Paragraf Soruları

Ortaokul Türkçe
ParagrafDüşünceyi Geliştirme Yolları
4. "Sevginin Beş Dili" adlı kitapta güzel bir söz okumuştum. Orada diyordu ki: "Her çocuğun içinde doldurulması gereken bir sev-
gi deposu vardır." Düşündüğümüz zaman gerçekten de öyle. İnsan bedeni için su ne ise çocuk ruhu için de sevgi odur. Sevgi
bir çocuk için bu kadar hayati önem taşımasına rağmen maalesef ki ailelerimiz bu durumu göz ardı etmekteler. Günümüzün
yoğun iş temposu içerisinde çocuklarını unutmaktalar. Çocukların ilgi beklentilerine karşı bahaneler uydurup kayıtsız kalmak-
talar. Güya en ilgili aileler bile çocuklarını çokça oyuncağa boğup, kreşlere hapsedip onları ayakaltından (1) kaldırmaktalar.
Ve bütün bunların neticesinde de sevgiye aç biçare yavrucaklar... Böyle bir durumda insan şu can alıcı sorulan sormaktan
kendisini alamıyor: Şimdi bu çocuklar o sevgi depolarını nasıl, ne ile ve nerede dolduracaklar?
Bu metinde düşünceyi geliştirme yollarından hangisine
başvurulmuştur?
A) Karşılaştırma
B) Benzetme
C) Tanık gösterme
Mozaik
M
imozajk
Yayınları
D) Tanımlama

Ortaokul Türkçe
ParagrafDaima öz Türkçeden yana olan Ataç, sadece Arapça ve
Farsça sözcüklerin değil, başka dillere ait sözcüklerin de
Türkçede kullanılmasına karşıdır. Türkçenin en doğal
hâli ile çocuklara öğretilip sevdirilmesini ister. Bir gazete-
de gördüğü çocuklar için yapılan tercümedeki yapmacık-
lık üzerine "Karalama" başlıklı yazısında şunları söyler:
Çocuk bunları okuyarak dilini öğrenecek. Dilimizi büsbü-
tün Fransızcaya uyduralım, onların bütün deneyimlerini
alalım diyorsak, o başka! Ben böyle bir dileği yersiz bu-
luyorum. Çocuklarımıza kendi konuştuğumuz dili, kendi
dilimizin gereklerini öğretmeye çalışalım.
4.
Bu metinde sözü edilen yazar, aşağıdakilerden han-
gisinin öneminden söz etmektedir?
A) Evrensellik
B) Ulusallik
C) Çağdaşlık
D) Tutarlılık

Ortaokul Türkçe
Paragrafcilerden
10. Test
4. Bölüm
1.
1. Metin: 13. yüzyılda kurulduğu tahmin edilen ve gelip geçenlerden vergi olarak alınan payın azalmasından dola-
yi Payas ismini alan Kale, Yavuz Sultan Selim'in Misir seferi ile Osmanlı Devleti'nin eline geçmiştir. Hac yolu üze-
rinde olması nedeniyle Payas'a önem veren Osmanlı, 1567-1571 tarihleri arasında Cenevizlilerden temel yıkıntıları
ile kalan kaleyi tamamen sökerek aslına uygun olarak bugünkü kale ve hendeği yaptırmıştır. Külliye, cami, hamam
ve imaret ise 1568-1574 yılları arasında tamamlanmıştır. Böylece ilk hâlinden daha gelişmiş bir şehir olmuştur.
17. yüzyılda Payas'ı gören Evliya Çelebi, izlenimlerini şu sözlerle aktarmıştır: "Deniz kıyısında dörtgen biçiminde
taştan yapılma bir kaledir. Sekiz tane sağlam kulesi ve her kulede irili ufaklı toplar vardır. Bu toplar limanı korur.
Kalenin duvarı iki kat olup burç ve kaleleri pek sağlamdır. Doğuya bakan yakada ikişer kat demir kapıları hendek
üzerinde ağaçtan bir köprüsü vardır. Kale içinde 300 kadar ev ve 70 kadar kale neferi bulunur. Kale'nin etrafi 800
adımdır."
Nescel
Tarama - IV
A) Ele alınan konu
C) Seçilen düşünceyi geliştirme yolu
10.
B) Öznel veya nesnel olması
D) Kullanılan metin türü
3.
II. Metin: Bir kent düşleyin; yaz sıcağında öğleden sonraları halk uyurken, anıt çeşmelerinden su aksın, şehrin
bütün sokakları yıkansın, uyandıklarında kendilerini temiz ve serin bir kentte bulsunlar... Geceleri kimse sokağa
çıkmadığı hâlde, sırf şehrin güzelliğini ortaya çıkaran sütunların siluetleri gelen gemiler tarafından görülsün diye
sokaklar meşalelerle işıklandırılsın... Tahmin etmek zor değil, burası ünlü Roma kenti, Efes. Efes, Ipek ve Kral
Yolu'nun üzerindeydi. Kervanlarla gelen mallar, buradan batıya gönderildiğinden ticaret yoluyla zenginleşen bu
şehirde insanlar lüks içinde yaşarlardı. Evlerinde hem soğuk hem de sıcak su vardı, şehre mükemmel bir kana-
lizasyon sistemi döşenmişti. Evlerini yamaçta kurdukları için hepsinin harika bir deniz manzarası vardı. Ege De-
nizi'nden gelen imbatın getirdiği serinlikle yaz sıcağı hissedilmezdi. Büyük bir tiyatrosu vardı. Zengin tüccarların
yanı sıra filozof, ressam, heykeltıraş, mimar ve birçok sanatçının da yaşadığı kent, Roma Imparatorluğu'nun Asya
başkenti ve limanıydı.
Bu iki metin arasında aşağıdaki ölçütlerin hangisi üzerinden bir benzerlik kurulabilir?
Aşağıdaki tabl
Bu tabla
A) Tüm
B) Erk
C) Er
D) Is

