Paragrafta Anlam Soruları

2. Yalınlık; anlatımın süsten, gösterişten ve gereksiz ayrıntılardan uzak olmasıdır. Buna göre, aşağıdakilerden hangisinin anlatımı yalın değildir Olmuş ya da olması mümkün olayları anlatan yazılara roman denir. Romanın öyküden farkı, daha uzun daha detaylı oluşudur. B) Şimdi zamanın nefesi daralıyor üzerimize ser- pilen kasvetten. Soluk almakta zorlanıyor gibi insaniyetimiz C) I. Beş Yillik Kalkınma Planı, 1933'te hazırlana- rak 1934'te yürürlüğe girmiştir. D) Evini bir parti sonrası temizlemek için saatlerce uğraşıyorsan birçok arkadaşın var demektir. Zeka Küpü Yayınları

D) Diken ustunde oturmak Baltayı taşa vurmak Endazeyi kaçırmak 13. Aşağıda markaların pazarlama yöntemleri hakkında bazı bilgiler verilmiştir Duygular: Markalar, tüketicide belirli bir duygusal tepki oluşturmayı amaçlar Bu, mutluluk, heye- can veya güven gibi olumlu bir duygu olabilir veya yanlış ürün kullanmaktan dolayı ortaya çıkan olumsuz duygular olabilir Ihtiyaç Algısı Oluşturma ve Giderme: Markalar, kanıtlar ve istatistikler gibi ürünün etkisini net bir şekilde ortaya koyan ogelerle bilinçli olarak tüketicilerin ürün ve hizmete ihtiyaç duyduklarını hissetmelenni sağlamaktadır. Bu da alışverişte o urune karşı ani bir ihtiyaç duyulmasına sebep olur Alışverişte an ihtiyaçların giderilmesi son derece önemlidir. Bunun iarkında otan-ajarkalar tuketicinin ihtiyacının anında giderileceğine inanmasını sağlayacak ifadeler kullanır Az Bulunurluk: Hepimiz insan olarak kendi dunyamızı kontrol etmeyi amaçlarız Etrafımızdakiler hakkında seçim yapmak ve kendi irademizle karar vermek bizim için önemlidir Bu yüzden bir şey nadir bulunur duruma geldiğinde ona sahip olmak onemlidir. Markalar da bu durumu pazarlama yontemi olarak tüketicilerine karşı kullanır Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi markaların pazarlama yöntemlerinden biri değildir? A) Bir ev tekstili markasının, özel koleksiyon olarak belirttigi ürünün stoklarla sınırlı olduğuna vurgu yapması By internet üzerinden satış yapan elektronik mağazasının, son çıkan telefon modellerinin görsellerine Şimdi satın al ifadesi yerleştirmesi C) Unlu bir yatak markasının tüketicilerin sırt ağnlarının sebebinin yanlış yatak kullanımı olduğunu destekleyen görseller reklamlarda kullanması D) Bir giyim markasının ünlü modacılara ait koleksiyonlarını tanıtırken reklamlarında halk tarafından sevilen ünlü kişilere yer vermesi ADEN 10 INTRO SOLE OLUM Moskvapulan

4. Bir sanatçı" ----." diyemez. Sorumlulukları var sanatçının. Her şeyden önce toprağından çıktığı kültüre bir borcu var. Mil- letin kültürünü eserlerine dokuyarak gelecek nesillere aktara- cak olan kişidir sanatçı. Milletin sıkıntılarını dile getirmek, bun- lara çözüm üretmek zorundadır. Sanatçı olmanın bedeli budur. Bu metinde boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Benim kendi içimde kurduğum, bana ait bir dünyam var B) Benden önceki sanatçılardan da zaman zaman esinlenirim C) Benim eserlerimde gerçek hayatın renklerini bulabilirsiniz D) Ben kendimi bu ülkenin insanlarına adamış bir şairim Metin Tamamlama

