%71 Dev İndirimde Son Gün 19 Mayıs! 2025 paketlerinde fiyat artışından etkilenmemek için bugün paketini al.

Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Görüşme BaşlatPaketleri İncele

1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri Soruları

İSTİKAMET TESTİ
1. Ceviz kurdu, zayıf ve cılız bir tırtılken gözüne kestirdiği bir
cevizin kabuğunda bir delik açar. İçine girer ve cevizin içini
büyük bir iştahla yer. Yedikçe yer, yedikçe yer. Fakat sonra
bu kurtçuk şişmanlar, hareket edemez olur. Bu arada içi
boşalan cevizin kabuğu kurumuştur ve deliği genişletmek
mümkün değildir. Açtığı deliğe sığabilmesi için ise zayıf-
laması gerekir. Bunun için beklemesi gerekmektedir. Aç
kaldıkça zayıflar ve zayıfladıkça o cılız, zayıf hâline geri
döner. Girdiği delikten çıkar gider ama bir de bakar ki bol-
luk mevsimi olan bahar bitmiş sonbahar gelmiştir. Elinde içi
boş bir ceviz ve sonbahar kalmıştır. Nice insan da ömrünün
sonbaharında bu ceviz kurdu gibi ortalıkta yapayalnız kalı-
verir. Doğumla bir ucundan girdiği dünyaya bir iştahla sal-
dırır ve ölümle diğer ucundan terk ederken elinde kupkuru
kabuklardan başka bir şey kalmamıştır.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
lenemez?
A) Iki farklı varlığın yaşadıkları ilgi kurma yöntemiyle anla-
tılmıştır.
B) Hirsa kapılıp gitmenin zararı gibi soyut bir durum
somutlaştırma yöntemiyle belirginleştirilmiştir.
C) Çalışkan ve üretken olmanın büyük bir erdem olduğu-
na vurgu yapılmıştır.
D) "Gündüz mum yakan gece karanlıkta kalır." atasözüyle
ileti bakımından yakınlık kurulabilir.
Alegorik anlatımdan yararlanılan parçada bazı kavram-
lar simgesel ve çağrışımsal anlamlar taşımaktadır.
P
2. Çok
ne h
da w
20.
oku
cek
arka
3.
Bu
"las
ner
30360
G
d
h
a
S
n
S
F
f
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
İSTİKAMET TESTİ 1. Ceviz kurdu, zayıf ve cılız bir tırtılken gözüne kestirdiği bir cevizin kabuğunda bir delik açar. İçine girer ve cevizin içini büyük bir iştahla yer. Yedikçe yer, yedikçe yer. Fakat sonra bu kurtçuk şişmanlar, hareket edemez olur. Bu arada içi boşalan cevizin kabuğu kurumuştur ve deliği genişletmek mümkün değildir. Açtığı deliğe sığabilmesi için ise zayıf- laması gerekir. Bunun için beklemesi gerekmektedir. Aç kaldıkça zayıflar ve zayıfladıkça o cılız, zayıf hâline geri döner. Girdiği delikten çıkar gider ama bir de bakar ki bol- luk mevsimi olan bahar bitmiş sonbahar gelmiştir. Elinde içi boş bir ceviz ve sonbahar kalmıştır. Nice insan da ömrünün sonbaharında bu ceviz kurdu gibi ortalıkta yapayalnız kalı- verir. Doğumla bir ucundan girdiği dünyaya bir iştahla sal- dırır ve ölümle diğer ucundan terk ederken elinde kupkuru kabuklardan başka bir şey kalmamıştır. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Iki farklı varlığın yaşadıkları ilgi kurma yöntemiyle anla- tılmıştır. B) Hirsa kapılıp gitmenin zararı gibi soyut bir durum somutlaştırma yöntemiyle belirginleştirilmiştir. C) Çalışkan ve üretken olmanın büyük bir erdem olduğu- na vurgu yapılmıştır. D) "Gündüz mum yakan gece karanlıkta kalır." atasözüyle ileti bakımından yakınlık kurulabilir. Alegorik anlatımdan yararlanılan parçada bazı kavram- lar simgesel ve çağrışımsal anlamlar taşımaktadır. P 2. Çok ne h da w 20. oku cek arka 3. Bu "las ner 30360 G d h a S n S F f
4.
2.
Aşağıdaki dizelerin hangisinde isim-fiil, fat-fill ve
zarf-fiil bir arada kullanılmıştır?
C4
A) Ağlarım hatıra geldikçe gülüştüklerimiz
B) Artarak tufan olan yağmurdur uykusuzluk
C) Mesafeler kaynayıp kaybolmak hevesinde
D) Başını alıp göçmek isteyen çoktu bu diyardan
E) Kimsecikler duymadan bir kapı açıp gitsem
3. Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde adlaşmış sifat-
fiil vardır?
A) Az yiyen az uyur, çok yiyen gücuyur.
B) Bal olan yerde sinek de olur.
e) Güneş girmeyen eve doktor girer.
D) Kaz gelen yerden tavuk esirgenmez.
E) Ağaran baş, ağlayan göz gizlenmez.
mumlar eriyip taşarak kirlenmişti.
