Paragrafta Anlam Soruları

29 1 3 > * 5- 5 > 1 11. Tuzlama araçlan karlı günlerde gördüğümüz araçlardandir ve bu araçların arkalarında büyük bir kasa bulunur. (1) Bu kasanın içi genellikle tuz-kum karışımıyla doldurur ve tuz, araç ilerlerken yollara serpilir . (II) Kar küreme araçlarının önünde kocaman kar küreğine benzeyen bir parça bu- lunur. (III) Tuzlama aracının arkasında dönen bir parça bulunur, kasanın içindeki tuz alt kısımda bulunan bir delikten bu parçanın üzerine dökülür. (IV) Parça döndükçe tuz yollara saçılır ve tuz suyun donma sıcaklığını düşürür ve hava aşırı soğuk olmadıkça buz oluşumunu engeller. Verilen metinde numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? All DIV BE es

TÜRKÇE 12. 10. "Sol Ayağım” kitabı; Christy Brown'un kendi hayat öyküsünü anlattığı, edebiyatın etkileyici eserlerinden biridir. Kitabın bu denli ilgi görme- sinde yazarın yaşadığı duyguları, arada hiçbir duvar olmaksızın aktarmasının etkisi büyüktür. Kendi yaşamının irmağından beslenen birçok yazarda olduğu gibi Christy Brown'da da başa- rinin anahtarı bu olmuştur. İçinden ilham alan yazar, daha net ve içten bir anlatımla okuyucu- ya ulaşır ve asırlarca değişmeyen duygularıyla insanoğlu bu kitaplara hep ilgi gösterir." Dut ağ çiçek a Bu ağa tiştirilir kullan ağacı almas Bu parçada asıl vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Yaşadığı bölgenin kültürüne ayna tutan yazarlar daha içtendir. B) Gerçek hayat hikâyeleri anlatan kitaplar her za- man başarılı olur. C) Yazar, iç dünyasına olduğu kadar dış dünyasına da bağlı kalmalıdır. D) Yaşanmışlığın izlerine yer veren yazarın eserleri büyük ilgiyle okunur. Dut iyidir farkl de in Bu p larda Lili

4, 5 ve 6. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayin. kapımı çaldı. Bu adam daha çok şişli ilçesinde öhret yapmis, tatsız tuzsuz kitaplar yazarak On beş sene oluyor. Gayet kibar giyinmis, saclan agarmo, elli am yalannda bir adam oldukça tanınmıştı. Hala ban gazetelerde yazilanna rastlarım. Her cümlesine birkaç Fran -Sizden çok önemli bir ricada bulunacağım. Sizin de bir evladiniz var, beni bir baba ola rak dinlemenizi rica ediyorum. On altı yaşında bir oglum var, ne yazık ki lisede derslerini yuzüstü bıraktı, kendini resme verdi, bir seneden beri resim ve akademi diye tutturdu. Or taokulu bitirdi ama lisede karşımıza bu resim çıktı. llle de güzel sanatlar akademisine yazil sizca kelime sıkıştırarak: mak istiyor, bugünlerde size gelip danışacak, yardımınızı dileyecek. Kendisine bu yolda ka biliyeti olmadığını söylerseniz beni mutlu edersiniz . Onu resimden soğutursanız tekrar i seye dönecek, okulunu bitirecektir ; yalvarırım, bütün aile size minnettar kalacak. Saçlarını sanat yolunda ağartmadığını her haliyle belli eden bu adam, yanlış kapı çalmıştı. Milyon başına çekirdekten yetişmiş bir iki ressam düşen bu memlekette resim hocalığı ya. pan birinin resme merak salmış bir çocuğu işinden soğutması ne demekti? Evladının can la başla bir işe sarıldığını gören bir baba sevineceği yerde onu bu işten soğutmak için ne acayip yollara düşmüştü! Bir ara bu adamın, sanat sevgisinin köksüz olduğu kadar evladı- na karşı duyduğu sevginin de pek derinlere gitmediğini düşündüm. (Bedri Rahmi Eyüboğlu) 4. Bu metnin dil ve anlatımı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Öyküleyici anlatım tekniğiyle yazılmıştır. B) Deyimlerden yararlanılmıştır. Karşılıklı konuşmalara yer verilmiştir. D) Niteleyici sözcüklere başvurulmuştur. 5. Bu metinde geçen altı çizili bölümde aşağıdaki düşünceyi geliştirme yollarından han- gisi kullanılmıştır? A) Sayısal verilerden yararlanma B) Karşılaştırma C) Benzetme D) Tanımlama