4. Deneme B TÜRKÇE 9. Sözümün akışını bozup güzel cümleler aramaktansa güzel cümleleri bozup sözümün akışına uy durmayı daha doğru bulurum. Biz sözün ardından koşmamalıyız, söz bizim ardimizdan koşmalı ve işimize yaramalı. Söylediklerimiz dinleyenin kafasını öyle doldurmalı ki artık kelimeleri hatırlayama- sin. İster kâğıt üstünde olsun ister ağızdan, benim sevdiğim konuşma düpedüz, içten gelen, lezzetli, şiirli, sıkı ve kısa kesen bir konuşmadır. Güç olsun, zararı yok ama sikici olmasın. Süsten, özentiden kaçsın; düzensiz, gelişigüzel ve korkmadan yürüsün. Dinleyen, her yediği lokmayı tadina varsin Bu metnin türüyle ilgili yapılan aşağıdaki açıklamalardan hangisi doğrudur? A) Kişisel düşünceler samimi ve akıcı bir dille anlatıldığı için denemedir. B) Bilimsel bir konuya açıklık getirildiğinden makaledir. C) Bir sanat eseri, Tyr ve kötü yönleri ile anlatıldığı için eleştiridir. D kişi kendi yaşam hikâyesini ele aldığından otobiyografidir.

-, t 1 5. Çevremde nice insanın okuyarak rahatladı- ğini, sorunlarıyla baş etme gücü kazandığını yakından gözlemliyorum. Okumak, sorunları tamamen gidermese de onlarla baş etmeyi kolaylaştırıyor, kişilerin yaşama karşı daha bir dirençli olmasını sağlıyor. Bu parçaya göre, “okumak” insanın hangi yönünü güçlü kılmaktadır? A) Mücadele gücünü Biçsel dengesini e Karar alma yeteneğini D) Başarma azmini me 164

6. 10. TURKCE TED Türkçe Fen Bilimleri Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi SINIF Föy Kazanım Tarama Foyu 6 ve 7. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayiniz. Kiz Kalesi, Silifke sahillerinde kıyıdan birkaç yüz metre uzaktadır. Uzaktan bakıldığı zaman deniz içindeki heybetli duruşu ile dikkatleri üzerine çeken bu kale'nin şöyle bir hikâyesi anlatılır. Vaktiyle bugünkü İçel ilimizin bulunduğu bölgede hâkim olan bir bey varmış. Bu beyin bir kızı olur. Baba da devrin adetine uyarak kızını bir kâhine götürür ve onun geleceği hakkında bilgi edinmek ister. Kahin, kızın on dokuz yaşına girince bir yılan tarafından sokulmak suretiyle öleceğini söyler. Buna çok üzülen baba derin derin düşünmeye başlar. yapsa da kızını bu kötü gelecekten kurtarsa diye. Bey'in aklına güzel bir fikir gelir. Denizin ortasına bir kale yaptıracaktır. Kızını da oraya yerleştirecektir. Yılan sudan geçemeyeceğine göre de kızı kurtulacaktır. Hemen bu fikrin gerçekleşmesi için planlar hazırlar ve bugünkü Kız Kalesi'nin bulunduğu yerde binanın yapılmasına başlanır. Aradan günler, aylar, yıllar geçer: sonunda beyin istediği kale ortaya çıkar. Artık kızını daima orada oturtmakta, karşı tarafa hiç geçirtmemektedir. Bey'in kızı on dokuz yaşını tamamlar, onun şerefine kalede eğlenceler tertip edilir. Bu eğlencelere davet edilen bir köylü kadın da hediye olmak üzere bağındaki nefis üzümlerinden bir sepet dolusu getirir. Fakat kader bu ya kadın üzümleri doldururken dalgınlığından istifade ederek sepetin içine gizlenen yılanı görmez. Üzümü çok seven Beyin kızı da bu sepeti doğruca odasına çıkarttırır . Gece geç vakit herkes gittikten sonra yiyecektir. Misafirler gittikten, eğlenceler bittikten sonra odasına çıkan genç kız çok sevdiği özümlerden yemeye başlar. Fakat tam bu sırada sepetin içinden çıkan yılan, kızcağızı sokar ve ölümüne sebep olur. Bugün Akdeniz'in bu şirin köşesinden geçenler Kale'yi mutlaka görürler ve hikâyesini öğrenmeden oradan ayrılmazla Fakat ayrılırlarken de beyin kızına acımadan edemezler. 6. Yukarıda verilen metnin türü aşağıdakilerden hangisidir? BEfsane C) Hikaye Dy Ani A) Masal 7. Yukarıda verilen metnin tür özellikleri arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur? Gerçeklerden uzaktır, olağanüstü özellikler barındırmaktadır. By Milli özellikler gösterir. C) Anlatılanların kim tarafından söylendiği bellidir. D) Toplumun yaşam biçimini, hayata bakış açısını ve inanışlarını barındırır. 6. Sinif

