Anı Türü Soruları

LİYAKA 19 10. Eğitim ve dil, birbiriyle yakından ilgili iki alan. Kuşkusuz dili kullanmanın tek amacı eğitim değildir; ama eğitimi dilsiz gerçekleştiremezsi- niz. Bu yüzden eğitici yayınların dili, açık seçik, doğru ve seslendiği kitlenin düzeyine uygun olmalıdır. Bu koşullara sahip olmayan bir kitap, içindeki bilgiler ne kadar yararlı olursa olsun, işlevini yerine getiremez. Aktarılamayan, anla- şılmayan bilgi de bir bakıma yok sayılır. Bu parçaya konulabilecek en uygun baş- lık aşağıdakilerden hangisidir? A) Toplum ve Eğitim B) Eğitici Yayınlar C) Kitap ve Toplum D) Eğitici Yayınların Dili E) Kitap ve Eğitim

HI 12. Adalet kalmadı hep zulüm doldu Geçti şu baharın gülleri soldu Dünyanın gidişi acayip oldu Koyun belli değil kurt belli değil Bu dörtlükle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Koşma nazım şekliyle oluşturulmuştur. B) Nazım türü taşlamadır. C) Tam uyak ve rediften faydalanılmıştır. D) Bu nazım türünün divan şiirindeki karşılığı icviye- dir. E) Bu nazım şeklinin en önemli temsilcisi Kayıkçı Kul Mustafa'dır.

25. Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın en ünlü eserlerinden Üç Şehitler Destanı, 1949 yılında İstanbul'da basılmış. O dönem yüz kuruşa satılan altmış iki sayfalık bir ki- tap. İkinci İnönü Savaşı sırasında Üç Şehitler Tepesi'nin nasıl altı kere kaybedilip kazanıldığını an- latıyor kısaca. Çoğu üç kıtayla altı dörtlük arasında değişen kırk dokuz parçadan meydana gelen bö- lümlerin hemen hepsi de dörder dizelik. Bu parçada Dağlarca'nın eserinin; I. İşlediği konu H. Dil özellikleri III. Biçim özellikleri IV. Sanatsal değeri özelliklerinden hangileri üzerinde durulmuştur? A) I vell B) L ve D) I, III ve IV C) IIlve IV E) I, I, III ve IV foo/limityayinlari

Karısı ve çocukları salonda yoktu. Arka taraftan seslerin kesildiğini duyunca iki saattir bir ke- limesini bile anlamadan okumaya çalıştığı kitabı elinden bıraktı. Bu iki saat içinde, hiçbir şey dü- şünmeden istirap çekmişti - o güne kadar yakından tanımadığı bir duygu olduğu için, uzak ve ka- ranlık bir kelime seçmişti. Divanda oturan karısına belli etmeden ve bu belli etmemenin kendi- ne neye mal olduğunu bilerek dayanmıştı. Onu üzmemek için böyle davrandığını bile aklına ge- tiremedi bu sıkıntı içinde. Sonunda bütün sakınmasını elden bırakarak, uykusu olmadığını ve sa- londa kalarak okumak istediğini söyledi. Neden yatak odasında değil de salonda? Onu bile söyle- medi. Karısının bunu nasıl karşılayacağını görecek durumda da değildi.

38. Sanatın ne olduğuna dair farklı dönemlerde farklı görüş- ler ortaya atılmıştır. Bu yüzden sanatın tek bir tanımını yapmak güçtür. İçerik ve biçimsel niteliklere önem veren farklı görüşler olmakla birlikte sanatın, insanın kendisiyle ilgili anlam arayışının bir sonucu olduğu söylenebilir. Sa- natın biçimsel özelliklerine ağırlık vermek onun insanla olan bağını koparır. Sadece içerik ögelerini ön plana koy- maksa sanatın özüne aykırıdır. Sinemanın sanat olarak değerlendirilmesi için öncelikle teknik olarak gelişmesi gerekmiştir. - - Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağı- dakilerden hangisinin getirilmesi en uygundur? A) Sanatla ilgili yapılan her tür açıklama bir yönüyle eksik kalmaya mahkûmdur, denebilir. B) Modernizme değin sanatın ahlaklı olanı temsil etmesi gerektiği vurgulanmıştır. C) Kişiden kişiye ve toplumdan topluma değişen beğe- ninin temeli, bir şeyin bir kişinin hoşuna gitmesi, onda mutluluk veren hoş duygular yaratmasıdır. D) Bu nedenle sinema ilk etapta teknik bir icat olarak or- taya çıkmıştır. E) Bir değer olarak ortaya çıkan bu güzellik de bizi dün- yaya bağlar, dünyayla bütünleştirir.

