Dede Korkut Hikâyeleri Soruları

9.
Görme engelli insanlar için hazırlanan "Sesli Kü-
tüphane" T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığına bag-
tı kütüphaneler veya özel kütüphanelerin okurları
aracılığıyla görme engelli üyelerin talepleri doğrul-
tusunda seslendirdiği kitaplardan oluşmaktadır.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümledeki altı çizili
sözlerden herhangi biriyle ilişkilendirilemez?
A) Devlete değil, kişiye ait
B) İstikamet
C) Bir kuruluşun yetkisi altında bulunan
D) Tasarlanan
E) Meydana gelmek
Lise Türkçe
Dede Korkut Hikâyeleri
9. Görme engelli insanlar için hazırlanan "Sesli Kü- tüphane" T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığına bag- tı kütüphaneler veya özel kütüphanelerin okurları aracılığıyla görme engelli üyelerin talepleri doğrul- tusunda seslendirdiği kitaplardan oluşmaktadır. Aşağıdakilerden hangisi bu cümledeki altı çizili sözlerden herhangi biriyle ilişkilendirilemez? A) Devlete değil, kişiye ait B) İstikamet C) Bir kuruluşun yetkisi altında bulunan D) Tasarlanan E) Meydana gelmek
9. (...)
Dedem Korkut gelerek neşeli havalar çaldı, destan
söyledi, deyiş dedi. Gazi erenlerin başına ne geldi-
ğini söyledi:
"Şimdi hani dediğim bey erenler
Dünya benim diyenler
Ecel aldı yer gizledi
+
Fâni dünya kime kaldı
Gelimli gidimli dünya
Son ucu ölümlü dünya
Ecel geldiğinde arı imandan ayırmasın. Kadir seni
nâmerde muhtaç etmesin. Allah'ın verdiği ümidin
kesilmesin. Ak alnında beş kelime dua kıldık, kabul
olsun. Âmin diyenler Tanrı'nın yüzünü görsün.
Derlesin, toplasın günahınızı; adı güzel Muhammed
Mustafa'ya bağışlasın hanım hey!..."
Dede Korkut Hikâyeleri'nden alınan bu parça için
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Inancın edebî eserlere yansıması söz konusudur.
B) Açık, anlaşılır bir dille yazılmıştır.
C) Manzum ve mensur bölümler vardır.
D) Sözlü döneme ait motiflerden yararlanılmıştır.
E) Dinî ifadelere yer verilmiştir
Lise Türkçe
Dede Korkut Hikâyeleri
9. (...) Dedem Korkut gelerek neşeli havalar çaldı, destan söyledi, deyiş dedi. Gazi erenlerin başına ne geldi- ğini söyledi: "Şimdi hani dediğim bey erenler Dünya benim diyenler Ecel aldı yer gizledi + Fâni dünya kime kaldı Gelimli gidimli dünya Son ucu ölümlü dünya Ecel geldiğinde arı imandan ayırmasın. Kadir seni nâmerde muhtaç etmesin. Allah'ın verdiği ümidin kesilmesin. Ak alnında beş kelime dua kıldık, kabul olsun. Âmin diyenler Tanrı'nın yüzünü görsün. Derlesin, toplasın günahınızı; adı güzel Muhammed Mustafa'ya bağışlasın hanım hey!..." Dede Korkut Hikâyeleri'nden alınan bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Inancın edebî eserlere yansıması söz konusudur. B) Açık, anlaşılır bir dille yazılmıştır. C) Manzum ve mensur bölümler vardır. D) Sözlü döneme ait motiflerden yararlanılmıştır. E) Dinî ifadelere yer verilmiştir
Test 30
7. Mezarda ölü gibi yalnız kaldım odamda
B
Yanan alnım duvarda, sönen gözlerim camda
Yuvamı çiçekledim, sen bir meleksin diye
Yollarını bekledim, görüneceksin diye
Bu dizelerde aşağıda verilen ses olaylarından hangisi
yoktur?
