Paragraf Soruları

LGS İZLEME-DEĞERLENDİRME - 5 12. Küçük kız elinde iki elma tutuyormuş. Annesi yanına gelmiş, Yumuşak bir ses tonuyla "Hayatım, elmalardan bir tanesini bana verir misin?" diye sormuş. Küçük kız bir an annesine bakmış, ardından elmalardan birini hızlıca isirivermiş, hemen ardından diğerini de... Annesi her ne kadar gülümsemeye çalışsa da yaşadığı hayal kırıklığı, yüzünden okunuyormuş. Bu bencilliği kızına yakıştıramayan annesi tam konuşmasını yapmaya hazırlanırken küçük kız ısırdığı iki elmadan birini annesine uzatmış ve "Al anneciğim, bu elma daha tatlı, sen bunu ye." demiş. Bu anlatıda aşağıdakilerden hangisi eleştirilmektedir? B) Peşin hükümlülük A Bencilik C) Cimrilik D) Değerbilmezlik

● 11. K L M N P R ★ Enerji Tüketimi ★ ✰✰ ★ ★ ★ ★ ★ ★ ★ Makine Hacmi Burak ve Ada enerji bölümüne iki yıldız vermiştir. Can ve Erdem hacim bölümüne tek yıldız vermiştir. ★ ★ ★ ★ Makine Tasarımı ★ ★ ★ ★ ★ ★ Tasarım bölümüne en düşük puanı veren Faruk ve Burak, en yüksek puanı veren Deniz ve Ada'dır. Bu bilgilere göre N kullanıcısı aşağıdakilerden hangisidir? A) Can B) Erdem C) Faruk D) Burak

1. Metin Gülhane Hayvanat Bahçesi'ne herkes gibi ilk olarak ailece gitmiştik. Zürafayı ve maymunları çok iyi hatırlıyorum. Alay Köşkü'nü uzun uzun incelemiş ve sonra parkın serinliğine kendimi bırakmıştım. Ama bu geziden bir türlü mutlu olama- miştim. Pislik içindeki küçük kafeslerinde sinir hastası olmuş aslanlar, maymunlar, domuzlar ve kediler görmekten içim daralmıştı. Her yer dışkı kokuyor ve her yer kaybedilen özgürlüğün ağıtını söylüyordu. II. etin Ben çok küçükken yani çocukların itfaiyeci ya da pilot olmak istedikleri dönemde, büyüyünce bir şey icat etmek ya da bir şey keşfetmek isterdim. Bu nedenle de idealim, bir makine icat edebilmek için makine mühendisi ya da bir ilaç keşfedebilmek için biyolog falan olmaktı. Fakat bu isteğimin ilerleyen yaşlarda değiştiğini fark ettim. Çünkü asıl istedi- gimin bir şeyler icat etmek olmadığını anladım. İstediğim şeyin özgürce dünyayı dolaşmak, kendimi bulmak ve diğer insanları tanımak olduğunu asıl mesleğimi seçince anladım. Bu metinde sözü edilen yazarların ortak yönü aşağıdakilerden hangisidir? A) Hedeflerinin zamanla değişebileceğini bilmeleri B) Özgürlüğün her şeyden önemli olduğunu düşünmeleri C) içinde bulundukları durumdan memnun olmamaları, D) Kaybedilen şeylere kavuşmanın zorluğunu bilmeleri

8. %49 (1) Biz insanlar yeryüzünde yalnız değiliz. (2) Çevre- mizde birbirinden farklı birçok canlı var. (3) En çok canlı da Afrika'da yaşamaktadır. (4) Nereye gidersek gidelim doğanın güzellikleriyle karşılaşabiliriz. (5) İster okyanusun dibinde ister dağların zirvelerinde mutlaka bitki ve hayvanlar bulunur. Numaralanmış cümlelerden hangisi bu met- nin anlam bütünlüğünü bozmaktadır? A) 2 B) 3 D) 5 C) 4

CHE n var once uma dığı r bilir 14. 1. Betimleyici ögelerden yararlanılmıştır. II. Birden fazla ikilemeye yer verilmiştir. III. Tatma, işitme ve görme duyularına ait ayrıntılara başvurulmuştur. Numaralanmış yargılardan hangileri, Sesim boşlukta yankılanırken yüzüme çarpan soğuk havayla gözlerimi kapatıp rüzgârlarla yaprak ların tatlı kavgasını dinledim. Kış tam olarak yüzünü göstermeye başlamıştı. Ağaçlar yavaş yavaş soyunuyor, kıyafetleri bir bir düşüyordu üstünden. Son ana kadar direnen inatçı yapraklar kulaklarıma yalnızlığın hınzır uğultusunu taşıyan rüzgârlara hırıltılı bir sesle karşılık veriyordu. metninin dil ve anlatım özelliklerindendir? A) Yalnız I. B) I ve H. C) I ve III. DN, II ve III.

