1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları Soruları
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve SanatçılarıTürk Edebiyatında yeni bir dönemin basla gösteren mukaddime (önsöz/giriş) aşağıdaki gazetelerin hangisinde
18
45210118 4521011
49210118 45210118 45210118 4521011
anmıştır?
4521011
A. Sebilürreşad
B. Mahfel
C. Tercümân-ı Ahval
D. Tercümân-ı Hakîkat
5210118 45210118 45210118 45
45210118 4521011849210118 45210118
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları5,
Mesnevi yazmak divan edebiyatında usta bir şair olmanın
ölçütlerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Aşağıdaki sanatçılardan hangisi hiç mesnevi yazmadığı
hâlde büyük divan şairleri arasına girebilmiştir?
B) Nâbî
C) Şeyhi
A) Fuzuli
D) Bâkî
E) Şeyh Galip
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve SanatçılarıB. Aşağıdaki altı çizili sözcükler hangi anlam ilişkisiyle
kullanılmıştır (ad aktarması, soyutlama, somutlama,
nitel, nicel, deyim aktarması) altına yazınız.
●
●
Ayşe'nin geldiğini duyan mahalle sevinç içindeydi.
ad altam.......
Jagays attama
Jagays...
●
Rüzgar delice şeyler fısıldıyordu.
.... insenden...
• Evleri buraya çok uzak.
Aicel
Çok iyi bir işte çalışıyorum.
....nitel.
• Alışkanlık anahtarı kaybolmuş bir kelepçedir.
• Ne kadar hafif esprileriniz var.
Somutlama
. Canı yanan çocuk keskin bir çığlık attı.
Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcüklerin
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve SanatçılarıAl
16. Oğlunun hukuk eğitimi almasını isteyen Sadrazam İbrahim Ed-
hem Paşa, bu amaçla yükseköğrenim için Osman Hamdi Bey'i
(1842-1910) Paris'e göndermişti. Ne var ki Osman Hamdi'nin
tutkusu resim alanında yatıyor, kalbi sanat sevgisiyle çarpı-
yordu. Genç adam, hukuk fakültesi yerine kısa süre sonra Pa-
ris Güzel Sanatlar Akademisi'nin resim derslerini izlemeye baş-
ladı. Ve hemen ardından kısa bir süre sonra arkeoloji dersleri...
Osman Hamdi Bey; resim, arkeoloji ve müzecilik çalışmalarıyla
Türk sanat tarihine yapacağı en görkemli katkıların ilk adımla-
rını atmıştı.
ÖZDEBİR
YAYINLARI
Akademi Sini Siria
Bu parçada aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangisinin
kullanımıyla ilgili bir yanlışlık yapılmıştır?
A
A Kesme işareti (')
C) Virgul (,)
'turk' in
El Yay ayraç ()
B) Noktalı virgül (;)
D) Üç nokta (...)
17. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birleşik sözcüklerin yazı-
mıyla ilgili bir yanlışlık vardır?
A) Toprağı kazarken çıkan bir danaburnu, hızla kaçarak otla-
rin arasına karıştı.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve SanatçılarıEntel ve entelektüel kelimeleri birçok kez yanlış kullanı-
ma maruz kalmakta ne yazık ki günümüzde. Entel, ente-
lektüel havasına bürünmeye çalışan ve daha çok görü-
nüm ve kalıplaşmış olgularla uğraşan kişidir. Bizde
"entel" diye kullanılan küçümseyici bir ironi vardır tam da
bu sebeple kullanılmaktadır. Entelektüel kişi ise bilgi ve
kültür birikimi yüksek kişilere denir. Üretilmiş düşünceleri
tekrarlamak üretilmiş düşüncelere çok da bir katkıda
bulunmamak teorik anlamda onları seslendirmek bütün
teoriyi bilse dahi bir insanı entelektüel yapmaz. Bir insa-
nın entelektüel olabilmesi için evrensel anlamda etkide
bulunması şarttır yani bir düşünce üzerine düşünmesi ve
o düşüncenin değişimi için bir olgu yaratması gerekir.
