Paragrafta Anlam Soruları

Bundan hayli zaman önce eski okulumun önünden geçiyordum. Bir beyefendi, okulun kapısından girmek üzere idi. Yüzüne bakınca belki yirmi seneden beri görmediğim Türkçe öğretmenimi tanıdım. Kendisiyle konuşmak istedim ve arkasından ben de okula girdim. 12-Bu metnin türü aşağıdakilerden hangisidir? SBS 2010 6. SINIFLAR A) Deneme B) Ani C) Masal D) Günlük

eneklena 1. Metin George Orwell, 25 Haziran 1903 günü Hindistan'ın Bihar bölgesinde doğdu, bir yaşında annesi ta- rafından Britanya'ya götürüldü. Yirminci yüzyıl İngiliz edebiyatının önde gelen kalemleri arasında- dır. Orwell'ın hayatı, sonradan yazılarını etkileyecek olan deneyimlerle doludur. Gençlik dönemin- de Fransa'da bulunmuş, türlü mesleklerde çalışmıştır. Para sıkıntısı gerek yazarlığa başlamadan ön- ce gerekse ilk yapıtlarını kaleme aldığı yıllarda yakasını bırakmamıştır. II. Metin Fransız yazar Emile Zola, 1840 yılında Fransa'nın Paris şehrinde doğdu. Babası, İtalyan asıllı bir mü- hendisti. Ancak Zola babasını küçük yaşta kaybetti ve bundan sonraki hayatı zorluklarla geçti. Li- se öğrenimini yarım bırakarak farklı iş alanlarında çalışmak zorunda kaldı. 22 yaşına kadar Paris'te çok zor bir hayat sürdü. 1862'de Hachette kitabevinde işe başlayınca şansı döndü. 1864'te ilk hikâ- yeleri basıldı, Figaro gazetesine makale vermeye başladı. asie Aşağı Aşağıdakilerden hangisi bu metinlerdeki yazarların ortak yönlerinden biri değildir? Aj Gençken para sıkıntısı çekmeleri BX Fransa'da bulunmuş olmaları Q) Farklı türlerde eserler vermeleri Du Farklı mesleklerde çalışmaları

A) Okumak B) Yetenekli olmak C) Ruhsal ve zihinsel hazırlık D) Koşullara rağmen israrcı olmak Bu metind dakilerin A) Kiskar tülükte B) Kiska hir et Gl Dizg baş Bl Kis kis 4. Dostoyevski'nin hayatı sürgünlerde, hapislerde ve yoksullukla mücadele ederek geçmiştir. Bu durum, onun dünya edebiyat tarihine geçecek bir yazar olmasını engelleyememiştir. Turgenyev ve Tolstoy gibi yazarlar ise babadan kalma bir ser- vete sahip olduklarından hayatlarının herhangi bir döneminde geçim sıkıntısı çekmemiştir. Dosto- yevski'nin bu yazarları kastederek "Benim onlar gibi para kazanmak için yazmak zorunluluğum ol- masa ne kitaplar yazardım." dediği söylenir. Oysa bana göre bu zorunluluk, Dostoyevski'nin daha iyi eserler vermesinin engeli değil sebebi olmuştur. Bu metinde altı çizili cümle ile anlatılmak iste- nen aşağıdakilerin hangisidir? A) Sanatsal üretkenlik, rüzgârı göğüsleyerek uçan uçurtmanın rüzgârın etkisiyle uçmasına benzer. B) Duygularını içten bir söyleyişle dile getirmeyi başaran sanatçılar, sanat tüketicisini en çok 6. Diya zili ler m B d etkileyen sanatçılardır. o Yaşamsal deneyimini eserlerine yansıtan yazar, okuruna bir laboratuvar kesinliği duygusu verir. D) Kişisel başarıyı yakalayamamış, kendi ger- A çeği ile yüzleşememiş yazar okura dokunan M A eserler veremez. OKUL

