Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Anlam Soruları

6. Aşağıdakilerden hangisi bir paragrafın giriş cümlesi
olamaz?
Bilgisayarda oyun oynamak, telefonla konuşmak
gibi birçok işi yapabilmek için elektrik enerjisi ile
çalışan eşyaları kullanmalıyız.
B938 yılında Türkiye'nin ilk yer bilimcisi unvanıyla
yurda döner ve İstanbul Üniversitesinde göreve
başlar.
C) ) İhsan Ketin, yaşamının ilk elli beş yılını arazide
yerkabuğu hareketlerinin izini sürerek geçirdi ve fay
hatlarını ortaya çıkardı.
D) Tüm böcekler gibi soğukkanli hayvanlardan olan
kelebeklerin hareketlenebilmesi için vücutlarının
isinması gerekir.
7. Aşağıdaki grafiklerde 2019 yılının ilk üç ayına ait Adana
ve Adıyaman'a ait konut satış sayıları verilmiştir.
Adana
Aylar
Sifir ey
Ikinci el satış
Ocak
19822
853
1013
18,752
Subat
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
6. Aşağıdakilerden hangisi bir paragrafın giriş cümlesi olamaz? Bilgisayarda oyun oynamak, telefonla konuşmak gibi birçok işi yapabilmek için elektrik enerjisi ile çalışan eşyaları kullanmalıyız. B938 yılında Türkiye'nin ilk yer bilimcisi unvanıyla yurda döner ve İstanbul Üniversitesinde göreve başlar. C) ) İhsan Ketin, yaşamının ilk elli beş yılını arazide yerkabuğu hareketlerinin izini sürerek geçirdi ve fay hatlarını ortaya çıkardı. D) Tüm böcekler gibi soğukkanli hayvanlardan olan kelebeklerin hareketlenebilmesi için vücutlarının isinması gerekir. 7. Aşağıdaki grafiklerde 2019 yılının ilk üç ayına ait Adana ve Adıyaman'a ait konut satış sayıları verilmiştir. Adana Aylar Sifir ey Ikinci el satış Ocak 19822 853 1013 18,752 Subat
10. Ursula Le Guin'in Molksüzler, Oğuz Atay'ın Tutu-
namayanlar'ı gibi Dünyasızlar'da aslında bir varo-
luş mücadelesini anlatıyor. Dünyası kaybedilmiş
karakterler bir arada. Nergis, yapayalnız bir kadın;
Ayvaz ve Firuz da hayatları, geçmişleri, gelecekle-
ri savaşın ortasında ellerinden alınmış iki karakter.
Yani onların dünyaları darmadağın olmuş. Hiçbiri-
nin dünya ile arasında sıkı bir bağ yok. Dünyasız-
lar ismi de var olmayan, aidiyet bağı kuramaya-
cağımız bir dünya etrafında toplanmış karakterleri
anlatıyor. Okur ile aramda kurmak istediğim bağ,
karakterlerin avaz avaz bağırdıkları şey dünyasız-
laşmak...
Bu metin aşağıdaki sorulardan hangisine yanıt
olarak verilmiştir?
A) Romanınızı yazarken etkilendiğiniz, ilham aldı-
ğiniz yazarlar oldu mu?
B) Sevdiğiniz yazarlar ve şairler hangileri?
C) Kitabın ismi ile neyi vurgulamak istediniz?
) Karakterleri kurgularken en çok neye dikkat et-
tiniz?
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
10. Ursula Le Guin'in Molksüzler, Oğuz Atay'ın Tutu- namayanlar'ı gibi Dünyasızlar'da aslında bir varo- luş mücadelesini anlatıyor. Dünyası kaybedilmiş karakterler bir arada. Nergis, yapayalnız bir kadın; Ayvaz ve Firuz da hayatları, geçmişleri, gelecekle- ri savaşın ortasında ellerinden alınmış iki karakter. Yani onların dünyaları darmadağın olmuş. Hiçbiri- nin dünya ile arasında sıkı bir bağ yok. Dünyasız- lar ismi de var olmayan, aidiyet bağı kuramaya- cağımız bir dünya etrafında toplanmış karakterleri anlatıyor. Okur ile aramda kurmak istediğim bağ, karakterlerin avaz avaz bağırdıkları şey dünyasız- laşmak... Bu metin aşağıdaki sorulardan hangisine yanıt olarak verilmiştir? A) Romanınızı yazarken etkilendiğiniz, ilham aldı- ğiniz yazarlar oldu mu? B) Sevdiğiniz yazarlar ve şairler hangileri? C) Kitabın ismi ile neyi vurgulamak istediniz? ) Karakterleri kurgularken en çok neye dikkat et- tiniz?
20.
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakinin gördüğüdür rengin.
Ne kadar yaşarsan yaşa
Sevdiğin kadardır ömrün
Aşağıdakilerden hangisi, bu dizelerden hareketle yapılacak çıkarımlardan değildir?
A) Gençliği: yaş değil, ileriyi görme yeteneği belirler.
B) Bazen karşımızdakilerin düşüncelerini değiştiremeyiz.
C) Hayatın uzunluğunu yıllar değil, duyduğumuz sevgi belirler.
D) Etrafımızdakilere duyduğumuz sevgi, hayattaki başarımızın kaynağıdır.
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
20. Kalbinin attığı kadar canlısın Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç... Sevdiklerin kadar iyisin Nefret ettiklerin kadar kötü Ne renk olursa olsun kaşın gözün Karşındakinin gördüğüdür rengin. Ne kadar yaşarsan yaşa Sevdiğin kadardır ömrün Aşağıdakilerden hangisi, bu dizelerden hareketle yapılacak çıkarımlardan değildir? A) Gençliği: yaş değil, ileriyi görme yeteneği belirler. B) Bazen karşımızdakilerin düşüncelerini değiştiremeyiz. C) Hayatın uzunluğunu yıllar değil, duyduğumuz sevgi belirler. D) Etrafımızdakilere duyduğumuz sevgi, hayattaki başarımızın kaynağıdır.
A) Sürekli şikâyet etmek basit işlerin bile zorlaşma-
sina neden olur.
B) Zaman darlığından şikâyet eden insanlar, basit
işleri bile çok zormuş gibi anlatırlar.
C) Şikâyet etmek iş yaparken görülebilen davranış-
lardan biridir.
D) Zaman darlığı çok basit işleri bile yapmamızı zor-
laştırır.
5.
"Bilim ve onun ürünü olan teknolojiyi üretmeyen top-
lumlar; bağımsızlıklarını, dolayısıyla mutluluklarını yi-
tirirler." cümlesiyle anlamca en yakın olan cümle
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ekonomisi zayıf bir millet, yoksulluktan kurtula-
maz; siyasi felaketlerden yakasını kurtaramaz.