16. Ankara'ya 220, İstanbul'a 400 km uzaklıkta olan Safranbolu, güzel bir hafta sonu geçirebileceğiniz ve dönerken de yüzü- nüzde tatlı bir tebessüm bırakacak türden bir masallar şehri. Yörede sırasıyla Hititler, Frigler, dolaylı yoldan Lidyalılar, Pers- ler, Romalılar, Selçuklular ve Osmanlılar egemenlik kurmuştur. Tarihî geçmişinde ekonomik ve kültürel bakımdan en parlak günlerine Osmanlı zamanında ulaşmıştır. Geleneksel toplum yaşantısının özelliklerini yansıtan ve uzun tarihî geçmişinde yarattığı kültürel mirası çevresel dokusu içinde koruyan örnek bir kenttir. Sahip olduğu zengin kültürel mirası kent ölçeğin- de koruma konusundaki başarısı Safranbolu'yu "Dünya Kenti" ününe kavuşturmuş ve UNESCO tarafından "Dünya Mirası Listesi'ne alınmış. Bu parçada Safranbolu'yla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Birçok medeniyetin yönetimine girdiğine B) Mali ve kültürel zenginliğini ne zaman yaşadığına C) Kimi yönleriyle bazı şehirlerden farkı olduğuna Tarihî kimliğini ekonomik getiriye çevirdiğine LI

17. [ ME ÇEVRE TEMİZLİĞİ ÇOK ÖNEMLİ ! Çevremizi Temiz Tutmak İçin Neler Yapabiliriz? III J. LANDFILL Cöpler, çöp kutularına atılmalıdır. Yukarıdaki bilgilendirme grafiğinde bazı görsellerin karşısındaki açıklama bölümleri boş bırakılmıştır. 1. Deniz, ırmak gibi su kaynaklarına atık atılmamalıdır. II. Geri dönüşümü mümkün olan atıklar, geri dönüşüm için ayrıştırılmıştır. Fabrika bacalarına filtre takılmalıdır. III. Rastgele atılan çöpler toplanmalı, çevre temiz tutulmalıdır. Bu görseller ve numaralanmış cümleler eşleştirildiğinde doğru sıralama aşağıdakilerden hangisi olur? B)!!. X. \!!. A

20. Türkiye'de yetiştirilen bazı tarım ürünlerinin yetişme koşulları aşağıda verilmiştir: MISIR: Yaz mevsiminin sıcak ve yağışlı geçtiği bölgelerde doğal olarak yetişir. Bu yüzden ülkemizde doğal yetişme alanı Karadeniz Bölgesi'dir. Son yıllarda sulamanın yaygınlaşmasıyla Akdeniz Bölgesi'nde de yetiştirilmektedir. Toprak seçi- ciliği olmayan mısır bitkisi için en uygun ortam: serin geceler, güneşli günler ve orta sıcaklıktaki yerlerdir. 3) L ÇAVDAR: Tahıllar içinde soğuğa en dayanıklı olan çavdar, her toprakta yetişebilir. Nem isteği azdır, kök gelişmesi fazla olduğundan yeterli suyu kolaylıkla bulur. Ülkemizde en çok Orta ve Doğu Anadolu Bölgelerinde yetiştirilir. ZEYTİN: Sıcaklığın eksilere düşmediği iliman iklimlerde yetişen bir tarım ürünüdür. Besin maddelerince fakir ve sula- ma imkânının olmadığı kıraç topraklarda da yetişebilmektedir. Her ne kadar kuraklığa dayanıklı olsa da yıllık yağış isteği 600-800 mm'dir. Ülkemizde en çok Ege Bölgesi'nde yetiştirilen zeytinin toprak seçiciliği yoktur. DOMATES: llik ve sıcak iklim meyvesi olan domates, soğuklardan ve günlük ısı değişimlerinden çok zarar görür. Normal gelişmenin meydana gelebilmesi için sıcaklığın 16-19 derece civarında olması gerekmektedir. Her toprakta yetişebilen domates, şartlara kolayca uyum sağlayabilir. Ülkemizde Doğu Anadolu Bölgesi hariç her yerde yetiştirilir. Tarım faaliyetleriyle uğraşan Ekrem Bey, yükseltisi fazla olan ve soğuk iklim kuşağında yer alan bir şehirde yaşamaktadır. Bu şehirde yaz mevsimi kısa ve sıcak, kış mevsimi ise uzun ve soğuk geçmektedir. Bölgede yağışlar yetersizdir. Gece ve gündüz arası sıcaklık farkı her mevsim fazladır. Buna göre Ekrem Bey, bulunduğu bölgede hangi tarım ürününü yetiştirebilir? A) Mısır B) Zeytin C Domates 000000 8. SINIF Deneme Sınavi 6 -dükkanı- 7 Ravdar Türkçe Testi Bitti T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Testine Geçiniz.

