Paragrafta Anlam Soruları

4. A Jave 1991 Ahmet Adnan Saygun 1907 TÜRK BEŞLERİ'NİN PROFESOR SANATÇISI Çağdaş Türk müziğine yön veren en önemli bestecilerden biri olan sanalçı, Ulvi Cemal Erkin, Cemal Reşit Rey, Hasan Ferit Alnar ve Necil Kazım Akses ile "Türk Beşleri" arasında yer aldı. Bu metindeki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Sanatçının müzik alanında yeni bir yol, yöntem başlattığı B) Sanatçının Çağdaş Türk müziğine yeni bir biçim, yeni bir düzen verdiği C) Sanatçının Çağdaş Türk müziğiyle ilgili çalışmalara önayak olduğu D) Sanatçının Çağdaş Türk müziğine çok sayıda eserler verdiği 16

5. Demet, Ceylin, Mustafa, Ercan, Hasan ve Elfin adlı altı arkadaş birlikte pastaneye gitmiş ve birer tatlı sipariş etmiştir. Bu altı kişiden 3 tanesi sütlaç, 2 tanesi kazandibi, 1 tanesi de supangle sipariş etmiştir. Kimin hangi tür tatlı sipariş ettiğiyle ilgili olarak aşağıdakiler bilinmektedir: • Ceylin ve Mustafa aynı tür tatlı sipariş etmiştir. • Elfin ve Hasan'ın siparişleri birbirinden farklıdır. • Demet, sütlaç sipariş etmiştir. Buna göre, aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır? A) Ceylin, sütlaç sipariş etmiştir. B) Elfin, sütlaç sipariş etmiştir. C) Ercan, supangle sipariş etmiştir. D) Hasan, kazandibi sipariş etmiştir.

7. 1. Bazen mantığımızla, bazen gözlerimiz, bazen hayal gücümüzle, bazen aklımızın küçük bir kısmıyla, bazen kendi istediğimiz gibi, bazen kitabın istediği gibi, bazen de bütün gücümüzle okuruz. II. Kırk yıldır roman okuyorum. III. Gençliğimde bir dönem kendimi bütünüyle romanlara vererek, onları yoğunlukla ve bir çeşit kendinden geçmey- le okudum. IV. Tıpkı romanın karşısında duruşumuzun, ona ruhumuzu, aklımızı verişimizin, onu hafife ya da ciddiye alışımızın pek çok çeşidi olduğunu bildiğim gibi, pek çok roman okuma tarzı olduğunu da yaşayarak öğrendim. V. O yıllarda, on sekiz ila otuz yaşlarım arasında, roman okurken kafamda, ruhumda olup bitenleri, tıpkı bir ressa- min dağlar, ovalar, ormanlar, nehirler, kayalıklarla kaplı rengârenk, karmaşık ve hareketli bir manzarayı kesinlik ve açıklıkla resmetmesi gibi anlatabilmek isterdim. Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir metin oluşturulduğunda hangisi sondan ikinci sırada yer alır? B) II. C) III. A) I. D) IV.

SON PARAGRAF MODEL 5. Anlatım Biçimler Her şair, içinde bulunduğu inanç ve kültür dairesi için- den dünyayı kitap gibi okur. Şairlerin söz dağarcıkları ve imgeleri onların üsluplarını ele verdiği gibi ait olduk- ları inanç dairesini, geleneği ve ruh yapısını da ele ve- rir. Nurettin Durman, yakın tarihimize bir yazar-şair kim- liğinin yanı sıra fikir adamı olarak da tanıklık etmiştir. Şiirlerinde sıklıkla kullandığı bahar, yağmur, sabah, ço- cuk, güneş gibi sözcükler,bir umudun ifadesi olarak öne çıkarken hadis ve ayetlere yapılan hatırlatmalar, İslâm dinine ait ifadelerin sıklığı şairin İslami duyarlılığını gös- termesi açısından önemli. Ayrıca şiirlerinde en çok Yu- nus Emre'den izler görmek mümkün. Bu parçada aşağıdaki düşünceyi geliştirme yollarım dan hangisine başvurulmamıştır? A) Tanık gösterme C) Karşılaştırma B) Örnekleme D) Benzetme

Güllaç %10 %15 Kazandibi Tavuk göğsü %25 Muhallebi %30 %20 Sütlaç Bir grup işçinin öğle yemeğinden sonra yemek istedikleri sütlü tatlı tercihleri grafikte gösterilmiştir. Bu grafikten aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Herkes öğle yemeğinden sonra tatlı yemek istemektedir. B) En çok tercih edilen tatlılar sütlü tatlılardır. C) Sütlü tatlılar unlu tatlılardan daha ekonomiktir. D) Araştırma yalnızca sütlü tatlı tercihlerini içermektedir.