B) Sürekli tüketen toplumlar bağımlı olmaya mah-
kumdurlar.
C) Sanayi olmadan ekonomi, ekonomi olmadan öz-
gürlükten söz edemeyiz.
D) Yükselmiş bir millet olmak istiyorsak rehber ola-
rak bilimi ve teknolojiyi takip etmeliyiz.
1. Teknolojinin yanlış kullanımı sonucunda dünya-
mizin başına türlü sıkıntılar açabiliriz.
hizli
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
A) Sürekli şikâyet etmek basit işlerin bile zorlaşma- sina neden olur. B) Zaman darlığından şikâyet eden insanlar, basit işleri bile çok zormuş gibi anlatırlar. C) Şikâyet etmek iş yaparken görülebilen davranış- lardan biridir. D) Zaman darlığı çok basit işleri bile yapmamızı zor- laştırır. 5. "Bilim ve onun ürünü olan teknolojiyi üretmeyen top- lumlar; bağımsızlıklarını, dolayısıyla mutluluklarını yi- tirirler." cümlesiyle anlamca en yakın olan cümle aşağıdakilerden hangisidir? A) Ekonomisi zayıf bir millet, yoksulluktan kurtula- maz; siyasi felaketlerden yakasını kurtaramaz. B) Sürekli tüketen toplumlar bağımlı olmaya mah- kumdurlar. C) Sanayi olmadan ekonomi, ekonomi olmadan öz- gürlükten söz edemeyiz. D) Yükselmiş bir millet olmak istiyorsak rehber ola- rak bilimi ve teknolojiyi takip etmeliyiz. 1. Teknolojinin yanlış kullanımı sonucunda dünya- mizin başına türlü sıkıntılar açabiliriz. hizli
11.
Mikroplastik: Kimyasal ve fiziksel etkilere maruz kalarak 5 mm'den küçük hâle gelen plastiklerdir
Şekil : Mikroplastiklerin Yayılması
Denize ulaşan katı atıkların
%80'inden fazlasını plastikler
oluşturuyor ve bunlar zaman-
la mikroplastiklere dönüşebiliyor.
Atik su tesisleri, özellikle
temizlik malzemelerinin
içerdiği mikroplastikler
nedeniyle akarsu ve
denizlerdeki
mikroplastiklerin en
önemli kaynağıdır.
Mikroplastikler,
onları besin
sanarak yiyen
deniz canlilarina
geçer.
Daha az plastik üretimi ve
tüketimi ile plastik yerine
çözünebilirliği yüksek
malzemeler kullanmak
denizlerdeki mikroplastik
oranını ciddi oranda
azaltacaktır.
Mikroplastiklerin giderilmesi
için atık su tesislerinde
aritma işlemlerinin yanı sıra
elektroliz ve filtrasyon
teknikleri kullanılmalıdır.
Mikroplastikler akarsular
vasıtasıyla içme suyu sağ-
layan barajlara karşır.
Deniz canlılar
insanlar tarafından
tüketildiğinde
mikroplastikler
insana geçer
Içme suyu kulla-
nan insanlar
mikroplastiklerden
etkilenir
Bu görselde belirtilen sorunla ilgili aşağıdakilerden hangisi bir çözüm önerist olamaz?
Ay Doğada hızlı bir şekilde çözünebilen malzemelerin kullanımı yaygınlaştırılmalidir.
B) Plastik malzeme tüketimi azaltılmalidir
Atik su tesislerinde aritma dişında fark/teknikler kullanılmalıdır,
D) Atik su tesislerinde standart bir modelle antma işlemi yapılmalıdır.
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
11. Mikroplastik: Kimyasal ve fiziksel etkilere maruz kalarak 5 mm'den küçük hâle gelen plastiklerdir Şekil : Mikroplastiklerin Yayılması Denize ulaşan katı atıkların %80'inden fazlasını plastikler oluşturuyor ve bunlar zaman- la mikroplastiklere dönüşebiliyor. Atik su tesisleri, özellikle temizlik malzemelerinin içerdiği mikroplastikler nedeniyle akarsu ve denizlerdeki mikroplastiklerin en önemli kaynağıdır. Mikroplastikler, onları besin sanarak yiyen deniz canlilarina geçer. Daha az plastik üretimi ve tüketimi ile plastik yerine çözünebilirliği yüksek malzemeler kullanmak denizlerdeki mikroplastik oranını ciddi oranda azaltacaktır. Mikroplastiklerin giderilmesi için atık su tesislerinde aritma işlemlerinin yanı sıra elektroliz ve filtrasyon teknikleri kullanılmalıdır. Mikroplastikler akarsular vasıtasıyla içme suyu sağ- layan barajlara karşır. Deniz canlılar insanlar tarafından tüketildiğinde mikroplastikler insana geçer Içme suyu kulla- nan insanlar mikroplastiklerden etkilenir Bu görselde belirtilen sorunla ilgili aşağıdakilerden hangisi bir çözüm önerist olamaz? Ay Doğada hızlı bir şekilde çözünebilen malzemelerin kullanımı yaygınlaştırılmalidir. B) Plastik malzeme tüketimi azaltılmalidir Atik su tesislerinde aritma dişında fark/teknikler kullanılmalıdır, D) Atik su tesislerinde standart bir modelle antma işlemi yapılmalıdır.
LGS 19
19.
YÜCEL AKADEMI
Amerika'da bir gun çeşitli okullardan gelen 500 öğrenci, koro halinde orkestra konser vermeye başladıĝında birden
hepsi baş ağrısı, baş dormes, yorgunluk, kann agns ve mide bulantısından şikayet etmeye basladi Belirtiler haya
yildi ve Oğrencilerin neredeyse yarısı belirtilerin bin veya bir kaçından şikayetçi olduğunu söylemeye başladı Hastala
nan ogrenciler genellikle yakınlarında bagka bir öğrencinin hastalandığını gören öğrencilerdi. Bir okuldan gelen Boran
ciler, özellikle soprano bölümündeki kızlar en yüksek belirti oranını yaşadı. Genç öğrenciler yaslara göre daha fazla
belirli bildiriyordu ve kozlar (51) erkeklerden (41) daha fazla belirti söylüyorlardı. Once bir gaz borusunun palable
olabileceći düşünüldu ama seyircilerden kimsede herhangi bir belirti gorulmuyordu. Oğrencilerin semptomanin sebebi
kitle histerisiydi.
Kitle histerisi, bir grup insanın telkin, gözlem veya başka psikolojik süreçlerden dolayı benzer korku veya fiziksel serie
Tomniar geliştirmesi sonucunda yaşadığı bir deneyimdir.
Buna göre aşağıdaki olaylardan hangisi kitte histerisi olarak adlandırılamaz?