4. Televizyonun ülkemizde yayına başladığı ilk yıllarda tek kanal vardı. Şimdi ise hangi kanalı seyredeceğini şaşırıyor insan. Seçenek fazla olmasına rağmen ailece seyredilebilecek prog- ram sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Şiddet içerikli filmler, insanların umutlarıyla oynayan yarışmalar, özel hayatı ortaya döken kadın programları kanallardan eksik olmuyor. Program yapımına milyonlar harcayan kanallar, düzeyli programlara yer vermekten kaçınıyor . Bu metinde yazarın yakındığı asıl durum aşağıdakilerden hangisidir? Al Televizyonda çok fazla kanal bulunması D) Televizyondaki çoğu programın niteliksiz olması Insanların, zararlı içeriğe sahip programları izlemesi W Program yapımına büyük paralar harcanması

1. Övülmek her kişi için, hele tuttuğu işi kendine gerçekten dert edinmiş her kişi için, gerekli azıktır. alıcı bulamayan adamın içi ne oluverir, bir düşünün! Bu dünya pazarında hepimiz bir malın saticisiyiz; gene öz güvenimize bir kurt düşmüştür. Neymiş eksiğimiz, söyleseler bari... Yerme de çünkü bir bakıma, övmenin kardeşidir, bir ilgi gösterir. Bu metinle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Karşıt kavramlar bir arada kullanılmıştır. B) Yazar ele aldığı konuya herhangi bir sınırlama koymadan düşüncelerini samimi bir üslupla dile getir- miştir. C) Çoğunlukla her gün yazılan ve güncel konuların ele alındığı bir türdür. D) Kesin hükümlere varılmadan kişisel düşüncelerin dile getirildiği bir türden alınmıştır.

3. Aşağıdaki grafikte Cenk ve Efe arasındaki masa tenisi karşılaşmasının sonuçları verilmiştir. O Cenk EN Efe 12 11 10 9 8 Set 1 Set 2 Set 3 Set 4 Set 5 Oyun kuralları şöyledir: 5 set olarak oynanacak oyunun 3 setini alan ta- raf oyunu kazanır. Rakip oyuncu 10 sayı alamadığı takdirde, 11 sayıya ulaşan oyuncu seti kazanır. Her iki oyuncu 10 sayı alırsa peş peşe iki sa- yı alıp rakibinin iki sayı önüne geçen taraf seti kazanır. Rakibiyle arasındaki sayı farkı iki olmak koşu- luyla 12 sayıya ulaşan oyuncu seti kazanır ve eşitlik durumunda bu koşul yerine getirilene ka- dar set uzar. Buna göre grafik ve oyun kurallarından hare- ketle aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Efe, kazandığı setlerde açık ara fark atmıştır. B) Son set uzatılmıştır. C) Cenk kazandığı setleri az farklarla almıştır. D) Karşılaşmayı Efe kazanmıştır.

