Paragraf Soruları

15. Japonlar, taze balığı hep çok sevmişlerdir. Fakat Japonya sahillerinde bol balık bulmak mümkün olmamaktadır. Balıkçılar, Ja- pon nüfusu doyurabilmek için daha büyük tekneler yaptırıp daha uzaklara açılabilmişlerdir. Balık için uzaklara gidildikçe, geri dönmesi de daha çok vakit alır olmuştur. Dönüş bir iki günden fazla uzarsa, tutulan balıkların da tazeliği kaybolmaktadır. Japon- lar tazeliği kaybolmuş balığın lezzetini sevmemişlerdir. Bu problemi çözebilmek için balıkçılar teknelerine soğuk hava depoları kurdurmuşlardır. Böylece istedikleri kadar uzağa gidip, tuttuklarını da soğuk hava deposunda dondurulmuş olarak saklayabile- ceklerdir. Ancak Japon halkı taze ile donmuş balığın lezzet farkını hissedebiliyordu. Ve donmuş olanlara fazla para ödemek is- temiyorlardı. Balıkçılar bu defa teknelerine balık akvaryumları yaptırdılar. Balıklar içeride biraz fazla sıkışacaklardı hatta birbir- lerine çarpa çarpa biraz daha aptallaşacaklardı, ama yine de canlı kalabileceklerdi. Japon halkı canlı olmasına rağmen bu ba- lıkların da lezzet farkını anlayabiliyorlardı. Japonlar da balıkları yine teknelerindeki akvaryumlarda tuttular, ancak içine küçük bir de köpek balığı attılar. Bir miktar balık köpek balığı tarafından yutulmuştu, ama geride kalanlar son derece hareketli ve taze ka- labilmişlerdi. Buradan da görüleceği üzere... Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıda verilen cümlelerden hangisi getirilemez? A) Insanoğlu ancak hırs iddiası içinde bulunursa anormal çabalar sarf eder. B) Ne kadar akıllı, uzman, inatçı iseniz iyi bir problemle uğraşmaktan o kadar zevk alırsınız. C) Problemlerden uzaklaşmaktansa, içine atlamak, boğuşmak ve onları yenmek gerekir. D) Heyecanınız kaybolmaya başladığı zaman rahatlarsınız, içinizdeki o yürek çarpıntısı kaybolur. ere za an ya da durum

da ki diğer başarılardan daha kıy mli özelliği dilidir. e teknolojiye katkı sağlar. Imek epey stan bakan Drum. Öte şeyi şöy- bir önce man inşa orsam ne ilmiş bir yazıları- üşündü- di eser- yor mu- r tepki- Son Vira YAYINLARI 11. Bilimsel araştırmalar, insanın dil ile ilişkisinin ömür bo yunca nasıl geliştiği konusunda karmaşık açıklamalar sunuyor. Veriler, daha ileri yaşlarda yabancı dil öğren meye başlayanların daha avantajlı olabileceğini göste riyor. Hayatın farklı dönemlerinde dil öğrenmenin farkl avantajları var. Bebekken kulaklarımız seslere karşı daha duyarlıdır. 1-3 yaş arası çocuklar farklı aksanla rı hızla öğrenip taklit eder. Yetişkinlerin ise konsantre olma süreleri daha uzun olduğu gibi, okuma yazma gibi becerilere sahip olmak sadece yabancı dilde değil ana dilimizde de kelime haznesini sürekli genişletme olanağı verir. Yaşın yanı sıra sosyal durum, öğrenme yöntemleri hatta dostluk ve arkadaşlık gibi etkenler kaç yabancı dil konuştuğumuzu ve ne kadar iyi konuştuğu- muzu etkiler. Bu metinde asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Dil, yıllarca değişip dönüşen bir yetenektir. B) Yabancı dil öğrenme, birden fazla faktörden etkile- nir. C) Yabancı dil öğrenme, yaşla doğru orantılıdır. D) Yaşı küçük çocuklar, daha hızlı öğrenirken daha ça- buk unutur. 18:1 moA aimees MOM (D

Youtube Benim Hocam kanalında matematik, Türkçe, fen bilimleri, sosyal bilgiler ve İngilizce dersleri hafta içi günlerde verilmektedir. Bu derslerin verildiği günlerle ilgili bilinenler şunlardır: Her ders farklı bir günde verilmektedir. Salı günü matematik dersi verilmektedir. Türkçe dersi sosyal bilgilerden bir gün sonradır. İngilizce dersi fen bilimlerinden önce verilmektedir. Buna göre aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğ- rudur? A) İngilizce dersi pazartesi günüdür. B) Türkçe dersi fen bilimlerinden öncedir. C) Sosyal bilgiler çarşamba günüdür. D) İngilizce dersi matematikten sonradır.