A) 1962 yılında Tanzanya ile Kenya sinirlanndaki Tangayika bölgesinde yatılı bir köy okulunda 3 hinzar kızın yaptuổ bir
saka nedeniyle tüm sınıf kahkaha krizine girer. Kısa süre sonra tüm okul neye güldüğünü bilmeden kahkaha atmaya
başlar. Okul kapatılır ancak evlere gönderilen çocukların aileleri vasıtasıyla bu durum bölgeye yayılır ve binlerce kişiye
bulaşır. Sebepsizce kahkaha atan binlerce insan dolaşmaktadir her yerde. Bu durum zamanla azalır ve bir süre sonra
sona erer
B) 1518 yılında o zamanlarda kutsal Roma İmparatorluğu topraklarında kalan Fransa'nın Strasbourg kentinde Haziran
ayada kentin sokaklarında genç bir kadin çılgınlar gibi hiç durmadan dans etmeye başlar. 1 hafta sürer bu dans. Hafta
sonunda 34 kişi daha kattur dansa, 1 ay sonra 400 kişi dans eder. Bu kişilerin dans etmeyi hiç birakmadiklar için açlık
tan ve kalp krizinden hayatlarni kaybettiği rivayet edilir
C) 1970 yazında tatil için Türkiye'ye gelen Rus turistlerden birisi akşam yemeğini otelde yedikten sonra baş dönmesi ve
kusma şikayetyle lobiye geldi. Oteldeki diğer misafirlerin de aynı şikâyetle gelmeler üzerinde alarma geçen otel yetki
lileri, mudariale için kişileri acil yardim odasına aldılar. Belirti gosteren kişi sayısı giderek çoğalıyordu. Olayın sebebini
anlayarnayan otel çalışanları müdahale için sağlık ekiplerini çağin Sonrasında ambulansla hastahaneye kaldinian 52
misafirin midesi yıkandı ve bir saat müşahede altında bekletildikten sonra taburcu edildi. Olay yılın zehirlenmesi olarak
kayıtlara geçti
1980 yılında İngiltere'de Kirkby-in Ashfield'da yaşayanlar büyük bir köy gösterisi düzenlediler. Eğlenceli yanşmalar
yapılırken bir anda çocuklar sanki bacaklan tutmuyormuş gibi yere yığılmaya başladılar. Çoğu kustu, bayıldı. Telaşi
anne-babaların sorunlarına ganp cevaplar veriyorlardı. Bazılannin her yeri ağrıyordu, kimi nefes darlığı çekiyordu kimi
de neyinin olduğunu açıklamakta zorluk çekiyordu. Yaklaşık 300 çocuk hastaneye kaldınldi ama bir müdaheleye gerek
kalmadan birkaç saat içinde hepsi eski haline döndü.
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
LGS 19 19. YÜCEL AKADEMI Amerika'da bir gun çeşitli okullardan gelen 500 öğrenci, koro halinde orkestra konser vermeye başladıĝında birden hepsi baş ağrısı, baş dormes, yorgunluk, kann agns ve mide bulantısından şikayet etmeye basladi Belirtiler haya yildi ve Oğrencilerin neredeyse yarısı belirtilerin bin veya bir kaçından şikayetçi olduğunu söylemeye başladı Hastala nan ogrenciler genellikle yakınlarında bagka bir öğrencinin hastalandığını gören öğrencilerdi. Bir okuldan gelen Boran ciler, özellikle soprano bölümündeki kızlar en yüksek belirti oranını yaşadı. Genç öğrenciler yaslara göre daha fazla belirli bildiriyordu ve kozlar (51) erkeklerden (41) daha fazla belirti söylüyorlardı. Once bir gaz borusunun palable olabileceći düşünüldu ama seyircilerden kimsede herhangi bir belirti gorulmuyordu. Oğrencilerin semptomanin sebebi kitle histerisiydi. Kitle histerisi, bir grup insanın telkin, gözlem veya başka psikolojik süreçlerden dolayı benzer korku veya fiziksel serie Tomniar geliştirmesi sonucunda yaşadığı bir deneyimdir. Buna göre aşağıdaki olaylardan hangisi kitte histerisi olarak adlandırılamaz? A) 1962 yılında Tanzanya ile Kenya sinirlanndaki Tangayika bölgesinde yatılı bir köy okulunda 3 hinzar kızın yaptuổ bir saka nedeniyle tüm sınıf kahkaha krizine girer. Kısa süre sonra tüm okul neye güldüğünü bilmeden kahkaha atmaya başlar. Okul kapatılır ancak evlere gönderilen çocukların aileleri vasıtasıyla bu durum bölgeye yayılır ve binlerce kişiye bulaşır. Sebepsizce kahkaha atan binlerce insan dolaşmaktadir her yerde. Bu durum zamanla azalır ve bir süre sonra sona erer B) 1518 yılında o zamanlarda kutsal Roma İmparatorluğu topraklarında kalan Fransa'nın Strasbourg kentinde Haziran ayada kentin sokaklarında genç bir kadin çılgınlar gibi hiç durmadan dans etmeye başlar. 1 hafta sürer bu dans. Hafta sonunda 34 kişi daha kattur dansa, 1 ay sonra 400 kişi dans eder. Bu kişilerin dans etmeyi hiç birakmadiklar için açlık tan ve kalp krizinden hayatlarni kaybettiği rivayet edilir C) 1970 yazında tatil için Türkiye'ye gelen Rus turistlerden birisi akşam yemeğini otelde yedikten sonra baş dönmesi ve kusma şikayetyle lobiye geldi. Oteldeki diğer misafirlerin de aynı şikâyetle gelmeler üzerinde alarma geçen otel yetki lileri, mudariale için kişileri acil yardim odasına aldılar. Belirti gosteren kişi sayısı giderek çoğalıyordu. Olayın sebebini anlayarnayan otel çalışanları müdahale için sağlık ekiplerini çağin Sonrasında ambulansla hastahaneye kaldinian 52 misafirin midesi yıkandı ve bir saat müşahede altında bekletildikten sonra taburcu edildi. Olay yılın zehirlenmesi olarak kayıtlara geçti 1980 yılında İngiltere'de Kirkby-in Ashfield'da yaşayanlar büyük bir köy gösterisi düzenlediler. Eğlenceli yanşmalar yapılırken bir anda çocuklar sanki bacaklan tutmuyormuş gibi yere yığılmaya başladılar. Çoğu kustu, bayıldı. Telaşi anne-babaların sorunlarına ganp cevaplar veriyorlardı. Bazılannin her yeri ağrıyordu, kimi nefes darlığı çekiyordu kimi de neyinin olduğunu açıklamakta zorluk çekiyordu. Yaklaşık 300 çocuk hastaneye kaldınldi ama bir müdaheleye gerek kalmadan birkaç saat içinde hepsi eski haline döndü.
