Paragraf Soruları

6. Benim hiçbir öykümde önceden belirlenmiş bir iskelet olmadı. Roman üzerinde istediğim za- man çalışabilmeme karşın, öykünün "eşref saati"ni beklemem gerekirdi. Masanın başına oturup "Biraz öykü çalışayım." diyemedim hiç. Buna kalkıştığımda ise altını imzalamayacağım çok kötü şeyler yazdığımı gördüm. Öyküyle ro- manın yazılma sürecindeki asıl fark bu bence. Yukarıdaki paragrafta altı çizili söz grubu yerine aşağıdakilerden hangisi getirilirse anlam bütünlüğü bozulmaz? A) Çok onurlu B) En uygun zaman C) Keyifli olunan zaman D) İlhamın geldiği saat

3. Yazar, gençlik döneminde yazdığı romanlarda daima okuyucuyla arasına kalın bir duvar örer- di. Her alanda olduğu gibi onun eserlerinde de gün geçtikçe değişim kendini göstermeye başladı. O kalın duvarlar kalktı. Yazar olgunlaş- tıkça eserleri de olgunlaştı, okuyucuyla buluş- tu. Okuyucunun anlayacağı bir dil ile onlara âdeta kucak açtı. Paragrafta altı çizili söz öbeği ile anlatılmak is- tenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yazarın kendine özgü bir üslubunun olduğu B) Okuyucuya hitap etmeyen bir anlatım be- nimsediği C) Yaşadıklarını eserlerine yansıttığı D) Yazarın başka yazarları örnek aldığı

2. "Blues" terimi Batı Afrika kültüründe cenaze ve yas törenlerinde acının ifadesi olarak kullanılan bir terimdir. Blues, 400 yıllık geçmişi olan ve temeli Afrika'ya dayanan, bir müzik türüdür. Kökleri Afrika'da bulunan blues, 17. yüzyıldan itibaren Afrika'dan getirilen kölelerin tarlalarda çalışırken söyledikleri hüznü, umudu, özgürlü- ğü ve derin acıyı anlatan şarkılardan doğmuş- tur. İlk yayınlanan blues notasi Hard A. Wand'ın 1912 tarihli "Dallas Blues"udur. Blues, 1865 yı- lından itibaren köleliğin kaldırılmasıyla birlikte Amerikan toplumu içinde yayılmaya başlar ve buradan da zaman içerisinde tüm dünyaya yayılır. 1910'lu yıllardan itibaren ise blues, Amerika'da birçok şehre yayılır. Bu şehirlerdeki kültürle ve müzikle harmanlanır ve yeni blues türleri ortaya çıkar. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisine yanıt yoktur? A) İlk blues notası kim tarafından yayınlanmıştır? B) Blues müzik türünün en önemli temsilcileri kimlerdir? C) Blues türleri nasıl ortaya çıkmıştır? D) Blues Amerikan toplumuna nasıl yerleşmiştir?

6. Bir zamanlar dünyanın en güzel sarayına sahip bir hükümdar varmış. Fakat sahip olduğu gü- zelliklerin farkına varmayan talihsiz biriymiş bu hükümdar. Sarayın bir bahçesi varmış ki ucu bucağı yokmuş. En güzel çiçekler ekiliymiş orada. İçinde büyük göller ve geniş ormanlar barındırıyormuş. Yukarıdaki parçanın anlatımı için hangisi söylenebilir? A) Kahraman bakış açısı kullanılmıştır. B) Olay, günümüzde geçmektedir. C) Gözlemci bakış açısı kullanılmıştır. D) Başka birine ait gözlemler aktarılmıştır.

2. 1970'li yıllarda iyi cins bir krem deterjan markasının ürün müdürü, satışları artırmak için yeni bir pa- zarlama yöntemi uyguladı. O güne kadar alışık olunan yöntem, bazı krem deterjan kaselerinin içine çay kaşığı konarak ürünlerin satışa sunulmasıydı. Ürün müdürünün kendi markası için geliştirdiği I yeni yöntemde her kaseye basit, ucuz ama ihtiyacı karşılayan bir hediye konacak ve bu hediyeleri I birbirinden farklı olacaktı. Çamaşır mandalı, saç tokası ve plastik anahtarlıklar hazırlandı ve her ka-1 seye birer tane kondu. Kaselerin üzerine "Her kasede bir hediye, bizde boş yok." yazıldı. Bu kam- panya ayrıca televizyon ve radyo reklamlarıyla da duyuruldu. Kampanya son derece başarılı oldu ve satışlar kısa sürede on kat arttı. 1 Bu parçaya, Uygulamaya dört beş ay devam edildikten sonra hediye vermekten vazgeçildi ve ürünün üzerine yalnız- ca "İyi temizler!" sloganı yazılarak ürün satışa sunuldu. Bu değişikliğe karşın satışlar çok az gerilemişti. metni eklendiğinde satışla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenir? A) Markanın kalitesine güvenen müşteriler, promosyonsuz da ürünü satın almaya devam etmiştir. B) Satışların iyi şekilde devam etmesinin temel nedeni, insanların deterjana ihtiyaçlarının bitmemesidir. C) Nüfus artışına bağlı olarak ürüne olan talep azalmamış ve satışlar devam etmiştir. D) Ürünün satış fiyatının uygun olması, satışların promosyonsuz da devam etmesine neden olmuştur. JAKINKAN

