Paragraf Soruları

elere m.(II) le bir sunu niyle Telegram @PdfDestek sous Bois S CÜMLEDE ANLAM ÖZELLİĞİ METOD 11. Bir hayvanın hayatta kalabilmek için düşmanı da avını fark edebilmesi en acil ihtiyacıdır. Baz türleri bu konuda büyük bir avantaja sahiptir. en büyük düşmanlarının yani yarasaların avlan kullandıkları yüksek frekanslı sesleri duyabilirler. Bu parçayla ilgili olarak 1. Karşılaştırma cümlesi vardır, dir II. Amaç bildiren yargı bulunmaktadır. Koşul belirten cümleler yer almıştır. III. IV. Gerekçe bildiren cümle vardır. numaralı ifadelerden hangisi söylenemez? A) Yalnız I. B) II ve III. ve III. D) Yalnız III. X CÜMLEDE ANLAM On Ayşe'ni gününe katılm Kenan: - Çünkü kendimi iyi hissetmiyordum. Beyza: - Dedemi ziyaret etmek için evine gitmiştim. Yukarıdaki diyalog- kim kurmuştur? A) Beyza B) I

TÖDEV 07 Anlam Bilgisi / Metin Türleri / Yazım B 1 ve 2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (I) Bir yabancı dili çok iyi bilmek, çeviri yapmak için yeterli değildir. (II) Asıl olan her iki dili de en ince ayrıntısına kadar bilmektir. (III) Öyle ki dildeki söz- cüklerin kazanabileceği anlamları, söz kalıplarını bilmeden o çeviri tam bir çeviri olmaz. (IV) Bir dil- deki deyim, başka bir dilde farkli bir anlama gelebil- diğine göre çeviri yapmak için her iki dilin de anlam özelliklerine hâkim olmak gerekir. 1. Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangi- sidir? A) Çeviri yapabilmek için en az iki dil bilmek gere- kik. B) Çeviri yaparken sözcüklerin tam karşılıkları kullanılmalıdır. C) Deyimlerin anlamı diller arasında değişiklik gösterebilir. D) İyi bir çeviri yapabilmek için her iki dili de çok iyi bilmek gerekir. 4. 5

EST - 25 Metin Oluşturma-Metin Tan 1. Çimlenen yapraklar küçük bir saksıya yaklaşık 1-2 cm derinliğine dikilir. II. Kesildikten sonra içi su dolu bir bardağa konur ve bir hafta süre ile suda bekletilir. ill. Öncelikle keskin bir makasla menekşenin yaprakla- rindan biri dibe yakın bir yerden kesilir. M. Menekşe veya sardunya çiçekleri çok güzel ve kolay yetiştirilebilen bitkilerdir. V. Bu süre içinde yaprak çimlenmeye başlar. Numaralanmış cümleler mantık akışına göre sıra- landığında baştan üçüncü cümle aşağıdakilerden hangisi olur? A) II B) III C) IV D) V 7. B $ d d E

5. Araştırmacılar Yeni Kaledonya kargaları ve kea papağanları üzerinde bir araştırma yaptı. Iki kuş türünün de yer aldığı iki ayrı grup oluşturulan bu araştırmada, birinci gruptaki kuşlara biri ağır, diğeri hafif olmak üzere farklı desenlerde, iki küp verildi. Daha sonra biri esnek, diğeri esnek olmayan, farklı renklerde iki ip verildi. Kuşların bu nesnelerle oynamasına olanak sağ- landı. Ardından, kuşlara iki yiyecek düzeneği gösterildi. Yiyecek düzeneklerinden birindeki yiyecek yalnızca ağır olan küple, diğerindeki yiyecekse yalnızca esnek olmayan iple alınabiliyordu. Bu gruptaki her iki kuş türü de ağır olan küple ve esnek olmayan iple yiyecekleri düzenekten almayı başardı. Küpler ve iplerle oynamasına izin verilmeyen ikinci gruptaki kuşlara ise bu oyuncaklar son anda verildi ve yiyecekleri almaları beklendi. İkinci gruptaki kuşlarda yiyeceği düzenekten alma oranı birinci gruptaki kuşlara göre daha düşük oldu. Bu metinde sözü edilen deney, aşağıdakilerden hangisini göstermiştir? A) Kuş türlerinin yiyeceklere ulaşmak için her yolu denediğini BKüple oynayan kuşların yiyecek bulmada başarılı olduğunu e Bazı kuşların nesne kullanımını o nesneyle oynayarak öğrendiğini D) Kuşların yiyecek ararken sabırsız olduğunu

4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde abartma (mü- balağa) sanatı yoktur? A) Arkadaşı eşyalarını izinsiz kullanınca kıyameti kopardi. B) Pazardan aldıklarımızı eve getirene kadar ko- lumuz koptu. C) Ne kadar itiraz edersen et, asla düşüncelerim- den vazgeçmeyeceğim. D) Okuduğu şiiri dinleyenlerin gözyaşları sel olup aktı.

