Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragraf Soruları

9. Meşe ağacının,
Yetiştiği yerler
Yapısı
Kullanıldığı alanlar
Bu maddeler aşağıdaki metinlerin hangisiyle ilişkilendirilemez?
A) Türkiye'deki bütün ormanlarda karışık hâlde, bazen de ayrı orman halinde bulunur. Özellikle Trakya'da, Marmara ve Bolu
dolaylarında bol meşeye rastlanır. Yetiştiği bölgelerde bazen pelit, bazen de palamut ağacı diye isimlendirilir.
B) Odunlu ağaçlar grubundandır. Dış odunu dardır. Çember gözeneklidir. Öz kesitte parlak pulcuklar veya şeritler hâlinde öz
ışınları vardır. Öz ışınlarında mat kesitteki görünüşü koyu renkli çizgiler hâlindedir. Yıl halkaları belirgindir. Damar kesitte,
gözeneklerin oluşturduğu damar desenleri görünür.
C) Kalın ve seyrek halkalı sert meşe; kereste yapıların dış ve iç bölümlerinde, kapı, pencere, merdiven, döşeme kaplamasın
da, parke yapımında kullanılır. Yumuşak tür meşenin masif ve kaplaması mobilya üretiminde, yapıların iç bölümlerinde
dekorasyon uygulamalarında aranan bir gereçtir.
D) Meşe ağacının yaklaşık 400 türü vardır. Bu türleri de birbirinden ayırmak neredeyse imkânsızdır. Havanın ve nemin etk
Terine karşın en dayanaklı ağaç türüdür. Yaklaşık 500 yıl kadar yaşayabilir.
Ortaokul Türkçe
Paragraf (8.Sınıf)
9. Meşe ağacının, Yetiştiği yerler Yapısı Kullanıldığı alanlar Bu maddeler aşağıdaki metinlerin hangisiyle ilişkilendirilemez? A) Türkiye'deki bütün ormanlarda karışık hâlde, bazen de ayrı orman halinde bulunur. Özellikle Trakya'da, Marmara ve Bolu dolaylarında bol meşeye rastlanır. Yetiştiği bölgelerde bazen pelit, bazen de palamut ağacı diye isimlendirilir. B) Odunlu ağaçlar grubundandır. Dış odunu dardır. Çember gözeneklidir. Öz kesitte parlak pulcuklar veya şeritler hâlinde öz ışınları vardır. Öz ışınlarında mat kesitteki görünüşü koyu renkli çizgiler hâlindedir. Yıl halkaları belirgindir. Damar kesitte, gözeneklerin oluşturduğu damar desenleri görünür. C) Kalın ve seyrek halkalı sert meşe; kereste yapıların dış ve iç bölümlerinde, kapı, pencere, merdiven, döşeme kaplamasın da, parke yapımında kullanılır. Yumuşak tür meşenin masif ve kaplaması mobilya üretiminde, yapıların iç bölümlerinde dekorasyon uygulamalarında aranan bir gereçtir. D) Meşe ağacının yaklaşık 400 türü vardır. Bu türleri de birbirinden ayırmak neredeyse imkânsızdır. Havanın ve nemin etk Terine karşın en dayanaklı ağaç türüdür. Yaklaşık 500 yıl kadar yaşayabilir.
O
1. Siz, siz olun; resimden, tiyatrodan, şiirden bir
ders çıkarmaya yeltenmeyin.
2. Bu yavan, renksiz dünyayı yeni bir görünümle
bize sevdirir, yepyeni duygu ve düşüncelerle
bizi donatır.
3. Böyle bir tutum, neşenizin kaybolmasına, yüre-
ğinizdeki sevginin tükenmesine yol açabilir.
4. Asıl önemli olansa bir sanatçının sanat yapma
ilkesinden uzaklaşıp bazı düşüncelerin savu-
nucusu olmaya çalışmasıdır.
5. Çünkü sanat bilgilendirmez, aksine elden
geldiğince şaşırtır; çevrenize farklı açıdan bak-
manızı sağlar.
Numaralanmış cümlelerden bir paragraf oluş-
turulursa hangisi dışta kalır?
AM
B2.
C) 3.
D) 4
Ortaokul Türkçe
Paragraf (8.Sınıf)
O 1. Siz, siz olun; resimden, tiyatrodan, şiirden bir ders çıkarmaya yeltenmeyin. 2. Bu yavan, renksiz dünyayı yeni bir görünümle bize sevdirir, yepyeni duygu ve düşüncelerle bizi donatır. 3. Böyle bir tutum, neşenizin kaybolmasına, yüre- ğinizdeki sevginin tükenmesine yol açabilir. 4. Asıl önemli olansa bir sanatçının sanat yapma ilkesinden uzaklaşıp bazı düşüncelerin savu- nucusu olmaya çalışmasıdır. 5. Çünkü sanat bilgilendirmez, aksine elden geldiğince şaşırtır; çevrenize farklı açıdan bak- manızı sağlar. Numaralanmış cümlelerden bir paragraf oluş- turulursa hangisi dışta kalır? AM B2. C) 3. D) 4
0.
Paragrafta Yardımcı Düşünce
1. Tabiatın güzellik ve hazinelerini görmek, bilmek ve
onları değerlendirmek bir kültür meselesidir. Gün-
lük geçimleriyle uğraşan, çoğu okuma yazma bil-
meyen köy, dağ, deniz veya orman halkı, içinde ya-
şadıkları tabiatın güzelliklerini fark etmedikleri gibi
toprak, su, taş ve ağacın içinde gizli olan serveti de
bilemezler. Bugün bilim ve teknik vasıtasıyla aynı
topraktan on misli, yirmi misli ürün alınıyor. Topra-
ğın veya suyun altındaki petrol kendiliğinden fışkır-
maz. Araştırmak icap eder. Bize katı taş gibi gelen
dağların içinde belki çok kıymetli madenler vardır.
Onları bilmezsek değerlendirebilir miyiz? Bir yerde
bir madenin bulunması, orayı derhâl zenginleştirir.
Türkiye'de maden bulunduktan sonra köy iken ko-
ca şehir hâline gelen birçok yer vardır.
Bu parçada, aşağıdakilerden hangisine deği-
nilmemiştir?