6. Şu büyükler çoğu zaman pek gürültülüdür
Cahil halka hepsi Tanrılar gibi görünür
Görünüşe göre hüküm verir bir eşek
Tilkiyse ince eler sık dokurdu, aksine
Kılı kırka yarardi evirip çevirerek
Gösterişten ibaret birisine
Her rastlayışında söylediği bir söz vardı
Hepsi için o sözü tekrarlardı
Azametli bir heykel görüp bir gün bu tilki
Heykelin büyüklüğünü övmüş, demiş ki
"Pek kelli felli bir baş. Beyni nerede fakat?"
Heykeldir bu bakımdan dünyada birçok zevat
Bu dizelerden aşağıdakilerden hangisi çıkanlamaz?
A) Cahil kimseler gereksiz söz ve davranışlan büyüklük zanneder.
B) Bilgili kimseler kuru gürültüyü bütün ayrıntılanyla araştırır.
C) Bilginin taşıyıcısı ve üreticisi olan beyne sahip olmak, gösterişten önde gelmektedir.
D) Kişinin dış görünüşüne değil
, düşüncelerine odaklanılmalıdır.
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
6. Şu büyükler çoğu zaman pek gürültülüdür Cahil halka hepsi Tanrılar gibi görünür Görünüşe göre hüküm verir bir eşek Tilkiyse ince eler sık dokurdu, aksine Kılı kırka yarardi evirip çevirerek Gösterişten ibaret birisine Her rastlayışında söylediği bir söz vardı Hepsi için o sözü tekrarlardı Azametli bir heykel görüp bir gün bu tilki Heykelin büyüklüğünü övmüş, demiş ki "Pek kelli felli bir baş. Beyni nerede fakat?" Heykeldir bu bakımdan dünyada birçok zevat Bu dizelerden aşağıdakilerden hangisi çıkanlamaz? A) Cahil kimseler gereksiz söz ve davranışlan büyüklük zanneder. B) Bilgili kimseler kuru gürültüyü bütün ayrıntılanyla araştırır. C) Bilginin taşıyıcısı ve üreticisi olan beyne sahip olmak, gösterişten önde gelmektedir. D) Kişinin dış görünüşüne değil , düşüncelerine odaklanılmalıdır.
YAYINCILI
TÜRKÇE
O
Eleştiri : Bir eser veya konunun olumlu, olumsuz taraflarını belirtmek için yazılan yazılardır.
Sohbet : Yazarın gündelik olaylarla ilgili düşüncelerini okuyucu ile konuşuyormuş gibi içten
ve samimi bir üslupla kaleme aldığı yazılardır.
Deneme : Yazarın herhangi bir konu üzerinde, kanıtlama amacı gütmeden kendi kendisiyle
konuşuyormuş gibi içten bir şekilde yazdığı yazılardir.
Makale : Bir tezi savunmak, bir gerçeği kanıtlamak ve bilgi vermek amacıyla yazılan yazılardir.
Bu bilgilere göre,
Son yıllarda en sık duyduğumuz kavramlardan bir tanesi iklim değişikliği" değil mi? Herkes iklim
değişikliğinden bahsediyor, eski yaz ve kışların böyle olmadığını anlatıp duruyor. Peki, insanlar haklı
mi sizce? Gerçekten de mevsimleri gerektiği gibi yaşamıyor muyuz? 1980'li yılların başında doğan
biri olarak ben de farkındayım bir şeylerin değiştiğinin. Eskiden öyle miydi? Yazın ortasında bile irili
ufaklı dere ve derecikler akmaya başlar, her elli metrede bir çeşme ile karşılaşırdık. Şimdilerde ise
ne o çeşmelerden bir eser var ne de şırı şiril akan derelerden. Ne ilkbahar, ilkbaharlığını biliyor ne
sonbahar, sonbaharlığını...
metni aşağıdaki türlerin hangisinden alınmış olabilir?
S
A) Makale
B) Eleştiri
C) Deneme
D) Sohbet
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
YAYINCILI TÜRKÇE O Eleştiri : Bir eser veya konunun olumlu, olumsuz taraflarını belirtmek için yazılan yazılardır. Sohbet : Yazarın gündelik olaylarla ilgili düşüncelerini okuyucu ile konuşuyormuş gibi içten ve samimi bir üslupla kaleme aldığı yazılardır. Deneme : Yazarın herhangi bir konu üzerinde, kanıtlama amacı gütmeden kendi kendisiyle konuşuyormuş gibi içten bir şekilde yazdığı yazılardir. Makale : Bir tezi savunmak, bir gerçeği kanıtlamak ve bilgi vermek amacıyla yazılan yazılardir. Bu bilgilere göre, Son yıllarda en sık duyduğumuz kavramlardan bir tanesi iklim değişikliği" değil mi? Herkes iklim değişikliğinden bahsediyor, eski yaz ve kışların böyle olmadığını anlatıp duruyor. Peki, insanlar haklı mi sizce? Gerçekten de mevsimleri gerektiği gibi yaşamıyor muyuz? 1980'li yılların başında doğan biri olarak ben de farkındayım bir şeylerin değiştiğinin. Eskiden öyle miydi? Yazın ortasında bile irili ufaklı dere ve derecikler akmaya başlar, her elli metrede bir çeşme ile karşılaşırdık. Şimdilerde ise ne o çeşmelerden bir eser var ne de şırı şiril akan derelerden. Ne ilkbahar, ilkbaharlığını biliyor ne sonbahar, sonbaharlığını... metni aşağıdaki türlerin hangisinden alınmış olabilir? S A) Makale B) Eleştiri C) Deneme D) Sohbet
11
10. MÖ 1. yüzyılda Mezopotamya'daki cam ustaları, cam
üfleme adı verilen ve günümüzde de yaygın olarak
kullanılan bir cam işleme tekniği geliştirmiş.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede anlatılanla-
rı ifade etme bakımdan daha kapsayıcıdır?
A) Mezopotamya'daki cam ustaları, MÖ cam işleme
tekniğini geliştirmiştir.
B) Cam üfleme, cam ustaları tarafından tercih edilen
bir tekniktir.
C) Camın işlenmesi Mezopotamya'dan beri bilinen
bir tekniktir.
D) Cam işleme tekniği, MÖ'den beri kullanılan bir
tekniktir.
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
11 10. MÖ 1. yüzyılda Mezopotamya'daki cam ustaları, cam üfleme adı verilen ve günümüzde de yaygın olarak kullanılan bir cam işleme tekniği geliştirmiş. Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede anlatılanla- rı ifade etme bakımdan daha kapsayıcıdır? A) Mezopotamya'daki cam ustaları, MÖ cam işleme tekniğini geliştirmiştir. B) Cam üfleme, cam ustaları tarafından tercih edilen bir tekniktir. C) Camın işlenmesi Mezopotamya'dan beri bilinen bir tekniktir. D) Cam işleme tekniği, MÖ'den beri kullanılan bir tekniktir.