9. Aşağıdaki metinlerden hangisi sosyal bir gerçekliği yansıtmaktadır? A) iş, kamyonda değil kardeşlik, diyen Savran içini çekti; iş bizlerde ... İki yakamız bir araya gelmez gayri ... Biz, eskidik. Öküzlerimiz, develerimiz de eskidi. Ne develer ne öküzler ne sen ne de ben, koca kalıbımız ve kıyafetimizle şu makinelerin yanında on para etmeyiz. Bizler ne traktörün ne de kamyonun yanına sokulabiliriz. B) Dayamış sırtını tırabzana, merdivende oturuyor. Pantolonunun paçaları, basamakların tozunu süpürüyor. Apartmanın kedisi Fiki, zemindeki karolardan birini örtüyor; güneşse apartman boş- luğunun ufak penceresinden ilerleyip Fiki'nin üstünü. Yilmaz, Fiki'ye bakarak: "Herkesin kolayca elde ettiği şeyler, benim için niye mucize oluyor Fiki?". Fiki, bir iki kımıldanıyor yerinden; sonra uykusuna devam ediyor. C) Öğretmenin cezalandırdığı iki haylaz Ertan ve Bülent, bir de gözetmen olarak yanlarına verilen Kadri, kütüphanede garip görünümlü bir günlük bulurlar. Bu günlük aracılığıyla düşler diyarına geçiş yaparlar. Görevleri, buldukları günlüğü ve günlüğün sayfaları arasındaki kelebeği, sahibi- ne iletmektir. Kelebeğin peşine takılan üç çocuk, yaşadıkları maceralarla arkadaşlığın önemini ve kitapların gücünü öğrenirler. D) Roger Payne, 1971 yılında balinaların ve yaşam alanlarının korunması için dünya çapında bir sivil toplum kuruluşu olan Okyanus İttifakı'nı kurdu. İlerlemiş yaşına rağmen hâlâ bu kurumun başında görevini sürdüren Roger Payne'in çabaları, yalnızca balinaların değil, denizlerdeki di- ğer balina türleriyle birlikte pek çok canlı türünün daha koruma altına alınmasını sağladı.

RAGRAF 11. Nasrettin Hoca yedi asırdan beri her yerde bir beşik ve her devirde bir mezar gösterilir ama o bunlardan hangisinde sallandı büyüdü bugün de nerede yatti- ğını Allah bilir. Bizim bir bildiğimiz bir duyduğumuz var: O, bugün bir kolu doğuda bir kolu batıda ve ruhu ebedilikle başlar. O, bu dünya durdukça du- racaktır, bu ne sihirdir ne keramet ne de şöyle bir el çubukluğu marifet. Nasrettin Hoca'yı bu ölmez- liğe eriştiren gülen yüzü, tatlı dilidir. Bu parça ile ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır? AJ Mecaz anlamlı sözcük vardır. B) Zıt anlamlı sözcük kullanılmıştır. Sikilemeye yer verilmiştir. DJ Öznel anlatım söz konusudur.

ALTIVI 13. Yillardır ki bir kılıcım kapalı kında Kimsesizlik dört yanımda bir duvar gibi Muzdaribim bu duvarın dış tarafında Şefkâtine inandığım biri var gibi Saniyorum saçlarımı okşuyor bir el Kıpırdanmak istemiyor göz kapaklarım Yan odadan ince bir ses diyor gibi "gel" Ve hakikat bırakıyor hülyamı yarım Gözlerimde parıltısı bir bakır tasin Kulaklarım komşuların ayak sesinde Varsin gene bir yudum su veren olmasın Başucumda biri bana "su yok" desin de Bu dizelerde aşağıdaki duygulardan hangisine yer verilmemiştır? Hüzün B) Ümit Dl Ayrılık A) Yalnızlık