194 Sezar şifrelemesi, ilk kez Romalı lider Jül Sezar tarafından kullanılmış olan şifreleme tekniğidir. Bu şifreleme en basit ve en bilinen şifreleme tekniklerinden biridir. Düz metindeki her harfin, alfabeden belirli bir sayı ileride konumlu olan bir harfle değiştirildiği bir şifreleme türüdür. Aşağıda üçlü Sezar şifreleme yöntemi görselle aktarılmıştır. VYZABCÇ DE... ABCCDEFGG Bu bilgilere göre "MERVE" sözcüğünün dörtlü Sezar şifreleme yöntemine göre yazılmış şekli aşağıdakilerden hangisidir? A) PHUBH *** B) PHÜBH C) PHUPH D) PGUBH ıkları tedavi etme yöntemidir.

ÜRKÇE YAYINLARI 15. Birinci kişi anlatıcıda anlatım 1. tekil kişi (ben) ağzıyla yapılır. Yazar kendi başından geçen ve ya içinde bulunduğu bir olayı anlatır. Üçüncü kişi anlatıcıda anlatım 3. tekil kişi (o) ağzıyla yapılır. Yazar olayın dışındadır, gözlemci durumundadır. Kahramanların ruh hållerini (iç konuşmalarını) yansıtabilir. Buna göre aşağıdaki metinlerden hangisinin anlatıcısı diğerlerinden farklıdır? A) Cingöz, emektar duvar saatinin rakamlanını bulup getirmeye karar verdi. Sefere çıkan eski bir asker gibi beline tahta bir kılıç soktu, azık olarak da torbasına tereyağlı birkaç dilim ek- mek koydu. Artık yola çıkmaya hazırdı. B) Ayşe başını salladı. Pervin teyze ne kadar da anlayışlıydı. Ayşe kendisi bile anlamadan o her şeyi anlıyordu. Ayşe, şimdiden onun olan göz- lüklü minik kedisine baktı; annesinin yanına gelmiş, minik patileriyle kuyruğunu çekiştiri- yordu. C) Artık öğretmenimize hak verir gibi olmaya başlamıştım. Eve dönerken gözüm dükkân- lann tabelalanna takılıyor ve not defterime, gördüğüm yabancı sözcükleri yazıyordum. D) Hasan durgun, tıkanıktı; susuyor, susuyordu. Öyle, haftalarca sustu. Anlamaya başladığı Arapçayı, küçücük kafasında beliren bir inatla konuşmayarak sustu.

1 A) Barok B) Romanesk C) Barok D) Romanesk 5. artıbir -0.00 -O‒‒‒‒‒E O Tarihte bölgelere göre ve devirlere göre farklı mimari özellikler ortaya çıkmış ve bunların en güzel örnekleri ibadethanelerde, saraylarda sergilenmiştir. Avrupa'da gezerken en çok karşılaşabileceği. niz birkaç mimari tarzın özellikleri şöyledir: Gotik Mimari: 12. y.y.dan 16. y.y.a kadar süren ve Avrupa'da görülen bir mimari üsluptur. Ana özelliği dikey hat- lardır. Dar alanda çok yüksek inşa edilen mimaridir. Üçgen ve sivri uçlu tonozları bulunur. Pencere ve kapılarının üstünde de üçgen ya da yukarıya doğru sivrilen çerçeveler kullanılır. Çok miktarda ve geniş pencereleri vardır. İçi aydınlıktır. Kemerlerinin üst kısmı sivridir. Romanesk Mimari: Gotik anlayışının tersine dikey değil, yatay bir tarzdır. Çok katlı olmayan, yana doğru büyüyen, kalın duvarları ve tonozları bulunan bir yapıdır. Alt katlarında ya hiç pencere yoktur ya da çok az vardır. Üst katlara doğru pencereler çoğalır ama küçük çaplı pencereler tercih edilir. Bu nedenle içi loştur. Pencere ve kemerlerinde yarı madalyon denilen, oval çerçeveler tercih edilmiştir. Süslemesi nere- deyse hiç yoktur. Sade bir yapısı vardır. Tonozları yuvarlak hatlıdır. Barok Mimari: İtalya'dan çıkarak tüm Avrupa'ya dağılmış hatta ülkemizde de kullanılmıştır. Tanrılar için kilisede, krallar için sarayda barok mimarisi kullanılmıştır. Abartılı süslemeler, geniş bahçeler, süslemeli du- varlar, mitolojik kahramanların bulunduğu figürlerle gücü temsil etmeyi amaçlamıştır. Üstten kesik, tamamlanmamış bir tarzı vardır. 2 Romanesk Buna göre numaralanmış görseller sırasıyla hangi mimari üslubun örneğidir? Gotik Gotik Barok Borok 4000- Gotik Romanes 3 Gotik Barok Romanesk Gotik 3 101 6.

