1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri Soruları

sal çalışmalan Öncelemek Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Senli benli bir anlatımı vardır. B) Kişisel değerlendirmeler yapılmıştır. Benzetmeye yer verilmiştir. D) Öneri nitelikli cümleler kullanılmıştır. E) Açıklayıcı bir yol izlenmiştir. (

1. Aşağıdaki dizelerin hangisinde sifat kullanılmamış- tir? A) Kuş hayretle Sirkeci Garı'na baktı Kuşun hatırlayacak hiçbir şeyi yoktu B) Onlar için bir yer değiştirmekti ölüm İki heceli bir sözcük benim için C) Yavaş yavaş geçtim kalabalıkların arasından Böyle yavaş yavaş geçtim insandan insana Sevda bir ateş buldu sende, eğilip öptü seni Artık kimse denizi bilmiyor E) insan yaşadığı yere penzer O yerin suyuna, o yerin toprağına benzer.

19. Yukarı evlerden birinde su içip, köyün 1 aşağısına doğru yol alırken, avdan geri || dönen köylülerle karşılaştık, o karlı gün- de dışarıya çıkmalarına şaşırdık, halbuki IV biz de gün boyunca içeri girmemiştik. V Yukarıdaki numaralanmış sözcükler- den hangileri yön belirtecidir? A) I. ve II. B) II. ve III. C) III. ve IV. D) IV. ve V. E) III. ve V.

il vodafone TR 23:49 16. (1) Dünya'nın dış atmosferinin bugüne kadar bilinenden çok daha büyük olduğu, uzayın derinliklerine 630.000 ki- lometreye kadar uzandığı ve Ay'ı bile içine aldığı düşü- nülmekteydi. (II) Bunun üzerine araştırmalar yapıldı ve Dünya'dan ortalama 385.000 kilometre uzaklıkta olan Ay'a, Dünya atmosferinin ekzosfer tabakasına çok küçük bir miktar da olsa ulaşıldığı ile ilgili ilk bilgiler geldi. (III) NASA'nın uzay araçlarıyla yaptığı ölçümlere göre Ay'ın, Dünya'nın en dış atmosferinin tam ortasında olabileceği söylendi. (IV) Ay'dan sonra ise bu havadaki hidrojen atomları daha da azalarak 630.000 kilometreye kadar içeri girdiği ifade edildi. (V) Yani bugüne kadar uza- ya çıkan ve Ay'a ayak basan insanlık, aslında Dünya'daki atmosferin dışına hiç çıkamamıştır. →] Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde an- lamca kesinlik söz konusudur? A) I B) I! C) III @%28CZ X D) IV E) V C

6. Düşünce ve sanat adamları, sözleri ve yazılarıyla dile değer kazandırırlar. Bu, dile yenilikler getirmekten çok onu bükmek, onun olanaklarını çoğaltmak, anlatım gücünü artırmaktır. Düşünür ve sanatçılar, yeni söz- cükler getirmezler. Onları zenginleştirir, anlamlarını ve kullanımlarını sağlamlaştırır, derinleştirirler; onlara yepyeni bir tat ve tazelik kazandırırlar. Bunu da hem düşünerek hem de ustalıkla yaparlar. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? A) Dilin gelişmesinde düşünür ve sanatçıların önemli katkısı vardır. B) Dilin gelişiminde, düşünür ve sanatçıların ortaya koyduğu yeni sözcüklerin payı vardır. C) Sözcükler, düşünür ve sanatçıların çabalarıyla yeni yeni anlamlar kazanır. D) Düşünür ve sanatçılar, dilin anlatım olanaklarını ve gücünü genişletirler. E) Düşünür ve sanatçılar; bilinçli, ustaca çabalarıyla dile anlam zenginlikleri, derinlikleri kazandırırlar.

E) ÇOCUR parkt de yolda oynuyorlar. 3. Aşağıdakilerin hangisinde, altı çizili sözcük mecaz anlamda kullanılmamıştır? A) Yılın altın golü seçilecek kadar güzel bir gol. B) Hayatının baharında bu yükü taşıyamaz herkes. C) Sabır, başarının da mutluluğun da anahtarıdır. D) Ekonomi dünyasında yine bir kriz kokusu var. E) Sanatçı dediğin bir imge avcısı olmalı. UĞUR 4. Aşağıdakilerin hangisinde, altı çizili sözcük As C) Ya H D) E 8.