Osman, Havva, Mehmet, Salih, Ebru ve Tülay: okullarının düzenlediği halk oyunları kurslarına katılmaktadır. Öğrencilerden 30 zeybek, 2'si horon ve Ti halay kursuna gitmektedir. Öğrencilerin halk oyunlarına katılımıyla ilgili bilinenler şunlardır: esno Bu parçadakimo A) 1.5.6 • Pazartesi günü kurs yapılmadığı bilinmektedir. - Osman ve Havva, aynı gün farkli kurslara gitmektedir. • Tülay; Mehmet'ten bir, Salih'ten üç gün sonra kursa gitmektedir. - Haftanın son günü hem horon hem de halay kursu verilmektedir. • Ebru, Mehmet'in gittiği kursa Mehmet'ten bir gün önce gitmektedir. . Hafta içi üç gün zeybek, bir günü ise horon ve halay kursu verilmektedir. 18. 66 Baglar Birke oys Bun 14. Buna göre Tülay'ın gittiği kurs ve kursun günü aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir? A) Cuma günü halay kursuna B) Cuma günü horon kursuna C) Perşembe günü horon kursuna D) Perşembe günü zeybek kursuna AS B D) Hawa 15. Aşağıdaki öğrencilerden hangisinin halay kursuna gitme ihtimali vardır? A) Salih B) Ebru C) Mehmet GUNAY YAYINLARI 8 SINIF

(1) Eleştiri, bir edebiyat veya sanat eserini her yönüy- le değerlendirerek anlaşılmasını sağlamak amacıyla yazılan yazılardır. (II) Eskiden hem yazarlar hem okur- lar için oldukça önemli sayılan bu tür, şimdilerde yal- nızlığa terk edilmiş durumda. (III) Sanıyorum bunda, nitelikli eser ve sanatçı sayısının az olmasının payı oldukça büyük. (IV) Yazılan eleştiriler de zaten çok kaliteli olmadığından okuyucular tarafından pek rağ- bet görmüyor. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) 7. cümlede tanım yapılmıştır . B) II. cümlede karşılaştırmaya başvurulmuştur. C) III. cümlede bir kanaat ortaya konmuştur. D) IV. cümlede bir eylemin yapılma amacı verilmiş- tir.

4. Sürekli göç veren ilçemizin sessizleşmesinin en önemli sebebi elbette ekonomik sıkıntılar. ---- ilçe- miz, ziyaretçilerin beğenisine sunulacak eşsiz doğal değerlere sahip. Kısa zamanda turizm yoluyla bir kalkınma sağlamak mümkün. Boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi geti- rilirse metnin anlam bütünlüğü bozulur? A) Çünkü C) Ancak B) Halbuki D) Oysa

D Huy 5. Bir büyük şehirdeyim Kimse bilmez nerede olduğumu şimdi. Kimse bilmez ne kadar özlediğimi Küçük şehirdeki dostlarımı... cm Yukarıdaki şiirin sairi ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Büyük şehirden hoşlanmadığı B) Hasretle dolu olmadığı C) Yalnızlık çekmediği D) Dertleşerek ferahladığı

