Paragrafta Anlam Soruları

3. Bahadır, Yusuf, Serkan, Vedat, Sami ve Cahi- de adli öğrenciler üniversitelerindeki teknolo- ji ve tasanm, hızlı okuma ve drama Seçmeli derslerine yazılmışlardır. Bu kişilerin yazıldık- lan derslerle ilgili şunlar bilinmektedir: • Her bir kişi sadece bir derse yazılmıştır. Yusuf, teknoloji ve tasanm dersine yazılma- mıştır. . Sami ve Vedat aynı, Cahide ise bu öğrenci- lerden farklı bir derse yazılmıştır. Teknoloji ve tasarım dersine 3, drama der- sine 2 kişi yazılmıştır. • Bahadır, teknoloji ve tasarım ile hızlı okuma derslerinden herhangi birini seçmemiştir. Bu bilgilere göre, 1. Yusuf II. Sami Ill. Bahadır IV. Serkan V. Vedat adlı kişilerden hangilerinin hangi derslere yazıldıkları kesindir? A) Yalnız III. BHH, lil ve V CJ TI, TV ve V. D) I ve IV

8. Dürüstlük taslayan insanlar, kusurlarını başkalarından ve kendilerinden gizleyenlerdir . Aşağıda verilenlerin hangisi anlamca bu cümleyle aynıdır? A) Eksikliklerini, olumsuz özelliklerini saklayanlar doğru in- san değildir. B) Dürast olan insanlar da kusurlarının görünmesinden hoş- lanmaz. C) Hiç kimse sözünde ve davranışlarında dürüstlükten ay- rilmamalıdır. D) Kendisini dürüstmüş gibi gösteren insanlardan uzak dur- mak gerekir.

I. Az miktarda tereyağını metal kaşığın arka ucuna plastik bıçak yardımıyla sürün. II. Boncuklardan birini sürdüğünüz tereyağına yapıştırın. III. Aynı işlemleri tahta kaşık ve plastik kaşık için de tekrarlayın. IV. İçi sıcak su dolu olan bardağı dosya kâğıdı- nin üzerine koyun. Kaşıkları sapları bardağın dışında kalacak şekilde teker teker bardağa yerleştirin. Her denemede bardakta yalnız bir kaşık olsun. Bu şekilde kaşıkları bir süre gözlemleyelim. FMT NEWTON YAYINLARI 1 II IV Aşağıdaki görsellerden hangisi bu metindeki yönergelerden herhangi biriyle ilgili değildir? A) I B) II C) III D) IV