PARAGRAFTA ANLAM - GÖRSEL OKUMA 8 ve 9. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız. RIM 1. Soyut sanat akımının öncüsü, ressam Kandinsky 16 Aralık 1866'da Moskova'da doğdu. Çocuk luk yıllarında babasıyla sık sık müzeleri gezerdi. Bu sayede resme olan ilgisini keşfetti, renklere hayranlık duymaya başladı. Müziğe de ilgisi olan Kandinsky, piyano ve viyolonsel çalardı. Resme olan ilgisi babası tarafından her zaman desteklenen Kandinsky anılarında bu durumdan resim dersleri almama izin verdi. Malzemeleri nasıl sevdiğimi, özellikle renklerin ve boya kalem şöyle bahsetmişti: "Babam, benim resme olan ilgimi erken yaşlarda keşfetti ve henüz lisedeyken lerinin nasıl çekici, güzel ve canlı geldiğini hatırlıyorum." Hukuk eğitimi alan Kandinsky, 30 yaşında bu alanda çalışmayı bırakarak Almanya'nın Munin kentine sanat eğitimi almaya gitti. Çizimden çok renklerin büyülü dünyasıyla ilgileniyordu. Resim malzemeleri yanına alıp açık havaya çıkmayı, kentin gün işığında resmini çizmeyi seviyordu, Kullandığı renklerin parlak ve kalıcı olması için guaj boya, yağlı boya, sulu boya gibi farklı boyaları karıştırıyordu. Bu dönemde masallardan, efsanelerden, eski Rus destanlarından ilham aldı ve renkleri büyük bir özenle kullandı. I. Dünya Savaşı başlayınca Münih'ten ayrılarak Rusya'ya döndü. Neredeyse 20 yıl memleke tinden uzak kalmıştı. Rusya'da eserleri farklılaştı, renkleri canlılığını kaybetti ve resimlerinde geometrik şekiller yer almaya başladı. Savaş sona erince tekrar Almanya'ya dönen Kandinsky genel olarak yalnız bir hayat sürdü. Eserlerindeki daireler, üçgenler yerini artık serbest hayal ürünü şekillere bıraktı. Kandinsky'nin eserleri müzik, tiyatro, şiir gibi sanat dallarıyla, bilim ve tek noloji dünyasıyla her zaman ilişki içinde oldu. Her şeklin ve her çizginin ayrı bir anlamı olduğunu düşünen sanatçı, renklere de ayrı anlamlar verdi. Modern resme öncülük etti ve soyut resmin yaratıcısı sayıldı. 8. Metinde anlatılanlara göre aşağıdaki resimlerden hangisi sözü edilen ressama ait olabilir? A B) C) D) v A 9. E d Kandinsky'nin resim tarzında aşağıdakilerden hangisi etkili olmamıştır? A) I. Dünya Savaşı sonrası yaşadıkları B) Tekrar Almanya'ya dönüşü C) Okuduğu masallar, destanlar ve efsaneler p) Resme olan sevgi ve tutkusu

SÖZEL BOLUM 18. 1 IN 17. Karacaoğlan, etkileyici bir dil ve duygu ev- reni kurduğu şiirleriyle Türk halk şiiri gele neğinde çığır açmıştır. Şiirlerindeki belir- gin olan tema doğa ve aşktır Ayrilik gur bet, sıla özlemi olum diger temalardir. Duy gulanışlarını gerçekçi biçimde dile getir miştir. Duygu ve düşünceleriniacik, anla şılır bir dille ortaya koymuştur. Yaşama se- vincinin kaynağı güzelliğe ve doğaya olan tutkudur. İyileri, yigitleri övmüş, deri orta gl bildiği dağlara seslenmiştir. Lirik söyle- yişinin özünde, halkının duyuş ve düşünüş I 4 IV. 1 özellikleri görülür. Göçebe yaşamının vaz- geçilmez bir parçası olan doğa, onun şiri- nin başlıca temalarından biridir. Yaşadığı, gezip gördüğü yörelerin doğasını görkem- li bir biçimde dile getirmiştir. ra ☆ ş n 6. VS ya VI. İlk iki ca Numa metin dördü Verilen bilgilere göre aşağıdaki şiirler- den hangisi Karacaoğlan'a ait değildir? A) Vara vara vardım ol kara taşa Hasret ettin beni kavim kardaşa Sebep ne gözden akan kanlı yaşa Bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm B) Çukurova bayramlığın giyerken Çıplaklığın üzerinden soyarken Şubat ayı kış yelini kovarken Cennet dense sana yakışır dağlar 6) Yiğidin iyisini nerden bileyim Yüzü güleç, kendi yaman olmalı Kasavet serine çöktüğü zaman Gönlünün gamını alan olmalı D) Şehitler tepesi boş değil Biri var bekliyor Ve bir göğüs, nefes almak için Rüzgâr bekliyor A) II.