Aj kaj
A) Kaynaştırma ünsüzü
in Ulama
B) Ünsüz uyumu
D) Ünlü düşmesi
EYÜnlü daralması
oses biobr
8. (1) Kendi hayatını savunamayanların sonu, başkalarının
11
Lise Türkçe
Dede Korkut Hikâyeleri
Test 30 7. Mezarda ölü gibi yalnız kaldım odamda B Yanan alnım duvarda, sönen gözlerim camda Yuvamı çiçekledim, sen bir meleksin diye Yollarını bekledim, görüneceksin diye Bu dizelerde aşağıda verilen ses olaylarından hangisi yoktur? Aj kaj A) Kaynaştırma ünsüzü in Ulama B) Ünsüz uyumu D) Ünlü düşmesi EYÜnlü daralması oses biobr 8. (1) Kendi hayatını savunamayanların sonu, başkalarının 11
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Yunanistan'ın en büyük üçüncü adası olan Midilli'de yapılan
kazılar, ilk yerleşimin Neolitik Dönem sonlarına denk geldiği-
ni ortaya koyuyor. Adaya MÖ 3300 yıllarında ilk yerleşen Pe-
lasgialılar. adanın ilk adı Pelasgia oluyor. Midilli ismini ise
Thessalian'ın oğlu Lapithos sayesinde alıyor. Midilli adasının
aslında konumu nedeniyle oldukça karmaşık ve uzun bir tari-
hi var. Bir dönem Perslerin eline geçen, Romalılar tarafından
işgal edilen, Bizans Dönemi'nde pek çok akına uğrayan, Fatih
Sultan Mehmet tarafından fethedilen ve nihayetinde Lozan Ba-
rış Antlaşması ile Yunanistan'a bağlanan ada, bir dönem Al-
man işgaline bile uğruyor. Büyüleyici atmosferiyle de Ayvalık'a
komşu olan Midilli adası; Nobel Ödüllü şair Odiseas'ın yanı
sıra Sappho, Namık Kemal, Barbaros Hayrettin Paşa gibi tari-
he mal olmuş birçok kişiye de ev sahipliği yapmıştır.
37. Bu parçada Midilli adası ile ilgili aşağıdakilerin hangisine
değinilmemiştir?
A) Geçmişinin çok eskilere dayandığına
B) Ülkeler açısından değerini artıran etkene
CEn son hangi devlet tarafından ele geçirildiğine
D) Türkiye ile sınır komşuluğunun bulunduğuna
-E) Bugüne gelene dek farklı isimlerle anıldığına
38. Bu parçanın anlatımı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söy-
lenemez?
A) Sayıp dökmelerden yararlanılmıştır.
B Karşılaştırmaya yer verilmiştir.
CAçıklayıcı bir anlatım vardır.
Benzetmeye başvurulmuştur.
E) Oznetfadeler kullanılmıştır.
Lise Türkçe
Dede Korkut Hikâyeleri
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Yunanistan'ın en büyük üçüncü adası olan Midilli'de yapılan kazılar, ilk yerleşimin Neolitik Dönem sonlarına denk geldiği- ni ortaya koyuyor. Adaya MÖ 3300 yıllarında ilk yerleşen Pe- lasgialılar. adanın ilk adı Pelasgia oluyor. Midilli ismini ise Thessalian'ın oğlu Lapithos sayesinde alıyor. Midilli adasının aslında konumu nedeniyle oldukça karmaşık ve uzun bir tari- hi var. Bir dönem Perslerin eline geçen, Romalılar tarafından işgal edilen, Bizans Dönemi'nde pek çok akına uğrayan, Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilen ve nihayetinde Lozan Ba- rış Antlaşması ile Yunanistan'a bağlanan ada, bir dönem Al- man işgaline bile uğruyor. Büyüleyici atmosferiyle de Ayvalık'a komşu olan Midilli adası; Nobel Ödüllü şair Odiseas'ın yanı sıra Sappho, Namık Kemal, Barbaros Hayrettin Paşa gibi tari- he mal olmuş birçok kişiye de ev sahipliği yapmıştır. 37. Bu parçada Midilli adası ile ilgili aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? A) Geçmişinin çok eskilere dayandığına B) Ülkeler açısından değerini artıran etkene CEn son hangi devlet tarafından ele geçirildiğine D) Türkiye ile sınır komşuluğunun bulunduğuna -E) Bugüne gelene dek farklı isimlerle anıldığına 38. Bu parçanın anlatımı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Sayıp dökmelerden yararlanılmıştır. B Karşılaştırmaya yer verilmiştir. CAçıklayıcı bir anlatım vardır. Benzetmeye başvurulmuştur. E) Oznetfadeler kullanılmıştır.
