleme ile yaklaşır ki bundan ötesi can sağlı- ğı, dersiniz. Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A)Alanında belirli bir düzeye eriştiğine B) Zaman zaman başarı çizgisinin düştüğüne C) Müzik çalışmalarının, gençliğini dilediği gibi yaşamaktan alıkoyduğuna ✓ D) Adın kalıcı kılacak çalışmalar yaptığına 43

an ra di 39. Aşağıda verilen başlıklar ile metinleri eşleştirin. KUTUPLARDAKI YAŞAM GPS ALICISI Dünya bizim evimiz Neşemiz, kederimiz Ay yıldız, Güneş, deniz Dünya bizim evimiz PENGUENLER Dağlarda yürüyüş yapan, tekneyle okyanusa açılan, yabancı bir kentte bulunan veya aracıyla yol almaya çalışan insanlar için GPS ali- as mucize bir alettir. GPS alicisi varken kaybolmak pek mümkün de- ğildir. DUNYA BİZİM EVİMİZ 35 Güzeliyle, çirkiniyle lyisiyle, kötüsüyle Hayvanıyla, bitkisiyle Dünya bizim evimiz Dünyadaki tüm penguenler güney yarımkürede yaşar. Özellikle Güney Kutup Bölgesi, bu hayvanların yaşamı için çok uygun bir ortam. Ancak Güney Afrika, Güney Amerika ve Güney Avustural- ya'nın bazı bölgelerinde yaşayan penguen türleri de var. Penguenler ortalama 80 santimetre uzunluğunda ve 5 kilogram ağırlığında olur.

2. Cevaplar 1. Hepimiz mükemmel hayalimize ulaşmaya çalışırken başarısız olmuşuzdur. Bu yüzden biz yazarları, temelde im- kânsızı başarmaya çalışırken yaşadığımız o muhteşem başarısızlıkla değerlendiriyorum. Şayet tüm eserlerimi baştan yazabilseydim eminim daha iyisini yapabilirdim ki bu bir sanatçı için en sağlıklı durumdur. Sanatçının durmadan çalışmaya, yeniden denemeye devam etmesinin sebebi budur. Her seferinde bu kez başarabileceğine, üstesinden geleceğine inanır. Bunu başaramaz elbette, bu durumu sağlıklı kılan da işte budur. Bir kez başardı mı, bir kez elindeki işi hayallerindeki mükemmelliğe yaklaştırdı mı artık ulaşacağı bir mükemmellik zirvesi kalmamış olur. Artık daha başarılı eserler vermek için olan zirve tırmanışı bitmiştir daha ötesi yoktur onun için. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada savunulan düşünceyi desteklemez? A) Yazarlar, ideallerindeki esere ulaşmak için yazmalı ama hiçbir zaman ulaşamamalıdır. B) Yazarlar, mesleğin ilk yıllarında kaleme aldıkları eserleri yeniden yazsalar daha iyi eserler ortaya koyabilirler. C) Yazarlar bir sonraki eserini daha iyi yapma çabası ile hep canlı kaldıklarında başarılı eserler vermeye devam ederler. D) Hayalindeki eseri oluşturamamanın verdiği tecrübeleri biriktiren yazar, bu tecrübelerini mükemmel esere ulaş- mak için kullanmalıdır. ulaşamaz diyer 2 ve 3. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız.

12. Sokak bir zamanlar hayatın ta kendisiydi. Her evin kapısından hayatın eşiğine atılan adımlar, tekilden çoğula, benden bize dönüşerek sokağın ortasında buluşurken sevinçler de kederler de aynı potada erimekteydi. Bu özelliğiyle sokak her bakımdan şeh- rin can damarıydı. Ne yazık ki bugün derdine der- man, sevincine ortak bulamayan insanlar, kalaba- lıkların arasında kaybolup giderken her biri birkaç sokak büyüklüğünde üst üste konmuş konutların, apartmanların, sitelerin, rezidansların dünyasında bir ömür sürmekteler. Bu metnin yazarıyla ilgili, 1. Geçmişe özlem duymaktadır. II. Bir durumdan şikâyet etmektedir. III. İçine kapanık biridir. yargılarından hangileri söylenemez? A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve Il II ve III 5 13.

