Fiilimsiler Soruları

Belli belirsiz gören ağartı, gecenin içinde bir ada gibi yüzüyor. Baktıkça yukarıda bu koyu karanlıkta bile ton 11 değiştrmeleri ile düzensiz çizgiler oluşturan tepeler, IIT tepeler de gölgeler hâlinde evler beliriyor. Hiç yaşamadığım bu yerin donuk görüntüsünde, bir ana IV yurdun silik anısı gömülü. Sabirsizca oradan oraya çarpan kanatlarıyla, doğan günün işıkları dağıtacak V karşımdaki bu buzdan perdeyi. Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangisi fi- ilimsi değildir? A) B) 11 C) III DIV E) V (2019-KPSS)

Fiilimsiler 4. Hasan, "amcam" demeye dili varmadan bir soluk- 1 II ta konuştu: "Başta ailem olmak üzere bu mutlu gü- nüme katılanlara, bana çiçek gönderenlere teşek- IV v kür ederim." diyor. Bu parçada numaralanmış fiilimsiler türlerine gö- re ikişerli eşleştirildiğinde hangisi açıkta kalır? A) 1 B) 11 C) III D) IV EV

Silad birakırım, sevinir. hant OTLAKÇI Efendim, tütün tabakasını ortada unutmağa gelmiyor, insafsız herif, tütünü ne kadar saçacak yeri varsa içti, tozları bana kaldı. Çok otlakçı gördüm ama böylesine hiç rastgelmedimdi . Bizim rahmetli litratora otlakçı idi ama hiç olmazsa bir inceligi vardı, adamı eğlendirirdi. Karşınıza oturdu mu, gözleri ile toton paketini arar, sokulur, tabakayı, cebime koyarım, sözlerini saçırır, cebimden çıkarıp masanın üzerine Saatlerce gözleriyle tabakanın arkasından koşar, sonra bir firsatın düşürlıp bir cigara yaxinca keyiflenir, güler, söyler, dinleyenleri de eğlendirirdi.En çok hoşlandığı da fırsatını düşürüp cigarayı kendi eliyle almasında idi.Siz ona paketinizi uzatırsanız alır ama, kendi eliyle aldigi cigaradan duyduğu haram tadi duymazdı.Bu otlakçıya canım kurban, kardeşim! Bu herif öylesi değil ki...Dün artık dayanamadım, söyledim: -Ama Mahmut Efendi, dedim, bu kadar da olmaz. İçiyorsun, neyse, iç.Ama hiç olmazsa tozunu da katik et! pom o, alişmiş, aldırmıyor. Yan gözle bana baktı. -Bir cigara sardım diye mi söylüyorsun? Dedi. PSPM -Hangi bir cigara birader, dedim, ban gene bir tutam saçak tütün kalmadı. Bana yalnız tozları kalıyor. Kayıtsızca: -Senin tütün de içimli bir şey değil ya! Dedi, bunu nasıl içiyorsun? Kaçak içsen bundan daha iyi! Kızdım: -A birader, dedim, iyiye kötüye baktığımız yok, sen benden çok içiyorsun.Fena ise niçin içiyorsun? -Ne yapayım, dedi, daha iyisi olsa onu içerim... -Neden yok, dedim, tütüncü dükkânları dolu! Yüzüme dik dik baktı: -Ben dedi, bu zıkkıma para vermem. Mundar şey... Mekruh, kalkıp üste de para vereceğim! İşim yoktu da... -Çok iyi buyuruyorsun, dedim, ama biz para veriyoruz! -Ben de onu söylüyorum ya, dedi, para verdin verecek, bâri iyisine ver. Bunun böylesini içecek olduktan sonra hiç içmesen daha iyi! -Sen, dedim, kırk yaşından sonra benim huyumu mu değiştireceksin? Kayıtsızca omuzlarını kaldırdı: -Benim neme gerek, dedi, ben kimsenin keyfine karışmam.Sen bana karışıyorsun da ben de söylüyorum. -Canim, dedi, senin kuruyasıca huyunun bana ziyana olmasa ben de kırk yol söylemem.Ziyanın bana dokunuyor. Sifad - Benim sana ne ziyanım dokunuyor? diye sordu, bu sözleri hep bir cigara için mi söylüyorsun? Ziyan olmu da dügyabatmış... Ben içmeseydim de sen içseydin, daha mı kâr edecektin? Bâri başkalarının yanında söyleme seni ayıplarlar. Tepem atti: -Neden ayıplıyorlarmış? diye sordum. -Neden olacak, dedi, bir cigaralık tütün için bu kadar lâkırdı ediyorsun. -Canım birader, dedim, hangi bir cigara, hangi beş cigara?... -Haydi on cigara olsun, dedi, yirmi cigara, otuz cigara olsun...daha diyeceğin yok ya! Yok tütün saçak içmişim, sana tozu kalmış. bunları söylemek ayıp.Tozu kaldı ise bir paket al, saçak tütün iç. Bunun ku altmış paral-Bunu ben alacağıma sen alsan ne olur, dedim, şu neden almak bize düşüyor da, içmek -Ben âdet etmemişim, dedik ya! Böyle zehre para vermem, dedi. Sen âdet etmişsin, ben içsem de