19. Yazarın kendi doğrularına okuyucuyu inandırmak, onu kendi gibi düşündürmek için kullandığı anlatım tekniğine tartışma denir.Amaç kendi düşüncesini savunmak, varsa yanlış düşünceyi çürütmek olduğundan yazar, düşüncelerini sanki karşısında okuyucu varmış da onunla konuşuyormuş gibi ele alır. Kendi görüşünü ortaya koyar, karşıt görüşün dayanaksız olduğunu örnekleri ile gösterir. Aşağıdaki metinlerden hangisi tanımı verilen anlatım biçimini örneklemektedir? A) Milyonlarca kişi kitap okuyor, müzik dinliyor, tiyatroya, sinemaya gidiyor. Belli ki kendisini aşmak istiyor insan. Gerçek anlamda insan olmak istiyor. Ayrı bir birey olmakla yetinmiyor, bireysel yaşamının kopmuşluğundan kurtulmaya, bireyciliğinin bütün sınırlarıyla onu yoksun bıraktığı ama yine de onu sezip özlediği bir dostluğa, daha anlamlı bir dünyaya geçmek için çabalıyor. B) Günümüzde yaygın bir yanlış vardır. Bilimin kesin olduğu inancı; çağdaş yaşayışın, çağdaş uygarlığın değişmez temeli olan bilimsel kesinlik. Oysa sürekli bir değişikliktir bilimi var edip ayakta tutan. Bilim bilgi üretir, bilimsel doğrulardır bunlar. Ancak bilim sonsuz bir yenilenme içindedir. Bilimde öne sürülen her doğru, yanlış olduğu henüz kesinlikle belgelenmemiş olan doğrudur. Birtakım koşutlardan ötürü doğru sayılan bilgilerdir bunlar. C) Turna katarları geçiyordu gölün üstünden, gölgeleri maviye dönüşerek. Van Gölü, günün her anında bir renk cümbüşünde yunup arınıyordu. Bir bakmışsın, göl bir anda som turuncuya kesmiş. Bir bakmışsın, gölün ucundan bir mor şimşek girmiş, bütün gölü som mora boyayarak öteki ucundan çıkmış, ak köpüklü dalgalarla butun gölü süsleyerek. D) İşini olabilecek titizlikte yürütür, dükkânını tertemiz tutardı. Dükkânında her şeyin bir yeri vardı. Bir gün acele bir alışveriş anında, titrek parmaklarıyla toz şeker tartıyordu. Biraz ekliyor, terazinin dengesi bozulunca azıcık çıkarıyor, gene denk getiremeyince biraz daha katmaya özen gösteriyordu. "Oluversin canım" dedim. "Ne titizleniyorsun? Gözlüklerinin üstüne kalkan kaşlarıyla şaşarak baktı: "Ama fazla veren eksik de verir.

Sait Faik'in bu hikâyesi, insanı sikmadan ve doğal bir seyirle ilerliyor. Yazarın okuyucu- suyla konuşur gibi olan anlatım tarzı, insanı sürüklüyor. Eserde abartılı söz sanatlarına yer verilmemiş olması okumayı rahatlatıyor. Dikte etmeden ve okuyucuya bırakılarak verilen me- saj ise okurun yazara hak vermesini kolaylaş- tiriyor. İnsanın doğaya zarar verdiği müddetçe güzelliklerden mahrum kalacağı fikri, başarılı bir şekilde hikâye ediliyor. Bu özelliklere sahip olan hikâye, tiyatro oyunu olarak sergilenmiş ve ödül almıştır. Yaşar Kemal'in "İnce Memed" romanında an- latım dikkat çekiyor. Yazarın kitapta baskın bir Çukurova aksanı kullanması, karakterleri samimileştirmiş. Her karakterin tekrar tekrar söylediği sözler karakterlere özgünlük katmış. tır. Fakat betimlemelerin uzunluğu kitabın da uzamasına neden olmuş. Yine de okumaya başladığınızda eseri elinizden birakamıyor, sü- rüklenip gidiyorsunuz. Buna göre aşağıdakilerden hangisi metinlere sözü edilen eserlerin ortak özelliğidir? A) Doğal bir dille yazılmış olmaları B) Tiyatro oyununa uyarlanmaları Cytoplumsal mesaj vermeleri, D) Farklı dillere çevrilmeleri