2. Bir metnin konusunu çağrıştıran sözcük veya sözcük gruplarına anahtar sözcük denir. Anahtar sözcüklerden hareketle metnin içeriğine yönelik tutarlı tahminlerde bulunmak mümkündür. Buna göre, Iklim değişikliğine karşı en büyük dostumuz ağaçlar ancak onların da ne kadar büyük bir dost olduğunu tam olarak bilmiyoruz. Uzay tabanlı yeni bir teknoloji bu sorunun yanıtını arıyor. Ulus- lararası Uzay İstasyonuna yerleştirilecek ve göreve başlayacak olan GEDI (Global Ecosystem Dynamics Investigation - Küresel Ekosistem Dinamikleri Araştırması) sistemi, NASA tarafından hazırlanan ve Dünya'nın ormanlarına ilk defa üç boyutlu olarak bakmamıza imkân verecek bir proje. Uzay teknolojisinde görülen bunca gelişmeye rağmen hâlâ yaşadığımız gezegende ne ka- dar canlı madde olduğunu bilmiyoruz. Canlıların çoğunu ağaçların oluşturduğu açık. Ormanların azalmasının atmosferdeki karbondioksit oranını direkt olarak etkilediğini de biliyoruz. Bu yüzden GEDI tarafından toplanan bilgiler iklim değişikliğinin dinamiklerini anlamamız için çok değerli ola- cak. GEDI üzerinde bulunan algılayıcılar dünyadaki bitki örtüsünü ve nasıl değiştiğini algılayacak. Örneğin orman yangınları, fırtınalar ve ormancılık nedeni ile kaybolan ağaçlar yüzünden atmosfe- re ne kadar karbon salındığını öğreneceğiz. aşağıdakilerden hangisi bu metnin anahtar sözcüklerinden biri değildir? A) Algılayıcı B) Ekosistem C) İklim değişikliği D) Orman

TEST-6 . 5. Levent, Sezen; Gülçin, Hakan, Efe; Figen, ki şat, Melis; Ali ve Esra'dan oluşan dört aile han sonu hep birlikte kısa bir tatile ya da geziye gi2 mek isterler. Cuma gününden ayarlama yapm için turizm acentesine uğrarlar. Gülçin ile Haka ve Figen ile Kürşat çiftleri yanlarında çocuklarını da götürmek istemektedirler. Dört aileden oluşan grup, kendilerine uygun bir tatil programı olup madığını sorarlar. Acentenin düzenlediği turlar gruptaki kişiler hakkında bilinenler şunlardır: Pazar günü Levent'in toplantısı vardır. Gülçin ve Hakan çifti salı gününe kadar izinliair. Kürşat, pazartesi işbaşı yapacaktır. . İki günde bir yapılan gezilerde konaklama va dır. Tur şirketinin anlaşmalı olduğu otellerde cuma tesi günü boş yatak yoktur. Müze ve tarihi kalıntı gibi kültür turları dışında bir günlük gezilere çocuklar dahil edilmemen- tedir. • Acente, "insuyu Mağarası”na ve "Binbir lise"ye günübirlik turlar; "Düden Şelalesi" "Manavgat Çayı"na günaşırı seferler yapmak- tadır. MIZ YAYINLARI 1. en ak Bu metin ve verilen bilgilerden hareketle dört ailenin hep birlikte katılabileceği tur aşağıda kilerden hangisidir? ği t- A) Insuyu Mağarası B) Binbir Kilise C) Düden Şelalesi D) Manavgat Çayı