20. Bulutsuz mavi göğün altında bütün kollarını ağacın içinden uzatıp çimenlerin başını okşayan güneş ışığını görünce dilimden şu dizeler döküldü: "Kılıcın sarı sarı yansımaları Yeşil yeşil duvarları aşarak gülümsedi bize." Bu metinde şairin sözünü ettiği manzara aşağıdakilerden hangisi olabilir? A) FENOMEN B) D)

6. Bir İngiliz de benim gibi güzelliklerden mutlu olur. İnsanları, insanlığı ortak kilan duygular, duygulanımlar vardır her za- man. Leonardo'nun bir yapıtı, İtalyan ol- masının arkasında değil, insan olmasının arkasında öncelikle. Onu beğenmem ise benim Türk olmamın arkasında değil, in- san olmamın içindedir. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşa- ğıdakilerden hangisi getirilmelidir? 8. A) Evrensellik yolunda ilerlerken ulusal değerleri yok saymak, kişiliği yitirmek demektir. B Sanatı her zaman evrensel boyutta düşünmek gerektiğine inanıyorum. C) -Savaştan, ne yenen ne yenilen kärtretkar. D) İnsanlığın tarih boyunca kat ettiği uygarlık yotu geriye döndürülemez.

2. En eski dostlar, çocukluktan kalma defterler gibidir. Okul sıralarında birlikte dirsek çürüttüğümüz, teneffüslerde sohbete daldığımız, geçen yıllara rağmen yanımızda olan dostlar... Sayısız defter bitiririz ama bazılarının içindeki yazıları yıllar geçse de unutamayız, her okuduğumuzda güzel hisler yaşarız. Haziran ayının sonu olmasına rağmen burada şaşırtıcı bir hava hâkim. Yılın bu zamanları kavurucu sıcaklara alışık biri olarak böylesine güzel bir Çukurova havasını hiç beklemiyordum. Buraya ilk gelişim birkaç yıl önce belgesel çekimleri içindi. O zaman da Çukurova'nın uçsuz bucaksız tarlalarına dalıp gitmiş. Yaşar Kemal'i bol bol anmıştım. Bu metinlerin ortak özelliği aşağıdakilerden hangisidir? A) Benzetme yapılması BYNesnel anlatıma başvurulması C) Karşılaştırmaya yer verilmesi D) Örneklendirmeden yararlanılması

5. İstiklal Marşı Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'u ne kadar tanıyorsunuz? Mehmed Ragîf, daha sonraki adı Mehmet Akif Ersoy (20 Aralık 1873-27 Aralık 1936), Türk şair, veteriner hekim, öğretmen, vaiz, hafız, Kur'an mütercimi ve siyasetçisi. Temelli Sorular Mehmet Akif Ersoy, Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) ulusal marşı olan Istiklal Marşı'nın yanı sıra Çanakkale Destanı, Bülbül ve 1911-1933 yılları arasında yayımladığı yedi şiir kitabın- daki şiirleri bir araya getiren Sırat-ı Müstakim (daha son- raki adıyla Sebil'ür-Reşad) dergisinin başyazarlığını yap- mıştır. Kurtuluş Savaşı sırasında milletvekili olarak 1. TBMM'de yer almıştır. bu Akif'in Aynı dönemde Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey'in ricası üzerine arkadaşı Hasan Basri Bey kendisini ulusal marş yarışmasına katılmaya ikna etti. Konulan 500 liralık ödül nedeniyle başlangıçta katılmayı reddettiği yarışmaya, o güne kadar gönderilen şiirlerin hiçbiri yeterli bulunmamış ve en güzel şiiri Mehmet Akif'in yazacağı kanısı mecliste hâkimdi. Mehmet yarışmaya katılmayı kabul etmesi üzerine kimi şairler şiirlerini yarışmadan çektiler. Şairin orduya ithaf ettiği İstiklal Marşı, 17 Şubat günü Sırat-ı Müstakim ve Hâkimi- yet-i Milliye'de yayımlandı. Hamdullah Suphi Bey tarafından mecliste okunup ayakta dinlendikten sonra 12 Mart 1921 Cumartesi günü saat 17.45'te ulusal marş olarak kabul edildi. Âkif, ödül olarak verilen 500 lirayı Hilal-i Ahmer bünye- sinde, kadın ve çocuklara iş öğreten ve cepheye elbise diken Dar'ül Mesai vakfına bağışladı. Yukarıdaki metinden hareketle Mehmet Âkif Ersoy ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Birden fazla mesleğin erbabıdır. B) Iki ülkenin ulusal marşlarının altına imzasını atmıştır. Ödül olarak kazandığı parayı bağışlamıştır. DMehmet Âkif İstiklal Marşı yazma yarışmasına rakibi olmadan katılmıştır. Anlamil bu yanlışlardan Ayrım: Ayırma işi cüklerin anlamını şöyle vermis Ayrıntı: Bir bütünün önemc Azımsamak: Bir şeyin um Küçümsemek: Değer VE Ücret: İş gücünün karşılı Fiyat: Alım veya satım Etkin: Hareketli, işle- Etken: Etki eden şe Buna göre aşağıc A) Kardeşiyle ağa B) Aldığı bisküvi CO, bu projed D) Aldığı haftal

