Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Zamir Soruları

19. Aşağıdakilerin hangisinde farklı türde bir zamir kullanılmıştır?
belys
ver
A) Herkesin işi, gücü var be kardeşim!
B) Biriniz bu soruların fotokopisini çektirsin.
C) Öyleleri her işin içinden kolayca sıyrılır.el
D) Hiçbiri de başlarının çaresine bakmayı akıl edememiş.
E) Birkaçı dış kapının önüne çıkmamızı bekliyordu.
Lo
belg
b
Lise Türkçe
Zamir
19. Aşağıdakilerin hangisinde farklı türde bir zamir kullanılmıştır? belys ver A) Herkesin işi, gücü var be kardeşim! B) Biriniz bu soruların fotokopisini çektirsin. C) Öyleleri her işin içinden kolayca sıyrılır.el D) Hiçbiri de başlarının çaresine bakmayı akıl edememiş. E) Birkaçı dış kapının önüne çıkmamızı bekliyordu. Lo belg b
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde belgisiz sözcük türü
bakımından ötekilerden farklıdır?
A) Birkaç gün gelmesini bekledim.
B) Burada birçok olaya tanık oldum.
C) Bunlar, hiçbirinin umrunda değil.
D) Oğlunun bütün sorunlarını dinledi.
E) Elbet bir gün biz de rahat ederiz.
Lise Türkçe
Zamir
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde belgisiz sözcük türü bakımından ötekilerden farklıdır? A) Birkaç gün gelmesini bekledim. B) Burada birçok olaya tanık oldum. C) Bunlar, hiçbirinin umrunda değil. D) Oğlunun bütün sorunlarını dinledi. E) Elbet bir gün biz de rahat ederiz.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde farklı türde zamirler
vardır?
A) Sen de bir gün nasıl hatalar yaptığını anlayacaksın.
B) Makinenin içerisinden ancak bunları çıkarabildik.
C) Bugüne kadar hiç kimseyle böyle konuşmamıştım.
D) İstersen düşüncelerini bir de bana anlatmayı dene.
E) Bunlar, benim bu yarışmayı kazanmamı istemiyor.
Lise Türkçe
Zamir
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde farklı türde zamirler vardır? A) Sen de bir gün nasıl hatalar yaptığını anlayacaksın. B) Makinenin içerisinden ancak bunları çıkarabildik. C) Bugüne kadar hiç kimseyle böyle konuşmamıştım. D) İstersen düşüncelerini bir de bana anlatmayı dene. E) Bunlar, benim bu yarışmayı kazanmamı istemiyor.
5-C
6-D
15-C 16-B
25-A 26-E
35-D
36-E
12
9-D
19-B 20-D
29-D
30-C
39-D 40-E
7-A
8-C
17-D
18-B
28-D
27-E
38-D
37-D
88 TYT - Türkçe
14. Zirvede kartallar da bulunur yılanlar da ama birint
B07
hise notev
esón lab
sürünerek gider biri de süzülerek...
simmin ua
||
This the bloger
Önemli olan nereye gittiğin değil, nasıl gittiğindir.
e av sinasa
V
IV
Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerle ilgili
aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
onaongeimur dystoc (8
sözcük bağlaç görevli bir sözcüktür.
(0
BY 11. sözcük belgisiz zamirdir.
C) H. Sözcük niteleme sıfatıdır.
TODAY
DDV. sözcük soru zamiridir.
LEV sözcük soru zarfıdır.