5. Gitdi Kayser kasrinun tâk u revâkı kalmadı Nice Kisrâ geçdi tâk u tumturâkı kalmadı Bu beyit ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Anlam olarak birbirini tamamlayan sözcüklere yer verilmiştir. B) Tekrir sanatından faydalanılarak ahenk kuvvetlendirilmiştir. C) Dünyanın geçiciliği vurgulanmıştır. D) Tarihî bir olay hatırlatılmıştır. E) Sevgili yüceltilmiştir. B) D 8. E

C-T23T um gerek ıdakiler- Sözcük Düzeyi Anlatım Bozukluğu 10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu yoktur? A) Sınav yaklaştıkça öğrencilerin çalışma temposu gittikçe artıyor. Bizleri bu dünyada himaye edip koruyan kimseler kalmadı. C) Coğrafi keşiflerde pusulanın keşfi etkili olmuştur. Bu sözler hiç kuşkusuz onun da kulağına gitmiş olmalı. E) Ispanyol sanatçının sözleri salonda ayakta alkışlandı. 1

6. Küçük, muttarid, muhteriz darbeler Kafeslerde, camlarda pür ihtizaz Olur dembedem nevha-ger, nağme-saz Kafeslerde, camlarda pür ihtizaz Küçük, muttarid, muhteriz darbeler Sokaklarda seylabeler ağlaşır Ufuk yaklaşır, yaklaşır, yaklaşır Bulutlar karardıkça zerrata bir Ağır, muhtazır dalgalanmak gelir Bürür bir soğuk, gölge etrafı hep Nümayan olur gündüzün nisf-i şeb Tevfik Fikret'e ait Yağmur şiirinden alınan bu dizelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Arapça, Farsça sözcük ve tamlamalarla dolu bir dil kullanılmıştır. B) Parnasizm akımının özellikleri yansıtılmıştır. C) Ahenk unsurlarına yer verilmiştir. D) Kulak için kafiye anlayışı sergilenmiştir. E) Mensur şiire özgü ifadelerden yararlanılmıştır. 7

aç D) at 4. Aşağıdakilerden hangisi farklı bir bakış açısı ile yazılmıştır? A) Gözlerini kırpıştırarak sağa sola bakındı. Her şeyin bittiğini düşündüğü anda beliriveren umut ışığı içini ısıtmıştı. B) Yoksul kadın bir somun ekmek için tarlada tüm gün çalış- mıştı. Kuru sıcağın altında akşama ne pişireceğini düşünerek ilerliyordu. C) Kaya gibi sert bakışlarını diğer tarafa çevirdi. Hızlıca kapıya yönelerek çıkıp gitti. D) Bugün de böyle bitmişti işte. Kaygısız, telaşsız... Bilgisayar başında geçirdiği, çalıştığı günleri hiç özlemiyordu. E) Minik kız koşarak annesinin yanına geldi. Bakışlarında va- zoyu kırdığı için döktüğü gözyaşlarının tuzu vardı. İçten içe utanıyordu.

12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ara söz farklı bir öge- nin açıklayıcısıdır? A) Sizler, benim en yakın dostlarım, hep yanımda oldu- nuz. B) Bize bu güzel vatanı bırakanları, atalarımızı, hep say- gıyla anmalıyız. C) Rize, çay diyarı, baharda ayrı bir güzeldir. D) Dünyanın en fedakâr insanları, anneler, eşi bulunmaz varlıklardır. E) Soru bankası, dün fuardan aldığım, oldukça kaliteli sorular içeriyor.

