Paragrafın Anlam Özellikleri Soruları

A) B) WARWORD ***** C) 1. Harita üzerinde gösterilen araba, Ankara'dan yola çıkarak Bartın'o Komsum Daha sonra Bartın'dan Tekirdağ'a geçiyor. Tekirdağ'dan da yola çıkıp yine a izcük yönüne devam ediyor. k Verilen bilgilere göre aracın gittiği şehirler arası yönler sırası ile hangileng Ankara - Bartın Bartın - Tekirdağ Tekirdağ - Muğla Batı Güney Kuzey Güney Bati Doğu Batı A di Zeneka Güney Kuzey gün Nasrettin t asrettin Hocam rettin Hoca k Elli beş yaşın nsu saşirir, Olur mu b

all Ahmet Hamdi Tanpınar hemen hemen bütün kitaplarında, geleneksel Türk mahallelerini, bu mahallelerdeki sesleri anlatır. Bu sesler, ardında belki yüzyıllar bırakarak gelen bir mesleğin bugünkü takipçilerine aittir. Ahmet Rasim de ölçüsüyle, kafiyesiyle hangi mes- lek erbabının nasıl bağırdığını öyle bir anlatır ki o eski zaman adamlarının çoğunun satıcı- dan çok güngörmüş şairler olduğunu düşü- nürsünüz. Tanpınar'ın "İstanbul'un bu izbe mahallelerinde dolaşmak kadar öğretici şey pek azdır." sözünde de üzerinde düşünüle- cek çok şey vardır. Bu metnin anlatım biçimi aşağıdakilerden han- gisidir? A) Betimleme C) Açıklama B) Tartışma Öyküleme 9.

D) Yıldırımın nasıl oluştuğu 2. Aşağıdaki cümlelerden hangisi bir metnin giriş cümlesi olamaz? A) Osmanlı saray hayatı hakkında yanlış aktarılan birçok konu, bu çalışma ile daha doğru anlaşılma imkânı bulacaktır. B) Türk romanının önde gelen isimlerinden biri olan Yaşar Kemal 1973'ten bu yana Nobel Edebiyat Ödülü adayıdır. Osmanlı sarayının ikinci kısmına Enderun adı verilir ve Enderun, saray içinde büyük bir teşkilattır. D) Bilimsel konularla ilgili olarak anlaşmak ve ortak bir dilde konuşabilmek çok önemlidir. 6. SINIF 01KDS-2 (B Serisi) 2 d Tr A E

14. Gezi yazısı ya da diğer adıyla seyahatname bir yazarın gezdiği, gördüğü yerleri edebi bir üs- Topla anlattığı yazı türü. Genellikle yazılan bu tür yazılarda betimleme tekniği kullanılır. Buna göre aşağıdaki metinlerden hangisi gezi yazısından alınmıştır? A) Adamın bağırışı bir çığlıkla sona erdi, son sesler avludan gelmiş sonra her şey sus- muştu. Ama aynı anda yüksek sesle, çabuk çabuk konuşan birkaç adam gürültüyle mer- divenlerden çıkmaya başladı. Üç ya da dört kişi olmalıydılar. Raskolnikov genç olanın çınlamalı sosini tanıdı. "Onlar!" B) Denize doğru uzanmış, dokuz mil kadar uzunlukta ve aynı veya daha fazla bir go- nişlikte olan tepenin yamaçlarında kurulmuş olan şehrin duvarları tepeyi olduğu gibi çovi- rir. Ne denizden ne karadan kimsenin içeri- ye girmesine izin verilmez. C) Nice sonra kapı çalındı. Kitabı bırakıp kalk- tim. Ayaklarım uyuşmuş, annem anahtarı mi unuttu acaba? Basamaklardan ağır ağır indim. Necati mi yoksa ara sıra gelir İngilizce ödevini yaptırırdı. Kapıyı açtım, oymuş. D) Entelektüel deyince hocalar gelir akla, üni- versite ve lise hocaları... Bununla beraber aydını diplomayla tarif etmek yine de yan- lig. Entelektüel belli bir eğitimden geçecek elbette. Ama bu eğitimin sınırları ne? Yeter ki bildiklerini sindirmiş olsunlar.

16. Yazmak, her babayiğidin harcı değildir. 1 Öyle klavyenin başına oturunca yazmaya 2 başlayamaz insan. Önce ilham gelmeli, sonra gelenleri düzenlemeli. En sonunda uygun sözcükleri bulmalı ve yazacaklarının iskeletini oluşturmalıdır. Bezemeler daha 3 4 sonra kendiliğinden gelecektir zaten. Bu metindeki altı çizili sözcüklerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A. sözcük mecaz anlamıyla kullanılmıştır. B) 2. sözcük gerçek anlamıyla kullanılmıştır. C) 3. sözcük mecaz anlamıyla kullanılmıştır. D) 4. sözcük terim anlamıyla kullanılmıştır.