stod
hid nsbrnsinunca imalo ninsyari nadsy sümünüÐ
nnehüt insdsy helemnulod ev nsismlusod insis mezcy
101
nişi leamlidəndte msveb ebmişid id ble innsiyoe
dov emnelesd einer
Lise Türkçe
Zamir
5-C 6-D 15-C 16-B 25-A 26-E 35-D 36-E 12 9-D 19-B 20-D 29-D 30-C 39-D 40-E 7-A 8-C 17-D 18-B 28-D 27-E 38-D 37-D 88 TYT - Türkçe 14. Zirvede kartallar da bulunur yılanlar da ama birint B07 hise notev esón lab sürünerek gider biri de süzülerek... simmin ua || This the bloger Önemli olan nereye gittiğin değil, nasıl gittiğindir. e av sinasa V IV Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerle ilgili aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? onaongeimur dystoc (8 sözcük bağlaç görevli bir sözcüktür. (0 BY 11. sözcük belgisiz zamirdir. C) H. Sözcük niteleme sıfatıdır. TODAY DDV. sözcük soru zamiridir. LEV sözcük soru zarfıdır. stod hid nsbrnsinunca imalo ninsyari nadsy sümünüÐ nnehüt insdsy helemnulod ev nsismlusod insis mezcy 101 nişi leamlidəndte msveb ebmişid id ble innsiyoe dov emnelesd einer
6.
7
Kimi zamirler özneyi pekiştirerek belirtir. Bunlar tek
başlarına asıl şahıs zamirlerinin yerini tutabildikleri gibi,
onlarla birlikte de kullanılabilir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklama
örneklenmistir?
A) Bu akşam tüm yemekleri, ben kendim tek başıma
hazırladım.
B) Bu kadar okumamın neticesinde kendime bayağı
faydam oldu.
C) Sen kimsin ki bana hakaret etmeye yelteniyorsun.
abri es
D) Bence bu işin sonu kesinlikle hüsranla biter.
E) Ünlü yazar Tolstoy'un eserleri bizde çok okunup
satılıyor.
Lise Türkçe
Zamir
6. 7 Kimi zamirler özneyi pekiştirerek belirtir. Bunlar tek başlarına asıl şahıs zamirlerinin yerini tutabildikleri gibi, onlarla birlikte de kullanılabilir. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklama örneklenmistir? A) Bu akşam tüm yemekleri, ben kendim tek başıma hazırladım. B) Bu kadar okumamın neticesinde kendime bayağı faydam oldu. C) Sen kimsin ki bana hakaret etmeye yelteniyorsun. abri es D) Bence bu işin sonu kesinlikle hüsranla biter. E) Ünlü yazar Tolstoy'un eserleri bizde çok okunup satılıyor.
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamı bir
sıfatla
sağlanmıştır?
A) Onu daha önce kim görmüştü? zar
B) Uçurtmayı kiminle birlikte yapmışlar? Zanir
Bunu bize nasıl yaparsın? Zarf
D) Kaç gün içinde geri dönecek?
melisase ideb
E) Hangi otobüse bineceğini bilmiyor musun?
57
Lise Türkçe
Zamir
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamı bir sıfatla sağlanmıştır? A) Onu daha önce kim görmüştü? zar B) Uçurtmayı kiminle birlikte yapmışlar? Zanir Bunu bize nasıl yaparsın? Zarf D) Kaç gün içinde geri dönecek? melisase ideb E) Hangi otobüse bineceğini bilmiyor musun? 57
rilen
G
(1) ABD'nin Arizona eyaletinde yer alan Antilop Kanyonu kum
şi tabakalarının aşınmasıyla oluşmuş. (II) Akarsuyun taşmas
şiddetli yağmurların etkisiyle hızla akan su kum taşı tabakal
nın arasından geçerken yapısına kayaç parçaları, kum ve ba
pek çok malzeme katar. (III) Bu da suyun geçtiği yerlerdeki
yaç tabakalarını bir zımpara kâğıdı gibi aşındırır. (IV) Sonur
kayaçlar arasındaki boşluklar zamanla genişleyerek doğal k
dorlar oluşturur. (V) Adı da o bölgede bir zamanlar otlayan a
loplardan gelir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakile
hangisi söylenemez?
A) 1. cümlede birleşik isim kullanılmıştır.
B) II. cümlede hem edat hem bağlaç kullanılmıştır.
L
C) III. cümlede işaret zamiri ve işaret sıfatı kullanılmıştır.
D) IY. cümlede ilgi zamiri "-ki" kullanılmıştır.