17. Bir sanat alanında başarılı olmuş, kendini kanıtlamış insanlar, bu alanda adını duyurmak isteyen kişilere bazen destek verir
bazen de ilham kaynağı olurlar.
Bu cümlede anlatılan durumu,
19.
1.
Ünlü ressam Amedeo Clemente Modigliani, 1895 yılında geçirdiği veremin ardından 1898 yılında tifoya
yakalanınca lise eğitimini bırakmak zorunda kaldı. Bu yüzden sanata yönelerek resim dersleri almaya başladı.
1902'de Floransa'daki Güzel Sanatlar Akademisine kaydoldu. Ressam, arkadaşı Leopold Zborosvski'nin de
cesaretlendirmesiyle 3 Aralık 1917'de Paris'te Berthe Weill Galeri'de 32 tablodan oluşan ilk kişisel sergisini açtı.
Gençlikte peke
mümkün olsa
yalvarsam!" de
cemiyete ve bi
iyi kullanması
ihtiyarlığın kuc
olanlardır. Eğe
II
Bu metnin anlal
Franz Kafka'nın eserlerinden çok azı yazar hayattayken yayımlandi: hikâye kitapları Gözlem (Betrachtung) ve
Bir Köy Hekimi (Ein Landarzt) ile "Dönüşüm" gibi tekil hikâyeleri edebî dergilerde yer aldı fakat pek ilgi görmedi.
Kafka; Dava, Şato ve Amerika (Der Verschollene) gibi tamamlanmamış eserlerini yok etmesi için arkadaşı Max
Brod'a verdi fakat Brod arkadaşının talimatını görmezden gelerek yazarın ölümünden sonra bunları yayımladı.
III.
Hekimliğin yanı sıra maddi kazanç sağlamak amacıyla kısa öyküler yazmaya başlayan Anton Çehov'a dönemin
ünlü bir Rus yazarı olan altmış dört yaşındaki Dmitri Grigoroviç, Çehov'un "Avcı" adlı kısa öyküsünü okuduktan
sonra Çehov'a şunları yazdı: "Gerçek bir yeteneğin var, bir yetenek ki sizi yeni kuşak yazarlar arasında ön sırada
tutmakta." Ayrıca Çehov'a yavaşlaması, az yazması ve edebî kaliteye odaklanması konusunda tavsiyelerde
bulunmuştur. Bunun üzerine Çehov, yazdıklarıyla edebiyat alanında da aranan isimler arasında yerini almıştır.
A) Örneklemeye
B) Tanik göster
CX Senli benli
Duyularla ilg
metinlerden hangileri yansıtmaktadır?
A) Yalnız!
ve III
O Yalnız III
DW, Il ve W
200
8. Sinif LGS Paragraf
8. Sinif LGS Paran
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
17. Bir sanat alanında başarılı olmuş, kendini kanıtlamış insanlar, bu alanda adını duyurmak isteyen kişilere bazen destek verir bazen de ilham kaynağı olurlar. Bu cümlede anlatılan durumu, 19. 1. Ünlü ressam Amedeo Clemente Modigliani, 1895 yılında geçirdiği veremin ardından 1898 yılında tifoya yakalanınca lise eğitimini bırakmak zorunda kaldı. Bu yüzden sanata yönelerek resim dersleri almaya başladı. 1902'de Floransa'daki Güzel Sanatlar Akademisine kaydoldu. Ressam, arkadaşı Leopold Zborosvski'nin de cesaretlendirmesiyle 3 Aralık 1917'de Paris'te Berthe Weill Galeri'de 32 tablodan oluşan ilk kişisel sergisini açtı. Gençlikte peke mümkün olsa yalvarsam!" de cemiyete ve bi iyi kullanması ihtiyarlığın kuc olanlardır. Eğe II Bu metnin anlal Franz Kafka'nın eserlerinden çok azı yazar hayattayken yayımlandi: hikâye kitapları Gözlem (Betrachtung) ve Bir Köy Hekimi (Ein Landarzt) ile "Dönüşüm" gibi tekil hikâyeleri edebî dergilerde yer aldı fakat pek ilgi görmedi. Kafka; Dava, Şato ve Amerika (Der Verschollene) gibi tamamlanmamış eserlerini yok etmesi için arkadaşı Max Brod'a verdi fakat Brod arkadaşının talimatını görmezden gelerek yazarın ölümünden sonra bunları yayımladı. III. Hekimliğin yanı sıra maddi kazanç sağlamak amacıyla kısa öyküler yazmaya başlayan Anton Çehov'a dönemin ünlü bir Rus yazarı olan altmış dört yaşındaki Dmitri Grigoroviç, Çehov'un "Avcı" adlı kısa öyküsünü okuduktan sonra Çehov'a şunları yazdı: "Gerçek bir yeteneğin var, bir yetenek ki sizi yeni kuşak yazarlar arasında ön sırada tutmakta." Ayrıca Çehov'a yavaşlaması, az yazması ve edebî kaliteye odaklanması konusunda tavsiyelerde bulunmuştur. Bunun üzerine Çehov, yazdıklarıyla edebiyat alanında da aranan isimler arasında yerini almıştır. A) Örneklemeye B) Tanik göster CX Senli benli Duyularla ilg metinlerden hangileri yansıtmaktadır? A) Yalnız! ve III O Yalnız III DW, Il ve W 200 8. Sinif LGS Paragraf 8. Sinif LGS Paran
nu ben
uruldu
sinat
BUĞDAYIN
YOLCULUĞU
Tohumun topraga dogmesinden sonra ilk yapraga "çeyrek
yaprak" veya "katiledan yaprak" adı verilir. Bu yaprak sayısı
na bakarak bitkinin hangi aileden olduğu anlaşılabilir. Katile-
den yapraklar fotosentez yapamaz. İşlevleri, bitkinin ihtiyaç
duydugu besini tohumda bulunan kaynaga ulaşmaktadır. Bu
dönem bitkinin en hassas oldugu dönemdir.
Toprağın yüzeyine lik yaprağın çıkışıyla fotosentez başlar.
Sicakligin-5 derecenin altına düşmesi bitkinin zarar görme-
sine yol açar. 3. yaprağın oluşmasıyla "kardeşleşme" deni
len dönem başlar. Tarlada bitkinin sayısının sik veya seyrek
oluşu bu aşamada anlaşılır. Ideal sıcaklık 7. 15 derece ol-
malıdır
"Sapa kalım aşamasının ardından "erken bayrak oluşumu
başlar. Yaprak tamamen kivnlirken en geniş halini alır. Yap-
rağın genişliği ve azot ihtiyacından verimlilik öngörülebilir.