A) Toprak özelliklerinden yer altında hangi ma-
denin bulunduğunun tahmin edilebildiğine
B) Doğa zenginliklerinin farkına varmanın belli
bir düzey gerektirdiğine
C) Yer altı zenginliklerinin çıkarılmasının bir ince-
leme gerektirdiğine
D) Madenlerin çıkarıldığı yerleşim yerlerinde bü-
yük değişimler yaşandığına
2. Tanzimatçıların başlattığı dilde sadeleşme hare-
ketine karşı değilim. Hatta elimden geldiği kadar
bu akıma katılırım. Dilin yapısına aykırı olmamak
koşuluyla bulunan her sözcük kazançtır. Bu yüz-
den sözcüğün Türkcokoroi
varsa yabancısını
www.sinavyayin.com
3.
4.
Ortaokul Türkçe
Paragraf (8.Sınıf)
0. Paragrafta Yardımcı Düşünce 1. Tabiatın güzellik ve hazinelerini görmek, bilmek ve onları değerlendirmek bir kültür meselesidir. Gün- lük geçimleriyle uğraşan, çoğu okuma yazma bil- meyen köy, dağ, deniz veya orman halkı, içinde ya- şadıkları tabiatın güzelliklerini fark etmedikleri gibi toprak, su, taş ve ağacın içinde gizli olan serveti de bilemezler. Bugün bilim ve teknik vasıtasıyla aynı topraktan on misli, yirmi misli ürün alınıyor. Topra- ğın veya suyun altındaki petrol kendiliğinden fışkır- maz. Araştırmak icap eder. Bize katı taş gibi gelen dağların içinde belki çok kıymetli madenler vardır. Onları bilmezsek değerlendirebilir miyiz? Bir yerde bir madenin bulunması, orayı derhâl zenginleştirir. Türkiye'de maden bulunduktan sonra köy iken ko- ca şehir hâline gelen birçok yer vardır. Bu parçada, aşağıdakilerden hangisine deği- nilmemiştir? A) Toprak özelliklerinden yer altında hangi ma- denin bulunduğunun tahmin edilebildiğine B) Doğa zenginliklerinin farkına varmanın belli bir düzey gerektirdiğine C) Yer altı zenginliklerinin çıkarılmasının bir ince- leme gerektirdiğine D) Madenlerin çıkarıldığı yerleşim yerlerinde bü- yük değişimler yaşandığına 2. Tanzimatçıların başlattığı dilde sadeleşme hare- ketine karşı değilim. Hatta elimden geldiği kadar bu akıma katılırım. Dilin yapısına aykırı olmamak koşuluyla bulunan her sözcük kazançtır. Bu yüz- den sözcüğün Türkcokoroi varsa yabancısını www.sinavyayin.com 3. 4.
5. Biliyoruz ki dil, sözcüklerin toplamından
çok daha fazladır. Dilin, dillendirdiği bir şey
vardır: Dil, yaşamı dillendirir. Dolayısıyla
dil, yaşamdan ayrı bir varlığa sahip değil-
dir. O zaman, eğer biz Türkçenin bilincine
varacaksak Türkçenin can bulduğu, Türk-
çenin yüreğinin attığı o toprakları düşün-
meliyiz.
Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Bir dilin zenginliği, sahip olduğu sözcük
sayısıyla ölçülür.
B) Dilin varlığı ve dil bilinci oluşumu, o dilin
yaşadığı coğrafyadan ayrı düşünüle-
mez.
C) Türkçenin geleceği, yabancı dillerin et-
kisinden kurtulabilme gücüne bağlıdır.
...
D) Ana dile gösterilen özen, bir ulusun ge-
leceğine yapılan yatırımdır.
PR
6. Bir çocuk sekropia denilen bir tür güve ko-
zalarını topluyor ve bahar gelince güvele-
rin kozalardan nasıl çıktıklarını hayretle ve
ilgiyle seyrediyordu. Fakat güvelerin koza-
dan çıkarken sarf ettikleri gayret, çırpınma
karşısında da içinde bir acıma hissi geli-
şiyordu. Babası bir gün, bu böceklerin bir
tanesinin kozadan çıkmasını güçleştiren
STARF
ipeği makasla kesti. Fakat sonuç şaşırtıcı
idi, çok geçmeden böcek öldü.
MARA
29.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
A) Merak, öğrenmek için atılan ilk adımdır.
B) Zor durumda kalanlara yardım edilmeli-
dir.
C) Gelişim, doğal akışı içinde tamamlan-
malıdır
D) Yaşamak için harcanan çabaya saygı
duyulmalıdır..
ATA
8.
Ortaokul Türkçe
Paragraf (8.Sınıf)
5. Biliyoruz ki dil, sözcüklerin toplamından çok daha fazladır. Dilin, dillendirdiği bir şey vardır: Dil, yaşamı dillendirir. Dolayısıyla dil, yaşamdan ayrı bir varlığa sahip değil- dir. O zaman, eğer biz Türkçenin bilincine varacaksak Türkçenin can bulduğu, Türk- çenin yüreğinin attığı o toprakları düşün- meliyiz. Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Bir dilin zenginliği, sahip olduğu sözcük sayısıyla ölçülür. B) Dilin varlığı ve dil bilinci oluşumu, o dilin yaşadığı coğrafyadan ayrı düşünüle- mez. C) Türkçenin geleceği, yabancı dillerin et- kisinden kurtulabilme gücüne bağlıdır. ... D) Ana dile gösterilen özen, bir ulusun ge- leceğine yapılan yatırımdır. PR 6. Bir çocuk sekropia denilen bir tür güve ko- zalarını topluyor ve bahar gelince güvele- rin kozalardan nasıl çıktıklarını hayretle ve ilgiyle seyrediyordu. Fakat güvelerin koza- dan çıkarken sarf ettikleri gayret, çırpınma karşısında da içinde bir acıma hissi geli- şiyordu. Babası bir gün, bu böceklerin bir tanesinin kozadan çıkmasını güçleştiren STARF ipeği makasla kesti. Fakat sonuç şaşırtıcı idi, çok geçmeden böcek öldü. MARA 29. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Merak, öğrenmek için atılan ilk adımdır. B) Zor durumda kalanlara yardım edilmeli- dir. C) Gelişim, doğal akışı içinde tamamlan- malıdır D) Yaşamak için harcanan çabaya saygı duyulmalıdır.. ATA 8.
