Paragrafta Anlam Soruları

bir 1. Disleksi zihinsel bir yetersizlik değil Binlerce disleksi çocuğun fark edilmeyip gerekli eğitim programları ya da terapiler dâhilinde tedavi edilmediğini dü- şünürsek ileride hepsinin mutsuz, sosyal hayatında ve ilişkilerinde başarısız, kendine güveni olmayan, topluma ka- zandırılmamış birer yetişkin olacağını tahmin etmek zor olmasa gerek. İşte bu yüzden özellikle son yıllarda tüm dün- yada disleksi konusunda çeşitli etkinlikler, projeler ve araştırmalar yapılarak bu konuya dikkat çekilmektedir. Örne- ğin bazı ülkelerde disleksi konusuna ve disleksi çocuklara dikkat çekmek için disleksi farkındalık günleri düzenleniyor. Bu parça aşağıdaki soruların hangisinin cevabıdır? A) Disleksi konusunda ülkemizde ne tür çalışmalar yapılmaktadır? B Disleksi konusuna bu kadar önem verilmesinin nedeni nedir? C) Disleksi konusunda eğitimcilere düşen görevler nelerdir? D Disleksi konusundaki eğitimleri yeterli buluyor musunuz?

e Hayvanlar da insanlar gibi öğrenebilir ve öğrendiklerini yavrularına öğretebilir. py Bazı hayvanların taklit yetenekleri çok yüksektir. Emin Degil tonguç 3.) Orhan Veli, arkadaşları Oktay Rifat ve Melih Cevdet ile birlikte Garip isimli şiir hareketini gerçek- lestirmiştir. Garip hareketinin ilk evresinde yazılan şiirlerde çocukluk teması önemli yer tutar. Türk şiirinde çocuğun anlatıcı figür kimliğiyle görünmesi ilk kez Garip hareketiyle gerçekleşir. Hayatın ve çevrenin çocuğun gözüyle anlatılması, şiirlerde çocuksu bir söyleyişin kapılarını açar. Garip akı- mi şairleri arasında çocukluk temasını en çok işleyen Orhan Veli'dir. Bu metnin konusu aşağıdakilerden hangisidir? A) Garipçilerin şiirlerinde hayatın içinden temalara yer vermesi B)Garip akımı temsilcilerinin şiirlerinde çocukluk temasına yer vermesi C) Türk şiirinde Garip akımının yeri D) Orhan Veli'nin Garip isimli şiir hareketindeki yeri tonguc oldi 4. (1) 0-5 yaş arasındaki bir çocuğun çevresini algılaması, dünyanın en ilginç olaylarından biridir. (II) Beş (WW) Altı aylık bir bebeği kucağınıza alıp bir aynanın önür

Tablo, Grafik, Görsel Yorumlama 20. Her insanın kendine göre bir duruş ve hareket ediş şekli vardır. Bununla birlikte insanların yü- rüyüş şekilleri de birbirinden farklıdır. Bazı insanlar ayaklarını yere basarak yürürken bazıları ayaklarını açarak yürür. Her ne kadar pek çok kişi bunları farkında olmadan yapsa da tüm yü- rüyüş şekillerinin bir anlamı var. Her yürüyüş şekli o insanın kişiliği hakkında ipuçları verir. Bir insan başı ve vücudu dik bir şekilde açık adımlarla yürüyorsa bu kişinin iyi bir ruh hâlinde ol- duğunu gösterir. Bu kişiler aynı zamanda yürürken bacaklarını bükmez. Bu tarz yürüyüşe sa- hip olanlar davranışlarından emindir. Karar vermekte zorlanmazlar. Planlı hareket ettikleri için gelecek endişesi taşımazlar. Başı eğik bir şekilde yürümek ise kişinin üzgün olduğunu ve geç- mişi düşündüğünü gösterir. Elleri cebinde yürümek ise kendine güvensiz bir ruh hâlini yansı- tır. Bir kişi yürürken ayak uçları dışarıya doğru açılıyorsa bu, kişinin hayal gücünün çok geliş- miş olduğu ve hayatı çok sevdiği anlamına gelir. Bacakları birbirine değerek yürüyen kişiler, istediğini bilen, inatçı, duygularını açıklamaktan hoşlanmayan kişilerdir. Buna göre aşağıdakilerden hangisi "kararlı ve gelecek endişesi taşımayan" bir kişinin yü- rüyüş şeklidir? B) A) D) C)