Su ihtiyacı bu dönemde artar. Bu aşamanın sonunda halk
arasında "kalem" olarak adlandırılan döneme geçilir. Ba-
şağın sap için belirmeye başladığı dönemdir. Sap içindeki
başak belirginleşir ve çıkar. Kalsiyum tüketimi tavan yapar
ve bu dönemin sonunda sulama faaliyetleri biter. Ardından
çiçek başaktan çıkmasıyla bitkinin topraktan besin alımı son
bulur. ihtiyaç duyulan sicaklik 24 - 28 derece arasıdır.
Çiçekten başlayıp hasata kadar olan dönem
"sarı olum" olarak adlandirilir. Bitki ilk evrede
san rengini alır, sıcaklık 25 - 30 derece olma-
lidir.
(1, 2 ve 3. sorulan bu görsele göre cevaplayınız.)
Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi çı-
1.
karılamaz?
Bu bilgilere göre buğday ekiminde en yük-
sek verimi almak isteyen çiftçinin aşağıdaki-
lerden hangisini yapması hatalı bir davranış
olacaktır?
A) Buğday, en yüksek ısıya sapa kaklım döne-
minde ihtiyaç duyar.
B) Bitkinin fotosentez yapma aşaması "katile-
dan yaprak" dönemiyle başlamaktadır.
C) Bitkinin ekime oranla ürün miktarının fazla
olabileceği azot ihtiyacından anlaşılabilir.
Yaprak diğer dönemlere oranla en geniş hâ-
lini kıvrılma aşamasında alır.
A) "Çeyrek yaprak" döneminde tarlada aktif bir
çalışma yapması
B) Tohumları, "sari olum" döneminin 25 dere-
cenin altına düşmeyeceği bir mevsime denk
gelecek şekilde ekmesi
metin ile ilgili olarak aşağıdakilerden
gisi söylenemez?
gilendirici bir metindir.
likli olarak nesnel yargılar tercih edilmiş-
C) Kalem" döneminde ve sonrasında tarlayı
bolca sulayarak toprağı sürekli nemli tutması
D) Toprak yüzeyine çıkan ilk çimlenmede si-
caklığın -5 derecenin altına düşmemesine
dikkat etmesi
sal verilerden yararlan
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
nu ben uruldu sinat BUĞDAYIN YOLCULUĞU Tohumun topraga dogmesinden sonra ilk yapraga "çeyrek yaprak" veya "katiledan yaprak" adı verilir. Bu yaprak sayısı na bakarak bitkinin hangi aileden olduğu anlaşılabilir. Katile- den yapraklar fotosentez yapamaz. İşlevleri, bitkinin ihtiyaç duydugu besini tohumda bulunan kaynaga ulaşmaktadır. Bu dönem bitkinin en hassas oldugu dönemdir. Toprağın yüzeyine lik yaprağın çıkışıyla fotosentez başlar. Sicakligin-5 derecenin altına düşmesi bitkinin zarar görme- sine yol açar. 3. yaprağın oluşmasıyla "kardeşleşme" deni len dönem başlar. Tarlada bitkinin sayısının sik veya seyrek oluşu bu aşamada anlaşılır. Ideal sıcaklık 7. 15 derece ol- malıdır "Sapa kalım aşamasının ardından "erken bayrak oluşumu başlar. Yaprak tamamen kivnlirken en geniş halini alır. Yap- rağın genişliği ve azot ihtiyacından verimlilik öngörülebilir. Su ihtiyacı bu dönemde artar. Bu aşamanın sonunda halk arasında "kalem" olarak adlandırılan döneme geçilir. Ba- şağın sap için belirmeye başladığı dönemdir. Sap içindeki başak belirginleşir ve çıkar. Kalsiyum tüketimi tavan yapar ve bu dönemin sonunda sulama faaliyetleri biter. Ardından çiçek başaktan çıkmasıyla bitkinin topraktan besin alımı son bulur. ihtiyaç duyulan sicaklik 24 - 28 derece arasıdır. Çiçekten başlayıp hasata kadar olan dönem "sarı olum" olarak adlandirilir. Bitki ilk evrede san rengini alır, sıcaklık 25 - 30 derece olma- lidir. (1, 2 ve 3. sorulan bu görsele göre cevaplayınız.) Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi çı- 1. karılamaz? Bu bilgilere göre buğday ekiminde en yük- sek verimi almak isteyen çiftçinin aşağıdaki- lerden hangisini yapması hatalı bir davranış olacaktır? A) Buğday, en yüksek ısıya sapa kaklım döne- minde ihtiyaç duyar. B) Bitkinin fotosentez yapma aşaması "katile- dan yaprak" dönemiyle başlamaktadır. C) Bitkinin ekime oranla ürün miktarının fazla olabileceği azot ihtiyacından anlaşılabilir. Yaprak diğer dönemlere oranla en geniş hâ- lini kıvrılma aşamasında alır. A) "Çeyrek yaprak" döneminde tarlada aktif bir çalışma yapması B) Tohumları, "sari olum" döneminin 25 dere- cenin altına düşmeyeceği bir mevsime denk gelecek şekilde ekmesi metin ile ilgili olarak aşağıdakilerden gisi söylenemez? gilendirici bir metindir. likli olarak nesnel yargılar tercih edilmiş- C) Kalem" döneminde ve sonrasında tarlayı bolca sulayarak toprağı sürekli nemli tutması D) Toprak yüzeyine çıkan ilk çimlenmede si- caklığın -5 derecenin altına düşmemesine dikkat etmesi sal verilerden yararlan
9. Renklerin psikolojik olarak insanları etkilediği günümüzde bilinen bir gerçektir. Renkler filmlerde inandırıcılığı arttırmanın
yanında seyirciye verilmek istenen duygunun da gücünü arttırmaktadır. Genellikle romantik komedi yapımlarında pembe
ve leylak gibi renkler kullanılırken bilim kurgu türünde ise mavi, yeşil ve gri renklerin kullanılması bu sektörün renklere ve
kadar önem verdiğini göstermektedir.
Yukarıda verilen bilgiye göre aşağıdaki film sahnelerinden hangisinin romantik komedi türünde olduğu söyle
nebilir?
