Toplumcu Gerçekçi Roman Soruları

A 23. Eserlerimde meddah taklitlerine, halk masal ve hikâye deyişlerine de yer veriyordum. Bununla eserimi halkıma daha rahat okutacağım, eserlerimde geleneksel bağlantıyı sağlayacağım kanısındaydım. Batı mükemmelliğine ulaşabilmek için eski sanat değerlerimizin tümünü inkâr etmek, geleneksel bağlardan arınmak gerektiğini savunanlara katılmıyorum. Bizim halk edebiyatımız, zengin bir dil ve sanat hazinesine dayanır. Ölü değil, yaşayan bir dil hazinesidir bu. İmkânları geniştir. Halk için yazan bir sanatçı, bu hazineyi görmezlikten gelir ya da ondan faydalanmazsa ister istemez halkla arasına bir mesafe koyar. A) Kemal Bilbaşar C) Orhan Kemal AYT Aşağıdaki yazarlardan hangisinin sanat anlayışı, bu parçada anlatılanlara en uzaktır? Klasicizm E) Faik Baysal B) Peyami Safa D) Samim Kocagöz A LARI

cavrayışı, edinen okluğa, deleyi: ayatta isi TURUNCU TEST çıyla ilgili değildir? 9. Aşağıdaki yargıların hangisi ayraç içinde verilen sanat A) Gözleme dayalı gerçekçilikle yazdığı hikâyelerinde Cu kurova tüm doğa özellikleriyle yer almıştır. (Yaşar Ke BŞişhaneye Yağmur Yağıyor, On İkiye Bir Var, Konçinalar gibi eserleriyle edebiyatımızda modern hikâyenin temsil mal) cisi olmuştur. (Haldun Taner) C Değişen üretim koşullarının ortaya çıkardığı sıkıntıları anlattığı Sam Amca hikâyesiyle ödül almıştır. (Samim Kocagöz) MAVI TE 1. D) Dost, Yaşamasız gibi öz yaşam öyküsü niteliğindeki hikâyeleri Ege Bölgesi, Ankara ve çeşitli yerlerden izler taşır. (Halikarnas Balıkçısı) E) "Küçük insanlar" olarak nitelediği kişileri anlattığı hikâye lerinden 72. Koğuş ve Kardeş Payı tiyatroya uyarlanmış tır. (Orhan Kemal) "NE ye ka m V 1

nos 1940'lı yıllarda ve 50'li yılların başlarında açık ve aydınlık şiirler yayımlayan İlhan Berk, 1958'de yayınlanan Galileo Denizi'nde çağrışımlara ve soyut bir şiir anlayışına yöneldi. lobe 60'lı yıllara doğru Fazıl Hüsnü Dağlarca soyutlamayı ön plana üb 202 sv m çıkardı. Sonradan - - - diye adlandırılacak olan şiir anlayışıyla yazan Cemal Süreya, Cemal Süreya, Ece Ayhan, ins Kemal Özer, Ülkü Tamer, Sezai Karakoç vb. daha genç şairler 50'li yılların sonunda bu anlayışta kitaplar çıkardı. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) Mavi hareketi iğilloső 1ii2 işls190 nomulqot ieignad n B) Millî Edebiyat zevk ve anlayışını yansıtan şiir C) Toplumcu gerçekçi şiir ubileed o D) Saf şiir (Öz şiir) omolei nalunox idig plasdrubleland ü E) İkinci Yeni risiemnallux lib tid Sovit sy idlevodo