Artık toprak altında bulunan metalleri ararken elinizde kocaman bir metal dedektörü yüzünden merakli kişilerin bakışların üzerinize çekmeye- ceksiniz(() Plaj terliği şeklinde tasarlanan yeni dedektörü giyip onun kumandasını da ayak bile- ğinize bağladığınızda kimse sizi fark etmeyecek (W) Bileğinize bağlayacağınız ana kumanda, her- hangi bir metalin bulunması durumunda sizi sesle uyaracak. (III) Bu terlikle sessiz bir yürüyüş yap- mak istiyorsanız da onu titreşim durumuna getire- bileceksiniz. (IV) Dedektörle işiniz bitince kuman- dayı çıkararak çantanıza koyabileceksiniz. Bu paragrafta numaralanmış cümlelerden hangisi, kendinden önceki cümlenin gerekçe- sidir? A) 1. B) II. C) III. DIV.

14. Sağ yanda bulunan Altun Kağan, Oğuz kağan'a pek çok altın, gümüş ve değerli taşlar hediye etti ve ona itaat ederek dostluk kurdu. Oğuz kağan'ın sol yanında ise askerleri ve şehirleri çok olan Urum Kağan vardı. Urum Kağan, Oğuz kağan'ı dinlemezdi. Oğuz kağan'ın isteklerini yine kabul etmedi. Oğuz kağan gazaba geldi, bayrağını açtı ve askerleriyle birlikte Urum Kağan'a doğru yürüdü. Kırk gün sonra Buz Dağı'nın eteklerine geldi. Çadırını kurdurdu ve sessizce Uyu- du. Tan ağarınca Oğuz kağan'ın çadırına güneş gibi bir ışık girdi. O işıktan gök tüylü, gök yeleli büyük bir erkek kurt çıktı. Kurt, "Ey Oğuz, sen Urum üzerine yürümek istiyorsun. Ey Oğuz, ben senin önünde yürüyeceğim." dedi. Bunun üzerine Oğuz, çadırını toplattırdı ve ordusuyla birlik- te kurdu izledi. Gök tüylü, gök yeleli büyük erkek kurt itil Müren Denizi yakınındaki Kara Dağ'ın eteğinde durdu. Urum Han'ın ordusu ile Oğuz kağan'ın ordusu arasında büyük savaş oldu. Oğuz kağan savaşı kazandı, Urum Han'ın hanlığını ve halkını aldı. Metnin türü aşağıdakilerden hangisidir? A) Roman B) Efsane C) Destan D) Fabl

Bilgilendirici metin türlerinden biri olan fıkrada yazar, güncel konularla ilgili düşüncelerini samimi bir dille okuyucuya yansıtır. Buna göre aşağıdakilerden hangisi fıkra türünde bir metinden alınmıştır? A) Akdeniz fokları Hatay ve İzmir'in gözlerden uzak kayalık sahillerinde yaşıyor. Nesli tükenmek üzere olan bu canlılar, sadece Akdeniz ülkelerinde görüldüğü için bu isimle anılıyor. B) Büyük şehirlerde toplu taşıma sorunu bir türlü çözülemedi. İnsanları toplu taşıma araçlarını kullanmaya teşvik ediyorlar ama bu araçlarda çekilen çileleri hiçbir yetkili görmüyor. C) Dünya incir yetiştiriciliğinde Aydın birinci sırada yer alıyor. Türkiye'nin en önemli tarım kentlerinden biri olan Aydın'da zeytin yetiştiriciliği de yaygın olarak yapılıyor. D) Tarihteki büyük şahsiyetlerin biyografilerini okumayı severim. Onların acılarını, sevinçlerini, başarılarını okudukça dünyaya ve insanlara bakışımın değiştiğini fark ederim.