12. Tahir Abacı, Gülten Akın için "Sonraki şiirlerinin de ortaya koyduğu üzere 'iç konuşma' denen olguyu dışarıda akıp giden hayata eklemlemeyi en iyi başaran şairlerden biri." saptamasında bulunur. Gerçekten de konuşma dilini biçimlendiren deyimler, kalıp sözler bile onda başka türlü bir canlılık ve hayatiyet kazanır. Sen ya da size yönlen- dirilmiş seslendirmeler içeren üç kitabında toplanan ilk dönem şiirlerinde, kendisini kıstıran çevreye yönelik hep bir dikkat ve çevresinde olup bitenlere yönelik hassas bir radarla kayıt altına alma arzusu görülür. Bu parçada Gülten Akın'la ilgili olarak vurgulanmak istenen, aşağıdakilerden hangisidir? Ake (A)Kendine özgü bir üslup geliştirdiği BY Döneminde aykırı kabul edilen konuları işlediği e) iç konuşma tekniğini en iyi kullanan şair olduğu Dilk dönem şiirlerinde yakın çevresini anlattığı steny o ARGON SERISI 6 C000-08.02CDS01

? 108 7. 0000 2. Belediye hizmetlerinden yararlanan kişi ve kuruluşların dilek ve şikâyetlerini almak, ilgili birimiers et Beyaz Masa Servisi'nin görev tanımını belirleyen bazı maddeler şunlardır: 1. Belediyeye gelen dilekçelerin kaydedilerek gerekli yerlere havalesini yapmak 3. Vatandaşların sorunlarını dinleyip gerektiğinde dilekçe yazmak, vatandaşa rehberlik yapmak, 4. Halk meclisleri ve halk toplantıları düzenlemek 5. Telefon veya internet yoluyla gelen istek, talep ve şikayetleri inceleyerek ilgili müdürlüklere have yapmak 6. Protokol davetiyelerinin etiketlenerek dağıtımını sağlamak . . 5. UNITE Sözel Mantık ve Muhakeme . . şikayetleri ilgili masn 7. Ilçenin sorunları ile ilgilenip halkla belediye arasında iletişim sağlamak. 2006/3 sayılı Başbakan nelgesi doğrultusunda uygulanmaya başlayan BIMER yolu ile gelen talep ve lere yönlendirerek yasal süresi içerisinde cevaplarının talep ve şikâyette bulunan vatandaşa dönme sağlamak 1. 13 Temmuz 1 miştir. Tork p Çözüm için beklemek istemeyen vatandaş, yasal süre içinde bir cevap alamayacağını düşündogo için Beyaz Masa Servisi'ne başvurmadı. Engelli bir vatandaş, Beyaz Masa Servisi'ndeki görevliye dilekçe yazdıramadığı için Beyaz Masa Servisi'ne başvurmadı. Pazarcılık yapan bir vatandaş, derdimi Halk Toplantısında anlatırım, diye Beyaz Masa Servisine başvurmadı. Buna göre BIMER, hangi vatandaşın dilekçesini haklı bulup işleme koymuştur? A) Pazarcılık yapan bir vatandaş B) Çözüm için beklemek istemeyen vatandaş C) Engelli vatandaş D) Bulunduğu yerde telefonu çekmeyen vatandaş Bulunduğu yerde telefonu çekmeyen vatandaş, iletişim kuramadığı için Beyaz Masa Servisine başvurmadı. Sevgillen B) D) 2. Izmire Bu vatandaşların her biri, daha sonra Beyaz Masa Servisi'ndeki görevlinin görev tanımında yer almasına karşın ihmal ettiğini şikâyet eden bir dilekçe ile BIMER'e başvurdu. Dilekçede Beyaz Masa Servisi'ne başvurmama sebe de belirttiler. turaly ya'ya FENOM