SF 8. Her gelene seni sordum. Sararmış yaprakların halıya çevirdi- II ği bahçeden koşarak geçtim. Dokuza çeyrek kala durağa ge- len otobüse yetişmek için koştum, nefes nefese kaldım; durak- IV 28 ta sen yoktun, otobüs de yoktu. Buraya geleli beş dakika oldu, V hâlâ yoksun. Biraz sonra seni görür görmez o kadar sevindim VA SP ki bilemezsin. Senin gelişin dünyamı aydinlattı âdeta. VII is Yukarıdaki parçada numaralanmış fiilimsilerden hangileri aynı türde değidir? A) I ETT B) I ve III et ve VII ve VI E) III ve VI 2

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birden çok filimsi kul- lanılmıştır? A) Onun şiirlerinde, kendi yaşamına dair birçok ayrıntıyı satır aralarında görürsünüz. B) Burada yazlar oldukça serin geçerken kışlar pek soğuk olmaz. Yanıt Yayınları C) Bizler çağın sorunlarına odaklanmazsak sorumluluğu- muzu yerine getirmemiş oluruz. D) Kitaptaki yazıları okumaya başlayınca kendimi çocukluk günlerimde buldum. + E) Okulun kütüphanesinde, onlara önerebileceğiniz bir- çok kitap bulunuyor. -

UZUN HİKÂYE pasajlar okuyormuş gibi, bütün teferruatı ile anla- tiyor. Ve ben yeniden beş altı yaşların pembe-be- yaz dünyasına gömülüyorum. Küçük istasyon binasının arkasında, battal bir hat- ta çekilmiş, eski bir vagonda kalıyorduk. Vagondan ev. Babam erkenden işe giderdi. Ben uyandığım- da yoktu yani. Annem o sırada dışarıda olurdu. Tavuklara yem veriyor tabii. Kızardım ona. Beni bekle, beni uyandır, birlikte yem verelim diye. Dışarıda yakıcı bir güneş vardı. Yazın güneş, kışın kar. Doğuda bir yerlerde olmalıydık. Annem vagon evin önüne bir bahçe kurmuştu. Vagonun çatısına çekilmiş iplere dolaşık ebruli, mavi kah- kaha çiçekleri, cennet süpürgeleri, gece safaları, kadifeler, hatta teneke kutulara dikilmiş iki de karanfil vardı. Havalar serinleyince karanfilleri içeri alırdık. Vagon evin ırmağa bakan yüzüne bir pencere açıl- mıştı. Karanfilleri onun önüne koyardık. Sabah uyandığımda, pencereden sızan güneş gözlerimi kamaştırır; ortalığı bir karanfil kokusu kaplardı. Tavuklar için küçük bir tahta kümes, bir de fino köpeğimiz vardı. Annem tulumbadan su çeker, elimi yüzümü yıkardı. Sonra vagonun gölgesine çekilip fasulye ayıklardı. Ben oralarda oynar, kargalara taş atardım. Öğleye doğru postal şandiz çuflaya Posta katarlar Bende kalan Tiren istasyo ler bağırış- el-yüz yıkar. yeniden tire Marşandizle itlerinin, kö gun, ihtiya Annem ist kadar gith sonra; yan dikten sor geler uzar irmağa ba rur saatle Makasçın suz koca on yaşla: fena hal ni, tekm birkaç l sinin ya Bebek.. bir kar yabani sinda bulurs re 8