A TYT TÜRKÇE A 31. Kimi zaman göz kapağımızın, kimi zaman bacağımızın üzerinde küçücük bir alanın bazen çok hafif kasıldığını hissederiz. Hatta böyle durumlarda genellikle yanımızda- ki kişiye "Gözüm seğiriyor, bak pit pit atıyor, görüyor musun?" diyerek bu hareketi onaylatırız. Bu türden gözle görülür, küçük kasılmalar fasikülasyon olarak adlandırılır. Fasikülas deri altındaki fasikül adı verilen kas lifleri- nin rastgele kasılıp gevşemesi sonucu beliren, o sırada derinin söz konusu bölgesinin hafifçe hareket etmesine neden olan hareketlerdir. Kas liflerinin istemsiz hareketi, omurilikteki alt motor sinir hücrelerinden birinin ani iritas- yonu sonucunda oluşur. Bu sinir hücreleri belli bir kas bölümünü bütün olarak kontrol ettiklerinden tüm lifler tek seferde kasılır. Fasikülasyonlar herhangi bir tehlike oluş- turmadığından bu konuda yapılmış ayrıntılı bir bilimsel çalışma yok. Ancak uzmanlar yetersiz uyku, magnezyum eksikliği, çok yoğun egzersiz ve fazla kafein tüketiminin bu tip kasılmaları tetikleyebileceğini öne sürüyor. Bu parçadan hareketle; 1. Fasikülasyon denilen kas seğirmelerinin gözle görü- lebilir olması insanlarda bazen korkuya neden olabil- mektedir. II. Seğirmelerin sağlık boyutundan öte kötü haber me- sajı taşıdığı halk arasında kabul edilen bir inanıştır. III. Fasikülasyonlar hakkında önemli bir çalışma yapıl- mamış olmasının nedeni sağlık açısından riskli bir sorun oluşturmadığı yönündedir. yargılarından hangisi çıkarılamaz? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II C) Yalnız III E) I, II ve III 32. F

bi konuların 7. Hece ölçü- zgiyle oku- dddb...). isi bir se- Bülbülüm altın kafeste Öter aheste aheste Ötme bülbül yârim hasta Ah neyleyim şu gönlüme Hasret kaldım sevdiğime Ben sana dayanamam yârim Ben sana aldanamam Ben sana aldanamam yârim Yârim ben sana dayanamam 2 8'll Bu dizelerin nazım şekli aşağıdakilerden hangisidir? A) Mâni B) Turku C) Koşma (14 -D) Agit -E) Destan

17. Hz. Muhammed (s.a.v.), başta Ebu Cehil olmak üzere yabancı tacirleri ezmek, kandırmak ve çeşitli hilelerle mallarına el koymak isteyenlerin kötü davranışlarına korkmadan engel olmaya çalışmıştır, Bu durum Hz. Muhammed'in (s.a.v.) aşağıdaki özelliklerden hangisine sahip olduğunu gösterir? A) ilme önem verme B) Cesaretli olma C) Bağışlayıcı olma D) Müsamahakâr davranma E) Danışmaya önem verme

"Din... Ha gözüm, ha! Ç/ç ç/ç ç/ç ç/ç/ Yürrüüü, hööl... dah dahi." Karabibik birinci dönümü bitirmek üzereydi. Sağa sağa kaçmaya çalışan "Benekliyi üvendirenin burnuyla yola getirmekteydi. Yüreğinde bir sevinç duyuyordu. Saban'ın sapına çalımlı çalımlı sarılarak kuvvetli demi- rin açtığı çığın üzerinde ağır adımlarla yürümekteydi. Harımın (Tarla ve bahçe çevresindeki çit) yanına kadar yaklaştı. Hayvanları harmanlatıp ikinci dönüme geçti. Hem yürüyor hem şarkı gibi bir şey mırıldanıyordu: Bas gidelim, yavrum da bas gidelim! Etrafta çiftçiler kendilerini işlerine vermişlerdi. Yanı başında Deli Ali, Koca İmam'ın tarlasını nadas etmek- teydi. İki erkek arada sırada birbirlerine seslenmektey- diler: - Sarı Simayil ni vagit everiyoo? Yaydan geri. Artık Karabibik Huri'yi Sarı Simayil'e vermekten umu- dunu kesmişti ama buna da artık lüzum kalmamıştı çünkü kendisi de çift sahibi, mal sahibi idi. Bu parçadan hareketle eserle ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Köy ve köylüyle ilgili bir temaya sahip olduğuna B) Romanda mekân olarak Anadolu'nun kullanıldığına C) Sade bir dille yazıldığına D) Tanzimat Dönemi romanlarında kullanılan genel mekân ve kişilere yer verildiğine E) Tahkiye etme (anlatma) tekniğinden yararlanıldığına