E) V. cümlede iyelik zamiri kullanılmıştır.
as
Lise Türkçe
Zamir
rilen G (1) ABD'nin Arizona eyaletinde yer alan Antilop Kanyonu kum şi tabakalarının aşınmasıyla oluşmuş. (II) Akarsuyun taşmas şiddetli yağmurların etkisiyle hızla akan su kum taşı tabakal nın arasından geçerken yapısına kayaç parçaları, kum ve ba pek çok malzeme katar. (III) Bu da suyun geçtiği yerlerdeki yaç tabakalarını bir zımpara kâğıdı gibi aşındırır. (IV) Sonur kayaçlar arasındaki boşluklar zamanla genişleyerek doğal k dorlar oluşturur. (V) Adı da o bölgede bir zamanlar otlayan a loplardan gelir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakile hangisi söylenemez? A) 1. cümlede birleşik isim kullanılmıştır. B) II. cümlede hem edat hem bağlaç kullanılmıştır. L C) III. cümlede işaret zamiri ve işaret sıfatı kullanılmıştır. D) IY. cümlede ilgi zamiri "-ki" kullanılmıştır. E) V. cümlede iyelik zamiri kullanılmıştır. as
14. 1. Hayatımın en güzel yıllarını yaşadığım bu şehirden
ayrılmak bana güç geliyordu.
II. Birden bastıran yağmur, taş döşeli sokaklarda
gölcükler oluşturmaya başlamıştı bile.
Ondan geriye yalnız bu kırık dökük anılar kaldı ha-
tırlanacak.
erk dökük ar
V. Kerpiç duvarlar sıvanmadığından yer yer açılmış,
kumrulara yuva olmuştu.
V. Yolun kenarında duran yapraksız, yaşlı ağaç bana
hüzünlü göründü.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerindeki
altı çizili sözcükler tür bakımından aynıdır?
A) I. ve III.
B) II. ve III.
e) III. ve IV.
III.
.
D) II. ve IV.
E) IV. ve V.
Palme Yayıncılık
18.
Lise Türkçe
Zamir
14. 1. Hayatımın en güzel yıllarını yaşadığım bu şehirden ayrılmak bana güç geliyordu. II. Birden bastıran yağmur, taş döşeli sokaklarda gölcükler oluşturmaya başlamıştı bile. Ondan geriye yalnız bu kırık dökük anılar kaldı ha- tırlanacak. erk dökük ar V. Kerpiç duvarlar sıvanmadığından yer yer açılmış, kumrulara yuva olmuştu. V. Yolun kenarında duran yapraksız, yaşlı ağaç bana hüzünlü göründü. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerindeki altı çizili sözcükler tür bakımından aynıdır? A) I. ve III. B) II. ve III. e) III. ve IV. III. . D) II. ve IV. E) IV. ve V. Palme Yayıncılık 18.
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde işaret zamiri yok-
tur?
A) Ben her yıl burayı ziyaret ediyorum.
B) Oradan daha dikkatli geçmelisin.
C) Telefonuma bunu sen mi yükledin?
D) Sana daha olumlu konuşuyor.
Lise Türkçe
Zamir
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde işaret zamiri yok- tur? A) Ben her yıl burayı ziyaret ediyorum. B) Oradan daha dikkatli geçmelisin. C) Telefonuma bunu sen mi yükledin? D) Sana daha olumlu konuşuyor.
olduğu herkesçe kabul edilen bir gerçektir. (II) Özellikle
çocukların örnek almaya ne kadar yatkın oldukları bilinir.
(III) Burada anne ve babalara bir şeyi anımsatmak iste-
rim. (IV) Çocuğun kendilerine saygı duyması ve sözlerine
inanmasını isteyen anne ve babalar, öncelikli olarak o
saygıyı çocuğa kendileri göstermelidirler. (V) Çocukları-
nın önünde, onların öğrenmesini ve örnek almasını iste-
medikleri hiçbir davranışta bulunmamalıdırlar.
Bu parçadaki numaralandırılmış cümlelerle ilgili ola-
rak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) 1. cümlede, belirtisiz isim tamlaması vardır.
B) II. cümlede sifat - fiil vardır.
C) III. cümlede zamir, yer tamlayıcısı görevindedir.