kullanılabilir. e var hang yana nger bog birayna mana dan kalkıyordu daillerden hangisine omek yoktur? Parat Yayinlari Pary 11. me, -ma" ekini alan fiiller cümlede isinya tanda Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "-me, me sözcük ötekilerden farklı bir türde kuitando Öğretmenime bir dolma kalem elmiştim. B) Saksıdaki yapma çiçekler güzel görünüyor C) Taşıma su ile değitmen dönmez, bunu biliyorum DJ Birazdan sizi bekleme salonuna alırlar. E) Süzme yoğurdun raf ömrü daha kısadır Sanatçı; kendini bir gördüğünü her firs de yansıtıyor. Ese bir tutanakçı gibi Bu parçada kac B) A) 3

7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde adlaşmış sifat-fiil vardır? AY Çalışkanlar her zaman başarılı olur. B) Yazdığım mektup, nedense, eline geç- memiş. C) Sikilgan olduğu için toplantıda hiç ko- nuşmadı. D) Ankara'dan gelen uçak, alana şimdi indi. E) Damdan düşenin hâlini, damdan düşen bilir.

TE 4. O, sikildiği ya da eğlendigi zaman belli etmekten korlan biridir. Aşağıdaki (ortac), za birlikte ke Shir ugr Bu cümlede kaç eylemsi vardır? C) 4 ger A) 2 B) 3 Bu D) 5 ola D) 5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zarf-fiil kullanılmıştır? 8. A) Sanatında çılgınlığı bir çocuğu korur gibi korudu. BY Hoşgörü, öğretmende olması gereken bir şeydir. C) Eğlenmediği halde eğlendiğini ileri sürmekten zevk alırdı. D) İçeride bulunanlara bu sözü söyler söylemez dışarı çıktım. E) Buradaki yanlışlardan dolayı kimi suçlayabiliriz ki?

Yüklem dişında yargı içermeyen cümleler yapıca basit cümledir. Buna göre, aşağıdakilerden hangisi basit bir cümle de- ğildir? A) Otobüs yavaş yavaş yol kenarındaki insanlara yanaştı. B) Seçeneksizlik yüzünden elindeki tek yöntemi kullanacak. C) Marmara zeytini Bilecik bölgesinde hâlâ yetiştiriliyor. D) Otoyol gişelerinde kimlik kontrolü yapılacak. E), Cebinde fişi ararken trafik işığı yeşile döndü.

11. Gün ağarınca boynum bükülür Dalarım uzaklara gönlüm sıkılır. Aşağıdaki dizelerin hangisinde bu dizelerde geçen fiilimsiyle aynı türden bir fiilimsi vardır? A) Yüzünü görmeden ölürsem diye Derin derin anne, üzülmekteyim B) Artık o silinen bir hatıradır Bu issiz bahçenin uzaklarında C) Her sabah güneşi seyreden kızlar Mahmur gözlerini ovmak üzredir D) Rüzgârda bir kadın saçını yolar Artık bu yollarda beklenmez oldu E) Dinle çılgınca öten bülbülleri Sorma niçin düştüğünü bu derde