JRKÇE A Mühendis kökenli bir yazar olan Oğuz Atay, en büyük ve sıra dışı yapıtı "Tutunamayanlar" le 1970'te TRT Roman Ödülü'nü kazansa da yapıtın Türk edebiyatında çığır açıcı özelliği o dönemde tam olarak fark edilememişti. Son- raki yıllarda hikâye, roman ve oyun türünde- ki eserlerini peş peşe yayımlayan yazar, bü- yük projesi "Türkiye'nin Ruhu"nu yazamadan 1977'de hayata gözlerini yumdu. Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili, 1. Roman türünde alışılmışın dışında olan bir eser vermiştir. Farklı edebî türlerde verdiği eserlerle ödül- lere layık görülmüştür. X III. Yazdığı eserlerin tamamını yayımlatmaya ömrü yetmemiştir. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalmz I Crivell B) Yalnız III Drive III SINIE

6. 5. "Eskiden bu dağlar, bu yaylalar bizimdi. Kimse ka- rışıp görüşmezdi. Nereye gitsek saygı görürdük. Ben, atımla o yayla senin, bu yayla benim gezer- dim. Hele, göç zamanı gelince, develerle düzü- lürdük yollara. Ya şimdi..." İhtiyar, dizlerine çöke çöke ayağa kalktı, arkasına döndü, içeri girdi. Bende, kederli çimen yeşili gözlerinin acısı kaldı. Bu parçada, konuşan yaşlı kişinin sözleri onun hangi yönünü yansıtmaktadır? A) Yeni ve güzel beklentileri olma Her söylenene boyun eğme C) Doğayı delicesine sevme Geçmişe özlem duyma Yaşlıya gence, yerliye yabancıya, kendisini seve- ne sevmeyene kulak verir; onları dinler; onlarla tartışır. İnsanları hiçbir zaman küçümsemez; her- kesi anlayışla karşılar. Böyle bir kimsenin belirgin özelliği aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Başkalarının görüşlerini benimseme B) Herkes tarafından sevilme V 8. le h d b P da A

TEST-8 Cümleler Arası Anlam İlişkileri 6. (1) Atatürk, bilim ve teknolojinin toplumsal gelişim için gerekli ve önemli olduğunu vurgulamıştır. (II) Bilimsel düşünme becerisinin halk içinde yayılması için çok çaba harcamıştır. (III) Cumhuriyetin kuruluşunun ilk yıllarından itibaren Türkiye'deki bilim ve teknolojinin gelişimine yönelik çeşitli çalışmalar yapmıştır. (IV) Bu amaçla sosyal bilimler başta olmak üzere sağlık ve teknoloji alanlarında çeşitli kurumlar açmıştır. Numaralanmış cümlelerden hangisi amaç-so- nuç cümlesidir? A) B) II C) H D) IV 7.

IV Çocukluğumda en yüksek yere çıkar saatlerce ovayı ve uzaklarda gördüğüm son noktayı da iz- lerdim. Aşağıdakilerden hangisi anlamca bu cümleye en yakındır? A) Çocukluğumda en yüksek yere çıkıp saatlerce izle- diğim şeyler, ova ve uzaklarda gördüğüm son nok- taydı. B) Çocukluğumda en yüksek yerlere çıkıp saatlerce izlediğim şeyler arasında ova ve uzaklarda gördü- ğüm son noktalar da vardı. C) En yüksek yere çıkıp saatlerce izlediğim şeyler ara- sında çocukluğumdaki ova ve uzaklarda gördüğüm son nokta da vardı. D) Çocukluğumda en yüksek yere çıkıp saatlerce izle- diğim şeyler arasında ova ve uzaklarda gördüğüm son nokta da vardı. Diğer sayfaya geçiniz. 3

ylem 2 11. I Metin Şiire, duygu yüklü parçacıklar desek yalan olmaz. Şiirin anlatım gücü bütün edebî türlere göre daha yoğundur. Şiir özünde çok büyük dünyaları, ha- yalleri ve düşleri barındırır. Şiiri düz yazıya çevir- mek ve o anlam yoğunluğunu okuyucuya aktar- mak neredeyse imkansızdır. II. Metin Roman, ifadenin en güçlü olduğu edebî türdür: Söze ait ne varsa dile getirilecek ne bulunursa romanda kendine yer bulur. Roman hayatın anla- tımıdır hem de güçlü bir şekilde. Bu metinlerde şiir ve romanın ortak özelliği aşağıdakilerden hangisidir? A) Toplumu ilgilendiren konuları ele almaları B) İnsanlara farklı etkilerde bulunması C) Her ikisinin de kendi çapında ifade gücüne sa- hip olmaları. D) Başka dillere çevrilmesi konusunda zorluk içermeleri