D) IV. cümlede, üç fiilimsi türüne de örnek vardır.
E) V. cümlede, özne bir söz öbeğinden oluşmuştur.
Lise Türkçe
Zamir
olduğu herkesçe kabul edilen bir gerçektir. (II) Özellikle çocukların örnek almaya ne kadar yatkın oldukları bilinir. (III) Burada anne ve babalara bir şeyi anımsatmak iste- rim. (IV) Çocuğun kendilerine saygı duyması ve sözlerine inanmasını isteyen anne ve babalar, öncelikli olarak o saygıyı çocuğa kendileri göstermelidirler. (V) Çocukları- nın önünde, onların öğrenmesini ve örnek almasını iste- medikleri hiçbir davranışta bulunmamalıdırlar. Bu parçadaki numaralandırılmış cümlelerle ilgili ola- rak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) 1. cümlede, belirtisiz isim tamlaması vardır. B) II. cümlede sifat - fiil vardır. C) III. cümlede zamir, yer tamlayıcısı görevindedir. D) IV. cümlede, üç fiilimsi türüne de örnek vardır. E) V. cümlede, özne bir söz öbeğinden oluşmuştur.
7
a-
r.
e
Zamin
Bul
1903 senesi sonbaharında ve yağmurlu bir gecede Aydın'ın Nazilli kaza-
sina yakın Kuyucak köyünü eşkıyalar bastılar ve bir karı kocayı öldürdüler.
Kaza kaymakamı Salahattin Bey, Müddeiumumi ile Doktor'u yanına ala-
rak ertesi günü tahkikata bizzat gitti. Candarma kumandanı izinli olduğu için
yanlarında bir başçavuş ve üç candarma neferi vardı.
Siyah kuzu derisi kalpaklarından (ve doktorun fesinden) renkli yağmur
suları süzülüyor, şakaklarında garip şekiller çizdikten sonra çenelerinin altında
birleşerek göğüslerine damlıyordu.
Yolun iki tarafındaki ıslak söğüt ve hayıt ağaçlarına düşen yağmur dam-
laları hafif, melankolik bir tıpırtı çıkarıyor, atların kumlu yolda intizamsız izler
bırakan ayakları gıcırtılı ve ezik sesler veriyordu.
Köye yaklaştıkça yolun kenarlarındaki ağaçların cinsi değişti. Şimdi birçok
verlerde incir ve ceviz ağaçları, yolun kenarlarında koyu yeşil iki duvar gibi
yükseliyor, hatta bazı yerlerde iri cevizler tabii bir kemer vücuda getiriyorlardı.
Türk Dili ve Edebiyatı 9
Sabahattin Ali
Kuyucakh Yusuf
Bu kasvetli ve şıpırtılı günde hiç ses çıkarmadan ilerleyen kafileyi görmek
insana elinde olmayan bir ürkeklik veriyordu. Yaşı otuz beşten fazla olmama-
sına rağmen kalpağının kenarından bembeyaz saçları görünen kaymakam en ileride, başı önüne eğili ve gözleri
atının ıslak ıslak sivrilen kulaklarında, gidiyordu. Müddeiumumi sağında ve biraz acemice ve korkak, atın üze-
rinde sallanıyor, bir türlü ateş almayan çakmağından sigarasını yakmaya uğraşıyordu. Doktor ise kalender, gün
görmüş bir adamdı. Güzel tambur çalardı; şimdi de bıyıklarından sular akarak hafif hafif ıslık çalıyor. bugünlerde
çalıştığı, kemençeci usta Nikolaki'nin mahur saz semaisini tekrar ediyordu.
Arkadan gelen dört candarma, yamçılarına bürünmüş ve martinlerini sırtlarına çaprazlama asmışlardı. Yam-
çılar atların kasıklarına kadar uzandığı ve tüylü, siyah bir ehram halinde süvarisi ile hayvanını birleştirdiği için bir
tek mahluk gibi görünüyorlardı.