B)
A)
D
)
C)
C
170
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
9. Renklerin psikolojik olarak insanları etkilediği günümüzde bilinen bir gerçektir. Renkler filmlerde inandırıcılığı arttırmanın yanında seyirciye verilmek istenen duygunun da gücünü arttırmaktadır. Genellikle romantik komedi yapımlarında pembe ve leylak gibi renkler kullanılırken bilim kurgu türünde ise mavi, yeşil ve gri renklerin kullanılması bu sektörün renklere ve kadar önem verdiğini göstermektedir. Yukarıda verilen bilgiye göre aşağıdaki film sahnelerinden hangisinin romantik komedi türünde olduğu söyle nebilir? B) A) D ) C) C 170
12. (1) Şairin okuyucudan beklediği, şiiri üzerine kafa yo-
rarak okuması; okurun şairden beklediği ise şairin,
duygularını harekete geçirmesidir. (II) Şairle okuyucu
arasında duygu birliği vardır. (III) Şair ve okur bunu bi-
lerek hareket ederse şiirden zevk alan okuyucular ve
yazmaktan hoşlanan şairler artacaktır. (IV) Şimdiden
iyimser düşünmeliyiz.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi
düşünce akışını bozmaktadır?
A)
& II
C) III
Olv
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
12. (1) Şairin okuyucudan beklediği, şiiri üzerine kafa yo- rarak okuması; okurun şairden beklediği ise şairin, duygularını harekete geçirmesidir. (II) Şairle okuyucu arasında duygu birliği vardır. (III) Şair ve okur bunu bi- lerek hareket ederse şiirden zevk alan okuyucular ve yazmaktan hoşlanan şairler artacaktır. (IV) Şimdiden iyimser düşünmeliyiz. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşünce akışını bozmaktadır? A) & II C) III Olv
Fotoğrafçılık, kamera, lens ve ışık kullanarak gözle görebildiğimiz cisim ve şekilleri, film
ya da dijital ortam üzerine kaydederek görüntü oluşturma işidir. Işlevsel uygulamaları
nedeniyle bir zanaat olduğu gibi, estetik yönüyle bir sanat olarak kabul edilir.
lik fotoğraflar yapılmadan uzun zaman önce Çinli filozof Mo
Di ve Yunan matematikçiler Aristoteles ve Öklid MÖ 5. ve 4. yüzyıllarda bir iğne de-
liği kamerasından bahsetmişlerdir. MS 2. yüzyılda Bizanslı matematikçi Anthemius
deneylerinde bir tür karanlık oda kullanmıştır. Ünlü optik bilimcisi İbn-i Heysem'in ka-
ranlik odalar ve iğne deliği kamerası hakkında araştırmaları vardır. Albertus Mag-
nus gümüş nitrati, Georges Fabricius gümüş klorürü keşfetmiştir. Wilhelm Hom-
berg 1694 yılında bazı kimyasalları işığın nasıl kararttığını (fotokimyasal
etki) açıklamıştır. Fransız yazar Tiphaigne de la Roche'nin 1760 sene-
sinde yayımlanan Giphantie adlı romanında fotoğrafçılığın ne anlama
geldiği hakkında önemli yorumlar yapmıştır.
Boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilirse metnin anlam bütünlüğü bozulur?
A) Fotoğrafçılık birkaç teknik buluşun bir araya gelmesi sonucu oluşmuştur.
B) Fotoğrafçılık sanatı ile ilgili yapılan yalnızca bir çalışma vardır.
C) Fotoğrafçılığı tek yönlü bir sanat saymak ona gerçekten haksızlık olacaktır.
D) Bu sanatın gelişip zenginleşmesi öyle bir çırpıda olmadı.
2
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
Fotoğrafçılık, kamera, lens ve ışık kullanarak gözle görebildiğimiz cisim ve şekilleri, film ya da dijital ortam üzerine kaydederek görüntü oluşturma işidir. Işlevsel uygulamaları nedeniyle bir zanaat olduğu gibi, estetik yönüyle bir sanat olarak kabul edilir. lik fotoğraflar yapılmadan uzun zaman önce Çinli filozof Mo Di ve Yunan matematikçiler Aristoteles ve Öklid MÖ 5. ve 4. yüzyıllarda bir iğne de- liği kamerasından bahsetmişlerdir. MS 2. yüzyılda Bizanslı matematikçi Anthemius deneylerinde bir tür karanlık oda kullanmıştır. Ünlü optik bilimcisi İbn-i Heysem'in ka- ranlik odalar ve iğne deliği kamerası hakkında araştırmaları vardır. Albertus Mag- nus gümüş nitrati, Georges Fabricius gümüş klorürü keşfetmiştir. Wilhelm Hom- berg 1694 yılında bazı kimyasalları işığın nasıl kararttığını (fotokimyasal etki) açıklamıştır. Fransız yazar Tiphaigne de la Roche'nin 1760 sene- sinde yayımlanan Giphantie adlı romanında fotoğrafçılığın ne anlama geldiği hakkında önemli yorumlar yapmıştır. Boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilirse metnin anlam bütünlüğü bozulur? A) Fotoğrafçılık birkaç teknik buluşun bir araya gelmesi sonucu oluşmuştur. B) Fotoğrafçılık sanatı ile ilgili yapılan yalnızca bir çalışma vardır. C) Fotoğrafçılığı tek yönlü bir sanat saymak ona gerçekten haksızlık olacaktır. D) Bu sanatın gelişip zenginleşmesi öyle bir çırpıda olmadı. 2
A
TÜRKİYE GENELİ LGS DENEMESİ
(2 ve 3. sorulan
TÜRKÇE
1. Alişkanlıklar üç aşamada meydana gelir:
1. Aşama: Davranışın sürekli hale gelmesini sağlayan bir tetikleyici vardır. Bu tetikleyici, o alişkanligin ya-
pilmasini zorunlu kılan etkendir.
2. Aşama: Bu tetikleyici, bilinçli yapılan davranışı zaman içinde bilinçsizce yapılan alışkanlign dönüşturur.
Kişi; artık üzerinde hiç düşünmeden, gerekli olup olmadigina bakmadan o davranışı yapar.
3. Aşama: Son aşama ise odoldur. Kişi, alışkanlık edindigi davranışı yaptığında mutluluk ve rahatlama his-
si yaşar ki bu onun ödülüdür.
Şimdi, bunu bir örnek üzerinde inceleyelim:
Neslihan, çalışan biri olmasına rağmen her akşam işten geldikten sonra düzenli olarak evi süpürmekte ve
toz almaktadır. Bu davranışı ilk olarak evdeki hallarda biriken toza alerjisi olan kizi rahatsızlanınca yapma
ya başlamıştır. Neslihan daha sonralar aynı durumun bir daha yaşanmaması için her akşam evi süpürme-
ye, toz almaya başlamıştır. Hatta evdeki halıları kaldırmış olmasına ve kızının rahatsızlığı düzelmesine rağ-
men yine de her akşam evi süpürmeye ve toz almaya devam etmiştir
. Daha sonrasında ise herhangi bir
sebeple evi süpüremediğinde, toz alamadığında kendini çok gergin ve endişeli hissettiği için ne yapıp edip
ev temizliğine vakit ayırmaya başlamıştır. Hatta bunun için aile ziyaretlerini, ailecek dışanda yapılan aktivi-
teleri iptal etmiştir. Temizlik yaptığında kendini rahatlamış, huzurlu ve mutlu hissetmektedir.