CÜMLEDE ANLAM TEMEL TEST O Bambu ağacı yetiştirebilmek için Çinliler, bir inanç, karar- lilik ve sabir örneği gösterirler. Önce ağacın tohumu ekilir, sulanır ve gübrelenir. Birinci yil tohumda herhangi bir değişiklik olmaz. Tohum yeniden sulanıp gübrelenir. Bambu ağacı ikinci yılda da toprağın di- sina filiz vermez. Üçüncü ve dördüncü yıllarda her yıl yapılan işlem tekrar edilerek bambu tohumu sulanır ve gübrelenir. Fakat inatçı to- hum bu yıllarda da filiz vermez. Çinliler büyük bir sabırla be- şinci yılda da bambuya su ve gübre vermeye devam ederler. Ve beşinci yılın sonlarına doğru bambu yeşermeye başlar ve altı hafta gibi kısa bir sürede yaklaşık 27 metre boya ulaşır. Akla gelen ilk soru şudur: "Çin Bambu Ağacı 27 metre bo- yuna altı haftada mi, yoksa beş yılda mi ulaşmıştır?" Bu sorunun yanıtı elbette beş yıldır. Büyük bir sabırla ve israrla tohum beş yıl süresince su- lanıp gübrelenmeseydi ağacın büyümesinden hatta var ol- masından söz edebilir miydik? 12 ve 13. soruları yukarıda verilen metne göre cevaplayınız. 13. Altı çizili cümlenin anlatır kilerden hangisi söyleneb 12. Bu metinle ilgili aşağıda verilen yargılardan hangisi yanlıştır? A) Örtülü anlam içeren cümleye yer verilmiştir. B) Dolaylı anlatıma yer verilmiştir. C) Nesnel anlatıma yer verilmiştir. D) öznel anlatıma yer verilmiştir. AY Öznel ve örtülü anlatım B) Nesnel ve dolaylı anlatı C) Öznel ve doğrudan anla (DB Örtülü ve nesnel anlatır

Afyon'da "Kudret" adlı yerel gazeteyi çıkarmakta olan Cüneyt Mollaoğlu, 1950 yılının Mayıs ayında bir trene binerek yola çıkar Eskişehir'e doğru. Cüneyt Bey'in yanına Kütahya Garı'nda bir kız çocuğu oturur. Cüneyt Bey, cebinden gazetesini çıkarır; okumaya başlar. Kız çocuğunun gözü de gazete sayfalarındadır. Akrabası sinirlenerek dirseğiyle dürter, "Evladım ayıptır, başkasının gazetesi okunmaz, yapma, etme!" der ama çocuk gazeteyi okumaya devam eder. Üstelik bununla da kalmaz, Cüneyt Bey'e dönüp "Siz bitirdikten sonra gazetenizi ben okuyabilir miyim?" diye sorar... Cüneyt Bey anlar ki yol arkadaşı okumayı çok seven, kitaplara ilgi duyan bir çocuktur. Sohbet esnasında çocuk ona masallar yazdığını söyler, bu daha da ho- şuna gider Cüneyt Bey'in. "Peki, yazdığın masallardan birini bana gönderir misin? Eğer uygun görürsem gazetede basarım. Ama masalını mutlaka daktiloyla yazıp göndermen gerekir." Bu sözler çok heyecan- landırır küçük kız çocuğunu... Ama daktilo, ulaşılması zor bir araçtır o günlerde; her yerde bulunmaz... "Nereden, nasıl daktilo bulacağım?" diye düşünürken bir gün Kütahya'da çalışmakta olan arzuhalcileri görür... Küçük kız, arzuhalcinin yanına gider ve "Benim bir masalim var, onu size getirsem bana daktiloda yazar mısınız?" diye sorar. "Yazarım ama iki liranı alırım." der arzuhalci. İki lira bir çocuk için büyük para... Haftalar boyunca harçlıklarını biriktirir ve masalını arzuhalciye daktilo ettirerek gazeteye gönderir... Ya- yımlanan ilk öyküsü budur. Yıllar sonra bu ülkenin çocuk edebiyatının en ünlü, en saygın ismi olacaktır. O kız çocuğunun adı, çok sevilen kitaplarının kapağında "Gülten Dayıoğlu" olarak yazmaktadır. Sunay Akın, Kafa (7, 8 ve 9. soruları parçaya göre yanıtlayınız.) 7. Bu parçada asıl anlatılmak isteneni aşağıdaki özlü sözlerden hangisi karşılar? A Büyük şeylerin hayali ile yaşa, hiç olmazsa daha küçük şeyleri yapmak imkânını bulursun. Jules Bernard) Dünyanın gördüğü her büyük başarı, önce bir hayaldi, en büyük çınar bir tohumda, en büyük kuş bir yu- murtada gizliydi. (James Ailen) St Rendimi ve düşünce yöntemlerimi incelediğimde, bilgiye ulaşabilmek için hayal gücümün diğer yetenekle- rimden çok daha önemli olduğu sonucuna varıyorum. (Albert Einstein) D) Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır: çalışkan olmak. (M. Kemal Atatürk) 8. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada kullanılan noktalama işaretlerinden herhangi birinin kullanım özelliği değildir? Al Başka bir kimseden veya yazıdan olduğu gibi aktarılan sözleri göstermek için kullanılan noktalama işareti vardır. Alıntılarda başta, ortada ve sonda alınmayan kelime ve bölümleri göstermek için kullanılan noktalama işareti vardır. Chögeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri göstermek için kullanılan noktalama işareti vardır. D) Anlama güç katmak için tekrarlanan kelimeler arasına konan noktalama işareti kullanılmıştır. tgil- nilir.

