Cümlede Vurgu, Arasöz ve Cümle Dışı Unsurlar Soruları

awoOS 0 M AA 27 12. Sinif (A) é Türk Dili ve 1 Edebiyatı insani insai şaretleri - 2 4. Ünlem işareti, ni 11 1. Ne güzel insanlardı bunlar böyle! VII. Sesimize ses katacak arkadaşlar arıyoruz kendimize! III. Çok okunuyor (!) olmalı ki hiçbir kitapçıda bulamadım eserini. örneklerinin hangilerinde yanlış kullanılmıştır? A) Yalnız I. B) Yalnız II. C) Yalnız III. D) I ve II. E) II ve III. me ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü 5 5. Rıza Efendi düşündü (.) Amma da yapıyordu ha (!) Evin- de iken kafası hiç böyle olmaza işlemezdi ama neder olmasındı ( ) Fen sayesinde şu hayal ettiklerim pekal mümkündür ( ) dedi kendi kendine. nla gösterilen yerlere sırası hangileri get

Ölçme D 9. er k MEB 2018 - 2019 Birikme, özleşme, bizim kişiliğimiz demektir; onun iç sesliğinde geçen bir oluştur. Çevrenin bize sunduklarına ne kadar muhtaç olursak olalım, hayat içinde başımızdan neler geçerse geçsin, ben insanın ancak yalnızlığında geçenlere değer veririm. Ne olursa sessizliğimizde olur bizim. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Kişiliğin biraz da yalnızlık demek olduğu unutulma- mali B) insanoğlu yalnızlık karşısında çaresizdir C) Kalabalıklar içinde yok olmak insanın doğasında var bence D) Biz kendi değerlerimizle bir birey olabiliriz E) Her varlığın yok olacağını düşünmek beni de tedirgin ediyor

C) HV OV ALH 2 24. Sabahın ilk ışıkları etrafı aydınlatmaya başladı. Artık uyku tu- lumunun sıcacık kollarından ayrılma vakti. Oysa soğuğun etkisiyle bütün gece bir çocuğun annesine sarılması gibi sa- rilmıştım ona. Sabah ayazına alışmak için çadırımın kapısın- dan, önce başımı uzatıyorum. Deniz Gölü'nün mavi suları, hareketsiz, öylece duruyor. Arkasında bir kuleyi andıran de- vasa dağın gölgesi, pürüzsüz göl yüzeyinde sere serpe yan- siyor. Ansızın ışıltılı yüzünü gösteren güneş, benimle birlik- te karşı tepelerin de gözlerini kamaştırıyor. Gün içinde siyah olarak görünen dağın zirvesi kırmızı-turuncu bir elbise kuşa- niyor kuşluk vaktinde. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? A Doğa devinim halinde aktarılmıştır. B Gerçek kişili anlatımla oluşturulmuştur. C) Kişileştirmeye başvurulmuştur. D Gunün belli bir aralığı aktarılmıştır. E) Yinelemelere başvurulmuştur. TÜRKÇE

19 Sina Akyol, şiir yaşamına Su Tadinda'yla başladı- ğı günden bu yana daima okurunu da işin içine kat- mış, hatta okurunu şair yapacak boşluklar bırak- maya başlamıştır. Dizelerinde avazı çıktığı kadar susması bundan. Bu suskunluk, okur için bir sa- ğaltım süreci aynı zamanda. Akyolu okumak; oku- ru besleyen, koruyan ve düşündüren bir uğraş... Bu parçada geçen "avazı çıktığı kadar susmak” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? A) Anlamı oluşturmada okurun da sorumluluk al- masını sağlamak B) İlk şiirlerinden itibaren okurun düşüncesine uy- gun yazmak C) Şiirinin anlam derinliklerini yüksek kültüre men- sup okurlara açmak D) Kısa şiirler yazarak okuru dinginleştirmek E) Edilgen bir okur kitlesi oluşturmaya çalışmak

