Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Fiilimsiler Soruları

✓ O, hiçbir zaman sözünü tutmaz.
geniş zamanın
olumsuz çekimi
ÖRNEK:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde adlaşmış bir
sifat-eylem kullanılmıştır?
A) Çalışkanları herkes sever, kimse hor gör-
mez.
B) Yüreği okuma aşkıyla yananlar vardı orada.
C) Geleceğe ümitle bakıyor, asla umutsuzluğa
Kapılmıyordu.
D) Daracık yollardan geçiyor, hızla ilerliyordu.
E) "Büyüdükçe büyüyor gözlerin", der şair.
ÇÖZÜM:
180m
Lise Türkçe
Fiilimsiler
✓ O, hiçbir zaman sözünü tutmaz. geniş zamanın olumsuz çekimi ÖRNEK: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde adlaşmış bir sifat-eylem kullanılmıştır? A) Çalışkanları herkes sever, kimse hor gör- mez. B) Yüreği okuma aşkıyla yananlar vardı orada. C) Geleceğe ümitle bakıyor, asla umutsuzluğa Kapılmıyordu. D) Daracık yollardan geçiyor, hızla ilerliyordu. E) "Büyüdükçe büyüyor gözlerin", der şair. ÇÖZÜM: 180m
b) Ma
E
e) B:
33 -
olm:
3 - Aşağıdaki cümlelerden hangisinde diğerlerinden farklı bir fiilimsi kullanılmıştır?
i-f
a) Benim bu yakada oturma sebebimi anlatmaya kelimeler yeter mi sanıyorsun?
b) Bu sana son yaz günü yazdığım son şiirimdir. S-f
Şiirin uyak şemasında ve uyaklanışında bir kanat çırpınışı belirgindir.
d) Seni sana emanet etmeden de gider bu ruh.
e) Bakakalırım giden geminin ardından, serde erkeklik var, ağlayamam.
Lise Türkçe
Fiilimsiler
b) Ma E e) B: 33 - olm: 3 - Aşağıdaki cümlelerden hangisinde diğerlerinden farklı bir fiilimsi kullanılmıştır? i-f a) Benim bu yakada oturma sebebimi anlatmaya kelimeler yeter mi sanıyorsun? b) Bu sana son yaz günü yazdığım son şiirimdir. S-f Şiirin uyak şemasında ve uyaklanışında bir kanat çırpınışı belirgindir. d) Seni sana emanet etmeden de gider bu ruh. e) Bakakalırım giden geminin ardından, serde erkeklik var, ağlayamam.
isim-fill
12. Aşağıdaki dizelerin hangisinde ad eylem yoktur?
0
A) Suskunluğa dönüştü sokaklarda feryadım
Tereddüt oymak oymak kemirdi gururumu
B Galiba eski liman üzerindesin
Nasıl karanlığıma bir yıldız olmak
C) Birdenbire tütmeye BAŞLADI duman topraktan
Filiz birdenbire oldu, tomurcuk birdenbire
D) Fazla sürmez hatanı fark edişin
Hüzün eken, hüsran biçer sevdiğim
E) Ben çok uzaktaydım o zaman
Gözlerin kavuştu ağlamaya, sebepsiz ağlamaya
Lise Türkçe
Fiilimsiler
isim-fill 12. Aşağıdaki dizelerin hangisinde ad eylem yoktur? 0 A) Suskunluğa dönüştü sokaklarda feryadım Tereddüt oymak oymak kemirdi gururumu B Galiba eski liman üzerindesin Nasıl karanlığıma bir yıldız olmak C) Birdenbire tütmeye BAŞLADI duman topraktan Filiz birdenbire oldu, tomurcuk birdenbire D) Fazla sürmez hatanı fark edişin Hüzün eken, hüsran biçer sevdiğim E) Ben çok uzaktaydım o zaman Gözlerin kavuştu ağlamaya, sebepsiz ağlamaya
9.
Baksan bir uzaklık var hangi yana
Hangi eşyaya dönsen boş bir ayna
O istediğim uzak limana
Gemiler beni almadan kalkıyordu
Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisine örnek yoktur?
A) Basit zamanlı fiil
B) Sifat-fiil
C) Zarf-fiil
D) Birleşik zamanlı fiil
E) İsim-fiil
Geçen yüzyılın sonuna doğru ----
8.