18. Türk köylüsünün gerçeğini hiçbir gölgeye yer verme
yen, süslü ve özentili cümlelerden uzak, aynı zamanda
içli bir üslupla önümüze seren başka kitap okuduğumu
hatırlamıyorum.
Bu cümlede yazarın sözünü ettiği kitapta aşağıda-
ki anlatım özelliklerinden hangisi yoktur?
A) Açıklık
e) Özlülük
SINAN KUZUCU
YAYINLARI
B) Yalınlık
D) Etkileyicilik
20. Aşağıdal
yer veril
44
A) Geçr
tin ve
dövü
B) Kişi
sini
oks
C) Bir
or
m
D) S
S
Ortaokul Türkçe
Paragraf (8.Sınıf)
18. Türk köylüsünün gerçeğini hiçbir gölgeye yer verme yen, süslü ve özentili cümlelerden uzak, aynı zamanda içli bir üslupla önümüze seren başka kitap okuduğumu hatırlamıyorum. Bu cümlede yazarın sözünü ettiği kitapta aşağıda- ki anlatım özelliklerinden hangisi yoktur? A) Açıklık e) Özlülük SINAN KUZUCU YAYINLARI B) Yalınlık D) Etkileyicilik 20. Aşağıdal yer veril 44 A) Geçr tin ve dövü B) Kişi sini oks C) Bir or m D) S S
Hafta içi sali ve çarşamba, hafta so-
nu cumartesi ve pazar günleri sine-
maya giden A, B, C.D.E.F. G ve H
peklinde kodlanmış kişiler yerli ve ya-
bancı filmler izlemişlerdir. Sahi ve cu-
martesi yerli himlerin, çarşamba ve
pazar günü yabancı filmlerin gösteril
gi amemada kimin hangi gün film
izlediğiyle ilgili bilinenler şunlardır:
Her gün iki kişi sinemaya gitmiştir.
Ce farklı günlerde aynı tür film
glemişlerdir.
Fsah günü A pazar günü film iz-
lemiştir.
ve E aynı gün yerli film izlemiş-
lordic
D yabancı film izlemiştir.
Sözel Mantik
5 ve 6 sorulan metne göre cevaplayınız.
5. Bu bilgilere göre asağıdakilerden hangisi kesin
yanlıştır?
A) B cumartesi günü film izlemiştir.
B) A ve Hayni gun film izlemiştir.
CG ve D aynı tür film izlemiştir.
D) F ve C farklı tür film izlemiştir.
Pazar
Sinoma 6
Carsanba
6. G pazar günü sinemaya gitmişse aşağıdakilerin
hangisinde çarşamba günü film izleyenler doğ-
ru verilmiştir?
A) B-E
C) C-D
96
B) F-E
D) H-C
Okududu oft jystdaily
7.
E
S
P
E
Ortaokul Türkçe
Paragraf (8.Sınıf)
Hafta içi sali ve çarşamba, hafta so- nu cumartesi ve pazar günleri sine- maya giden A, B, C.D.E.F. G ve H peklinde kodlanmış kişiler yerli ve ya- bancı filmler izlemişlerdir. Sahi ve cu- martesi yerli himlerin, çarşamba ve pazar günü yabancı filmlerin gösteril gi amemada kimin hangi gün film izlediğiyle ilgili bilinenler şunlardır: Her gün iki kişi sinemaya gitmiştir. Ce farklı günlerde aynı tür film glemişlerdir. Fsah günü A pazar günü film iz- lemiştir. ve E aynı gün yerli film izlemiş- lordic D yabancı film izlemiştir. Sözel Mantik 5 ve 6 sorulan metne göre cevaplayınız. 5. Bu bilgilere göre asağıdakilerden hangisi kesin yanlıştır? A) B cumartesi günü film izlemiştir. B) A ve Hayni gun film izlemiştir. CG ve D aynı tür film izlemiştir. D) F ve C farklı tür film izlemiştir. Pazar Sinoma 6 Carsanba 6. G pazar günü sinemaya gitmişse aşağıdakilerin hangisinde çarşamba günü film izleyenler doğ- ru verilmiştir? A) B-E C) C-D 96 B) F-E D) H-C Okududu oft jystdaily 7. E S P E
n cümle
şse pa-
n açık-
değişti-
, kisa-
agrafın
Haturk on agaç.
Bir gün balıkçıl, uzun bacakları üzerinde su kenarında dolaşıyordu. Suda bir sazan balığı gördü. Bekle-
mesi gerekliydi. Çünkü basit yiyecekleri beğenmezdi. Kendi kendine "Sana mı kaldı benim gibi kuşların beyi?"
diye söylendi. Balıkçıl, böyle düşünürken sazan ortadan kayboldu. Suda bir kayabalığı belirdi. Bu kez de
burnunu büküp "Bu kötü balığa mı kaldım? Nasıl doyarım onunla?" dedi balıkçıl. Kaya balığı da süzülüp gitti.
Suda tek bir balık bile kalmamıştı. Karnı iyice acıkan balıkçıl, ne bulsa yiyecekti. Sonunda bir sümüklüböcek
bulup karnını onunla doyurdu.
Balıkçılın küçümseyişi
ayıran en önemli ögedir. Şair ise dildeki sözcüklere yeni anlamlar,
cağdaş bir toplum olma çizgisi-
Ortaokul Türkçe
Paragraf (8.Sınıf)
n cümle şse pa- n açık- değişti- , kisa- agrafın Haturk on agaç. Bir gün balıkçıl, uzun bacakları üzerinde su kenarında dolaşıyordu. Suda bir sazan balığı gördü. Bekle- mesi gerekliydi. Çünkü basit yiyecekleri beğenmezdi. Kendi kendine "Sana mı kaldı benim gibi kuşların beyi?" diye söylendi. Balıkçıl, böyle düşünürken sazan ortadan kayboldu. Suda bir kayabalığı belirdi. Bu kez de burnunu büküp "Bu kötü balığa mı kaldım? Nasıl doyarım onunla?" dedi balıkçıl. Kaya balığı da süzülüp gitti. Suda tek bir balık bile kalmamıştı. Karnı iyice acıkan balıkçıl, ne bulsa yiyecekti. Sonunda bir sümüklüböcek bulup karnını onunla doyurdu. Balıkçılın küçümseyişi ayıran en önemli ögedir. Şair ise dildeki sözcüklere yeni anlamlar, cağdaş bir toplum olma çizgisi-
8.2.5.: Kelimeleri anlamlarına uygun kullanır.
