Metin Türleri Soruları

8. Makale; bilim, fen konularıyla siyasi, ekonomik ve toplumsal konuları açıklayıcı veya yorumlayıcı niteliği olan gazete veya dergi yazisidir. Aşağıdakilerden hangisi bu açıklamayı örneklen- diren bir metindir? A) Yazar, Avrupa'da felsefe eğitimi görmüş. Roman- larında bu eğitimle daha anlasılır hale gelen bazı özellikler var. Bir kere dünyaya bakışı daha özgür gibi geldi bana. B) Nasrettin Hoca'nın mirası, Yunus Emre'nin mem- leketi Eskişehir bu sene gezi rotasına yeni bir şe- hir eklemek isteyenler için ideal bir seçim. Köklü bir tarihi iliklerinize kadar hissetmek isterseniz Es- kişehir, en yaşanabilir şehirler arasında oldukça yükseklerde yer alır. C) Öğretim alanındaki sorunların çözümünde karşı- laşılan zorlukları aşmada geleneksel yaklaşımla- rin yetersiz kaldigi duşunülürse günümüzde en iyi yaklaşım bilgi teknolojilerinin sağladığı olanaklar- dan yararlanmaktır. D) Gerçek bir Alaska gezisini trensiz düşünmek imkansız. Demir yolları çok geniş bir ağa sahip Alaska'da. Bütün cephesi camla kaplı bu trenlerle örneğin, çok sevimli bir kasaba Talketna'dan De- nali'e gidebilirsiniz.

Türkçe Deneme Sinavi 20. Bir okuldaki hafta sonu kursları için yapılacak prog- rama "Türkçe, matematik, fen bilimleri, inkılap ta- rihi ve Atatürkçülok, Ingilizce ve din kültürü" ders- lerinden ikişer saat etüt konacaktır. Cumartesi ve pazar günleri altışar saatten yapılacak kurslarla il- gili bilgiler şunlardır: • Her dersin iki saati de art arda yapılacaktır. • Türkçe ve matematik etütleri farklı günlerde ola- caktır. • Fen bilimleri ile inkılap tarihi ve Atatürkçülük etüt- leri cumartesi günüdür. Yukarıda verilen bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi kesin doğrudur? A) Türkçe etüdü cumartesi günüdür. B) Ingilizce etüdü cumartesi günüdür. C) Matematik ve fen bilimleri etütleri aynı gündedir. D) Ingilizce ve din kültürü etütleri pazar günüdür. JABUIS OL

16. Serbest olarak seçilen herhangi bir konu ile ilgili duygu ve düşünceler dile getirilir. Kesin sonuçlara varılmaz. Yazar kendi kendisiyle konuşuyormuş gibi bir hava içindedir. Yazar, görüşlerini aktarırken samimi bir dil kullanır. Buna göre aşağıdaki metinlerden hangisi, bahsedilen edebî türe örnek gösterilebilir? A) Biz insanların hayvanlardan bir farkımız konuşmaksa öteki farkımız da gülmektir. Hiç siz ömrünüzde gülen, kahka- halar savuran bir hayvan gördünüz mü? Zavallılar kim bilir ne kadar gülmek istiyorlardır! Hatta insanların öyle bazi tuhaflıkları var ki onların karşısında herhâlde kahkahalarla gülmek için can atıyorlardır. B) Karanlık bir gece, saat 10.00'a doğru, Haydarpaşa'dan Beykoz'a kadar otomobil ile bir gezinti yaptınız mı? Yapmadıy- sanız, otomobil zevklerinin en kuvvetlilerinden birini hiç tatmadınız demek! Ihtiyar yalıların arkasında, denizi takiben bütün Boğazı kat eden uzun caddenin karanlıkları kadar zengin bir gece karanlığı bilmiyorum. C) Hiçbir düzene uymadan, hiçbir amaç gütmeden bir bu kitabı, bir şu kitabı karıştırırım; zaman olur hayal kurarım, zaman olur kurduğum hayalleri ya kendim yazarım ya da bir aşağı bir yukarı dolaşarak başkasına yazdırırım. DY Bir gün kralın birine, kızının on sekizine bastığında bir yılan tarafından sokularak öleceği söylenir. Bunun üzerine kral, denizin orta yerine Kız Kulesi'ni inşa ettirir ve çaresizce kızını buraya kapatır. Hatta yılan tehlikesine karşı birçok önlem aldırır.