Đ Yönlış 22. "Köse Topal, yazık," dedi. "Sizsiz ne yapar böyle hasta hasta? "Yusuf uzun uzun düşündükten sonra, "Vallaha emmi," dedi. "Şaştık biz de. Alıp götürsek bir türlü, götürmeseeek..." "Bir türlü," dedi Ali. Köse Hasan uyanıktı, bütün konuşulanları dinliyordu. Köse Topal, "Demek hemşeriliğiniz bu kadardı?" dedi. Ikisi de alındı. Yusuf, "Ne yapalım emmi?" dedi. "Biz hasta etmedik a! Allah'tan gelen bir şey mesela... "Pehlivan Ali kaba kaba kaşındı. Köse Haşan'ın yorganı yavaşça kalktı. Bayağı uzamış kapkara sakalıyla balmumu yüzü meydana çıktı. Çukurlarına kara gömülmüş cansız gözleriyle arkadaşlarına çok üzgün baktı: "Varın sağlıcakla gidin kardaşlar." dedi. "Beraber tuz, ekmek yedik. Ola ki bana hakkınız geçti, artık eksik helal edin. Benim gücüm yok, biliyorum. Buralarda kalır malırsam, siz de köye sağlıcakla varırsanız, Emine'min kara gözlerinden bi güzel öpün..." Kuru eli yastığının altına gitti. Kaç vakittir kızı için satın alıp sakladığı yeşil alelade saç tokasıyla yine alelade, kırmızı tarağı aldı, uzattı: "Bunları da verin..." Yusuf uzatılanları aldı. Kireç kesilmişti. Hasan'ın gözleri Yusuf'un yüzünde takılı kaldı. Eli yorgana düşmüştü. Pehlivan Ali kocaman yumruklarını sıkmış öfkeyle bakıyordu. Hemşerisi Hasan'a değil, onu bu hâllere sokan devire, devrana, feleğe. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Toplumcu gerçekçi anlayışı yansıtan bir eserden alınmıştır. 23 PALME B) Zorlu çalışma koşulları gerçekçi bir tutumla işlenmiştir. C) Diyaloglara ve yerel söyleyişlere yer verilmiştir. D) Öyküleyici ve betimleyici bir anlatım sergilenmiştir. E) Sadri Ertem'in Çıkrıklar Durunca eserinden alınmıştır.

Son No 1 Açık Oğretim Kurumlan O to er m 300096 Derviş Çavuş verirsen asker Yusuf'un "Kumandanım, izin söylemek istiyor." dedi. birdenbire pembeleşiverdi. Kalpağını başına koydu. "Söyleyelim Derviş Çavuş!.." diye çınlayan bir sesle bağırdı. lovagondan, vagonun açık kapısından bozkırlara, ovalara, dağlara, taşlara doğru 1829 askerin tok, canlı sesi taştı, dağıldı. Sonra bütün katarın vagonlarındaki askerlerin sesleri bir ses oldu, göklere yükseldi: "Başka bir aşk istemez Yurt aşkı ile çarpar kalbimiz. Ey Vatan!.. Gözyaşların dinsin, Yetiştık çünkü biz..." D Ara 70 A) Milli edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren m1829 B) Bireyin iç dünyasını esas alan C) Modernizmi esas alan D) Toplumcu gerçekçi anlayışı kabul eden Bu soruyu boş birakmak istiyorum pxcuc4m1829 02nlpxcuc4m1829 CPOD3

8. Sinif (LGS) Testleri... Roller (1) IKINCI Dunya Savaşı yıllarında yetişen koy çıkışlı, Köy Enstitülü yazarların köy ve kasaba romanları yayımlamaya başladıkları görülür. (II) Nezihe Meriç, Rifat Ilgaz, Yusuf Atılgan gibi yazarlar; siyasal, toplumsal, ekonomik değişmeler ve bunların sonuçlarıyla ilgili eserler kaleme alırlar. ( 426 hists 19 İlk romanlarını bu dönemde yayımlayan toplumcu gerçekçi yazarlar arasında; Kemal Bilbaşar, Samim Kocagöz, Ahmet Hamdi Tanpınar, Faik Baysal sayılabilir. (IV) Belgelere dayanılarak yazılan romanlarla birlikte köyden kente göçün de romanlara girdiği görülür. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde Cumhuriyet Dönemi romanıyla (1950-1980) ilgili bilgi yanlışı VARDIE A)I B) ||| Bu soruyu bos bırak hSujausky