Bu metnin anlatımında aşağıdaki duyuların hangisinden yararlanılmamıştır? A Dokunma V arom v By Işitme s Koklama Tatma 18./1) Öğrencilik yaşamının önemli bir parçası dersler ve ders çalışma gerekliliğidir. (II) Yaşamımızın bu döneminde bizden bekle- nen en temel sorumluluk, genellikle derslerimizden başarıyla geçmektir. (III) Bu da ancak düzenli bir çalışma alışkanlığıyla olur. (IV) Ne var ki masa başına oturup ders çalışmak, kitapların başında saatler harcamak kişiyi her zaman istenilen sonuca götürme- yebilir. () Ders çalışırken dikkatimizi dağıtan birçok etmen vardır. (VI) Kafamızı meşgul eden kişisel sorunlarımız, bedensel yor- gunluk, fiziksel hastalık, çalışma ortamının kimi özellikleri, karmaşık bir örgüde sunulan bilgiler ve performans kaygısı bunlar için- de sıkça rastlananlardır. (VII) Verimli çalışabilmek için dikkat dağıtan bu tür etmenleri en aza indirmemiz gerekir. Bu metin iki paragrafa bölünmek istenirse ikinci paragraf kaç numaralı cümleyle başlar? A) III. B) IV C) V. D) VI. 19. Birinci Kişi Anlatımı: Bu anlatımda anlatıcı olayın içinde olan, olayı yaşayan kişidir. Birinci kişi anlatımıyla yazılmış metinlerdeki cümlelerin yüklemi 1. tekil veya 1. çoğul kişi (ben, biz) ekiyle çekimlenir. Üçüncü Kişi Anlatımı: Bu anlatımda anlatıcı olayı dışarıdan gözlemleyen, olayın içinde olmayan kişidir. Buna göre aşağıdaki metinlerden hangisi farklı bir kişi ağzından anlatılmıştır? tmisler, dere tepe düz gitmişler. Yürümekten yoruldukları sırada gözlerine bir kale ilişmiş. Biraz daha gayret nasıl bir sey olduğunu merak etmişler. Açık

Paragra 18 16. Yayla insanı yayla toprakları gibidir. Dışarıdan sönük görünür ama işlemeye başlayınca nice cevherler verir size. Yayla insanının da ruhunun derinliklerine inebilir- seniz coşkusu kendini dışa vurur. Bu metinde yayla insanlarıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Içine kapanık kişiliği vardır. BACockusunu hemen belli etmez @ Batılaşma hareketlerinin körü körüne izlenmesi Yalnız yaşamayı sever.

Portre resmi denince ilk akla gelen ressamlarımızdan Feyhaman Duran'ın sanat yaşa- minda portreye olan ilgisi, bir portre ustası olan hocası Jean Paul Laurens'in etkisin- den dolayı artarak devam etmiştir. Ancak Feyhaman Duran, akademik formüllere bağ. li ustalarının üsluplarını benimsemek yerine müzeleri, galerileri dolaşarak ve yaşayan sanatı tanıyarak akademik sınırlardan kurtulmayı amaçlamıştır. Feyhaman Duran'ın re- simleri arasında diğer sevdiği konulardan birisi de peyzajlardır. Özellikle Paris'ten dô nüşünde yaptığı resimlerde izlenime dayanan biçimsel erimeleri yansıtan lekesel anla- timların egemen olduğu görülür. Az sayıda çocuk resmi de yapmıştır. rücüye bildiren bir donanımdır. Ses ir nesne varsa bu ses dalgalan nes- otomobilden ne kadar uzakta oldu- Kiğına bağlı olarak uyan sinyali ver- umlarından tükürük de salgilar. Sivri- wete geçer. Vücudumuz islamin adı marlarının genişlemesine neden olur. len sıcak hava soğuduğunda içerdiği aha da sogursa su buhar buz parça- erebilir. Bu su damlacıklan ve buz par- aynı derecede saçtığı için de bulutlar Neşet Günal, biçimsel olarak kübistlere yakındır. Yapıtlarında Orta Anadolu doğasından ve yaşamından izlere rastlanır, çoğu büyük boy resimlerinde Anadolu insanının yok- sulluğunu, zor yaşam koşullarını ve doğasıyla savaşımlarını anlatır. Büyük boydaki el- ler ve ayaklar durmadan çalışan yoksul insanların durumlarını anlattığı için figürlerin el ve ayaklarında biçim bozulmalarına rastlanır. Yüzlerde, zor koşullara rağmen ezilme- yen ve yılmayan onurlu bir direnç, acı bir bekleyiş görülür. Çocuklar Günal'ın yapıtla- rinda önemli bir yer tutar. Doğa betimlenmesi yer yer insanı ürkütür ve yabancılaşmaya neden olur. Yalın ayak, ortalıkta çaresiz bir şekilde gösterilen çocuklar, anne ve baba- lar mutsuzdur, çaresizdir. z. Hatta kan denizerin yüzeyi buz bile vardır. Bu özelliklerin en önemlisi kan elirli bir sıcaklikta donar. Balikanın kanı erotein kanın donma sıcaklığını düşürür. Aşağıdakilerden hangisi bu metinlerin ortak özelliğidir? sksularda yaşayabilir Kasul-sonuç cümlesine yer verilmesi B) Neder-Sonuç ilişkisine yer verilmesi D) Betimlemoden yararlanılması