(B 12. Öznel anlatım, kişisel görüşler içerir. Nesnel anlatım ise kişisel görüşlerden uzak, kanıtlanab ak yargılarla oluşturulur. 16 F Bu açıklamaya göre aşağıdaki metinlerin hangisinde öznel bir anlatıma başvurulmamıştır? Ötzi, 1991 yılında Alp Dağları'ndaki buzullarda yürüyüş yapan iki dağcının bulduğu bir mumyaja S Dic C verilen ad. Ötzi talihsiz bir olay sonucu yaşamını kaybedince bedeni soğuktan donmuş ve 6 şekilde mumyalanarak korunmuştu. Buzul Çağı'ndan bu yana, yani 5000 yıldan uzun bir süreo inanması zor ama silahları ve giysileriyle bir buzulun içinde donmuş hâlde bulunuyordu. Eski Yunancada yazılar birleşik bir şekilde, yani sözcükler arasında boşluk bırakılmadan yazı. yormuş. Günümüzden yaklaşık 2300 yıl önce Mısır'ın İskenderiye kentinde yaşayan Aristofanes birleşik şekilde yazılan Eski Yunan yazılarının okunuşunu kolaylaştırmak için çalışmalar yapmış Bunun için farklı duraksama sürelerini ifade eden işaretler geliştirmiş. Bu işaretleri harflerin ara- sına yerleştirerek okumayı kolaylaştırmayı hedeflemiş ancak bu çalışma pek de kolay olmamıştır muhtemelen. C) Montun yakasını kaldırdı. Erkenciydi bu sabah. Minibüs henüz gelmemişti kahvenin önündeki durağına. Cumartesi sabahı onu bu kadar erken kaldırabilecek tek şey, köyün issizlığından bi- raz olsun kurtulmak olabilirdi ancak. İlçede buradan daha kalabalık sokaklarda dolaşacakti en azından ve her yer kendisini tanımayan insanlarla dolu olacaktı. 15. Ere aja D) 6 Haziran 2012 sabahı Venüs, Güneş'in önünden geçecek. Venüs'ün geçişini biz yeryüzünden gözlemlerken NASA'ya ait Hubble Uzay Teleskobu uzaydan gözlemleyecek. Ancak araştırmacılar bunun için Hubble'ı Ay'a doğru çevirmeyi planlıyorlar. Çünkü Güneş'ten gelen işınım etkisinin teleskobun bazı parçalarına zarar verebileceğini düşünüyorlar.

Tanımlama. bir varlık ya da kavramın niteliklerinin eksiksiz olarak belirtilmesi ve açıklan- masıdır. - Karşılaştırma, birden fazla varlık veya kavramın benzerliklerinin veya farklılıklarının orta- ya konmasidir. - Tanik gösterme, anlatımı etkili kılmak için alanında uzman ya da tanınmış bir kişinin görü- şüne yer verilmesidir. Aşağıdaki metinlerin hangisinde bu düşünceyi geliştirme yollarının tümüne başvurul- muştur? AV Einstein "Sahip olduğum en üstün beceri, benzersiz hayal gücümdür." diyor. Doğrudur çünkü insanlar; becerilerini çevre ya da eğitim aracılığıyla geliştirerek usta, bilim insanı veya sanatçı kimliği kazanabilir. Beceri ise kişiyi bir noktaya kadar taşıyabilir; o noktadan sonrasında ancak hayal gücüyle ilerlenebilir. Hayal gücünden yoksun biri, üstün becerilere sahip olsa bile yaratıcılıktan uzaktır. Bİnsan, kendi aklının herkesten üstün olduğunu düşünür fakat kendi talihinin başkalarından iyi olduğunu hiç düşünmez. Talihinden, başına gelenlerden hep yakınır. Bolluk içinde mut- lu bir şekilde yaşasa da talihinden hiç memnun olmaz, daha fazlasını ister, Mevlânâ "Ne aklını beğenmeyeni gördüm ne talihini beğeneni." sözüyle bu gerçeği ifade etmiştir. C) Yücudumuzu spor yaparak, ruhumuzu ise kitap okuyarak geliştirebiliriz. Okumak insanı kuhsal olgunluğa ulaştıran bir eylemdir. Ne var ki bazı insanlar okumanın tadına henüz varamamıştır. Hâlbuki okumanın insana kattıklarını keşfedebilseler bu eylemden vazge- çemezler. Okuma ihtiyacı barut gibidir, bir kere tutuştu mu sönmez, diyen Victor Hugo da Punu kastetmiştir. D) Atalarımız "Gülü seven, dikenine katlanır." demiş. Sevdiğimiz insanların ufak tefek kusurla- rini bu kapsamda değerlendirmeliyiz. Üstelik kendimizde de birtakım kusurlar olabileceğini göz önünde bulundurursak başkalarını kusurları nedeniyle eleştirmenin doğru olmadığını daha iyi anlayahiliriz. Böylece insanları oldukları gibi kabullenip daha mutlu oluruz.