1. B- TÜRKÇE Bu testte 15 soru vardır. Cevaplarınızı, cevap kâğıdına işaretleyiniz. A) 18 yaşında yazmaya başladığı C) Yazdığı roman serisiyle tanındığı B Yazar, ilk kitabının baskısını henüz 18 yaşındayken okurlarıyla buluşturdu. Sonrasında gerek çevrim iç ortamda gerekse de basılı olarak eserlerini yayımlamaya devam etti. İlk eserlerini daha çok gezi yazıları üzerine kurgul dı. İlerleyen dönemlerde bilim kurgu alanında da eserler ortaya koydu. Macera türündeki yeteneğini de ka yazar, özellikle "Hayata Dair Ne Varsa" roman serisi ile hayran kitlesini arttırmayı başardı. Bu metinde sözü edilen yazarla ilgili aşağıdakilerden hangisi kesinlikle söylenir? B) Hayran kitlesini sürekli arttırdığı D) Farklı türde kitaplar yazdığı

Penguen sürülerinin bi- rey sayıları 1 milyonu aşabilir. Penguenlerin oluşturduklan sürülere "penguen kolonisi" de- nir. Çok soğuk hava- larda penguenler toplu hâlde dururlar. Böylece birbirlerine yaklaşarak ve en dıştaki pen- guenler içe doğru sürekli yer değiştirerek vücut ısılarını korumaya çalışırlar. Kolonideki iş bölümü o kadar gelişmiştir ki yavru penguenler için bir kreş bile vardır! Ebeveynler avlanmaya giderken yavrular bir araya toplanır ve birkaç yetişkin pen- guen, yavrulara göz kulak olabilmek için onlarla kalır. Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Penguenler koloni halinde yaşamaktadır. B) Penguenler vücut ısılarını korumak için kendi sistemlerini oluşturmuştur. CPenguenlerin ebeveynlik anlayışı oldukça ge- lişmiştir. D) Penguenler, kolonide iş bölümü yapar ve buna göre yaşar.

A, B, C, D, E, F, G, H ve I şeklinde kodlanmış dokuz kişi yaz tatillerini Antalya, İzmir ve Rize'de geçirecek- Terdir. Her ile üç kişinin gideceği bili- nen tatilde kimin hangi ile gideceğiy- le ilgili bilinenler şunlardır: A, C ve H farklı illerde tatil yapa- caklardır. B İzmir'e. G Rize'ye gidecektir. E ve F aynı ilde tatil yapacaklar- dır, A farklı bir ilde tatil yapacaktır. G ve farklı illerde tatil yapacak- lardır. 3 ve 4. soruları metne göre cevaplayınız. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi kesin yanlıştır? A) G ve D aynı ilde tatil yapacaktır. B) A Rize'de tatil yapacaktır. C) E ve F Antalya'da tatil yapacaklardır. D) B ve I aynı ilde tatil yapacaktır. Sabi olabiliyor