10. Kısa sinyallerde sola +(KISA) (.) (UZUN) Uzun sinyallerde sağa (-) Karşılığı Yok UT A N M S R WD K G O HV F L PUBX Y Z 0 5 4 3 2 16 7 8 9 0 Mors alfabesi veya mors kodu, kısa ve uzun işaretler ile bunlara karşılık gelen işık veya sesleri kullanarak bilgi aktarılmasını sağlayan yöntem. 1832'de telgraf ile ilgilenmeye başlayan Samuel Morse tarafından 1835 yılında oluşturuldu. Mors alfabesinin tek bir şeması vardır. Önemli olan bu şemayı bilmek ve çizgi ile noktaları takip ederek istenilen metni oluşturmaktır. Bu şemanın kullanımı şöyle: - Öncelikle mors kodları dinlenirken kalem en üstteki noktaya yerleştirilir. - Ardından sinyalin uzunluğuna göre kalem bir alt kademeye indirilir. - Kisa sinyallerde önce aşağı sonra sola hareket ettirilir. ... - Uzun sinyallerde ise önce aşağı sonra da sağa doğru hareket ettirilir. Buna göre Mors alfabesiyle, II. ..-..-...--. III. ..- IV. . .- oluşturulan kodlardan hangisinin karşılığı aşağıda yoktur? ) B) Uyku C) Ufuk D) Uzay ...--.--.- A) Umut 11. Fotoğraf çekmeyi çok severiz. Çektirmeyi de... Bunu yalnızca geride bıraktığımız günlerden elimize dört başı

TÜRKÇE İTÜ ETA FAKE 13. doga KOLE Te GILL 30 Diego Armando Maradona, 30 Ekim 1960'ta Arjantin'de yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünya- ya geldi. Henüz on yaşındayken yetenekleri fark edildi ve bir mahallenin amatör kulübünde fut- bol oynamaya başladı. Oynadığı futbolla kısa bir sürede tüm dünyada tanınmaya başlandı. Bo- ca Juniors, Barcelona, Napoli, Sevilla gibi birçok ünlü kulüpte top oynadı. Kariyeri boyunca bir- çok lig şampiyonluğu, UEFA Avrupa Ligi Şampiyonluğu, Arjantin Milli Takımı'nda 1986 Dünya Kupası Şampiyonluğu gibi başanlara imza attı. Futbolu, sempatik tavırlan ve topla yaptığı akro- batik hareketlerle seyircilerin hayranlığını kazandı. Onunla ilgili en ilginç olaylardan biri ise 1986 Dünya Kupası'nda İngiltere'ye elle attığı goldü. Bu durum, sıra dışı özelliğin ne kadar önemli ol- duğunu gösteriyor. Bu golün haksız bir şampiyonluk getirdiğini söyleyip onu eleştirenler kadar, golün ilahi bir lütuf olduğunu düşünenler de oldukça fazlaydı. Gerek futbolu gerekse sıra dışı ya- şamıyla adindan sürekli söz ettiren Maradona 25 Kasım 2020'de, tedavi gördüğü hastanede ha- yata gözlerini yumdu. Bu medya metninin yazılış amacı aşağıdakilerden hangisidir? A) Olay yorumlama - Bilgi aktarma B) Bilgi aktarma - Kültür aktarma C) Kültür aktarma - Olay yorumlama D) ikna etme - Kültür aktarma 8. SINIF SÖZEL ETÜT DENEME (1)