Açıklama ve örnek olay incelendiğinde Neslihan'ın alışkanlığının oluşma aşamaları için aşağıdakiler-
den hangisi doğru olur?
2. A
3. Aşama
Temizlik yaptığında kendini
rahatlamış hissetmesi
2. Aşama
Alerji etkeninin ortadan kalkmasına
rağmen temizlik yapmaya devam
etmesi
1. Aşama
Evdeki halılarda biriken
tozlara alerjisi olan
kizinin rahatsızlanması
A)
Evdeki halıları kaldirmasi
ve kizinin
rahatsızlığının geçmesi
Temizlik yapabilmek için aile
bireylerini ihmal etmes
B)
Her akşam işten geldikten sonra
evi süpürüp toz alması
Temizlik yapmak için aile içindeki
şartları zoriamas
ter
Kizinin evdeki
halılarda biriken
tozlara alerjisinin olması
Temizlik yapamadığı akşamlarda
kendini mutsuz, endişeli ve
huzursuz hissetmesi
Kizinin rahatsızlık
yaşamaması için evdeki hallan
ortadan kaldirmasi
Yerleri süpürüp toz aldığı
akşamlarda daha mutlu ve
huzurlu olması
D
Düzenli olarak her akşam evi
süpürüp toz almasi
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
A TÜRKİYE GENELİ LGS DENEMESİ (2 ve 3. sorulan TÜRKÇE 1. Alişkanlıklar üç aşamada meydana gelir: 1. Aşama: Davranışın sürekli hale gelmesini sağlayan bir tetikleyici vardır. Bu tetikleyici, o alişkanligin ya- pilmasini zorunlu kılan etkendir. 2. Aşama: Bu tetikleyici, bilinçli yapılan davranışı zaman içinde bilinçsizce yapılan alışkanlign dönüşturur. Kişi; artık üzerinde hiç düşünmeden, gerekli olup olmadigina bakmadan o davranışı yapar. 3. Aşama: Son aşama ise odoldur. Kişi, alışkanlık edindigi davranışı yaptığında mutluluk ve rahatlama his- si yaşar ki bu onun ödülüdür. Şimdi, bunu bir örnek üzerinde inceleyelim: Neslihan, çalışan biri olmasına rağmen her akşam işten geldikten sonra düzenli olarak evi süpürmekte ve toz almaktadır. Bu davranışı ilk olarak evdeki hallarda biriken toza alerjisi olan kizi rahatsızlanınca yapma ya başlamıştır. Neslihan daha sonralar aynı durumun bir daha yaşanmaması için her akşam evi süpürme- ye, toz almaya başlamıştır. Hatta evdeki halıları kaldırmış olmasına ve kızının rahatsızlığı düzelmesine rağ- men yine de her akşam evi süpürmeye ve toz almaya devam etmiştir . Daha sonrasında ise herhangi bir sebeple evi süpüremediğinde, toz alamadığında kendini çok gergin ve endişeli hissettiği için ne yapıp edip ev temizliğine vakit ayırmaya başlamıştır. Hatta bunun için aile ziyaretlerini, ailecek dışanda yapılan aktivi- teleri iptal etmiştir. Temizlik yaptığında kendini rahatlamış, huzurlu ve mutlu hissetmektedir. Açıklama ve örnek olay incelendiğinde Neslihan'ın alışkanlığının oluşma aşamaları için aşağıdakiler- den hangisi doğru olur? 2. A 3. Aşama Temizlik yaptığında kendini rahatlamış hissetmesi 2. Aşama Alerji etkeninin ortadan kalkmasına rağmen temizlik yapmaya devam etmesi 1. Aşama Evdeki halılarda biriken tozlara alerjisi olan kizinin rahatsızlanması A) Evdeki halıları kaldirmasi ve kizinin rahatsızlığının geçmesi Temizlik yapabilmek için aile bireylerini ihmal etmes B) Her akşam işten geldikten sonra evi süpürüp toz alması Temizlik yapmak için aile içindeki şartları zoriamas ter Kizinin evdeki halılarda biriken tozlara alerjisinin olması Temizlik yapamadığı akşamlarda kendini mutsuz, endişeli ve huzursuz hissetmesi Kizinin rahatsızlık yaşamaması için evdeki hallan ortadan kaldirmasi Yerleri süpürüp toz aldığı akşamlarda daha mutlu ve huzurlu olması D Düzenli olarak her akşam evi süpürüp toz almasi
İPUCU -9
10. "Okumadan geçen bir gün, yitirilmiş bir gündür." diyor Jean Paul Sartre. Ulkemizdeki okuma
Okuma alışkanlığımızın artabileceğine dair insanı umutlandıran gelişmeler de ne yazık ki olmuyor
oranlarıyla ilgili rakamlar adeta bütün ömrümüzü boşa geçirdiğimizi acı bir şekilde hissenyor
Çünkü Türkiye'nin dört bir yanında insanlar ve çeşitli kurumlar kütüphane açmak ya da kullana
kitap toplamak için didinip durmuyor.
Bu metinde yakınılan asıl durum aşağıdakilerden hangisidir?
AJ Türkiye'deki okuryazar oranının oldukça düşük olması
B) Piyasada, okurlan okumaya teşvik edecek yazar ya da eserlerin sınırh olması
CTürkiye'de, okuma alışkanlığına dair tablonun iç karartıcı
olması
Dr Türkiye'de toplum yaranna yürütülen sosyal projelere önem verilmemesi
O MELK
212
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
İPUCU -9 10. "Okumadan geçen bir gün, yitirilmiş bir gündür." diyor Jean Paul Sartre. Ulkemizdeki okuma Okuma alışkanlığımızın artabileceğine dair insanı umutlandıran gelişmeler de ne yazık ki olmuyor oranlarıyla ilgili rakamlar adeta bütün ömrümüzü boşa geçirdiğimizi acı bir şekilde hissenyor Çünkü Türkiye'nin dört bir yanında insanlar ve çeşitli kurumlar kütüphane açmak ya da kullana kitap toplamak için didinip durmuyor. Bu metinde yakınılan asıl durum aşağıdakilerden hangisidir? AJ Türkiye'deki okuryazar oranının oldukça düşük olması B) Piyasada, okurlan okumaya teşvik edecek yazar ya da eserlerin sınırh olması CTürkiye'de, okuma alışkanlığına dair tablonun iç karartıcı olması Dr Türkiye'de toplum yaranna yürütülen sosyal projelere önem verilmemesi O MELK 212