Paragraf Soruları

40. Bu parçada geçen "içinde soluduğumuz dünyanın dışına çıkarmak" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Var olanın yetersiz olduğunu göstermek B) Başkalarının düşüncelerini tanıtmak Nitelikli bir yaşamdan yana tavır almamızı sağlamak Duygu dünyamızın kapılarını aralamak E) Farklı hayat hikâyelerini görmemizi sağlamak

C 5 24 R 23 22 19 M Türkçe - LGS Ilk Tekrar Test-T12 TEKRAR 17 A ÇARKI Y ÇARKI PARÇADA ANLAM (YENİ NESİL SORULAR -11 16 K 7 D 8E 9 F 10 G 11/ G 12 H B 24 A 23 2 22 21 20 26 19 18 U P ÇARKI B) KÇYSTU D) ÇYSBSJ G ÇARKI 17 14 16 15 S $ 13 Üç harflik bu şifreleme sisteminde, yazılacak sözcüklerin harfleri için A çarkından harfin numara- si bulunur. Sonra sözcüğün 1. harfi için P, ikinci harfi için Y, üçüncü harf için G çarkından o numa- raya karşılık gelen harf yazılır. Üçten fazla harfi olan sözcüklerde döngü aynı şekilde devam etti- R Buna göre "KALITE" sözcüğünün bu şifreleme sistemindeki karşılığı aşağıdakilerden han- gisidir? A) CYSARJ C) ÇYSIKÇ

18. Her sorunu kolaylıkla çözer, her işi başarır görünmenin arkasına saklanma dostum! Senin de sorunların var. senin de ihtiyaçların var. Senin de başaramayacakların, zor başardıkların var. Neden gizliyorsun? Sen so- runlarını paylaşmadıkça etrafındakiler, senin hayatında her şey mükemmel ve sen her şeyi başarırsın diye düşünmüyorlar mı? Bazen "Ben de yorgunum, benim sana faydam olmaz!" demen gerekir. Eşine dostuna, idarecine, iş arkadaşına, "Benim de dinlenmeye ihtiyacım var." demekten çekinme. Daha ne kadar dibe bata- caksın? Sorunsuz görüneceğim diye kendin olmayı, kendini mutlu etmeyi unuttun. Bu metinde anlatılanların özeti olan asıl öğüt aşağıdakilerden hangisidir? 19. A) Ah dostum, sürekli çalışmak yerine bazen dinlenmeyi de bilmelisin! B) Ben sorunlarını çözmezsen onları kimsenin çözmeyeceğini bil! C) Unutma, paylaşıldıkça sevinçler artar, sıkıntılar azalır! D) Artık, güçlü görünmeye çalışmaktan vazgeç! İstatistiklerle Gençlik LGS GENÇLERDE MUTLULUK KAYNAĞI GENÇLERDE MUTLULUK ORANI

* geçi → god 1. Aşağıda herhangi bir sözcüğünde ünsüz yumuşaması olmayan cümlelerin sonundaki outu İşareti koyunuz. > Onun dünyası kırılgan kelebekler gibiydi. > Her şeye rağmen güzeldi. ➤ Tut elimi buradan gidelim. > Kibarlık zayıflık değildir. - hükümet-I → hoRemedi > Komikliğimi kaybettim geriye sadece acı şeyler kaldı. > Geleceğin için düşünmeyi bırak ve bugünün için çalışmaya başla. 5. Fasikül KH

2. Artan dünya nüfusunun gıda ihtiyacını karşılayabilmek için sürekli ormanlar kesilerek yeni tarım alanları açılıyor. Yapılan bir araştırmaya göre, kişi başına düşen gıda tüketim oranı bu şekilde devam ederse 2050'ye gelindiğinde karalarda yaşayan hayvan türlerinin yaklaşık %90'ı habitatlarının bir kısmını kaybedebilir. Çünkü birim alandan alınan mevcut ürün miktarı göz önünde bulundurulduğunda önümüzdeki 30 yıl içinde gıda talebini karşılayabilmek için 2 ila 10 milyon kilometrekare büyüklüğünde yeni tarım alanına ihtiyacımız olacak. Bu açıklamaya göre, I. Gıda israfının azaltılması II. Beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi III. Tarımsal verimin artırılması fikirlerinden hangileri metinde sözü edilen soruna yönelik bir çözüm olabilir? A) Yalnız I B) I ve II C) II ve III D) I, II ve III