8.3.5.: Baglamdan yararlanarak bilmediği kelime ve kelime gruplarının
anlamını tahmin eder.
1.
1. Ankara, önemli şehirlere eşit mesafede olmasından
dolayı Kurtuluş Savaşı'nın yönetildiği merkez olmuş-
tur.
2. I.
II. Insanlık tarihi açısından en önemli icatlar arasında
bulunan tekerlek, insanlığın gelişmesine büyük katkı
sağladı.
m. insanoğlu gelecekte Mars ve Venüs gibi gezegenler-
de maden aramaya başlayacakmış.
IV. Destanlar; ait oldukları toplumların ortak değerlerini,
kurallarını ve yaşam biçimlerini içeren en uzun edebî
türdür.
Numaralanmış cümlelerin hangisinde özelden genele
bir sıralama yoktur?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
4. Aşağ
celik
A)
Yaşadıklarınızla ilgili kaygıların
mizden geleni yapıyoruz.
II. Mutfak dolabından gelen gıcırtılar herkesi tedirgin edi-
anlıyorum ama eli-
Yayınları
B)
C
5.
Ortaokul Türkçe
Paragraf (8.Sınıf)
8.2.5.: Kelimeleri anlamlarına uygun kullanır. 8.3.5.: Baglamdan yararlanarak bilmediği kelime ve kelime gruplarının anlamını tahmin eder. 1. 1. Ankara, önemli şehirlere eşit mesafede olmasından dolayı Kurtuluş Savaşı'nın yönetildiği merkez olmuş- tur. 2. I. II. Insanlık tarihi açısından en önemli icatlar arasında bulunan tekerlek, insanlığın gelişmesine büyük katkı sağladı. m. insanoğlu gelecekte Mars ve Venüs gibi gezegenler- de maden aramaya başlayacakmış. IV. Destanlar; ait oldukları toplumların ortak değerlerini, kurallarını ve yaşam biçimlerini içeren en uzun edebî türdür. Numaralanmış cümlelerin hangisinde özelden genele bir sıralama yoktur? A) I. B) II. C) III. D) IV. 4. Aşağ celik A) Yaşadıklarınızla ilgili kaygıların mizden geleni yapıyoruz. II. Mutfak dolabından gelen gıcırtılar herkesi tedirgin edi- anlıyorum ama eli- Yayınları B) C 5.
94
3. Hafta sonu tiyatroya giden Ayşe, Ezgi, Mura
Cem, Serpil, Kemal, Merve ve Harun aynı sıra
yan yana dizilmiş koltuklarından oyunu izlemiş
lerdir.
Kişilerin oturdukları koltuk numaralarına ilişkin b
linenler şunlardır:
Kemal 3, Ezgi 5 numaralı koltukta oturmaktad
Murat ile Kemal arasında bir kişi oturmaktad
Harun'un sağında ve solunda bayan yoktur.
Ayşe ile Serpil arasına bir erkek oturmuştur.
Buna göre,
1. Ayşe
II. Cem
III. Serpil
●
●
●
5. Pelir
kişile
mişle
biline
adlı kişilerden hangileri 8 numaralı koltuka
oturuyor olabilir?
A) Yalnız I.
C) I ve III.
B) Yalnız III.
D'II ve III.
•
●
jsç
içn
Pe
Ay
Ce
vel
Buna
I. A
11. D
II. C
N. K
adlı
değil
V
C)Il
Ortaokul Türkçe
Paragraf (8.Sınıf)
94 3. Hafta sonu tiyatroya giden Ayşe, Ezgi, Mura Cem, Serpil, Kemal, Merve ve Harun aynı sıra yan yana dizilmiş koltuklarından oyunu izlemiş lerdir. Kişilerin oturdukları koltuk numaralarına ilişkin b linenler şunlardır: Kemal 3, Ezgi 5 numaralı koltukta oturmaktad Murat ile Kemal arasında bir kişi oturmaktad Harun'un sağında ve solunda bayan yoktur. Ayşe ile Serpil arasına bir erkek oturmuştur. Buna göre, 1. Ayşe II. Cem III. Serpil ● ● ● 5. Pelir kişile mişle biline adlı kişilerden hangileri 8 numaralı koltuka oturuyor olabilir? A) Yalnız I. C) I ve III. B) Yalnız III. D'II ve III. • ● jsç içn Pe Ay Ce vel Buna I. A 11. D II. C N. K adlı değil V C)Il
pign
elk
On
Bir doğum günü partisinde bir araya gelen Murat,
Birsen, Fuat, Fulden ve Begüm adlı çocuklara pem-
be, mavi ya da sarı renklerden oluşan balon ile kır-
mızı, turuncu veya yeşil renkli parti şapkası verilmiş-
tir. Bu çocukların aldıkları balon ve şapkalarla ilgili
olarak şunlar bilinmektedir:
●
●
Murat mavi balon ya da turuncu şapka alma-
mıştır.
Pembe balonlardan birini turuncu şapkalı bir kız
çocuğu almıştır.
Mavi balon alanların yeşil şapkası vardır.
Yeşil şapka giyen iki kişiden biri de Begüm'dür.
Başka kimsede olmayan renkte balonu Fulden
almıştır.
6. Bu bilgilere göre aşağıdakilerin hangisinde ba-
lon rengi aynı olanlar bir arada verilmiştir?