Prf Yayınları
11. "
k
Lise Türkçe
Fiilimsiler
9. Baksan bir uzaklık var hangi yana Hangi eşyaya dönsen boş bir ayna O istediğim uzak limana Gemiler beni almadan kalkıyordu Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisine örnek yoktur? A) Basit zamanlı fiil B) Sifat-fiil C) Zarf-fiil D) Birleşik zamanlı fiil E) İsim-fiil Geçen yüzyılın sonuna doğru ---- 8. Prf Yayınları 11. " k
Aşağıdaki cümlelerden hangisi yapısına
göre diğerlerinden farklıdır?
A) 20. yüzyıl Türk şiiri söz konusu olduğun-
da hakkında en çok yazı yazılmış şairlerin
başında kuşkusuz Yahya Kemal gelirg
B) Üzerlerinde çok fazla tartışılan şairler son
derece önemli şairlerdir.
Br
Şair hakkında yapılacak yeni çalışmalar
Türk şiirinin geleceği için ufuk açıcı ola-
caktır. Bir
D) Yahya Kemal dil için beyaz ve çıplak sifat-
larını sık sık kullanır. B
E) Yahya Kemal sözcüklerle kurulan ritmin
dile dönüşmesini, konuşma dilinin eda-
sında keşfeder. r
1
MUBA YAYINLARI
Lise Türkçe
Fiilimsiler
Aşağıdaki cümlelerden hangisi yapısına göre diğerlerinden farklıdır? A) 20. yüzyıl Türk şiiri söz konusu olduğun- da hakkında en çok yazı yazılmış şairlerin başında kuşkusuz Yahya Kemal gelirg B) Üzerlerinde çok fazla tartışılan şairler son derece önemli şairlerdir. Br Şair hakkında yapılacak yeni çalışmalar Türk şiirinin geleceği için ufuk açıcı ola- caktır. Bir D) Yahya Kemal dil için beyaz ve çıplak sifat- larını sık sık kullanır. B E) Yahya Kemal sözcüklerle kurulan ritmin dile dönüşmesini, konuşma dilinin eda- sında keşfeder. r 1 MUBA YAYINLARI
16.
• Servetifünun Dönemi bağımsız yazarlarındandır.
• Roman ve öykülerinde ince bir mizah vardır.
• Eserlerinde eski yeni çatışması, yüzeysel
Batılılaşma ve aile geçimsizliklerini işlemiştir.
Aşağıdakilerden hangisi, bazı özellikleri verilen
yazara ait eserlerden biridir?
A) Şık
B) Kırık Hayatlar
C) Sözde Kızlar
D) Istanbul'un İç Yüzü
E) Çalıkuşu
Lise Türkçe
Fiilimsiler
16. • Servetifünun Dönemi bağımsız yazarlarındandır. • Roman ve öykülerinde ince bir mizah vardır. • Eserlerinde eski yeni çatışması, yüzeysel Batılılaşma ve aile geçimsizliklerini işlemiştir. Aşağıdakilerden hangisi, bazı özellikleri verilen yazara ait eserlerden biridir? A) Şık B) Kırık Hayatlar C) Sözde Kızlar D) Istanbul'un İç Yüzü E) Çalıkuşu
E) ) Zarf tOmleci
Aşağıdaki cümlelerden hangisi yükleminin türüne göre
diğerlerinden farklıdır?
A) Hava yağışlı olduğundan seyahatimizi erteledik.
B) Kulüp, yeni başkanı seçmek için bugün sandığa
gidiyor.
C) Köy havasının ona iyi geleceğini düşünüyoruz.
DI Bizi başarıya ulaştıracak şey, sistemli bir şekilde
çalışmaktır.
E) Yazarın son romanini almak için yarın kitapçıya
gideceğim.
Lise Türkçe
Fiilimsiler
E) ) Zarf tOmleci Aşağıdaki cümlelerden hangisi yükleminin türüne göre diğerlerinden farklıdır? A) Hava yağışlı olduğundan seyahatimizi erteledik. B) Kulüp, yeni başkanı seçmek için bugün sandığa gidiyor. C) Köy havasının ona iyi geleceğini düşünüyoruz. DI Bizi başarıya ulaştıracak şey, sistemli bir şekilde çalışmaktır. E) Yazarın son romanini almak için yarın kitapçıya gideceğim.