2. Bir hatıradır şimdi dalgın uyuyan şehir Solarken albümlerde çocuklar ve askerler Yüzün bir kır çiçeği gibi usulca söner Uyku ve unutkanhik gittikçe derinleşir Bu dörtlükte aşağıdaki ses olaylarından hangisi yok- tur? A) Ünlü düşmesi B) Ünsüz benzeşmesi C) Kaynaştırma ünsüzü D) Ünsüz yumuşaması E) Ünsüz düşmesi

31. Nobel Edebiyat Ödülüyle taçlandırılan Mario Vargas Llosa, Latin Amerika edebiyatı denince ilk akla ge- len en önemli isimlerden biridir. Yaşadığı coğrafya- nin iktidar oluşumlarını çözümlemesi, direnişi konu edinmesi, kişinin kimi zaman başkaldırısını kimi za- manda yenilgilerini anlatması onun en belirgin özel- liklerindendir. Yukarıdaki metinle ilgili aşağıdakilerden hangi- si söylenemez? A) Sözcüğün yanlış yerde kullanılmasından kaynak- li bir anlatım bozukluğu vardır. B) Özel isimlere getirilen çekim ekleri ile ilgili yan- lışlık yapılmıştır. C) Bağlaçların yazımı ile ilgili bir yanlışlık söz konu- sudur. D) Eş görevli sözcük ya da söz gruplarını ayırmada yanlış noktalama işareti kullanılmıştır. E) Büyük harflerin kullanımı ile ilgili yanlışlık yapıl- mıştır.

Özelliği 11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yansımadan doğmuş U bir sözcük kullanılmamıştır? A) Çocuğun, maçta bağırmaktan sesi kısılmıştı. B) Dışarıdaki gürültü herkesi rahatsız etmişti. C) Balon patlayınca sınıftakiler ürkmüştü. D) Toplumumuzda yere tükürmek kötü bir davranıştır. E) Şelalenin şırıltısı bize huzur veriyordu.

14. Yeni yıla az buçuk bir şeyler kaldı ama bunun benim için anlamı oldukça sınırlı. Fakat yine de bir devir, bir dönüş, zamanın sanal boyutlarında yeniden başlayış olması ne- deniyle bu günü önemsiyorum. Hedefim, kendimi oldukça farklı alanlarda geliştirmek ve kendimi daha iyi tanıyabi- leceğim yeni yeni alışkanlıklar edinmek olacak. Aklımda bazı şeyler var. Okuldaki okuma grubuna son vermeyi planlıyorum. Başından düşündüğüm şey oldu: "Kimsenin umrunda olmadı kitaplar. Biri, birini okumadı; öteki, diğerini okumadı." Artık, bu okuma grubunu başlattığım arkadaşla beraber kendi okuma planımızı yapacağız ve ilk önce taze bir ağaç gibi dallarımızı ulaşabileceğimiz en uzak yerlere süreceğiz. Sonra da vakti geldiğinde elimize baltayı alıp teker teker cılız dalları budayacağız ve uzmanlaşacağımız konuları belirleyeceğiz. Artık goy goy yok. Ciddiyiz. Bir bi- rey olana kadar bu böyle devam edecek! D Bu parçanın yazarıyla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Geçmişte öngördüğü bir durumu yaşamıştır. B) Kendi özünü tanımaya yönelik girişimlerde bulun- mayı düşünmektedir. C) Aldığı kararları gerçekleştirmeye önem vermektedir. DSıradanlığı bırakıp birey olma yolunda ilerlemektedir. E) Okuma eylemi ile ilgili farklı bir plan tasarlamaktadır.