EKSTRA Türkçe ENERSE 70.Fikralardaki planlama aynı diğer düşünce yazılarında olduğu gibi şu şeklldedir. 1. Giriş: Davayı ortaya koyma, II. Gelişme: Konuyu açma ve çeşitli örneklerle açıklama, II. Sonuç: Olumlu ya da olumsuz bir sonuca bağlama bölümleri yer alır. Buna gore aşağıdaki metinlerle ilgili olarak yapılan belirlemelerden hangisinde yanlışlık vardir? A) Bu bayram, dilimizin bir kelime kaybettiğine iyice inandım. "Tandır" gibi "kağnı" gibi artik yaşanan ha- yatta, yeri kalmamış, şöyle böyle bir kelime değil; zarif, ince, medeni bir kelime. Kapıyı çalan çöpçünün pos biyikları arasında onu aradım. Yok!.. Bahşişini alan bekçinin kavlak dudaklarından onu bekledim. Yok!. Bakkalın çırağından, sebzecinin yamağından, kasabın oğlundan onu işitmek istedim. Yok!.. (Fikranın giriş bölümünderratınmıştır.) Bir kelime deyip geçmeyiniz. Cemiyet hayatımızdaki birçok şikâyetleri bu kelimenin yokluğuna bağ- lamak bile mümkündür. Düşünüyorum: Artık lügat kitaplarında beyaz kâğıdın kefenlediği bu ölü keli- meyi nasıl diriltsek? Acaba belediye, bu kelime için bir fiyat listesi yapamaz mı? Hiç olmazsa çarşıda, pazarda, iş hayatında canımız istediği zaman listeye bakar, parasını verir ve içimizin özlediği bu üç heceli sözü duyarız! Haaa! Affedersiniz, deminden beri, yana yakıla hasretini çektiğim bu kelimenin ne olduğunu söylemedim değil mi? (Fikranın sonuç bölümünden alınmıştır.) B) C) Tramvayda, ayakta kalmış bir kadına yerinizi veriyorsunuz. Yüzünüze, burun delikleriyle yüksekten bir bakış! Ve hiçbirinin dilinde aradığınız o ince, o kibar, o insanı insan yapan güzel kelime yok! Geçen yıl, Atina'da bindiğim bir otomobilin şoförü, bana bu kelimeyi on kuruşluk bahşiş için söylemişti: Hem başından kasketini çıkararak hem de kelimenin başına bir "çok" ilave ederek. (Fikranın gelişme bölü- münden alınmıştır.). D) Beş altı seneden beri edebiyatımızın gösterdiği çıplaklık manzarası bütün fikir adamlarını düşündürse yeri var. Okuyup yazmanın halk arasında yayılması ve bundan dolayı okuyucu sayısının çoğalması nispetinde yazı hünerine arız olan bu soysuzlaşmanın anlaşılmaz sebepleri hakkında hayli şeyler söy- lendi. Felce uğrayan maalesef yalnız edebiyatımız değildir. Bu bitkinlik rengi, gizli bir hastalığın sarılığı gibi, ruh ve hayalin bütün bahçelerinde yayılmakta ve bütün yaprakları, yer yer soldurup kurutmakta- dır. (Fikranın sonuç bölümünden alınmıştır.)