7.-8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
(1) Anadolu'da yaşayan yörükler için keçenin ayrı bir
önemi vardır. (II) Yörükler arasında birçok amaçla kul-
lanılan keçe, özellikle çadırların iç döşemelerinde ve
binek hayvanlarının teçhizatında yaygın şekilde kul-
lanılmıştır. (III) Ayrıca çobanların soğuğa karşı korunmak
için sırtlarında taşıdıkları ve kepenek adı verilen giysi de
keçeden yapılmıştır. (IV) Türklerde göçebelik kültürünün
bir ürünü olan keçeciliğin çok eski bir geçmişi vardır. (V)
Orta Asya'da ortaya çıkan aplike keçeler bunların ilk
örnekleridir. (VI) Hem Orta Asya'da hem de Anadolu'da o
dönemlerden beri keçecilik geleneksel bir sanat hâline
dönüşerek varlığını sürdürmüştür.
ve snög selvsins va
7. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisi söylenemez?
Bras
A) Açıklama vardır.
B) Özel isimler kullanılmıştır.
C Gerekçeli yargıya yer verilmiştir.
D) Terim anlamlı sözcükler vardır.
E Okuru yönlendiren bir hava taşımaktadır.
karekök
10
Lise Türkçe
Dede Korkut Hikâyeleri
7.-8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Anadolu'da yaşayan yörükler için keçenin ayrı bir önemi vardır. (II) Yörükler arasında birçok amaçla kul- lanılan keçe, özellikle çadırların iç döşemelerinde ve binek hayvanlarının teçhizatında yaygın şekilde kul- lanılmıştır. (III) Ayrıca çobanların soğuğa karşı korunmak için sırtlarında taşıdıkları ve kepenek adı verilen giysi de keçeden yapılmıştır. (IV) Türklerde göçebelik kültürünün bir ürünü olan keçeciliğin çok eski bir geçmişi vardır. (V) Orta Asya'da ortaya çıkan aplike keçeler bunların ilk örnekleridir. (VI) Hem Orta Asya'da hem de Anadolu'da o dönemlerden beri keçecilik geleneksel bir sanat hâline dönüşerek varlığını sürdürmüştür. ve snög selvsins va 7. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? Bras A) Açıklama vardır. B) Özel isimler kullanılmıştır. C Gerekçeli yargıya yer verilmiştir. D) Terim anlamlı sözcükler vardır. E Okuru yönlendiren bir hava taşımaktadır. karekök 10
Ömrünü sorgulamalarla geçiren insan, evrene dair
bilgisini artırdıkça belirsizliklerin de çoğaldığını fark
etmiştir.
Yaşam süresi kısıtlı olmasına rağmen insanoğlu,
belirsizlikleri ortadan kaldırmakla meşgul olmuştur
her zaman.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir
biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisi-
dir?
(A)
A) Evrene dair bilgisini artırdıkça belirsizliğin de çoğal-
dığını fark eden insanoğlu, kısıtlı yaşam süresinde
bu belirsizlikleri ortadan kaldırmakla meşgul olmuş-
tur.
B Yaşam süresi kısıtlı insanoğlu, ömrünü sorgula-
malarla geçirmek istediğinden belirsizlikleri ortadan
kaldırmakla meşgul olmuş, evrene dair bilgisini artır-
dıkça da belirsizliklerin çoğaldığını fark etmiştir.
insanoğlu, kısıtlı yaşam süresine rağmen ömrünü
sorgulamalarla geçirip belirsizlikleri ortadan kaldır-
makla meşgul olmuşsa da evrene dair bilgisini artır-
dıkça belirsizliklerin de çoğaldığını fark etmiştir.
Ömrünü sorgulamalarla geçiren insanoğlu, kısıtlı
yaşam süresinde belirsizliklerin çoğaldığını fark et-
tikçe evrene dair bilgilerini de artırmıştır.
E Bilgisini artıran insanoğlu kısıtlı yaşam süresine rağ-
men ömrü boyunca evrene dair sorgulamalarla ve
belirsizlikleri ortadan kaldırmakla meşgul olmuştur.
