Paragrafın Anlam Özellikleri Soruları

emiyor. an hab 3. (1) Bursa'da bulunduğumuz sırada bir gün Uludağ'a çıkmak istedik. (2) Şoför yolların bozukluğu nede- niyle Kirazlıyayla'ya kadar gidebileceğimizi söyledi. (3) Kirazlıyayla, şehir merkezinden 25 kilometre uzaklıkta ve oteller bölgesine ulaşımda geçiş nokta- sındadır. (4) Biz de mecburen buna razı olduk. (5) Bu sisli ve soğuk havada daha yukarıya yürüyerek gitmemiz de mümkün olmazdı zaten. numaralandırılmış cümlelerden han- oluyor. meliyin ağlanma ngisind kolaya si get DH IF/TOX Bu parçada gisi anlatım akışını bozmaktadır? B) 3 A) 2 FEN BİLİMLERİ YAYINLARI C) 4 D) 5 69 5. (1) Bir ko kir. (2) Fiz tin dağılm ya ilgisiz linli ve ar Bu parc için num "Bu nee kaçınma A) 1

ğişı gu 3. Belks, Emife, Göktuğ, Kemal, Pinar ve Selma bir kafede çay, kahve ve meyve suyu içeceklerdir. Bu kişilerin içecekleri ile ilgili bilinenler şunlardır: Bir kişi meyve suyu, iki kişi kahve, üç kişi de çay içecektir. Kemal, çay içecektir. Belkıs ve Emire aynı tür içecekten içecektir. 1 . Pınar ve Selma farklı içeceklerden içeceklerdir. 1 1 • . Buna göre aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır? A) Emire çay içecektir. B) Selma meyve suyu içecektir. C) Göktuğ meyve suyu içecektir. Emire ve Göktuğ farklı tür içeceklerden içeceklerdir. X Coy 3 i semal,

14. Gu, Hasan, Nalan ve Orhan bir fakültenin; resim, seramik, cam ve heykel bölümlerinde okumakta- dırlar. Kimin hangi bölümü okuduğu ile ilgili bilinen- ler şunlardır: ● • Kızlardan biri seramik diğeri resim bölümünde okumaktadır. Orhan, heykel bölümünde okumamaktadır. Nalan, resim bölümünde okumamaktadır. Bu bilgilere göre Hasan'ın okuduğu bölüm aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Resim C) Heykel B) Seramik D) Cam

eye boş top- Eud- z! MUBA YAYINLARI 4. (1) Kısalan günler, doğanın rengârenk tonları, bir- denbire yağan yağmurlar sonbaharın gelmeye başladığını gösteriyor ) Yaz, pilinı pırtısını top- layıp güneye göç etmeye hazırlanıyor. (III) Yaza veda etmeyi sevmeyen biri olarak sonbaharı neşe içinde karşılayamıyorum. (IV) Çünkü soğuk hava- larda, en sevdiğim yer olan denizden bile kendimi uzak tutuyorum. Bu metinde numaralandırılmış cümlelerin han- gisinde kişileştirmeye başvurulmuştur? B) II. C) III. A). D) IV.

Aşağıdakilerin hangisinde birleşik fiil diğerlerin- den farklı bir yolla oluşturulmuştur? A) İki sporcu arenada göz göze geldi. B) Defolu çıktığı için elbiseyi iade ettim. C) Çocuklara kitap seçerken dikkatli olmalıyız. D) Bu işte Sude Hanım beni yetkili kıldı.

9. Eleştirilmek, nedense olumsuz bir durummuş gibi algılanır. Oysa yapıcı olmak koşuluyla eleştin, bir fikir alışverişidir. Eleştiriye karşı olmak, gelişmeye karşı olmaktır. Öyleyse in- sanlar neden eleştirilmekten hoşlanmıyorlar? Çünkü eleştirenler bu işi çoğunlukla saldırgan bir tutumla yapıyorlar da ondan. Yargılayan, küçümseyen ve hedefe yönelik olmayan eleş- tiri her insanı yaralar; öfkeye ve hayal kırıklığı- na neden olur. Eleştiren ve eleştirilen arasında yüksek duvarlar örer. Bunun aksine tatlı dille yapılan eleştiri ise eleştirilen kişiye güven verir, onun gelişimine katkıda bulunur. Unutulmamalı ki eleştiri olmadan yapılan işlerin ne kadar doğ- ru olduğu anlaşılmaz. Kıyaslama fikri oluşmaz. Ayrıca eleştiri, kişinin yaptıklarını sorgulaması- sağlar. Bu metnin ana fikri aşağıdakilerden han- gisidir? AYapıcı eleştiri insanı geliştirin insanın ken- dini sorgulamasını sağlan Dostların birbirini eleştirmesi doğru bir davranış değildir. Eleştiri, insanlar arasında olumsuz duy- guların doğmasına neden olur. Ope D) Insanların gelişimine katkıda bulunan eleştiriler öfkeye neden olmas

