Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Ortaokul Türkçe Soruları

TYT, AYT, YKS, LGS, KPSS, ALES hazırlık sürecinde dilediğin dersten soru çözüm desteği almak ister misin? Kunduz’a sorularını sor, alanında uzman eğitmenler cevaplasın.
10.20 29 Mart Çar
Soru
Bundan tam 253 yıl önce tarihteki en büyük müzisyenlerden biri dünyaya gözlerini açtı. O müzisyen, Ludwig
Van Beethoven'dı. Bu yıl tüm dünyanın çeşitli konser ve etkinliklerle doğum gününü kutladığı Beethoven'ı ya-
kından tanımaya hazır mısınız?
1770 yılında Almanya'nın Bonn kentin-
de doğan Beethoven, müzisyen bir ai-
lede yetişmiş ve adını, tıpkı kendisi gibi
bir müzisyen olan dedesinden almıştır.
Beethoven, piyano çalmayı henüz küçük
yaşlardayken babasından öğrenmiştir.
Başlangıçta bir piyanistken daha sonra
besteci olarak hayatını sürdürmüş ve
17 yaşındayken Mozart'la çalışmak için
Viyana'ya gitmiştir. Beethoven'ı dinle-
yen Mozart, onun ileride çok ünlü bir
piyanist olacağını tahmin etmiş ve bunu
dile getirmişitr.
Beethoven'in günümüze kadar ulaşan
defterleri, onun hakkında pek çok bilgi
elde edilmesini sağlıyor. Pek çok eseri
olan sanatçının bazı eserleri ölümün-
den sonra yayımlanmıştır. Für Elise,
9. Senfoni, Fidelio, 8. Piyano Sonatı ve
Koral Fantezi en çok bilinen eserlerin-
den yalnızca birkaçıdır.
Genç yaşlarda bir işitme problemi yaşa-
yan Beethoven'ın hastalığı yıllar içinde
ilerlemiş ve işitme duyusunu tümüyle
kaybetmiştir. Bu nedenle piyano çalma
yeteneği gitgide körelmişse de Beet-
hoven beste yapmaya devam etmiş ve
çevresindekilerle yazılı olarak iletişim
kurmaya başlamıştır.
Bu bilgiler doğrultusunda Beethoven ile ilgili aşağıdaki seçeneklerden hangisine ulaşılamaz?
A) En çok dinlenen eserlerini ömrünün son 15 yılında bestelemiştir.
B) Sanata yatkın bir ailede yetişmesinin yanı sıra kendini yetiştirmeye gayret etmiş bir müzisyendir.
C) Yaşadığı olumsuzluklar bile onun sanatla olan bağını koparamamıştır.
D) Bıraktığı eserler ve yaptığı çalışmalarla sanat dünyasında kalıcılığı yakalamayı başarmış bir sanatçıdır.
7/50
Ortaokul Türkçe
Paragraf
10.20 29 Mart Çar Soru Bundan tam 253 yıl önce tarihteki en büyük müzisyenlerden biri dünyaya gözlerini açtı. O müzisyen, Ludwig Van Beethoven'dı. Bu yıl tüm dünyanın çeşitli konser ve etkinliklerle doğum gününü kutladığı Beethoven'ı ya- kından tanımaya hazır mısınız? 1770 yılında Almanya'nın Bonn kentin- de doğan Beethoven, müzisyen bir ai- lede yetişmiş ve adını, tıpkı kendisi gibi bir müzisyen olan dedesinden almıştır. Beethoven, piyano çalmayı henüz küçük yaşlardayken babasından öğrenmiştir. Başlangıçta bir piyanistken daha sonra besteci olarak hayatını sürdürmüş ve 17 yaşındayken Mozart'la çalışmak için Viyana'ya gitmiştir. Beethoven'ı dinle- yen Mozart, onun ileride çok ünlü bir piyanist olacağını tahmin etmiş ve bunu dile getirmişitr. Beethoven'in günümüze kadar ulaşan defterleri, onun hakkında pek çok bilgi elde edilmesini sağlıyor. Pek çok eseri olan sanatçının bazı eserleri ölümün- den sonra yayımlanmıştır. Für Elise, 9. Senfoni, Fidelio, 8. Piyano Sonatı ve Koral Fantezi en çok bilinen eserlerin- den yalnızca birkaçıdır. Genç yaşlarda bir işitme problemi yaşa- yan Beethoven'ın hastalığı yıllar içinde ilerlemiş ve işitme duyusunu tümüyle kaybetmiştir. Bu nedenle piyano çalma yeteneği gitgide körelmişse de Beet- hoven beste yapmaya devam etmiş ve çevresindekilerle yazılı olarak iletişim kurmaya başlamıştır. Bu bilgiler doğrultusunda Beethoven ile ilgili aşağıdaki seçeneklerden hangisine ulaşılamaz? A) En çok dinlenen eserlerini ömrünün son 15 yılında bestelemiştir. B) Sanata yatkın bir ailede yetişmesinin yanı sıra kendini yetiştirmeye gayret etmiş bir müzisyendir. C) Yaşadığı olumsuzluklar bile onun sanatla olan bağını koparamamıştır. D) Bıraktığı eserler ve yaptığı çalışmalarla sanat dünyasında kalıcılığı yakalamayı başarmış bir sanatçıdır. 7/50
20. Ünlü yazar Proust'u "Kayıp Zaman'ı yazdığı esnada odasında hüngür hüngür ağlarken buluyorlar. "Hayrola?" di-
yorlar. "Öldü." diyor. "Kim?" diyorlar, kahramanlarından birinin adını söylüyor. Oysa yazan o, öldüren o, buna inanip
ağlayan da o.
Bu parçanın iletisi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yazarken büyük-dikkat harcamak, çok düşünmek ve ona göre kalem oynatmak gerekir.