10. Geçmiş bin yılı bilemeyiz ama geçtiğimiz yıllarda insanın olduğu her yerde müziğin de varolduğunu biliyoruz. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu cümledeki ya- zım yanlışının sebebiyle aynı yazım yanlışı yapılmış- tir? A) Obezite; genellikle harcanandan daha fazla enerji alı- mına karşılık, çok az enerji sarfetmenin sonucudur. B) ABD de Kansas Üniversitesindeki sanat müzesinde renklerin ziyaretçiler üzerindeki etkileri bir deneyle in- celenmiştir. C) Yazarak geçirdiğim bunca zaman, ruhumu özgürleş- dirdi; bağımsızlık duygumu pekiştirdi. D) İyi bir konuşma her zaman, herkezce benimsenir; işi- mizi kolaylaştırır ve başarımızı artırır. EUluslar arası platformda kabul edilen insan hakları standartları, evlenme yaşını en az 18 olarak belirliyor. Ander 11. Ahmed Arif demişti ya: "Kanım Dicle'ye akar / İster

YAYINLARI Wegy kimi ? Ne 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde nesne vurgulanmıştır? A) Bugün çarşıda dolaşırken eski bir arkadaşıma rastla- dim. B) Bu kitaplardan hangisini en çok beğendin? C) Doğum günümde babam da bana hediye almış. D) Her yaz bu sahil kasabasına mutlaka uğrarız. E) En büyük hayali büyük bir gemide seyahat etmekmiş.

çe idaki parçaya göre çok toplumda dostluk, Simiş, böylece "tuz ve ürlü yemeğin simgesi önce yaşadığı tahmin a tuzlu ekmeğin adak r. Rusya ve Doğu Av- "tuz ve ekmek" ko- ir, eve gelen konuğa ada da "tuz ekmek" inde olan kişiye ye- -du. Bundan doğan ne tuz ekmek yedi- saygı ve bağlılıktır. en bu kavramın in- gini gösteren erken Danişmentnâme'de ani ve Danişmentli- azi (ö. 1134), Sivas yan yiğidin akşam el yemek yiyelim." artık savaşamayız diye reddetmiştir. erden hangisidir? J farklı toplumlarda ritüellerdeki yan- tluk, kavramlarını erine yaklaşım bi- dığımız nesnelerle etkileşimi angisine değinil- baren "tuz ve ek- eden nesneler ol- aklardan beslene- erliğin bir simgesi olduğuna farklı yüzyıllarda nde yer aldığına Müslüman toplum- gina 5 B VTYT07 15 ve 16. soruları aşağıdaki paragrafa göre cevaplayınız. B Bilim uygarlığını kesin bilgiler uygarlığı olarak yo- rumlayıp kavramak, yanılmaların belki de en zarar- lisidir. Böylesi yorumlanın en çok yıkıma uğratabile- ceği ülkelerse, bilim uygarlığında sağlam ve değerli bir yer bulmaya çalışan, her şeyini bu doğrultuda geliştirmeye çalışan toplumlar, ülkelerdir. Hangi ala- na ilişkin olursa olsun, bir kez dört elle sanıldıkları bilgilere kesin gözüyle baktıkları için, bilimin o ya- ratıcı, o sürekli üretkenliğini zamanla görmezler ya da görmezlikten gelirler. Bu yüzden de bilimlerde, bilimsel akış gereği, kimi irili ufaklı, kimi köklü değiş- meler, devrimler ortaya çıkınca bu tür toplumlar ge- ride kalırlar apaçık. Giderek, yaşamanın toplumsal patlamalara yol açan zorlamaları, olsa olsa güven- siz, uyuşuk, şaşkın, çökkün birtakım ayarlamalara iterler ki bunlarla bilimsel uygarlığın ancak kıyı-bu- cağında bir barınma olanağı elde edilebilir. Bilim uygarlığı açısından bakınca böylesi ülkeler çokça kendi kendilerine biçtikleri bir yaşayışa katlanırlar er geç: Kapalı toplum, güdük yönetim, kısır eğitim, kurak edebiyat, tıkanık felsefe, yavan sanat, eskimiş ekonomi, ezberci teknik bu tür bir yaşayışın birkaç kesitine yakışan nitelemelerden işte birkaçı. Böyle- ce bilimi kesinlikle dondurmak isteyen her yorum çağdaş bilim uygarlığının dışına iter insanı. 15. Bu parçaya göre "bilimi değişmez bilgiler uygarlığı olarak görmenin yol açtığı olumsuzluklar" arasında 1. Verimsiz bir edebiyat ortamı II Yaratıcılığa kapalı, kendini yenileyemeyen tekno- loji III. Inançlarını ve değerlerini kaybetmiş insanlar IV. Dar görüşlü yönetim kadroları ögelerinden hangileri vardır? A) Yalnız I B) I, II ve IV D) II, III ye TV C) ve III E) Yalnız III 16. Bu parçaya göre, "bilimsel bilgiye değişmez gö- züyle bakan toplumların diğer toplumlardan geri kalmalarına neden olan kırılma noktası" aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Kendilerini diğer toplumlardan üstün görmeleri B) Eğitim teknolojilerine yeterli kaynağı ayırmamalan O Bilimsel alanda ortaya çıkan köklü değişimleri kaçırmaları D) Diğer ülkelerle ekonomik ve kültürel bağlarını za- yıflatmaları E) Bilimsel doğruları tabulaştırmaları Diğer sayfaya geçiniz.