7.-10. soruları aşağıda rim arasından seçim yapmamı kolaylaştırdı. Onların yayın politikaları nedir, dergi nelerden hoşlanır, Yılların fotoğraf okuması bana bunu sağladı. Lise yıllarımdan beri dergiyi takip ediyor olmak fotoğrafla tür fotoğrafları yayımlayabilir? Bunları yıllarca izledikten sonra demek ki zihnimde bir algı oluştu. Ona göre seçim yaptım. Fotoğrafımda bir kadın var, Anamur'a yakın bir köyde yaşıyordu. Yoksul bir kadın de sivil toplum kuruluşlarında hep aktif olarak çalışıyorum. Onlara sosyal yardım için, hekim olarak eşi hasta. Birtakım sinirsel rahatsızlıkları var. Çalışamayan bir aile... Sosyal yardımla geçiniyorlar. Be fotoğrafladım. Tabii bu fotoğraf ödül alınca çok ünlendi. Dergilerde, gazetelerde yayımlandı. Aileye de ihtiyaçlarını belirlemek adına gittiğimde o günkü durumlarından çok etkilendim. Yaşadıkları durum oldukça yardım toplandı. Fotoğrafın böyle de bir faydası oldu. Ailenin sorunları tümden çözülmedi ama biraz rahata kavuştular. Katıldığı sosyal yardım projelerinden söz etmek II. Ödül alan fotoğrafının arkasında yatan öyküyü de anlatmak XÜnünü borçlu olduğu fotoğrafı nasıl çektiğini açıklamak IV.Çektiği binlerce fotoğraf arasından, yarışmada birinci olan fotoğrafını nasıl seçtiğini anlatmak Numaralanmış ifadelerden hangileri bu metnin yazılma amaçlarından olamaz? Ave II. B) ve III. C) II ve III. x 8. Bu metindeki fotoğrafçı, doğru fotoğraf seçimini özellikle neye borçludur? (A) Deneyimli olmasına C) Gözlem yeteneğine 9. Bu metinden aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir? A) Bazı meslekler insana sanatı sevdirir. B) Sanatçı olan insanlar mesleklerinde başarılı olur. C) Zorlu bir görev yürütmek sanatçı olmaya engel değildir. (D) Yardımsever insanlar sanatçı bir ruha sahiptir. D) III ve IV. B) Çalışkan olmasına D) Doktor olmasına 10. Bu metindeki fotoğrafçıya yöneltilen aşağıdaki eleştirilerden hangisinin tutarlı olduğu söylene- bilir? A) Aynı anda iki meslekten para kazanması erdemli bir davranış değil. B) Yoksul aileye yapılan yardımların devamı konusunu takip etmeliydi. C) Yoksul bir ailenin acınası durumunu belgelemek duygu sömürüsüdür. D) Aldığı ödülle övünmek ve bunu gündemde tutmak bir sanatçıya yakışmaz. 142

3. Şiirin mektebi gurbettir. Her yatılı okul öğrencisi biraz şairdir. Ben de Aksu Öğretmen Okulunda okurken şiir yazıyordum. Bunlar edebiyat dergilerinde yayımlanınca kendimi gerçek- ten şair hissetmeye başladım. Bu duygularla girdiğim sınav- da, birinci tercihim olan Hacettepe Edebiyat Bölümünü ka- zandım. Kendimi neyin beklediğini bilmiyordum. Bu metindeki "Şiirin mektebi gurbettir." sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Şiir yazmak için iyi bir eğitim almak gerekmektedir. B Gurbet, şairin yetişip güzel şiirler yazmasını sağlar. C) Hayatın çeşitli sıkıntılarını görmüş kişiler şairliğe daha yatkındır. D) Gurbet, şiirin ortaya çıkmasını sağlamıştır. 5

k t- at- Tembellik - bencillik 5. Aşağıdaki cümlelerin hangisi amaç sonuç cümlesidir? A) Paramız olursa bir ev alabiliriz. B) Tam trene binmek üzereyken yakalandık. C) Bu köye yalnız seni görmek için geldim. D) Topumu bir hafta sonra vermek üzere aldı.