N 1. Okumak basit bir eylem değildir. Kendi içinde pek çok anlamı barındıran en başında anlamayı, empati yapmayı, yazarın hayal gücünde kaybolmayı gerektiren bir nevi kendini başka bir aynadan görebilmek, başka bir pencereden çevreyi izleyebilmektir. Her yazar başka bir yol açar okuyucusuna. Her okuyucu da başka başka adımlarla yol alır yazarın götürmek istediği sonuca. Duymak ve duyumsamak, yazının içinde yoğrulan düşünceyi özümsemek gerekir. II. Yazarlar ve çizerler, okullara davet ediliyor. Çocuklar daha önce okudukları hikâye- lerle ilgili, yazarlara incelikli sorular soruyorlar. İllüstratörlerin görsel dünyalarını nasıl oluşturduklarını öğrenmek istiyorlar. Sevdikleri kahramanları onlar da çiziyor hatta onları kullanarak yeni hikâyeler üretmeye çalışıyorlar. Hikâyeler tekrar okunuyor, yo- rumlanıyor, sahneleniyor... III. Okuyoruz okumasına ama bugünkü insan için yeterli değil bu kitap okuma eylemi. Durumu neye benzetiyorum biliyor musunuz? Organ yetmezliği, kalp yetmezliği gibi söylemlerin içeriklerine.... Kitap, çocuk ve gençler için yaşam koçu. Hayatın her türlü hâliyle kitaplarda karşılaşıp zihinsel, kültürel deneyim edinebilirler. Ana dilimiz güzel Türkçemize tüm zenginliğiyle egemen olup hayat koşusunda "Ben de varım!" diyebi- lecek düzeye gelebilirler. Numaralanmış metinlerden hangileri "Okumak, dilin tüm niteliklerini keşfetmeyi sağlar." sözü ile aynı iletiye sahiptir? A) Yalnız I. Yalnız II. C) I ve III D) II ve III.

35 Metne Bağlı Çoklu ve Görsel Sorular 5. Sanatkarlar, hayal gücünü bir çok alanda sürdürerek bazen ileri derecede bir stilizasyona, bazen ise soyutlamaya kadar giden, modası geçmeyen yapıtlar meydana getirmiştir. Orneğin Osmanlı'yi tems yanı sıra, aynı büyüklükte bir gül motifini işleyerek ölçü birimini ortadan kaldırması gibi. Ayrıca süs eden damask motifi (simetrik süsleme), sürekliliği temsil eden çarkıfelek motifi selvi ağacı motifinin güzel yöreleri yurt edinen Türk insanının gerçek bir sanatçı olarak doğayı aynen taklit etmek yerine lemede, doğanın güzelliği ve verdiği ilham göz önüne alınacak olursa yüzyıllar boyu kendilerine en onu üsluplandırarak uygulamayı doğru bulduğu görülür. Aşağıdakilerin hangisi bu parçada sözü edilen motiflerden bin değildir? NE

EDEBİYAT BİLG 15 Benim iyimser bir adam olduğumu söylerler, ben iyimser olduğumu itiraf ediyorum. Bir gün hepimiz bu ölümlü dünyadan göçüp gidece- ğiz. Öyleyse yaşadığımız sürece niçin huzur ve mutluluk içinde vakit geçirmeyelim? Hayatta iyimserliğin en büyük faydası, insanlara hayat- larını düzene koymaları ve her zaman iyiyi gör- melerini sağlamasıdır. Ben bir zorlukla karşılaş- tığım zaman, onun kötü yönlerinden çok iyi yönlerini düşünürüm. Bazen kötü gibi görü- nen şeyler iyi sonuç verir. Mesela benim hasta- lanıp bir ay süreyle odamdan çıkamayacağımı düşünün. Kötümserler, bunu bir felaket sayar- lar. Bense otuz gün süreyle kitap okuyacağımı, sessiz bir hayat geçireceğimi ve düşünmek için bol bol vakit bulacağımı düşünerek sevinirim. Bu metnin alındığı yazının türü aşağıdaki- lerden hangisi olabilir? A) Deneme C) Günlük B) Makale D) Eleştiri 17