Entelektüel kişi, olguyu şekillendirir, geliştirir ve büyük bir
yapıt olarak ortaya koyar. Entelektüel kişi, olayları, olgu-
ları ve kavramları bütünsellik içinde ele alarak değerlen-
dirir ve kendine özgü sonuçlar çıkarır. Düşünceleriyle
topluma bir çeşit yol göstericilik yapar. Günümüzde
entelektüel görünümlü insanlara değil; gerçekçi, yenilikçi,
gelişime açık, parlak fikirli, kültür ve bilgi birikimine sahip
entelektüel insanlara ihtiyacımız oldukça yüksek.
Bu parçadan hareketle,
I.
Entelektüel kişi bir düşünceyi yeniden şekillendirir,
değerlendirir ve ondan kendine özgü sonuçlar çıka-
rir.
II. Entel sözcüğüne küçümseyici bir anlam yüklenmesi-
nin sebebi sözcüğün anlamının tam olarak bilinme-
mesidir.
III. Günümüzde gerçek entelektüellerden çok enteller
saygı görmektedir.
IV. Geniş bir bilgi birikimine sahip olmak kişiyi entelektü-
el yapmaz.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I
B) ve IV
D) Ilvell
C) II ve IV
E) Yalnız IV
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları2. Divan edebiyatında
verilmiştir. Bu durumun sebebi sizce ned
13. METİN
Günomüz Turkaesi
GAZEL
Bana cevr ile cefa eyleme ihsân eyle
Gayriya mihr ü vefa eyleme ihsân eyle
Sunuben hân-1 visâlûnî rakîbe her dem
Gamuni bana gidâ eyleme ihsân eyle
İllere lutf u kerem eyleyicek sultânum
Cevr ile kahrı bana eyleme ihsân eyle
Ok gibi togruyam atma beni yâbâna şehâ
Kâmetüm hecr ile yâ eyleme ihsân eyle
Bâki-i haste-dili derd ile dermanda koyup
Gayrıyı derdine devâ eyleme ihsân eyle
Ölçü: Feilâtün / Feilâtün/Feilâtün / (Fáilâtün)
Bâkî
Bâkî Dîvânı, haz: Sabahattin Küçük
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları7.
Büyülü gerçekçilik, normal ya da gerçekçi kabul edilen
sanat akımlarında olmaması gereken sihirli ve mantik
dışı ögeleri içeren sanat akımıdır. Fantastik edebiyattan
farklı olarak olağanüstü ögeleri okuyucuyu hikâyeye
yabancılaştırmadan, normal hayat akışına dâhil eden
büyülü gerçekçilik, fantastik ile gerçeği bir araya get
rerek olağan dışı ile sıradan arasındaki sınırları ortadan
kaldırıyor. Edebiyat alanında çıkış noktası Latin Amerika
olan büyülü gerçekçiliğin öne çıkan temsilcileri arasında
Gabriel Garcia Marquez, Salman Rushdie, Isabel Allen
de, Haruki Murakami gibi usta isimler yer alıyor.
Aşağıdaki romanlardan hangisi bu parçada anlatıla
anlayışa örnek gösterilemez?
A) Ah Bayım Ah
B) Sevgili Arsız Ölüm
C) İshak
D) Önce Ekmekler Bozuldu
E) Berci Kristin Çöp Masalları
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve SanatçılarıYalnız Çocuğun Azabı
Ağaçların bile sıhhatine imrenerek yürürdüm. Ben de onların arasındaydım ve onların arasında büyüğüm
de yoktu. Yalnız bende meçhul bir hastalık vardı, sekiz yaşımdan beri çekiyordum. Ben de o muayene
odasının ve nice muayene odalarının önünde senelerce bekledim. Benim yanımda büyüğüm de yoktu.