İki saat kadar sonra Kuyucak'a geldiler. Çamurlu sokaklarda hiç kimseler yoktu; yalnız çıplak ayaklı küçük bir
kız çocuğu elinde bir değnek ile, mütemadiyen bağıran ve çamurlu kanatlarını telaşla çarparak koşan birkaç kazı
kovalıyor, onları bir bahçe çitinin alt tarafındaki ufak delikten içeri sokmak istiyordu. Atları görünce, kenardaki
ekşi kokusu ta uzaklara kadar yayılan bir gübre yığınının üzerine çıktı; değneğini ayaklarının ucuna dayadı ve
büyük gözlerle geçenlere bakmaya başladı. Atlılar köşeyi dönünce kazları olduğu gibi bıraktı, elinden değneğini
atarak evine koştu.
Gelenler hiç dinlenmeden, muhtarı da alarak cinayet yerine gittiler. Burası köyün kenarındaki küçük, bahçeli
bir evceğizdi. İki kanatlı siyah bir kapıdan ufak fakat çiçekli bir bahçeye giriliyor; iki sıra şimşir fidanlarının ve
birkaç küçük kayısı ağacının arasından geçildikten sonra karşıya tahta bir merdiven çıkıyordu. Merdivenin üst
başında önlerine ilk gelen odaya girdiler. Gördükleri manzara hepsinin, hatta bu gibi şeylere alışık olan candar-
maların bile tüylerini ürpertti:
Kapıdan girince sağ tarafta bir yük, onun biraz ötesinde yüksek bir konsol vardı. Konsolun üzerinde bir cam
fanusun altına konulmuş eski usul bir saat, kırmızı gaz bezleriyle örtülü, abajurlu iki petrol lambası, sarı yaldız çer-
çeveli büyükçe bir ayna ve aynanın üst tarafında duvarda, kılıflarıyla asılmış bir çift çakmaklı tabanca duruyordu.
Karşıda, perdeleri tamamen inik olan pencerelerin önünde, bütün duvar boyunca uzanan, üzerine halı döşeli
alçak bir sedir ve sedirin köşelerinde pazen yüzlü minderlerle yastıklar, yastıkların üzerinde ise fiyonk yapılmış
sırma işlemeli yağlıklar vardı. Sedirle kapı arasında, ayakucu kapıya doğru bir yatak duruyor; yatağın üzerini
tamamen örten ve uçları biraz da yere uzanan yorganı hareketsiz iki insan vücudu kabartıyordu.
Yatağın kenarından başlayıp odanın ortasına kadar yayılan ve orada ufak bir gölcük meydana getiren pihti-
laşmış kanlar bu odada birtakım hadiseler olduğunu söylüyordu.
137
Fakat odaya girenleri dehşet içinde bırakan ne bu bir miktar kan, ne de yorganın altında görünmeden kaba-
ran bu iki vücuttu; onlar sedirin köşesinde diz çöküp oturan ve kendilerine sabit gözlerle bakan küçük bir çocuk
görmüşlerdi.