inceyi Geliştirme Yolları st 17 . 8. Yaşlı kadın sessizce başını salladı. Mustafa'yı, onun yaşam- la verdiği savaşı düşündü. Doğrusu gerçekten tam zamanın- da yardımlarına yetişmişti Mustafa. Daha küçükten tanıyor- du onu da. Elinde midye tepsisiyle kumsalda koşturuşu bir an gözlerinin önünden geçti. Az uğraş vermemişti meslek li- sesini bitirmek için. Yaşıtları yaşamlarını kentte sürdürmeye çalışırken o, anasını yalnız bırakmamak için köye dönmüş- tü. Güler Öğretmen, kumsaldan onlara el sallayanlara el sal- layıp karşılık verdi. Köyde geçirdiği onca yıl boyunca eğittiği öğrencileri, onun çocukları gibiydi. Hele Rabia, tam bir kız evlat olmuştu doğrusu. Lise, üniversite derken eğitimi biter bitmez yine köye dönmüştü. Hem de öğretmen olarak. Bu metnin anlatımında, 1. Bir düşünce dile getirilmiştir. Bir konuda bilgi verilmiştir. III. Gözlemlerden yararlanılmıştır. MÖyküleyici anlatım kullanılmıştır. yargılarından hangileri doğrudur? A I ve II. II ve III. B) I ve IV. D) III ve IV.

7. Aşağıdaki cümlelerin hangisi öz- nel bir cümle değildir? A) Yunanistan'da Akdeniz iklimi hâkimdir. B) Makedonya'da halkın büyük ço- ğunluğu Hristiyan'dır. C) Romanya'da tarımsal üretim bi- rinci sıradadır. D) Bosna Hersek'e en konforlu gi- diş yolu hava yoludur. RTY ROTA YAYINLARI

Brumut anyonum Makanan yanında yok, hepsi bi kyung cok yogun bir şekilde hissetmektedir. O duygular, man onun degilmiş, ontari y gibi şaire uzak gel man beraber olduğu arkadaşları. A Kitapok B) sessiz bir gece, dilimde tek sözcük Yalnızım öylece yalnız Gözyaşımı silen, ağlama diyen Arayan, soran kimsem yok Yaşıyorum öylesine bir hayat D) Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız Hatırası bile yabancı gelir Hayata beraber başladığımız Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir Gittikçe artıyor yalnızlığımız MakYaenlase Asagidakilerden hangisi bir düşünce yazısından alınmış olamaz? Al Capman an dhamil çevre sorunlarından küresel iklim değişikliğinin, insan etkinlikleri sonucunda mosterdek karbondioksit miktarının artmasından kaynaklandığı biliniyor. Günümüzde insan e knen sonucunda atmosfere salinan karbondioksitin %8'inin kaynağı ise çimento endüstrisi. mentunun içine az miktarda grafen ekleyerek daha az miktarda betonla daha dayanıklı yapılar inşa Ek kahraman savaşçı, Murat ve Ali'nin, birtakım güçlere karşı uzayda verdiği mücadele... Cet Ingin zaman içinde değer kazanmış kült filmi "Dünyayı Kurtaran Adam"da çeşitli klasiklerden alinms sahneler, kimi ünlü film müzikleri eşliğinde devamlılık olmaksızın önümüze gelir ve man- skuz bir hikaye içinde dolanıp dururuz. Cüneyt Arkın ve Aytekin Akkaya'nın başrollerini paylaştığ 1982 yapım, tuhaf ve kafa karıştırıcı özel bir eğlencelik olarak tanımlayabiliriz. C) Zaman değeri çünkü bilincimizle sınırlı. Sayılı yıllarımız, aylarımız, günlerimiz hatta saniyelerim var. Zamana hakkını vererek yaşamamız gerekiyor. Bunun da bir yöntemi var. Anı yaşamak. Her uyandığımız güne şükretmek ve onun bize bahşettiği 86 bin 600 saniyenin tadını çıkartmak. Geç miple çok hesaplaşmamak, geleceği de fazla düşünmemek. Dj Sabahın erken saatlerinde genellikle bir şeyler yemek içimden gelmez. Yine böyle bir günde kahval Çünkü evimiz ile okul arası en az bir saat sürüyor. Bu zamanı doğru kullanabilmek adına otobüsle yapmadan evden çıktım. Okula giderken geçirdiğim zaman hiç de azımsanacak bir zaman değ boş bulduğum bir koltuğa oturup geçen gün aldığım kitabı okumaya başladım. 8. Sınıf Sözel Bölüm Wipe 10.