. 2. Bir lokantada Ayla, Baran, Zeynep, Tuğba ve Ferhat toplam sekiz yiyecek sipariş etmiştir. Tatli, hamburger ve pizzadan oluşan yiyecekleri sipariş edenlerle ilgili aşağıdaki bilgiler verilmiştir: Her müşteri en az 1, en fazla 2 yiyecek sipariş etmiştir. Pizza sipariş edenlerin hepsi tatli da sipariş etmiştir, tatlı sipariş edenlerin hepsi de pizza sipariş etmiştir. Ferhat ve Baran'ın verdiği siparişlerin tümü aynıdır. Hamburger sipariş eden iki kişi vardır. Ayla sadece hamburger sipariş etmiştir. Buna göre aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır? A) Tuğba pizza sipariş etmiştir. B) Baran tatlı sipariş etmiştir. C) Zeynep ve Tuğba aynı yiyeceklerden sipariş etmiştir. D) Ayla ve Ferhat farklı yiyecekler sipariş etmiştir.

4. Tema 5. ANAOKULU ÖĞRENCİLERİNDEN ÖRNEK BİR DAVRANIŞ Bir anaokulunun öğretmen ve öğrencileri geri dönüşümün önemine dikkat çekmek için "Atıklar Hayat Buluyor" p:ojesi kapsamında "Ben Atık Değilim" başlıklı bir etkinlik düzenledi. Bu haber metninde aşağıdaki sorular a hangisinin cevabı yoktur? A) Nerede? B) Kim? C) Ne? D) Niçin?

1. Eğerci Ortaokulunda düzenlenen satranç turnuvasına Ahmet, Baha, Ceren, Derya, Elif ve Fatih adlı öğrenciler katılmıştır. Öğrencilerin sıralamalarıyla ilgili şunlar bilinmektedir: Yanışmaya 3 kız, 3 erkek öğrenci katılmıştır, 1.olan öğrenciye tablet, 2.olan öğrenciye bisiklet ve 3.olan öğrenciye futbol topu verilmiştir. Diğer öğrencilere bir ödül verilmemiştir. Erkek öğrencilerden yalnızca 1'i hediye alabilmiştir. Ceren yanşmada ödül almış, Derya ödül alamamıştır. Odül alan erkek Ahmet'tir ve Baha sonuncu olmamıştır. Yarışmada sonuncu olan öğrenci erkektir. • Final müsabakasında Ahmet, Elif'e yenilmiştir. Yukarıdaki bilgilere göre aşağıdakilerden hangisine kesin olarak ulaşamayız? AL Elif yarışmada tablet kazanmıştır.) B) Sonuncu olan öğrenci Fatih'tir 2. Yarışmada Baha 4. Derya ise 5. olmuşar. D) Ceren yarışmada 3 kişiyi geride bırakuştir.

CÜMLEDE ANLAM Cümle Yorumlama Ge 10,Görselde Doktor Erdem Bey'in hastalarına tavsiyesi yer almaktadır. 1. pirbirine ya- Meyveli sodalar, gazlı içecekler, meyve suları ve kremalı kahveler gibi yüksek kalori içeren içecekler- den uzak durup onun yerine sifır kalori olan su içmeye ne dersiniz? oplumu- dan ha- dert- cinın e öz- dır? Buna göre Erdem Bey'in cümlesinden aşağıda- kilerin hangisine ulaşılamaz? AY Kremasız kahveler kremalılara göre sağlığımız açısından daha tercih edilebilirdir. B Gazlı içecekler de tipkı diğer zararlı içecekler gi- bi insan vücuduna zarar vermektedir. aş- Yüksek kalorili içecekleri hayatımızdan çıkarırsak sağlığımız açısından iyi olacaktır. n- Suyun kalorisi sıfır olduğu için vücuda herhangi bir zararı ve faydası yoktur. Model Egitim Yayınlan