V
E) 6
CHITT
A) IVE BY CH
eis TYT Türkçe DAF
18
(by
Renk renk paçavralarla donanmış eğri büğrü dalları
onu, sıcak memleketlerin yaz kış çiçeğini dökmeyen
tuhaf bir fidanıną, benzetiyordu/Fenerin altındaki taş,
||
401
çıra isinden kararmış; şem'al kibrit uçları yapışarak,
|||
IV
A) Mechule gider
Gidiyorum gu
Artik demir a
D) Den kopan
EX-Yalvarmak,
6. Aşağıdaki a
fiilimsi va
DHV
eis
Yayınlan
Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangisi
fiilimsi değildir?
A) Araba d
By Akil olm
Acikar
DÜzüm
E) Tarla
7.
EV
Aşağı-
den E
sözc
A) Z
8.
E
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
4. 2. Aşağıdaki dizelerin hangisinde isim-fiil, fat-fill ve zarf-fiil bir arada kullanılmıştır? C4 A) Ağlarım hatıra geldikçe gülüştüklerimiz B) Artarak tufan olan yağmurdur uykusuzluk C) Mesafeler kaynayıp kaybolmak hevesinde D) Başını alıp göçmek isteyen çoktu bu diyardan E) Kimsecikler duymadan bir kapı açıp gitsem 3. Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde adlaşmış sifat- fiil vardır? A) Az yiyen az uyur, çok yiyen gücuyur. B) Bal olan yerde sinek de olur. e) Güneş girmeyen eve doktor girer. D) Kaz gelen yerden tavuk esirgenmez. E) Ağaran baş, ağlayan göz gizlenmez. mumlar eriyip taşarak kirlenmişti. V E) 6 CHITT A) IVE BY CH eis TYT Türkçe DAF 18 (by Renk renk paçavralarla donanmış eğri büğrü dalları onu, sıcak memleketlerin yaz kış çiçeğini dökmeyen tuhaf bir fidanıną, benzetiyordu/Fenerin altındaki taş, || 401 çıra isinden kararmış; şem'al kibrit uçları yapışarak, ||| IV A) Mechule gider Gidiyorum gu Artik demir a D) Den kopan EX-Yalvarmak, 6. Aşağıdaki a fiilimsi va DHV eis Yayınlan Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangisi fiilimsi değildir? A) Araba d By Akil olm Acikar DÜzüm E) Tarla 7. EV Aşağı- den E sözc A) Z 8. E
12. Güney Anadolu göçebe Türkmenlerinin Avşar
boyundandir. Çukurova'dan Kayseri'ye kadar olan
bölgelerde yaşayan Avşarlardan Âşık Musa adlı bir
ozanın oğludur. XIX. yüzyılda Osmanlı Devleti'nin
"zorunlu yerleşim" kanununa karşı çıkarak kendi
obasıyla beraber ayaklanmış, ayaklanmanın topluma
olan yansımalarını dile getiren koçaklamalar söylemiştir.
Sosyolojik ve siyasi bu durumu "Ferman padişahın
dağlar bizimdir" ve "Kalktı göç eyledi Avşar elleri"
dizeleriyle şiirlerine taşımıştır. Şiirlerinin ve türkülerinin
toplu hâlde bulunduğu cönk, mecmua veya divan
bulunmamaktadır. Şiirleri daha ziyade sözlü belleklerde
yaşamaya devam etmiştir. Cönk ve mecmualara
kaydedilenler ise dağınık bir hâlde bulunmaktadır.
Bu parçada söz edilen halk ozanı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Dadaloğlu
B) Aşık Ömer
C) Karacaoğlan
D) Bayburtlu Zihni
E) Köroğlu
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
12. Güney Anadolu göçebe Türkmenlerinin Avşar boyundandir. Çukurova'dan Kayseri'ye kadar olan bölgelerde yaşayan Avşarlardan Âşık Musa adlı bir ozanın oğludur. XIX. yüzyılda Osmanlı Devleti'nin "zorunlu yerleşim" kanununa karşı çıkarak kendi obasıyla beraber ayaklanmış, ayaklanmanın topluma olan yansımalarını dile getiren koçaklamalar söylemiştir. Sosyolojik ve siyasi bu durumu "Ferman padişahın dağlar bizimdir" ve "Kalktı göç eyledi Avşar elleri" dizeleriyle şiirlerine taşımıştır. Şiirlerinin ve türkülerinin toplu hâlde bulunduğu cönk, mecmua veya divan bulunmamaktadır. Şiirleri daha ziyade sözlü belleklerde yaşamaya devam etmiştir. Cönk ve mecmualara kaydedilenler ise dağınık bir hâlde bulunmaktadır. Bu parçada söz edilen halk ozanı aşağıdakilerden hangisidir? A) Dadaloğlu B) Aşık Ömer C) Karacaoğlan D) Bayburtlu Zihni E) Köroğlu
3. Çoğu türlü hırsızlıklardan yatmakta olan bu "yoksul, pis
Adembaba'lar" arasında, babasını öldürmüşleri öldür-
mekten hükümlü Rizeli Ahmet Kaptan'a bir gün, he-
men hemen unuttuğu yaşlı anasından yüz elli lira gelir.