1. Yazar, anlatımı etkili kılmak için birden çok varlığın farklı yönlerini ortaya koymuş ve değindiği konuyu daha iyi anlatabilmek için düşüncelerini okuyucunun zihninde somutlaştırmıştın Bu cümlede sözü edilen metin aşağıdakilerden hangisi olabilir? A) Gıdaların uzun süre taze kalması, saklama koşullarına uyulmasına bağlıdır. Kuru gıdalar, konserve ve salça gibi ürünler doğrudan güneş ışığı almayan serin bir yerde saklanmalıdır. Kutu sütler ise açıldıktan sonra buzdolabına konulmalı ve belirli bir sürede tüketilmelidir. B) Antika, geçmiş döneme ait eşyaların genel adıdır. Bununla birlikte bir eşya ancak hem az bulunur seramik ve cam eşyalar en Içeriğinde altın ve gümüş gibi madenler bulunan antika eşyalar, diğerlerinden daha değerlidir. CÖlçülü insan, kararlarında esnektir ve her şeyi kararında yapar; ne eksik ne fazla. Kuralcı insan ise saçma da olsa kuralların uygulanmasını ister. Yeni bir fikri denemek yerine yay- gin olanı benimsemeyi tercih eder. Bu yüzden her türlü gelişmeye kapalıdır. D) Bar, Doğu Anadolu'da oynanan halk oyunlarından biridir. Oyun, yan yana gergin biçimde dizilen kişiler tarafından davul, zurna veya mey eşliğinde oynanır. Oyuncular, ellerini baş- larının üzerinde birleştirir ve omuz omuza verip birbirlerini belden sararak hareket ederler.

8. 2020 2019 A Yalnız 1 2018 2021 2017 2010 8000 7000 6006 5000 4000 3000 2000 1800 2011 2015 BYalnız II 2012 2016 Yukarıdaki grafikte yıllara göre bir kütüphaneden ödünç alınan kitap türleri verilmiştir. Buna göre, 2017 yılında ödün alınan roman ve masal türü kitap sayıları aynıdır. 2015'ten 2017'ye şiir türünde alınan kitaplar kademeli olarak artmıştır. 2020 ve 2010 yılında en çok ödünç alınan tür şiirdir. ·X bilgilerinden hangilerine ulaşılamaz 2013 2014 C) Yalnız III Şiir Roman Masal povel D) I ve ll

ap ve- onu ile eriyle ayısal COKLU METIN SORULARI-7 5 ve 6. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayın.) (1, 2, 3, 4, 5 1951'de Challenger 2 adlı gemiyle Büyük Okyanus'ta en fazla ne kadar derinlikte canlı yaşayabilir diye ince- sondanın 10.863 metreye kadar düştüğünu görünce o zamana kadar bilinen deniz çukurlarının en derinini leme yapan bilim adamları, Larron ve Mariana takımadalarının doğusundaki bir bölgede denize bırakukan keşfettiler. 1958 yılında ise bir Rus gemisi olan Vityaz'ın sondası daha da derine indi ve 10.960 metreye kadar ulaşmiş ti. Olay üzerine bölgenin batiskaf (deniz ve okyanus diplerine inerek inceleme ve araştırma yapmaya yara- demelerden sonra, 1960 senesinde Trieste adlı bir batiskaf, denizin altında 10.916 metre iniş yaparak yan araç) ile dalmaya uygun olduğuna karar verildi ve incelemelere bu yoldan devam edildi Yapılan bazı de- şimdiye kadarki en derin noktayı buldu. Keşfedilen bu yer, 8.850 metre yüksekliğindeki Everest Dağını bile kolayca içine alabilecek olan Mariana Çukuru'nun ta kendisiydi Yaklaşık 11 km derinliğindeki bu devasa çukur, Endonezya ve Japonya'nın merkezinde, Büyük Okyanus'ta Yeclan derinliğindeki hata payı sadece 40 metre kadardır. Bilim adamları ve arkeologların uzun yıllardır me- yer alır. Çukurun genişliği 69 kilometredir. Dünyanın en derin çukuru olan Mariana Çukuru'nun 10.994 met- rak ettikleri bu çukur, birçok sırrı ve gizemi hâlen içinde saklamaktadır. Çukurdaki en derin noktaya iniş, yak- laşık 2 saat 15 dakika sürmektedir. Peki, bu çukur nasıl oluşmuştur? Yer kabuğunu oluşturan plakalardan bazısı birbirine yakınlaşarak çarpışır. Bu çarpışma sonucunda plakalardan biri diğerinin altına girer ve dalma denilen bir durum gerçekleşir. Dal- ma, yoğunluk bakımından daha üstün olan plakanın, daha az yoğunlukta olan başka bir plakanın altına kay- ması demektir. Mariana Çukuru da Pasifik ve Mariana plakalarının birbirine çarpmasıyla oluşmuştur. 1. Mariana Çukuru ile ilgili, 1 Gorus Tesadüf eseri bulunmuştur. 2 Bir doğa olayı neticesinde meydana gelmiştir. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? 1 2 ve 3 8) 2-3 3 DIS FCARCIN Tam olarak aydınlatılamamış noktaları vardır. Yalnız 2 Metin için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Bir durumu daha iyi anlatabilmek için karşılaştırma yapılmıştır. Yer yer öyküleyici anlatım biçiminden yararlanılmıştır. Bazı kavramlar hakkında açıklamalar yapılmıştır. ve değerlendirmelere yer verilmiştir. En dibine kadar inmenin bazı tehlikeleri vardır. DIA-4

