Sıfat Soruları

= karşıtlık ya da ce öğretimindeki çalışmaları, ce- mlarını içerecek akilerden han- arklı üsluplarla n nasıl olması iriyle çelişen amalar belir- dil gelişimine 10. Abdurrahman Es-Sufi (903-986), Orta Çağ'ın en önemli deneyci astronomlarından olan Müslüman bilim insanıdır. (II) Batı'da Azophi ve Azophi Arabus isimlere anılmıştır. (III) Yıldızları konum, büyüklük ve renk bilgile- rine göre kataloglamıştır. (IV) Her yıldız takımını hem Dünya'ya göre hem de Uzay'daki konumu uyarınca res- metmiş, kendi döneminin en gelişmiş ve ileri yıldız kata- loğunu hazırlamıştır. (V) Andromeda Galaksisi ve Büyük Macellan Bulutu'ndan bahseden ilk astronomdur, yaptığı gözlemler hayranlık uyandıracak derecede doğrudur. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) 1. cümlede belirtisiz isim tamlaması vardır. B) II. cümlede edat kullanılmıştır. C). cümlede niteleme sıfatı kullanılmıştır. IV. cümlede bağlaç kullanılmıştır. EV. cümlede ek fiil kullanılmıştır. ile ne zaman edet duayor dis? 1. pinili çözcükler tür

18 17 19 Bag insantan anlamak oldukça zordur. Evde sablam bardak bırakmadiniz Annemden og lira alip kendime dondurma aldim Edek hesap çarpya yine uymad 10 Hang elbiseyi alacağıma karar veremedim. 18 9 Okuldaki baz öğrenciler yapılan sınavlara girmedi. Kardeşime sivah spor ayakkabısı aldık. Kacing sirada oturuyorsun? Bahçedeki şu ağaçlara yine zarar vermişler. 15 Kalemliğinden birkaç kalem alip da geldi. Bu yıl yine demire %120 zam geldi. Biz iyi olursa kötü insanlar da bize uyar. Nasıl bir yöntem uygulanacağı konusunda bilgi verilmedi. 14 11 12 13 1.Sayfa Cümleler iki gün önce aşağı köyde anız yangını çıktı 20 Her akşam 2 km yürüyüş yapıyorum. www.yeninesilturkce.com X Niteleme işaret Belgisiz Soru Sifati Sifati Sifat Sifati Mister DELORE JOPY

Y 8. insan müthiş bir biçimde cesaret ve atılım içinde olabiliyor. 11 Boyalı sözler, kaçamak çözümler ve kaygan pistte yalpala- IV malar bitiyor. İşte orada insanı yeniden umuda bağlayan bir enerji açığa çıkabiliyor. V Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisi isim kökünden türemiştir? A) I B) II C) III D) IV Hayatımızdaki bazı acılar, yaşam yemeğimizi tatlandıran || ||| baharatlar gibidir; bu acıların tek sebebi biz değilsek de IV tek sahibi biz oluruz çünkü onun bedelini çatır çatır öde- V mişizdir. Bu cümledeki altı çizili sözcüklerden hangisinin türü ve görevi diğerlerinden farklıdır? A) I B) II C) III Yalnızlık D) IV E) V B milletin A k-9 9. Yalnızlık yüreğime damla damla düşüyordu. Belki sana yazmak ve postalamamak yazdıklarımı, iyi gelecekti. Ya- lansız bir bilgenin ve bir çocuğun aynı milletin mensubu olduğunu sen söylemiştin bana. Ne var ki ben ne bilgeyim ne çocuk. Bu parçadaki altı çizili sözcüklerde asağıdaki ses olayı kekil turd kek Bu ma AT B) D E 11.

11. Yüzyıllardır kurulan medeniyetlerde hep bir uyum gözetilmiş sanatın her dalında; mimariden resme, müzikten şiire belli bir ahenk arayışı sürmüştür. Değişen dünya şartlarında ise H 19. yüzyılın sonlarına doğru modernizmin ortaya çıkışıyla bireyselcilik; ardından postmodernizm ile kuralsızlık yaygın hâle gelmiş, her alanda olduğu gibi sanatta da düzen ve IV ahenkten uzaklaşılmıştır. Bu parçada numaralanmış sözcüklerin türü aşağıdakile- rin hangisinde sırasıyla doğru olarak verilmiştir? B H D E) | Zarf Zarf Sifat Edate Zarf || Bağlaç Edat Zarf Bağlaç Sifat ||| Edat Edat tsim Sifat Zarf IV Sifat Sifat Zamir Zarf İsim - 4

