İsim Soruları

1. TEST - 4 Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, yansımadan türemiş sözcük kullanılmamıştır? A) Fısıltılı bir biçimde konuşmayı alışkanlık edinmiş. B) Kedinin miyaylamasıyla herkes havaya sıçradı. C)Yaralıların iniltisiyle uyandım gece yarısı. D) Arkadaşının sesi her sabah kulağında çınlıyordu. E Sabahları korna sesi değil, kuş sesi duymak istiyor- muş. 5. Bu s Kap Kurc Hes Bu A) CH

C) III D) IV 20. Prof. Dr. Üstün Dökmen, Çocuklara ve Büyüklere Masallar adlı modern fabl tadındaki son kitabında sadece küçüklere hitap etmiyor, büyüklerin de içindeki çocuğu harekete geçirip yetişkinler olarak dersler çıkarmalarının yolunu açıyor. A) Sifatlaştiran-ki- C) Zarf-fill Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur? B) Birleşik eylem D) Edat E) Dönüşlülük zamiri 21. 1. Yerlisiyim ben uzak bir çiçeğin

★ "ile" edatını alan her sözcük, cümlede edat tümleci olmaz. Bu edati alim ile bulunur: Üç yıl boyunca sabırla çalıştı. (sabırla → zari tümleci) Örnek: 3 Renk renk çiçeklerle kaplı yaylaları ve ahşap evlerden oluşan dağ köyleriyle Yalnızçam, büyük şehirden kaçmak isteyenler için bulun ÖSYM maz bir yer. Bu cümleyle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yapmıştır? Birden çok sıfat tamlaması vardır. B Bağlaç vardır. C Birleşik ad kullanılmıştır. Basit yapılı bir fiil cümlesidir.X (e) E) (ilgeç tümleçleri vardır. Türkçe/32 Örn Aşa A) B eis C Vaynen D (2004/ÖSS) E

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yer-yön bildiren sözcük, zarf olarak kullanılmamıştır? A) Öyle yorulmuştu ki dışarı bile çıkmadı. Bİşlerimizi bitirdikten sonra yukarı kata çıktık. C) Arabayı biraz daha ileri çekmelisin. DYanlış yere geldiğimizi anlayınca geri dön- dük. E) Aşağı iniyoruz, siz de bizimle gelin. elo els 5 els

4. Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde altı çizili sözcük zarf görevinde değildir? A) Kar ne kadar çok yağsa yaza kalmaz. B) Güzel bürünür, çirkin görünür. C) Çok bilen çok yanılır. D) Düşmanın karınca ise de hor bakma. E) Baca eğri de olsa duman doğru çıkar.

yazdıkları ara- Aazarlar sinda bazen farklılıklar görülebilir. On yıl önce yaşadıklarını unutmuş gibi yapıyor, ha- Raskolnikov, dünyanın sahte iyiliğine cesaretle tirlamak istemiyordu. meydan okuyan bir kahramandır, Yedi ayı aşan bir süreden beri hazırlıklarımız daha iyisini yapabilmek için devam ediyordu. O yıllarda aldığı kararlardan dolayı babama, kimse bir şey diyemezdi. 01 2. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde bağlaç kullanıl- mamıştır? an yoksa ben mekan, Kinm... çalıştım ki üzerin Gim zaman Kinn önce Kinm'a ge Bu parçada ku gisi bağlaç de A) yoksa A) Birçoğumuz fala inanmayız ama fırsat bulursak H baktırmadan da yapamayız. ken buna devam eden bir yapıdadır. C) Bahsettiğiniz kitaplarınızı okuyamadım, kapakları- na bile bakma fırsatı bulamadım. 5. Lewis M tildiği Z B) Romanları, birilerine bir şey anlatan hatta cayacak- v E D) Sabah olduğunda, bütün gece uyumasına karşın kendini yorgun hissediyordu. R E) Ressamlar olsun müzisyenler olsun bir yönüyle edebiyata hizmet ederler. N D) konutla mekte hütün dünya edebiya- kodar Bu F değ A) B) C C