Ortaokul Türkçe
ParagrafO
Çince'yi öğrenmek için kursa gittim.
Her şey o kadar güzel ki...
B)
Samsun-Çarşamba arası 36 kilometredir.
Bu şekildeki cümlelerde noktalama yanlışı varsa "-" yönünde, yoksa "+" yönünde ilerlenecektir.
Buna göre hangi sembole ulaşılır?
A)
D)

Ortaokul Türkçe
ParagrafB
IVANIE
Türkçe
OXAÜT
B
B
B
• Dopamin, hoşumuza giden bir etkinliği yaparken salgılanmaya başlar.
• Serotonin, zor duruma düşüp endişelendiğimizde salgılanır.
• Norepinefrin, odaklanmaya ihtiyacımız olduğunda salgılanır.
Bu bilgilere göre,
NA
RIMI2
5. Beynimizde sinir hücreleri arasındaki bağlantıları sağlayan kimyasallara “nörotransmitter" denir. Bunlar
dopamin, serotonin ve norepinefrindir.
B
unül idned
pibadiy inpitelin
1. Yeni uçurtmasını uçururken kuşlar gibi özgür hissediyordu. Yüzündeki gülümseme hiç silinmeyecek
gibiydi. Ne var ki uçurtması bir ağaca takıldı. Yüzü düştü Selçuk'un. Çıtaları kırılacak diye korktu
uçurtmanın. Neyse ki babası da yanındaydı, bir iki kıvrak hamleyle kurtardı uçurtmayı.
II. Zorlu bir sınava girecekti ama kendini hazır hissetmiyordu. Oturdu çalışma masasına; konuları tek-
9
rar etmeye, soru çözmeye başladı. Epey çalıştı ama yine de kendine güvenmiyordu. Dikkatini verip
bir deneme çözdü. Cevapları kontrol ettiğinde keyfi yerine geldi, sadece bir yanlışı çıkmıştı.
III. Derin bir can sıkıntısının içine düşmüştü. Odası gittikçe küçülüyor, duvarlar üzerine geliyordu. Di-
şarıyı seyrediyordu ama nafile. Dışarıda insanı korkutan bir güneş vardı sadece. Bütün arkadaşları
da kendisi gibi evdeydi. Kitap mi okusaydı, televizyon mu izleseydi, bir türlü karar veremiyordu.
kişilerinden hangilerinin beyninde birden fazla nörotransmitter salgılandığı söylenebilir?
D) II ve III
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) I ve II
B
Aynur, Berna, Cer
Bu arkadaşların k
• Yurt üç katlıd
• Aynur'un kal
Ceren en üs
• Esin, Berna
Ceren ve A
Buna göre a
(A) Aynur, Es
Aynur er
Aynur ile
Deniz,
●
Bilgi: Z
Atmosf