1. C) GENEL TARAMA TESTİ-1 24 Öfkenin ortaya çıkma nedenlerini üç gruba ayırabiliriz. İlk neden, aşını ölçüde alıngan olmaktır. İçerlemeyen bir kimse öfkelenmez; sinirli, güçsüz, darılgan kimseler sık sık öfkelenirler. Sağlıklı yaradılışların umursamadığı bir sürü ufak tefek şey, onlara üzüntü olur. İkinci neden, gücendirici bir davranıştan ya da durumdan insanın aynı zamanda bir küçümsenme anlamı çıkarmasıdır. Küçümsenme, insanın öfkesini, gücendirici durumun kendisinden daha çok körükler. Dolayısıyla küçümsemenin neden çıktığını sezebilen kimse- lerin öfkesi daha bir alevlenir. Son olarak bir kimsenin onurunu zedelenmiş hissetmesi de öfkeyi büyüten bir şeydir. Bundan kurtul- manın yolu da insanın onuruna toz kondurmamaya çalışmamasıdır. Ama öfkeyi dizginlemenin en iyi yolu, insanın zaman kazanma- si, kendi kendini öç alma zamanının daha gelmediğine, ileride nasıl olsa eline bir fırsat geçeceğine inandırması, bu arada yatışarak öfkesinden kurtulmasıdır. Aşağıdaki görsellerden hangisi bu metnin ana düşüncesiyle paralellik göstermez A) B) D) INT

2. Evler, içinde yaşanmak için yapılır, seyredilmek için değil. Bu bakımdan kullanışlılığa güzellikten daha çok önem verilmeli, ikisi bir- leştirilirse o başka. Güzel bir evi kötü bir yere kuran kimse kendini hapse sokmuş olur. Kötü yer derken yalnız havası kötü yer de ğil düşündüğüm; havanın sık sık ansızın değişmeye uğradığı yerler kötüdür; dört yanı yüksek tepelerle çevrili bir yamaç üzerine ku- rulmuş güzel konakların birçoğunda gördüğünüz gibi güneşin sıcaklığı ortada toplanıp kalıyorsa rüzgâr da körükten boşanırcasına esiyorsa hava sıcakken bir bakarsınız ansızın soğuyuverir, sanki bir yerden başka bir yere gitmiş gibi olursunuz. Böyle havanın an- Sızın değiştiği yerler insan psikolojisini de olumsuz etkiler. Bu nedenle yaptığımız ev hem kullanışlı hem de psikolojimize iyi gelecek bir yerde olmalı. Bu metinde asıl üzerinde durulan konu aşağıdakilerden hangisidir? A) Yaşadığımız evin insan üzerindeki etkisi C) Ev yaparken kullanılacak malzemelerin önemi 53 B) Ev yaparken doğru yerin belirlenmesi D) Eve alınacak eşyaların kullanışlı olması

20. Taş Devri insanlarına ait buluntular ve arkeolojik kazılardan elde edilen veriler bize yazı öncesi toplumların nasıl yaşamış olduğu hakkında bilgi veriyor. Ne var ki ağızdan çıkan, küçük bir şarkı ya da ıslıkla çalınan bir melodi, arkeologların buldukları ağır taşların aksine oldukça uçucular. Tarih öncesi çağlarda, hatta daha da sonrasında, müziğin kalıcı bir şekilde gelecek kuşaklar için saklanması amacıyla notalanmasından çok önce söylenen, çalınan müzik parçalarının hiçbiri günümüze ulaşabilmiş değil. Avustralya Aborijinlerine ya da Afrika'da yaşayan bazı ilkel, izole kabilelere bakarak o dönemin müziği hakkında tahminlerde bulunabiliriz. Müzik aletlerinin başlangıcı, kendi araçını üretmeye başlavan insanlarla birlikte başlamış olabilir. Vurma, birbirine çarpma ya da surtme yoluyla ses veren ilk çalgılar; taş, kemik ya da ağaçtan ilk aletlerin yapılmasından daha fazla bir beceri ve daha değişik hare- ketler gerektirmez. Bu metinden hareketle, 1. Arkeolojik kazılarda müzik ile ilgili bilgilere ulaşılamamaktadır II. Müziğin başlangıcına dair çeşitli görüşler öne sürülebill III. Müzik türleri, taşların birbirine vurması yoluyla ortaya çıkmış olabilir. bilgilerinden hangilerine ulaşılabilir? Ave Il B) I ve III C) II ve III D) I, II ve III