"Her ağaçtan kaşık olmaz." atasözünün anla. mı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Özelliği olan bir iş için sıradan birisi kullanı lamaz. B) Her nesne, iş ya da durumun kendine has bir özelliği vardır. Ciş sevilerek yapılırsa verimliliği artar. Her işt herkes yapamaz.

ÖZEL BÖLÜM IF TÜRKÇE TESTİ 4. 1. Böylece küf mantarı üzerinde çalışan Fleming, kısa bir süre sonra küfün içindeki penisilin mole. küllerinin bakteri hücrelerine girerek yaşamaları ni ve çoğalmalarını önlediğini keşfetti. II. Bu keşiften sonra antibiyotik üzerine çalışmalar hız kazandı ve üretilen antibiyotikler birçok has- talığın tedavisinde kullanıldı. III. Fleming'i şaşırtan, küflenen kaplardaki bakterile- rin etkisiz hâle gelmesiydi. IV. Çalışmaları sonrasında laboratuvardaki deney kaplarını yıkamayı unutan Alexander Fleming, birkaç gün sonra döndüğünde bazı kapların küf- lendiğini gördü. Numaralanmış cümleler mantık akışına göre si- ralandığında baştan ikinci cümle hangisi olur? A) I B) II C) Th D) IV 6.

1. ● Seneye Karadeniz'e gidiyorum. Akşam bize gelir. ● Haftaya maçımız varmış. cümlelerinin ortak özelliği hangisidir? A) Çekimli fiil kullanılması B) Zaman kayması olması C) Şahis eklerinin aynı olması D) Ad aktarması kullanılması 4.

5. Ben, Doğu Anadolu'nun bir dağ köyünde doğdum. Kö- yümüz başı karlı ve dumanlı bir dağın eteklerindedir. Kışlarımız hep karlı geçer, kısa süren yazımıza da doyum olmaz. Bizler yazı sabırsızlıkla bekleriz çünkü hepimiz yaza, o tatlı sıcağa hasretiz. Hele biz çocuk- lar! Yaz aylarında, kışın birikmiş olan enerjimizi, yük- sek kayaların tepesinde ya da aşağıdaki ovada akan çayda harcarız. Korkunç kayalıklar, bizim oyun yerle- rimizdir. Bazen keçiler gibi dağa tırmanır, yankı yapan kayalara sesleniriz. Metne göre çocukların özlemini hissettiği şey nedir? B) Sıcak yaz mevsimi A) Karlı dağlar D) Doğdukları köy C) Ovadan akan çay

10. Ney dersi verdiğim dönemlerde, genç bir neyzen adayı ziyaretime gelmişti. Sesinin kendisini büyülediğini belirttiği bu enstrümanı öğrenmeyi çok istediğini söyledi. Öncelikle dersimizi dinlemesini ve dersimizin onun isteklerini karşılayıp karşılamadığını görmesini teklif ettim. Sonuna kadar sabırla takip etti. Nihayetinde dersi nasıl bulduğunu sorduğumda düş kırıklığına uğradığını çünkü nota öğrenmenin sanatta özgürlüğü engelleyeceğini anlatmaya başladı. Ben de sadece nota değil aynı zamanda usul ve makam bilgisi de anlattığımızı ifade ettim ve ekledim: "Sanattaki ilkeler, akarsuların önündeki barajlar gibidir. Akarsuları kontrol altına almazsanız ya kurak günlerde susuz kalırsınız yahut tarlanızı sel basar." Aşağıdaki sözlerden hangisi, yazarın bu parçada savunduğu düşünceyi desteklemektedir? A) Sanat, etrafı kurallarla çevrili bir adada serbestçe oynamaktır. B) Sanat, ruhun dışa vurarak kendini gösterme ihtiyacından doğar. C) Sanat, sanatçıdaki karşı konulmaz üretme arzusuyla ortaya çıkar. D) Sanat, özgürlükle ne kadar beslenirse o kadar hızlı gelişir.