D) Her birimizi diğer insanlardan ayıran birta- kım özelliklerimiz vardır: inatçı, sabırlı, azim- li, korkak, çalışkan, asla vazgeçmeyen, çabuk yılan, dirayetli... Peki bu özelliklerimiz nere- den geliyor? 921 9V U prizadoji Jod 10. Bir kartal, yüksek bir kayanın üzerinden çul- ob lanıp bir kuzuyu kapıvermiş. Onu görünce de 9v alakargaya da bir heves gelmiş: "Ben yapamaz mıyım sanki!.. Ne'm eksik? Ben de kuşum!" de- lobmiş. Hemen atılıp koca bir koça konmaz mı? aberTırnakları büklüm büklüm yünlere takılmış, bir türlü kurtaramamış. O öyle çırpınadursun, öteden çoban da: "Buna ne oluyor?" diye ba- karmış. Kalkıp gelmiş, kanatlarının ucunu kes- miş, akşam olunca çocuklarına götürmüş. Ço- cuklar: "Bu ne kuşudur?" diye sorunca çoban: Jalos >> Türkçe Atölyem Bu metinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilirse "güçlülere, kendinden büyük- lere öykünmenin boş bir çaba olduğu ve insanı gülünç gösterdiği" mesajı verilmiş olur? A) Kazdığı kuyuya kendi düşen ve hatasının be- delini ödeyen ala karga. B) Görünüşü karga ama kendini Zümrüdüanka kuşu zannediyor. C) Benim bildiğim alakarga ama kendisine so- rarsan "Kartalım" diyor. O Kendini dev aynasında görüp koça kafa tu- tan ala karga. ker reu Bu ha A 12. Artık Türkçe Dersinde Ust

unduğu bir olayı anlatır. Bu Diz) ekleri kullanır. Üçüncü latır. Bu tür anlatımlarda anır. muzuna atarak koştura kıpır kıpırdı, bu sefer Jif seviyor diye. Ama relme ihtimali vardı. ası kurmaya çalışı- toğraf çekiyorlardı Dışarışı soğuktan O sırada annem BANKASI 1. Metin Çocukluğumun en lüks yiyeceklerinden biriydi lokumlu bisküvi. Haftada bir ya da iki kez evin yüksek yerlerinde bulunan tencerelerin içinden çıkarırdı annem. İki bisküvinin arasına lokumu iyice yayarak yerleştirir ve yedirirdi. İkincisini çoğu kez yiyemezdim, bir sonraki haftayı bekle- mek zorunda kalırdım. Heyecanla, te- bessümle ve değerini bilerek beklerdim. 2. Metin Dar kaldırımlı, kalabalık bir yolun kenarin- dayız. Her sabah aynı yerde, aynı gözler... Kendine binanın kapısında yer tutmuş uzun kulaklı bezgin köpeğimiz-bankamız per- sonelinin nasıl da hayvan sevgisiyle dolu olduğunu göstermek için kullandığı vitrini- miz- yerinden kalkmaya üşeniyor. Artikla- rımızla besleriz kendisini ama yarımızdan çoğu şöyle bir yanımıza yanaşacak olsa korkudan üçüncü kata sıçrayıverir. Aşağıdakilerden hangisi bu iki metnin ortak özelliklerinden biri değildir? A) Anlatım birinci kişi ağzından yapılmıştır. B) Niteleyici sözcüklere yer verilmiştir. Karşılaştırmaya başvurulmuştur. D) Açık ve anlaşılır bir dil kullanılmıştır. 6. SINIF GÜÇLENDİREN PARAGRAF SORU BANKASI ankarayayincilik.com.tr 155