Cömert Kaptan; koğuştaki dostuna, düşmanına yardım
eder. Adembabalar geliri artırmak için, zengince öbür
koğuşlardaki kumar tutkusuna kaptanı da zorlarlar. Kap-
tan boyuna kazanır, kazandıklarıyla da koğuş arkadaş-
larına yatak, yorgan, üst baş alır; koğuşu onarır.
Burada küçük bir parçası verilen hikâyenin adı ve
yazarı aşağıdakilerden hangisidir?
MINO (0
A) Sarı Sıcak - Yaşar Kemal
20
B) Mendil Altında - Memduh Şevket Esendal
C) 72. Koğuş - Orhan Kemal
D) Semaver - Sait Faik Abasıyanık
E) Yaşasın Demokrasi - Haldun Taner
CRİLİVE EDEBİYATI
6.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
3. Çoğu türlü hırsızlıklardan yatmakta olan bu "yoksul, pis Adembaba'lar" arasında, babasını öldürmüşleri öldür- mekten hükümlü Rizeli Ahmet Kaptan'a bir gün, he- men hemen unuttuğu yaşlı anasından yüz elli lira gelir. Cömert Kaptan; koğuştaki dostuna, düşmanına yardım eder. Adembabalar geliri artırmak için, zengince öbür koğuşlardaki kumar tutkusuna kaptanı da zorlarlar. Kap- tan boyuna kazanır, kazandıklarıyla da koğuş arkadaş- larına yatak, yorgan, üst baş alır; koğuşu onarır. Burada küçük bir parçası verilen hikâyenin adı ve yazarı aşağıdakilerden hangisidir? MINO (0 A) Sarı Sıcak - Yaşar Kemal 20 B) Mendil Altında - Memduh Şevket Esendal C) 72. Koğuş - Orhan Kemal D) Semaver - Sait Faik Abasıyanık E) Yaşasın Demokrasi - Haldun Taner CRİLİVE EDEBİYATI 6.
7
er-
O
in
de
O
e-
7-
gi
vi
-
r
X
FEN BİLİMLERİ YAYINLARI
39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla-
yınız.
Gittikçe kentlileşen bu dünya; bütün toplumsal kurumlarına,
devlet biçimlerine, güvenlik ve sigorta esaslarına, insanları
birbirine zorla bağımlı kılmasına karşın bireyi yapayalnız
bırakan bir dünyadır. Insanın nasıl fiziksel gereksinimleri
dünyasında da
varsa ve bunları karşılamak gerekliyse
sıkıntıları vardır ve bunların da giderilmesi gerekir. Esas
itibarıyla toplumsal bir varlık olan insan, her zaman içinde-
ki sıkıntı, bunalım ve arzuları karşılayacak bir şeyler arar.
Kentlileştikçe bireyselleşen, bireyselleştikçe yalnızlaşan,
yalnızlaştıkça yabancılaşan insanlar için en güvenilir te-
davi aracı şiirdir. Insan, kaybettiği değerleri bulacağı ka-
pıyı şiirden başka bir anahtarla açamaz. Bu bakımdan şiir,
insan için her zaman var olduğu gibi bundan sonra da var
olacaktır.
39. Bu parçada ele alınan konu aşağıdakilerden hangisi-
dir?
A) Modernleşmenin insanda onarılmaz yaralar açması
B) Şiirin insan için vazgeçilmez bir ihtiyaç olması
C) Ruhsal ihtiyaçların fiziksel olanaklarla giderilememesi
D) İnsanın her zaman yeni şeyler arayışına girmesi
E) Eski şiir geleneğinin yeniden canlandırılması
40. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ula-
sılamaz?
A) İnsanın yabancılaşması, kentlileşme ile başlayan bir
sürecin sonucudur.
B) Insan fiziksel ve ruhsal açıdan her zaman muhtaç
durumdadır.
C) Şiir, insanın bütün ihtiyaçlarını karşılayabildiği için var-
dır, var olacaktır.
D) Modern yaşam, çeşitli kurumlarla insanları bir arada
tutmaya çalışır.