A) Begüm - Fuat
B) Murat - Begüm
C) Birsen - Fuat
D) Murat - Fuat
Palme Yayınevi
Ortaokul Türkçe
Paragraf (8.Sınıf)
pign elk On Bir doğum günü partisinde bir araya gelen Murat, Birsen, Fuat, Fulden ve Begüm adlı çocuklara pem- be, mavi ya da sarı renklerden oluşan balon ile kır- mızı, turuncu veya yeşil renkli parti şapkası verilmiş- tir. Bu çocukların aldıkları balon ve şapkalarla ilgili olarak şunlar bilinmektedir: ● ● Murat mavi balon ya da turuncu şapka alma- mıştır. Pembe balonlardan birini turuncu şapkalı bir kız çocuğu almıştır. Mavi balon alanların yeşil şapkası vardır. Yeşil şapka giyen iki kişiden biri de Begüm'dür. Başka kimsede olmayan renkte balonu Fulden almıştır. 6. Bu bilgilere göre aşağıdakilerin hangisinde ba- lon rengi aynı olanlar bir arada verilmiştir? A) Begüm - Fuat B) Murat - Begüm C) Birsen - Fuat D) Murat - Fuat Palme Yayınevi
su bu
cümle-
la kul-
cüm-
için
sayı-
un,
ün-
SIRA BİZDE
Bazen yüreği (iç) sıkışıp, dertop olup boğazına kadar
yükseliyor ve nefes almasını engelleyecek bir yogunluga
erişiyordu. Sanki bir an daha geçerse patlayacakms ook
sıkılmak) gibi hissediyordu kendini, sanki bir yanardağ otu
ruyordu göğsüne. Bir iç çöküntüsüydü bu. Atak (aniden
başlayan hastalık nöbeti) geldiği zaman ne yapacağın
bilemiyor ve eski arabaya atlayıp bir an önce şehir dışına
çıkmaktan ve o insansız yollarda deli gibi gaza basmak
tan başka bir ferahlama (genişleme) yolu bulamıyordu.
Bu metinde numaralanmış sözlerden hangisinin a
lamı yay ayraç () içinde verilen açıklamayla uyuşma-
111
IV
maktadır?
A) I
Çözüm
C) III
D) IV
SIRA BİZDE
1. Bu sınavdaki Türkçe soruları terletecek.
II. Evrenin sonsuzluğunu aklım almıyor.
III. Köprünün ayağında uyuyan çocuklar vardı.
IV. Bu sözler sana hiç yakışmadı.
Çözüm
Numaralanmış cümlelerde altı çizili sözcüklerden han-
gisi mecaz anlamıyla kullanılmamıştır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
3) Mecaz Anian
Bir sözcüğün gerçek anlamindan ta
şarak ve genellikle soyullaşarak ka
lamdır.
8. SIRIF-01D/TURKCE SAYI-1/A SERISI
Gerçek anlamlarıyla örneklendinle
rin mecaz anlamlarını görelim:
Saymak:
Artık kendimizi üniversiteli
"Saymak" sözcüğü bu cümles
mında kullanılmıştır.
Hafif:
• Benim bütün sözlerim
yorum.
ACI
"Hafif" sözcüğü bu cüml
mında kullanılmıştır.
Baş:
. Büyük ablam hich
mazdı.
"Baş" sözcüğü bu
da kullanılmıştır.
4) Terim Anla
Aşağıda verile
aynı anlamda
Ortaokul Türkçe
Paragraf (8.Sınıf)
su bu cümle- la kul- cüm- için sayı- un, ün- SIRA BİZDE Bazen yüreği (iç) sıkışıp, dertop olup boğazına kadar yükseliyor ve nefes almasını engelleyecek bir yogunluga erişiyordu. Sanki bir an daha geçerse patlayacakms ook sıkılmak) gibi hissediyordu kendini, sanki bir yanardağ otu ruyordu göğsüne. Bir iç çöküntüsüydü bu. Atak (aniden başlayan hastalık nöbeti) geldiği zaman ne yapacağın bilemiyor ve eski arabaya atlayıp bir an önce şehir dışına çıkmaktan ve o insansız yollarda deli gibi gaza basmak tan başka bir ferahlama (genişleme) yolu bulamıyordu. Bu metinde numaralanmış sözlerden hangisinin a lamı yay ayraç () içinde verilen açıklamayla uyuşma- 111 IV maktadır? A) I Çözüm C) III D) IV SIRA BİZDE 1. Bu sınavdaki Türkçe soruları terletecek. II. Evrenin sonsuzluğunu aklım almıyor. III. Köprünün ayağında uyuyan çocuklar vardı. IV. Bu sözler sana hiç yakışmadı. Çözüm Numaralanmış cümlelerde altı çizili sözcüklerden han- gisi mecaz anlamıyla kullanılmamıştır? A) I B) II C) III D) IV 3) Mecaz Anian Bir sözcüğün gerçek anlamindan ta şarak ve genellikle soyullaşarak ka lamdır. 8. SIRIF-01D/TURKCE SAYI-1/A SERISI Gerçek anlamlarıyla örneklendinle rin mecaz anlamlarını görelim: Saymak: Artık kendimizi üniversiteli "Saymak" sözcüğü bu cümles mında kullanılmıştır. Hafif: • Benim bütün sözlerim yorum. ACI "Hafif" sözcüğü bu cüml mında kullanılmıştır. Baş: . Büyük ablam hich mazdı. "Baş" sözcüğü bu da kullanılmıştır. 4) Terim Anla Aşağıda verile aynı anlamda
Güncel
ardır ve
k.
okuyup
eçmek,
culdan
madı.
-di. 3
zden
e bu
inde
ir.
rü
le
la
si
r.
a
at
n
9
1
e
7
K
Adana Ölçme Decondirme Merkezi
34. Olay
Çocukların yaşlıları ziyareti
: Okul, huzurevi
Sonbahar
Yer
Zaman
Kişiler Öğrenciler, Kemal Bey
Anlatıcı: 1. kişi ağzından anlatım
Aşağıdaki metinlerden hangisi verilen hikâye
unsurlarına uygun olarak yazılmıştır?
A) Sabah okula gelirken huzurevine yapacağımız
ziyareti düşünüyor, biraz da tedirgin oluyordum.
İlk işim sınıfta arkadaşlarımı bulmak oldu. Derken
öğretmenimiz geldi, uymamız gereken kuralları
tek tek anlattı. Yolculuk esnasında dışarıyı
seyrediyordum, martın henüz başı olmasına
rağmen neredeyse tüm doğanın çiçeklenip
yeşillenmesini garipsiyordum. Huzurevinden
içeri girdiğimizde heyecanımız bir kat daha arttı.