Varlıkların okuyucunun gözünde, zihninde canlanacak şekilde ayırt edici nitelikleriyle resim çizer gibi anlatılmasına betimleyici anlatım (tasvir etme) denir. Tasarlanmış veya yaşanmış bir olayın başkalarına Sözle ya da yazıyla anlatıldığı anlatım biçimine öyküleme (hikâye etme) denir. Açıklayıcı anlatım, bilgi vermek amacı ile oluşturulan yazılarda kullanılan anlatım tekniğidir. Bu tür yazılarda amaç okuyucuyu bilgilendirmek, ona bir şeyler öğretmek olduğu için sade ve anlaşılır bir dil kullanılır. Açıklayıcı anlatımda yazar, duygularına yer vermez, nesnel bir anlatım hâkimdir. Yazarın kendi doğrularına okuyucuyu inandırmak, onu kendi gibi düşündürmek için kullandığı anlatım tekniğine tartışma denir. Buna göre, Tevfik Fikret, Türk edebiyatında ilk çocuk şiir kitabı olarak kabul edilen Şermin adlı eserinde iyilik, doğruluk, güzellik, çalışkanlık gibi çocuklara aşılamak istediği değerleri sade bir dille ve hece vezniyle ifade eder. Şermin'de yer alan şiirler, şairin özlemini çektiği "yeni insan tipi" ve "yeni bir terbiye metodu" ile yakından ilgilidir. metinde yazar aşağıdaki anlatım türlerinden hangisine başvurmuştur? A) Öyküleme C) Betimleme B) Tartışma D) Açıklama

suna nde be- in. ma 2. Ankara Yayıncılık Aşağıdaki cümlelerden hangisi farklı bir anlam ilişkisiyle oluşturulmuştur? An Güzel görüneyim diye yapmadığı şey kalmadı. B) Sinirden tırnaklarını yemeye başladığını söylü- yor. c) Kar yağdığı için köyün yolları kapandı. DY Tanımadığı insanlarla bir araya gelince her za- man heyecan yapar.

16. 1 Herkes sanatçı olamaz. Kitlelerin duygu ve dü- şüncelerini sanat yoluyla dile getirmek zor bir uğraştır. Bu uğraş insanları sevmeyi, tanımayı ve onların diliyle hayatı ifade edebilmeyi gerektirir. Bu da emek ve özveri ister. Gereken özveriyi gösterip yeterince emek verdiğinizdeyse elde ettiğiniz şey sevgi ve saygıdır. Bu yüzden gerçek sanatçılar bu işe kendilerini adarlar. Bu metin için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Birden fazla cümlede yargı gerekçesiyle birlikte verilmiştir. B) Kişisel duygu ve düşünceleri ifade eden cümleler bulunmaktadır. Amaç anlamı taşıyan cümlelere yer verilmiştir. D) Birden fazla cümlede yargı bir koşula bağlanmıştır.

