İsim Soruları

E) Gün doğmadal 3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zarf-fiil, farklı bir sorunun cevabıdır? A) Ölesiye seviyordu o mavi gözlü devi. KB) Sen gülünce güller açar Gülpembe. C) Koşarak koşarak gel bana sevdiceğim. N D) Yana yakıla anlattım derdimi o yâre. M E) Sana bakmadan geçmez hiçbir günüm. YAYINLARI LİMİT

10. Vargit çiçeği, yaz bitip de soğuklar yavaşça kapıya I Z dayanınca yayla sakinlerine artık göç etme zilinin 11 çaldığını haber veriyor. Vargitler; ormanlık bölgeler- de,mera ve çayırlarda kendiliğinden yetişiyor. İnsan III böylesi zarafetin 1000-3000 metre rakımdaki sert IV hava koşullarına meydan okuyuşuna şaşırıyor. Ta- biata aşkla bağlı biriyseniz onunla kurduğunuz ilişki bu küçük hikâyelerle yeniden canlanıyor. V Bu parçada numaralanmış sözcüklerin hangisi türü bakımından diğerlerinden farklıdır? A) I B) II C) III D) JV E) V 1

/benimhocam 2. Pakize Öğretmen öğrencilerinin belli sözcük türlerini anlayıp anlamadıklarını test etmek istemektedir. Bunun için sözcük türü - öğrenci eşleştirmesi yapar: Kadir: İşaret sıfatı İrem: Sayı sıfatı Eylül Bilge: Soru sifati Ziya Ege: Niteleme sıfatı Hulusi: Belgisiz sifat Ve öğrenciler aşağıdaki örnekleri verir: Kadir: Beni artık sadece bu anlar, başkası da anlayamaz. İrem: O da son adamı buraya getirdi. Eylül Bilge: Sen ne hakla bana karşı çıktın? Ziya Ege: O da masmavi evi bize göstermedi. Hulusi: Sen de tüm insanlığa saygıyla yaklaşmayı öğrensen. Etkinliğe göre yanlış örnek veren öğrenci aşağıdakiler- den hangisidir? A) Kadir B) İrem D) Eylül Bilge E) Hulusi C) Ziya Ege

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ötekilerden farklı birisim tamlaması kullanılmıştı? A Manisa'nın Salihli ilçesi sman içinde bulunan tarihi kenti ziyaret ettik. B) İkindiye doğru güneşin etkisini serin serin esen rüzgâr ha- fifletiyor bir nebze. C) Acımasız zamana inatla direnen göz kamaştırıcı sütun, ören yerinin bekçisi gibi duruyor. D) Romalılardan kalma çift apsisli kilisenin duvar kalıntıları or- taya çıkarılmış. E) Eski keselerde görülen ilginç sanatsal bezemeler, kadının el becerisinin nişanesiydi.

18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük zaman bil- dirmez? A) Bana göre iyi bir gelecek, bugün değerlendirilince gerçek- leşecektir. B) Daha gün ağarmamış ama herkes sokaklara dökülmüş. sokakl C) Dersimi aldım, onun sözlerine inanmayacağım artık. D) Baharda çiçekler açtı mı buralar ne güzel olur! E) Çocuklar birazdan yaşlı adama yardım etmeye gidecekler. 16

10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır? A) Garip akımı özellikle 1940'da edebiyatımızda etkili olmuş. B) Psikolojik romanın öncülerinden Peyami Safa 1899'da doğmuş. C) Tarık Buğra, "Küçük Ağa" romanını 1964'te yazmış. D) Yazar, 1949'da yayımlanan "Huzur" romanında aşk konusunu ele almış. Edebiyatımızda 1840'tan sonra Batılılaşma başlamış.