Geleceğimizi önceden haber alan Kemal Bey
bizi karşıladı ve hepimizi şaşırttı.
yoldayım
B) Bir kez daha, hüzünleneceğim yere doğru
çünkü huzurevleri beni hep
hüzünlendirir. Bugün biraz geciktim. Kim bilir
Kemal amca neler düşündü benim için. Ben de
onu düşünüyorum şimdi. Okuldan arkadaşlarımı
da getiriyordum ara sıra. Kemal Bey de onları
dört gözle bekliyordu. Bir sonbahar sabahı
içimde tarifsiz keder... Kapıdan içeri girdim.
35 ve
Misafirl
Akşam
çoluk ç
çalınmas
ziyaretimi
CSınıftan arkadaşlarımla okulda başlattığımız
huzurevi ziyaretleri için yaptığımız proje çok
beğenilmişti. Her giden grup farklı hüzünlerle
dönüyor ama insanlara dokunabildikleri için
mutlu oluyorlardı. Henüz sonbahar bitmemiş
ama kar yağmış, dağlar beyaz gelinliğini giymişti.
Bugün okuldan hareket eden grupla ben de
gidiyordum huzurevine. Her zamanki gibi bizleri
güler yüzüyle Kemal Bey karşılıyor. Hemen
içeri giriyoruz ve sürekli yanına uğradığımız
büyüklerimizin ellerini öpüyoruz.
D) Öğretmenleri, yapmayı düşündüğü huzurevi
ziyaretini okulda anlattığında öğrenciler tam
olarak neyle karşılaşacaklarını anlamamıştı.
Beklenen gün gelmiş, huzurevinin kapısından
içeri girmişler ve etrafı yabancı gözlerle
seyretmeye başlamışlardı. Güneşli bir eylül
günü bahçede oturmalarına fırsat vermiş, yavaş
hareketlerle yanlarına yaklaşan büyükleriyle
tanışmışlar, ilk tedirginlik geçince sohbet
koyulaşmıştı.
nun6 ziq
VZNIT
Ortaokul Türkçe
Paragraf (8.Sınıf)
Güncel ardır ve k. okuyup eçmek, culdan madı. -di. 3 zden e bu inde ir. rü le la si r. a at n 9 1 e 7 K Adana Ölçme Decondirme Merkezi 34. Olay Çocukların yaşlıları ziyareti : Okul, huzurevi Sonbahar Yer Zaman Kişiler Öğrenciler, Kemal Bey Anlatıcı: 1. kişi ağzından anlatım Aşağıdaki metinlerden hangisi verilen hikâye unsurlarına uygun olarak yazılmıştır? A) Sabah okula gelirken huzurevine yapacağımız ziyareti düşünüyor, biraz da tedirgin oluyordum. İlk işim sınıfta arkadaşlarımı bulmak oldu. Derken öğretmenimiz geldi, uymamız gereken kuralları tek tek anlattı. Yolculuk esnasında dışarıyı seyrediyordum, martın henüz başı olmasına rağmen neredeyse tüm doğanın çiçeklenip yeşillenmesini garipsiyordum. Huzurevinden içeri girdiğimizde heyecanımız bir kat daha arttı. Geleceğimizi önceden haber alan Kemal Bey bizi karşıladı ve hepimizi şaşırttı. yoldayım B) Bir kez daha, hüzünleneceğim yere doğru çünkü huzurevleri beni hep hüzünlendirir. Bugün biraz geciktim. Kim bilir Kemal amca neler düşündü benim için. Ben de onu düşünüyorum şimdi. Okuldan arkadaşlarımı da getiriyordum ara sıra. Kemal Bey de onları dört gözle bekliyordu. Bir sonbahar sabahı içimde tarifsiz keder... Kapıdan içeri girdim. 35 ve Misafirl Akşam çoluk ç çalınmas ziyaretimi CSınıftan arkadaşlarımla okulda başlattığımız huzurevi ziyaretleri için yaptığımız proje çok beğenilmişti. Her giden grup farklı hüzünlerle dönüyor ama insanlara dokunabildikleri için mutlu oluyorlardı. Henüz sonbahar bitmemiş ama kar yağmış, dağlar beyaz gelinliğini giymişti. Bugün okuldan hareket eden grupla ben de gidiyordum huzurevine. Her zamanki gibi bizleri güler yüzüyle Kemal Bey karşılıyor. Hemen içeri giriyoruz ve sürekli yanına uğradığımız büyüklerimizin ellerini öpüyoruz. D) Öğretmenleri, yapmayı düşündüğü huzurevi ziyaretini okulda anlattığında öğrenciler tam olarak neyle karşılaşacaklarını anlamamıştı. Beklenen gün gelmiş, huzurevinin kapısından içeri girmişler ve etrafı yabancı gözlerle seyretmeye başlamışlardı. Güneşli bir eylül günü bahçede oturmalarına fırsat vermiş, yavaş hareketlerle yanlarına yaklaşan büyükleriyle tanışmışlar, ilk tedirginlik geçince sohbet koyulaşmıştı. nun6 ziq VZNIT
23. Ağla şairim, ağla diyorum.
Çünkü diyorum, çünkü sen,
Mahalle aralarında top koşturan,
Yurdumun kavruk tenli çocuklarındansın.
Ve "Öpeyim de geçsin!" diyen
Bir anne hasretidir ömrün.
Bu dizelerde aşağıdaki söz sanatlarından hangisi
vardır?
A) Konuşturma
B) Kişileştirme
C) Benzetme
D) Abartma
18
26
Ortaokul Türkçe
Paragraf (8.Sınıf)
23. Ağla şairim, ağla diyorum. Çünkü diyorum, çünkü sen, Mahalle aralarında top koşturan, Yurdumun kavruk tenli çocuklarındansın. Ve "Öpeyim de geçsin!" diyen Bir anne hasretidir ömrün. Bu dizelerde aşağıdaki söz sanatlarından hangisi vardır? A) Konuşturma B) Kişileştirme C) Benzetme D) Abartma 18 26
1.