18 Kasım 1906'da Adapazarı'nda doğdu. Çocukluğu orada geçti. İstanbul Erkek Lisesinde başladığı ortaöğrenimini Bursa Lisesinde tamamladı. Yükseköğrenimini ise İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türkoloji Bölümünde bitirdi. 1928 yılında iktisat eğitimi için İsviçre'ye gitti. Daha sonra sanatı ve kişiliği üzerinde derin izler bırakan Fransa'da üç yıl yaşadı. Fransa'dan döndükten sonra bir süre Türkçe öğretmenliği yaptı. 4. Bu metnin türü aşağıdakilerden hangisidir? 2014 TEOG 2. DÖNEM A) Otobiyografi B) Biyografi C) Deneme D) Ani Şiir öğrenilebilir mi? Öncelikle şiirin ne olduğunda anlaşmak gerekir. Şiir için bugüne kadar sayısız açıklama yapılmıştır. Herkes meseleye kendine göre bir bakış açısı getirmiştir. Hemen hepsinde doğruluk payı vardır ama bana göre hiçbiri şiiri bütünüyle ortaya koyacak güçte değildir. Bu da doğaldır. Çünkü şiir diğer sanat eserlerinden daha fazla özneldir. 5. Bu metnin türü aşağıdakilerden hangisidir? 2014 TEOG 2. DÖNEM (MAZERET SINAVI) A) Deneme B) Biyografi C) Makale D) Ani

Pek çok potansiyelin kendi en iyisini gerçek- leştirememesinin arkasında aynı sorunsal var: Güvensizlik! Oysa kişinin kendine olan güvenini yükseltmesi yine kendi elinde. Araştırmalara göre işin başı kendine güvenmek! Hem de yalandan bile olsa... Tacitus'un “Siz kendinize inanın, baş- kaları size inanacaktır.” sözü kendine güvenmenin ne kadar önemli olduğunu çok iyi ifade etmiştir. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangi- sinden yararlanılmıştır? A) Tanık gösterme B) Benzetme C) Örnekleme D) Karşılaştırma

Bir dala konmuştu karga cenapları; Ağzında bir parça peynir vardı. Sayın tilki kokuyu almış olmalı; Ona nağme yapmaya başladı: "Oooo! Karga cenapları, merhaba! Ne kadar güzelsiniz; ne kadar şirinsiniz Gözüm kör olsun yalanım varsa Tüyleriniz gibiyse sesiniz Sultanı sayılırsınız bütün bu ormanın." Bu metin için aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Fabl türündedir. B) Konuşturma yapılmıştır. C) Açıklayıcı anlatıma başvurulmuştur. D) Olaya dayalı bir metindir.

Insan kelimeleri bir örgü içinde kullanır. Dil tek tek kelimeler değil, bu kelimeler arasında kurulan bir örgüdür. Dilin asıl tadına da bu örgü içinde varılabilir. Milyonlarca insanın yüzlerce yıl içinde her gün konuşarak ve yazarak kurduğu bu örgünün kendisi doğrudan doğruya bir sanat eseridir. SBS 2011 A) Deneme B) Tutanak C) Hikâye D) Ani

AKADES PRUVA SINAVLA ÖĞRENCİ ALACAK ORTAÖĞRETİM KURUMLARINA İLİŞKİN BRANŞ DENEMESI TÜRKÇE 15. . 17 . Yaşanmış olayların, üzerinden zaman geçtikten sonra yazıldığı yazı türüne ani (hatıra) denir. • Dram, komedi, trajedi gibi sahnede oynanmak üzere yazılan edebiyat türlerinin ortak adına tiyatro denir. • Gezilip görülen yerlerin ve o yerlerle ilgili izlenimlerin anlatıldığı yazılara gezi yazısı denir. Belli bir zaman içerisinde geçen olayları anında okuyucuya bildiren gazete yazılarına haber denir. Buna göre aşağıdakilerden hangisi yay ayraç içinde verilen türde yazılmamıştır? A) Askerler eğitim alanında beklemektedir. (Jenerik müziği çalmaktadır.) Askerlerin bazıları ellerindeki notları okumakta, bazıla. riysa silahlarının bakımını yapmaktadır. Bu sırada komutan eğitim alanına gelir. Çavuş: "Dikkat!" diye bağırır. Askerler: Hazır ola geçer. Komutan: "Merhaba asker!" diye askerleri selamlar. (Tiyatro) B) Bulunduğum ilden ilk defa başka bir ile gidiyordum. Çok heyecanlıydım. Yanımda dedem vardı. Gideceğimiz otobüs terminal- de perona yanaştı. Otobüse bindik, heyecandan olacak biletimdeki numarayı yanlış okumuşum, bu yüzden 8 numaralı koltuğa oturacağıma 18 numaralı koltuğa oturmuşum. Koltuğun sahibi gelip başıma dikildi. (Öykü) C) Tarım Bakanlığı ülkemizin belli bölgelerinde yetişen sebze ve meyvelerin kalitesinin arttırılması için o yöre halkının çiftçilerine "Daha Kaliteli Bir Ürün Nasıl Yetiştirilir?" kursu düzenledi. (Haber yazisi) D) Farklı kaynaklardan elde edilen enerjinin depolanmasını ve uygun maliyetli teknolojilerin geliştirilmesini amaçlayan çalışmalar hızla devam ederken bir yandan da alternatif enerji kaynakları geliştiriliyor. Bugün ağaçlardan, bitkilerden, nehirlerden hatta çöplerden bile enerji elde ediliyor. (Roman)