3. Bu zamana kadar çok hata yaptım yeni bir şeyler de- nemek adına. Bu hatalarımın bazılarında ciddi sıkıntı- lar da yaşadım. Deneyip başarılı olduklarım da var ta- bii. Hiç vazgeçmedim denemekten. Çünkü o hatalarım sayesinde bugün doğru bir noktadayım. Bu paragraftaki sözleri söyleyen kişinin asıl anlat- mak istediği, aşağıdakilerden hangisidir? Herkes hata yapabilir. B) Hatalarından ders çıkaranlar doğruyu bulur. C) Denemekten korkan kişiler hata yaparlar. D) Hata yapan kişiler hiçbir zaman başarıyı yakalaya- maz. Büyüklerimizden genelde "bizim zamanımızda" diy başlayan sözler duyarız. Bu sözler bir yakınma ya memnuniyetsizlik taşır. Babamız, dedemiz bir genc davranışlarını beğenmediğinden bahsediyorsa böyle değildik" cümlecing A

k- de en m- il- ük. çin na- ye- 2. A) Öte Yıkmak yalnız binada değil, her alanda, her kurulu düzende kolaydır. Bir düzen emekle, bilgi ile kurulur; bilgiden yoksun insanlar onu kolaylıkla bozabilirler. Bir makineyi yapmak ve işletmek nelere bağlıdır, çok iyi bilirsiniz. O ma- kineyi dünyanın iyi yetişmiş, birinci sınıf bir mühendis yapabilir; işletmek için ise gene zeki ve bilgili insana ihtiyaç vardır. Ama o makineyi bozmak, ne zekâ ister ne bilgi. Bilgisizlik makineyi berbat etmek için yeter de artar bile. Bu metinde aşağıda verilen anlamlardan hangisini karşılayan herhangi bir söz kullanılmamıştır? A) Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum B) İşlemesini sağlamak, çalıştırmak C) Belli bir şeyden kendisinde olmayan, belli bir şeyin yokluğunu çeken D) Dokunmak, zarar vermek isimiy or gibi yazar.

16 TEST >> SÖZCÜKTE ANLAMI BÖLÜM DEĞ 1. "Yüklenmek” sözcüğü, aşağıdakilerin hangisinde ayraç içinde verilen anlama uygun kullanılma- mıştır? A) Devrilmesin diye arabanın bir tarafına dört kişi birden yüklendiler. (Kendi ağırlığını başka bir şey üzerine vermek) B) Hep birden yüklenmişlerdi o zaman ona; saygı- sızlık ettin diye. (Üstüne düşmek, zorlamak) C) Bunca sıkıntının arasında bir de bu işe yüklenir- sen çok zorlanırsın. (Birini, bir iş yapmaya istekli hâle getirmek) D) Bavulları yüklendi ve asansöre yöneldi. (Bir yükü taşımak) 4. A

3 Fizyonomi, yüz okuma sanatıdır. Yüzün bölümlerinin büyüklüğü, küçüklüğü ve biçiminin neye işaret ettiğini öğretir. Karşınızdaki kişinin yüz biçiminden karakter analizi yapmanızı sağlar. Özel bir kurumun sahibi olan Leman Hanım, fizyonomi ile ilgili şunları bilmektedir: Büyük gözlü insanlar kibar ve sözüne güvenilirdir. Küçük ve kısa burunlu insanlar; kibirli cimri ve kötü kalplidir. . • Aşırı büyük alt dudaklı insanlar, tembeldir. . Enli, etli ve yuvarlak yüz şekline sahip insanlar iyi kalplidir. • Aşırı yuvarlak çeneli insanlar enerji doludur. Leman Hanım, kurumunda çalışan personelin "uyumlu, çalışkan ve güvenilir" olmasını istemektedir. . 11 III IV Bu bilgilere göre, kurumuna yeni alacağı personellerin öz geçmişinde bulunan fotoğrafları inceleyen Leman Hanım, hangi fotoğrafları elemek durumunda kalır? A) I ve II C) II ve IV B) I ve III D) III ve IV

D O Akın Özlem Mert Bülent za Cume Gamze Bir ortaokulun 8. sınıfında okuyan Akın, Özlem, Mert, Bülent, Gamze ve Dilek bir Türkçe öğretmeninden haftanın farklı günlerind özel ders almaktadır. Bununla ilgili olarak bilinenler şöyledir: • Herkesin ders aldığı gün birbirinden farklıdır. Hiç kimse pazar günü ders almamaktadır. • Gamze, cuma günü ders almaktadır. Ozlem'in dersi, Dilek'in dersinden bir gün sonradır. • Mert'in dersi, Bülent'in dersinden bir gün öncedir. Buna göre, aşağıdakilerden hangisi kesin olarak yanlıştır? A) Akın'ın dersi cumartesi günüdür. C) Dilek'in dersi, Mert'in dersinden önceki bir gündedir. Dilek CULO B) Dilek'in dersi çarşamba günüdür. 6) Özlem ile Bülent arasında iki kişi vardır. DG Buna gör GA) Sude Ekr 2. Selvi