ŞİFRE BİLİMİ/KRİPTOLOJİ
Türkçede şifre bilimi anlamına gelen ve genellikle
sayılar teorisi üzerine kurulu bir matematik bilimi olan
kriptoloji, çeşitli iletilerin belirli bir sisteme göre şifrelen-
mesini, mesajların güvenli bir şekilde iletilmesini amaç-
lar. Elde edilen bilgilere göre ilk kriptolog (şifre bilimci),
MÖ 1900'lü yıllarda yaşamış Mısırlı bir kâtiptir. Şifrele-
me, MÖ 500'lü yıllarda askeri istihbaratta gizlilik sağ-
lanması amacıyla Spartalılar tarafından ilk defa askeri
alanda kullanılmıştır. Spartalıların yöntemi, yer değiştirmeli şifreleme yönteminin ilk örneği ka-
bur edilmektedir.
Yer değiştirme yöntemlerinden biri olan rota şifrelemesi, belirttiğimiz yatay uzunluğa sahip
bir dörtgene metnimizi yerleştirmemiz ve doğrultusunu seçip kelimeleri spiral bir şekilde yan
yana koyarak şifreli metni oluşturma aşamalarını kapsar. Kutucuklarda boş kalan yerler X veya
belirlediğiniz bir karakter ile doldurulur. Mesela metnimiz "Hemen Manisa'ya git." ve yatay uzun-
luk birimimiz ise 4 olsun.
HEME
NMAN
İSAY
AGIT
Gördüğünüz gibi yatay 4 birim kare olacak şekilde metnimizi yerleştirdik. Şim-
di şu iki rotadan birini seçerek spiral şekilde harflerimizi yan yana koyacağız.
Saat yönünde spiral -> Bu seçenekte dikdörtgenin sağ en üst köşesinden, yani "E" har-
finden başlayarak saat yönünde spiral bir şekilde harflerimizi yan yana koyalım. Sonuç olarak
şifrelenmiş metnimiz şu olur: "ENYTİGAİNHEMAASM”
Bu metinden şifreleme bilimi ile ilgili asağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
Birden fazla yer değiştirmeli şifreleme yöntemi bulunmaktadır.
BY Sadece sayılar kullanılarak yapılan bir matematik bilimidir.
ik şifreleme askeri amaçlı yapılmıştır.
Yer değiştirme yöntemi çözülmesi en kolay sifreleme tekniğidir.
hâli
Hav
da
sim
sek
pab
bir
gür
lim
rür
Otc
let
Bu
ha
de
BHU
A
BY
C
D
M
Ortaokul Türkçe
Paragraf (8.Sınıf)
1. ŞİFRE BİLİMİ/KRİPTOLOJİ Türkçede şifre bilimi anlamına gelen ve genellikle sayılar teorisi üzerine kurulu bir matematik bilimi olan kriptoloji, çeşitli iletilerin belirli bir sisteme göre şifrelen- mesini, mesajların güvenli bir şekilde iletilmesini amaç- lar. Elde edilen bilgilere göre ilk kriptolog (şifre bilimci), MÖ 1900'lü yıllarda yaşamış Mısırlı bir kâtiptir. Şifrele- me, MÖ 500'lü yıllarda askeri istihbaratta gizlilik sağ- lanması amacıyla Spartalılar tarafından ilk defa askeri alanda kullanılmıştır. Spartalıların yöntemi, yer değiştirmeli şifreleme yönteminin ilk örneği ka- bur edilmektedir. Yer değiştirme yöntemlerinden biri olan rota şifrelemesi, belirttiğimiz yatay uzunluğa sahip bir dörtgene metnimizi yerleştirmemiz ve doğrultusunu seçip kelimeleri spiral bir şekilde yan yana koyarak şifreli metni oluşturma aşamalarını kapsar. Kutucuklarda boş kalan yerler X veya belirlediğiniz bir karakter ile doldurulur. Mesela metnimiz "Hemen Manisa'ya git." ve yatay uzun- luk birimimiz ise 4 olsun. HEME NMAN İSAY AGIT Gördüğünüz gibi yatay 4 birim kare olacak şekilde metnimizi yerleştirdik. Şim- di şu iki rotadan birini seçerek spiral şekilde harflerimizi yan yana koyacağız. Saat yönünde spiral -> Bu seçenekte dikdörtgenin sağ en üst köşesinden, yani "E" har- finden başlayarak saat yönünde spiral bir şekilde harflerimizi yan yana koyalım. Sonuç olarak şifrelenmiş metnimiz şu olur: "ENYTİGAİNHEMAASM” Bu metinden şifreleme bilimi ile ilgili asağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? Birden fazla yer değiştirmeli şifreleme yöntemi bulunmaktadır. BY Sadece sayılar kullanılarak yapılan bir matematik bilimidir. ik şifreleme askeri amaçlı yapılmıştır. Yer değiştirme yöntemi çözülmesi en kolay sifreleme tekniğidir. hâli Hav da sim sek pab bir gür lim rür Otc let Bu ha de BHU A BY C D M
1
4.
I
I
35 YAŞIN UNUTULMAZ ŞAİRİ: CAHIT SITKI TARANCI
I
I
I
! Cumhuriyet döneminin en başarılı şairlerinden biri olan Cahit Sıtkı Ta-
rancı, hayatını edebiyata ve yazmaya adamış bir sanatçıdır. Herkesin
bildiği en ünlü şiiri "Otuz Beş Yaş" in şairi olan Cahit Sıtkı Tarancı, Fran-
I sız şairlerin etkisinde kalmış ve sanat hayatında birçok edebî tarzı dene-
Imiştir. Cahit Sıtkı Tarancı eserlerinde, sade ve akıcı bir dil kullanmıştır.
IŞiirlerinde en çok ölüm ve yalnızlık konularını işleyen sanatçı, kısa bir
I süre memurluk yapmış olsa da hayatının büyük bir bölümünü yazarlık-
I tan kazanmıştır.
I
I 1910: 4 Ekim'de Diyarbakır'da doğdu.
1931: Galatasaray Lisesinden mezun oldu. Lise yıllarında şiir yazmaya
başladı ve ilk eserleri lisenin çıkardığı Akademi dergisi ile dönemin ünlü
dergisi Servet-i Fünun'da yayımlandı.
1
1
I
I 1933: Mülkiye Mektebinde atılınca eğitimine Ankara Yüksek Ticaret Okulunda devam etti.