15. Güneş, Masal, Doğa, Cennet ve Seçkin adlı öğrenciler basketbol, yüzme ve voleybol seçmelerine katılacaklardır. Öğrenciler ile ilgili şunlar bilinmektedir: Güneş, voleybola ikinci gün; Seçkin ise ilk gün katılacaktır. Yüzmeye üçüncü gün katılanlar; Güneş, Doğa ve Seçkin'dir. Cennet; voleybola üçüncü gün, basketbola Güneş ile aynı gün katılacaktır. Masal, basketbola son gün katılacaktır. Öğrencilerin tamamının her grupta secmelere katıldığı bilindiğine göre aşağıdaki eşleştirmelerden hangisi kesin değildir? A) Güneş - basketbol - birinci gün Cennet - yüzme - ikinci günl B) Seçkin - yüzme - üçüncü gün Doğa – yüzme – üçüncü gün C) Seçkin - basketbol - ikinci gün Masal - basketbol - üçüncü gün Masal-yüzme - ikinci gün Doğa - voleybol - birinci gün gün ● ● ● ● 2. 1. 3. Seakan Gres Günes | Doğa Yüzme voley Udley Seglen Yüz Qnes Goney, 40₂ Connat Vol ndiled

he On a D) I, II ve III 3. Adamın biri ev hayvanları satan bir dükkâna girer ve bir papağan almak istediğini söyler. Satıcı sırayla dükkânındaki harika papağanları gösterir ve meziyetlerini saymaya koyulur. Nihayet en değerli papağanlar geldiklerinde "Bu; 5.000, şuradakiy- se 10.000 TL'dir." der. "Vay canina!" der müşteri. "5.000 TL'lik papağan ne yapabiliyor acaba?" Satıcı "Wagner'in (Alman opera bestecisi) bütün eserlerini okur." dediğinde "Ya öteki?" diye sorar müşteri. Satıcı gururla "Buysa, Mozart'ın (tüm zamanların en ünlü bestecisi) bütün parçalarını ezbere okur." der ve "Arkada bir tane daha var. Yalnız o 30.000 TL." diye ekler. "Ne! O neyi okuyor peki?" diye sorar müşteri. Satıcı yanıtlar: "Ben şahsen şimdiye kadar bir şey söylediğini duyma- dim. Ama diğer ikisi ona 'orkestra şefi' diyor, onu biliyorum." Bu metinde satıcının "orkestra şefi" olarak adlandırılan papağan için en yüksek miktarı belirlemesi aşağıdakilerden hangisiyle açıklanabilir? A) Sıradan bir kişinin önemli kimseler tarafından önemsenmesi, onun en saygın konuma yükselmesini sağlar. B) Önemsiz bir kişi, çoğunluğun desteğini kazanmasıyla toplumlu yönetecek konuma ve yetkiye ulaşır. C) Saygıdeğer olmayan bir kişi, insanların abartmasıyla saygınlık kazandığında bu saygınlık gecici olur. D) Bir düşüncenin aynı kişiler tarafından sıkça dile getirilmesi onun toplumca kabul görmesini kolaylaştırır. 187 8. Sinit