2. Cem, Eda, Ferhat, Sezgin ve Tülay adlı öğrenciler haftanın belli günlerinde satranç kursuna katılmaktadır. Bu öğrenciler ve kursa katıldıkları günler ile ilgili şunlar bilinmektedir: Her öğrenci haftada bir kez ve diğer öğrencilerden farklı bir günde kursa katılmaktadır. Sezgin, Eda'dan önceki gün kursa katılmaktadır. Cem, Ferhat'tan önceki gün kursa katılmaktadır. Ferhat, Eda'dan önceki bir gün kursa katılmaktadır. Kurs, salı ve cuma günleri kapalıdır. Buna göre aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır? A) Eda, perşembe günleri kursa katılmaktadır. B) Pazartesi günleri kursa katılan öğrenci Tülay'dır. C) Cem, Sezgin'den önceki bir günde kursa katılmaktadır. D) Sezgin, Ferhat'tan sonraki bir günde kursa katılmaktadır. ● 8. Sınıf Türkçe ab grencinin 2. sınıfta da aynı program gran çerçevesinde sınıflardaki

1. BÖLÜM: Sözel Mantık N Sözel Mantık F . Her öğrencinin yeni sabittir, öğrenciler her gün aynı yerde oturmaktadir. . Aracın en arka sirasindaki koltuklarının hepsi doludur. • Öğretmen, 5 numaralı koltukta oturmaktadir. • Çift numaralı koltukların tamamı doludur. Buna göre aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur? A) Çift numaralı koltuklarda oturan 13 öğrenci vardır. B) En ön sıradaki 3 koltuğun tamamı doludur. C) Tek numaralı koltuklarda oturan 3 öğrenci vardır. D) Ogrencilerin tamamı çift numaralı koltuklarda oturmaktadır. H 1 icin A 2 20 a Anaokulu öğrencilerini okula götürüp getirmekle görevli Metin Bey'in servis aracının koltuklarının dizilişi yukandaki şekilde ve- rilmiştir. Metin Bey, servis aracıyla her gün 14 öğrenci ve bu öğrencilerden sorumlu bir öğretmen taşımaktadır. Mehmet Bey'in servis aracındaki oturma düzeni ile ilgili şunlar bilinmektedir TEST 3 Yapimoya csendiğin sonyour size Tesekkürler Consiniz <3

& Sınavların yapıldığı okul, karşı yöne düşüyordu Yeniden geçtiler caddeyi, ürke ürke. Ara sokaktan yürüdüler. Yüksek bir duvanın yanındaki kapıda dur- dular. Okulun öğrenci giriş kapısıydı bu. İçeriden uğultular geliyordu. Yağmur, taş duvarların arasın- dan çıkan aykın yeşillikleri parlatmıştı. "Bizden de erken gelenler olmuş. Geç meç kalmış olmayalım?" Hademe giyimli bir kadın, onlara doğru yürüdü taşh yoldan. Bezgin, alışık bakışlarıyla anne kızın üstün- den dışarıda bir şeye bakıyordu. Anne saygılı sordu: "Geciktik mi acaba? Çocukların çoğu gelmiş." Hade- me kadın ilgisiz, şöyle dedi: "Parasız yatılı imtihan- lanının çocuklan hep erken gelir. Hiç gecikmezler." Bu metinde hangi anlatım biçimi ağır basmakta- dir? A) Öyküleme C) Açıklama x BBetimleme D) Tartışma 2.

6. Edebiyat, bugün olmazsa gelecekte mümkün olabilecek farklı bir yaşama bugünden hatlar çekmek, yollar döşemek için gerekli umudu, özlemi bize veriyor. Hedefe varmak için epeyce yol olduğunu bilerek ama o yöne doğru bir yolculuk için cesaret veriyor. Çünkü edebiyat, insanları sınırları belli bir gündelik yaşamın dışına çıkararak duygu ve düşünce bakı- mından daha farklı ve renkli bir dünyayı önümüze koyuyor. Edebiyatla bir gerçekliği farklı biçimlerde anlamak, başka görme biçimleri ile algılamak mümkün olabiliyor. Bu metinde üzerinde durulan konu aşağıdakilerden hangisidir? A) Edebiyatı doğru anlamak C) Edebiyatın sağladıkları B) Edebiyata zenginlik kazandırmak D) Edebiyatın insan ruhuna bakan yanları