İlk şiir kitabı "Ömrümde Sükût" u Mülkiye Mektebi'nde okurken yayımladı.
1938-40: Paris'e gidip yüksek lisans yaptı.
I
1941-43: Türkiye'ye döndü ve askerliğini yaparken "Haydi Abbas" adlı şiirini yazdı.
I
I
1946: Bir şiir yarışması için yazdığı "Otuz Beş yaş" şiiriyle birincilik kazandı.
I 1951: Şiirlerini "Düşten Güzel" adlı bir kitapta topladı.
I 1956: 13 Ekim'de vefat etti.
I
Görsele göre Cahit Sıtkı Tarancı ile ilgili,
Fransa'da bulunmuş ve Fransız şairlerinin etkisi altında kalmıştır.
Ik şiirleri sadece Galatasaray Lisesinin çıkarmış olduğu dergilerde yayımlanmıştır.
All. Edebi türlerden şiir dışında başka bir türle ilgilenmemiştir.
IV. En ünlü şiirini bir yarışma için kaleme almıştır.
yargılarından hangileri yanlıştır?
I ve II.
Il ve III.
CI ve IV.
Ortaokul Türkçe
Paragraf (8.Sınıf)
1 4. I I 35 YAŞIN UNUTULMAZ ŞAİRİ: CAHIT SITKI TARANCI I I I ! Cumhuriyet döneminin en başarılı şairlerinden biri olan Cahit Sıtkı Ta- rancı, hayatını edebiyata ve yazmaya adamış bir sanatçıdır. Herkesin bildiği en ünlü şiiri "Otuz Beş Yaş" in şairi olan Cahit Sıtkı Tarancı, Fran- I sız şairlerin etkisinde kalmış ve sanat hayatında birçok edebî tarzı dene- Imiştir. Cahit Sıtkı Tarancı eserlerinde, sade ve akıcı bir dil kullanmıştır. IŞiirlerinde en çok ölüm ve yalnızlık konularını işleyen sanatçı, kısa bir I süre memurluk yapmış olsa da hayatının büyük bir bölümünü yazarlık- I tan kazanmıştır. I I 1910: 4 Ekim'de Diyarbakır'da doğdu. 1931: Galatasaray Lisesinden mezun oldu. Lise yıllarında şiir yazmaya başladı ve ilk eserleri lisenin çıkardığı Akademi dergisi ile dönemin ünlü dergisi Servet-i Fünun'da yayımlandı. 1 1 I I 1933: Mülkiye Mektebinde atılınca eğitimine Ankara Yüksek Ticaret Okulunda devam etti. İlk şiir kitabı "Ömrümde Sükût" u Mülkiye Mektebi'nde okurken yayımladı. 1938-40: Paris'e gidip yüksek lisans yaptı. I 1941-43: Türkiye'ye döndü ve askerliğini yaparken "Haydi Abbas" adlı şiirini yazdı. I I 1946: Bir şiir yarışması için yazdığı "Otuz Beş yaş" şiiriyle birincilik kazandı. I 1951: Şiirlerini "Düşten Güzel" adlı bir kitapta topladı. I 1956: 13 Ekim'de vefat etti. I Görsele göre Cahit Sıtkı Tarancı ile ilgili, Fransa'da bulunmuş ve Fransız şairlerinin etkisi altında kalmıştır. Ik şiirleri sadece Galatasaray Lisesinin çıkarmış olduğu dergilerde yayımlanmıştır. All. Edebi türlerden şiir dışında başka bir türle ilgilenmemiştir. IV. En ünlü şiirini bir yarışma için kaleme almıştır. yargılarından hangileri yanlıştır? I ve II. Il ve III. CI ve IV.
Düşünce
5. Puma, bazen avını kovalarken ve yakalama ihtimali yük-
sekken birden avının peşinden koşmayı bırakır. Siz de
"Bu kadar yakınken neden koşmayı bıraktı?" diye merak
edersiniz. Puma aslında çok ince bir hesap yapmaktadır.
Avını yedikten sonra kazanacağı enerji, daha fazla koş-
mak için harcayacağı enerjiden az olacaktır. Yani harca-
yacağı enerjiye değmeyecektir. Bu duruma "aptal puma
sendromu" denir. Bu belirge göstermektedir ki doğadaki
hiçbir canlı enerjisini boşuna harcamaz.
Bu metne göre canlıların asıl amacı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Enerjilerini harcamak
B) Hedefe odaklanmak
C) Aç kalmamak
D) Enerjilerini korumak
6. Çocuk kitabı nedir? Aslında ne kadar basit bir soru değil
mi? Adı üzerinde çocuk kitabı. Çocuklar için kaleme alın-
mış, çocuklar için kurgulanmış ve çocuklar için yayımlan-
mış eserler. Hepimiz bu çerçeveden rahatlıkla bakabiliriz.
Ama dilerseniz, gelin çocuk kitabı hakkında biraz daha
derinlere inelim...
Ortaokul Türkçe
Paragraf (8.Sınıf)
Düşünce 5. Puma, bazen avını kovalarken ve yakalama ihtimali yük- sekken birden avının peşinden koşmayı bırakır. Siz de "Bu kadar yakınken neden koşmayı bıraktı?" diye merak edersiniz. Puma aslında çok ince bir hesap yapmaktadır. Avını yedikten sonra kazanacağı enerji, daha fazla koş- mak için harcayacağı enerjiden az olacaktır. Yani harca- yacağı enerjiye değmeyecektir. Bu duruma "aptal puma sendromu" denir. Bu belirge göstermektedir ki doğadaki hiçbir canlı enerjisini boşuna harcamaz. Bu metne göre canlıların asıl amacı aşağıdakilerden hangisidir? A) Enerjilerini harcamak B) Hedefe odaklanmak C) Aç kalmamak D) Enerjilerini korumak 6. Çocuk kitabı nedir? Aslında ne kadar basit bir soru değil mi? Adı üzerinde çocuk kitabı. Çocuklar için kaleme alın- mış, çocuklar için kurgulanmış ve çocuklar için yayımlan- mış eserler. Hepimiz bu çerçeveden rahatlıkla bakabiliriz. Ama dilerseniz, gelin çocuk kitabı hakkında biraz daha derinlere inelim...