Lise Türkçe
Dede Korkut Hikâyeleri
Ömrünü sorgulamalarla geçiren insan, evrene dair bilgisini artırdıkça belirsizliklerin de çoğaldığını fark etmiştir. Yaşam süresi kısıtlı olmasına rağmen insanoğlu, belirsizlikleri ortadan kaldırmakla meşgul olmuştur her zaman. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisi- dir? (A) A) Evrene dair bilgisini artırdıkça belirsizliğin de çoğal- dığını fark eden insanoğlu, kısıtlı yaşam süresinde bu belirsizlikleri ortadan kaldırmakla meşgul olmuş- tur. B Yaşam süresi kısıtlı insanoğlu, ömrünü sorgula- malarla geçirmek istediğinden belirsizlikleri ortadan kaldırmakla meşgul olmuş, evrene dair bilgisini artır- dıkça da belirsizliklerin çoğaldığını fark etmiştir. insanoğlu, kısıtlı yaşam süresine rağmen ömrünü sorgulamalarla geçirip belirsizlikleri ortadan kaldır- makla meşgul olmuşsa da evrene dair bilgisini artır- dıkça belirsizliklerin de çoğaldığını fark etmiştir. Ömrünü sorgulamalarla geçiren insanoğlu, kısıtlı yaşam süresinde belirsizliklerin çoğaldığını fark et- tikçe evrene dair bilgilerini de artırmıştır. E Bilgisini artıran insanoğlu kısıtlı yaşam süresine rağ- men ömrü boyunca evrene dair sorgulamalarla ve belirsizlikleri ortadan kaldırmakla meşgul olmuştur.
5.
Nasıl sevebilirse üç gönül bir tek gülü
Sen de güzelliğine kul edersin üç gönlü
Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur?
Š
A) Ek fiil
B) Birleşik fiil
C) Kişi zamiri
D) Zarf
E Belirtisiz isim tamlaması
yayinlari.com
kopi hoke
3
Lise Türkçe
Dede Korkut Hikâyeleri
5. Nasıl sevebilirse üç gönül bir tek gülü Sen de güzelliğine kul edersin üç gönlü Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? Š A) Ek fiil B) Birleşik fiil C) Kişi zamiri D) Zarf E Belirtisiz isim tamlaması yayinlari.com kopi hoke 3
8.
Pek çok eseri halk tarafından bilinen Âşık Veysel,
Türk halk müziği denildiğinde akla ilk gelen isimler-
den birisidir. Şair hayatında çok zorluk çektiği için
hastanelere ve sağlık çalışanlarına büyük saygı
duymuş ve "Hastane" şiirinde onları konu almıştı.
Bu parçada kimi sözcüklerin yapısıyla ilgili aşa-
ğıdakilerden hangisi söylenemez?
A) "Tarafından" sözcüğünde birden fazla çekim eki
vardır.
B) "Gelen" sözcüğünde fiilden fiil yapım eki kulla-
nılmıştır.
C) "Hayatında" sözcüğünde sadece çekim ekleri
kullanıldığı için sözcük basit yapılıdır.
D) "Zorluk" sözcüğünde isimden isim yapım eki kul-
lanılmıştır.
E) "Çalışanlarına" sözcüğünde hem yapım eki hem
çekim eki vardır.
Lise Türkçe
Dede Korkut Hikâyeleri
8. Pek çok eseri halk tarafından bilinen Âşık Veysel, Türk halk müziği denildiğinde akla ilk gelen isimler- den birisidir. Şair hayatında çok zorluk çektiği için hastanelere ve sağlık çalışanlarına büyük saygı duymuş ve "Hastane" şiirinde onları konu almıştı. Bu parçada kimi sözcüklerin yapısıyla ilgili aşa- ğıdakilerden hangisi söylenemez? A) "Tarafından" sözcüğünde birden fazla çekim eki vardır. B) "Gelen" sözcüğünde fiilden fiil yapım eki kulla- nılmıştır. C) "Hayatında" sözcüğünde sadece çekim ekleri kullanıldığı için sözcük basit yapılıdır. D) "Zorluk" sözcüğünde isimden isim yapım eki kul- lanılmıştır. E) "Çalışanlarına" sözcüğünde hem yapım eki hem çekim eki vardır.