8. Makale; bilim, fen konularıyla siyasi, ekonomik ve toplumsal konulan açıklayıcı veya yorumlayıcı niteliği olan gazete veya dergi yazısıdır. Aşağıdakilerden hangisi bu açıklamayı örneklen- diren bir metindir? A) Yazar, Avrupa'da felsefe eğitimi görmüş. Roman- lannda bu eğitimle daha anlaşılır hale gelen bazı özellikler var. Bir kere dünyaya bakışı daha özgür gibi geldi bana. B) Nasrettin Hoca'nın mirası, Yunus Emre'nin mem- leketi Eskişehir bu sene gezi rotasına yeni bir şe- hir eklemek isteyenler için ideal bir seçim. Köklü bir tarihi iliklerinize kadar hissetmek isterseniz Es- kişehir, en yaşanabilir şehirler arasında oldukça yükseklerde yer alır. C) Öğretim alanındaki sorunların çözümünde karşi- laşılan zorlukları aşmada geleneksel yaklaşımla- rin yetersiz kaldığı düşünülürse günümüzde en iyi yaklaşım bilgi teknolojilerinin sağladığı olanaklar- dan yararlanmaktır. D) Gerçek bir Alaska gezisini trensiz düşünmek imkansız. Demir yolları çok geniş bir ağa sahip Alaska'da. Bütün cephesi camla kaplı bu trenlerle örneğin, çok sevimli bir kasaba Talketna'dan De- nali'e gidebilirsiniz. ORKÇE Diğer sayfaya geçiniz.

4. Kültür ile medeniyet arasında her ortak nokta hem de ayrılık noktaları vardır. Kültür ile mede- niyet arasındaki ortak nokta, ikisinin de sosyal hayatın bütünün kapsamasıdır. Sosyal hayat şun- lardır: Dini hayat, ahlaki hayat, iktisadi hayat vb. Bunların tamamına kültür adı verildiği gibi mede- niyet de denilir. İşte, kültür ile medeniyet arasında ortak ve benzerlik noktası budur. Bu metin aşağıdaki edebî türlerin hangisinden alınmıştır? B) Deneme A) Köşe yazısı C) Söyleşi D) Makale Paragraf

V 2002 TATS Askerliğini Elazığ'da yapan Metin, Aykut, Önder ve Rıza isimli dört arkadaş Erzurum, İzmir, Tekir- dağ ve Kastamonu şehirlerinin birinden gelmişlerdir . Bu şehirler aynı zamanda bu kişilerin memle- ketidir. Bu kişiler ve memleketleriyle ilgili bilinenler şunlardır: • Metin, Kastamonu'dan gelmiştir. Metin Önder, Erzurumlu değildir. Kostamonu • Riza, Tekirdağlı veya İzmirlidir. Verilen bilgilere göre Aykut'un memleketi neresidir? A) Kastamonu B) Tekirdağ C) İzmir D) Erzurum .