B) Bir yazar, kendi inanmadığı bir şeye başkasını inandıramaz
C) Yazmak, kalbin nefes alışverişini kâğıda dökmektir.
D) Büyük yazadar, insan ruhunun mühendisleridir.
>>> Diğer sayfaya geçiniz
Ortaokul Türkçe
Paragraf
20. Ünlü yazar Proust'u "Kayıp Zaman'ı yazdığı esnada odasında hüngür hüngür ağlarken buluyorlar. "Hayrola?" di- yorlar. "Öldü." diyor. "Kim?" diyorlar, kahramanlarından birinin adını söylüyor. Oysa yazan o, öldüren o, buna inanip ağlayan da o. Bu parçanın iletisi aşağıdakilerden hangisidir? A) Yazarken büyük-dikkat harcamak, çok düşünmek ve ona göre kalem oynatmak gerekir. B) Bir yazar, kendi inanmadığı bir şeye başkasını inandıramaz C) Yazmak, kalbin nefes alışverişini kâğıda dökmektir. D) Büyük yazadar, insan ruhunun mühendisleridir. >>> Diğer sayfaya geçiniz
Soru 17
1. Akşamları, güneşin gökyüzünden çekildiği
zamanlar, bir süre daha çalışıyorum sonra
sahilde dinleniyorum.
2. Size sözünü ettiğim yazı, herkes tarafından
beğenilen yazı, geçen ayın eğitim dergisin-
deydi.
3. Mahallenin çocukları, okul biter bitmez so-
kağa dökülenler, çoğunlukla bizim bahçede
oynarlardı.
4. Tecrübeli olanlar, alanında uzman kişiler, gö-
rüşlerini belirtmek için konferans salonunda
toplanmıştı.
Numaralanmış cümlelerin hangisinde ara söz
farklı bir ögeyi açıklamak için kullanılmıştır?
A) 1.
B) 2.
C) 3.
D) 4.
Ortaokul Türkçe
Cümlenin Öğeleri
Soru 17 1. Akşamları, güneşin gökyüzünden çekildiği zamanlar, bir süre daha çalışıyorum sonra sahilde dinleniyorum. 2. Size sözünü ettiğim yazı, herkes tarafından beğenilen yazı, geçen ayın eğitim dergisin- deydi. 3. Mahallenin çocukları, okul biter bitmez so- kağa dökülenler, çoğunlukla bizim bahçede oynarlardı. 4. Tecrübeli olanlar, alanında uzman kişiler, gö- rüşlerini belirtmek için konferans salonunda toplanmıştı. Numaralanmış cümlelerin hangisinde ara söz farklı bir ögeyi açıklamak için kullanılmıştır? A) 1. B) 2. C) 3. D) 4.
Şimdiye değin şiire girmemiş bir konu var mı?
Öteden beri yaşama sevinci, özlem, umut, yal-
nızlık gibi insani duygular şiirimizin baş tacı ol-
muştur. Peki, bu konularla yazılan şiirler neden
günümüzde hâlâ okunuyor ve değer görüyor?
Tartışmasız bu da şiirde içeriğin çok da önemli
olmadığını, şairin onu yeniden benzersiz şekillen-
dirmesinin daha kıymetli olduğunu gösteriyor.
Bu metinde şiirin hangi özelliği üzerinde du-
rulmuştur?
A) Konusu
C) Yararlılığı
B) İşlevi
D) Üslubu
Ortaokul Türkçe
Paragraf
Şimdiye değin şiire girmemiş bir konu var mı? Öteden beri yaşama sevinci, özlem, umut, yal- nızlık gibi insani duygular şiirimizin baş tacı ol- muştur. Peki, bu konularla yazılan şiirler neden günümüzde hâlâ okunuyor ve değer görüyor? Tartışmasız bu da şiirde içeriğin çok da önemli olmadığını, şairin onu yeniden benzersiz şekillen- dirmesinin daha kıymetli olduğunu gösteriyor. Bu metinde şiirin hangi özelliği üzerinde du- rulmuştur? A) Konusu C) Yararlılığı B) İşlevi D) Üslubu
12 ve 13 numaralı soruları aşağıdaki metne
göre cevaplayınız.
12/50
Bir tehlike ya da tehlike düşüncesi karşısında ver-
diğimiz tepkiye "korku" deriz. Aslında bu tepki,
olası bir tehlikeye karşı vücudumuzun kendini ko-
ruma yöntemidir. Tehlikeyi fark ettiğimizde ya da
hissettiğimizde önce beynimiz "Dikkat, tehlike var!"
diye uyarılır. Bu da vücudumuzda çeşitli hormon-
ların salgılanmasını sağlar. Böylelikle vücudumuz
kendini tehlikeye karşı korumaya alır. Bu durum
da kalp atışımızın ve kan basıncımızın artmasına,
daha hızlı nefes alıp vermemize, ellerimizin titre-
mesine, midemizin sıkışmasına neden olur. Bütün
bu değişimler vücudumuzun tehlikeye karşı daha
aktif hâle gelebilmesi içindir. Kaygı da korkuya ben-
zer ama kaygının oluşması için o an tehlikeli bir du-
rum olması gerekmez. Kaynağını korkularımızdan
alan kaygı, tehlikeli bir durumla karşılaşma olasılı-
ğında duyduğumuz endişedir. Aslında bizi oldukça
etkileyen korkularla ve kaygılarla başa çıkmak için
gerekli güce sahibiz. Önemli olan onların varlığını
kabul etmek, onlarla ilgili bilgi toplamak ve onların
nedenlerini anlamaya çalışmak. Böylece korkuları-
mız ve kaygılarımızla yaşamayı öğrenebiliriz.
12. Bu metinle ilgili,
1. Korkular karşısında verilen psikolojik ve fizik-
sel tepkiler, her insanda farklılık gösterir.
II. Korku ve kaygının bizi kontrol etmesine en-
gel olabiliriz.