8. SINIF SÖZEL ET 12. Çavdar, buğdaygiller familyasından bir tahil bitkisidir. Soğuğa en dayanıklı tahil olan çavdar yüksek yerleri, kumlu ve gevşek toprakları sever. Genellikle 1-2 metre yüksekliğe ulaşan çavdarın görünümü arpaya çok benzer. Taneleri buğdaya göre daha ince uzun, kavuzları daha dar, kılçıkları da oldukça kısadır. Öğütülerek ekmek ve bisküvilerde kullanılır. Bol lifli olduğu için kilo kontrolünde çok faydalı- dir. Yiyeceklerin bağırsaklardan geçişini hızlandırır. Safra kesesi taşlarının meydana gelmesine mani olur. Yapılan araştırmalar, çavdarın şeker hastaları için en zararsız tahil olduğunu ortaya koymuştur. Bağırsak kanseri ve kan dolaşım sistemi hastalıklarını önler. Göğüs kanseri hastalarına tavsiye edilir. Çavdarda; selenyum, magnezyum, manganez, fosfor mineralleri bulunmaktadır. Metinden çavdarla ilgili aşağıdaki numaralandırılmış, 1. Soğuk, kumlu ve denize yakın yerlerde yetişir. II. İçinde farklı mineraller bulunan bu tahil, çeşitli hastalıkların oluşumunu engeller. III. Kilo vermek isteyenlerin tercih edebileceği bir tahıl ürünüdür. IV. Tüketimi, tüm kanser hastalarına tavsiye edilir. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) I ve II B) I ve IV C) II ve III D) III ve IV 8. SINIF 2021 - 2022

TÜRKÇE 13. Ruhunuzun gücünü kinle meşgul etmeyiniz. Kin, kene gibi ruhun kanını emer. Insanı alev alev bir düşmanlık hissine kilitler. Insanı küçül- tür. Küçük insan, büyük başarılar kazanamaz. Bu cümledeki altı çizili söz grubuyla anlatıl- mak istenen aşağıdakilerden hangisidir? Al Yaşam enerjisini düşürmek By Pek çok hastalığa yol açmak c) Kişiyle birlikte çevresine de zarar vermek Dy Psikolojik sıkıntılara neden olmak

20. Sanat, toplumdan uzaklaştığında yalnızlaşır; ... çünkü sanat adına ortaya konan ürün mutlaka anla- şılmak, beğenilmek ister. Bunun için sanata küçük bir azınlık hiçbir zaman yeterli olmayacaktır. Sanat bu yüzden ... Aksi takdirde ne toplum ne sanat evrilir. Her şey yerinde sayar. Toplum, sanata; sanat topluma muhtaçtır. Bu parçada boş bırakılan yerlere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangileri sırasıyla getirilmelidir? AD (1) kendini ortaya koyacak bir ürün bulamaz (11) sanatsal kaygılar taşımadan yol almalıdır B) (1) bir başına kendini kendine anlatmaya çalışır SOH (11) toplumun sesi, görüntüsü, derdi, sevgisiyle büyük bir kitleye ayna tutmalıdır CY () sanatı dışlayan toplum yerinde sayıp kalır (11) topluma ayna tutmuşçasına toplumu anlatır bulultima D) (1) kendini anlatacak bir yer bulamaz (11) büyük kitlelere hitap etmek için yeri geldikçe sanat anlayışından taviz vermelidir aims any lleghid laignar nebu 3625970g snu Mb ins

17. Bir gün ihtiyar çınar, küçük Burak ile sohbete dalmıştı. "Çam, kayın, gürgen... Şimdi hiçbir dostumu göremiyorum. Ne tarafa gittiler?" diye Burak'a sordu. Bu zor sorunun cevabını Burak biliyordu. Ne var ki bunu ona söyleyemiyordu. Rüzgârın sert uğultusu arasında tatlı sohbetleri devam ediyordu. "İki gün önce mi sana su ver- miştim?" dedi Burak. "Evet." dedi çinar. "Sen o zaman susamışsındır." "Eh, öyle biraz." Evin- deki upuzun hortumla çınarı sulamıştı. Saatler böyle geçerken ihtiyar çınarın dalina küçük bir kuş kondu. Bu metnin hikâye haritası oluşturulduğunda aşa- ğıdakilerden hangisi bu haritada yer almaz? AW/kişi BHU, kişi OT Burak ) ✓ o Ihtiyar çınar