Şimdi Ankara Cebeci Hastanesi'nin küçük bir oda- sından dışarıya bakıyorum. Uzun, sarı toprak yığınları yükselerek, alçalarak sonsuz uzanıyor. Fakat arkasında öyle kızıl bir gök var ki... Her şey acayip bir surette kızıl, galiba onun kanı! A... bunu böyle düşünmemek lazım. Doktor ne dedi? Başımdaki kurşun bende hayaller yara tiyormuş. "Çıkarırız!" diyorum. Beyaz gömleğinin kolları- na ciddi ciddi bakıyor. Bacaklarımı keseli daha kaç oldu? Yatağımın alt tarafı gülünç bir biçimde boş. Kurşun çıkarsa kafam da boşalır diye mi çıkarmıyorlar, ne bile- yim... Belki başımdakileri çıkarıp beni yalnız bırakma- mak için kafamdaki kurşuna dokunmuyorlar. Bazen ba- şım çok ağrırsa doktor, "Bir ay sonra ameliyat yaparım," diyor. "Şimdi İstanbul'a, ailene yaz," diye ısrar ediyor. Ne yazayım? İstanbul'dakileri unutmuş gibiyim. Orada es- mer, ince yüzlü, saçları gergin, bir türlü ihtiyar olmayan bir anam var. O da beni bu sergüzeşte atılırken reddetti. Sergüzeşt mi dedim? O halde başımdan geçenlerin hepsi doğru. Belki de bazıları değil; fakat ne zararı var? Belki de bu hikâyenin ortasında başım bunalacak; ben buradan başka bir dünyaya göçeceğim, onun da zararı yok.midiod Başlamak istiyorum. Başlamak için yanıyorum. Fa- kat nereden? Yemek yemeden yemiş yemek isteyen ço- cuklar gibi hep sonunu söylemek istiyorum. Ya başım boşalırsa? Cemal'in geldiği gün, annemin, "Bulgarlar ateşkes yaptılar!" dediği gün hikâyenin ilk satırı biçimlendi. Bu beni neden bu kadar rahatsız etti; Bulgar Mütarekesi¹ ni- çin beni bu kadar sızlandırdı, bilmiyorum. Yalnız anne- min alafranga salonunda eşyanın yerini bozacak kadar yerimi değiştirdim, dolaştım. Annem bundan başka da bir 1. 29 Eylül 1918, Selanik Ateşkes Antlaşması. Bulgaristan, müttefikler arasın- da I. Dünya Savaşı'ndan çekilen ilk devlet olmuştu. (Y.N.) 16 şey iste gib la b F

DESTAN/EFSANE/Sifat Tamlamalarl 1. Kumral saçlı insanları hep itici bulmuştur. II. Çatıdaki kiremitler yer yer kırılmıştı. III. Sanatçının "Melek" adlı şarkısı çok mutlu ediyor beni. IV. Sararan yaprakların hüzünlü haykırışıdır bu. V. Yüreğimin en güzel yerinde saklıyorum seni ey yar. Numaralanmış cümlelerin hangisinde sıfat tamlaması kullanılmamıştır? 1. AT B) H C) III DY IV EV 4.

10. Vargit çiçeği, yaz bitip de soğuklar yavaşça kapıya dayanınca yayla sakinlerine artık göç etme zilinin 11 çaldığını haber veriyor. Vargitler, ormanlık bölgelerde, mera ve çayırlarda kendiliğinden yetişiyor. İnsan 1 böylesi zarafetin 1000-3000 metre rakımdaki sert hava IV koşullarına meydan okuyuşuna şaşırıyor. Tabiata aşkla bağlı biriyseniz onunla kurduğunuz ilişki bu küçük hikâyelerle yeniden canlanıyor. V T Bu parçada numaralanmış sözcüklerin hangisi türü bakımından diğerlerinden farklıdır? (A) i Byli C)jfi Div EXV 11. (1) 1945 yılının 6 Ağustos sabahı, Japonya'nın Honshu Adası'nın güneybatı kesimindeki Ota Nehri'nin tarım bakımından zengin deltasında kurulmuş Hiroşima'da, sıcak ve sıradan bir yaz günü başlamıştı. (II) Ancak birkaç saat sonra gökyüzünde düşman uçakları belirince bütün şehri, siren sesleri sardı. (III) Dev bir yıldırımın ardından çok parlak bir ışık her yeri kapladı. (IV) Sonra yangınlar başladı ve koca şehir dakikalar içinde kül oldu. (V) Bu olay; hayatta kalanlar tarafından "bir dizi ışık parlaması", "sağır edici patlamalar ve "canlıları kavuran bir fırtına" şeklinde anlatıldı. cümlelerin hangilerinde

1. Çocuklarımıza masal ve şiir öğretelim. Bu, on- ları sonradan karşılaşacakları sıkıntılara karşı koruyacak en iyi ilaçtır. Onlara masallar, şiirler okuyalım. Bu parçada I. zarf, II. edat, III. bağlaç, IV. zamir, V. Sifat türlerinden hangisi birden fazla kullanılma- mıştır? A) Yalnız t B) Yalnız t 6) II ve III -C) Yalnız HI E) V ve V