5. TÜRKÇE Sıcak yaz günlerinde serinlemek için genellik- le soğuk içecekleri tercih ettiğimiz hâlde, eski bir deyiş bazen aklımızı kurcalar: "Çay harare- ti alır." Birçok kültürde yer alan ve ilk bakışta şüphe uyandıran bu deyişi belirli koşullarda haklı çıkartan bir dizi deney bulunuyor. Vücut sıcaklığı ve terleme konularında uzman Ollie Jay'in 2012 yılında yaptığı bir deneyde, denek- ler vantilatörlü bir ortamda 75 dakika egzersiz yaparken belirli aralıklarla sıcaklığı 1,5 derece ile 50 derece arasında değişen suları tükettiler. Deney sonuçları, en sıcak suyu içen denekle- rin oda sıcaklığında su tüketenlere kıyasla 56 kilojul değerinde isi enerjisi kaybederek serin- lediğini gösteriyor. Soğuk su içen deneklerin vücutlarında ise 21 kilojullük ısı enerjisi artışı gözlenmiş. Bu metnin anlatımında, 1. Örneklendirme II. Benzetme III. Tanık gösterme IV. Sayısal verilenden yararlanma V. Karşılaştırma numaralı düşünceyi geliştirme yollarından hangileri kullanılmamıştır? A) I ve III. C) II ve III. B) Il ve IV. D) IV ve V.

A k Türü Ölümsüz şairleri "ölümsüz" yapan çok önem şairler, şiirlerini başkaları gibi almaz kaleme, özgünlüğü tercih ederler. Başka şairler de on- li iki özelliklerinin olduğunu düşünüyorum. Bu lara benzemeye çalışmaz, benzeyemez. En üzücü durumları bile kaleme aldıklarında okur- larının duygularını ön planda tutmaya çalışır- lar. Kendileri öfkelenince bile bu duyguları sev giye dönüştürmeyi ustalıkla başaran kişilerdir. Bu metinde geçen "ölümsüz şairler" diye ni- telendiren şairlerle ilgili asıl anlatılmak iste- nen aşağıdakilerden hangisidir? 4 A) Ölümsüz şairlerin kendine has bir söyleyiş- leri vardır ve bu şairler, sevgi dilini kullanır- lar. B) Ölümsüz şairler, her zaman toplumun önemli gördüğü konuları ele almıştır. C) Ölümsüz şairler, şiirlerinde sadece güzel olan kavramları anlatmayı tercih eder. D) Ölümsüz şairler, yeri geldiği zaman insan- lara ders vermekten kaçınmazlar.