24. Çağdaş Türk edebiyatının üretken, bir o kadar da önemli sanatçılarından olan yazar; tiyatro, roman, hikâye, deneme, hatıra ve mektup gibi edebiyatın hemen hemen her türünde eser vermiştir. Çok yönlü bir yazar olsa da daha çok romanlarıyla öne çıkmıştır. Eserlerinde gerek teknik açıdan gerek kurgusal açıdan kendini daima yenileyen sanatçı, sosyalist gerçekçi bir sanat anlayışına sahiptir. Onun romanları aynı zamanda yeni teknikleri özümseyen romanların hazırlayıcısı ve öncüsü olarak kabul edilmektedir. Oyunları toplu olarak ele alındığında toplumun sorunlarına, güncel gelişmelere duyarlı bir yazarın yaklaşımı gözlenmektedir. Korku, ölüm, barış, kadın-erkek ilişkisi, özveri aşk, yaşlılık, gençlik, başkaldırı, özgürlük, vb. gibi evrensel temalar, yazarın güncel kaygılarıyla, dünyaya bakışıyla, toplumsal gelişmelerle iç içe ele alınır. Kurmaca eserlerinde, belirli bir tarihî arka plandaki meseleleri ve toplumsal olayları sorgulamıştır. Yazar, eserlerindeki bu sorgulayıcı yönüyle Kemal Tahir'den etkilenmiştir. Kronolojik bir sıra gözetildiğinde 1980'de yazdığı bir eser ile modernist çizgiden postmodern çizgiye kayan sanatçı, sürekli bir arayış içerisinde olmuş ve kendine özgü anlatım teknikleri geliştirmiştir. Onun çağdaşı olan sosyalist gerçekçi yazarlardan farkı ise estetik ölçütlerle eserin işlevi arasındaki dengeyi yakalamış olmasıdır ki kendisi "çağdaş Türk romanında zaman ustası" olarak değerlendirilmektedir. Gerek oyunları gerekse kurmaca türündeki eserleriyle çağına tanıklık eden bir aydın olarak Türk edebiyatındaki yerini almıştır. Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada söz edilen yazara ait eserlerden biri değildir? A) Evcilik Oyunu C) Ölmeye Yatmak E) Yazsonu B) Korsan Çıkmazı D) Fikrimin Ince Gülü

Oktay Akbal ile ilgili olarak verilen aşağıdaki bilgi- lerden hangisi yanlıştır? A) Romana adını veren Garipler Sokağı, iki mezarlık arasında tozlu, çamurlu yollarla uzanan, her türden insanın yaşadığı bir sokaktır. Sokaktaki kahveyi işle- ten Bayan Zülfü, Emekli Kaymakam Gani, Ustabaşı Hüsnü, kızları Gönül, Selma, Zehra.... B) Düş Ekmeği, yazarın 1940 yılının Şubat ve Haziran ayları arasında geçen anılarından oluşan otobiyogra- fik bir roman. Oktay Akbal'ın Öksüz Kuşak adlı ırmak romanının ilk bölümüdür. Bu bölümde yazar, "İkinci Dünya Savaşı yıllarında bir lise öğrencisinin anı defterinden parçalar sunuyor okurlarına: İlk gençlik uyanışları, ilk aşklar, duygulanmalar, sanatsal ara- yışlar, dostluklar, küçük serüvenler... C) Beyhude Ömrüm adlı hikâye kitabında bir köylünün meyve bahçesi yapmak için verdiği uğraşlar ve neticesinde tüm emeklerinin boşa gitmesi işlenir. ALA 3. D) İnsan Bir Ormandır, bir bakıma sıkışmış orta yaşlı bir adamın anılarıdır. Kadın ile erkek ilişkisi temelinde "evlilik kurumu" tartışılır, sorgulanır: İki çocuklu, karısıyla tüm bağları kopmuş, karısı yüzünden bo- şanamayan, orta yaşının çıkmazında bir erkeğin geçmiş anlara dönerek hesaplaşma, bazılarını yok etme isteği, çabası anlatılır. 1997'de yayımlanan Batık Bir Gemi, bir tür “yaşlı- lık güncesi" ya da "yaşlılık anlatısı"dır. Altmış beş yaşlarındaki bir adam, güneyde mevsim sonu bir tatildedir. Bir anlamda hayatını sorgulamaktadır, zihninde dolaşan, beliren anılarla birlikte bir hesap- laşma içindedir.