III. Korku, vücut sisteminde bazı değişikliklere
sebep olur.
IV. Aşırı kaygı, kişinin günlük yaşamını olumsuz
etkiler.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
B) II ve III.
A) I ve II.
C) II ve IV.
D) III ve IV.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
12 ve 13 numaralı soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız. 12/50 Bir tehlike ya da tehlike düşüncesi karşısında ver- diğimiz tepkiye "korku" deriz. Aslında bu tepki, olası bir tehlikeye karşı vücudumuzun kendini ko- ruma yöntemidir. Tehlikeyi fark ettiğimizde ya da hissettiğimizde önce beynimiz "Dikkat, tehlike var!" diye uyarılır. Bu da vücudumuzda çeşitli hormon- ların salgılanmasını sağlar. Böylelikle vücudumuz kendini tehlikeye karşı korumaya alır. Bu durum da kalp atışımızın ve kan basıncımızın artmasına, daha hızlı nefes alıp vermemize, ellerimizin titre- mesine, midemizin sıkışmasına neden olur. Bütün bu değişimler vücudumuzun tehlikeye karşı daha aktif hâle gelebilmesi içindir. Kaygı da korkuya ben- zer ama kaygının oluşması için o an tehlikeli bir du- rum olması gerekmez. Kaynağını korkularımızdan alan kaygı, tehlikeli bir durumla karşılaşma olasılı- ğında duyduğumuz endişedir. Aslında bizi oldukça etkileyen korkularla ve kaygılarla başa çıkmak için gerekli güce sahibiz. Önemli olan onların varlığını kabul etmek, onlarla ilgili bilgi toplamak ve onların nedenlerini anlamaya çalışmak. Böylece korkuları- mız ve kaygılarımızla yaşamayı öğrenebiliriz. 12. Bu metinle ilgili, 1. Korkular karşısında verilen psikolojik ve fizik- sel tepkiler, her insanda farklılık gösterir. II. Korku ve kaygının bizi kontrol etmesine en- gel olabiliriz. III. Korku, vücut sisteminde bazı değişikliklere sebep olur. IV. Aşırı kaygı, kişinin günlük yaşamını olumsuz etkiler. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? B) II ve III. A) I ve II. C) II ve IV. D) III ve IV.
NGILIZCE
Soru 13
Bir tehlike ya da tehlike düşüncesi karşısında ver-
diğimiz tepkiye "korku" deriz. Aslında bu tepki.
olası bir tehlikeye karşı vücudumuzun kendini ko-
ruma yöntemidir. Tehlikeyi fark ettiğimizde ya da
hissettiğimizde önce beynimiz "Dikkat, tehlike var!"
diye uyarılır. Bu da vücudumuzda çeşitli hormon-
ların salgılanmasını sağlar. Böylelikle vücudumuz
kendini tehlikeye karşı korumaya alır. Bu durum
da kalp atışımızın ve kan basıncımızın artmasına,
daha hızlı nefes alıp vermemize, ellerimizin titre-
mesine, midemizin sıkışmasına neden olur. Bütün
bu değişimler vücudumuzun tehlikeye karşı daha
aktif hâle gelebilmesi içindir. Kaygı da korkuya ben-
zer ama kaygının oluşması için o an tehlikeli bir du-
rum olması gerekmez. Kaynağını korkularımızdan
alan kaygı, tehlikeli bir durumla karşılaşma olasılı-
ğında duyduğumuz endişedir. Aslında bizi oldukça
etkileyen korkularla ve kaygılarla başa çıkmak için
gerekli güce sahibiz. Önemli olan onların varlığını
kabul etmek, onlarla ilgili bilgi toplamak ve onların
nedenlerini anlamaya çalışmak. Böylece korkuları-
mız ve kaygılarımızla yaşamayı öğrenebiliriz.
Bu metnin dil anlatımı ile ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır.
B) Tanımlamaya başvurulmuştur.
C) Betimleyici anlatım kullanılmıştır.
D) Bilgilendirici ve öğretici bir metindir.
Ortaokul Türkçe
Paragrafın Anlam Özellikleri
NGILIZCE Soru 13 Bir tehlike ya da tehlike düşüncesi karşısında ver- diğimiz tepkiye "korku" deriz. Aslında bu tepki. olası bir tehlikeye karşı vücudumuzun kendini ko- ruma yöntemidir. Tehlikeyi fark ettiğimizde ya da hissettiğimizde önce beynimiz "Dikkat, tehlike var!" diye uyarılır. Bu da vücudumuzda çeşitli hormon- ların salgılanmasını sağlar. Böylelikle vücudumuz kendini tehlikeye karşı korumaya alır. Bu durum da kalp atışımızın ve kan basıncımızın artmasına, daha hızlı nefes alıp vermemize, ellerimizin titre- mesine, midemizin sıkışmasına neden olur. Bütün bu değişimler vücudumuzun tehlikeye karşı daha aktif hâle gelebilmesi içindir. Kaygı da korkuya ben- zer ama kaygının oluşması için o an tehlikeli bir du- rum olması gerekmez. Kaynağını korkularımızdan alan kaygı, tehlikeli bir durumla karşılaşma olasılı- ğında duyduğumuz endişedir. Aslında bizi oldukça etkileyen korkularla ve kaygılarla başa çıkmak için gerekli güce sahibiz. Önemli olan onların varlığını kabul etmek, onlarla ilgili bilgi toplamak ve onların nedenlerini anlamaya çalışmak. Böylece korkuları- mız ve kaygılarımızla yaşamayı öğrenebiliriz. Bu metnin dil anlatımı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır. B) Tanımlamaya başvurulmuştur. C) Betimleyici anlatım kullanılmıştır. D) Bilgilendirici ve öğretici bir metindir.
ilk
er
ir.
mi
ün
sa-
an-
Öz-
da
Sılı-
adı
sin-
nda
Gerf
dim.
eniz
ğzını
0
TÜRKÇE
20. Okunacak şeyin ne değerde olduğunu kitap-
Sız, gazetesiz kaldığımız zaman çok iyi an-
1
larız. Hele yalnızlıkta... Mütareke içinde Ingi-
11
lizlerin Malta'ya sürdükleri yurttaşlarının pek
111
çoğu, gazete ve kitabın olmamasını yiyecek
IV
ve içeceğin olmaması kadar acı bulmuşlardır.