7. Aşağıdaki metinlerden hangisinin konusu ötekiler. den farklıdır? A) çok kolay olmamakla birlikte dil gümrüğü uygulama. sina bir an önce geçilmeli, baskın dile/dillere karşı koyabilmek için sözcük ve terim üretimine yeterince önem verilmeli, çeşitli dallardan uzmanları da devre- ye sokarak bu konuda yoğun çalışmalar yapılmalıdır. B) Okullarımızda hâlen yürütülmekte olan yabancı dil öğretiminin çok verimsiz olduğu göz önüne alınarak verimli ve etkili yabancı dil öğretimi için gerekli önlem- ler hiç zaman geçirmeden alınmalıdır. C) Dil alanında en etkili kesimlerin başında eğitimciler, öğretmenler geldiğini göz önünde tutarak öncelikle Türkçe ve edebiyat öğretmenleri olmak üzere, bütün öğretmenlerin ana dili duyarlılığı ve bilinci ile yetiştiril- melerine büyük önem verilmelidir. D) Türkçenin yozlaşmaktan korunması ve kurtarılması için genel ve yasal bir düzenleme amacıyla hazırla- nan "Türk Dilinin Kullanılmasına ilişkin Kanun" tasan- Si, dil-anlatım ve konuya yaklaşım bakımından gerekli düzeltme ve düzenlemeler de yapılarak bir an önce yasalaşmalıdır. YAYINLARI

9 Usul usul yanan meşe odunları hem kuzine- yi hem de evi şenlendiriyor. Bakır çaydanlık kendine mahsus bir makamla bestelediği tür- küye başlıyor inceden. Ev, neşesini buluyor. Ost üste toplanan yatakların üzerinde ken- dine adeta bir köşk kuran beyaz kedimiz es- niyor ve iyice yayılıyor yumuşak yorganla- rin üzerine. Kuzinenin hasil ettiği sıcak ve gü- ven veren bir huzur, odanın her yanına yayi- Liyor. Bugün her günden daha anlamlı geçi- yor çünkü bir aradayız. Bir arada olmak za- ten başlı başına kocaman bir huzur. Bu parçayla ilgili I Benzetmeye başvurulmuştur. II. Betimleyici unsurlara yer verilmiştir. III. Karşılaştırma yapılmıştır IV. Örneklemeye yer verilmiştir. yargılarından hangileri söylenebilir?ct) A) e il B) Il ve IV C), Welli DM VETU.

19. (0) Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte yaşamımız da dijitalleşmeye başladı. (II) Özellikle geçen yıldan bu yana devam eden yeni tip koronavirüs salgını ile birlikte dijital teknolojilerin ne denli yaygınlaştığını ve hayatımızı ne kadar kolaylaştırdığını daha iyi gözlemliyoruz. (III) Bu zorlu süreçte iletişim, bilgi edinme, sosyalleşme, alışveriş gibi birçok ihtiyacımızı dijital teknolojiler sayesinde evden dışarı çıkmadan kolayca karşılayabiliyoruz. (IV) Örneğin arkadaşlarımızla çok oyunculu oyunlarda kıyasıya rekabet ediyor ya da sevdiğimiz dizi veya filmi istediğimiz yer ve zamanda izliyoruz. (V) Hâl böyle olunca da teknolojik cihazlar elimizden düşmüyor. Bu metnin anlam bütünlüğünün sağlanması için aşağıdaki değişikliklerden hangisi yapılmalıdır? A) Beşinci cümle, metinden çıkarılmalıdır. B) İkinci cümle, dördüncü cümleden sonra gelmelidir. C) Üçüncü cümleden sonra "Dijital teknolojiler yaşamımızı kolaylaştırmanın yanı sıra oyunlar, filmler veya dizilerle vak- timizi daha eğlenceli geçirmemizi sağlıyor." cümlesi getirilmelidir. D) Dördüncü ve beşinci cümle birbiriyle yer değiştirmelidir.