4. 1. Evimden uzakta, annemden uzak II. Kimsesiz kalmışım yad ellerinde III. Bir vefa ararım kalbe dolacak IV. Gurbetin yabancı güzellerinde Bu dizelerle ilgili aşağıdaki açıklamalar- dan hangisi yanlıştır? A) I. dizede "anne" sözcüğü, temel anla- mıyla kullanılmıştır. II.dizede "yad" sözcüğü, temel anlamıy- la kullanılmıştır. C) III. dizede "kalp" sözcüğü, mecaz anla- mıyla kullanılmıştır. D) IV. dizede "gurbet" sözcüğü, mecaz an- lamıyla kullanılmıştır. ŞINAN KUZUCU

SÖZ ÖBEĞİ METODU 3. Brezilya edebiyatının klasiklerinden olan 1 eserde yetişkinler dünyasının sınırlamalarına || hayal gücüyle meydan okuyan Zezé'nin yoksulluk, acı ve ümit dolu hikâyesi yazarın çocukluğundan derin izler taşır. IV Bu cümledeki altı çizili sözlerden hangisinin anlamı aşağıda yanlış verilmiştir? A) nin anlamı: değerini yitirmemesi II. nin anlamı: büyüklerin yasaklar koyması C) III. nün anlamı: gerçek dünyadan uzaklaşılması X DY hayal IV. nün anlamı: yaşamın yoğun bir şekilde yansıtılması

1 373 3. 3 ve 4. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız. (1) Gülten Dayıoğlu; yarım yüzyılı aşkın süredir çocuklara, gençlere öyküler, romanlar, gezi ki- tapları yazıyor. (10) Yazar, 1997-2007 yılları arasında yapılan araştırmalarda üç kez Türkiye'nin en çok okunan en iyi çocuk ve gençlik kitabı yazarı seçildi. (III) Türk edebiyatına yeni eserler kazandırmak adına Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfını kuran yazarın aynı zamanda on iki gezi kitabı var. (IV) Alman Yayıncılar Birliği tarafından dünyaca ünlü yazarların eserlerinden seçilen "Gençliğe Yarın Umudu Veren Üç Yüz Kitap" listesine giren yazarın beğe- nilen romanı "Dünya Çocukların Olsa" ülkemizde de birçok kez basıldı. Bu metindeki numaralanmış cümlelerin hangisinde kişisel görüş söz konusudur? A) C) I Cofe DIV. ENEL B) II.

4. Kimsesiz çocuklara yardım amacıyla düzenlenen bir defilede Aslı, Kıvanç, Çağatay, Bensu, Taylan ve Ecem isimli mankenler sahneye çıkacaktır. Mankenlerin sahneye çıkış sırasıyla ilgili olarak şunlar bilinmektedir: . Aslı, Çağatay'dan önce çıkacaktır. Aslı ile Çağatay arasında bir manken çıkacak- tir ve o manken de erkektir. • SÖZEL MANTIK VE MUH . Bensu'dan hemen sonra bir kadın manken çıkacaktır. Kivanç, Ecem'den hemen sonra sahneye çı- kacaktır. Sahneye ilk çıkan manken Aslı ise dördüncü sırada kim çıkmıştır? A) Taylan C) Bensu B) Kivanç D) Ecem 5. Madalyon Spor Kulübü sporcularından Arif, Suat, Hüseyin, Berk ve Galip'in ilgilendikleri spor dallan futbol, basketbol, voleybol tenis ve badmint 6. Ays gü he

9. 1. Zafer ateşi ülkenin dört bir yanını sardı. 2. Futbolcuların çabası maçı kazanmaya yetmedi. 3. Sanatçı son oyununda avcı rolündeymiş. Numaralanmış cümlelerden birincideki mecaz anlamlı, ikincideki gerçek anlamlı, üçüncüdeki terim anlamlı uy- gun sözcüğü bulmacadaki ilgili yerlere soldan sağa doğru yerleştiriniz. A) A 1. 2. 3. Buna göre bulmacanın P sütununda yer alan harfler aşağıdakilerden hangisi olur? ACO PRST B) Ü Ç C) D DMO D) A AFA 12. B V A

52. Aşağıda aralık ayının takvimi ve bir tiyatroda bu ayın bazı günlerinde sahnelenecek oyunlar verilmiştir. imri) Burak Pt 6 20 Sa Ça 1 27 7 13 14 15 8 21 22 Pe Cu Ct 3 4 2 w 16 17 18 Pa 9 10 11 12 5 28 29 30 31 19 23 24 25 26 8 Aralık-Cimri 11 Aralık- Ben Anadolu 14 Aralık - Köşebaşı 18 Aralık-Cimri se 22 Aralık - Hamlet 26 Aralık - Köşebaşı Bu oyunlara giden Ayşe, Burak, Cengiz, Defne, Erdem ve Ferda adlı kişilerle ilgili bilinenler şunlardır: . Her bir kişi, farklı tarihteki bir oyuna gitmiştir. • Ayşe ve Burak aynı oyuna gitmiştir. • Defne; Erdem ile aynı hafta, Ferda'dan ise bir önceki hafta tiyatroya gitmiştir. Buna göre aşağıdaki kişilerden hangilerinin gittiği oyun ve tarihi kesin olarak bilinir? A) Ayşe - Defne B) Burak-Erdem C) Defne - Burak D) Cengiz - Ferda