2. Yahya Kemal'in şiirlerini dikkatlice incelediğiniz za-
man bütün sözcüklerin bir orkestra gibi hareket et-
tiğini görürsünüz.
Bu parçadaki altı çizili sözle sözcüklerin hangi
özelliği belirtilmek istenmiştir?
(A) Müzikal uyum içinde olması
BDerin anlamlar içermesi
Anlaşılır nitelikler taşıması
Akıcılık sağlamadığı
E) Okunuşunun kolay olduğu
YAYINLARI
LİMİT
Lise Türkçe
Dede Korkut Hikâyeleri
2. Yahya Kemal'in şiirlerini dikkatlice incelediğiniz za- man bütün sözcüklerin bir orkestra gibi hareket et- tiğini görürsünüz. Bu parçadaki altı çizili sözle sözcüklerin hangi özelliği belirtilmek istenmiştir? (A) Müzikal uyum içinde olması BDerin anlamlar içermesi Anlaşılır nitelikler taşıması Akıcılık sağlamadığı E) Okunuşunun kolay olduğu YAYINLARI LİMİT
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Akıllı telefondan yoksunluk durumu, bağımlılık yaratan ve
hoşa giden bir ortamdan ayrılmayı ifade etmektedir. "No
Mobile Phobia" ifadesinden türetilen nomofobi, cep te-
lefonu ile sağlanan iletişimden kopmaktan aşırı korkma
ve sürekli cep telefonunu kontrol etme anlamına geliyor.
Yani cep telefonundan bir şekilde mahrum kalma korkusu
olarak da tanımlanabilir. Günümüzün yeni bağımlılıkların-
dan biri olarak tanımlanabilecek bu durum, özellikle akıllı
telefonların kullanımının giderek artmasından sonra yay-
gınlaşmaya başlamıştır. Ulaşma ve ulaşılabilir olma isteği
akıllı telefonları vazgeçilmez yapmaktadır. Bu yüzden de
telefonsuz kalmaktan, telefonla iletişim kuramamaktan ve
sanal bağlantısızlıktan dolayı kişiler psikolojik gerginlik ya-
şayabilmektedir. Özellikle gençlerin akıllı telefonlarını yan-
larından ayırmak istemedikleri bilinmektedir. Doğal olarak
modern dünyanın parçası hâline gelen telefonlarını sürekli
ellerinde taşımak istedikleri, her ortamda telefonlarına göz
atmaya ihtiyaç duydukları ve dikkatlerini yoğun bir şekilde
oraya yönelttikleri açıktır. Bu durumun da gençlerin
olumsuz etkilediği görülmektedir.
37. Düşüncenin akışına göre bu parçada boş bırakılan yere
aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
A) davranış şekillerini
B) iletişim biçimlerini
C) dikkat performanslarını
D) modern dünyaya uyumlarını
E) öğrenim faaliyetlerini
Lise Türkçe
Dede Korkut Hikâyeleri
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Akıllı telefondan yoksunluk durumu, bağımlılık yaratan ve hoşa giden bir ortamdan ayrılmayı ifade etmektedir. "No Mobile Phobia" ifadesinden türetilen nomofobi, cep te- lefonu ile sağlanan iletişimden kopmaktan aşırı korkma ve sürekli cep telefonunu kontrol etme anlamına geliyor. Yani cep telefonundan bir şekilde mahrum kalma korkusu olarak da tanımlanabilir. Günümüzün yeni bağımlılıkların- dan biri olarak tanımlanabilecek bu durum, özellikle akıllı telefonların kullanımının giderek artmasından sonra yay- gınlaşmaya başlamıştır. Ulaşma ve ulaşılabilir olma isteği akıllı telefonları vazgeçilmez yapmaktadır. Bu yüzden de telefonsuz kalmaktan, telefonla iletişim kuramamaktan ve sanal bağlantısızlıktan dolayı kişiler psikolojik gerginlik ya- şayabilmektedir. Özellikle gençlerin akıllı telefonlarını yan- larından ayırmak istemedikleri bilinmektedir. Doğal olarak modern dünyanın parçası hâline gelen telefonlarını sürekli ellerinde taşımak istedikleri, her ortamda telefonlarına göz atmaya ihtiyaç duydukları ve dikkatlerini yoğun bir şekilde oraya yönelttikleri açıktır. Bu durumun da gençlerin olumsuz etkilediği görülmektedir. 37. Düşüncenin akışına göre bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilemez? A) davranış şekillerini B) iletişim biçimlerini C) dikkat performanslarını D) modern dünyaya uyumlarını E) öğrenim faaliyetlerini
20. Fakir Baykurt'un bütün romanlarında konular, Yaşar Ke-
mal'den farklı olarak büyük toprak sahipleri ve onlara
bağımlı köylüler arasındaki çatışmalarla ilgili değildir.