e e A 20. Ünlü düşünür Farabi'ye göre, insanlar toplum hâlinde ya- şarlar ve ihtiyaçlarını giderebilmek için birbirlerine ihtiyaç duyarlar. Farabi'ye göre, insanın canlı bir organizma oldu- ğu gibi toplum da canlı bir organizmadır. Bir organizmanın sağlıklı çalışabilmesi için düzene ve uyuma ihtiyaç vardır. Vücutta bu düzeni sağlama görevini kalp üstlenmiştir. Kal- bin toplumsal karşılığı ise devlettir. Bu metinden aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Farabi, devletin görevini açıklarken somut bir benzet- meden yararlanır. B) Bir sistemin uyumlu işleyişi, bu uyumdan sorumlu bir gücü gerektirir. C) İnsanların toplu hâlde yaşamaları, gereksinimleri kar- şılayabilmek içindir. D) Toplumsal düzeni sağlamak için devlet, kanun yapma gücünü kullanır. karekök

TU Ünite Değerlendirme Sınavı / 05 14. Caliskan Genç adam, yağmurlu havaya aldırmadan çantasını alıp evden çıktı. Yanına ne şemsiye almıştı ne de yağ- murluk... Yavaş yavaş yürüdüğü yolda yanından geçenler şaşkınlıkla ona bakıyordu. Aceleyle çıkmış gibi bir hâli vardı ancak yürüyüşü pek de bir yere yetişiyor gibi değildi. Biraz sonra vapur iskelesinin önünde durdu. Beşiktaş'a giden ilk vapur 10 dakika sonra hareket edecekti. Epey Islanmış olduğunu fark etti, rüzgârın da etkisiyle titremeye başlamıştı. Aşağıdakilerden hangisi bu metinde kullanılan anlatım türü ile yazılmıştır? A) Okuldan gelir gelmez yemek yedim ve oyun oynamak için bahçeye çıktım. Arkadaşlarımdan hiçbiri henüz aşağı inmemişti. Galiba yemeği en hızlı ben yedim, diye düşünürken Oya'nın bahçedeki büyük ağacın arkasına sak- lanmış olduğunu gördüm. Bana eliyle "sessiz ol" işareti yapıyordu. Demek hepsi çoktan gelmiş hatta saklambaç oynamaya da bensiz başlamışlardı. Biraz ileriden de Efe, etrafına bakarak geliyordu. Anlaşılan ebe o olmuştu. Beni görünce bir an beni bulduğu için sevindi sonra oyuna baştan katılmadığımı hatırlamış olacak ki heyecanlı yüzü yerini gülümsemeye bıraktı. Yeni oyuna katılmak için Efe'nin, grubun tamamını bulmasını bekleyecektim. B) Evrende yalnız mıyız? Yoksa bizim dışımızda başka canlılar da var mı? Bu soruların yanıtını bulmak için Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) yeni bir araştırma ekibi kurdu. Üstelik bu ekibin bir üyesi 2017 yılından beri Arizona Universitesi Astronomi ve Moleküler Hücre Biyolojisi Bölümünde araştırma yapan Türk astrobiyolog Betül Kaçar. 2011 yılından beri NASA'nın çeşitli araştırmalarında görev alan Kaçar, şimdi de evrendeki yaşamı araştır- mak üzere bu yeni ekibin bir parçası oldu. C) Pek çok canlının manyetik alanı algılayabildiğine dair ipuçları var. Örneğin göçmen kuşlar! Kuşlar göç ederken Güneş ve diğer yıldızların yanı sıra manyetik alandan da yararlanır. Bulundukları yeri ve zamanı manyetik alana göre belirleyebilirler. Göç zamanı geldiğinde kapalı bir yerde bile olsalar gitmeleri gereken yöne doğru toplanırlar. Bu da yalnızca manyetik alandan aldıkları ipuçlarıyla bile göç yönlerini belirleyebildiklerini gösterir. D) ABD'deki Arizona Üniversitesinde bulunan Steward Gözlemevindeki gök bilimciler Dünya'nın yörüngesinde dola- nan bir asteroit keşfettiler. Tipkı Ay gibi, Dünya'nın çevresinde döndüğü için bu asteroide “Mini Ay" denildi. Resmi adıysa “2020 CD3" oldu. Asteroidin çapının 1,9 ila 3,5 metre arasında belirlendi. Yani yaklaşık bir otomobil kadar! Dünya'nın çevresindeki dönüşünü 379.2 günde tamamladığı tespit edilen asteroidin yaklaşık 3 yıldır Dünya'nın yörüngesinde olduğu düşünülüyor. Ancak yörüngesinin sabit olmaması nedeniyle zamanla Dünya'dan uzaklaşabi- leceği belirtiliyor. Leave