S M A L 236 15. Bilim kurgu filmlerindeki gibi robotların hayatlarımızın bir parçası hâline geleceğini hayal ederken makineleşmiş bit- kiler muhtemelen aklıniza gelecek son şey olacaktır. Ancak İsveç'teki Linköping Üniversitesinden bir grup bilim insanı, damar sistemine ve köküne elektronik donanım yerleştir- dikleri bir gülün bu işleme olumlu yanıt verdiğini duyurdu. Bu parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Belirtili ve belirtisiz isim tamlamaları vardır. + B) Türemiş yapılı eylem kullanılmıştır. C) Birleşik çekimli eylem vardır. + D) Gövdeden türemiş sözcükler vardır.. E) Ünsüz yumuşamasına uğramış sözcükler vardır. + -

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ilgi zamiri, yaklaşma (yönelme) durumu ekini almıştır? A) Bu fotoğraf makinesi ötekilerden daha pahalıymış. B) Müdür beyin yazısı sizinkine çok benziyor. C) Benimkinde en küçük bir hata yok, dedi bize. D) Sizler raftakileri incelemek istiyor musunuz? E) Bizimkinin söylediklerini dikkate alsan iyi olur.

ama- n yer- culuk eğer- n bir tiştir- k ve lunu fiziki an- mış- zım İşı- 4. Şimdiden bir hatırasın Bulutsa, tozsa, uçarsa Bütün (aşklar) paranteze alınsın Rüzgâr çanısın rüzgârın diline dolanırsın Ne bir şarkısın ne de dillerde nağme adın Artık bazı şarkılar kadar yaralısın Didem Madak'ın bu dizelerinde aşağıdakilerden hangi- si yoktur? A) Belirtili isim tamlaması Belirtisiz isim tamlaması e) Bağlaç D) Edat E) Fiilimsi

O O gece rahat bir uyku uyudum. O azametli adam 1 11 artık benim karşımda küçük bir yerdeydi. Sözlerinin TII cezasını çekmeliydi. Ve ben verecektim bu cezayı IV ona. Bu sabah bir köşede sessizce oturup beni iz- V liyordu. Yukarıdaki altı çizili tamlamalardan hangisi tür bakımından diğerlerinden farklıdır? A) I C) NI D) IV B) N J E) V

i sözcükle lıdır? enilmişti. utuyor. mek adına kanlar yap uş, bunar m yön Sifet yopor kr í sjopun chie, Edat (ilgeç) - Bağlaç - Ünlem UNITE 4 SÖZCÜK TÜRLERİ blos "Tek başlarına anlamları olmayan ancak bir cümleye gir- diklerinde ya da bir sözcüğe, sözcük öbeğine bağlandık- larında sözcükler arasında çeşitli anlam ilgileri kuran ve kendi anlamları böylece beliren sözcüklere ilgeç (edat) denir." Buna göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde ilgeç vardır? A Cocuklar için çok üzülüyorum. B) Bana gazete ile dergi al. ve C) Bunu Osman'a da söyledim. 1. Bejles D) Akşamleyin oraya varırız. E) Öyle yorgunduki hemen uyudu. bejken edel SIFAT 2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ilgeç (edat) yoktur? A) Adamın taş gibi yüreği vardı. B) Yüz kadar işçi çalışıyordu. C) Pikniğe gitmek üzere hazırlandık. D) Atlarımızı dağa doğru sürdük fut g 5. 6.

de 7- e -. AYT 22. "Orhan Bey, o gece benim nişanımda Füsun ile dans etmenizi bana anlatabilir misiniz lütfen?" Bir süre direndi, sanırım utanmıştı. Orhan Bey çeyrek yüzyıl önce Füsun ile nasıl dans ettiklerini öyle bir içtenlikle anlattı ki ona hemen güvendim, hikâyemi benim ağzımdan müzeseverlere en iyi onun anla- tabileceğini anladım. Kendi sesimin çok çıktığını, hikâyemi bitirme işini artık ona bırakmamın daha yerinde olacağına da hemen o sırada karar verdim. Bundan sonraki paragraftan kitabın sonuna kadar, hikâyemi anlatan artık Orhan Bey'di Füsun'a o dans sırasında gösterdiği içten dikkati, bu son say- falara da göstereceğinden eminim. Allahaısmarla- dik! Merhaba, ben Orhan Pamuk! Kemal Bey'in iz- niyle Füsun ile dansımızla başlıyorum: Gecenin en güzel kızıydı ve pek çok erkek onunla dans etmek için sıradaydı. Bu parçada, postmodern romanın aşağıdaki özelliklerinden hangisi vurgulanmıştır? A) Üslup taklidiyle pastiş yönteminden yararlanma B) Gerçeklikle fantastik olanı birleştirerek verme C) Tarihsel gerçekliği dönüştürerek ele alma D) Anlatıcıyı kurmacanın bir parçası hâline getir- me E) Metinler arasılıktan yararlanma TÜRK SOS 24. 25