Yazar, tersine köy halkı arasındaki çatışmaların tahrip
edici etkilerini ele almaktadır. Söz gelimi Yılanların Öcü,
Irazcanın Dirliği ve Kara Ahmet Destanı'nda konunun çe-
kirdeğini; onlara aktarılan namus ve kin düşünceleriyle
sürüklenen, birbirlerinin yaşamlarını güçleştiren, fakir
yaşam koşullarını iyileştirmelerinde birbirlerini karşılıklı
olarak engelleyen, köydeki iki aile arasındaki acımasız
düşmanlık oluşturmaktadır. Uzun yıllar öğretmenlik yap-
mış olan yazar, düşmanlığın ve zalimliğin temel nedeni
olarak köylülerin bilgisizliğini ve cahilliğini görmekte ve
yaşam koşullarının düzeltilmesi için her şeyden önce
aydınlatılma ve eğitimi şart koşmaktadır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A) Açıklama
6) Örneklendirme
B) Tanık gösterme
D) Karşılaştırma
E) Sessel yineleme
Lise Türkçe
Dede Korkut Hikâyeleri
20. Fakir Baykurt'un bütün romanlarında konular, Yaşar Ke- mal'den farklı olarak büyük toprak sahipleri ve onlara bağımlı köylüler arasındaki çatışmalarla ilgili değildir. Yazar, tersine köy halkı arasındaki çatışmaların tahrip edici etkilerini ele almaktadır. Söz gelimi Yılanların Öcü, Irazcanın Dirliği ve Kara Ahmet Destanı'nda konunun çe- kirdeğini; onlara aktarılan namus ve kin düşünceleriyle sürüklenen, birbirlerinin yaşamlarını güçleştiren, fakir yaşam koşullarını iyileştirmelerinde birbirlerini karşılıklı olarak engelleyen, köydeki iki aile arasındaki acımasız düşmanlık oluşturmaktadır. Uzun yıllar öğretmenlik yap- mış olan yazar, düşmanlığın ve zalimliğin temel nedeni olarak köylülerin bilgisizliğini ve cahilliğini görmekte ve yaşam koşullarının düzeltilmesi için her şeyden önce aydınlatılma ve eğitimi şart koşmaktadır. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Açıklama 6) Örneklendirme B) Tanık gösterme D) Karşılaştırma E) Sessel yineleme
"İnsanlar" sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangisinde
"sözde özne" göreviyle kullanılmıştır?
A) İnsanlar, sevmedikleri ortamlarda çok uzun süre kalır-
sa sıkılır.
(B) insanlar, bazen her şeye söylenir ama ellerine bir şey
geçmez.
C) İnsanlar, yaşadığımız dünyada çok kolay kandırılır
diğer insanlarca.
D) İnsanlar, geçmişi düşünür ve nerede o eski günler, diye
hayıflanır.
E) İnsanlar, yardımlaşma konusunda son zamanlarda
daha duyarlı olmaya başladı.
9.
Lise Türkçe
Dede Korkut Hikâyeleri
"İnsanlar" sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangisinde "sözde özne" göreviyle kullanılmıştır? A) İnsanlar, sevmedikleri ortamlarda çok uzun süre kalır- sa sıkılır. (B) insanlar, bazen her şeye söylenir ama ellerine bir şey geçmez. C) İnsanlar, yaşadığımız dünyada çok kolay kandırılır diğer insanlarca. D) İnsanlar, geçmişi düşünür ve nerede o eski günler, diye hayıflanır. E) İnsanlar, yardımlaşma konusunda son zamanlarda daha duyarlı olmaya başladı. 9.