1. Tema: Erdemler 21. Lebdeğmez (dudakdeğmez), genellikle Türk halk şiirinde yaygın olan ve içinde her iki dudağın birbirine veya alt duda- ğın üst dişlere dokunmasıyla ortaya çıkan seslerin kullanılmadığı şiir türüdür. Bu bilgilere göre-aşağıdaki dizelerden hangisi "lebdeğmez örneğidir? A) Dinle sana bir nasihat edeyim Hatirdan, gönülden geçici olma Yiğidin başına bir iş gelince Ani yad ellere açıcı olma B) Ağacınız yapraklarla donanır Taşlarınız bir birliğe inanir Hep çiçekler bağrınızda gönenir Pınarınız çağlar, akışır dağlar C) Dikkat et araştır gözlerini aç Sanat her yiğidin kâri değildir Eser yazarının serindeki taç Altındandır, soğan zarı değildir D) Bir bağa ki rüzgâr terse vurursa Dökülür gazeii soldu diyeler Bir güzelin bahtı kara yazılsa Toplanıp da hayıf oldu diyeler icerdiñinden öznel anlatıml

. LGS POSTER NOTLAR SORU F. 19. Olay hikâyeleri, olay merkezli ilerleyip serim, düğüm ve çözüm bölümlerinden oluşan hikâyelerdir. Durum hikâyeleri, günlük yaşamdan herhangi bir durumun kesit olarak alınıp okuyucuya aktarıldığı hikâye- lerdir. Buna göre, aşağıdaki parçalardan hangisinde bir olaydan daha çok bir durum anlatılmıştır? A) Adanın kedileri zaten çoktu. Sonra, yazlığa gelenler küçük sepetlerin içinde, bazen torbalarla daha güzelle- rini, daha tombullarını getiriyorlardı. Sonra onlar, birbirlerini çayırların, kiremitlerin üzerinde boğarak, ısırarak seviyorlardı. Yedi sekiz yavru evin içini doldurduğu zaman sokağa bırakılıyorlardı. Karınları büyümüş, çevik- liklerini deniz dalgaları içinde eritmiş beyazlı siyahlılar, tekirler, mor ve hala vahşi, tırmanamadıkları rihtima hafif hafif kafalarını ve sırtlarını vururlardı. B) "Ablacığım" dedi, neredeyse anneannesi yaşındayım ya, neyse, "Ben Ismet Bey'in oğluyum, kendisi köye git- ti, müşterileri bana ismarladı." Ilk tanıştığıma hemen iyi damgası basan ben bile bir an tereddüt ettim, çocu- ğa inanmadığımı söyledim. Pek bozuldu, eliyle havada anlaşılmaz bir işaret yapıp "De he şöyle bir adam dimi bu Ismet Bey, işte ben onun oğluyum, yalan söylüyorsam gözüm çıksın, iki gözüm önüme aksın." Film başladı. Nefesleri tutmuş seyrediyoruz. Yoksulluktan, ziraat mühendisliğine terfi eden Ferdi ile kötü adam Davut'un kız kardeşi Cemile arasındaki aşkın işlendiği filmin sonuna doğru iki âşık kaçmaya karar ve- rir. Davut'un adamları peşlerine düşer. Sözde sınırdaki tel örgülerin arasından başka bir ülkeye geçecekler... Ferdi avuçlarına aldığı vatan toprağını öpüp kokladıktan sonra semaya açılan parmakların arasında saliver- dikçe hamasi duygularım kabardı. D) Şaşırıp kaldı. Neredeydi? Gözlerini iki yumruğuyla çöke çöke ovuşturdu. Toprağa dayalı çenesini kaldırıp da bir türlü yukarı bakamıyordu. Yel estikçe üstündeki başak yüklü ekinler dalgalanıyor, dalgalanıp hışırdıyordu. Taze ekin, güneşli ekin kokusu başkadır. Adamın günlerce genzinde kalır. Nereye gidersen git, seni taze bir ekin kokusu yeşil yeşil kovalar. Bura neresi? Köyün yakınındaysa bu tarla kimin? LGSILK 11 Diğer sayfaya geçiniz. *