Ortaokul Türkçe
Paragraftem geliştiric
ente Jim
5.
2
Sinema, televizyon ya da edebiyatta üretilen
bir senaryo ne kadar çılgın da olsa onun bir
gün gerçekleşeceğine inanma eğilimindeyim.
Nitekim
Bu cümle aşağıdakilerin hangisiyle tamam-
lanabilir?
Asanları yönlendiren çok fazla program var.
Bhayal dünyasına dalmak bize bir şey kazan-
dırmaz.
televizyon programlarının çoğu, herkesi etkisi
altına almış durumda.
hayal edilip de gerçek hayata uyarlanmayan
pek az şey kaldı.
8. SINIF / 23-8-04
7.

Ortaokul Türkçe
ParagrafKonuşmanın malzemesi dildir. Dili etkili kullanabilmek
her şeyden önce iyi bir birikim ister. Etkili konuşma-
da diksiyon çok önemlidir. Elbette ki sözlerin hakkını
vererek söylemek konuşmayı etkili kılacaktır. İyi bir
konuşmacının her şeyden önce seslendirme biçimine
dikkat etmesi gerekir. Acıma, üzüntü, özlem, korku,
hayranlık gibi duygular, ancak uygun biçimde seslen-
dirildiğinde belirginlik kazanır. Etkili konuşma sadece
sözle olmaz. Bakışlar, mimikler ve vücut hareketleri
de sözlü mesajları desteklemelidir. Konuşmacı yerine
göre gözlerini, yüzünü, ellerini, kollarını kullanarak
anlatımına güç katmalıdır.
Bu metne göre aşağıdakilerden hangisi etkili bir
konuşmada bulunması gereken özelliklerden biri
değildir?
A) Ses tonunu iyi kullanmak
B) Diksiyona dikkat etmek
C) Faydalı mesajlar vermek
D) Beden dilini doğru kullanmak

Ortaokul Türkçe
Paragrafge-
Gökçe delice dünyanın pek çok yerinde görülebilen
ülkelerde geçirdikten sonra güneye iner. Boyları
yırtıcı bir kuş türüdür. Üreme dönemini kuzeydeki
yaklaşık 50 cm olan gökçe delicelerin erkekleri
nellikle açık gri renklidir, kanatlarının uç bölümü de
siyahtır. Dişi gökçe delicelerin vücutları kahverengi-
dir. Göğüslerinde ve kanat altlarında siyah çizgiler
bulunur. Tarım arazileri, sulak alanlar, kıyılardaki
kumullar gibi değişik yerlerde yaşayan bu kuşlar
genellikle kemirgen hayvanlarla beslenir. Yuvalarını
ağaçlar yerine toprak üzerine yaptıkları için tarım-
sal faaliyetlerden ve meraklı hayvanlardan dolayı
soyları dünyanın birçok yerinde tehlike altındadır.
Parçada sözü edilen kuş türü için aşağıdakiler-
den hangisi söylenemez?
8.
A) Fiziksel özelliklerinin cinsiyete göre farklılık
gösterdiği
B) Farklı alanlarda yaşamlarını sürdürebildikleri
Yuva yaptıkları yerlerin tarımsal alanları olum-
suz etkilediği
D) Bazı dönemlerde yaşadıkları bölgeleri değişti-
rebildikleri