8. SINIF 16. Fibromiyalji (yumuşak doku romatizmasi) hastalar üzerinde yapılan bir çalışma, günde sadece bir saat boyunca müzik dinleyenlerin başka bir kontrol grubundakilere oranla, ağrıda belirgin bir azalma yaşadıklarını gözler önüne serdi. Çalışmada, fibromiyalji hastalarına dört hafta boyunca her gün bi- rer saat müzik dinletildi. Dort haftalik dönem sonunda, her gün müzik dinleyenlerin ağrı ve depresyon olu- şumlarında önemli düşüşler yaşandığı gözlemlendi. Bu tür sonuçlar, müzik terapisinin kronik ağn tedavisin- de önemli bir araç olabileceğini düşündürmektedir. Aşağıdakilerden hangisinin metnin baş kısmına getirilmesi uygundur? A) Yapılan araştırmalara göre ağrı ve acı denetiminde olumlu duygular geliştirmenin etkisi vardır. B) Müzik sayesinde, herhangi bir ilaca gerek duyulmadan ağrılı hastaliklar tedavi edilmektedir. Araştırmalar, müziğin acı ve ağrı yönetiminde çok yardımcı olabileceğini göstermiştir. D) Hastalıklara bağlı ağrılann azaltılmasında müziğin etkisi tam olarak kanıtlanmış değildir. 17. Kapadokya'yı özel bir coğrafya yapan peribacaları alabildiğine uzayıp gidiyor )Buradan, bu olurduğumuz yerden bakınca bu bacalar ormanının sonu yokmuş gibi görünüyor(2) Kendini bir heykel ormanında sanır. sin( 3 ) Yürüyen, duran, hemen kalkıp koşacakmış gibi tetikte duran, uçmaya hazırlanan at, insan, kus, fil, türlü başlar(4) konulmalıdır?

DO 18. Bana diyorlar ki: Canım, sen de buluttan nem kapıyorsun! - ON Ben de o zaman diyorum ki: - Peki yağmurun altında kalıp da ıslanmayanlara ne demeli? Bu metinde yazarın çevresindekilere yaklaşımı aşağıdakilerden hangisidir A) Kuşkucu B) Eleştirel C Sevecen E) Tarafsız D) Idealist 16

68 Yıl Sonu Tarama Testi Yil Son Test 8. Bir 7. Aşağıda Türk edebiyatının iki usta kaleminin edebi kişiliği ve üslubu ile ilgili bilgiler verilmiştir. "Du Bo yill ilgi Karincadan kartala kadar tüm canlıları gözlemlemiş ve anlatmıştır. Toplumsal düzenin çirkinlikleri, ve adaletsizlikleri karşısında direnen insanın yalnızlığını anlatmıştır. Yerel halki, bitkileri, hayvanlari taniyor olması, sanatını en iyi şekillen- diren unsurlar- dandır. Halkın acilarini, özlemlerini, gurbeti, ağaların baskisini, başkaldırıyı eserlerinde işlemiştir. İçten ve yalın bir Istanbul Türkçesiyle öykülerini yazmıştır. Hamallar, sokak çocukları, kimsesizler, işsizler onun kahraman- larıdır. B. YAŞAR KEMAL SAİT FAİK ABASIYANIK Halkın dilini kullanmış, sade, ve yöresel ağızlarla çok güçlü tasvirler yapmıştır. Adalara ve denize olan sevgisini eserlerine yansıt- mıştır. Buna göre aşağıdaki metinlerden hangisi bu yazarlardan herhangi birine ait olamaz? A) Şu karşıki sandalı görüyor mus in? Bakın sahile yaklaşıyor. Onu yürüten şey nedir? Kürekleri değil mi? Ya şu uçan martılar! Kanatları yolunsa artık uçabilir mi? Düşünce de böyledir. Dört duvar arasına kapatılmak istenirse kanatsız kuş, küreksiz sandal oluverir ve bütün manasını kaybeder. B) O mavi kuştan, yanar döner kuştan... Hani, su kıyılarındaki yarları yılan deliği gibi deler, çok derin- lere kadar deler, ta dibine, toprağın altına gider, oraya yuvasını yapar. Yuvalarının ağzında da her zaman bir çiçek biter. Ya bir yoğurt çiçeği, ya bir pampal, ya ağınağacı çiçeği, ya bir su püreni. O kuş çiçeksiz edemez, işte o kuştan bir tane tutmalı. 9. C) Güneş tepeme işlemiş. Bir hoş oldum. Gerisini bilmiyorum. Kendime geldim ki ne göreyim, tozun toprağın içine belenmişim. Her yanım sızlıyor. Atı, arabayı koydunsa bul. Seğirttim şimdi. Sari sıcağın altında... Beygirler, dedim, ya götürüp bir dereden yuvarladılarsa? Dirisi gün görmedi... Ölüsü, dedim, ölüsü olmasın irezil. D) Burada kendisini olduğu gibi gösterebilir; burada hiç utanmayarak nefsini zabta lüzum görmeyerek kalbinin olanca yaralarını şu sâkit fakat müşfik mahrem dostlarını önlerine serebilirdi. Evet; burada dünden beri tazyik ede ede kendisini hasta eden istirap feryadını salıvermek mümkün idi.