denir. Ⓡ belirtmeyen, belli belirsiz bir şekilde temsil eden zamirlere belgisiz zamir jöstererek anlatan sözcüklere işaret zamiri denir. Buna göre aşağıdakilerden hangisinde açıklaması verilen zamirlerin her ikisi de örnek- lendirilmiştir? A) Hemen arayıp söyle, onları birkaç dakika sonra otobüs durağından alırız. B) Her biri öyle nazik, öyle terbiyeli davranıyorlardı ki sevgimiz daha da artıyordu. C) Elimdeki şekerler sayıca az gelince hiç kimse bu benim olsun diye öne atılmak istemedi. D) Öğrencilerin birçoğu temizlik görevlisine yardımcı olmak için yerlere çöp atmamaya özen gösteriyordu. tonguç 12. Songül, Tarık, Umut, Vera, Yeliz ve Zeynep aynı sitede oturan komşulardır. Bu kişilerin sitede oturdukları yerlerle ilgili bilinenler şunlardır: • Vera'nın evi Umut'un evinin 30 metre batısında yer almaktadır. . Tarık'ın evi Yeliz'in evinin 30 metre batısındadır. Songül'ün evi Zeynep'in evinin 30 metre batısındadır. • Yeliz'in evi Vera'nın evinin kuzeydoğusunda, Zeynep'in evinin güneyindedir. TONGUÇ OKUL Batı Kuzey Gürrey Bu bilgilere göre aşağıdaki kişilerden hangilerinin evleri en kuzeyde yer almaktadır? A) Zeynep ve Yeliz C) Tarık ve Yeliz Doğu B) Vera ve Umut D) Songül ve Zeynep 7 6. Sınıf KDS-2162

LGS-6 / TÜRKÇE Görsel zekaya sahip kişi gözlemleyerek öğrenir. Şekiller, grafikler ve resimlerden hoşlanır. 9. ve 10. soruyu aşağıdaki metne göre cevaplayınız. Bir şeyi çabuk öğrenmemiz zeki olduğumuzu göstermez. Tıpkı yavaş öğrenmemizin zeki olmadığımızı göstermediği gibi. Farklı şekilde öğreniriz. Howard Gardner'in "Çoklu Zekâ" kuramına göre bilişsel yeteneklerimiz geniş bir yelpaze- den oluşur. lçe dönük zekaya sahip kişi yalnızlığı ve kendi kendine öğrenmeyi sever. 10 Duyuşsal zekaya sahip kisi seslerle öğrenir. Ritim olmazsa olmazıdır. ROTA AKADEMİ YAYINLARI S Doğa zekâsına sahip kişi çevreye duyarlıdır, doğa olaylarına meraklı ve doğada olmaktan zevk alır. Kinestetik zekaya sahip kişi, yaparak ve yaşayarak öğrenir. Dokunmayı ve kurcatamayı sever. Å ÇOKLU ZEKA 5 B KİTAPÇIĞI Dışa dönük zekaya sahip kişi grup içinde rahattır. iletişimi güçlüdür, birlikte daha iyi öğrenir. 14 Sözel zekaya sahip kişi, sözcükler aracılığıyla öğranir Okumaya, yazmaya, yeni bir dil ogrenmeye meraklıdır. Matematiksel zekaya sahip kişi, neden-sonuç ilişkileri okarak öğrenir. Problemlere ve zeka oyunlarına bayılır. Bir beyaz eşya firmasında buzdolabı tamiri konusunda ustabaşı olan Erhan iyi derecede Almanca konuşmakta ve ta- til günlerinde balık tutmaya gidip bulunduğu mekanı fotoğraflamaktadır. kurarak 9. Şirketin eğitim seminerlerine katılmak yerine tek-10. Yukarıda altı çizili olarak verilen cümlede aşağı nolojik gelişmeleri eğitim vídeolarından takip eden Erhan'da hangi zekâ türlerinin varlığından dakilerden hangisinin örneği yoktur? söz edilebilir? teknolojik gelişme eğitim vialec Kinestetik, matematiksel, duyuşsal, dışa dönük BSözel, kinestetik, içe dönük, doğa, görsel Kinestetik, dışa dönük, doğa, görsel, sözel (D) Doğa, sözel, kinestetik, duyuşsal, içe dönük olun A) Adlaşmış sifat-fiil an- B) Sifat-fiil C) Zarf-fiil DIsim-fill asi dikecok Diger Sayfaya Geçiniz

4. Pablo Picasso okulda kötü bir öğrenciymiş, en çok da matematik dersi ile başı beladaymış. Niye biliyor musunuz? Çünkü bu küçük çocuk, 4 sayısını gördüğü zaman bunu bir buruna benzetiyor ve o burunun ait olduğu yüzün geri kalan bölümünü çizmek için dayanılmaz bir istek duyuyormuş. Diğer çocuklara 4, tam da öğretildiği gibi görünürken bu dahi ressam, 4'ü öne fırlamış bir burun olarak görmekten hiç kurtulamamış. Bu parçada asıl vurgulanmak istenen aşağı- dakilerden hangisidir? A) Bazı sanatçıların çocuklukta farklı yönleri ortaya çıkar. B) Çocuklar kendi doğrularına her zaman ina- nır. C) Picasso gördüğü bazı şeyleri başka nesne- lere benzetir. D) Çocukların bazıları çok çabuk öğrenir. PEKİŞTİRME KİTABI-2

5. Aç bir tilki, çardaktan salkım salkım üzümlerin sarktığını görmüş. Ağzı sulanmış, yemek iste- miş, zıplamış ama üzümlere yetişememiş. Yetişemeyince de: "Bunlar daha koruk, zaten yenilmez." demiş. Yukarıdaki paragrafın ana düşüncesi aşağı- dakilerden hangisidir? A) Kişi, başaramayacağı işe hiç girişmemeli- dir. B) Açgözlülük, her zaman kişinin başına dert açar. C) El ele vermeyince bazı konularda başarı sağlanamaz. D) Kişiler becerisizlikleri nedeniyle başarısız olursa hemen o işi kötülerler.