Olayla- -…..…......) - yerlerine ..........) r, işlemini -.........) gübre al- .........). paranın .........). ullanılan Roggia. F) Aşağıdaki cümlelerdeki deyim ve atasözleri ile ilgi- li anlatım bozukluklarını bulunuz. 1) İki elim zorda olsa yine de düğününüze gelirim. 2) Sınavı kazandığını öğrenince sevinçten etekleri tu- tuştu. 3) Senin dost bildiğin kişiler, ipliğini dereye indirdi. 4) Odadaki herkes, anılarını anlatan ihtiyara dikkatle kulak misafiri oluyordu. 5) Biz tedbirli davranalım, ne demiş atalar: Mart kapıdan baktırır, balta kürek yaktırır. 6) Ona güvenebilirsin, onun ağzında bakla islanmaz. 7) Öylesine zor bir işe başladık ki, bitirmek çantada keklik. arı arasınd maz? C) IL V ve V

ÜNİTE DEĞERLENDİRME TESTİ 01 10. Gurbet, uzak bir yer ve yoldur. Oradan haber de gelmez. Halk şiirinde âşık, gurbetteki sevdiklerine kimi zaman kuşlar kimi zaman rüzgâr kimi zaman da mektup ile selam gönderir. Ama o, bu uzak diyarlardan hiçbir zaman haber alamaz. Gurbette kimi kimsesi bulunmayan her insanda olduğu gibi âşığın da en büyük korkusu yalnız ölmektir. Bu parçadaki altı çizili sözcüklerden kaçı sıfattır? A) 2 B) 3 C) 4 D) 5 11. 1. Onca yıl bu sahil kasabasında yaşamışlar. II. Kadim köklerimizden esinlenerek bu kitabi kaleme aldım. III. Bu başarınızın altında yatan nedenleri özetler misiniz? bizim milletimizin

20. Nurullah Ataç bu türle ilgili görüşlerini şu cümlelerle açıklamıştır: "Hayatın asıl zevklerinden biri de ha- tırlamak, sürekli oluş hâlindeki dünyaya bakmayıp içimizdeki olmuş âlemi seyretmek zevki değil midir? Yaşadığımızı onunla anlıyoruz; her mutluluk da her felâket de ancak biz onları içimizde seyredince yani bizden uzaklaşmaya, bizim gönlümüzün zenginliğini, asıl hayatımızı kurmuyor mu? Hayat hatıralardan iba- rettir hatta ümitler, gelecek günlerden beklediklerimiz de birer hatıradır: Geçmişe değil, gelecekte birer ha- tira. Biz onları anarız, hatırlarız, onlarda eski günleri gördüğümüz gibi görürüz, onlar da çoğu zihnimizden gelecek değil, geçmişin kılığıyla 'edeceğim, olacağım' diye değil, 'ettim, oldum' diye geçer." Aşağıdakilerden hangisi bu parçada açıklanan tü- rün edebiyatımızdaki örneklerinden biri değildir? A) Babür Şah - Babürname B) Ziya Paşa - Defter-i Amal C) Ahmet Rasim - Gecelerim D) Hüseyin Cahit Yalçın - Hayal İçinde E Muallim Naci - Ömer'in Çocukluğu 72

I? 11. Ey benim gonca gülüm Saçların büklüm büklüm hinilay nay Bu dizelerdeki altı çizili sözcükte görülen anlam olayı aşağı- dakilerin hangisinde vardır? A) Yaşamak uğruna bir tanem ne varsa Her şey yüzün suyu hürmetinedir B) Akşam yine toplandı derinde Canan gülüyor eski yerinde C) Sevgilim unutma beni çiçeğim Gözlerimle sarıldığım kuğu bulutlu gökyüzü D) Nerde o günler, o şevk, o heyecan Bu güler yüzlü adam ben değilim İnsanın kötüsü iyilikten bilmez CORD Kursaksıza öğüt versen de almaz ulla nunc UR

Yusuf, Kuyucak'ta doğar. Bir gün, köylerini basan eşkıyalar annesini ve babasını öldürür. Ka- zanın iyi kalpli kaymakamı yapayalnız kalan Yusuf'a acır ve onu evlat edinir. Kaymakamın Muazzez adında bir kızı vardır. Muazzez ve Yusuf kardeş gibi büyümeye başlarlar. Okul çağı gelince kaymakam, Yusuf'u kızı ile aynı okula yazdırır. Ancak Yusuf okulu sevmez ve okumak istemez. Küçük yaşta yaşadığı olumsuz yaşantılar onu sert, acımasız biri yapar. Kayma- kamın eşi Şahende Hanım, Yusuf'u hiç sevmez ve onu her fırsatta aşağılar.