Hikâye Unsurlari ban Ali ha 1. (11) Sarp a akarsula- Koyunlar ere doğru 9. Olay Yer Zaman He hikâye si yanlış. iştir. TEST - 43 : Erkan'ın kozasından çıkan kelebeği gözlemlemesi : Evin arka bahçesi : Bahar, öğlen vakti Varlık Kadrosu: Kelebek, Erkan Anlatıcı :ll kişi Aşağıdaki metinlerden hangisi bu yapı unsurlarına uygun olarak kurgulanmıştır? A) Bahar gelmişti sonunda. Güneş dağların arkasında yavaş yavaş kaybolurken Erkan evlerinin arka bah- çesinde oynuyordu. Erkan dalların arasında kozasından çıkmaya çalışan bir kelebek gördü. Kelebek, kış gelmeden önce binbir emekle dantel gibi ördüğü kozasını yırtti . Sonra kozadan çıkmak için bir adım attı, karşısında Erkan'ı görünce durdu. Bir süre sonda bir adım daha attı. Çok yakınlarda bir dal buldu, kendini çekerek yavaşça sıyrıldı kozasından. Kendisini hayranlıkla seyreden Erkan'ın sevgiyle uzattığı parmağına kondu ilkin, sonra da gökyüzüne doğru kanat çırptı. B) Bahar gelmişti sonunda. Güneş tam tepedeyken Erkan evlerinin arka bahçesinde oyunlar oynuyordu. Er- kan dalların arasında kozasından çıkmaya çalışan bir kelebek gördü. Kelebek, kış gelmeden önce binbir emekle dantel gibi ördüğü kozasını yırttı. Sonra kozadan çıkmak için bir adım attı, karşısında Erkan'ı gö- rünce durdu. Bir süre sonda bir adım daha attı. Çok yakınlarda bir dal buldu, kendini çekerek yavaşça sıyrıldı kozasından. Kendisini hayranlıkla seyreden Erkan'ın sevgiyle uzattığı parmağına kondu ilkin, sonra da gökyüzüne doğru kanat çırptı. 6) Bahar gelmişti sonunda. Güneş tam tepedeyken Erkan'la evimizin arka bahçesinde oyunlar oynuyorduk. Erkan dalların arasında kozasından çıkmaya çalışan bir kelebek gördü. Heyecanla beni de yanına çağırdı. Kelebek, kış gelmeden önce binbir emekle dantel gibi ördüğü kozasını yirttı. Sonra kozadan çıkmak için bir adım attı, karşısında bizi görünce durdu. Bir süre sonda bir adım daha attı. Çok yakınlarda bir dal buldu, kendini çekerek yavaşça sıyrıldı kozasından. O sırada kelebek Erkan'ın uzattığı parmağına kondu ilkin; sonra da gökyüzüne doğru kanat çırptı, yanımızdan uzaklaştı. D) Sonbaharın ilk günleriydi. Güneş tam tepedeyken Erkan evlerinin arka bahçesinde oyunlar oynuyordu. Erkan dalların arasında kozasından çıkmaya çalışan bir kelebek gördü. Kelebek, yaz gelmeden önce bin- bir emekle dantel gibi ördüğü kozasını yırttı. Sonra kozadan çıkmak için bir adım attı, karşısında Erkan'ı görünce durdu. Bir süre sonda bir adım daha attı. Çok yakınlarda bir dal buldu, kendini çekerek yavaşça sıyrıldı kozasından. Kendisini hayranlıkla seyreden Erkan'ın sevgiyle uzattığı parmağına kondu ilkin, sonra da gökyüzüne doğru kanat çırptı.