9. (0) Türk şiirinin en üretken şairlerinden biri olan Fazıl
Hüsnü Dağlarca, tüm edebiyat yaşamını şiire ayırmıştır.
(II) Dağlarca, kendine özgü sağlam dize kurgusu, ses
ve anlam birleştirme becerisi ile Türk şiirinde derin izler
bırakmış, genç kuşak şairleri etkilemiştir. (W!) Fazıl Hüs-
nü Dağlarca, kendisinden önceki şiir geleneğini, şiir biri-
kimini iyi özümsemiştir. (IV) Dil ve üslup bakımından öz-
gün şiirler yazarken kendine has bir çizgi yakalamıştır.
(V) Alışılmadık bağdaştırmalar kurması, yeni ve özgün
benzetmeler yapması şairin kendine has anlatımıyla il-
gili ipuçları vermektedir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisin-
de birden fazla eylemsi kullanılmıştır?
A) I.
B) II. e) III. D) IV. E) V.
Lise Türkçe
Fiilimsiler
9. (0) Türk şiirinin en üretken şairlerinden biri olan Fazıl Hüsnü Dağlarca, tüm edebiyat yaşamını şiire ayırmıştır. (II) Dağlarca, kendine özgü sağlam dize kurgusu, ses ve anlam birleştirme becerisi ile Türk şiirinde derin izler bırakmış, genç kuşak şairleri etkilemiştir. (W!) Fazıl Hüs- nü Dağlarca, kendisinden önceki şiir geleneğini, şiir biri- kimini iyi özümsemiştir. (IV) Dil ve üslup bakımından öz- gün şiirler yazarken kendine has bir çizgi yakalamıştır. (V) Alışılmadık bağdaştırmalar kurması, yeni ve özgün benzetmeler yapması şairin kendine has anlatımıyla il- gili ipuçları vermektedir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisin- de birden fazla eylemsi kullanılmıştır? A) I. B) II. e) III. D) IV. E) V.
E) Belaisiz zamir kullanılmıştır.
N
10. Mualla Hanım bir taraftan mutfakta bir
şeylerle uğraşıyor bir taraftan açık kapı-
nin aralığından Şükrü Ferit Beyin kahve
hazırlayışını seyrediyordu.
Bu cümlenin belirtili nesnesi, aşağı-
daki sözcük gruplarının hangisinden
oluşmuştur?
A) Sifat tamlaması
B) Zarf- fiil grubu
C) Isim- fiil grubu
D) Unvan grubu
E) Bağlama grubu
94
Lise Türkçe
Fiilimsiler
E) Belaisiz zamir kullanılmıştır. N 10. Mualla Hanım bir taraftan mutfakta bir şeylerle uğraşıyor bir taraftan açık kapı- nin aralığından Şükrü Ferit Beyin kahve hazırlayışını seyrediyordu. Bu cümlenin belirtili nesnesi, aşağı- daki sözcük gruplarının hangisinden oluşmuştur? A) Sifat tamlaması B) Zarf- fiil grubu C) Isim- fiil grubu D) Unvan grubu E) Bağlama grubu 94
20. Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.
21. (1) Dil
dört
için b
inanr
geliş
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boynum!
bas
ses
Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
yıs
da
Adam aldırma da geç git, diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
hiy
yi
B
zağar: Bir tür av köpeği, tazı.
a
Mehmet Akif Ersoy'a ait bu dizelerde vurgulanmak iste-
nen temel kavram ve düşünce aşağıdakilerden hangisi-
dir?