3. Herhangi bir davranışın, eylemin, isteğin gerçekleş mesini sebebiyle ortaya koyan yargılara neden-so- nuç ilişkisi bildiren yargı denir. Bu yargılarda "neden" ve "sonuç" bir aradadır. Bu yargılar cümleye sordu- ğumuz "niçin, neden" sorusu ile bulunur. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde neden-sonuç ilişkisi yoktur? A) Türkiye'nin Karadeniz sahilleri istikrarlı kuzey rüzgârlarına sahip olduğundan yılda ortalama 250 gün dalga ve rüzgâr sörfüne olanak sağlıyor. B) Curiosity uzay aracı öncekilerden daha geliş- miş olduğu için Mars hakkında gönderdiği bil- giler dağarcığımıza yeni boyutlar kazandırdı. C) Tarihte nice yetenekli sanatçı geçim sıkıntısı yü- zünden eserlerini yok pahasına ellerinden çıkar- mak zorunda kalmıştır. D) Hatay, tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sa- hipliği yapmış ve kültürel birikimini bugüne taşı- mayı başarmıştır.

A 1. Aşağıdaki şekillerde numaralanmış bölümlere, çevresindeki sözcüklerin çağrıştırdığı en uygun kavram yazılacaktır. Plan 1 Hedef A) Başarı B) Eğitim C) Program D) Mutluluk 1 Çalışma TÜRKÇE 2 Dil Türkçe Kalem Resim Okumak Yazmak 2. Sifat-fiiller; fiillere "-an, -ası, -mez, -ar, -dik, -ecek, -miş" eklerinden biri getirilerek yapılır. 2 Buna göre, numaralanmış yerlere getirilecek kavramlar aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir? 3 Konuşmak Madde Bilim Hava Toprak SIVI Kati 3 Gaz A 3. Herhangi bir davranışın, eylemin, isteğin gerçekleş- mesini sebebiyle ortaya koyan yargılara neden-so- nuc ilişkisi 8 K Alt Gr

1. Tiyatro Eski Yunanistan'da doğmuştur. Hayatın, maddi, manevi her davranışını bir masala, bir mitolojiye bağlayan bu insanlar; zevk, eğlence, içki konusunda da, bir "tanrı kahraman" düşün- müşlerdi. Dionysos adını verdikleri bu tanrıya, hayatın çetin şartları ortasında, kendilerine, zaman zaman da olsa, saadet, neşe imkânı yarattığı için, minnetlerini, şükranlarını ödemek istediler. Yılda bir defa, belli günlerde "Dionysos Şenlikleri" düzenlediler. Bu eğlenceler sırasında içip ke- yiflenen bazı kimseler, bulundukları yerden ortaya fırlar, taklitler yapar, güldürücü hikâyeler an- latırlardı. Önceleri rastgele akıllarına estikçe yaptıkları bu oyunlar, zaman geçtikçe şenliklerin geleneği oldu. Daha sonra bazı kimseler, bu işi kendilerine meslek edindiler. Böylece, oyuncusu tek kişi olan ilk tiyatro doğmuştur. Bu parçaya dayanarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir? A) İnsanların şenliklerde eğlenmesi bir gelenektir. B) Sanatın temelleri Eski Yunan'da atılmıştır. C) Tiyatronun toplumsal yükümlülükleri vardır. - D) Tiyatro eğlence ögelerinin oyuna dönüştürülmesiyle zamanla ortaya çıkmıştır.

15. Liman, Şile'yi Karadeniz'in şiddetli fırtınaları ve dev dalgalarından koruyor. Denizin çılgınlığı üzerinde. Dev dalgalar denizin köpüklerini üstümüze üstümüze püs- kürtüyor. Doya doya seyrediyoruz bu çılgınlığı, sönüp giden köpükleri ve sonsuzluğu. Rüyayla deniz aynı demde gözümüzü uzaklardan alamıyoruz. Bu metnin dil ve anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Farklı duyulara ait ayrıntılara yer verilmiştir. B) Betimlemeye yer verilmiştir. C) İkileme kullanılmıştır.+ D) Kişileştirmeye başvurulmuştur.