5. Sonradan okuduğumda hiç hoşlanmadığım birçok şiirim yüzünden canımın sıkıldığı çok olmuştur. Otoportre'den pek hoşlanmamıştım ve tekrar okuduğumda ise hiç ama hiç hoşlanmadığımı da itiraf edeyim, ama onu da kitaba dahil etmek zorundayım; çünkü insanların beklentisi bu yöndeydi. İkinci kitabımdaki şiirlerin çoğunu neredeyse yirmi beş yıldır hiç okumadım. Bazılarını şiir dinletilerim- de dinleyicilere okumuştum; diğerlerine ise kitap çıktığın- dan beri hiç bakmadım. Onları ilginç bulduğumda çok şa- şırdım gerçekten, çünkü pek de iyi olmadıklarını düşünü- yordum. Bu sözler, aşağıdaki sorulardan hangisinin karşılığı olamaz? A) Yazdıklarınızı sonradan okumak nasıl bir duygu sizce? B) Beğenmediğiniz şiirleri niçin kitabınıza aldınız? C) Yazdığınız şiirleri sürekli okur musunuz? D) Bazı şiirleriniz sizi neden şaşırtmıştı? E)) Yazdığınız şiirleri sonradan düzeltir misiniz?

10. Aşağıdaki atasözlerinden hangisi mecaz anlamlı- dır? A) Akıllı düşman akılsız dosttan hayırlıdır. B) Bugünün işini yarına bırakma. C) Allah kardeşi kardeş yaratmış, kesesini ayrı yaratmış D) Az söyle, çok dinle. E) Ayağını yorganına göre uzat.

TEST 12 YAKIN ANLAMLI VE ÇELİŞEN CÜ 1. I 4. Tok lene Bin bar Hayatın her katmanı sanat aynasında bütün yönleriy- le yansır. Hayatın gerçeklerinden beslenen sanatçı, mutlaka ka- licilik zirvesine ulaşır. III. Dış dünyayı aktarmayı hedefleyen sanatçı, fotokopi makinesi gibi olmaktan kaçınır. 10 IV. Sanatçı, hayatın içinde olup bitenleri bir fotoğrafçı gi- bi aktarır. V. Hayatın her kesitini anlatma çabası içinde olan sanat- çi, gözleme önem verir. Bu parçadaki numaralanmis cümlelerden hangilerian lamca birbirine en yakındır? Bu iki çimde GI TO d B a Al tveir B) ve TV -) Hve itt- DJHI VE V E) I ve Kurmacanın imbiğinden geçmeyen bir hayat hikâyesinin ya da fikrin toplumun ilgisini çekmesi düşünülemez. Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede antattmak iste nene en yakindir?

11. Aşağıdaki cümlelerin hanyisinde soru, zarf tamlayıcı- sini buldurmaya yöneliktir? A) Yarın tatil olduğunu kimden öğrendiniz? B) Sizi içeri almayan görevli hangisiydi? C) Kitabı ne gün teslim etmem gerekiyor? DJ Tatile giderken yanınıza neler alacaksınız? Zami E) Okuldan çıkınca nereye uğrayacakmış?

14. Yigitlik kahramanlik gibi konular (kocaklamayla, güzellik, tabiat ve aşk gibi konular (Il güzellemeyle, ayrilik olum ve hasret gibi konular (türküyle, Allah'ın varlığı, birliği ve Allah'a övgüler (V)münacatla, varlıkların Allah'tan gelip, tekrar Allah'a dönmesi gibi konular Vdevriyeyle anlatılır. Yukarıdaki parçada altı çizili numaralı bölümlerin hangisinde bilgi yanlısı vardır? A) I. B) II. c) III. D) IV. E) V.

B) I 3- Nasrettin Hoca, fikralarından da anlaşılacağı üzere sevecen, hoşgörülü, akıllı, hazırcevap bir insandır. Her zaman, haksızlığa uğrayanların yanında yer almış, yaşamın ağır yükleri altında ezilenleri bir gülücükle rahatlatmıştır. Nasrettin Hoca fikralan didaktiktir. Çoğu kısadır. Bazen girişte yer ve zaman belirtilir, kişiler tanıtılır; ikinci bölümde Hoca'ya bir şey söylenir ve sonunda onun bizi güldüren ama aynı zamanda düşündüren cevabı beklenir. O son cümle, birçok defa atasözüne ya da deyime dönüşüvermiştir. Hoca'nın çok geniş bir coğrafyada başka başka uluslarca benimsenmiş olmasını da fikralarındaki bu özelliklere bağlayabiliriz. Bu parçada Nasrettin Hoca ve fıkralarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Ününün yalnızca Anadolu'yla sınırlı kalmadığına B) Insanı düşünmeye yönelten komik öğeler içerdiğine C) Öğretici nitelikler taşıdığına D) Kimi sözlerinin kalıplaşarak halka mal olduğuna E) Birçok tarihi kişiye yer verildiğine

