İsim Soruları

"bildiren etmedi. steriz. liyor. azsın. ksin? 10. "Ne iyi arkadaşlara sahipsin." cümlesinde zarfın kullanı- lışı ile aşağıdakilerin hangisindeki kullanılış aynıdır? A) Bu yarışı iyi olan değil şanslı olan kazanır. Çok kıymetli insanlar toplantıya geldi. C) Beklediğimiz misafirler yarın gelecekmiş. D) Ne kadar sertifika varsa mutlaka alacağım. E) Yeni ayakkabısı ayağına dar gelmiş. 1. Ör S M

Own Babası bekliyordu Soru 5 Aşağıdakilerin hangisinde tamlayanı düş- müş bir isim tamlaması yoktur? A) Gidince, gülün rengi sarardı gözlerimde B) Gözyaşların yağmurdu, ıslatırdı içimi C) Yıldız gibi parladı, gönlümde gülüşlerin D) Seni gören ağaçlar, kuşlar sarhoştu bu- gün E) O yemyeşil gözlerin bahardı gözlerimde

12. Öbür dünyada bol bol öderim bunları ben 1 Fakat sen bana şimdi getir, gençliğini ver || Fazla bir şey diyemem, söyleyemem şimdiden Başka bir dünyadaki ömre bel bağladım ben IV Verdim ona gençliğin zevkini birer birer V A) I. ve II. D) II. ve IV. Aşa cümlede B) II. ve III. E) II. ve V A) Çok mac Yukarıdaki dizelerde numaralanmış sözcükler hangi ikisi, sözcük türü bakımından diğerlerin farklıdır? arti B) Ya B C) H D) C) IV. ve v 6. V.

Anadolu'ya doğru 17 Kasım Martın yirmi beşinde kendime gelir gibi olmuştum. İhsan'la döndüğüm son akşamın sabahı kırk derece ateş- le uyandım. Hastalığımı belli etmemeye ne kadar çalış- timsa başaramadım. Üç gün kadar doktorlar bunu İspan- yol nezlesi¹ diye tanılamışlardı. Aslında bir haftadır kı- nıklık hissediyordum. Buna İstanbul'dan döndüğüm gece aldığım soğuk eklenince enflüanza² olduğumu sandım. Ayşe'nin yalnızlığını, kimsesizliğini ne derin bir azapla düşünüyordum. Fakat bu azap uzun sürmedi. Hastalı- ğım ağır bir tifoymuş. Ateş, irademi, benliğimi aldıktan sonra ne oldu, bilmiyorum. Ne garip bir hastalıktı. İçinde uzun bir yatak olan bir uçakta korkunç bir hızla durmadan İstanbul'un üstünde uçuyordum. Kalbimi bedenimden ayıran bu hız içinde gözümü kapamaya çalışıyorum. Fakat uçtuğum uçağın üstündeki boşlukta bir İngiliz uçak filosu dolaşıyor ve tam karnımın üstüne bir bomba atmaya çalışıyordu. Ha- vada gümbürtüler oluyor. Başımda beyaz bulutlar didik didik oluyor, onların arasında muazzam atsinekleri kırmı- 1. 1918-1920 arasında milyonlarca insanın ölümüne neden olmuş salgın has- talik. (Y.N.) 2. Grip, paçavra hastalığı. (Y.N.) 59