13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde eylemi yapılış şekli yönünden tamamlayan bir öge vardır? Hiç kıpırdamaksızın/eski bir sandalyede oturuyordu. ve boyası dökülmüş ahşap Eve girer girmez/yarınki misafirleri için yapacağı yemeklerin bir listesini hazırladı. C) Bir tarih kitabında rastladığı büyüleyici motifleri, ördüğü kazağa işlemeye çalışıyordu. Odanın duvarına, astığım kahverengi saat dedemden geriye kalan tek/hatıraydı. Yoğun bulutların kapladığı gökyüzü/az sonra kopacak bir kıyametin/habercisiydi. (767

10. Vargit çiçeği, yaz bitip de soğuklar yavaşça kapıya dayanınca yayla sakinlerine artık göç etme zilinin çaldığını haber veriyor. Vargitler; ormanlık bölgelerde, mera ve çayırlarda kendiliğinden yetişiyor. İnsan böylesi zarafetin 1000-3000 metre rakımdaki sert hava TV koşullarına meydan okuyuşuna şaşırıyor. Tabiata aşkla bağlı biriyseniz onunla kurduğunuz ilişki bu küçük hikâyelerle yeniden canlanıyor. Bu parçada numaralanmış sözcüklerin hangisi türü bakımından diğerlerinden farklıdır? (A) I BH salm C) IL posysc DIV EV

MSÜ/Türkçe 10. Vargit çiçeği, yaz bitip de soğuklar yavaşça kapıya dayanın- zak ca yayla sakinlerine artık göç etme zilinin çaldığını haber || veriyor. Vargitler; ormanlık bölgelerde, mera ve çayırlarda A kendiliğinden yetişiyor. Insan böylesi zarafetin 1000-3000 111 m IV metre rakımdaki sert hava koşullarına meydan okuyuşuna şaşırıyor. Tabiata aşkla bağlı biriyseniz onunla kurduğunuz ilişki bu küçük hikâyelerle yeniden canlanıyor. V Bu parçada numaralanmış sözcüklerin hangisi türü ba- kımından diğerlerinden farkindur? A) I B) II D) IV E) V 11. (l) 1945 yılının 6 Ağustos sabahui, Japonya'nın Honshu Ada- 13 FORMAL YAYINLARI

IPamuk gibi bir kalbi vardır. (Benzetme) zetphe) II. Saatlerce aramasına karşın bir türlü bulamıyordu. (Koşul) I. Ancam ile yarın köye gideceğiz. (Birliktelik) IV. Çiçek demetini annesi için almıştı. (Özgülük) V. Hiçbiri bu işi senin kadar öğrenemedi. (Karşılaştırma) Numaralanmış cümlelerin hangisinde edatın cümleye kattığı anlam yanlış verilmiştir? A) I B) II C) III IV E) V

remiş ve bir- tir? bilirim. er. n sesinde. 224 BOS 15. Sıcak sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde gö- revce ikişerli eşleştirmenin dışında kalır? A) Bugünlerde rüzgâr bile sıcak esiyor. B) Ev sahibi bizi çok sıcak karşılamıştı. C) Eylülün sonuna doğru sıcak hava yurdumuzu terk ede- cek. D) Sicağın etkisi kırılmadan dışarı çıkmak çok tehlikeli. E) Kış gününde içtiğim sıcak çorbaları özledim.

Q Günümüzde mantık ilminin alt yapısını zıtlıklar ve ilişkiler ağından bağıntılanma biçimleri oluşturmuştur ki böylece mantık ilmi semiotik süreçlerle aynı işlevi gerçekleştiren bir noktaya taşınmıştır. Bu cümlede geçen aşağıdaki sözcüklerden hangileri aynı türdedir? A) ve itmi B) günümüzde alt-zıtlıklar mantık aynı bir E)-biçimleri - gerçekleştiren

1. (1) Sanatçı, başta hikâye olmak üzere roman, şiir, röportaj ve tenkit türlerinde yazılar kaleme almıştır. (II) Hikâye, sanatçının en çok üzerinde durduğu türdür. (III) O, öğrencilik yıllarından itibaren başladığı yazma faaliyetine, Avrupa dönüşünden sonra düzenli bir şekilde devam etmiştir. (IV) 1936'da ilk kitabını yayımlamıştır. (V) 1954'te vefat eden yazar, ölümünden sonra geride on hikâye, iki roman ve bir şiir kitabı bi- rakmıştır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) 1. cümlede yüklem, bileşik fiilden oluşmak- tadır. B) II. cümlede özne yapıca basit bir sözcüktür. C) III. cümlede yer tamlayıcısı, bir söz öbeğin- den oluşmaktadır. D) IV. cümlede belirtisiz nesne vardır. E) V. cümlede yüklem geçişli bir fiildir.