4. UNITE Metne Hazırlık 1. Yaptığınız iyiliklerin günün birinde karşılığını görebileceğinize inanıyor musunuz? Nedeniyle birlikte açıklayınız. 2. Fabllar niçin küçüklerin ilgisini daha çok çeker? Açıklayınız. 3. Fabllarda işlenen temalar sizce milli midir yoksa evrensel midir? Açıklayınız. 30 Okuma ASLAN İLE FARE Bir aslan ininde uyurken burnunun üstünden bir fare geçmiş ve onu uyandırmış. Aslan, korkudan ödü pat- lamış olan zavallı küçük fareyi pençesiyle yakalamış; tam onu ezmek üzereyken fare, kendisine acıması için yalvarmaya başlayarak onu kızdırmak gibi kötü bir niyeti olmadığını, kendisi gibi önemsiz bir av için, o görkemli pençelerini kanla lekelememesini söylemiş. Bu küçük tutsağın korkusuna gülen aslan yüreği yumuşayarak onu salıvermiş. Bu olaydan kısa bir süre sonra, aslan av bulmak için ormanda dolaşırken avcıların ağına yakalanmış. Ağdan kurtulma umudu olmayan hayvan, çaresizce öyle bir kükremiş ki sesi baştan başa bütün ormanda yankılanmış. Hayatını bağışlayan aslanın sesini tanıyan fare hemen koşarak onun yardımına gitmiş ve ağın iplerini kemir- meye başlamış. Kısa bir süre sonra, soylu aslanın serbest kalmasını sağlamış; böylece onu, iyilik yapılan yaratık ne denli küçük ve zayıf olursa olsun, iyiliğin boşa gitmeyeceğine ve o yaratığın bir gün yapılan iyiliğin karşılığını fazlasıyla ödeyeceğine inandırmış. Küçük dostlar büyük dostluklar gösterebilir. Bu fablın içinde geçen edat,bağlaç ve ünlemleri Metinde Geçen Bazı Ke görkemli: Büyüklüğü, görün pençe: Yırtıcı hayvanların ön ayaklarının parm bulmanı istiyorum Metin ve Turle lailla

12. Bir cümlede, özne olarak kullanılan belgisiz zamir, çoğul iyelik eki alırsa cümlenin yüklemi üçüncü tekil kişi de olabilir. Buna göre, 1. Bazılarımız içeriye girmemişti. II. Onların böyle bir sorunu yoktur. III. Burada sizler bize örnek olacaksınız. IV. Bizim o konularda işimiz olmaz. V. Önce onların ne yaptığını görelim cümlelerinden hangisi bu kurala örnektir? B) II. C) III. D) IV. A) I. E) V.

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir isim birden çok sifatla belirtilmiştir? A) Şu okulda eğitim üst düzeyde veriliyor. Say Si B) Karşıdaki iki çocuğu benim yanıma alın. Bely. C) Elif bugün siyah bir elbise giyindi. D) Berk, tavşankanı bir çay istedi. E) Sabahleyin açıklarda gördüler vapurun dumanını.

BURUT XÜS 00 Aşağıdaki cümlelerden hangisinde altı çizili birleşik ad, sifat tamlamasının kaynaşmasıyla otuşmuştur? A) Denizaltılar, deniz kuvvetleri için önemli bir unsurdur. B) Saksıda çok güzel hanımeli yetiştirmiş. C) Gökyüzü masmavi görünümüyle içimi açıyordu. D) Yirmi beş yaşına kadar Eskişehir'de yaşayan bu genç İstanbul'a gitti üniversite için. E) Kayabaşı bu bölgenin en güzel mesire yeri Aşağıdaki cümlelerden hangisinde

12 DORIAN GRAY'IN PORTRES! tuğu tuhaf bir rüyayı zihnine hapsetmeye çalışıyormuş gibi, göz kapaklarının üstüne koydu. Lord Henry, gevşek, rehavet içindeki birinin sesiyle: - Bu şimdiye kadar yaptığın en iyi iş Basil, dedi. Onu gelecek yıl mutlaka Grosvenor'a göndermelisin. Akademi çok büyük ve çok bayağı... Grosvenor, gönderebileceğin tek yer. Onu hiçbir yere gönderecek değilim, diye cevap verdi ressam, başını, arkadaşının Oxford'dayken onunla alay ettiği hep o acayip biçimde arkaya atarak. Yoo yoo! Hiçbir yere göndermeyeceğim onu. Lord Henry kaşlarını kaldırdı ve ağır afyonlu sigarasından çıkan, alelacayip helezonlar çizen ince mavi dumanın arasından hayretle arkadaşına baktı. - Hiçbir yere göndermeyecek misin? Peki ama neden azizim? Var mı bir sebebi? Siz ressamlar ne tuhaf adamlarsınız! Şöhret ola- bilmek için her şeyi yaparsınız. Şöhret olunca da âdeta ondan kur- tulmaya bakarsınız. Budalanın tekisin sen. Zira şu dünyada, birinin hakkında konuşulmasından daha kötü bir şey varsa o da hiç konu- şulmamasıdır. Böyle bir portre seni İngiltere'deki bütün gençlerden üstün kılacak ve yaşlıları da, eğer hâlâ bir şeyler hissedebiliyorlarsa, kıskançlıktan çatlatacaktır. Biliyorum, bana güleceksin, dedi ressam, ama onu sergile- yemem. Gerçekten yapamam bunu. Zira ona kendimden çok şey kattım. Lord Henry uzun bacaklarını boylu boyunca divana uzatıp sarsıla sarsıla güldü. - Güleceğini biliyordum; ama fark etmez. Gerçek, bu! - Ona kendinden çok şey kattın ha! Yemin ederim Basil, kendini bu kadar beğendiğini bilmezdim. Ama senin sert ifadeli yüzün ve kömür karası saçlarınla, fildişi ve gül yapraklarından yapılmışa ben- zeyen bu Adonis" arasında hiçbir benzerlik göremiyorum. Aziz dostum Basil, o bir Narsis", oysa sen... Elbette senin ente- lektüel bir yüzün var ama... İşte hepsi o kadar... Oysa güzellik, ger- çek güzellik zekânın başladığı yerde biter. Zekâ aslında bir aşırılıktır * Grosvenor: Londra'da bir resim galerisi. **Adonis: Bir Yunan tanrısıdır. İsmi, erkek güzelliğiyle eş anlamlı kullanıla gelmiştir. *** Narsis: Narsis efsanesine pek çok göndermelerden ilki bu. Narsis, bir göldeki yan- simasını seyredip ölünceye kadar kendisine âşık olan güzel Yunan delikanlısı. Ef-