Lise Türkçe
Zamir
7 a- r. e Zamin Bul 1903 senesi sonbaharında ve yağmurlu bir gecede Aydın'ın Nazilli kaza- sina yakın Kuyucak köyünü eşkıyalar bastılar ve bir karı kocayı öldürdüler. Kaza kaymakamı Salahattin Bey, Müddeiumumi ile Doktor'u yanına ala- rak ertesi günü tahkikata bizzat gitti. Candarma kumandanı izinli olduğu için yanlarında bir başçavuş ve üç candarma neferi vardı. Siyah kuzu derisi kalpaklarından (ve doktorun fesinden) renkli yağmur suları süzülüyor, şakaklarında garip şekiller çizdikten sonra çenelerinin altında birleşerek göğüslerine damlıyordu. Yolun iki tarafındaki ıslak söğüt ve hayıt ağaçlarına düşen yağmur dam- laları hafif, melankolik bir tıpırtı çıkarıyor, atların kumlu yolda intizamsız izler bırakan ayakları gıcırtılı ve ezik sesler veriyordu. Köye yaklaştıkça yolun kenarlarındaki ağaçların cinsi değişti. Şimdi birçok verlerde incir ve ceviz ağaçları, yolun kenarlarında koyu yeşil iki duvar gibi yükseliyor, hatta bazı yerlerde iri cevizler tabii bir kemer vücuda getiriyorlardı. Türk Dili ve Edebiyatı 9 Sabahattin Ali Kuyucakh Yusuf Bu kasvetli ve şıpırtılı günde hiç ses çıkarmadan ilerleyen kafileyi görmek insana elinde olmayan bir ürkeklik veriyordu. Yaşı otuz beşten fazla olmama- sına rağmen kalpağının kenarından bembeyaz saçları görünen kaymakam en ileride, başı önüne eğili ve gözleri atının ıslak ıslak sivrilen kulaklarında, gidiyordu. Müddeiumumi sağında ve biraz acemice ve korkak, atın üze- rinde sallanıyor, bir türlü ateş almayan çakmağından sigarasını yakmaya uğraşıyordu. Doktor ise kalender, gün görmüş bir adamdı. Güzel tambur çalardı; şimdi de bıyıklarından sular akarak hafif hafif ıslık çalıyor. bugünlerde çalıştığı, kemençeci usta Nikolaki'nin mahur saz semaisini tekrar ediyordu. Arkadan gelen dört candarma, yamçılarına bürünmüş ve martinlerini sırtlarına çaprazlama asmışlardı. Yam- çılar atların kasıklarına kadar uzandığı ve tüylü, siyah bir ehram halinde süvarisi ile hayvanını birleştirdiği için bir tek mahluk gibi görünüyorlardı. İki saat kadar sonra Kuyucak'a geldiler. Çamurlu sokaklarda hiç kimseler yoktu; yalnız çıplak ayaklı küçük bir kız çocuğu elinde bir değnek ile, mütemadiyen bağıran ve çamurlu kanatlarını telaşla çarparak koşan birkaç kazı kovalıyor, onları bir bahçe çitinin alt tarafındaki ufak delikten içeri sokmak istiyordu. Atları görünce, kenardaki ekşi kokusu ta uzaklara kadar yayılan bir gübre yığınının üzerine çıktı; değneğini ayaklarının ucuna dayadı ve büyük gözlerle geçenlere bakmaya başladı. Atlılar köşeyi dönünce kazları olduğu gibi bıraktı, elinden değneğini atarak evine koştu. Gelenler hiç dinlenmeden, muhtarı da alarak cinayet yerine gittiler. Burası köyün kenarındaki küçük, bahçeli bir evceğizdi. İki kanatlı siyah bir kapıdan ufak fakat çiçekli bir bahçeye giriliyor; iki sıra şimşir fidanlarının ve birkaç küçük kayısı ağacının arasından geçildikten sonra karşıya tahta bir merdiven çıkıyordu. Merdivenin üst başında önlerine ilk gelen odaya girdiler. Gördükleri manzara hepsinin, hatta bu gibi şeylere alışık olan candar- maların bile tüylerini ürpertti: Kapıdan girince sağ tarafta bir yük, onun biraz ötesinde yüksek bir konsol vardı. Konsolun üzerinde bir cam fanusun altına konulmuş eski usul bir saat, kırmızı gaz bezleriyle örtülü, abajurlu iki petrol lambası, sarı yaldız çer- çeveli büyükçe bir ayna ve aynanın üst tarafında duvarda, kılıflarıyla asılmış bir çift çakmaklı tabanca duruyordu. Karşıda, perdeleri tamamen inik olan pencerelerin önünde, bütün duvar boyunca uzanan, üzerine halı döşeli alçak bir sedir ve sedirin köşelerinde pazen yüzlü minderlerle yastıklar, yastıkların üzerinde ise fiyonk yapılmış sırma işlemeli yağlıklar vardı. Sedirle kapı arasında, ayakucu kapıya doğru bir yatak duruyor; yatağın üzerini tamamen örten ve uçları biraz da yere uzanan yorganı hareketsiz iki insan vücudu kabartıyordu. Yatağın kenarından başlayıp odanın ortasına kadar yayılan ve orada ufak bir gölcük meydana getiren pihti- laşmış kanlar bu odada birtakım hadiseler olduğunu söylüyordu. 137 Fakat odaya girenleri dehşet içinde bırakan ne bu bir miktar kan, ne de yorganın altında görünmeden kaba- ran bu iki vücuttu; onlar sedirin köşesinde diz çöküp oturan ve kendilerine sabit gözlerle bakan küçük bir çocuk görmüşlerdi.