Bir ezgi yağmurudur Anadolu. Bu yağmurda; Arda- han'da bir dere boyunca kavalını çalan çobandan, Şanlıurfa'daki çalgıcılar sokağında kemanını sevgi- lisiyle bir tutan delikanlıya kadar sayısız halk oza- ninin damlası vardır. Adları unutulsa da deyişleri, ezgileri Anadolu'nun her yerinde dilden dile dolaşır. Anadolu'da müzik, duyguların dişavurumudur ve ozanlar halkın ortak duygularını ezgilerinde dile getirir. Bu parçaya göre Anadolu'nun ezgi yağmuru olarak nitelendirilmesinin nedeni aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Değişik yörelerdeki halk ozanlarının ezgileriyle zengin bir dağarcık oluşması B) Halk ozanı sayısının giderek azalması C) Halk ozanlarının benzer konuları ele alması D Halk ozanlarının farklı türden çalgılar kullan- ması 10

likla ezilmeye Bu metindeki altı çizili ifade ile sozu B) Milliliği A) Gerçekçiliği C) Kalicil İPUCU-3 3. Hikâye yazmayı kolay sanırlar hâlbuki hikâye belki de şiirden sonra yazılması en zor türdür. Bu- nun sebebi hikâyenin fazlalıklara, tekrarlara, söz uzatmalarına tahammülü olmamasıdır. Sırıtır çünkü bunlar hikâyede. Elbette bu söylediğimiz, en az sözcükle çok şey anlatma değildir. Bir sözcüğe şiirde olduğu gibi birden fazla anlam verme de değildir. Söylediğimiz sayfa doldurmak için gereksiz ifadelerden kaçınmaktır. Bunu yapan Refik Halit Karay, Memduh Şevket Esendal gibi büyük hikayecilerimiz vardı. Onların boşluğu uzun zamandır doldurulamamıştı ta ki son oku- duğum hikâyelere kadar. Bu hikâyelerde hiçbir sözcüğün, bir başkasının yerinde gözü yoktur. Hepsi yerli yerinde oturmuştur. Bir cümleden tek bir sözcüğü bile söküp atamazsınız. Bunu yaptı- ğınızda hikayelerin büyüsü bozulur bir anda. Savunduğumuz anlatımı merak edenler bu hikâyeleri okusunlar ve ne demek istediğimizi daha iyi anlasınlar. Bu metinde sözü edilen hikâyelerin anlatımı aşağıdakilerden hangisiyle nitelenebilir? A) Duru B) Akıcı C) Yalın D) Yoğun ONITELIK YAYINLARI romanciliyi duğuna hiç şüphe yok ve hikâye yazarak e bulunan Peyami Saf Nuri Güntekin gibi olaylara da yer ver ruh dünyanızdan y meyen prangalarl isteyenlere Doku öneririm. Eminim kimse onu tam: mayacaktır. Bu metinde Safa'nın ese tılmak isten A) Özgünlü C) Gerçeka YAYINLARI

9. Küresel ısınma ve iklim değişikliği insanlığın ortak problemidir. Enerji üretmek için kullandığımız fosil yakıtlar (kömür, petrol, doğal gaz) karbondioksit üretir. Karbondioksit oranının artması dünyanın ısınma hızını artırıyor. Okyanusun isinması suyun genleşip deniz seviyesinin yükselmesine ve sellere neden oluyor. Bunun sonucunda da tarım yapı- lamıyor. Uzun kuraklıklar, yoğun yağışlar hem canlıların yaşama ortamına zarar vermekte hem de besin üretimini negatif yönde etkilemektedir. Bu metinde sözü edilen soruna dikkat çekmek için bir afiş hazırlayan öğrenci, L görsellerinden hangilerini kullanmalıdır? A) Yalnız I. B) I ve II. III. C) II ve III. D) I, II ve III.