. Güzelce döşenmiş bir odada iki kadın oturmuşlar, güzel || hazırlanmış bir masada kahvaltı ediyorlardı. Siyahlar giymiş olan Mr. Giles, masanın yanında onlara servis yapıyordu. Onlardan biri yaşlı, diğeri ise henüz yirmi yaşını ||| tamamlamamış, mavi gözlü, tatlı gülümseyişli, alımlı bir IV V kadındı. Adi Rose Maylie'ydi. Yaşlı kadın da teyzesiydi. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisi sifat değildir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

iş sözcük sıfat 7. S. Cadık. 7. Aşağıdakilerin hangisinde belirtme sıfatı kullanılmam A) Bu zor görevi de başarıyla tamamladık. B) Sınav sonuçları ne gün açıklanacakmış? C) Karşı daireye geçen hafta taşınmışlar. D) Güzel havalar yerini soğuk ve karlı havalara bıraktı E) Uzun boylu bir öğrenci bugün seni sordu.

Iradt. 3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde pekiştirilmiş sözcük sıfat göreviyle kullanılmamıştır? A) Yolumuz yemyeşil bir köye düştü. B) Bugün yine karmakarışık duygular içindeyim. C) Annemin yıkadığı çamaşırlar tertemiz olmuş. D) Bahçeden kıpkırmızı elmaları ellerimizle topladık. E) Yepyeni bir heyecanla başlamıştı görevine. 7.

5. Kimi birleşik sıfatlar, bir sıfat tamlamasına “-lı. -li” yapım ekinin getirilmesiyle oluşturulur. Aşağıdakilerin hangisinde bu kurala örnek olabilecek bir kullanım yoktur? A) Bu yardımdan düşük gelirli insanlar faydalanabilecek. B) Yeni öğrenci, yumuşak huylu birisine benziyor. C) Doktor, düz tabanlı insanların normal yaşama devam ede- bildiğini söyledi. D) Bugün kırmızı çizgili gömleğini giyer misin? E) Anneannem, bizim için peynirli börek yapacak.

13:16 0 +90 531 703 18 77 7 Mart 21:52 1. Cop gibi bir oğlan, ipince Hayırsızın biriydi fikrimce Ne vakit karşımda görsem Oldüreceğimden korkardım Felaketim olurdu, ağlardım Bu şiirde kaç adıl kullanılmıştır? A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 LTE 1 A) Bu gözlerinin bende büyük hatrı var! B) Senin çocukluğun bu sabahlarda geçti. C) Bu, senin ulaşacağın tek yerdir. D) Bu gözlerin kıymetini bilemedik. E) Akşama doğru bu kızı sahilde gördüm. E) 5 65% : 2. "Bu" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde ötekilerden farklı bir görevde kullanılmıştır?

4. Edatlar, çekim eki aldığında adlaşır. Buna göre, (1) Başlıca derdim hem aile tarihleri hem de resmî tarih anlamında geçmişin yeniden yaratılma sürecinde uğra- dığı tahrifattı. (II) Fakat bu kadarı ile sınırlı kalmıyordu tahrifat. (III) Nesnelerle olan ilişki, "Neden yazıyorum?" gibi kallavi bir soru, kuşaklar arası aktarım, Doğu-Batı karşıtlığı gibi meselelerle yola çıktım ben. (IV) Tarihten söz edeceğim için ele aldığım konular üzerine etraflı oku- malar yapmıştım. (V) Yazarken zaten hep yaptığım gibi kapanmam gerekiyordu. parçasındaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bu açıklamaya uygun bir kullanım vardır? A) I B) II C) III D) IV E) V

2. Belirtme sıfatları addan önce gelerek varlığın yapısını etkilemeyen özellikleri anlatan sözcüklerdir. Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde belirtme sıfatı vardır? A) Ak koyunun kara kuzusu da olur. B Her inişin bir yokuşu vardır. e) Alçak yerin tepeciği dağ görünür. D) Cins horoz, yumurtada öter. E) Boş torba ile at tutulmaz.