A) Yardımlaşmak, zor durumda kalan insanlara elinden gel-
diğince maddi yardımda bulunmak
B Çuvaldızı kendine batırmak, başkalarını eleştirirken kendi
kusurlarını unutmamak
C) Birliktelik, insanların sorunlarının çözümünde onlarla
ortak hareket etmeye önem vermek
D) Empati, insanları sevmeye, kendimizi onların yerine koy-
maya, onlara karşı yapıcı olmaya özen göstermek
Erdem, mazlum düşen doğrunun yanında yer alıp onu
savunmak uğruna bedel ödemeye hazır olmak
B
i
L
Lise Türkçe
Fiilimsiler
20. Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem; Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem. Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam; Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam. 21. (1) Dil dört için b inanr geliş Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum? Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boynum! bas ses Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim, Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim! yıs da Adam aldırma da geç git, diyemem aldırırım. Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım! hiy yi B zağar: Bir tür av köpeği, tazı. a Mehmet Akif Ersoy'a ait bu dizelerde vurgulanmak iste- nen temel kavram ve düşünce aşağıdakilerden hangisi- dir? A) Yardımlaşmak, zor durumda kalan insanlara elinden gel- diğince maddi yardımda bulunmak B Çuvaldızı kendine batırmak, başkalarını eleştirirken kendi kusurlarını unutmamak C) Birliktelik, insanların sorunlarının çözümünde onlarla ortak hareket etmeye önem vermek D) Empati, insanları sevmeye, kendimizi onların yerine koy- maya, onlara karşı yapıcı olmaya özen göstermek Erdem, mazlum düşen doğrunun yanında yer alıp onu savunmak uğruna bedel ödemeye hazır olmak B i L
12.) iş ve özel hayat arasındaki dengeyi gözetmenin en etkin
1
yollarından biri, hobi sahibi olmak. Çalışma yaşamının
stresinden arınıp, enerji depolamak isteyen pek çok kişi
II Z.f
S.F
V
değişik alanlara yöneliyor. Kimisi spor odaklı hobilere
kimisi de el becerilerini geliştirecek hobilere odaklanıyor.
III
Bu noktadan yola çıkarak Türkiye'nin farklı noktalarında
IV Zif
hobileriyle kendilerine yeni bir kariyer yolu çizen isimleri
araştırdık ve onları size tanıtmaya çalıştık.
V 1 SF
Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisi fil-
limsi değildir?
Lise Türkçe
Fiilimsiler
12.) iş ve özel hayat arasındaki dengeyi gözetmenin en etkin 1 yollarından biri, hobi sahibi olmak. Çalışma yaşamının stresinden arınıp, enerji depolamak isteyen pek çok kişi II Z.f S.F V değişik alanlara yöneliyor. Kimisi spor odaklı hobilere kimisi de el becerilerini geliştirecek hobilere odaklanıyor. III Bu noktadan yola çıkarak Türkiye'nin farklı noktalarında IV Zif hobileriyle kendilerine yeni bir kariyer yolu çizen isimleri araştırdık ve onları size tanıtmaya çalıştık. V 1 SF Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisi fil- limsi değildir?
A
A
A
TYT - Türkçe Testi
13. (1) Çok yönlü kişiliğiyle dikkat çeken, fikra, ani, deneme, roman
gibi türlerde eserler veren Refik Erduran; romanlarında sosyo-
kültürel yozlaşma, yabancılaşma, sömürü, suç ve ceza gibi
izlekleri işlemiştir. (II) Roman karakterlerinin yaşam karşısında
tutunduğu tavir, Erduran'ın kişiliğini yansıtan bir ayna gibi-
dir. (III) Karakterlerin kendinden uzaklaşıp kendine sonunda
yabancılık çekmesini derinlemesine ele almıştır. (IV) Sosyal
medyanın içinde bulunduğu çürümeyi bireyden topluma doğru
işleyerek hem bireyselliği hem toplumsallığı ayni paydada ver-
meyi başarmıştır. (V) Yazara göre ahlak ve kendilik eksenli bir
yaşam tarzının sürdürülmesi, eğitim ve kolektif üretim, ulusal
birlik ve kolektif aksiyonla mümkündür.
Bu parçada numaralandırılmış cümlelerle ilgili aşağıdaki-
lerden hangisi söylenemez?
AN. cümle içinde farklı türde fiilimsiler barındıran girişik birle-
şik cümledir.
B) II. cümlede hem özne öbeğinde hem yüklem öbeğinde sıfat
fiil bulunmaktadır.
III. cümlede isim-fiil, sıfat-fiil ve zarf-fiil kullanılmıştır.
B) IV. cümlede zarf-fiil grubu cümleyi durum bakımından
tamamlamıştır.