Her cumartesi mahallemizi temizliyoruz BAYRAKLI'YA TOZ KONDURMUYORUZ Osmangazi Mahallesi 616/7 Sokak No: 2 Osman Çınar Ortaokulu bahçesi ve civarını tüm İzmir halkı hep birlikte temizliyoruz. Tarih: 09.11.2019 Cumartesi Toplanma Yeri: Osman Çınar Ortaokulu Buluşma Saati: 09.00 Başlama Saati: 09.30 #Çiçek Gibiİzmir #ÇiçekGibiBayraklı Bu afişi inceleyen bir İzmirli, sözü edilen projeyle ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisine ula- şamaz? A) Nerede yapılacağına B) Ne zaman başlayıp ne zaman biteceğine C) Kimlerle yapılacağına Dyer IZMER BUYUKSEHIR BELEDIYES Nerede buluşulacağına

20. Türk müziğinin "Baba"sı Orhan Gencebay'ia yapılan röportajdan alınan aşağıdaki konuşma- ların hangisinde cevap, soruya uygun değildir? A Soru: Sizin eserleriniz yıllardan beri yalnızca Türkiye'de değil Avrupa'da da çok satıyor. Bunu nasıl başarıyorsunuz? Cevap: Ben üreten bir adamım. Ürettikten sonra da zaten ülkede ününüz yayıldıktan sonra ister istemez gurbetçiler vasıtasıyla yurt dışına da açılıyorsunuz. J B)Soru: Başkanlığını yaptığınız dernekten ayrılma sebepleriniz nelerdi? Cevap: Kurumların kesinlikle bilerek yönetilmesi lazım. Yönetenler de gerçek hak sahipleri, bu kayıplardan canı yananlar olmalı. Yönetim kötü olunca bu kaçınılmaz oluyor. C Soru: Bugüne kadar sizi kıracak başka şeyler de oldu mu? Cevap: Hailyle oluyor. İtiraz ettiğin zaman karşıdaki bunu kabul etmeyince sen de konuşmaya devam ediyorsun tabii... Sonra da film kopuyor. D) Soru: Bir dönem sizin kabul etmediğiniz tabirle "arabesk"e, sizin tabirinizle "serbest müziğe" minibüs müziği yakıştırması yapılırdı. Bunu nasıl kırdınız? Cevap: Zaman her şeyi etkiliyor. Müziği de tabii. Ben de o dönem kolları sıvadım ve çok güzel bir kitap yazdım.

Anlatımı birinci kişi ağzından yapmayı seçen ya- zar, dikkat çekici mekân betimlemeleriyle farklı bir öykü dünyası kurmuştur. Buna göre, A. Kar, ovaya homurdana homurdana iniyordu. Yılkılıklar dağınık düzenden toplu düzene geçtiler. Kulakları bir süre dimdik kaldı. Yu- karı kalkık başları, birbirine sürtündü. Kar in- mişti ovaya... Yel, ıslık çalmaya başlamıştı. 41. Önümde yürüyor, sırtını görüyorum. Ama o kimseyi görmüyor. Biriyle göz göze gelecek diye ödü patlıyor sanki. Bizim güvenlik ele- manları var. Gençler... Bizim için orada duru- yorlar gün boyu/Her sabah, "Günaydın!" de- Uso rim hepsine ayrı ayrı.es 2 III. Bozcaada'nın batı yakasında henüz yoğun kalabalıklar tarafından sarılmamış çok güzel bir koy gördüm. Koyu çevreleyen üzüm bağ- ları ve deniz arasında geniş bir kumsal uza- niyor. Bu kumsal, deniz dibinde de sürüyor. İncecik kumlar güneş altında altın tozlar gibi parlıyor. metinlerinden hangileri yazarın bu cümlede sözü edilen anlatım özelliklerini yansıtır? A) Yalnız I C) I ve II B) Yalnız III D) II ve III

5. Aşağıdakilerden hangisinde amaç-sonuç ilgisi ku- rulmamıştır? S A) Müzik çalınca herkes oynamaya başladı. B) Anne balık yumurta bırakmak için uygun yer arıyor- du. C) Hayalini gerçekleştirmek için buralara gelmiş. D) Üzülmeyeyim diye bana hediye almış. EC SORU BANKASI TÜRKÇE