I. Sönmüş ocağın etrafında oturup isinmaya çalıştık. II. Yangın sönmüş, herkes evine gitmişti. III. Yıldızı sönmüş bir sanatçı olduğunu biliyordu. IV. Sönmüş feri gözlerinin, öylece bakıyordu yaşlı adam. V. Işıklar sönmüş, oda karanlık içinde kalmıştı. Numaralanmış cümlelerden hangi ikisinde "sönmüş" söz- cüğü sifat-fiil olarak kullanılmıştır? A) I ve II B) I ve III C) II ve III D) III ve IV E) IV ve V

Neriman yorkeğin icine oturdu ve gözlerini uğusturdu. Bosin silkeliyordu - Git de k... Ve da ponüyordu. Sarisin bir kadın bası. Isli şişe. Basamaklar. Bir daha silkindi: -Git, de "Neriman Hanim don gece fahriyelerde imiş. Fahriye bırakmamış, gece Yarising Kador... -Soa yapmışlar. - Tamam, sonra da..... - Otomobille locuk hanimi getirmişler . - lyi Golter adodan aikinca, Neriman, ağır ağır basın tekrar yastığa koydu. Parlak seni bir elek. iki balkon anasina takil Serpantin. Fakat, birdenbire, babasıyla Golfer arasında gececek muhoverenin Sonunu da seorance o Kadar boyuk bir meraka dosti ki, bu his, geceden Kalan hatiralarının hepsini Kaardi. Bo- basi ne derdi? Tahminlere başladı Geceleyin Maksim'de, Sonra otomobille dönerken, hele Korcanlık sokaklara girince yokusu inerken duydiğe korku, icinde yeniden canloniyordu. Yine kalbinde Garanti Başına altina aexerek barnacak yer anyordu. Artik, aklina hep Sinasi geliyordu. Aro Sira boşını yorgandon Cuxoriyor, etrafı dinliyor . Gölderlin ayat sesini bekliyor Kapiya bakiyordu. Buton bo Korku, onda, devkin ve Sevincin uyustundige azallon galeya- na getiriyor ve evylece Lendi kendine karşı mehr gördago buton Cromler, şimdi Korkunon Pertausiai altindo, birer cinayet Kadar garande böyüyord ve yorganın ve

15. Dirmit'in ruhu gevşeyip şiir yazamayınca bu defa kendini yarışa soktu. Bir zaman güneşle yarıştı. Güneş doğar doğmaz kâğıdı önüne koydu. Güneş batmadan şiir yaz- ması için kendine emirler savurdu. Güneş battı. Dirmit, şiir yazmanın mutluluğunu yaşadı. Bu parçada altı çizili sözler yazarın anlatımında sıklıkla yararlandığının bir göstergesidir. Bu açıklamada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) çekimli fiildent C B) ek fiilden G C) zarf-fiilden D) sifat-fiilden E) olumsuz fiillerden

Mis 13. En arkalarda kalmış topal bir bulut z Vadimizin üzerinden seke seke geçip gitti H Bakınca daima özüme bakar Bulutlar dağlarda örgütleniyor Ölü denizlere hicranı anlatmak zor IV Aldığını vermeyen yıllardan korkuyorum dik end Bu dizelerdeki altı çizili eylemsiler, tür bakımından ikişerli olarak gruplandırılırsa hangisi dışarıda kalır? Cove B) 11 C) III A) D) IV TÜRKÇE Sınav kodu (1222)

TEST-3 9. Ev eşyalarından tutun da uzay teknolojilerine kadar pek çok alanda kullanımı olan plastik malzemeler ve türevleri, kulla- nimları sona erdiğinde ya geri dönüştürülmeli ya da doğada kirliliğe neden olmayacak şekilde kısa sürelerde bozunma süreçlerine dâhil olabilmelidir. Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Gelecek zaman kipi By Şahıs eki C) Gereklilik kipi D) Edilgen çatılı fil E) Yeterlik faili