Ortaokul Türkçe
Paragraf4. Deneme
6. Bilinç akışı tekniğinin kullanıldığı modern öykü ve romanlarda okur, olayları değil; olayların insan
üzerindeki etkilerini, oluşturduğu çağrışımları ve duyguları izleme imkânı bulur. Bilinç akışında kah-
ramanın zihninden geçen düşünceler arasında mantıksal bir bağ yoktur.
Buna göre aşağıdaki metinlerin hangisinde bilinç akışı tekniği kullanılmıştır?
Yalnız bir şey anlamıştım ki ben çok bahtsızdım. O gece de yatakta bunu kuvvetle hissettim.
Gözlerim doluyordu. Meçhul ümitlere inanmadığım an, beni kurtaracak şeyin ne olduğunu bilmek
istiyorum. Ümit etmek bile az. Emin olmak ihtiyacı. Yalancı istikbalin şüpheli vaatlerine değil,
Xeminatina ve senedine ihtiyacım var. Halbuki o vaat bile etmiyor ve kendisine beni nasıl kar-
şılayacağını sorduğum vakit, korkunç bir dilsizlikle susuyor. Uyuyamıyorum. Her yer karanlık...
B) Oturdular, Neriman'ın buraya üçüncü gelişiydi. Her seferinde burayı biraz daha seviyor ve be-
geniyordu. Her şey temiz, her şey güzel. Zevkli bir kadın eliyle döşenmiş küçük bir ev odası gibi
ve baş başa konuşmaya müsait! Pastacı, muhallebici gibi yerleri daima dükkân fikriyle beraber
düşünmeye alışmış Neriman için bu mahrem küçük salon, yepyeni bir şeydi.
Haftada iki gece dostlara danslı çay veriliyor, en aşağı iki üç gece de başkalarının davetine
gidiliyordu. Aşağı sofa ile taşlık arasındaki camekân kaldırılmış, delik deşik duvarlar sarı yaldızlı
bir kâğıt ile kaplanmıştı. Davet akşamları taşlıktaki su küpü, sofadaki yemek masası ve daha
başka hırdavat eşya mutfağa taşınıyor, yukarıdan kilimler, iskemleler, süslü yastıklar indirilerek
bir kabul salonu dekoru kuruluyordu.
D) O gün Kumsal için çok güzel başlamıştı. Sabah kuşların güzel sesi ile uyanmıştı ve aylar sonra
babaannesini görmeye gidiyordu. Erkenden kalkıp hazırlanmış, babaannesi için demet demet
çiçekler toplamıştı, Annesi ise yolda yemek için güzel yemekler yapmıştı. Babası da annesini
tekrar göreceği için çok mutluydu ama bu mutluluk arabaya binene kadar sürmüştü.

Ortaokul Türkçe
Paragraf6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kesme
işareti yanlış kullanılmıştır?
A) Cumhuriyet İlkokulu'nda okuyorum.
B) TBMM'ye yeni başkan seçildi.
C) Seçil'in babası 47'inci yaş gününü
kutladı.
D) 19 Mayıs 1919'da Atatürk Samsun'a
çıktı.

Ortaokul Türkçe
Paragraf1. Yeşil dağlar arasında Manisa (1) akşamları morararak susar
(II) ince (III) serin rüzgârla dağılan ezan seslerinden sonra
belde (IV) derin bir sessizliğe bürünür.
Bu cümledeki numaralanmış ayraçların hangisine nok-
tali virgül konulmalıdır?
A) I
B) U
C) III
D) IV

Ortaokul Türkçe
Paragrafsal ema-
. (III) Sanil-
Mısır'in zapti
ini yaptıran
in hırkasını
ca-i Saadet
r.
padişahın
ir gelenek
ülislam ve
namazına
dişah kilit-
r. Bu sıra-
padişahın
ere hangi
elerden
mıştır?
D) IV.
bir yiyecek
getirmişti: mısır, poğaça, kek.
III. Seneler boyu dimdik ayakta kalan bu ca-
mi gerçekten muhteşem
IV. Nereden geldiğini bilmediğim amcam,
usulca içeri girdi
Aşağıdaki noktalama işaretlerinden han-
gisi, numaralanmış cümlelerden herhangi
birinin sonuna getirilemez?
A)/(...)
B)/(!)
C) (.)
D) (?)
30
10. Deniz geldi (4) kısa sürede disketi bilgisayara
takti, projeksiyonda gösterim başladı ama sı-
nifin gülmesi () alay etmesi ve küçümsemesi
bir türlü geçmiyordu. Bu durum karşında Orhan
Öğretmen, yılların verdiği tecrübeyle sınıfa dö-
nerek gülüp alay eden öğrencilerin gözünün
içine bakarak şu anlamlı dersi verdi ()
() Evet çocuklar! Biz çocukluğumuzda sokak-
larda misket oynuyorduk () sizse bilgisayarda
disket oynuyorsunuz.
Bu metinde yay ayraçla gösterilen yerlere
aşağıdakilerden hangisinde verilen nokta-
lama işaretleri sırasıyla getirilmelidir?
W() () () () ()
B) (...) () () () ()
GQ) () () () 0
Q00(0.
8. SINIF TÜRKÇE GÜÇLENDİREN SORU BANKASI
şarının temelinde, be
bilmek ve bu işiğin ayc
bilmek, yolumuzu aydin
sabir, etkili çalışma, zom
cũ, deneme cesareti gib
nin kişisel yetenek ve
olmaması, buna inanm
uzak tutar. Insanların
de bu düşünce etken
potansiyeline inanmam
Si, onun kendini diğer
sebep olacaktır. Mutlu
başarılı olanlar-başarıs
lenler, zenginler-fakirle
ğu sınıflarda kendini
dâhil eder.
Bu metinde altı çizili
güllerin görevi aşağ
A) Yüklemden uzak d
BBirbiri ardınca gel
Jarını ayırmak
C) Anlam karışıklığın
D) Sıralı cümleleri ay
12. Aşağıdaki cümlele
ma işaretlerinin kı
lışlık yapılmıştır?
A) Hey, Seyit Ağa!
şıyacak?
B) Kişi sahiplendiğ
çocuklarla nası
nebilir?
C) Hayırlı (!) evlat
ailesini aramay
D) Paris'te, Roma
dik Arnavutlul
kadar otelde pi
ankaraya