1. SORULAR 18. yüzyıl Fransız manzara ressamlarından Claude- Joseph Vernet, 1734-1753 yılları arasında Roma'da çalışmış, Barok sanatçı Claude Lorrain'in resimlerindeki ışıktan etkilenmiştir. O, yaşadığı dönemde çok moda olan || 2 idealize edilmiş ve duygularla yüklenmiş manzara sanatının buradaki örneklerini vermiş, özellikle deniz IV kıyıları ve liman betimlemeleriyle ünlenmiştir. Vernet, 1753 yılında Paris'e döndüğünde, Fransa Kralı 15. Louis'ten Fransa'nın limanlarını gösteren bir resim serisi için sipariş almıştır. Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangisi bir ismin yerini tutmaktadır? A) III B) I C) V D) IV E) II

çocuğuydu. O biraz çarpılarak elini uzattı. Cemal "şark" diye kalın çizmelerini çarptı, katı pençesiyle arkadaşının eldivenini, zarif bir edayla çıkardığı beyaz elini sıktı: "Nereden geliyorsun İhsan?" "Üçüncü Ordu'dan Cemal!" Sonra beni tanıştırdı ve ayakta biraz konuştuk. He- men yine Bulgar Mütarekesi ve barış lakırdıları. Cemal, anladım ki bilinçdışı olarak arkadaşının şehir zarafetine tahammül edemiyor ve İhsan da Cemal'e bir taşra çocuğu gibi bakıyor; ancak şehir nezaketinin gerektirdiği kadar tahammül ediyor. Zavallı memleketin şehrini ve vilayetini de nasıl bir kasırganın kucak kucağa attığını düşünüyo- rum da bana bu günler çok uzak görünüyor. Galiba ayrı- lacaktı. Birdenbire ikisinin de kulakları kabardı. Ortalığı dinlediler; sonra sakin ve sert, "İngiliz uçakları; Harbiye Nezareti civarından uzaklaşalım," dediler, acele etmeden açık adımlarla Mercan'a doğru inmeye başladık, ben diz- lerimde, kalbimde garip garip bir şey hissettim. İçim fazla yumuşaktı; belkemiğim erimek istiyormuş gibi bir şeyler oluyordu. Fakat dışarıya bir şey belli etmeden yürüyor- dum. Ahali de aynı biçimde, süratle civardan uzaklaşıyor, yokuştan iniyordu. İlk anlarda kimsenin koştuğunu iddia edemem. Zembilleriyle çarşıdan dönen esnaf, acele adım- larla çocuğunu sürükleyen birkaç kadın ve karışık bir halk. Ahalinin yoğunlaştığı bir yerde birdenbire vızıltı art- ti. Baktık, beş uçak aşağı iniyor, etraflarında uçaksavar topları bulutları kar gibi, tül gibi didikliyordu. Muazzam bir gümbürtü, etrafımızda kalın, siyah bir duman ve toprak bulutu, ani bir çığlık... Dumanlar ara- sından soluğu hissedilecek kadar sessiz, sürekli kaçışan, karışan bir halk. Arkamı bir dükkâna dayadığımı, dizleri- min, arka kemiğimin pişmiş paça gibi yılıştığını, döküldü- 1. İstanbul anlamında. (Y.N.) 21

5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir noktalama yanlışlığı yapılmıştır? AÇok istedik, çalıştık, güzel sonuçlar bekledik. B) Tören günü kendini toparladı; herkesin geleceğini, toplanacağını bildiğinden sevindi. CLGözlerini kapattı; ellerini, ayaklarını bir araya geti- rerek neler olduğunu anlamaya çalıştı. D) Kimse için fedakârlık yapmaya değmezdi: biraz da kendisi için, ailesi için bir şeyler yapmalıydı. EX Soruları okurken en iyi hissettiği zaman- gerçeği gördü. Büstü Bayındır