IN TEST Türkce 6. Sinif T15 PARCADA ANLATIM 5 Birinci kişi ağzıyla anlatımlarda yazar, kendi başından geçen veya içinde bulunduğu bir olayı anlabr. Bu tür anlatimlarda birinci tekil sahıs (ben) veya birinci çoğul şahıs (biz) ekleri kullanır. Oçüncü kişi ağzıyla anlatimlarda yazar, duyduğu veya görduğu şeyleri anlatır. Bu tür anlatırn- larda üçüncü tekil şahıs () veya üçüncü çoğul şahıs (onlar) ekleri kullanır. Buna göre aşağıdakilerin hangisinde metnin hangi kişi ağzından anlatıldığı yay ayraç için- de yanlig verilmiştir? Ingilizce A) Öğretmen atlarla ilgilenmeyi çok severdi. At resmi bulunan bütün kartpostalları toplar, pulları biriktirirdi. Dergi ve gazetelerdeki bütün at resimlerini toplar, dosyalardı. (Üçüncü kişi ağzı) B) Kahvenin önünde oturan ihtiyarlar beni görünce yerlerinden kalkmadan baktılar. Yanlarına gidip oturdum, kim olduğumu anlattım. İçlerinden biri muhtarmış. (Birinci kişi ağzı) C) Akşam yemeği yenip sofra kaldırıldıktan sonra küçük evin ışıkları sönmüştü. Yalnızca Zen- ra'nın odasının ışığı yanıyordu. Zehra bu sene 8. sınıfa geçmişti. Yil sonundaki sınava hazır- lanıyordu. (Üçüncü kişi ağzi) D) Akşam olmuştu. Çocuklar babalarını soruyorlardı. Bu sırada İhsan Bey kapıdan içeri girdi. ihsan Bey içeri girer girmez eşi "Neredeydin?" diye sordu. İhsan Bey de "Markete kadar git- tim." dedi. (Birinci kişi ağzı) Din kulturu tonguc Rilgiler 6. Küçük Ayşe, sabahtan beri önünde mekik dokuduğu yüksek bez tezgâhından kalktı. Yorgun yorgun gerindi. Evde yapayalnızdı. Babasıyla kardeşleri erkenden kasabaya, pazara gitmişler- di. Annesiyle ablası da komşuda idiler. Yavaş yavaş odanın duvarındaki sarı çerçeveli aynaya yaklaştı. Kendine baktı. Beyazları azalan kömür gözleri uykudan henüz kalkmış gibi uykuluy- du. Yanakları daha çok aldı ve gür siyah saçları dağınıktı. Bu metnin anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Olayın nerede geçtiği belli değildir. B) Anlatım III. kişi ağzından yapılmıştır. C) Olayın kahramanının fiziksel özellikleri verilmiştir. D) Belirgin bir zaman unsuru yoktur. ar Klan dan tonguç das Hals DOS UN 7. Aşağıdakilerin hangisinde olay farklı bir ağızdan anlatılmıştır? A) Sabah olmuştu. Kapının aralıklarında bembeyaz ışık çizgileri parlıyordu. O hiç böyle dalıp kal- maz, güneş doğmadan uyanırdı. Doğruldu. Yatağından atladı. Ayakkabılarını giymeden yürü- dü. Hizla kilidi açtı. B) Tenha parktaki sarı yaprakların altında bir banka oturmuş, iki eliyle bastonunun gümüş sapına da- yanıp tüyleri tozlanmış kuğulan seyrederken çocuklarının, torunlarının geleceğini düşünüyordu. C) Şeker koymadan, ağır ağır yudumlayarak içti kahvesini, sonra kahve fincanını sehpanın üs- tüne bıraktı. Kahvenin lezzeti, onu bir an için olumsuz düşüncelerden uzaklaştırmıştı. D) Köyün kenarındaki birkaç evin önüne gelince burnuma mis gibi gözleme kokusu geldi. Gözü- mün önünde, sac üzerinde yufka pişirilen bir ocak ve bekleşen yalınayak çocuklar canlandı. Hop! Dijital Soru efso kaliteli hite Testmetrel 09 Test daha bitmedi, hadi TATS'a git ve dijital soruları çözl patlam 95 O

13. Anne kan grubunun Rh(-), babanın ise Rh(+) olma- si durumuna Rh uygunsuzluğu (kan uyuşmazlığı ) denir. Kan uyuşmazlığında en önemli konu doğa- cak bebeğin kan grubun ne olacağıdır. Bu çiftler- de dünyaya gelecek olan bebek Rh(+) ya da Rh(-) olabilmektedir. Eğer bebek negatif ise herhangi bir sorun söz konusu olmaz. Ancak bebek, Rh(+) ise kan uyuşmazlığı Rh immunizasyonuna ve çeşitli so runlara sebep olur. Eğer bebek Rh(+) bir kan gru- buna sahipse bu durumda anne adayının savunma sistemi doğmamış bebeğin kan hücrelerini düşman olarak algılayarak onları parçalamak için harekete geçer. Bu durumda şöyle bir ayırt edici unsur vardır: Eğer anne adayının savunma sistemi ilk kez bu hüc- relerle karşı karşıya kalırsa bu durumda savunma sistemi harekete geçmeden bebek kurtulur ancak Rh(+) hücreleri anne vücuduna girmiş olur. Bu parçadan hareketle; I. Kan gruplarının belirlenmesinde anne, babaya göre daha etkilidir. II . Annenin kan grubunun Rh(-) oleması çocuk için daha sağlıklıdır. III. Kan uyuşmazlığının olduğu durumlarda vücut bebegi bir tehlike olarak algılar. IV. Anne ile bebek aynı kap grubuna sahipse her- hangi bir problem azken anne ve bebeğin kan gruplarının akli olması problem oluştur- maktadır yargılarından hangilerine ulaşılamaz? C) Il y B) I ve IV. DYE IV.