A) Deyime yer verilmiştir. B) Tanımlamaya yer verilmiştir. c) Karşılaştırmaya yer verilmiştir. D) Örneklemeye yer verilmiştir. Bu küçük köy dört taraftan yüksek, alçak, çoğu çiplak dağlarla çevrilmiş; enine, boyu- na birer ikişer saat uzayan ve topraklarının kuvveti ile ünlenen bir ovanın kuzeybatısı- na doğru kıvrılarak iki dağ silsilesinin ara- sına girdiği yerde kurulmuştur. Bir saat ka- dar yan yana uzayan bu iki dağın eteklerin- de sağdan soldan hiç umulmaz yalçın ka- yalar arasından süzülüp çıkan berrak sula- ri toplaya toplaya, gittikçe çoğalarak, taş- tan taşa çarpıla çarpıla köpürerek bir çay hâlinde akıyor. Bu metnin dil ve anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? A) Benzetmelerden yararlanılmıştır. B) Betimlemeye yer verilmiştir. C) Üçüncü kişili anlatım yapılmıştır. D) İkilemeler kullanılmıştır. slar" or! 97

o 8 Dörtnala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan Bu memleket, bizim. Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür Ve bir orman gibi kardeşçesine Bu hasret bizím... Bu şiirin ana duygusu aşağıdakilerden hangisidi A) Vatan sevgisi C) Memleket özlemi Birlik ve beraberlik D) Yurt hasreti

FEN BİLİMLERİ TÜRKÇE TESTİ 4. Dillerinin altında buzdan bir hançer taşıyan insanlar vardır. Sinek gördü mü kaçırmayan kurbağa gibi onlar da avlarını görmeyiversinler, hızla çıkarırlar dillerini, yanlarındaki insanları en zayıf anlarında yakalarlar. Zımpara kâğıdı gibi kulla- nırlar yüreklerini. Bu parçadaki altı çizili sözler aşağıdaki düşüncelerden hangisi için aynı kavram alanına giren sözler olarak kul- lanılabilir? A) Koşullarından şikâyet etmeyi alışkanlık hâline getirme B) Kendi kendine zarar verdiğinin farkında olmama C) Çevrelerinde fark ettikleri yanlışlıklardan yakınma D) İnsanları ilk fırsatta incitmekten kaçınmama () Cok güzel hir iklime, doğaya ve 2250 yıllık bir geçmişe sahip İzmit'in tercihi tarım ya da turizm değil sanayi oldu. (I) ouresinin nek cok güzelliğini

PARAGRAFTA AK BÖLÜM 1600 2. Aynı ortamda büyüyen tek yumurta ikizlerinin zekâ seviyeleri yüzde 70 oranında benzerlik göstermek- tedir. Bu, zekânın genetik yönü olduğunu gösterir. Yapılan evlat edinme araştırmasına göre, biyolojik annelerinin IQ skorları 95'in altında ve 120'nin üze- rinde olan çocuklar, sosyoekonomik düzeyi norma- lin üzerinde ailelere verilmiştir. Okul çağındayken çocukların IQ seviyeleri ölçüldüğünde biyolojik annesi düşük düzeyde IQ seviyesinde olan çocuklar ortala- manın üzerinde IQ skorları almışlardır. Ancak biyo- lojik anneleri yüksek IQ seviyesinde olan çocukların skorları daha iyidir. Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden han- gisidir? A) Kişilerin zekâ seviyeleri herhangi bir etkenle değişiklik göstermez. B) Zekâ, çeşitli faktörlerle geliştirilebilen bir olgudur. C) Zekâ üzerinde genetik faktörün yanında çevre- sel faktörler de etkilidir. D) Tek yumurta ikizleri daima aynı zekâ seviyesine sahiptir.

erin Daruju Zavallı kadın: arbit kibrit Nasrettin Hoca: mizden daha kirli. şarj Metnin hikâye unsurlarını yazınız. Olay Varlık ve şahıs kadrosu süeter Yer yeniden TAARTI Nasrettin Hoca ile hanımının çamaşır yıkadıkları yere ait olan görseli işaretleyiniz. 2 kuşudur. yiyeceklerle, daria beslenir 1- egası uzundur perdelid Nasrettin Hoca'nın hanımı dere kenarında y karken bir karga gelip Sabunu kapmış. Aman hoca, karga sabunu kaçırıyor; demiş. Be hanım, bırak alsın gitsin. Onun üzeri bizim üzeri-