da ateşli ateşli konuşuyorlardı. Haşmet Bey herhalde mil- li hareketin önemli olmasa bile etkin bir üyesiydi; onun olgun ve erkek başının Cemal'den ve Ihsan'dan bütün bütün başka bir anlamı vardı. Herhalde onun enli omuz- lu uzun boyunda, biçimli ellerinde, şakakları ağarmış si- yah saçlı, çıkık çeneli, iradeli başında Osmanlı İmparator- luğu'nun en güçlü asker örneği beliriyordu. Bu baş, bu kartal gibi gözler yalnız Dünya Savaşı'nın askeri değildi. İmparatorluğun kim bilir hangi köşesinde, belki Arnavut- luk'un sarp kayalarının pişirdiği, yetiştirdiği bir askerdi. Bundan başka konuşmasında, bakışında çok okumuş, dü- şünmüş, yaşamış bir adam hali vardı. Onun için Ayşe'yle karşı karşıya İhsan'dan fazla birbirleriyle, kafalarıyla, ol- gun ruhlarıyla daha arkadaşça anlaşıyor gibiydiler. Ben de İhsan gibi, onu Ayşe'nin yanında derinden inceledim. Ayşe'ye seyrek gelen bu adamla dostluklarının derecesini ölçmeye çalıştım. O da bizim onunla olduğumuz gibi bi- zimle meşgul oluyor muydu? Herhalde bir şey duyurmu- yordu. İstanbul'da son günlerde oldukça tehlikeli bir hava esiyordu. İngilizlerin İstanbul'u işgali ağızdan ağıza söy- leniyordu. Meclis kendini güvende bulmuyor, padişahın oyunu anlaşılmıyordu. Hep filan gün filan papaz ya da filan paşa, sarayın arka kapısından girmiş çıkmış, İngiliz elçiliği kâtiplerinden mister filan Şişli'de siyasi açıklama- larda bulunmuş gibi dedikodular vardı. İhsan'ı bizimkiler hemen Adapazarı'na gönderiyor- lardı. Orada Anadolu'yu karıştırmak için yapılan düzen- ler ve örgütlere karşı o da örgüt yapacaktı. İngilizler, Türklerden şüpheli gördükleri adamları Haydarpaşa tre- niyle seyahat ettirmiyorlardı. Hele subayları hiç bırak- mıyorlardı. İhsan karadan kaçıp gidecekti. Bütün bu ay- rıntılarla Ayşe son derece ilgili görünüyordu. Nihayet ciddi kısmı bitirdik. Çay içtik, Ayşe neşeli 56

3. Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik Bu dizeler için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Birden fazla sayı sıfatı vardır. bir att B) Belgisiz sifat kullanılmıştır. V bir ordu C) Edat grubu niteleme sıfatıdır. V D) İşaret sıfatı kullanılmıştır. E) Türemiş sifat örnekleri vardır.

PEGEM YAYINLARI E 11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamı zamirle sağlanmıştır? A) Niçin payına düşeni kabul etmiyorsun? B) Kimden bahsettiğini anlayabildin mi bari? Hangi öyküyü sevdiğimi nereden anladın? D) Erken kalkman gerektiğini kaç kere söylemeliyim? E) Ne istediklerini yine sana mı söylediler? er, çekiml eğildir. "yor ili va

İSİM SOYLU SÖZCÜKLER (ZAMIR 'ADIL') BÖLÜM 01 7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük yay ayraç içinde belirtilen göreviyle kullanılmamıştır? A Bu dergi bende kalsın, sen ötekini oku. (İşaret zamiri) B) Benden ne istiyorsunuz bazen hiç anlamıyorum. (Soru zamiri) Bana anlattıklarını buna da anlatabilirsin diyerek arkada- şını gösterdi. (Şahıs zamiri) D) Başkaları duymasın diye aralarında fısıldaşıyorlardı. (Bel- gisiz zamir) E) Üzerindeki elbiseyi kaça aldığını merak ettim. (Soru za- miri) 10