E) Insanın şiire ihtiyaç duyduğu her durumda şiir onun
yardımına koşacaktır.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
7 er- O in de O e- 7- gi vi - r X FEN BİLİMLERİ YAYINLARI 39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla- yınız. Gittikçe kentlileşen bu dünya; bütün toplumsal kurumlarına, devlet biçimlerine, güvenlik ve sigorta esaslarına, insanları birbirine zorla bağımlı kılmasına karşın bireyi yapayalnız bırakan bir dünyadır. Insanın nasıl fiziksel gereksinimleri dünyasında da varsa ve bunları karşılamak gerekliyse sıkıntıları vardır ve bunların da giderilmesi gerekir. Esas itibarıyla toplumsal bir varlık olan insan, her zaman içinde- ki sıkıntı, bunalım ve arzuları karşılayacak bir şeyler arar. Kentlileştikçe bireyselleşen, bireyselleştikçe yalnızlaşan, yalnızlaştıkça yabancılaşan insanlar için en güvenilir te- davi aracı şiirdir. Insan, kaybettiği değerleri bulacağı ka- pıyı şiirden başka bir anahtarla açamaz. Bu bakımdan şiir, insan için her zaman var olduğu gibi bundan sonra da var olacaktır. 39. Bu parçada ele alınan konu aşağıdakilerden hangisi- dir? A) Modernleşmenin insanda onarılmaz yaralar açması B) Şiirin insan için vazgeçilmez bir ihtiyaç olması C) Ruhsal ihtiyaçların fiziksel olanaklarla giderilememesi D) İnsanın her zaman yeni şeyler arayışına girmesi E) Eski şiir geleneğinin yeniden canlandırılması 40. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ula- sılamaz? A) İnsanın yabancılaşması, kentlileşme ile başlayan bir sürecin sonucudur. B) Insan fiziksel ve ruhsal açıdan her zaman muhtaç durumdadır. C) Şiir, insanın bütün ihtiyaçlarını karşılayabildiği için var- dır, var olacaktır. D) Modern yaşam, çeşitli kurumlarla insanları bir arada tutmaya çalışır. E) Insanın şiire ihtiyaç duyduğu her durumda şiir onun yardımına koşacaktır.
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde somutken aldığı
ek ile soyut anlam kazanmış bir isim vardır?
A) Bayram için aldığı şekerlik oldukça beğenildi.
B) Kışlık elbiseleri bu yıl biraz erken çıkardık.
C) İnsanlık, bu trajediyi asla unutmayacaktır.
D) Masalara tuzluk bırakma kültürü yavaş yavaş terk
edilmektedir.
E) Her evde bir kitaplık için bir proje yapılabilir.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde somutken aldığı ek ile soyut anlam kazanmış bir isim vardır? A) Bayram için aldığı şekerlik oldukça beğenildi. B) Kışlık elbiseleri bu yıl biraz erken çıkardık. C) İnsanlık, bu trajediyi asla unutmayacaktır. D) Masalara tuzluk bırakma kültürü yavaş yavaş terk edilmektedir. E) Her evde bir kitaplık için bir proje yapılabilir.
3.
"-lar" eki, iyelik ekiyle kalıplaşarak "zaman" kavramı
veya "genelleme" kavramı sağlar.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamayı
örneklendirecek bir kullanım yoktur?
A) Sabahları erkenden kalkıp işe giderdi.
B) Yazları mutlaka memleketine giderdi.
C) Geceleri çok sevdiğini hep söylerdi.
D) Akşamları sahilde oturup denizi seyrederdi.
E) Gündüzleri yemek için eve uğrardı.
Türkçe
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
3. "-lar" eki, iyelik ekiyle kalıplaşarak "zaman" kavramı veya "genelleme" kavramı sağlar. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamayı örneklendirecek bir kullanım yoktur? A) Sabahları erkenden kalkıp işe giderdi. B) Yazları mutlaka memleketine giderdi. C) Geceleri çok sevdiğini hep söylerdi. D) Akşamları sahilde oturup denizi seyrederdi. E) Gündüzleri yemek için eve uğrardı. Türkçe
MİRAY TYT TÜRKÇE SORU BANKASI ANLATIM BİÇİMLERİ, DÜŞÜNCEYİ
94
2.
Görme duyumuzla net görüntüler elde etmemiz, ışığın gö-
zümüze girdiği bölümde gerçekleşen kırılmalarla mümkün
olur. Kırılma indisi 1 olan havadan gözümüze ulaşan ışık,
ilk olarak kavisli yapısıyla bir mercek gibi çalışan korneada
kırılır. Korneanın kırılma indisi yaklaşık 1,37'dir. Burada ya-
vaşlatılarak doğrultusu değiştirilen ışınlar gözün merkezine
doğru odaklanır. Daha sonra kırılma indisi bir miktar daha
büyük olan göz merceğinde son odaklaması yapılır ve net
görüntünün elde edileceği sarı beneğe yönlendirilir.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili
1 Kanıları değiştirme amacı taşımaktadır.
II. Sayısal verilerden yararlanılmıştır.
W. Benzetmeye başvurulmuştur.
numaralanmış yargılardan hangileri söylenebilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) I ve III
D) II ve III
E) Yalnız III
4.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
MİRAY TYT TÜRKÇE SORU BANKASI ANLATIM BİÇİMLERİ, DÜŞÜNCEYİ 94 2. Görme duyumuzla net görüntüler elde etmemiz, ışığın gö- zümüze girdiği bölümde gerçekleşen kırılmalarla mümkün olur. Kırılma indisi 1 olan havadan gözümüze ulaşan ışık, ilk olarak kavisli yapısıyla bir mercek gibi çalışan korneada kırılır. Korneanın kırılma indisi yaklaşık 1,37'dir. Burada ya- vaşlatılarak doğrultusu değiştirilen ışınlar gözün merkezine doğru odaklanır. Daha sonra kırılma indisi bir miktar daha büyük olan göz merceğinde son odaklaması yapılır ve net görüntünün elde edileceği sarı beneğe yönlendirilir. Bu parçanın anlatımıyla ilgili 1 Kanıları değiştirme amacı taşımaktadır. II. Sayısal verilerden yararlanılmıştır. W. Benzetmeye başvurulmuştur. numaralanmış yargılardan hangileri söylenebilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve III D) II ve III E) Yalnız III 4.