1562 Aşağıda bir metnin giriş, gelişme ve sonuç bölümleri tir. 8 ve 9. sorulan bu paragraflara göre yanıtlayınız. Amerikah güler, "Şimdi anlatacağım en iyi tarah! Zamani geldiğinde şirketini halka açarsın ve şirketinin hisselerini iyi paraya satarsın! Kisa zamanda zengin olup mil- yonlar kazanırsın, milyonlar!" der. Meksikal, "Eee... sonra bayim?" Ame- rikal, "Ondan sonra emekli olursun. Geç vakitlerde yatabileceğin küçük bir balıkçı kasabasına yerleşirsin, istersen zevk için biraz balık tutarsın, çocuklannla oynayacak zamanın olur, akşamlan da arkadaşlarınla gitar çalar eğlenirsin. Nasıl, mükemmel değil mi? -Çok güzel de ben şu an başka ne yapıyorum ki! LGS-PARAGRAF TESTİ sembolleriyle belirtilerek karışık olarak verilmiş- Amerikalı zengin bir iş adamı, bir iş seyahati sırasında küçük bir Meksika koyu kasabasına uğrar. Limanda gezerken içi balık dolu küçük bir teknenin içinde oturan bir balıkçı dikkatini çeker. Merakla yanına yakla- şir ve sorar: "Merhaba, bu balklan yakalamak ne kadar zamanını aldı ?" Balıkçı, tümünü bir iki saate yakaladığını söyler. Yabancı adam bu kez, niçin daha uzun süre kalıp daha fazla balık yakala- madiğini sorar. Balıkçı, ailesinin geçimi için bu kadanının yettiğini söyler. Amerikalı iş adamı merakla balıkçıya kalan zamanını nasıl geçirdiğini sorar. Balıkçı anlatır: "Geç vakit yatarım, sabah birazcık balık yakala- nm. Sonra çocuklarımla oynanm. Akşamlanı, amigolarla beraber gitar çalıp eğleniriz. Dolu ve meşgul bir yaşantım var efendim." Amerikalı gerinerek "Benim Harvard Üniversitesinden diplomam var ve sana yardım edebilirim. Balık tutmak için daha çok zaman çalışmalısın. Bu tekneden ayırmalı ve daha büyük bir tekne ekmeden urede elde edeceğin gelirle daha büyük tekneler alırsın. Kisa bir balıkçı filosuna sahip olursun. Böylelikle yakaladığın balıklanı aracılara değil doğrudan doğruya işleme tesislerine satarsın. Hatta kendi balik fabrikanı bile kurabilirsin. Balıkçılık sektöründe bir numara olursun." Ve Amerikalı devam eder: "Tabii bunları yap- man için öncelikle bu küçük balıkçı kasabasını terk edip Mexico City'ye, daha sonra Los Angeles'e ve en sonunda da holdingini genişletebileceğin New York'a yerleşirsin." Balıkçı düşünceli vaziyette sorar: "Peki bayım, bu anlattıklanınız ne kadar zaman alır?" Amerikalı cevaplar: "15-20 yıl kadar." "Peki bundan sonra efendim?" diye sorar balıkçı. 1 LGS-PARAGRAF TESTİ Bu metinde verilmek istenen asıl düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Her insanın içinde çok para kazanma, daha zengin olma arzusu vardır ancak bazı insanların bunu gerçekleştirecek im- kân ve cesaretleri yoktur. 9. sabaha çok para kazanmak, gelecekte daha zengin bir insan olmak için hırsla çalışırken içinde yaşadığımız anın güzellik- lerini kaçırmamalıyız. Küçük yerleşim birimlerinde sınırlı bir çevrede yaşayan insanların hayata dair kurduklan hayaller de belli sınırların için- de kalmaktadır. D) Doğayla iç içe yaşayan insanlar, ihtiyaç duyduklan şeyleri kendileri üretebildikleri için daha büyük sermayelere ve zen- ginliğe ihtiyaç duymazlar. DENEME SAATİ 10. Öyküleme, anlatılanların eylem (hareket) içinde verildiği metinlerdir. • Betimleme; herhangi bir varlık, manzara ya da insanın okuyucunun gözünde canlanacak şekilde anlatılmasıdır. • Açıklama; bir konu hakkında okuyucuya bilgi vermek, okuyucuyu aydınlatmak amacıyla kullanılan anlatım şeklidir. • Tartışma; karşı çıkılan bir düşünceyi çürütmek, doğrusunu ortaya koymak amacıyla kaleme alınan yazılardır. Bu bilgilere göre, Duvarın dibindeki taş yığınlarına çöktü. Başını ellerinin arasına aldı. Sırtında yırtık bir çuval vardı. Çıplak ayaklan toprak- tan yoğrulmuş sanılacaktı. Zayıf kolları kirli tunç rengindeydi. Tekrar başını kaldırdı. Gökle denizin birleştiği dumandan çiz- giye dikkatle baktı. Fakat görünürde bir şey yoktu. Bu, her gece uykusunda kendini kurtarmak için birçok geminin pupa yelken geldiğini gören zavallı eski bir Türk forsasıydı. Esir olalı kırk seneden fazla geçmişti. Otuz yaşında dinç, levent, kuv- vetli bir kahramanken Malta korsanlarının eline düşmüştü. Yirmi sene onların kadırgalarında kürek çekti. Yirmi sene iki zin- cirle iki ayağından rutubetli bir geminin dibine bağlanmış yaşadı. Yirmi senenin yazları, kışları, rüzgârları, fırtınalan, güneş- Zincirleri küflendi, çürüdü, kırıldı. Yirmi sene içinde birkaç defa halkalanını, çivilerini için üzülürdü. Da- LG PLA LG APLU LGS MC2 LGS ISTE GS D UP D A