Bu metindeki numaralanmış noktalama
işaretlerinden hangisinin kullanımı yanlıs
açıklanmıştır?
AYT, birbiri ardınca sıralanan eş görevli söz-
cukler arasında kullanılmıştır.
BISöze güç katmak için kullanılmıştır.
CIN, özel isimlere getirilen yapım ekini ayır-
mak için kullanılmıştır.
DV, özneyi belirtmek için kullanılmıştır.
Ortaokul Türkçe
Noktalama İşaretleri
ilk er ir. mi ün sa- an- Öz- da Sılı- adı sin- nda Gerf dim. eniz ğzını 0 TÜRKÇE 20. Okunacak şeyin ne değerde olduğunu kitap- Sız, gazetesiz kaldığımız zaman çok iyi an- 1 larız. Hele yalnızlıkta... Mütareke içinde Ingi- 11 lizlerin Malta'ya sürdükleri yurttaşlarının pek 111 çoğu, gazete ve kitabın olmamasını yiyecek IV ve içeceğin olmaması kadar acı bulmuşlardır. Bu metindeki numaralanmış noktalama işaretlerinden hangisinin kullanımı yanlıs açıklanmıştır? AYT, birbiri ardınca sıralanan eş görevli söz- cukler arasında kullanılmıştır. BISöze güç katmak için kullanılmıştır. CIN, özel isimlere getirilen yapım ekini ayır- mak için kullanılmıştır. DV, özneyi belirtmek için kullanılmıştır.
Metinde aşağıdakilerden hangisine yer verilmemiştir?
A) Amaç-sonuç cümlesine
C) Öneri cümlesine
B) Koşul-sonuç cümlesine
DÖn yargı cümlesine
4. Deyimler, bir olayı, bir durumu, bir kavramı daha etkileyici anlatmak için söylenmiş olan anonim söz
gruplarıdır. Deyimler sayesinde anlatımı daha etkili hale getirebiliriz. Örneğin birine çok yalvarmak
anlamında
deyimini, geçim sıkıntısından bir türlü kurtulamamak anlamında
deyimini, bir şeyi bildiği halde bilmez görünmek anlamında
deyimini, tedirgin etmek,
yakışıksız görünmek anlamında
deyimini kullanırız.
Aşağıdaki deyimlerden hangisi bu metinde boş bırakılmış yerlere getirilecek deyimlerden biri
değildir?
A) Renk vermemek
CAyağına dolanmak
GAMA
BIKI yakası bir araya gelmemek
DYGöze batmak
Ortaokul Türkçe
Söz Öbeklerinde Anlam
Metinde aşağıdakilerden hangisine yer verilmemiştir? A) Amaç-sonuç cümlesine C) Öneri cümlesine B) Koşul-sonuç cümlesine DÖn yargı cümlesine 4. Deyimler, bir olayı, bir durumu, bir kavramı daha etkileyici anlatmak için söylenmiş olan anonim söz gruplarıdır. Deyimler sayesinde anlatımı daha etkili hale getirebiliriz. Örneğin birine çok yalvarmak anlamında deyimini, geçim sıkıntısından bir türlü kurtulamamak anlamında deyimini, bir şeyi bildiği halde bilmez görünmek anlamında deyimini, tedirgin etmek, yakışıksız görünmek anlamında deyimini kullanırız. Aşağıdaki deyimlerden hangisi bu metinde boş bırakılmış yerlere getirilecek deyimlerden biri değildir? A) Renk vermemek CAyağına dolanmak GAMA BIKI yakası bir araya gelmemek DYGöze batmak
Sanat, sıradan insanların göremediğini görmektir. Her-
kes bir mermer parçasına bakabilir. Heykeltıraş ise o
mermer parçasının içinde dörtnala koşan bir atı, gu-
rurlu bir kumandanı görür. Bu yüzdendir ki sanatçılar
bizim gibi sıradan insanlara farklı açılardan bakmayı,
görünenin ötesindeki görünmeyeni gösterirler; gözle-
rimizdeki perdeleri kaldırıp sıradan varlıkların içindeki
sıra dışı görüntülere ışık tutarlar. Sanatçıların bizden
farklı insanlar olmasını çok görmemek gerekir.
Bu metne göre, aşağıdakilerden hangisi sanatın ve
sanatçının görevleri arasında değildir?
A Topluma farklı bakış açıları kazandırmak
B) Sıradan insanlardan farklı düşünmek
C) Toplumun sorunlarına çözümler üretmek
D) Toplumu aydınlatmak
Ortaokul Türkçe
Paragraf
Sanat, sıradan insanların göremediğini görmektir. Her- kes bir mermer parçasına bakabilir. Heykeltıraş ise o mermer parçasının içinde dörtnala koşan bir atı, gu- rurlu bir kumandanı görür. Bu yüzdendir ki sanatçılar bizim gibi sıradan insanlara farklı açılardan bakmayı, görünenin ötesindeki görünmeyeni gösterirler; gözle- rimizdeki perdeleri kaldırıp sıradan varlıkların içindeki sıra dışı görüntülere ışık tutarlar. Sanatçıların bizden farklı insanlar olmasını çok görmemek gerekir. Bu metne göre, aşağıdakilerden hangisi sanatın ve sanatçının görevleri arasında değildir? A Topluma farklı bakış açıları kazandırmak B) Sıradan insanlardan farklı düşünmek C) Toplumun sorunlarına çözümler üretmek D) Toplumu aydınlatmak
2.