2. Bir şiiri sanata boğmak, şiirin aslını öldürmektir. Şiirin duygusunu, temasını sanatla gölgelerse- niz şiirin dizlerine kaldıramayacağı bir yük yük- lemiş olursunuz. Bu metindeki altı çizili sözle aşağıdakilerden hangisinin yanlışlığı vurgulanmış olamaz? A) Sanatlı söyleyişin şiiri gerçeğinden uzaklaştı- racağı B) Sanatlı söyleyişin şiirin güzelliğini gölgeleye- coğr C) Şiirin özüne içten bir söyleyiş kazandıracağı D) Şiirde anlatılmak istenenin tam olarak anlaşı- lamayacağı

16. Yazarın görevi okuyucuya hayal satmak değil, gerçek hayatta olabilecekleri okuyucuya göstermektir. Buna göre, 11. III. SADAKO "Sadako ve Kâğıttan Bin Turna Kuşu" ABD'li yazar Eleanor Coerr tarafından VE KAĞITTAN BIN TURNA KUSU ELEANOR COERR 1977 yılında yazılmıştır. Hiroşima'ya atılan atom bombası sırasında henüz iki yaşında olan Sadako Sasaki, on iki yaşına kadar sağlıklı bir yaşam sürmüş fa- kat daha sonra atom bombası hastalığı olarak bilinen lösemiye yakalanmıştır. Hastanede ziyaretine gelen bir arkadaşı ona eski bir inanışı hatırlatmış ve kâ- ğıttan bin turna kuşu yapmayı başarırsa Tanrı'nın onun yaşamını bağışlayaca- ğını söylemiştir. Sadako'nun ömrü yazık ki 644 turna kuşu yapmaya yetmiştir. JOSÉ SARAMAGO KÖRLÜK SANT OM Dünyanın Merkezine Yolculuk Jose Saramago'nun "Körlük" romanı onun en önemli eserlerinden biridir. Araç kullanan bir adam, yeşil ışığın yanmasını beklerken aniden kör olur. Körlüğü, teşhis koyan doktorun karısı dışında herkese bulaşır. Bu körlük bir salgın gibi tüm şehre yayılır. Toplum, cinayetlere ve birçok suça kör gözlerle tanık olur. Sadece güçlü olanlar hayatta kalabilir. Büyük şehirde körlükten kurtulan tek kişi, göz doktorunun karısıdır. "Dünyanın Merkezine Yolculuk" Jules Verne'in en ünlü eserlerinden biri. Pro- fesör Liedenbrock, el yazması oldukça eski bir kitabın içinde şifreli bir not bulunca çok heyecanlanır. Bu not bir kâşife aittir ve dünyanın merkezine ya- pılan bir yolculuğa işaret eder. Profesör ve yeğeni Axel, kâşifin izini sürmeye başladıklarında kendilerini akıl almaz ve oldukça gizemli olayların içinde bu- lurlar. Macera, sayfaları çevirdikçe tüm heyecanı ve gizemiyle devam eder. yapıtlarından hangileri yazarın bu görüşüne uygundur? A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) I, II ve III

7. Milli bayramlarımız; tüm ulus tarafından kutla- nan, birlik ve beraberliğimizi bir arada yaşadı- ğımız özel günlerdir. Bu özel bayramlarımızı kutlarken atalarımızın tarihteki başarı ve kah- ramanlıklarını anar, bize emanet ettikleri tüm değerlerin önem ve kıymetini idrak etmiş olu- ruz. Milli bayramlar dendiğinde akla ilk gelen okullardır. Okullarda şenlik havasında kutla- malar, kitle iletişim araçlarının yayınları ve hal- kın coşkusu ile ortak değerlerimizin toplumla bütünleşmesi adına milli bayramlarımız sevinç ve neşe içinde kutlanmaktadır. Bu metnin ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir? A) Milli bayramlar, tüm ulus tarafından kutlanır. B) Milli bayramlar, en coşkulu okullarda kutla- nir. C) Milli bayramlar, milli değerlerin fark edil- mesi ve birlik beraberliğimiz açısından çok önemlidir. D) Milli bayramlar, atalarımızın başarı ve kah- ramanlıklarını anmamızı sağlar.