k
e
1-
ni
le
y-
ci
le
5. (1) Cemil Meriç edebiyat dergilerini hür düşüncenin
kalesi olarak adlandırır ve şöyle der: "Dergi, bir
zekâlar topluluğunun, bir neslin vasiyetnamesi daha
doğrusu mesajıdır." (II) Meriç'in de ifade ettiği üzere
taze bir düşünce olarak raflardaki yerini alır dergi-
ler. (III) Aradan on yıllar geçtikten sonra bile elinize
aldığınızda dönemin düşünce ve kültür dünyası
hakkında bir fikir edinirsiniz. (IV) Diğer taraftan
farklı anlayış ve kalemlerin oluşturduğu fikir zen-
ginliğinden bol bol yararlanırsınız. (V) Yaşananları
daha çok yeni ve sıcakken konu edindiğinden o
dönemin ruhunu dergilerden yakalamanız müm-
kün olur.
Bu metnin aniam akışındaki bozukluğun düzel-
tilmesi için aşağıdaki değişikliklerin hangisi
yapılmalıdır?
A) II. cümle III. cümleyle yer değiştirmelidir.
B) IV. cümle II. cümlenin önüne getirilmelidir.
C) V. cümle I. cümleden sonra getirilmelidir.
D) IV. cümleyle V. cümle yer değiştirmelidir.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
k e 1- ni le y- ci le 5. (1) Cemil Meriç edebiyat dergilerini hür düşüncenin kalesi olarak adlandırır ve şöyle der: "Dergi, bir zekâlar topluluğunun, bir neslin vasiyetnamesi daha doğrusu mesajıdır." (II) Meriç'in de ifade ettiği üzere taze bir düşünce olarak raflardaki yerini alır dergi- ler. (III) Aradan on yıllar geçtikten sonra bile elinize aldığınızda dönemin düşünce ve kültür dünyası hakkında bir fikir edinirsiniz. (IV) Diğer taraftan farklı anlayış ve kalemlerin oluşturduğu fikir zen- ginliğinden bol bol yararlanırsınız. (V) Yaşananları daha çok yeni ve sıcakken konu edindiğinden o dönemin ruhunu dergilerden yakalamanız müm- kün olur. Bu metnin aniam akışındaki bozukluğun düzel- tilmesi için aşağıdaki değişikliklerin hangisi yapılmalıdır? A) II. cümle III. cümleyle yer değiştirmelidir. B) IV. cümle II. cümlenin önüne getirilmelidir. C) V. cümle I. cümleden sonra getirilmelidir. D) IV. cümleyle V. cümle yer değiştirmelidir.
30. 1. Miskin Yunus biçareyim
Baştan ayağa yareyim
Dost ilinden avareyim
Gel gör beni aşk neyledi
II. Batıl isteyip haktan ayrıldım
Boynuz umdum kulaktan ayrıldım
III. Insanın bir yanı nedense hep eksik
Ve o eksiği tamamlayayım derken
Var olan aşınıyor zamanla
Numaralanmış bu şiirlerin, nazım birimlerine
göre "beyit, dörtlük, bent" biçiminde sıralaması
aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir?
A) I-II-III
B) I-III-II
D) II - III - I
H160
C) ||- |- |||
E) III - I - II
F
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
30. 1. Miskin Yunus biçareyim Baştan ayağa yareyim Dost ilinden avareyim Gel gör beni aşk neyledi II. Batıl isteyip haktan ayrıldım Boynuz umdum kulaktan ayrıldım III. Insanın bir yanı nedense hep eksik Ve o eksiği tamamlayayım derken Var olan aşınıyor zamanla Numaralanmış bu şiirlerin, nazım birimlerine göre "beyit, dörtlük, bent" biçiminde sıralaması aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir? A) I-II-III B) I-III-II D) II - III - I H160 C) ||- |- ||| E) III - I - II F
Bm
3. Aşağıdakilerden hangisinde ne... ne bağlacının cümleye
kattığı anlam diğerlerinden farklıdır?
A) Ne evi vardı ne de arabası.
B) Ne bugününü ne yarınını düşünüyordu.
C) Ne annesine ne babasına hediye aldı.
D) Ne çirkin ne güzel bir kızla evlendi.
E), Ne yemek yapmış ne de evi temizlemiş.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
Bm 3. Aşağıdakilerden hangisinde ne... ne bağlacının cümleye kattığı anlam diğerlerinden farklıdır? A) Ne evi vardı ne de arabası. B) Ne bugününü ne yarınını düşünüyordu. C) Ne annesine ne babasına hediye aldı. D) Ne çirkin ne güzel bir kızla evlendi. E), Ne yemek yapmış ne de evi temizlemiş.
8.