8. SINIF 11. Bir kitabevinde çalışan Demet, kitabevine yeni gelen kitapları uygun raflara yerleştirecektir. Yeni gelen kitaplar hakkındaki bilgiler şöyledir: TÜRKÇE Reşat Nuri Güntekin →Çalıkuşu, Açımak Sabahattin Ali →Kuyucaklı Yusuf, İçimizdeki Şeytan Tarık Buğra → Küçük Ağa, Osmancık, Yalnızlar Demet, kitapları yerleştirirken şunlara dikkat etmelidir: Kitaplar, aşağıdan yukarıya 4 rafta yer alacak- tır. Her rafta en fazla iki kitap bulunmalıdır. Aynı yazarın kitapları farklı raflarda olacaktır. 2 numaralı rafta sadece "İçimizdeki Şeytan" adlı kitap olacaktır. 1 numaralı rafta Sabahattin Ali'nin kitabı ve 3 numaralı rafta "Küçük Ağa" adlı kitap yer ala- caktır. Bu bilgiler doğrultusunda aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Sabahattin Ali'nin eserleri Reşat Nuri Güntekin'in eserleri ile aynı raftadır. ·X B) 3 numaralı rafta "Kuyucaklı Yusuf" adlı kitap da bulunmaktadır. C) "Acımak" ve "Yalnızlar" adlı eserler aynı rafta yer alabilir. "Çalıkuşu" ve "Kuyucaklı Yusuf" adlı eserler aynı rafta bulunabilir. Tsimizdeki Torik Buy Thing BAHÇEŞEHİR KOLEJİ Gün gun hasta etme olur. mak oyur ÇOCL ya d ketv hare yeri doğ 12. 2 Sex 13 T1 Koyucat

arını bularak verilen boşluk kedi buldu. Gri tüyleri olan k men kediyi aldı ve montuna s ?" diye sordu. Annesi biraz oynuna sarıldı. Hep birlikte k werdiler. Emre ilk defa bir ke YER érmiş.. 16. Aşağıdaki metinleri okuyun. Okuduğunuz metinlere uygun birer başlık belirleyerek verilen boşluklara yazın. Kazanlar kuruldu, altına kocaman meşe kütükleri atıldı. Domatesler biberlerle buluş- tu, kilolarca soğan doğrandı. Dağ kekikleri, sarı minik çiçekleriyle dereotları da karışıma girince en üstüne bastıra bastira tarhana otu eklendi. Koca bakır kazan neredeyse taşa- caktı. Ateşe doğru damlayan sular, tıpkı kaz gibi sesler çıkardı. Babaannenin buruşuk elleri, kazan eniği dedikleri iki koca tencere dolusu süzme yoğurdu bütün bunlarla buluş- turdu. Unla birleştirip bir güzel yoğurdu. Bakır leğenlere dökülen bu sebzeli, dallı, çiçekli hamur da tıpkı babaanne gibi yorgun düşmüştü. Yedi gün boyunca üstüne bir yorgan çekip hâlden hâle geçip dinlenmesi gerekti. Günler günleri kovaladı. Hamur önce ekşi ekşi, sonra tatlı tatlı koktu. Kabardı da kabardı. Şişti de şişti. Sanki, "İçime bereket girdi, artık ben herkese yeterim." der gibiydi. Zeytin'in annesi ve babaannesi hamura soktular ellerini. Sonra da tertemiz örtülerin üstüne koyuverdiler yapış yapış hamur parçalarını. Yerlere serili hamurlar yine bekledi, Ay'ı ve Güneş'i kovalayıp iyice kurudu. Tabii ki işleri hâlâ bitmemişti. Bu kupkuru hamurları avuçlarının arasına alıp başladı- lar ovalamaya. Yalnız da değildiler, başka evlerin neneleri, anneleri, halaları ve teyzeleri de gelmişti. Tarhana ovmak, bu taş parçası gibi sertleşip kurumuş hamurları yeniden un yapmak, kocaman bir işti. Böyle işler, ancak birbirinin gözüne sevgiyle bakan komşular- la yapılırdı.