akşam güne koca ağaçla 18. Bu sırada kapı vuruldu. Gel dedi, kadın. Gelen Mennelli Bu parçada aşağıdaki iletişim ögelerinden hangisi yoktur? Les Kanal -+ DrAlici C) Bağlam in Gondanici Lention acı çekmek için Jahu! For. Bu görüşe Eyin sıcaklığı ar- m gibi fakir düş- terdiğin zaaf 19. Bir sanat eserinin kendi diliyle anlattıklarının ayrıca anlatılması için yazı ve konuşma dillerinin aracılığına ihtiyaç du- yulur. Eleştirmenler sanat eserlerini yazı ve konuşma diliyle inceler Edebiyatın dişındaki sanat eserlerinde açıklama- ya muhtaç gözlemler daha çok barınır. Edebiyat Kültürü bu gizlerin çözülmesinde önemli bir etkendir. Dilin inceliklerini özümsemiş birinin ağzından anlatılan bir resim, bir heykel, bir mimari eser layık olduğu yeri bulur. Sanat söyleşilerinin ana öğesi dil olduğuna göre, edebiyatın yetkinleştirdiği dil de bütün sanat eserlerinin anahtarı olarak düşünülebilir. Eserin çıkış noktası, örgüsü, nelerden etkilendiği, neleri etkilediği dil aracılığıyla sergilenir. pişik olduğunu Bu parçada asıl vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Her sanat dalının kendine özgü bir dili vardır. B) Bir sanat eserini doğru değerlendirmek edebiyatın geliştirdiği dil ile mümkündür. C) Eleştirmenler sanat eserlerini en iyi şekilde değerlendirecek kişilerdir. (D) Edebiyatın dışındaki sanat eserlerinin dille açıklanmaya ihtiyacı vardır. E) Dili güzel kullanan insanlar sanat eserlerinin değerini en iyi belirleyenlerdir.

5. 7. Çehov, Rusya'da bir yazar olarak var olma koşulunun, birikimi reddetmeden "yeni bir biçim"le mümkün olabileceğini keşfetmişti; yeni bir bakış açısı ve yeni bir sanat algısıyla. Yöntemi ise; annmak. Öncelikle geleneksel betimleme yöntemini reddetti. Gösterişli, agdalı doğa betimlemelerine karşı çıktı. Her şeyi aza Indirgiyordu; aza, daha aza. Süslemesiz, yalın bir anlatima. Böylece hayata daha sıcak değebilirdi. Söz iktisadı onun temel ilkelerinden biri oldu. Ona göre asıl olan özü, değişmezi en net şekilde anlatmaktır. Çehov, sahicilik ve samimiyeti öyküsünün merkezine koymuştu. Her zaman kısa ve öz yazmayı savundu. Yazar, önce yazmalı sonra atabildiği kadarını atmalı; gereksiz sözleri ayıklamalıydı. Basit, anlaşılır ama derin ve gerçeği yakalayıcı bir öykü tutumunu benimsedi. "En iyisi, figürlerin ruh hâliyle ilgili tasvirlerden kaçınmaktır; figürlerin ruh hâlinin, onların hareketinden anlaşılması gerekir." diyordu. Çehov'un öykü anlayışının anlatıldığı bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Temel felsefesinin gerçekçilik ve doğallık olduğuna B) İşlevsiz kelimeleri kullanmamaya özen gösterdiğine C) Katıksız olani katiksız bir söylemle vermeye çalıştığına D) Öykü geleneğinin oluşturduğu birikimi dışladığına E) Yalın fakat sıkıştırılmış anlam katmanlarıyla örülü bir öykü anlayışını benimsediğine YAYINLARI IMIT