Afet-i can dediler gamze-i celladın için
Nahl-i gül söylediler kamet-i şimşadın için
Bu beyitteki altı çizili sözle yapılan edebî sanat aşağı-
dakilerden hangisidir?
A) Tesbihibeliğ
C) Mecazımürsel
E intak
B) Tevriye
D) Leffüneşr
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
8. Afet-i can dediler gamze-i celladın için Nahl-i gül söylediler kamet-i şimşadın için Bu beyitteki altı çizili sözle yapılan edebî sanat aşağı- dakilerden hangisidir? A) Tesbihibeliğ C) Mecazımürsel E intak B) Tevriye D) Leffüneşr
B
13. XVI.yy.dan günümüz
kadar edebiyatımızda birçok yazar,
gezip gördükleri yerler hakkında seyahatnameler kaleme
almıştır. Türk edebiyatının en tanınmış seyahatnamesi de
Evliya Çelebi'nin "Seyahatname" adlı eseridir. Evliya Çelebi,
Tarih-i Seyyah diye de anılan Seyahatname'de kırk yıllık bir
zaman diliminde gezdiği yerlerde coğrafi, kültürel ve sosyal
özellikleri gözlemlemiştir. Ancak sadece gözlemlerini aktar-
makla kalmamış, insanla ilgili her türlü şeyi eserine dâhil ede-
rek eşsiz bir seyahatname ortaya çıkarmıştır. Evliya Çelebi,
birçok araştırmaya konu olmuş ve olmaya devam eden ese-
rinde, kendi yorumlarını ekleyerek ve gezdiği gördüğü yerler-
deki günlük hayatı anlatırken günlük yaşamın dilini eğlenceli
ve alaycı olarak kullanarak divan edebiyatı geleneğinin dışına
çıkmıştır. Çünkü divan edebiyatında ayrı bir marifet ürünü
sayılan düzyazı ağdalı bir üslupla kaleme alınırdı.
Bu parçadan yola çıkılarak
Evliya Çelebi'nin Seyahatname adlı eserinde kullandığı
ironik dil, eserin klasik anlayışın dışına çıkmasına neden
olmuştur.
BENIM HOCAM
TYT-TÜRKÇE Soru Bankası
II. Divan edebiyatı geleneğinde nesir, ağır ve sanatlı bir dille
kaleme alınırken Seyahatname adlı eser, sade bir dille
kaleme alınmıştır.
H. Evliya Çelebi, kırk yıl boyunca gezdiği ve gördüğü coğraf-
yaları göreceli bir şekilde anlatmıştır.
IV. Divan edebiyatının en popüler nesri olan Seyahatname
adlı eşer, birçok coğrafyanın sosyal ve kültürel özellikleri-
ni içermektedir.
yargılarından hangisine ulaşılamaz?
A) Yalnız I
B) I ve II
D) Yalnız IV
E) I ve IV
C) III ve IV
15. Türk edebiyatım
Mai ve Siyah, a
me alınmıştır.
tezatı üzerine
ve hayallerini,
lerini semboliz
babasının ölü
beğenilmemes
ve matbaayı
nişanlanması
ve İstanbul'd
ğında roman
Cemil, Serve
keze aldığı
Hüseyin Na
burasıdır. A
►/benimhocam
yöne evrile!
Ahmet Cer
İstanbul'da
gelişmeler
ladığı bab
ayrılmada
Yolda ras
Ziya, Ah
masını is
için, rom
sanat al
bağlam
akımını
kazanc
çocuğu
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
B 13. XVI.yy.dan günümüz kadar edebiyatımızda birçok yazar, gezip gördükleri yerler hakkında seyahatnameler kaleme almıştır. Türk edebiyatının en tanınmış seyahatnamesi de Evliya Çelebi'nin "Seyahatname" adlı eseridir. Evliya Çelebi, Tarih-i Seyyah diye de anılan Seyahatname'de kırk yıllık bir zaman diliminde gezdiği yerlerde coğrafi, kültürel ve sosyal özellikleri gözlemlemiştir. Ancak sadece gözlemlerini aktar- makla kalmamış, insanla ilgili her türlü şeyi eserine dâhil ede- rek eşsiz bir seyahatname ortaya çıkarmıştır. Evliya Çelebi, birçok araştırmaya konu olmuş ve olmaya devam eden ese- rinde, kendi yorumlarını ekleyerek ve gezdiği gördüğü yerler- deki günlük hayatı anlatırken günlük yaşamın dilini eğlenceli ve alaycı olarak kullanarak divan edebiyatı geleneğinin dışına çıkmıştır. Çünkü divan edebiyatında ayrı bir marifet ürünü sayılan düzyazı ağdalı bir üslupla kaleme alınırdı. Bu parçadan yola çıkılarak Evliya Çelebi'nin Seyahatname adlı eserinde kullandığı ironik dil, eserin klasik anlayışın dışına çıkmasına neden olmuştur. BENIM HOCAM TYT-TÜRKÇE Soru Bankası II. Divan edebiyatı geleneğinde nesir, ağır ve sanatlı bir dille kaleme alınırken Seyahatname adlı eser, sade bir dille kaleme alınmıştır. H. Evliya Çelebi, kırk yıl boyunca gezdiği ve gördüğü coğraf- yaları göreceli bir şekilde anlatmıştır. IV. Divan edebiyatının en popüler nesri olan Seyahatname adlı eşer, birçok coğrafyanın sosyal ve kültürel özellikleri- ni içermektedir. yargılarından hangisine ulaşılamaz? A) Yalnız I B) I ve II D) Yalnız IV E) I ve IV C) III ve IV 15. Türk edebiyatım Mai ve Siyah, a me alınmıştır. tezatı üzerine ve hayallerini, lerini semboliz babasının ölü beğenilmemes ve matbaayı nişanlanması ve İstanbul'd ğında roman Cemil, Serve keze aldığı Hüseyin Na burasıdır. A ►/benimhocam yöne evrile! Ahmet Cer İstanbul'da gelişmeler ladığı bab ayrılmada Yolda ras Ziya, Ah masını is için, rom sanat al bağlam akımını kazanc çocuğu
17.