işaretleyiniz. a - i 2. . A Kitapçık Türü Guemica, Pablo Picasso tarafından 1937'de yapılan 7,76 metre eninde ve 3,49 metre yüksekliğinde anıtsal bir tablodur. Almanya'ya ait 28 bombardıman uçağının İspanya'daki Guernica şehrini bombalama- sını anlatmaktadır. Bu cümlelerin anlamca doğru biçimde bir- leştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Guernica; Almanya tarafından 1937'de ya- pilan, Pablo Picasso'ya ait 28 bombardıman uçağının Guernica şehrini bombalamasını anlatan, 7,76 metre eninde ve 3,49 metre yüksekliğinde anıtsal bir tablodur. B) Pablo Picasso tarafından 1937'de yapılan 7,76 metre eninde ve 3,49 metre yüksekli- ğindeki Guernica; Almanya'ya ait 28 bom- bardıman uçağının İspanya'daki Guernica şehrini bombalamasını anlatan, anıtsal bir tablodur. C) Pablo Picasso tarafından yapılan, Almanya' ya ait 28 bombardıman uçağının 1937'de Guernica şehrini bombalamasını anlatan, 7,76 metre eninde ve 3,49 metre yüksekli- ğinde anıtsal bir tablodur. D) Guernica; Pablo Picasso tarafından yapı- lan, 7,76 metre eninde ve 3,49 metre yük- sekliğinde olan Almanya'ya ait 28 bombar- diman uçağının İspanya'yı bombalamasını anlatan bir tablodur.

1. Noktalama İşaretleri - I Makilik, Akdeniz iklimine sahip bölgelerde bulunan doğal bir yaşam ortamı () Kışın yapraklarını dökmeyen, kurak ortamlarda yaşamaya uyum sağlamış çeşitli çalı ve ağaççıklar ( ) makilikleri oluşturur. Ülkemizde makilikler ço- ğunlukla Akdeniz, Ege ve Marmara bölgelerinde bulunur. Makiliklerin bulunduğu diğer bölgeler ise şu şekildedir () Amerika Birleşik Devletleri'nin Kaliforniya bölgesi () Şili () Avustralya'nın güneyi ve güneybatısı, Afrika'nın güney- batısı () Bu metinde yay ayraçlarla () boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangisi ge- tirilmelidir? A...))))) (...) A) (;) (;) (,) (,) () B)) (,) (:) (,) () () ...) (.) (:) (.) () ()

e gu in- of 2. Tercüme etmek demek sadece sözcüklerin yerine baş- ka dildeki karşılığını koymak demek değildir. Tercüme etmek, dilde bir yaratma işidir, sadece sözcüklerin kar- şılığını bulmak olsaydı dünyanın tüm dillerinde yazılan kitapların tercüme edilebilmesi gerekirdi. Ama durum böyle değildir. Bir roman, bir şiir her şeyden önce bir sanat eseridir; onu başka dile çevirirken o yeni dilde de bir sanat eseri olmasına çalışmak gerekir. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme- miştir? A) Tercüme etmenin, eseri başka bir dilde yeniden yazmak demek olduğuna Tercüme etmenin sadece kelimelerin yerine başka dildeki karşılığını koymaktan ibaret olmadığma C) Tercümenin başarısının, çevirmenin her iki dile de hâkim olmasına bağlı olduğuna D) Tercüme etmenin bir eserin, sanat eseri olma özel- liğinin korunması gerektiğine CHEY!

74. Aşağıdaki metni okuyunuz. Merhaba ben caretta carettal Denizlerde yaşayan sevimli mi sevimli bir kaplumba- gayım. Dişi olanlarımız kısa bir süreliğine de olsa karaya çıkar. Kumsallar da bizim yaşam alanlarımızdır. Ortalama ağırlığımız 150 kilo kadardır. Boyumuz ise ortalama 90 santimetredir. Dört adet palet gibi ayağa sahibiz. Bu sayede denizlerde rahatlıkla yüzebiliriz. Güçlü çenemizi kullanarak istiridye, yengeç, midye ve denizkestanesi ile besleniriz. Kutuplara yakın kuzey ve güneydeki en soğuk denizler dışında, dünyanın her yerindeki okyanuslarda yaşarız. Yumurtadan 60 günde çıkarız. Akşam saatlerine kadar kumun hemen altında bekler, güneş battığında çıkar ve denize koşarız. Bazen kumsaldaki çöpler yavru olanlarımızın denize ulaşmasını engelleyebilir. 1. Metinde kendini tanıtan canlının adını yazınız. 2. Metinde kendini tanıtan canlı nerelerde yaşar? Yazınız. 3. Metinde kendini tanıtan canlı ne ile beslenir? Yazınız. 4. Metinde kendini tanıtan canlının fiziksel özelliklerini kısaca yazınız.