14. Türk Daması Nedir? Turk daması iki oyuncu arasında oynanan bir oyundur. Bu oyun dara tahtası (exe) derilen bir alan üzerinde dama taçlarıyla oynanır Tork daması oyununda ki renk tos vardır . Bu taglar siyah ve bays renklerdedir . Oyunculardan biri beyaz, der siyah taglarla oyna Oyunda her iki tarafin 16 tavardır Bu taşlar dama tahtas Ozerine bell bir düzende yerleştirm. Oyuncular surayla biver hamle yaparlare Oyun esnasında tasların bell kurallarla hareket ettirilmesine hamle denir oyun beyazların hamlesiyle başlar. Türk daması oyununda amaç rakibin tom talarını ele geçirmektir. Türk Dama Tahtası Türk daması oyunu, (8x8) dama tahtası üzerinde oynanır. Dama tahtasi kenarla ri birbirine eşit dort köşe bir alandir. Bu alanda 64 adet birbirine eşit kutucuk vardır. Bu kutucukların her birine karo adı verilir. Tahta üzerinde bulunan bu karelerin oluşturdukları yollar vardır. Bu yollardan sağa-sola doğru olanlara yatay yol denir. Aşağı yukarı olan yolla ra ise dikey yol denir. Yatay ve dikey yollar dışında bir de çapraz yollar vardu. ama Türk damasında çapraza hamle co Oyunun Amaci Türk damasında amaç taş alma mecburiyetinden yararlanarak oyun kurmak, pozisyon ve harle avantajı elde etmek, rakibin tasla- rini eksilterek rakibi zayıflatmak ve sonuç olarak rakibin tüm taşlarını alarak oyunu kazanmaktır. Taşların amacı sekizinci sıraya erişip her yone hareke edebilen dama tasi niteligi kazanmaktır Dizilis 16 beyaz 16 siyah dama taşı ikiser sirali olarak dizilir. Gerilerinde birer ve aralarında ikişer kolon boş bira kilir. yapmak yasaktır. Hamleler Normal Taşların Hamleleri: Bir yoz (piyon) üç yöne doğru hamle yapabilir veya atlayabilir sola yatay, sağa yatay ve direkt. Bir yoz taş(piyon) son sıraya ulaştığı zaman dama niteliği kazanır. Dama Taşi- nin Hamleleri: Damaya çıkan yani dama olan taş, yoz taşlardan farklı olarak sağa sola, ileriye, geriye hareket edebildiği birkaç kare birden atlamak suretiyle "L" çizerek gezinebilir. Ancak bu hareketlerini yapabilmesi için her "L" çizişte bir veya birkaç taş alması gereklidir. İleriye veya geriye taş alarak hare ket eden dama aynı sütün ve kolon üzerinde ileriye taş almışsa geriye veya geriye taş almışsa ileriye ters dönüş yapamaz. Kurallar 1. Her iki oyuncu da gerek kendisinin bastığı (taşını istediği) gerekse rakibinin verdiği taşların hepsini ilk ham- lede almak mecburiyetindedir. II. Eğer bir oyuncu iki tarafı taş almak kabul olan bir hamleye basar, (taş isterse) ve taşların adetleri eşit olursa oyuncu dilediği taşı dilediği tarafa almakta serbesttir. III. Ayrı ayrı taşları ile birkaç yerden taş almak mecburiyetinde bulunsa bile evvela en çok alınan taraftaki taşları toplamak zorunluluğundadır. Damaya çıkmış bir taş için dahi bu mecburiyet kesindir. IV. Bir oyuncu yerinden kaldırdığı taşı oynamak mecburiyetindedir. Asla geriye dönmek, hamleden vazgeç- mek ve taşı eski yerine getirme imkânı yoktur. V. Taş alarak damaya çıkıyorsa ve bitişikte taş varsa yoz taş gibi taş almaya devam eder. Taş almadan dama diyorsa (damaya çıkıyorsa) o taş orada kalır, taş alamaz. Yani damaya çıkan taş, rakibin hamlesinden sonra dama vasfını kazanır. Bu bilgilere göre aşağıdaki oyunculardan hangisi belirtilen hamleyi yaparsa rakibinin taşı en az 4 taş alarak damaya çıkar? Selma Fatih Davut Duygu D A) B) C) OOO 0 OBD SARMAL DENEME 8 . OC Mesut Zerrin Hayati Merve 63. WA109