Bir sonbahar günüydü. Ölü yaprakların kan rengi topraklı dağ
yollarında çiğnedikleri sert, merhametsiz rüzgârın önünde,
sarı ve bitkin süründükleri kederli ve soğuk bir sonbahar
günü. Rüzgâr kulaklarıma uzaklardan yapayalnız bir nota
bırakıyor. İçimdeki zaman o kadar gürültülü ki o yalnız
notanın karanlığımı yırtıp bana nasıl geldiğine şaşırıyorum.
Öteki gürültülerden daha insansı bir hâli var. Sanki zamanın
ta kendisi gibi; ben ise çırılçıplak bir eskimiş an... Bir el
uzanıp yalnızlığıma kıyafetler giydiriyor. Şairin dediği gibi,
"Beni böyle güzel havalar mahvetti." Gökyüzünün tavanı-
na baktığımda imgeler görüyorum. Sanki bana bir şeyler
anlatmaya çalışıyor. Sonra gözlerimin derinliğinde başka
bir imgeyle karşılaşıyorum. Bu bir dut ağacının gölgesi.
Belki de bu dut ağacı, şu gökyüzü bir aldanıştan başka
hiçbir şey değil.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak,
I. Betimleyici unsurlar söz konusudur.
II. Karşılaştırma yapılmıştır.
III. Alıntılamaya başvurulmuştur. f
IV. Açıklayıcı anlatımdan yararlanılmıştır.
yargılarından hangileri doğrudur?
A) I ve II
B) I ve IV
D) III ve IV
C) II ve II
EI, II ve III
19.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
17. Bir sonbahar günüydü. Ölü yaprakların kan rengi topraklı dağ yollarında çiğnedikleri sert, merhametsiz rüzgârın önünde, sarı ve bitkin süründükleri kederli ve soğuk bir sonbahar günü. Rüzgâr kulaklarıma uzaklardan yapayalnız bir nota bırakıyor. İçimdeki zaman o kadar gürültülü ki o yalnız notanın karanlığımı yırtıp bana nasıl geldiğine şaşırıyorum. Öteki gürültülerden daha insansı bir hâli var. Sanki zamanın ta kendisi gibi; ben ise çırılçıplak bir eskimiş an... Bir el uzanıp yalnızlığıma kıyafetler giydiriyor. Şairin dediği gibi, "Beni böyle güzel havalar mahvetti." Gökyüzünün tavanı- na baktığımda imgeler görüyorum. Sanki bana bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Sonra gözlerimin derinliğinde başka bir imgeyle karşılaşıyorum. Bu bir dut ağacının gölgesi. Belki de bu dut ağacı, şu gökyüzü bir aldanıştan başka hiçbir şey değil. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak, I. Betimleyici unsurlar söz konusudur. II. Karşılaştırma yapılmıştır. III. Alıntılamaya başvurulmuştur. f IV. Açıklayıcı anlatımdan yararlanılmıştır. yargılarından hangileri doğrudur? A) I ve II B) I ve IV D) III ve IV C) II ve II EI, II ve III 19.
35. Türkçenin sadeleştirilmesi işinde ölçünün kaçırılıp
aşırı özleştirmeye gidilmesi dilimiz için zararlı ol-
muştur ve yaşayan dilden uzağa düşülmüştür. Bir
dil akademimiz bulunmadığı için, dilimize girecek ve
dilden çıkarılacak kelimelerin tespiti ve yeni türetile-
cek kelimelerin meydana getirilmesi işi, tamamıyla
keyfi davranışlara kalmıştır. Yalnız kurumlar, yazarlar
değil önüne gelen herkes kelime türetmeye kalkmış-
tır. Bu çok "bilgili" kelime türeticileri yüzünden gramer
ve mana bakımlarından hatalı kelimeler dilimizi sar-
mıştır. Bunun sonunda uydurma bir dil ortaya çıkmış
ve bu nedenle dili sadeleştirme, özleştirme hareketi
uydurmacılık hâlini almıştır.
Ankara Yayıncılık
Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine
ulaşılamaz?