Yusuf büyüdükçe Muazzez'e karşı derin duygular beslemeye başlar. Muazzez'i bütün kötülük-
lerden korumaya çalışır. Muazzez bir gün Yusuf'a açılarak onu sevdiğini söyler. Bunun üzerine
Yusuf'la Muazzez anlaşırlar. Bir gece komşu köylerden birine kaçıp nikâh kıyarlar.
Şahende Hanım, kızını Şakir ile evlendirmek ister. İkisinin kaçmasını asla kabul etmez. Kay.
makam ise bu durumdan son derece memnundur. Son derece mert olan Yusuf'un, kızına iyi baka-
cağından emindir. Kaymakam damadını yanına çağırır, ona dairede memurluk verir ve evlerinin
kurulmasına yardımcı olur.
Yusuf ve Muazzez'in mutlu giden bir evlilikleri vardır. Ancak kaymakam bir kalp krizi sonucu
ölünce mutlulukları gölgelenir. İntikam duygusuyla yanıp tutuşan Şahende Hanım ve Şakir or-
talığı karıştırmaya başlarlar. Yeni kaymakamı da kendi taraflarına çekerler. Yusuf'u gezici köy
tahsildarlığına verdirirler.
Yusuf bir gece ansızın evlerine gelir. Feci durumu gözleriyle gören Yusuf; Şakir'i, kaymakamı
ve Şahende'yi öldürür. Muazzez de ağır yaralanır. Karısını oradan alıp uzaklaşmak ister. Bir süre
at sırtında giderler. Ancak ağır yaralı olan Muazzez, bu duruma çok dayanamaz ve ölür. Karısını
bir çukura gömen Yusuf ne yapacağını bilmez bir şekilde atını dağlara doğru sürer. Yeni bir hayata
doğru yol alır.
çalıştığ
Ar
çılar a
tek m
i
kız C
kov
ekş
bü
ata
bi
b
t
1
Lise Türkçe
Zamir
Yusuf büyüdükçe Muazzez'e karşı derin duygular beslemeye başlar. Muazzez'i bütün kötülük- lerden korumaya çalışır. Muazzez bir gün Yusuf'a açılarak onu sevdiğini söyler. Bunun üzerine Yusuf'la Muazzez anlaşırlar. Bir gece komşu köylerden birine kaçıp nikâh kıyarlar. Şahende Hanım, kızını Şakir ile evlendirmek ister. İkisinin kaçmasını asla kabul etmez. Kay. makam ise bu durumdan son derece memnundur. Son derece mert olan Yusuf'un, kızına iyi baka- cağından emindir. Kaymakam damadını yanına çağırır, ona dairede memurluk verir ve evlerinin kurulmasına yardımcı olur. Yusuf ve Muazzez'in mutlu giden bir evlilikleri vardır. Ancak kaymakam bir kalp krizi sonucu ölünce mutlulukları gölgelenir. İntikam duygusuyla yanıp tutuşan Şahende Hanım ve Şakir or- talığı karıştırmaya başlarlar. Yeni kaymakamı da kendi taraflarına çekerler. Yusuf'u gezici köy tahsildarlığına verdirirler. Yusuf bir gece ansızın evlerine gelir. Feci durumu gözleriyle gören Yusuf; Şakir'i, kaymakamı ve Şahende'yi öldürür. Muazzez de ağır yaralanır. Karısını oradan alıp uzaklaşmak ister. Bir süre at sırtında giderler. Ancak ağır yaralı olan Muazzez, bu duruma çok dayanamaz ve ölür. Karısını bir çukura gömen Yusuf ne yapacağını bilmez bir şekilde atını dağlara doğru sürer. Yeni bir hayata doğru yol alır. çalıştığ Ar çılar a tek m i kız C kov ekş bü ata bi b t 1
dir?