2000
RKIYE
• "Bir mümin, aç bir mümini doyurursa Allah da o kimseyi cennet meyveleriyle doyuracaktır."
"İki kişinin arasını düzeltmen sadakadır. Yoldaki rahatsızlık veren bir şeyi kaldırman da sadakadır."
• "Bir kimse ağaç diker de o ağacın meyvesinden bir insan veya hayvan yerse bu, o ağacı diken kimse için sadaka
olur."
20
Bu hadislerden hareketle,
1. Sadaka, kapsamlı bir yardımlaşma şeklidir.
II. İslam dini yardımlaşma ve dayanışmayı teşvik eder.
III. Yardımlaşmada, gösterişten kaçınılması esastır.
ifadelerinden hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I.
B) I ve II.
AKANLI
C) II ve III.
D) I, II ve III.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
2. 2000 RKIYE • "Bir mümin, aç bir mümini doyurursa Allah da o kimseyi cennet meyveleriyle doyuracaktır." "İki kişinin arasını düzeltmen sadakadır. Yoldaki rahatsızlık veren bir şeyi kaldırman da sadakadır." • "Bir kimse ağaç diker de o ağacın meyvesinden bir insan veya hayvan yerse bu, o ağacı diken kimse için sadaka olur." 20 Bu hadislerden hareketle, 1. Sadaka, kapsamlı bir yardımlaşma şeklidir. II. İslam dini yardımlaşma ve dayanışmayı teşvik eder. III. Yardımlaşmada, gösterişten kaçınılması esastır. ifadelerinden hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I. B) I ve II. AKANLI C) II ve III. D) I, II ve III.
9 ve 10. sorulan aşağıdaki metne göre yanıtlayınız.
Bazı insanların sürekli asik suratlı bir şekilde dolaşmasına anlam veremiyorum. Çoğu zaman aynı yerde çalıştığınız arka-
daşlarınız bile size bir selam vermek ya da günaydın bile demekten acizler. Hâlbuki bir tebessüm çoğu zaman her şeyi
değiştirebilecek güce sahiptir. Bir gülümsemeyle etrafınıza yayacağınız enerji çoğu şeyi daha kolay hâle getirecektir. Bu-
nu yaptığınızda hem siz mutlu olacaksınız hem de etrafınızdakileri mutlu edeceksiniz. Bazen de birbirimizden esirgedi-
ğimiz bu anlamlı gülümsemeyi hep karşı taraftan bekleriz. Hayatımızın diğer alanlarında yaptığımız gibi ilk adımı karşı-
mızdaki kişinin atmasını bekleriz. Aslında bunu yaparak farkında olmadan "kocaman bir mutluluğu" kendimizden esir-
gemiş oluyoruz. İstenilen tek şey sadece: "Bir tebessüm..." Ne demiş Moliere de çoğu sanatçı gibi: "İnsan gülebildiği
kadar insandır."
9. Aşağıdaki konuşmaların hangisi içerik bakımından bu metinle aynı doğrultuda değildir?
A)
B)
3. GÜN
O
D)
Her şeyin daha iyi olacağına olan
inancımı hâlen korumaktayım. Senin
de içini ferah tutman, bu düşünceyle
hareket etmen beni daha güçlü kıla-
caktır.
Dün bana getirmeniz gereken dosya-
lar hazır mı? Hâlen bitmediyse bir an
önce bitirmeniz gerektiğini tekrar ha-
tırlatmak isterim. Odamda değilsem
de masama bırakın.
Sevgili Öğrencilerim,
Öncelikle hepiniz için güzel bir günün
başlangıcı olsun isterim. Dersleriniz
başlamadan önce hazırlıklarınızı yap-
manız, derslerinizin daha verimli geç-
mesini sağlayacaktır.
Bu kıyafeti tasarlarken nasıl bir yol iz-
lediğinizi bana da anlatır mısınız? Tasa-
rımlarınız çeşitli araştırmalara konu ol-
du. Dolayısıyla benim de ilgimi çekme-
ye başladı. Bunların varoluşundaki et-
kileri sizden duymayı gerçekten çok is-
terim.
Söylediklerin her ne kadar tatmin
edici olmasa da benim de içimi fe-
rahlattı. Umarım günün sonunda her
şey dilediğimiz gibi olur.
Çok kısa sürede bitirip size getirece-
ğim. Aslında dosyalar sonuçlanmak
üzere fakat yapmam gereken son dü-
zeltiler olduğunu düşünüyorum.
Teşekkür ederiz. Söyledikleriniz bizim
için her zaman çok kıymetli. Yapma-
mız gereken şeyleri, aslında sizin de
bize her zaman söylediğiniz gibi her
şey yolunda yürüsün, aksilikler yaşan-
masın diye yapmalıyız.