E) V. cümlede özne öbeğinin içinde isim-fiil bulunmaktadır.
Lise Türkçe
Fiilimsiler
A A A TYT - Türkçe Testi 13. (1) Çok yönlü kişiliğiyle dikkat çeken, fikra, ani, deneme, roman gibi türlerde eserler veren Refik Erduran; romanlarında sosyo- kültürel yozlaşma, yabancılaşma, sömürü, suç ve ceza gibi izlekleri işlemiştir. (II) Roman karakterlerinin yaşam karşısında tutunduğu tavir, Erduran'ın kişiliğini yansıtan bir ayna gibi- dir. (III) Karakterlerin kendinden uzaklaşıp kendine sonunda yabancılık çekmesini derinlemesine ele almıştır. (IV) Sosyal medyanın içinde bulunduğu çürümeyi bireyden topluma doğru işleyerek hem bireyselliği hem toplumsallığı ayni paydada ver- meyi başarmıştır. (V) Yazara göre ahlak ve kendilik eksenli bir yaşam tarzının sürdürülmesi, eğitim ve kolektif üretim, ulusal birlik ve kolektif aksiyonla mümkündür. Bu parçada numaralandırılmış cümlelerle ilgili aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? AN. cümle içinde farklı türde fiilimsiler barındıran girişik birle- şik cümledir. B) II. cümlede hem özne öbeğinde hem yüklem öbeğinde sıfat fiil bulunmaktadır. III. cümlede isim-fiil, sıfat-fiil ve zarf-fiil kullanılmıştır. B) IV. cümlede zarf-fiil grubu cümleyi durum bakımından tamamlamıştır. E) V. cümlede özne öbeğinin içinde isim-fiil bulunmaktadır.
E) Zamir - edat
15. (1 Kedi seversiniz, sevmezsiniz, sahiplenirsi-
niz ya da uzaktan seversiniz o sizi ilgilendirir.
(It) Ancak bütün bunlardan bağımsız olarak
baktığınızda kedilerin insanlara tahmin ettiği-
nizden daha fazlası var. (III) Bunu oturduğumuz
yerden iddia etmiyoruz, gerek İsviçreli olsun ge-
rek İngiliz olsun bilim insanları kediler üzerinde
çılgın araştırmalar yürütüyor. (IV) Yapılan düzi-
nelerce araştırmanın sonucunda varılan nokta:
Kedi sahibi olmanın insanlara onlarca faydası
var. (V) Bazılarının hâlihazırda farkında oldu-
ğunuzdan eminiz ama yine de sizi şaşırtacak
faydaları olduğunu da göreceksiniz.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin han-
gisinde fiilimsi yoktur?
A)! BY
C) III
D) EX
DW .
og
16.
U
Lise Türkçe
Fiilimsiler
E) Zamir - edat 15. (1 Kedi seversiniz, sevmezsiniz, sahiplenirsi- niz ya da uzaktan seversiniz o sizi ilgilendirir. (It) Ancak bütün bunlardan bağımsız olarak baktığınızda kedilerin insanlara tahmin ettiği- nizden daha fazlası var. (III) Bunu oturduğumuz yerden iddia etmiyoruz, gerek İsviçreli olsun ge- rek İngiliz olsun bilim insanları kediler üzerinde çılgın araştırmalar yürütüyor. (IV) Yapılan düzi- nelerce araştırmanın sonucunda varılan nokta: Kedi sahibi olmanın insanlara onlarca faydası var. (V) Bazılarının hâlihazırda farkında oldu- ğunuzdan eminiz ama yine de sizi şaşırtacak faydaları olduğunu da göreceksiniz. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin han- gisinde fiilimsi yoktur? A)! BY C) III D) EX DW . og 16. U
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
Nerden çıkti bu cenaze? Ölen kim? Uso V
Bu kaçıncı bahçe gördüm
tarumar? similidad
Neylersin ölüm herkesin başında. sbrist
Uyudun uyanamadın olacak. Temiilid last
Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Yukarıdaki dizelerde kaç fiilimsi kullanılmıştır?