4. Ben eserlerimi yazarken dünya çizgilerini takip ediyorum. Öyle ki yazdığım her eser, evrensel değerlere vurgu yapı- yor. İspanya'da yaşayan bir balıkçı da Türkiye'de yaşayan bir öğretmen de Finlandiya'da yaşayan bir memur ya da Afrika'da yaşayan bir tarım işçisi de benim eserimi okuyunca aynı duyguları tadabiliyor/Genç yazarlar sizlere ses- leniyorum: Yaşadığınız yerlere tıkanıp yazmayın dünyayı görün, deneyimleyin ve bolda insanla tanışın. Farklı kül- türlere hâkim olun. Farklı mesleklere dair bilgiler edinin. Insanları analiz etmekten korkmayın. Her zaman not alın. Böyle diyen bir yazar aşağıdakilerden hangisini daha çok destekler? A) İyi bir yazar olabilmek için çok çalışmalı ve bolca hayal kurulmalıdır. Evrensel değerleri benimsemek, dünya insanı olmak; bir yazar için elzemdir. C) Farklı ülkelere ait bilgiler toplamak ve bunları eserlerine taşımak başarıyı getirir. D) Dünya çapında tanınan bir yazar, eserinde farklı kültürlere dair bilgilere vermelidir.

10. Burada oturup seninle uzun uzad ya konuşacak de- ğilim. Nihayetinde yaptıklarının farkında vardığını dü- şünüyorum. Gelgelelim hatalarını kısa sürede anla- man beni şaşırttı. İyiden iyiye kendini toparladın. Aşağıdakilerden hangisi bu metindeki altı çizili söz- cüklerden herhangi birinin anlamını karşılamaz? A) Sonunda B) Derinleştirerek Büsbütün D) Ne var ki

caneg 3. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde soru anlamı bir zarfla sağlanmıştır? A) Bize bu çalışmalarda yardımcı olmak ister misin? B) Bu çocuk öyle kimseye sormadan nereye gidebilir ki? İstanbul- Ankara arası kaç saat sürer? D) Bu insanlara karşı nasıl davranmalısın sence? VARA

bir orman ikleri aklaşık z tepeleri se ağaç da da çin harika si anlam 24. Yok mudur karamsar, kaderci ünlü yazarlar? Kafka gibi, Sartre gibi... Ne ki böylesine karamsar, kaderci yazarların da okurları vardır. Ben, bu dünya yazarlarının ustalığını yadsıyamam ama okudumsa da zevk almadım bu tür yazarların kederinden, der geçerim. Ne denli usta olursa olsun bu yazarlar, bana göre içlerinden gelen insana yabancılaşma güdüleriyle yazarak yeteneklerine yazık etmiştir. Bu parçanın yazarı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Karamsarlıktan hoşlanmayan B Kaderci yazarlardan hoşlanmayan dogne Br Usta bir yazarın kitabını beğenmek zorunda olmayan 2 Karamsar bir yazarın ustalığından şüphe duyan E) Okuduklarında yazarın bakış açısına önem veren vt futopgebol nonusuncel bri (8

3. Bir özelliğin ya da durumun olduğundan daha çok ya da daha az gösterilmesine "abartma" denir. Buna göre aşağıdakilerden hangisinde abartma sanatına yer verilmemiştir? A) Farz et denize çıktım / Su biter, derdim bitmez B) Aşk çekici değdi örse Durmam gayrı dünya dursa C) Bu dertten demir çürür / Bilmem nasıl dayandım Şiir bir cennet bahçesi/Girmeyene anlatılmaz

7. Kirleticiler, doğal ya da insan kaynaklı ola- bilir. Doğal kaynaklı kirleticilere toz firtinala- ri, yanardağ ***- ve orman yangınları örnek verilebilir. Insan kaynaklı kirleticilerse Isınma, sanayi ve ulaşım alanlarında kullan- dığımız yakıtlardan ortaya çıkar. Örneğin; fabrikaların bacalarından ya da taşıtların egzozlarından çıkan karbonmonoksit ve kú- kürtdioksit gibi gazları dumanlar, insan kaynaklı kirleticilerdir. Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağı- daki sözcük ve sözcük gruplarından hangilerinin getirilmesi en uygundur? Afaaliyetleri-genel olarak - içeren B) etkinlikleri-genellikle - biriktiren C) çalışmaları - çoğunlukla - taşıyan D) patlamaları - çoğu kez - yüklenen