Öncelikle bu konuyla ve tasarımlarım-
la alakadar olmanız beni gerçekten
çok mutlu etti. Bunun için teşekkür et-
mek isterim. Tabii ki bu konuda yap-
tığım çalışmaları, deneyimlerimi sizin-
le paylaşabilirim.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
9 ve 10. sorulan aşağıdaki metne göre yanıtlayınız. Bazı insanların sürekli asik suratlı bir şekilde dolaşmasına anlam veremiyorum. Çoğu zaman aynı yerde çalıştığınız arka- daşlarınız bile size bir selam vermek ya da günaydın bile demekten acizler. Hâlbuki bir tebessüm çoğu zaman her şeyi değiştirebilecek güce sahiptir. Bir gülümsemeyle etrafınıza yayacağınız enerji çoğu şeyi daha kolay hâle getirecektir. Bu- nu yaptığınızda hem siz mutlu olacaksınız hem de etrafınızdakileri mutlu edeceksiniz. Bazen de birbirimizden esirgedi- ğimiz bu anlamlı gülümsemeyi hep karşı taraftan bekleriz. Hayatımızın diğer alanlarında yaptığımız gibi ilk adımı karşı- mızdaki kişinin atmasını bekleriz. Aslında bunu yaparak farkında olmadan "kocaman bir mutluluğu" kendimizden esir- gemiş oluyoruz. İstenilen tek şey sadece: "Bir tebessüm..." Ne demiş Moliere de çoğu sanatçı gibi: "İnsan gülebildiği kadar insandır." 9. Aşağıdaki konuşmaların hangisi içerik bakımından bu metinle aynı doğrultuda değildir? A) B) 3. GÜN O D) Her şeyin daha iyi olacağına olan inancımı hâlen korumaktayım. Senin de içini ferah tutman, bu düşünceyle hareket etmen beni daha güçlü kıla- caktır. Dün bana getirmeniz gereken dosya- lar hazır mı? Hâlen bitmediyse bir an önce bitirmeniz gerektiğini tekrar ha- tırlatmak isterim. Odamda değilsem de masama bırakın. Sevgili Öğrencilerim, Öncelikle hepiniz için güzel bir günün başlangıcı olsun isterim. Dersleriniz başlamadan önce hazırlıklarınızı yap- manız, derslerinizin daha verimli geç- mesini sağlayacaktır. Bu kıyafeti tasarlarken nasıl bir yol iz- lediğinizi bana da anlatır mısınız? Tasa- rımlarınız çeşitli araştırmalara konu ol- du. Dolayısıyla benim de ilgimi çekme- ye başladı. Bunların varoluşundaki et- kileri sizden duymayı gerçekten çok is- terim. Söylediklerin her ne kadar tatmin edici olmasa da benim de içimi fe- rahlattı. Umarım günün sonunda her şey dilediğimiz gibi olur. Çok kısa sürede bitirip size getirece- ğim. Aslında dosyalar sonuçlanmak üzere fakat yapmam gereken son dü- zeltiler olduğunu düşünüyorum. Teşekkür ederiz. Söyledikleriniz bizim için her zaman çok kıymetli. Yapma- mız gereken şeyleri, aslında sizin de bize her zaman söylediğiniz gibi her şey yolunda yürüsün, aksilikler yaşan- masın diye yapmalıyız. Öncelikle bu konuyla ve tasarımlarım- la alakadar olmanız beni gerçekten çok mutlu etti. Bunun için teşekkür et- mek isterim. Tabii ki bu konuda yap- tığım çalışmaları, deneyimlerimi sizin- le paylaşabilirim.
N
2.
• İsminin ne anlama geldiği
• Gelir kaynağı
Coğrafi konumu
• Halk arasında nasıl anıldığı
●
Aşağıda tanıtılan şehirlerin hangisinde bu bilgilerin tümüne yer verilmiştir?
A) Endonezya'nın başkenti ve en büyük şehri olan Cakarta'nın diğer adı Big Durian'dır. Cakarta; kendine has iklimi, bitki
örtüsü ve doğal güzellikleri sayesinde seyahatiniz boyunca sıkılmayacağınız bir şehirdir. Monas, Ancol Rüya Parkı,
Endonezya Minyatür Parkı şehirde gezilecek yerler arasındadır.
B) Bir Güney Asya ülkesi olan Bangladeş'in başkenti Dakka, dünyanın en fazla nüfusa sahip yedinci şehridir. Çok kala-
balık olduğu için şehirde "bisiklet taksi" uygulaması yaygındır. Halk arasında "camiler şehri" olarak bilinir. Sıcak, yağışlı
ve nemli bir iklimi vardır.
C) Iskenderiye, beş milyonu aşan nüfusuyla Mısır'ın Akdeniz kıyısındaki büyük şehirlerindendir. Önemli bir sanayi bölgesi
olan İskenderiye, ülkenin dış ticaretinin büyük bir bölümünü karşılar. Ismini Makedonya Kralı İskender'den almıştır.
D) Kuzey Afrika'nın batısında, Fas'ın orta kısmında yer alan Marakeş'in kelime anlamı "Tanrı'nın ülkesi"dir. Toprağının
kızıl renkli olmasından dolayı bölgede yaşayanlar ona "kızıl şehir" demektedir. Marakeş, dünyanın en çok tercih edilen
turizm merkezlerinden biri olduğu için ülke ekonomisine büyük katkı sağlar.
RİYET
LLI EC
Ortaokul Türkçe
Paragraf
N 2. • İsminin ne anlama geldiği • Gelir kaynağı Coğrafi konumu • Halk arasında nasıl anıldığı ● Aşağıda tanıtılan şehirlerin hangisinde bu bilgilerin tümüne yer verilmiştir? A) Endonezya'nın başkenti ve en büyük şehri olan Cakarta'nın diğer adı Big Durian'dır. Cakarta; kendine has iklimi, bitki örtüsü ve doğal güzellikleri sayesinde seyahatiniz boyunca sıkılmayacağınız bir şehirdir. Monas, Ancol Rüya Parkı, Endonezya Minyatür Parkı şehirde gezilecek yerler arasındadır. B) Bir Güney Asya ülkesi olan Bangladeş'in başkenti Dakka, dünyanın en fazla nüfusa sahip yedinci şehridir. Çok kala- balık olduğu için şehirde "bisiklet taksi" uygulaması yaygındır. Halk arasında "camiler şehri" olarak bilinir. Sıcak, yağışlı ve nemli bir iklimi vardır. C) Iskenderiye, beş milyonu aşan nüfusuyla Mısır'ın Akdeniz kıyısındaki büyük şehirlerindendir. Önemli bir sanayi bölgesi olan İskenderiye, ülkenin dış ticaretinin büyük bir bölümünü karşılar. Ismini Makedonya Kralı İskender'den almıştır. D) Kuzey Afrika'nın batısında, Fas'ın orta kısmında yer alan Marakeş'in kelime anlamı "Tanrı'nın ülkesi"dir. Toprağının kızıl renkli olmasından dolayı bölgede yaşayanlar ona "kızıl şehir" demektedir. Marakeş, dünyanın en çok tercih edilen turizm merkezlerinden biri olduğu için ülke ekonomisine büyük katkı sağlar. RİYET LLI EC
1. Deriyi alan yazıcılar özel bir mürekkeple yazılarını
yazarlardı.