A) Dilde yapılan bazı çalışmalar dile zarar vermek-
tedir.
B) Dil ile ilgilenecek akademik kurum alanında bazı
eksiklikler vardır.
C) Yetkin olmayan kimseler de yeni sözcükler türet-
me yoluna gitmiştir.
D) Dile ait olmayan sözcükler dilden temizlenmeye
çalışılmaktadır.
E) Dilde yenilik yapılmak istenirken dile zarar veril-
kvapilimak
miştir.
D) iç
EL
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
35. Türkçenin sadeleştirilmesi işinde ölçünün kaçırılıp aşırı özleştirmeye gidilmesi dilimiz için zararlı ol- muştur ve yaşayan dilden uzağa düşülmüştür. Bir dil akademimiz bulunmadığı için, dilimize girecek ve dilden çıkarılacak kelimelerin tespiti ve yeni türetile- cek kelimelerin meydana getirilmesi işi, tamamıyla keyfi davranışlara kalmıştır. Yalnız kurumlar, yazarlar değil önüne gelen herkes kelime türetmeye kalkmış- tır. Bu çok "bilgili" kelime türeticileri yüzünden gramer ve mana bakımlarından hatalı kelimeler dilimizi sar- mıştır. Bunun sonunda uydurma bir dil ortaya çıkmış ve bu nedenle dili sadeleştirme, özleştirme hareketi uydurmacılık hâlini almıştır. Ankara Yayıncılık Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? A) Dilde yapılan bazı çalışmalar dile zarar vermek- tedir. B) Dil ile ilgilenecek akademik kurum alanında bazı eksiklikler vardır. C) Yetkin olmayan kimseler de yeni sözcükler türet- me yoluna gitmiştir. D) Dile ait olmayan sözcükler dilden temizlenmeye çalışılmaktadır. E) Dilde yenilik yapılmak istenirken dile zarar veril- kvapilimak miştir. D) iç EL
33. Kemal Sunal filmleri ve güldürüsü başlarda pek ciddiye
alınmasa ve sanatçı kendisi hakkındaki ilk tezi kendisi
yazmak zorunda kalsa da son yıllarda Sunal hakkında
daha ciddi akademik çalışmalar yapılmaya başlanmıştır.
Güncel bir örnek vermek gerekirse Istanbul Kültür Üniver-
sitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde yüksek lisans yapan
Efe Teksoy, "Kemal Sunal'ın Şaban Tiplemesinde Charlie
Chaplin ve Şarlo Tiplemesinin Etkileri" adlı tez çalışma-
sında, Şarlo ve Şaban tiplemeleri arasındaki benzerlik ve
farklılıklara dikkat çekmiştir. 2012 tarihli bir diğer güncel
örnek, Gözde Sunal'ın Kemal Sunal'ın filmlerinde canlan-
dırdığı karakterleri analiz ettiği "Kemal Sunal Güldürülerin-
de Karakterlerin Temsili" adlı İstanbul Ticaret Üniversitesi
Sosyal Bilimler dergisinde yayımlanan makaledir. İsmail
Abalı ise, 2015 yılında yayınlanan makalesi "Kemal Sunal
Filmlerinin Folklorik İşlevleri'nde, Sunal'ın filmlerinin folk-
lorik değerini araştırmıştır.
Bu parçaya verilebilecek en uygun başlık aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Kemal Sunal ve Sinema
B) Kemal Sunal ve Filmleri
C) Kemal Sunal'ın Hakkında Yazılanlar
D) Kemal Sunal ve Tiplemeleri
E) Kelam Sunal ve Sanat
N
t
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri
33. Kemal Sunal filmleri ve güldürüsü başlarda pek ciddiye alınmasa ve sanatçı kendisi hakkındaki ilk tezi kendisi yazmak zorunda kalsa da son yıllarda Sunal hakkında daha ciddi akademik çalışmalar yapılmaya başlanmıştır. Güncel bir örnek vermek gerekirse Istanbul Kültür Üniver- sitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde yüksek lisans yapan Efe Teksoy, "Kemal Sunal'ın Şaban Tiplemesinde Charlie Chaplin ve Şarlo Tiplemesinin Etkileri" adlı tez çalışma- sında, Şarlo ve Şaban tiplemeleri arasındaki benzerlik ve farklılıklara dikkat çekmiştir. 2012 tarihli bir diğer güncel örnek, Gözde Sunal'ın Kemal Sunal'ın filmlerinde canlan- dırdığı karakterleri analiz ettiği "Kemal Sunal Güldürülerin- de Karakterlerin Temsili" adlı İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler dergisinde yayımlanan makaledir. İsmail Abalı ise, 2015 yılında yayınlanan makalesi "Kemal Sunal Filmlerinin Folklorik İşlevleri'nde, Sunal'ın filmlerinin folk- lorik değerini araştırmıştır. Bu parçaya verilebilecek en uygun başlık aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Kemal Sunal ve Sinema B) Kemal Sunal ve Filmleri C) Kemal Sunal'ın Hakkında Yazılanlar D) Kemal Sunal ve Tiplemeleri E) Kelam Sunal ve Sanat N t