Yalnız başıma demir parmaklıklı kapıdan içeriye girerdim, dokuzuncu hariciye koğuşuna doğru
ağaçların bile sıhhatine imrenerek yürürdüm, camlı kapıların garip bir beyazlıkla gözlerime vuran ve
içimde korku ile karışarak yuvarlanan parıltıları arasında o dehlize girerdim ve yalnız başıma bir köşeye
ilişirdim, kımıldamazdım, susardım, beklerdim, korkudan büzülürdüm, rengimin uçtuğunu hissederdim.
Peyami Safa, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
S-10) Peyami Safa'nın "Dokuzuncu Hariciye Koğuşu" isimli eserinden alınan yukarıdaki parçaya
göre:
a) Parçada bireyin iç dünyasını yansıtan cümlelerin altını çizerek gösteriniz.
b) Parça okunduğunda
(...........
edebiyatın hangi bilim dalıyla ilişkisi görülür?
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları9. Aşağıdaki toplumcu gerçekçi yazarlardan hangi
ikisinin çocuklar için çok sayıda yapıtı vardır?
A) Aziz Nesin - Yaşar Kemal
B) Oktay Akbal - Orhan Kemal
C) Muzaffer İzgü - Rıfat Ilgaz
D) Fakir Baykurt - Sabahattin Ali
E) Talip Apaydın - Samim Kocagöz
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları1763010188602338
17-LYS3/TDE
46. Çok katmanlı anlatım özelliklerine sahip olan bu
romanda yer alan kişiler, nesneler ve kavramlar
ayrıştırıldığında bunların birtakım simgesel değerler
üstlendiği görülür. Romanın merkezinde yer alan Galip,
Şeyh Galip'i çağrıştırır. Bir diğer karakter Celâl,
Mevlana'nın simgesel karşılığı olarak olay örgüsünde
yer alır. Hüsnü Aşk'taki Diyar-ı Kalb ise romanda
Şehrikalp Apartmanı olarak karşımıza çıkar. Bu isimler
ile okuyucu, Doğu anlatı türlerinin evreninde bir
yolculuğa hazırlandığını fark eder.
Bu parçada sözü edilen eser aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Yeni Hayat
B) Benim Adım Kırmızı
CyKara Kitap han Panuk
D) Cevdet Bey ve Oğulları
E) Sessiz Ev
47. Çok iyi bildiğim insanların ekmek peşindeki maceralarını
anlatmaya çabaladım hep. Hemen hemen tek
problemim "insan ve ekmek kavgası"dır. Yurtlarımızı,
yuvalarımızı bırakıp bizi gurbete düşüren, otel odaları,
hanlar veya kahve köşelerinde kara kara, sarı sarı
düşündüren nedir? Gurbet üzerine, yokluk üzerine, açlık
lore vanık yanık
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları1. Aşağadakilerden hangisi modernizmi esas alan yapıtların
Özelliklerinden biri değildir?
A) Geleneksel anatom
B)Bireyin bunlar ve toplumla çatışmasının işlenmesi
Birinci Dünya Savaşı ve Milli Mücadele`nin anlatılması
D) Cagnumlara, geri dönüşlere yer verilmesi
E) Anlaticmn birey bilinciyle kendi "ben"ini öne çıkarması
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları22. 1980 sonrası Türk şiiri ile ilgili olarak aşa-
ğıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Haydar Ergülen, Hüseyin Atlansoy, Lale
Müldür, Enis Batur ve Ebubekir Eroğlu
gibi şairler, klasik ve çağdaş şiirin biriki-
mini özümsemiş ve bunu şiire ustaca yan-
sıtmıştır.
B) Şiirde politik ve toplumsal konulardan
çok, şairlerin bireysel özellikleri ve insani
duyarlılıkları öne çıkar.
C) Tek bir şiir anlayışı değil, çeşitli şiir anla-
yışları ve "çok seslilik" söz konusudur; şa-
irlerin önemli bir kısmı, imgeyi ön planda
tutmuştur.
D) Üç Çiçek, Poetika, Şiir Ati Sombahar,
Broy, Yönelişler bu dönem şairlerince çı-
karılan önemli dergilerdir.