II. Bu iş için genellikle av hayvanlarının derileri kulla-
nılırdı.
III. Avlanan hayvanın derisi işlenerek kâğıt kalınlığında
hazırlanırdı.
IV. Sonra bu deri, bazı kimyasallarla dayanıklı hâle ge-
tirilir ve yazıcılara satılırdı.
V. Kâğıdın icadından önce yabani hayvanların derile-
rine yazı yazılırdı.
Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluş-
turulduğunda hangisi baştan üçüncü olur?
B) II elsöp nesus C) III
A) I
D) IV
Ortaokul Türkçe
Paragraf
1. Deriyi alan yazıcılar özel bir mürekkeple yazılarını yazarlardı. II. Bu iş için genellikle av hayvanlarının derileri kulla- nılırdı. III. Avlanan hayvanın derisi işlenerek kâğıt kalınlığında hazırlanırdı. IV. Sonra bu deri, bazı kimyasallarla dayanıklı hâle ge- tirilir ve yazıcılara satılırdı. V. Kâğıdın icadından önce yabani hayvanların derile- rine yazı yazılırdı. Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluş- turulduğunda hangisi baştan üçüncü olur? B) II elsöp nesus C) III A) I D) IV
e yapılmış, Karaköy'le
Köprüsü" olarak bi-
ştir. Bu köprü 1863,
2'de inşa edilen Bi-
prü, şehrin simge-
Olan Galata Köprü-
Köprüsü" olmuştur.
mete girmiş olan ve
ata Köprüsü, 490
clabilen bir baskül
çen ender baskül
Fatih Harbiye'de,
erleştirir." ifadesi
dapeşte'nin köp-
ressam, yönet-
ta Köprüsü ile ilgi-
i söylenemez?
graf
Paragraf
1.
Dünyada Şanlıurfa'nin Halfeti
ilçesinden başka bir toprakta
doğal yollarla üretilemez.
Birecik Barajı'nın Halfeti'yi sular
altında bırakmasıyla doğal yetişme
alanında azalma meydana gelmiştir.
OX
LKC21 115
Dünyada sadece bir bölgede
yetişen bitki türüne
"endemik bitki" denir.
3. GÜN
Halfeti ilçesi siyah güllerle
meşhurdur.
Karagülün bilinirliliğini ve
turizmdeki payını artırmak
için çalışmalar yapılmaktadir.
Test
3
Yukarıdaki görselde "Karagül" ile ilgili bilgilerden hareketle aşağıdakilerden hangisine kesin olarak ulaşılamaz?
A) Halfeti Karagül yetiştirme alanında kayıp yaşanmıştır.
B) Karagül yapay olarak da yetiştirilebilir.
CKaragül, sadece Türkiye'de yetiştirilebilir.
DY Karagülün tanıtımına yönelik çalışmalar devam etmektedir.
2. Sosyal medyanın mesafeleri azaltması elbette bir ko- 3. Kütüphaneyle tanışmam dedem sayesinde olmuştu.
laylık, bir güzelliktir. Ama bundan dolayı daha çok gö-
Bir gün elimden tutup "Bugün seni çok güzel bir yere
üreceği verin haya-
Ortaokul Türkçe
Cümlede Anlam
e yapılmış, Karaköy'le Köprüsü" olarak bi- ştir. Bu köprü 1863, 2'de inşa edilen Bi- prü, şehrin simge- Olan Galata Köprü- Köprüsü" olmuştur. mete girmiş olan ve ata Köprüsü, 490 clabilen bir baskül çen ender baskül Fatih Harbiye'de, erleştirir." ifadesi dapeşte'nin köp- ressam, yönet- ta Köprüsü ile ilgi- i söylenemez? graf Paragraf 1. Dünyada Şanlıurfa'nin Halfeti ilçesinden başka bir toprakta doğal yollarla üretilemez. Birecik Barajı'nın Halfeti'yi sular altında bırakmasıyla doğal yetişme alanında azalma meydana gelmiştir. OX LKC21 115 Dünyada sadece bir bölgede yetişen bitki türüne "endemik bitki" denir. 3. GÜN Halfeti ilçesi siyah güllerle meşhurdur. Karagülün bilinirliliğini ve turizmdeki payını artırmak için çalışmalar yapılmaktadir. Test 3 Yukarıdaki görselde "Karagül" ile ilgili bilgilerden hareketle aşağıdakilerden hangisine kesin olarak ulaşılamaz? A) Halfeti Karagül yetiştirme alanında kayıp yaşanmıştır. B) Karagül yapay olarak da yetiştirilebilir. CKaragül, sadece Türkiye'de yetiştirilebilir. DY Karagülün tanıtımına yönelik çalışmalar devam etmektedir. 2. Sosyal medyanın mesafeleri azaltması elbette bir ko- 3. Kütüphaneyle tanışmam dedem sayesinde olmuştu. laylık, bir güzelliktir. Ama bundan dolayı daha çok gö- Bir gün elimden tutup "Bugün seni çok güzel bir yere üreceği verin haya-
Harran
tespit
Kulları
nde-
bu-
ele-
gor
Faa-
ğru
u-
ri-
tik
an
LİMİT YAYINLARI
10. Varlıkların, okuyucunun gözünde canlanacak şekilde,
resim çizer gibi anlatılması olarak tanımlanan betimle-
me, sanatsal ve açıklayıcı olmak üzere iki başlık altın-
da incelenir.