C) Araştırmaya göre parmak uçlarının şekli, karakter analizinde dikkat edilecek noktalardan biridir. Par- mak uçlarının yuvarlak olması, başkalarıyla barış içinde olma isteğini yansıtmakta ve bu kişilerin karşı- dakini onaylamamaktan korkan bir yapıya sahip olduğunu göstermekteymiş. Kare şeklinde parmak uçlarına sahip kişiler ise hassas bir yapıya ve belirsizlikten hoşlanmayan bir yapı- ya sahip kimselermiş. Alt kısmı dar, üst kısmı geniş ve keskin hatlı tırnağa sahip parmak uçları ise kolay işlerden daha çok, zor işleri tercih eden kimselerde bulunurmuş. Kürek gibi geniş belli ve ince uçlu parmak şekli de kişinin becerikli, tedbirli bir kimse olduğunu ortaya koyuyormuş. Bilgesu oldukça kırılgan ve duyarlı bir kişi olup kararlı davranmayı sevdiğine göre bu araştırma veri- leri doğrultusunda Bilgesu'nun aşağıdaki parmak uçlarından hangisine sahip olması beklenir? B) A) D) Kütü bas

Ellerde iz demir eksikliği Sivilce, C vitamini ve çinko eksikliği SIFIR BİLGİ YÜZDE YÜZ ANLAM Kınışan cilt, koenzim q10 eksikliği Uçuk E vitamini eksikliği Br 9789 Bs B6 Ağız kenarında çatlaklar, B2 vitamin eksikliği Kuru cilt, A ve C vitamini eksikliği ayrıca susuzluk Sedef hastalığı D vitamini eksikliği ARTES Kepek çinko eksikliği Görselde sözü edilen eksikliklerin ortak özelliği aşağıdakilerden hangisidir? Vitaminlerle ilgili olmaları Cildin yağlanmasına ve sivilce oluşumuna neden olmalan Cilt rahatsızlıklarına yol açmaları DrErken yaşlanmaya neden olmaları Tüket etkile hilik c olara algıl beli Me

5. Ayşegül, Hülya, Serap, Sila ve Ezgi; bir çantacıdan beyaz, siyah, yeşil, lacivert ya da kırmızı renkte kol veya sırt çantalarından birini almıştır. Bu kişilerin aldığı çantalar ile ilgili bilinenler şunlardır: Üç kişi kol, iki kişi sırt çantası almıştır. Hülya ve Sıla, kol çantası almıştır. Ayşegül ile Ezgi'nin çantaları farklı türdedir. Sırt çantaları, siyah ve kırmızı renktedir. Lacivert çantayı alan kişi, Ezgi'dir. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi kesin olarak söylenebilir? ● ● ● ● ● A) Sıla'nın aldığı çanta, yeşil renktedir. B) Ayşegül, sırt çantası almıştır. C) Siyah çantayı alan kişi Serap'tir. D) Hülya'nın aldığı çantanın rengi beyazdır. 31

5 4 S 1. BÖLÜM Görsel Okuma 9. Yandaki resimde aşağıda sözü edilen resim akımlarından hangisinin et- kileri görülmektedir? A) En belirgin özelliği ışık ve gölge kullanımının sağladığı teatrallik (abartılı) ve zıt renklerin pürüzsüz kullanımına dayanan fırça işçiliğiydi. Böylelikle resimler etkileyici, ihtişamlı ve dramatik oluyordu. Bunun sebebi, dinî ve mitolojik sembollerin işlenmesiydi. B) Dünya Savaşı'nın getirdiği dehşet duygularını dışa vurmak amacıyla ge- lişen bu teknik, geçmişin hiçbir sanat akımına uymuyordu. Sürrealizmin (gerçeküstücülük) otomatizm (öz devinim) tekniğini kullanarak boyaları sıçratma, akıtma, serpiştirme yöntemleriyle ve sanatçının tüm vücudunu kullanmasıyla karakterize olmuş bir akımdır. Karmaşık ağ desenleri, ka- ranlık duyguların dışa vurumunu ve resmi yaparkenki bilinçsizliği temsil ediyor. C) Gerçekçi perspektifi tamamen terk ederek, cisimleri birçok bakış açı- sından resmederek aynı anda çok fazla yüzey gösterdiler. Bu yüzeyler resimlerde geometrik şekillere benzediği için eleştirmen Louis Vauxcelles bu figürleri "küçük küpler" diye tanımlayarak akıma adını verdi. Üç boyut- lu dünyayı iki boyutlu yüzeye aktarmak için cisimleri farklı perspektiflere göre parçalara ayırmaları resme soyut bir özellik kazandırmıştır. D) Sigmund Freud'un psikanalitik kuramından etkilenen bir grup ressamın, duyguları rüya sahneleriyle ifade ettikleri bir sanat stili olarak gelişti. Bir- biriyle ilgisiz ögeleri bir arada resmederek yoğun bir sembolizm ve düş- selliğe yer verdiler. Serbest çağrışım, rüya analizi gibi Freudyen teknikler kullanarak bilinçaltına odaklandılar. TEST 5 1.