E) Murathan Mungan daha çok, geleneğe
yaslanan, mistik-metafizik anlayışı öne çı-
karan şiirleriyle dikkat çekmiştir.
G
6
final dergisi
D)
V
GRIS
E
V
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve SanatçılarıS.4. “Yazar romanında kasabada yaşayan ve geçimini çiftçilikle sağlayan bir babanın
hayat mücadelesi ve kasabanın zenginleriyle çatışmalarını anlatmıştır. Halkı sömüren zengin
kesimin halka yaşattıkları ifade edilmek istenmiştir."
Yukarıda bahsedilen roman hangi anlayışla kaleme alınmıştır? (10 Puan)
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları21. Yazarın “Bir Eski Sokak Sesi” adlı öyküsü Hisar dergisinde
(Şubat 1972) yer aldı. O sıralarda Yelken ve Eflatun der-
gilerinde de birkaç hikâyesi görüldü, Ahmet Nadir Caner'in
yönettiği Başkent gazetesinde şiirlerinden bazıları neşredildi.
İlk hikâyelerini “Eğik Ağaçlar" adlı kitabında toplayan yazar,
Behçet Necatigil'in tavsiyesiyle öyküde yoğunlaştı. Bu kitabın
ardından Hisar dergisinin yanı sıra Türk Edebiyatı dergi-
sinde de yazmağa başladı. Bölüşmek, Makine, Derin Yara,
Onlardan kalan gibi hikâyeler yazmıştır. Hilal Görününce,
Bizim Diyar, Zor, Ağustos Başağı ünlü romanlarıdır.
Aşağıdaki eserlerden hangisi, bu parçada tanıtılan yazar
ile aynı edebî çizgide yazılmıştır?
A) Kilit
B) Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
C) Sarı Traktör
D) Yilkı Ati
E) Gönül İşi
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları6.
Romanın ana hikâyesini arkadaşının intiharını araştıran
mühendis Turgut Özben'in arkadaşından kalan kayıp
metinleri arayışı ve sonunda onun gibi tutunamayanlar
safına katılışı oluşturmaktadır. Turgut'un intiharın ipuc-
larını bulmak amacıyla yaptığı araştırmalar, onu birbiriyle
zaman ve uzam bağlantısı bulunmayan değişik metin-
lere ve hiçbiri birbirini tanımayan Selim'in tutunamayan
arkadaşlarına ulaştırır. Metnin ana omurgasını da bu me-
tinleri ve kişileri arayış oluşturur. Arkadaşını araştırdıkça
Turgut'un uğradığı değişim ve sonunda "Selimlik"i be-
nimseyip kişilik bölünmesine uğrayarak ortadan kaybol-
masıdır anlatılan.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen ki-
tabın yazarına ait bir yapıt değildir?
A) Tehlikeli Oyunlar
B) Korkuyu Beklerken
C) Bir Bilim Adamının Romani
D) Günlük
E) 47'liler
13
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve SanatçılarıA) Tam uyak vardır.
B) Zengi uyak vardır.
C) 11'li hece ölçüsü kullanıl iştır.
D) Ek ve sözok hâlinde dif vardır.
Sarmal uyak auzon yle söylenmiştir.
ÇÖZ KAZAN
6.
Yanındaki kim?
Sadık'ı dürtüp susturdu.
Benim!
Dur bakayım yoksa sen misin C.?
Tamam.
Sen daha ölmemiş miydin?
Hayır, bilirsin yarın ölcem ben.
İyi iyi, anahtarı atıyorum.
Yukarıdaki bir parçası verilen romanın yazarı
aşağıdakilerden hangisidir?
Yusuf Atilgan
B) Fakir Baykurt
C) Oğuz Atay
D) Orhan Kemal
E) Peyami Safa
7. Dağlarında ceylan geyik beslenir,
Bağlarında bülbül öter seslenir,
Her mevsimde çeşit çeşit süslenir