Sanatsal betimlemede varlıkların izlenim ve sezgiler
yoluyla tanıtılması amaçlanır. Nesnellikten çok öznel-
liğe yakındır. Anlatıma duygu ve yorumlar katılır. Var-
lıkların olduğu gibi tanıtıldığı açıklayıcı betimlemede
ise kişisel düşüncelere yer verilmez.
Bu metne göre aşağıdakilerin hangisinde sanatsal
betimleme yapılmıştır?
A) Günün ilk ışıkları sabah rüzgârının hafif hafif dalga-
landırdığı perdemin aralıklarından girmeye başla-
mıştı odama. Mahallenin başından gelen bir ses uy-
kumu büsbütün açmıştı: "Taze simiiiit... Taze simi-
iit var!" Bu ses evin civarına yaklaştıkça epey yük-
seliyordu.
B) Hayatımın en güzel vakitlerini geçirdiğim kitabevi-
ne varmıştım bile. Ne çok özlemişim burayı. Alçak
bir tavanı ve sarının koyu bir tonuyla boyanmış du-
varları vardı. Kapının tam karşısındaki duvar boy-
dan boya raflarla kaplıydı. Raflarda sıra sıra kitap-
lar diziliydi. Fakat üst raflar boşaltılmıştı.
C) Nil Caddesi'ndeki Nil kordonunda ıslak otlar üze-
rinde sere serpe uzandı ve beklemeye koyuldu.
Elektrik lambasının ışığını engelleyen bir ağacın ya-
nında uzun süre bekledi. Gökyüzünde hilal çabuk
kaybolmuş, geride korkunç karanlıkta göz kırpan
yıldızlar kalmıştı.
D) Uşak halıları kendine özgü motifleriyle tanınmıştır.
Bunlardan biri, zemininde yer alan ana motiflerinin
sapan şekline benzetilmesiyle sapanlı halı adı veri-
len Uşak halısıdır. Bu halının desenlerinde kıvrık dal-
lar, çiçekler ve yapraklar kullanılmıştır.
Ortaokul Türkçe
Anlatıcı Türleri ve Bakış Açıları
Harran tespit Kulları nde- bu- ele- gor Faa- ğru u- ri- tik an LİMİT YAYINLARI 10. Varlıkların, okuyucunun gözünde canlanacak şekilde, resim çizer gibi anlatılması olarak tanımlanan betimle- me, sanatsal ve açıklayıcı olmak üzere iki başlık altın- da incelenir. Sanatsal betimlemede varlıkların izlenim ve sezgiler yoluyla tanıtılması amaçlanır. Nesnellikten çok öznel- liğe yakındır. Anlatıma duygu ve yorumlar katılır. Var- lıkların olduğu gibi tanıtıldığı açıklayıcı betimlemede ise kişisel düşüncelere yer verilmez. Bu metne göre aşağıdakilerin hangisinde sanatsal betimleme yapılmıştır? A) Günün ilk ışıkları sabah rüzgârının hafif hafif dalga- landırdığı perdemin aralıklarından girmeye başla- mıştı odama. Mahallenin başından gelen bir ses uy- kumu büsbütün açmıştı: "Taze simiiiit... Taze simi- iit var!" Bu ses evin civarına yaklaştıkça epey yük- seliyordu. B) Hayatımın en güzel vakitlerini geçirdiğim kitabevi- ne varmıştım bile. Ne çok özlemişim burayı. Alçak bir tavanı ve sarının koyu bir tonuyla boyanmış du- varları vardı. Kapının tam karşısındaki duvar boy- dan boya raflarla kaplıydı. Raflarda sıra sıra kitap- lar diziliydi. Fakat üst raflar boşaltılmıştı. C) Nil Caddesi'ndeki Nil kordonunda ıslak otlar üze- rinde sere serpe uzandı ve beklemeye koyuldu. Elektrik lambasının ışığını engelleyen bir ağacın ya- nında uzun süre bekledi. Gökyüzünde hilal çabuk kaybolmuş, geride korkunç karanlıkta göz kırpan yıldızlar kalmıştı. D) Uşak halıları kendine özgü motifleriyle tanınmıştır. Bunlardan biri, zemininde yer alan ana motiflerinin sapan şekline benzetilmesiyle sapanlı halı adı veri- len Uşak halısıdır. Bu halının desenlerinde kıvrık dal- lar, çiçekler ve yapraklar kullanılmıştır.
Daha önce okuduğum kitaplarla son zamanlarda bana ulaşan bu kitabı karşılaştırdığımda öncekilere benzemediğini ra-
hatlıkla söyleyebilirim. Farklı bir çizgiyle ilerleyen üslubuyla ilk sayfalardan itibaren okurda hayranlık uyandıran bir nite-
liği vardı. Ayrıca hayaller okyanusunda gezdirmekten ziyade günlük hayatın serin sularında yüzdüren bu eserin baştan
sona duygusal ve düşünsel açıdan bir bütünlük içerisinde olması da övgüye değer özelliklerindendi.
Bu parçada sözü edilen eser aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilemez? X
A) Tutarlı
C) Özgün
B) Gerçekçi
D) Özlü
Ortaokul Türkçe
Paragraf
Daha önce okuduğum kitaplarla son zamanlarda bana ulaşan bu kitabı karşılaştırdığımda öncekilere benzemediğini ra- hatlıkla söyleyebilirim. Farklı bir çizgiyle ilerleyen üslubuyla ilk sayfalardan itibaren okurda hayranlık uyandıran bir nite- liği vardı. Ayrıca hayaller okyanusunda gezdirmekten ziyade günlük hayatın serin sularında yüzdüren bu eserin baştan sona duygusal ve düşünsel açıdan bir bütünlük içerisinde olması da övgüye değer özelliklerindendi. Bu parçada sözü edilen eser aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilemez? X A) Tutarlı C) Özgün B) Gerçekçi D) Özlü