5. (1) Coğrafya, insanlar ve yer (mekân) ile bunlar arasındaki ilişkiyi inceleyen bilimdir yani yer ve insanlar arasındaki ilişkiler coğrafyanın konusunu oluşturur. (II) Coğrafya sadece yerlerin isimlerini ezberleme ve bunlann dünya üze- rinde nerede olduklarını gösterme değildir. (III) Coğrafya, öğrencilerin çevrelerinde olanlan anlamalanna ve insa- nin çevre ile etkileşimi hakkında bir anlayış geliştirmelerine yardımcı olur. (IV) Yerlerin isimlerini, lokasyonlarını ve özelliklerini bilmek, coğrafyanın temelini oluşturan unsurlardır; bu da çok büyük ve oldukça büyüleyici öğrenme alanının bir parçasıdır. Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci paragrafın numaralanmış cümlelerin hangisi ile baş- laması uygun olur? A) B) 11 C) IN D) IV Doğan - Akademi

- Şiir kısa ve öz yazma sanatı olarak tanımlanır. Böyle bir özelliği olması gerekir kuşkusuz. Ama ye- terli mi? Bir şiir kısa ve az olmanın yanında başka nitelikler de taşımalı. Her sanat dalı gibi titizliği ve öğrenilmeyi hak ediyor. Bizden önce yazanları düşünerek okumayı denememiz bile bir baş- langıçtır. Bana göre şiir; bireyci anlayıştan uzak, tarihsel nedenler-sonuçlar üzerine kurulur. Yani bir taraf olma çabasıdır şiir. Kültürel mirastan demokratik kültür ögelerini bulup değerlendirme uğraşıdır. Sadece toplumun başına bela olan nedenleri değil, bu nedenleri yaratan kaynakların ortadan kaldırma savaşına sanatsal alanda katılmaktır.eviloper manob Bu metinde şiirle ilgili asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Şiir; her sanat dalı gibi üzerinde çalışılmayı ve gerekli özeni hak ediyor.id B) Toplumsal konularda yazılan şiirlerin amacı sorunlara çözüm bulmak olmalıdır. C) Şiir, kültürel mirastan demokratik kültür ögelerini bulup değerlendirme uğraşıdır. D) Şiir, özlü bir anlatım ve çözüm üretici bir içeriğe sahip olmalıdır.

6. () Fransız, İtalyan ve İspanyol yemekleri, Akdeniz mutfağını temsil eden en iyi örneklerdir. (H) İspan yol mutfağında zeytinyağı, sebze, meyve, balık ve diğer deniz ürünleri, tahıl ve baklagiller yaygındır. (III) Bu ülkelerde Akdeniz mutfağıyla uzak yakın hiç ilgisi olmayan, İspanyolların paellası gibi, ye- mekler de vardır. (IV) İspanyol mutfağını ilginç kılan bu tür yemeklerin kökeninde ülkenin uzun yıllar Romalılar ve Araplarla etkileşiminin payı var dır. Parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin- de örnek verilmiştir? A) I. B) II. C) III. D) I.