EVAP HTARI EXCE B 3 ABCCD - B C C I APOIEMI 1. Bu testte 40 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe testi için ayrılan kısmına işaretle- 1. Sözlük yazmanın tarihi, illaki (hiç şüphesiz) yazının bulun- 1 masıyla başlar. İnsanlık, acaba yazıdan önce de sözlük ola- rak adlandırılabilecek (gösterilebilecek) bir ürün ortaya çı- karabilmiş midir? Örneğin duvar resimleri, bir tek, insanla- || ||| rin kabiliyetlerini göstermeye dönük (odaklı) yapıtlar mıdır? Dünyanın hemen her yerinde, geniş bir zaman diliminde ya- pilmiş bu resimlerle ilgili olarak atalarımızın neler anlatmaya çalıştığı üzerine çok şey yazılıp söylenmiştir. 1868'de bulu- nan ilk mağara olan Atlamira'daki resimler başlangıçta (ön- IV TÜRKÇE TEST celeri), çok yönlü (bütüncül) düşünemeyenlerin ürünleri ola- V rak değerlendirilmemiş midir? Bu parçadaki altı çizili bölümlerden hangisinin yerine ay- raç içinde verilen söz kullanıldığında, metnin anlamında bir değişiklik meydana gelir? A) I B) II C) III D) IV 3. E) V

20. Stres, hareketsiz yaşam tarzı, sigara kullanımı, diyabet, obe- zite, hipertansiyon, yüksek kolesterol gibi sebepler kalp hasta- lıklarının çıkmasına sebep olur. Günümüzde dünya nüfusunun %25'i bu sebeplerden ötürü kalp damar hastalıklarının etkisi al- tındadır. Dünya geneline oranla Türkiye'de kalp damar hastalık- ları daha sık görülmekte ve tüm ölüm nedenlerinin %47,73'ünü oluşturmaktadır. Kalp hastalıklarına yakalanmada genetik fak- törlerin etkisi olsa dahi hastalıktan korunmada yine beslenme önemli bir role sahiptir. - Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre getirilecek olan aşağıdakilerden hangisidir? A) Probiyotikler bağırsak florasını düzenleyerek hem bağışık- lık sisteminin güçlü olmasını sağlar hem de sindirim siste- minin çalışmasını destekler. B) Tibbi isimleri yabancı görünse de sıklıkla karşımıza çıkan ve aslında günlük hayattan aşina olduğumuz hastalıklar, sağlıklı bir kalp hususunda bizlere bilgi verir. C) Kalp sağlığını tehdit eden yaş faktörü, kadınlarda da erkek- lerde de önemli bir faktör olarak ortaya çıkmakta ancak cin- siyete bağlı olarak daha geç gelişim göstermektedir. D) Yani hastalığın ilerlemesinde ve yaşamsal risk oluşturma- sında aslında sağlıksız ve düzensiz beslenme sebep ola- bilir. E) Vitamin ve mineral açısından zengin besinlerin mevsimine göre ve vücut ihtiyacını karşılayacak şekilde tüketilmesi, bağımsızlık sistemini güçlendirir.