Kala- oğu, IV nayi türü 9. E) Sorma kişinin aslını, sohbetinden bellidir. kim tlik (A) 1. Pasaportuyla birlikte kimliğini de yanına aldı. II. Yeni aldığı kitap ve dergiler onda kalmış. III. Herkesi bu saatte buraya kim topladı? IV. Herkesin valizi geldi, bir tek benimki yok. V. Davetlilerin çoğu yemekten sonra salondan ayrıldı. Numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? INLARI şkişi zamiń Acümlede, zamirden türemiş sözcük vardır. B) II. cümlede, işaret zamiri bulunma hâli eki almıştır. C) III. cümlede, üç farklı türde zamir vardır. D) IV. cümlede, ilgi adılına yer verilmiştir. E) V. cümlede, belgisizlik bildiren sözcük zamir göreviyle kullanılmıştır. 12. 105 Yi ya ye n y B A B C

m. iyelik eki 8. Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde iyelik zamiri kullanıl- mamıştır? A) Akılları pazara çıkarmışlar, herkes kendi aklını almış. B) Dabak sevdiği deriyi yerden yere vururmuş. C) Malini yemesini bilmeyen zengin her daim züğürttür. D) Karga, bülbülü taklit edeyim derken ötmeyi unutmuş. E) Sorma kişinin aslını, sohbetinden bellidir. PEGEM YAYINLARI 11.

TYT/Türkçe 0360 14. Bu konudaki farklı düşüncelere rağmen şu görüşe ikna olunmuştur: Toplumun kültürüyle yazını arasında derin bir bağ vardır. Ulusun kültürel değerleri, yazın yapıtlarında doğrudan veya dolaylı olarak bulunur. Özelikle romanlar, hikâyeler, şiirler üretildikleri toplumun kültürel yapısından izler barındırır. edot Pore Bu parçada aşağıdaki sözcük türlerinden hangisinin örneği yoktur? A) İlgeç B) Ön ad D) Adil SHO E) Bağlaç 8 C) Belirteç 201

9. "Ne kadar" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde zarf olarak kullanılmıştır. A) Ne kadar zorda kalırsanız kalın doğru olun. B Ne kadar zamanımız kaldı bilmiyoruz. C) Verdiğim paranın ne kadarını harcadınız? DBu işi bitirmek için ne kadar süremiz var? EXBizim ona borcumuz ne kadarmış?

2. I. Gittin taş atarak denizlerime II. Halka halka genişleyen anıların kaldı III. Girdin çıkmamak üzere dehlizlerime IV. Birden yaşamanın hızı azaldı V. Gittin, boşandı içimde sevincin yayı Bu şiirin kaçıncı dizesinde durum zarfı yoktur? Sill BH D) IV E) V

eneme 8. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde bulunan kelimelerin tümü isimdir? A) Günümüzde bilgisayar oyunları gençleri esir almış du- rumda. ible mil iyeviberi lex B) Cep telefonunu bahçede, elma ağacının dalında, salla- niyordu. C) Adana'nın Sarıçam ilçesinde hava sıcaklığı otuz beş de- ! receydi. slepsiels D) Çocuğun çantasının gözündeki kalemlik yere düşmek üzereydi. E) Kardeşimin masasının üstünde kalemler, silgiler, defter- ler, kitaplar vardı. E | 11

KELİME GRUPLARI (SÖ 7. Aşağıdakilerin hangisinde bir aitlik grubu kullanılmıştır? A) Yazarın sahip olduğu yetenek eserde görü- lür. B) Yazara dönük eleştiri, metinde yazarı arar C) Her yazar, okurun satırlara dalıp gitmesini umar. D) Sayfalardaki çizgiler okurun ilgisinin eseri dir. E) Kitapçı raflarına dizilen eserler alıcısını bek- ler.

13. Öykü, tek bir yataktan akmayı reddeden ırmak gibidir. Her | yazarın elinden yeni bir yol izler ve izlediği yollarla beraber || ||| şekillenir, biçim kazanır. Kimi, karşımızdaymış gibi canlıdır; okurken aynı zamanda onu seyrederiz. Kimi kımıltısız bir IV göl gibidir ama sözcüklerin gücüyle derinlerdeki çalkantıyı kusursuzca anlatır. V Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangisi farklı bir turdedir? A B)11 XIII D) IV E) V