C) 3
ca
A) 1 B) 2
D) 4 E) 5
Lise Türkçe
Fiilimsiler
Ne dönüp duruyor havada kuşlar? Nerden çıkti bu cenaze? Ölen kim? Uso V Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar? similidad Neylersin ölüm herkesin başında. sbrist Uyudun uyanamadın olacak. Temiilid last Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında? Yukarıdaki dizelerde kaç fiilimsi kullanılmıştır? C) 3 ca A) 1 B) 2 D) 4 E) 5
4. Aşağıdakilerin hangisinde isim-fil, sifat-fil ve zarf-fil bir arada kullanılmıştır?
A) Dili ve sözü bir olmayan kimsenin, yüz dili bile olsa o, yine dilsiz sayılır.
B) Canlıların yaşamasında en önemli maddelerden olan su doğada gittikçe azalmaktadır.
C) Söz ilaç gibidir; kararında olanı yaşatır, fazlası öldürür.
D) İnsanı vaktinden önce yıpratan bir şey varsa o da tembelliktir.
E) Savaşta zaferin ilk anahtarı düşmanın niyetini anlamaktır.
Lise Türkçe
Fiilimsiler
4. Aşağıdakilerin hangisinde isim-fil, sifat-fil ve zarf-fil bir arada kullanılmıştır? A) Dili ve sözü bir olmayan kimsenin, yüz dili bile olsa o, yine dilsiz sayılır. B) Canlıların yaşamasında en önemli maddelerden olan su doğada gittikçe azalmaktadır. C) Söz ilaç gibidir; kararında olanı yaşatır, fazlası öldürür. D) İnsanı vaktinden önce yıpratan bir şey varsa o da tembelliktir. E) Savaşta zaferin ilk anahtarı düşmanın niyetini anlamaktır.
Cmilli bir hayali daha son bulur:
hasini soğuk demire dayadı, gözlerini kapadı.
gan arkadaşı Hüseyin Nazmi yi ziyarete gider. Bir aya kadar memleketten ayrılacak olan Hüseyin
Mami, sevinecegini sancirak Ahmet Cemil'e başka bir haber daha verir. Lamia'yı evlendiriyorlardır.
the Cemil çok üzülür. Lamia'nın zorla evlendirildiğini düşünür. Ama Lamia oldukça mutludur. Ahmet
Bu önce boğuk, kısık bir inilti gibi başladı. Karyolasının ucunu tuttu. Başini, ateşler içinde yanan
Şimdi bütün yasları hep birden uyanmıştı. Bunlar birbirine karışıyor, babasını, Ikbal'i, Lamia'yı kafa-
sinin içinde bir şimşek yinelenmesiyle birbirini izleyen tablolar gibi, bir zincirleme dizi halinde görüyordu.
Babasının ölümünden sonra geçen beş yıllık -ancak beş yıllık-zaman içinde hayatın ne acımasız
sillelerine uğramıştı. Daha hayatının başlangıcında iken, bundan sonra kırılmış emellerie, sönmüş hul-
yalarla, unutulmaz yaslarla geleceğin önüne çıkacak:
yaşayacağı yıllar... Kimbilir yirmi yıl, belki kırk yıl. Artık gücü kalmamıştı. O yaşamaktan pay almaya-
cak, umutsuz yılların kuru geçişi içinde kırık bir hayatı sürüklemek onun için ne büyük bir işkenceydi."
"Nasil yaşayacağım?” diyordu. O zaman gene babasının, İkbal'in, Lamia'nın yüzleri birer birer,
kimi zaman melalli bir anlamla yavaş yavaş, kimi zaman ondan kaçmak isteyerek, uçup silinerek da-
şüncelerinin içinden geçiyorlardı.
Şimdi ağlıyordu. Sessiz ve yavaş yaşlarla, güçsüzlüğün ve umutsuzluğun bezginliği ve yılgınlığıy-
la akan sıcak ve iri damlalarla ağlıyordu. Niçin bu kadar hayallerinin esiri olmuştu?
Hayatın biraz da gerçekçi yönlerini düşünmüş, bu toprak parçasının üstünde bir şiir bulutuna san-
narak uçmak için çalışmamış olsaydı, bugün bu kadar yenik düşmüş olmayacaktı.