1
Düşünce ve edebiyat yapıtlarında sözcükler, yapı taşlarıdır. Önemli
plan malzeme değil, yapıdır. Bugünkü Türkçede yabancı veya öz
Türkçe diye ayrım yapılmazsa düşünce ve duyguyu ifade edecek
zenginlik bulunur. Böyle bir ayrımın sonuçları incelenirse Türkçeye
haksızlığın büyük boyutlara ulaştığı görülecektir. Umarız ki yapı
taşları olan sözcükler, yapıtlara en iyi şekilde yerleştirilir.
Bu parçada geçen "sözcüklerin yapı taşı olması" sözüyle anla-
tılmak istenen, aşağıdakilerden hangisidir?
A Yazarın düşüncelerini yansıtması
BY Türkçenin, sözcük yönünden zengin olması
Dilin, yabancı etkilerden kurtarılması
İfadenin temel unsuru olması
E) Başarılı yapıtların sade bir dille oluşturulması
Lise Türkçe
Dede Korkut Hikâyeleri
1 Düşünce ve edebiyat yapıtlarında sözcükler, yapı taşlarıdır. Önemli plan malzeme değil, yapıdır. Bugünkü Türkçede yabancı veya öz Türkçe diye ayrım yapılmazsa düşünce ve duyguyu ifade edecek zenginlik bulunur. Böyle bir ayrımın sonuçları incelenirse Türkçeye haksızlığın büyük boyutlara ulaştığı görülecektir. Umarız ki yapı taşları olan sözcükler, yapıtlara en iyi şekilde yerleştirilir. Bu parçada geçen "sözcüklerin yapı taşı olması" sözüyle anla- tılmak istenen, aşağıdakilerden hangisidir? A Yazarın düşüncelerini yansıtması BY Türkçenin, sözcük yönünden zengin olması Dilin, yabancı etkilerden kurtarılması İfadenin temel unsuru olması E) Başarılı yapıtların sade bir dille oluşturulması
3.
İsmail Dümbüllü; geleneksel Türk tiyatrosunun son
temsilcisi, orta oyunu ve tuluat sanatçısıdır. Sahne ve
sinema oyuncusu İsmail Dümbüllü, tuluat geleneğinden
gelmiştir. Birçok Türk seyirlik oyununun ve çeşitli
oyunculuk tekniklerinin günümüze aktarılmasını
sağlamış; o zamanlar orta oyunu, operet ve filmlerdeki
rolleriyle öne çıkmıştır.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Niteleme sıfatı
Cİşaret sıfatı
E) Sayı sıfatı
B) Adlaşmış sifat
D) Belgisiz sifat
YAYINI
Lise Türkçe
Dede Korkut Hikâyeleri
3. İsmail Dümbüllü; geleneksel Türk tiyatrosunun son temsilcisi, orta oyunu ve tuluat sanatçısıdır. Sahne ve sinema oyuncusu İsmail Dümbüllü, tuluat geleneğinden gelmiştir. Birçok Türk seyirlik oyununun ve çeşitli oyunculuk tekniklerinin günümüze aktarılmasını sağlamış; o zamanlar orta oyunu, operet ve filmlerdeki rolleriyle öne çıkmıştır. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Niteleme sıfatı Cİşaret sıfatı E) Sayı sıfatı B) Adlaşmış sifat D) Belgisiz sifat YAYINI
Aşağıdaki cümlelerden hangisi parantez içinde veri-
len kavramla ilişkilendirilemez?