12 13 1. Metin Kişilerin ve toplumların sağlık düzeyi; kültürel, sosyal ve ekonomik durumlarındaki farklılıklara göre değişiklik gösterir. Bir kişinin sağlığının bozulması sadece onu değil; ailesini, yakın çevresini ve sonuçta tüm toplumu etkiler. Bu nedenle sağlıkla ilgili harcananlar da kişi ve toplum açısından sağlık düzeyini gösteren bir ölçüttür. 2. Metin Sağlığın geliştirilmesi ve korunması için bütün dünyada önemli çalışmalar yapılmaktadır. Nitekim sağlığın geliştirilmesi için 1986 yılında Kanada'nın Ottawa şehrinde yapılan "1. Sağlığın Geliştirilmesi Konferansı"ndan sonra bu çalışmalar yaygınlaşmıştır. BECERİ TEMELLİ YENİ NESİL SORULAR Aşağıdakilerden hangisi bu metinlerin ortak özellik- lerinden biri değildir? A) Üzerinde durulan kavramların benzer olması B) Nesnel yargilar bulunması C) Bilgilendirici metin olması D) Sağlık alanında yapılan çalışmalardan söz edilmesi

Bütün kusurlarım toprak gizliyor Merhem çalıp yaralarım düzlüyor Kolun açmış yollarımı gözlüyor Benim sadık yârim kara topraktor Bu dörtlüğün ana duygusu aşağıdakilerden hangisidir? A) Özlem B) Sevinç C) Minnet D) Pişmanlık

18. Kitaptan niçin korkarlar? Bunu bir türlü anlayamadım. Kitaptan korkmak, insan düşüncesinden korkmak insanı kabul etmemektir. Kitaptan korkan adam, insanı mesuliyet hissinden mahrum ediyor demektir. "Bırak, senin yeri- ne ben düşünüyorum!" demekle, "Falan kitabı okuma!" demek arasında hiçbir fark yoktur. Insanoğlu her şeyden evvel mesuliyet hissidir ve bilhassa fikirlerin mesuliyetidir. Ondan mahrum edilen insan, kendiliğinden paçavra håline düşer. Şüphesiz insanı korumamız lazım gelen vaziyetler vardır. Fakat bu vaziyetler daha ziyade ferdin kendi dışındaki vaziyetlerdir. Bir insanı kendi içinde düşüncesinin mahremiyetinden korumaya hakkımız yoktur. Orta Çağ'dan bugüne kadar gelen zaman içinde insanlığın belki en büyük kazancı bu basit hakikati kendisine mal etmesid Bu metnin yazıldığı türle ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A) Gözlemlenen bir durum hakkinda düşünceler dile getirilmiştir. B) Temel ögesi fikir olan bu metin türü, gazete ve dergi yazısıdır. Q) Yazar kendisiyle konuşuyor gibi kişiselliğin ağır bastığı bir anlatım kullanır. D) Herhangi bir konu sınırlaması olmadan yazarın birikimi üzerine inşa edilen yazılardır. 11