En küçük sebepleri en büyük düşlemelere yeterli saymış, kendisine asılsız temeller üzerine kurul-
muş bir hayat meydana getirmişti. İşte şimdi gerçeğin acımasız rüzgârları üzerinden geçtikçe, o dūşle-
meleri hep birer birer düşürmüş, onu şuracıkta en küçük bir yaşamak isteğinden (bile) tam bir yoksunluk
içinde bırakmıştı.
O zaman eserini düşündü. Ah, bu eseri! Ama şimdi ona ne gerek var? O artık ölmüş bir çocuğun
boş ve soğuk gömleğinden başka bir şey miydi?
Yazı masasına gitti; o defteri -bir zamanlar eline aldıkça göğsünü özbenlik övüncü ile şişiren o def-
teri- bugün bir ölü ani armağanı gibi soğuk bir duyguyla aldı. Aramaksızın hemen (rastgele) bir yerinden
açarak bakte; Okumadı, okumak için bir istek duymadı. Şimdi ondan bir soğukluk, ter gibi dışan sızarak,
kendi vücudunu üşütüyordu.
Ah, bu eser!.. Bir vakitler bunun için neler kurmuş, ondan neler beklemişti?
Önce kardeşi, sonra Lamia.. Geriye ne kalmıştır? Genç adam, bütün ömrünü koyduğu şiirlerini
bir an bile duraksamadan ocağa atıp yakar. Tüm bu olaylardan sonra Ahmet Cemil; būtin umutlarını,
hülyalarını geride bırakarak annesiyle birlikte İstanbul'u terk eder.
Şimdi Ahmet Cemil'in gözleri bulanıyordu. Bütün denizi, gökyüzünü bu bulanıklık içinde karis-
tırdı; artık görmeyerek bakıyordu. Biraz sonra ayaklarının altında gizli bir hışıltıyla, gecelerin sırlarını
taşımaya hazırlanan suların üzerine geniş, uzun bir gölge düştü.
Ovakit vapurun kenarına, tahta kanepenin üzerine oturdu. Dirseğini dayadı, başını avcunun içine
koydu; akşamın serin bir rüzgârıyla saçları uçuşarak gözlerinin önünde hazırlanan geceye bakmaya
başladı...
Bu, siyah bir geceydi ... Öyle bir gece ki, gökler bütün kandillerini söndürerek denizlere bilinmez.
likler dünyasının gizli şeylerini dökmek için hazırlanmış gibiydi. Yalnız ilerde, direklerle bacanın birer
Serseri biçiminde yürüyen gölgelerine karanlıklar içinde yol göstericilik eden vapurun kırmızı lambası,
bu siyahlıklar arasında açılmış uzak bir kırmızı göz gibi parlıyordu. Bu siyahlıklar..
Birden bu siyah gecenin karşısında aklına bir başka gecenin anısı geldi: Ta hulya hayatının bas-
langıcında, umutlarının parıl parıl parlamakta olduğu zamanda, Tepebaşı Bahçesi'nde Haliç'e bakarak
seyrettiği mavi gece ile baran-1 elmas'ı (elmas yağmuru) anımsadı.
Lise Türkçe
Fiilimsiler
Cmilli bir hayali daha son bulur: hasini soğuk demire dayadı, gözlerini kapadı. gan arkadaşı Hüseyin Nazmi yi ziyarete gider. Bir aya kadar memleketten ayrılacak olan Hüseyin Mami, sevinecegini sancirak Ahmet Cemil'e başka bir haber daha verir. Lamia'yı evlendiriyorlardır. the Cemil çok üzülür. Lamia'nın zorla evlendirildiğini düşünür. Ama Lamia oldukça mutludur. Ahmet Bu önce boğuk, kısık bir inilti gibi başladı. Karyolasının ucunu tuttu. Başini, ateşler içinde yanan Şimdi bütün yasları hep birden uyanmıştı. Bunlar birbirine karışıyor, babasını, Ikbal'i, Lamia'yı kafa- sinin içinde bir şimşek yinelenmesiyle birbirini izleyen tablolar gibi, bir zincirleme dizi halinde görüyordu. Babasının ölümünden sonra geçen beş yıllık -ancak beş yıllık-zaman içinde hayatın ne acımasız sillelerine uğramıştı. Daha hayatının başlangıcında iken, bundan sonra