A) Orhan Veli, şiirin yetenek boyutunu; Melih Cevdet ise;
zekâ, disiplin ve kültür boyutunu temsil eder. (Karşı-
laştırma)
B) Oktay Rifat, bir dil mimarıdır; gözü, bakışı, anlayışı de-
ğiştiren bir şairdir. (Öznel yargı)
C) Ahmet Haşim, "Göllerde bu dem bir kamış olsam" di-
zesiyle toplum yaşamından kaçış duygusunu dile geti-
rir. (Dolaylı anlatım)
D) Yedi tepeli şehir, şairlerin ve yazarların hem yaşadık-
ları hem de âşık olup ilham aldıkları yerdir. (Dolay-
lama)
E) Kendime çekidüzen vermeyi bilmiyorum, arşivleme ye--
teneğim de zayıf, bu yüzden şiirlerimin birçoğunu kay-
bettim. (Öz eleştiri)
Lise Türkçe
Dede Korkut Hikâyeleri
Aşağıdaki cümlelerden hangisi parantez içinde veri- len kavramla ilişkilendirilemez? A) Orhan Veli, şiirin yetenek boyutunu; Melih Cevdet ise; zekâ, disiplin ve kültür boyutunu temsil eder. (Karşı- laştırma) B) Oktay Rifat, bir dil mimarıdır; gözü, bakışı, anlayışı de- ğiştiren bir şairdir. (Öznel yargı) C) Ahmet Haşim, "Göllerde bu dem bir kamış olsam" di- zesiyle toplum yaşamından kaçış duygusunu dile geti- rir. (Dolaylı anlatım) D) Yedi tepeli şehir, şairlerin ve yazarların hem yaşadık- ları hem de âşık olup ilham aldıkları yerdir. (Dolay- lama) E) Kendime çekidüzen vermeyi bilmiyorum, arşivleme ye-- teneğim de zayıf, bu yüzden şiirlerimin birçoğunu kay- bettim. (Öz eleştiri)
he
ur-
or-
bi-
er,
yle
te-
ső-
zin
ari-
esi
la-
il-
zer
3. Hüseyin Atlansoy'un şiiri, usul usul akan, yer yer kıvrılan,
sürekli olarak kavuşacağı yer arayan bir ırmağı andırıyor. (II)
türkçeyi iyi kullanan şair şiirini gereksiz uzatmalardan da ko-
rumuş, (III) Sezgisini "kozmik" diyebileceğimiz duyarlılıkla
birleştirerek çağına bakan bir birikim içinde kullanan şair,
kendi iç durumunu dışarıya vurarak dış alemi açıklamaya ça-
lışıyor. (IV) Sözünü ettiğimiz "kozmik" duyarlılık bakımından
değil de bunun ifadesini bulduğu Türkçe bakımından Atlan-
soy'un Fazıl Hüsnü'den etkilendiğini söylemek mümkün. (V)
Fakat dilsel etkisinin ötesinde o, nesnelere yönelerek onla-
rin yapısında kendi varlığının muhasebesini yapıyor.
Sodel
Hüseyin Atlansoy'un anlatıldığı bu parçada numaralan-
mış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene-
mez?
A) I, cümlede, şiirindeki arayış, benzerlik üzerinde somut-
laştırılıyor.
B) II. cümlede, şiirlerindeki yalınlık üzerinde duruluyor. e
C) III. cümlede, kendinden yola çıkarak gözlemlerini anlam-
landırdığı söyleniyor.
D) IV. cümlede, kullandığı dil üzerinden bir çıkarımda bulu-
nuluyor.
EV. cümlede, kendi varoluşunu sorguladığı ifade ediliyor.
Lise Türkçe
Dede Korkut Hikâyeleri
he ur- or- bi- er, yle te- ső- zin ari- esi la- il- zer 3. Hüseyin Atlansoy'un şiiri, usul usul akan, yer yer kıvrılan, sürekli olarak kavuşacağı yer arayan bir ırmağı andırıyor. (II) türkçeyi iyi kullanan şair şiirini gereksiz uzatmalardan da ko- rumuş, (III) Sezgisini "kozmik" diyebileceğimiz duyarlılıkla birleştirerek çağına bakan bir birikim içinde kullanan şair, kendi iç durumunu dışarıya vurarak dış alemi açıklamaya ça- lışıyor. (IV) Sözünü ettiğimiz "kozmik" duyarlılık bakımından değil de bunun ifadesini bulduğu Türkçe bakımından Atlan- soy'un Fazıl Hüsnü'den etkilendiğini söylemek mümkün. (V) Fakat dilsel etkisinin ötesinde o, nesnelere yönelerek onla- rin yapısında kendi varlığının muhasebesini yapıyor. Sodel Hüseyin Atlansoy'un anlatıldığı bu parçada numaralan- mış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? A) I, cümlede, şiirindeki arayış, benzerlik üzerinde somut- laştırılıyor. B) II. cümlede, şiirlerindeki yalınlık üzerinde duruluyor. e C) III. cümlede, kendinden yola çıkarak gözlemlerini anlam- landırdığı söyleniyor. D) IV. cümlede, kullandığı dil üzerinden bir çıkarımda bulu- nuluyor. EV. cümlede, kendi varoluşunu sorguladığı ifade ediliyor.