11.
I.
O güzel hatıraların hiçbirini unutmadım.
II. Anlatmak istediğiniz konu tam olarak nedir?
III. Oyunculardan birkaçı, yaz kampına katılamamıştı.
IV. Şunları Antalya'ya ve Ankara'ya göndereceksiniz.
V. Kendi çabamızla bu projenin finansmanını sağladık.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde aynı
türde zamirlere yer verilmiştir?
A) vel
B) ve H
III ve IV
(D) | v
Ative !!!
Eve V
Lise Türkçe
Zamir
dir? 11. I. O güzel hatıraların hiçbirini unutmadım. II. Anlatmak istediğiniz konu tam olarak nedir? III. Oyunculardan birkaçı, yaz kampına katılamamıştı. IV. Şunları Antalya'ya ve Ankara'ya göndereceksiniz. V. Kendi çabamızla bu projenin finansmanını sağladık. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde aynı türde zamirlere yer verilmiştir? A) vel B) ve H III ve IV (D) | v Ative !!! Eve V
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamı zamirle
sağlanmıştır?
A) Sınavın ertelendiğini neden söylemedin?
B) Bunu sana söyleyebilir miyim?
C) Toplantımız ikinci katta mi placak?
D) Bu telefonu kaça aldın?
E Hangi kitabı okumaya başladın?
Ble
Bu kitabı okumaya başladım
zamir
Lise Türkçe
Zamir
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamı zamirle sağlanmıştır? A) Sınavın ertelendiğini neden söylemedin? B) Bunu sana söyleyebilir miyim? C) Toplantımız ikinci katta mi placak? D) Bu telefonu kaça aldın? E Hangi kitabı okumaya başladın? Ble Bu kitabı okumaya başladım zamir
A-G
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde belgisiz zamir,
nesne görevindedir?
A) Çabalarımızın sonuçsuz kalması yaşananlar karşı-
sında bizi üzüyordu.
B) Cocukluğunda okumak için ayrıldığı köyüne bir
daha dönmedi.
C) Cocuk hepimizi anlamsızca soru yağmuruna tutu-
yordu.
D) Yazarın ilk öykülerinde yaşadığı yerlerden derin
(izler buluyoruz.
E) Yazın sıcağında Çukurova'da tarlada çalışmak çok
zordur.
Y
Lise Türkçe
Zamir
A-G Aşağıdaki cümlelerin hangisinde belgisiz zamir, nesne görevindedir? A) Çabalarımızın sonuçsuz kalması yaşananlar karşı- sında bizi üzüyordu. B) Cocukluğunda okumak için ayrıldığı köyüne bir daha dönmedi. C) Cocuk hepimizi anlamsızca soru yağmuruna tutu- yordu. D) Yazarın ilk öykülerinde yaşadığı yerlerden derin (izler buluyoruz. E) Yazın sıcağında Çukurova'da tarlada çalışmak çok zordur. Y
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamı ötekilerden
farklı bir sözcük türüyle sağlanmıştır?
A) Yeni ofisime internet bağlatmak için kimden yardım alabi-
lirim?
B) İş başvurusu için verdiğiniz evrakın neresine imza atmam
gerekiyor?
C) Dört çıkışlı elektrik sobası almam lazım, nereden bulabili-
rim?
D) Böyle zekice bir plan hanginizin aklına geldi acaba?
E) Bizimle gelmeyeceğini bu saate kadar neden söyleme-
din?
Lise Türkçe
Zamir
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamı ötekilerden farklı bir sözcük türüyle sağlanmıştır? A) Yeni ofisime internet bağlatmak için kimden yardım alabi- lirim? B) İş başvurusu için verdiğiniz evrakın neresine imza atmam gerekiyor? C) Dört çıkışlı elektrik sobası almam lazım, nereden bulabili- rim? D) Böyle zekice bir plan hanginizin aklına geldi acaba? E) Bizimle gelmeyeceğini bu saate kadar neden söyleme- din?