= TÌ 4. TEST 7 - Raunt Herkes paydos sanmıştı... Hâlbuki ustabaşı, tornalardan birinin üstüne sıçradı, düdük öttürdü, ameleyi topladı. Nutuk söyler gibi: LR22D11K007 Bana bakın! diye bağırdı, öğleden sonra iş var... Sa- baha kadar çalışacağız belki de... İsteyen gidebilir, kalan çift yevmiye alacak... İsteyen gider, dedim, zorla değil... Atölyeye bir sessizlik çöktü. Sonra mırıltılar, fiskoslar baş- ladı, arkasından da Baba Ferhat'ın eğe sesi. Onuncu presin işçisi çocuk Sami, etrafına bakındı, yut- kundu, gözlerini ovaladı... Öyle canı sıkılmıştı ki... "Git- sem mi?” diye aklından geçirdi, sonra caydı.. Ustabaşı aksidir. Sami işi bırakır giderse ustabaşı bir daha fabri- kaya adım attırmaz onu. Fabrikanın ameleye ihtiyacı yok ki kapının önü kendi ka- dar çocuklarla dolu. Saat ücretlerinin düşmesine sebep hep bu aylak çocuklar... A) Reşat Nuri Güntekin B) Orhan Kemal C) Peyami Safa D) Ahmet Hamdi Tanpınar E) Abdülhak Şinasi Hisar Bu parça, aşağıdaki sanatçılardan hangisine ait bir eserden alınmıştır? ba halkının yasayısını an-

1. "Zaman zaman, 'Hikâye benim.' diye düşünüyorum. Bü- tün hikâyeler benimdir. Çünkü ben, hikâyeyim. Çünkü hikâye bireyin hayatıdır." diyen bir sanatçı aşağıdaki eserlerden hangisini yazmış olamaz? A) Ekmek Kavgası B) Oğlumuz C) Merhaba Akdeniz D) Abdullah Efendi'nin Rüyaları ELüzumsuz Adam Salf fem 3.

Sanatı bir aracı olarak gören ve realist-natüralist bir çizgide ilerleyen, çoğu zaman anlatılarını bir ideolo- jiyle destekleyen yazarlara aşağıdakilerden hangisi örnek verilemez? A) Kemal Bilbaşar B) Sabahattin Ali C) Orhan Kemal DHaldun Taner mont Tarık Buğra 161 KIOS idig uğublo

Aşağıdakilerin hangisinde bilgi yanlışı vardır? Halikarnas Balinge A) Cevat Şakir Kabaağaçlı; Akdeniz, Bodrum çevre- sindeki balıkçıları, denizi ve deniz insanlarının ya- şantılarını anlatmasıyla ünlenmiştir. B) Aziz Nesin toplumdaki haksızlıkları mizahi ve ironik bir biçimde dile getirmiş, toplumcu gerçekçi bir ya- zardır. C) Sabahattin Ali'yle birlikte toplumcu gerçekçiliğin öncülüğünü yapan Sadri Ertem, Batı taklitçiliğine eleştirel yaklaşmıştır. Kemal Bilbaşar, Samim Kocagöz, Halikarnas Balik- çisi gibi isimlerin gözlemci gerçekçi tutumları Cum- huriyet'in ilk yıllarında devam eder. 15000 E) Duisburg Treni, Efendilik Savaşı gibi hikâyeler ka- leme alan Fakir Baykurt, köy edebiyatı hareketinin önde gelen temsilcilerindendir.