Ortaokul Türkçe
ParagrafModern teknolojimiz ve yıllardır süren araştırma-
lar sonucunda yaşamı desteklediğini kesin olarak
bildiğimiz tek bir gezegen var: Dünya. (I) İhtiyaç
duyduğumuz oksijeni, suyu ve besini sağlayan bu
gezegen sayesinde varlığımızı devam ettirebiliyo-
ruz. (II) Ancak Dünya'nın kaynakları sonsuz değil.
(III) Soluduğumuz havadaki oksijen, karbondioksit
ve azot oranlarında yaşanacak küçük değişimler bile
Dünya'daki yaşamı sonlandırabilir. (IV) Bu derece
hassas dengelere bağlı olan yaşamın devamlılığını
garanti altına almak için doğanın korunması ve ya-
aşam alanlarının dikkatli şekilde belirlenmesi gerekir.
Bu metnin anlam akışına göre "Gezegenimizin do-
ğası oldukça hassas dengeler üzerine kuruludur."
cümlesi, numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra getirilmelidir?
A)
B)
3.
I
II
C)
(III
D)
IV

Ortaokul Türkçe
ParagrafMATSEV yay
3. Kimi duyarlılıkların -belki de kimi sözcüklerin-pa-
tentini ele geçirmek bir şair için önemlidir. Belirginlik
kazanmış kimi imgeler, bu şaire götürür okuru; bu
şairi çözümleme, şiirin ayrıcalığını kavramada bü-
yük önem taşır. Bu, okurun işini kolaylaştırmak an-
lamına gelmez. Şairin kendi kişiliğine, edasına sahip
çıkması, kendi ağzıyla konuşmayı önemsemesi an-
lamına gelir. İmgeler, adresini belirler şairin. Yersiz
yurtsuz oluşunu engeller.
Bu parçanın ana düşüncesini desteklemeyen
düşünce aşağıdakilerden hangisidir?
Şairi, güzel yazmak kadar, yazdıklarının özgün
olması da ilgilendirir.
B) Bir şair başkalarının ağzıyla usta olacağına kendi
ağzıyla konuşsun da çırak kalsın.
Bir şairi daha iyi anlayabilmek için onun tüm şi-
irlerinin okunması gerekir.
Şairin, kişiliğiyle uyuşan kimi imgelere ısrarla tu-
tunması gerekir.

Ortaokul Türkçe
Paragraf(1) Bazen kitap tanıtma yazılarında iyi dur-
duğu için "metafor" kelimesinin kullanıldı.
ğına şahit oluyorum. (II) Metafor, sadece
anlatmak istediklerimizi ifade ederken kul-
landığımız bir söz enstrümanı değil; algı-
ladıklarımızı anlamaya çalışırken yahut iki
şey arasında fikrî bağ kullanırken de tercih
ettiğimiz araçlardan biri olarak karşımıza çı
kar. (III) Metafor, sadece edebiyatta değil;
sinemada, mimarlıkta veya psikolojide de
kullanılır. (IV) Düzyazıda açıklamayı kolay-
laştıran bir kavram olan metafor, şiirde an-
lamı kasıtlı olarak belirsiz kılmak için seçilen
bir enstrümandır. (V) Platon'un "idea" fikrini
ayan beyan ortaya koyan "mağara metafo-
ru"na karşılık Ahmet Haşim'in "O Belde" şi-
irinde metafor olarak kullandığı mekân "be-
lirsizliği" ile bir ilham kaynağıdır.
Bu metindeki numaralanmış cümlelerden
hangisi, düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) II.
B) III.
C) IV.
D) V.