C) Sosyoloji D) Psikoloji E) Fizik 3. Aşağıdakilerden hangisi romanı oluşturan yapı ögelerin- den biri değildir? A) Şahis kadrosu C) Tema E) Zaman B) Olay örgüsü Yer nemez? yra ligh Blarak aşag Ali Yekta Bey, hizmetkâr ol gusu içindedir.. B) Ömer ile Ali Yekta Bey'in y termektedir. Ali Yekta Bey ile Necla, sir by Olay örgüsü, kişi - toplum Ne Necla ezilen tabakaya yal leyen biridir. 6. Şapkamın kenarını gözlerim geniş eteklerini bir harmaniy ellerimi divan durur gibi önü sarıldım ve yürüdüm. Gece yoğlu kaldırımlarındaydım. Bir romandan alınan bu dikkate alındığında bu

1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili söz- cük, ötekilerden farklı bir ek almıştır? A) Sana yardım edebilmem için konuyu bana daha açık anlatmalısın. 13 Box 187 B) Çürük dişlerini çektirmek için doktora gidecekti ancak çok korkuyordu. -lemez (0) C) Soğuk havalarda kendine dikkat etmezsen ça- buk hasta olursun. D) Çok büyük bir tatbikat yapılacağı için bölük he- men toplandı. E) Uzun zamandır açık denizlerde olduğundan ka- ra gözükünce oldukça sevindi. pnar nebnh qil eder s16) (A

26 Son 20 yılda yapılan araştırmalar, çocukların erken yaşlardan itibaren sanat etkinlikleri ile buluşmasının dönüştürücü etkisini gözler önüne seriyor. Ekim 2019'da hazırlanan "Erken Çocukluktan Gençliğe: Sanatla Büyümek" adlı raporda türü ne olursa olsun sanat etkinliklerinin çocukların fiziksel, bilişsel, sosyo-duygusal gelişimini bir bütün olarak desteklediği dile getiriliyor. Örneğin, ritmik bir müzikle hareket etmek pek çok çocuk için hem eğlenceli ve rahatlatıcı bir etkinlik hem de çocuğun dikkatini etkin bir şekilde kullanmasını gerektiriyor. En erken yıllardan başlayarak ritim tutulan müzikler ve söylenen şarkılar beyinde dil, soyut düşünce ve matematikten sorumlu alanlardaki nöronlar arasındaki bağlantıları güçlendiriyor. Sanatın erken çocuklukta sosyo-duygusal gelişime olan katkısını inceleyen bir derleme, müzik, dans, drama gibi programların; çocukların empati, paylaşmak, iş birliği yapmak gibi sosyo-duygusal yetkinlikleri ile olumlu yönde ilişkili olduğunu da gösteriyor. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisinin sanatla büyüyen çocuklarda görülen olumlu değişimlerden biri olduğu söylenemez? Yaprile A) Yaptığ işle eğlenirken rahatlayabilmesi B) Soyut düşünme yeteneğinin gelişmesi 1) Dikkatini etkin bir şekilde toplayabilmesi Dil becerisinin erken zamanda gelişmesi LE) Paylaşımcı olması ve birlikte iş yapabilmesi 4K YAYINLARI №o 10

16. Insanlık bir merdivenin basamaklarından çıkar gibi yükselmez. Zıplamalar, hep aynı istikamete yönelmiş değildir. Zaratar in- sanlık, kâh kazanır kah kaybeder. Boyuna kazanç yok. İki tarih War: Bütün fetihleri birbiri üstüne yığan, zamandan faydalanan milletlerin tarihi, bir de mirasyedi milletlerin tarihi. Zaman, fertler için de milletler için de başka başka değer taşır; herkese aynı şekilde göz kırpmaz. Yani istikbali dokuduğumuz bir ipliktir za man. Ama tarihini itina ile işleyen, nakışlayan, şekillendiren ve zamandan bir çadır, bir halı dokuyan fertler ve milletler olduğu gibi makara ile oynayan bir kedi şuursuzluğu ile iplik yumağını arapsaçına döndüren kavimler de var. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden yarar- lanılmamıştır? A) Tanımlama CYKarşılaştırma EXKişileştirme tme V B) Benzetme D) Öyküleme,

18. Edebî bir tür olarak ----, bir kişinin görüp yaşadığı, kendisi ve toplum için önemli gördüğü olayları ve durumları belli bir zaman geçtikten sonra sistemli biçimde yazıya döktüğü, ge- nellikle öz yaşam öyküsüne dayalı metinlere denir. Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) günlük B) fıkra C) mektup D) biyografi E) hatıra

34. Hatay'ın ana vatana katılma sürecinin hızlanmasına aşa- ğıdaki gelişmelerden hangisi ortam hazırlamıştır? A) Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin imzalanması B) Fransa'nın Orta Doğu'dan çekilmesi C) Yunanistan ile nüfus mübadelesi sorununun barışçı yol- larla çözümlenmesi D) Balkan Antantı'nın oluşturulması Engiltere ile Musul sorunu dâhilinde Ankara Antlaşma- sı'nın imzalanmasıy sob monterte nelühög 13/3 businslo Ind