kırılmış emellerie, sönmüş hul- yalarla, unutulmaz yaslarla geleceğin önüne çıkacak: yaşayacağı yıllar... Kimbilir yirmi yıl, belki kırk yıl. Artık gücü kalmamıştı. O yaşamaktan pay almaya- cak, umutsuz yılların kuru geçişi içinde kırık bir hayatı sürüklemek onun için ne büyük bir işkenceydi." "Nasil yaşayacağım?” diyordu. O zaman gene babasının, İkbal'in, Lamia'nın yüzleri birer birer, kimi zaman melalli bir anlamla yavaş yavaş, kimi zaman ondan kaçmak isteyerek, uçup silinerek da- şüncelerinin içinden geçiyorlardı. Şimdi ağlıyordu. Sessiz ve yavaş yaşlarla, güçsüzlüğün ve umutsuzluğun bezginliği ve yılgınlığıy- la akan sıcak ve iri damlalarla ağlıyordu. Niçin bu kadar hayallerinin esiri olmuştu? Hayatın biraz da gerçekçi yönlerini düşünmüş, bu toprak parçasının üstünde bir şiir bulutuna san- narak uçmak için çalışmamış olsaydı, bugün bu kadar yenik düşmüş olmayacaktı. En küçük sebepleri en büyük düşlemelere yeterli saymış, kendisine asılsız temeller üzerine kurul- muş bir hayat meydana getirmişti. İşte şimdi gerçeğin acımasız rüzgârları üzerinden geçtikçe, o dūşle- meleri hep birer birer düşürmüş, onu şuracıkta en küçük bir yaşamak isteğinden (bile) tam bir yoksunluk içinde bırakmıştı. O zaman eserini düşündü. Ah, bu eseri! Ama şimdi ona ne gerek var? O artık ölmüş bir çocuğun boş ve soğuk gömleğinden başka bir şey miydi? Yazı masasına gitti; o defteri -bir zamanlar eline aldıkça göğsünü özbenlik övüncü ile şişiren o def- teri- bugün bir ölü ani armağanı gibi soğuk bir duyguyla aldı. Aramaksızın hemen (rastgele) bir yerinden açarak bakte; Okumadı, okumak için bir istek duymadı. Şimdi ondan bir soğukluk, ter gibi dışan sızarak, kendi vücudunu üşütüyordu. Ah, bu eser!.. Bir vakitler bunun için neler kurmuş, ondan neler beklemişti? Önce kardeşi, sonra Lamia.. Geriye ne kalmıştır? Genç adam, bütün ömrünü koyduğu şiirlerini bir an bile duraksamadan ocağa atıp yakar. Tüm bu olaylardan sonra Ahmet Cemil; būtin umutlarını, hülyalarını geride bırakarak annesiyle birlikte İstanbul'u terk eder. Şimdi Ahmet Cemil'in gözleri bulanıyordu. Bütün denizi, gökyüzünü bu bulanıklık içinde karis- tırdı; artık görmeyerek bakıyordu. Biraz sonra ayaklarının altında gizli bir hışıltıyla, gecelerin sırlarını taşımaya hazırlanan suların üzerine geniş, uzun bir gölge düştü. Ovakit vapurun kenarına, tahta kanepenin üzerine oturdu. Dirseğini dayadı, başını avcunun içine koydu; akşamın serin bir rüzgârıyla saçları uçuşarak gözlerinin önünde hazırlanan geceye bakmaya başladı... Bu, siyah bir geceydi ... Öyle bir gece ki, gökler bütün kandillerini söndürerek denizlere bilinmez. likler dünyasının gizli şeylerini dökmek için hazırlanmış gibiydi. Yalnız ilerde, direklerle bacanın birer Serseri biçiminde yürüyen gölgelerine karanlıklar içinde yol göstericilik eden vapurun kırmızı lambası, bu siyahlıklar arasında açılmış uzak bir kırmızı göz gibi parlıyordu. Bu siyahlıklar.. Birden bu siyah gecenin karşısında aklına bir başka gecenin anısı geldi: Ta hulya hayatının bas- langıcında, umutlarının parıl parıl parlamakta olduğu zamanda, Tepebaşı Bahçesi'nde Haliç'e bakarak seyrettiği mavi gece ile baran-1 elmas'ı (elmas yağmuru) anımsadı.