Ortaokul Türkçe
ParagrafNurullah Ataç; deneme, eleştiri, günlük, söyleşi türünde eserler ver-
miştir. Cumhuriyet Dönemi'nde deneme türünün en başarılı temsil-
cisidir. Edebiyatımızda eleştiri türünün gelişmesinde önemli katkıları
olmuştur. Türkçenin özleşmesinde öncülük etmiştir. Yeni sözcükleri
savunmuş, bunları yazılarında kullanmış, bunların dilimize yerleş-
mesini sağlamıştır. Belli bir dönemden sonra hiçbir yazısında 've'
bağlacını (Arapça olduğu için) kullanmamıştır.
Nurullah Ataç'a ait aşağıdaki paragraflardan hangisi, bu metinde bahsedilen konularla ilgilidir?
A Doğu Karadeniz'in yaylalarını mutlaka görün. Kıyılarda hiç oyalanmadan kartpostallardaki kadar güzel or-
manların üzerindeki muhteşem yaylalara çıkın. Her biri ötekinden farklı olan yaylaların birinden ötekine yü-
rüyün. Ahşap yayla evlerinde konaklayıp yöresel yemeklerin tadına bakın. Yamaçlarda horon tepin; vadilere
çökmüş, denizi andıran sis bulutlarına karşı tembel tembel yatın.
(B) Yazmaya yeni başlayanların ilk ürünlerini, kuşların kanat alıştırmasına benzetirim. İlk uçuşlarla, kanat alıştır-
malarıyla ilgili ne güzel belgeseller yapılmıştır. Bu belgesellerde yavru kuşlar uçma aşamasına gelince ilkin
başlarını yuvalarından dışarı çıkarır, şöyle bir bakarlar mavi boşluğa; uçma güdüleri uyanmıştır, civildayıp du-
rurlar. Ama göze alamazlar uçmayı. Sonra annelerinin kılavuzluğu başlar, birlikte birkaç metreyi geçmeyen
kısa uçuşlar yapar, yuvaya dönerler. Bu belgesellerde ilk uçuşlardan duyulan heyecandan, sevinçten de söz
edilir. Cıvıldaşmalar, cıvıldaşmaların tınısındaki değişmeler örnek gösterilir buna. Yazar, şair adayları için de
gerçekten böyledir bu. İlk ürününü basılı görmekten duyulan sevince sınır çizilemez. Sıradan bir benzetme
olacak ama tay tay duran, ardından ilk adımını atan çocukların duydukları bir sevinç vardır ya tıpkı ona ben-
zer.
Alışkanlıklar, basmakalıp sözler en derin gerçeklerin anlamını, en güzel duyguların ürpertisini unutturabilir.
Bunları yeniden canlandırmak, yeniden yaşatmak için sanatçı olmak gerekir. Ancak şairler, milyonlarca yıl-
lık güneşin ışığını, bize yeni açmış bin bir renkli bir çiçeğin parıltısı gibi gösterebilirler. Yunus'un söyleyişiyle,
her gün yeniden doğan şairler olmasaydı insanlık; öğrenilmiş, ezberlenmiş gerçeklerin kabuğu içinde sıkışıp
kalacaktı.
D) 20. yüzyıl, dilimiz ve edebiyatımız bakımından bir gelişme ve hiç şüphesiz bir değişim, yenilenme çağıdır. Dil-
de sadeleşme hareketi, yeni harflere geçişin de yardımıyla bu süreç içinde hızla yol alır. Türkçenin bugünkü
arı duru hale gelmesi, bu sâyede ve ancak özleştirme konusunda gösterilen - zaman zaman bazı sapmalar
olsa da - büyük çabalar ve bunun yanı sıra verilen çetin mücadele ve yapılan kıyasıya tartışmalar sonunda
mümkün olabildi. Başlangıçtaki doğru yönlendirmelerle bilime, akıl ve sağduyuya dayalı, özverili çalışmala-
rin, dilin hızla sadeleşmesinde büyük bir rol oynadığını görüyoruz.