DENEME-1 8. PARAGRAF Denemeleri SINIE 11. Geçmişte yaşamak, gelecek tasası ile aklımızı meşgul etmek, karşımıza çıkan insanlar otomatik bir gözlemci edasıyla yargılamak bize yaşadığımız ani iskalatır. Güzel bir manzara, doğanın sunduğu renk, koku ve tasarım zenginliği karşısında mutlu oluruz. Bakmayı sürdürdüğümüzde salt bu güzelliği düşünüp doya doya seyrediyorsak sorun yoktur. Karşımıza çıkan nimetten tam olarak yararlanıyoruz demektir. Kısacası Yukarıdaki parça aşağıdakilerden hangisi lle tamamlanırsa anlam bütünlüğü sağlanmış olur? A) Ne geçmişte takılı kalalım ne de gelecek kaygısı yaşayalım bence anın tadını çıkaralım. 8) Bugün sahip olamadıklarımızla veya sahip olmayı kaçırdıklarımızla hesaplaşmayı bırakalım. C) Düne göre daha iyi konuma gelebilmenin gayreti içinde olalım. Di Geleceğin nasıl daha güzel olabileceği konusunda iç hesaplaşmamızı yapmak yerine hedeflerimize odakla- nalım.

YAYINCILIK TÜRKÇE 13. Güney Afrika'da yaşayan "Cape yağmur kurbağası", türünün en sevimli hayvanı olarak anılıyor. Kimisi bu hayvanı sevimli kimisi de çirkin buluyor. Cape yağmur kurbağası; "brevicipitidae" familyasına aittir. Bu kurbağa 45 mm uzunluğa kadar ulaşabilir. Puslu ve nemli koşullarda görülür. Çoğunlukla solucanlar ve küçük böceklerle beslenen Cape kurbağasının kalın ve güçlü bacakları vardır. Bu sa- yede toprağı kazar ve kendisini gömer. Ancak yüzemez ve suya konulunca boğulur. Kırsal alanlarda, otlaklarda ve hatta kentsel alanlarda bulunur ancak ev atıklarına karşı duyarlı, evcil hayvanlara karşı Aşağıdakilerin hangisinde "Cape yağmur kurbağası” ile ilgili verilen soruların tümünün yanıtı bu metinde bulunmaktadır? savunmasızdır. A) • Fiziksel görünüşü konusunda nasıl değerlendirmeler yapılmaktadır? Hangi bölgelerde yaşamını sürdürebilmektedir? • Besin kaynaklarını daha çok hangi canlılar oluşturmaktadır? Ortak özellikleri bakımından hangi hayvan soyundan gelmektedir? • Doğal yaşamı olumsuz etkilediği durumlar nelerdir? Yetişkin bir Cape kurbağasının boyu ne kadardır? . BRUDD C). Türdeşlerinden farklı olan özellikleri nelerdir? Yumurtalarını suya değil de karaya gömmesinin nedeni nedir? • Hangi özelliği toprağa kolayca gömülmesini sağlamaktadır? D • Afrika'da hangi kurbağa türleri bulunmaktadır? • "Cape" ismi, bu kurbağaya hangi sebepten verilmiştir? • Tehlike anında kendisini nasıl korur?