1. Metin Köyden çıkmıştık sonunda. Bazı aile- ler faytonlarla gidiyorlardı bazılarıysa sırtlarında yükleriyle yürüyorlardı. Biz de yürüyen gruba katıldık. Yanımda bir kadın vardı. Bir elinde el kadar bebeğini taşıyor, diğer eliyle ise küçük çocuğunu tutuyordu. Gözlerindeki yaşama arzusunu görebiliyordum. Babam ve annemin aksine, bu kadın azimle sarılmıştı hayata. 2. Metin Kendime topluluktan biraz uzakta, kafa dinleyebileceğim bir oyuk bul- dum. Yere oturdum ve gökyüzüne baktım. Akşamın güzelliğinde yıldızlar ve ihtişamlı dolunay bana bakıyordu. Hepsi birbirinden güzeldi ancak bütün bunların arasında dikkatimi çeken şey, o yıldız oldu. Diğerlerinden daha parlak ve daha göz alıcıydı. Aynı bir kraliçe arı gibi diğerlerinin yanında fark .. ediliyordu Aşağıdakilerden hangisi bu iki metnin ortak özelliklerinden biri değildir? Deyimlere yer verilmiştir. B) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır. C) Anlatım birinci kişi tarafından yapılmıştır. D) Görme duyusuna ait ayrıntılara yer verilmiştir. BL C

(17) yor olsa da yapıtlarının dışında da değildir. Sebald, yapıtlarını akademisyen olmanın kışkırt- tığı öğrenme merakıyla yazmıştır. Yazdığı öyküler hayatın gerçekliğinden bile daha doğaldır. Onun edebiyatını "kurgusal hakikat" diye tanımlayanlar haklı. Sebald'ın gerçeği edebiyatla buluşturma yöntemi diğerlerinden epey bir farklı. Satürn'ün Halkaları'nda bir edebiyat arkeoloğu misali ga- zete kupürlerini, kendi çektiği fotoğrafları, tarihin bilinmeyen yüzü ve "şimdi"nin gerçekliğiyle buluş- turuyordu. ATA YAYINCILIK Bu parçadan hareketle Sebald ile ilgili hangi- sine ulaşılamaz? Mesleği, yapıtlarını oluştururken ortaya koy- duğu tutumu etkilemiştir. BY Öykülerindeki zorlamadan uzak kurgu, yaşa- min gerçeklerinin önündedir. Edebiyatın gerçek yaşam içinde ilgili olduğu diğer alanlarla da ilgilenmiştir. Gerçeğe bakış açısıyla diğer yazarlardan ay- rılmıştır. 19. 7

tür. 5. Sinif Türkçe gerektiğini biliyorsun çede görmüş. vodan öğrendik. mlelerdeki altı çizili amdaşı değildir? D) Vakit COJ 7. Göklerde kartal gibi süzülürdü düşlerim Uçsuz bucaksız maviliğin derinliğine Utanıp saklanırdı bazen Küçücük bir kuşun kanadının altına Bu dizelerde, Benzetme I. Kişileştirme XIV II Abartma sanatlagndan hangileri A) Yalniz BY ve ll Sözcükler Arası Anlam İlişkisi-Söz Sana vardır? S) Ive Ill D) ve I 10. Her kitap yalara ap daha ön olaylarda veren sa hikayeler keşfetic yeterinc Bu met L Se K

Li n 3" 4. Dilin şiirle olan ilişkisi elbette herkesçe bilinir. Sa- nat dalları çeşitli nesnelere dayanıyor. Yazın ise doğrudan doğruya dile dayanıyor. Yazın türleri içinde dil ile en çok ilgili olan şiirdir. Elbette bir ro- manın, bir öykünün, bir oyunun dille ilişkisi vardır. Bunlarda da dilin yeri çok büyüktür. Dil olmasaydı bunların hiçbiri olmazdı. Ama şiirde dil daha baş- ka bir özgünlük taşıyor, görevi daha fazlalaşıyor kanısındayım. İnancıma göre dil, şiirin söylendiği, çalındığı bir çalgıdır, bir araçtır. Öyle bir araç ki nasıl ki müzik için türlü araçlar varsa dil de şiir için aynı görevi yapmaktadır. Bu metinden aşağıdaki yargılardan hangisi kesin olarak çıkarılır? A) Dilin bir oyunla olan ilişkisi, romanla olan ilişki- sinden daha fazladır. B) Yazın türleri; roman, öykü, şiir ve oyundan olu- şur. C) Dil, sadece şiirde özgün bir hal alır. DYazın türleri içerisinde dille en çok ilişkisi olan siirdir. BU DENEMELER, SCREUAL ARE SIRAY CINEMİNİ SİKENİN Diğer sayfaya geçiniz

2. Aşağıdaki reklam afişlerinin hangisinde benzetme kullanılmıştır? Diğerlerinden Daha Havalı A) C) Diğerleri Gibi Sizi Yarı Yolda Bırakmaz 23602 L B) Bebeğiniz İçin Doğru Seçim DY 2 Pamuk Misali Yumuşak Bir Cilt İçin Diğer sayfaya geçin