Anı Türü Soruları

gibi mesneviler, Divan edebiyatının manzum romanları gibi değerlendirilebilir. Divan şiirinin estetiği içinde, o şiirin sanat ve dünya görüşü ile yazılan bu aşk hikâyeleri, biçim bakımından bir şiir-hikâye değil, olsa olsa birer manzum roman niteliği gösterir. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilemez? A) Leyla vü Mecnun C) Sabr ü Sebat E) Şem ü Pervane B) Ferhad u Şirin D) Hüsnü Aşk

3. hangisinde kafiye kullanilma- mistir? AO gün gelsin neşemiz tazelensin.de gör Dunyayı hele sen bir bar olsun da gör B) Bir deniz mağarası kadar kuytu ve serin Hazların aleminde yumulmus Kirpiklerin C) Kedim ayak ucunda büzülmüş, uyumakta Iplik iplik sanıyor sükütu bir yumakta D) Son şanslymacerasını tarihe apłatın Zindir jene bağlı duran kahraman atın E) Durmuş saat gibiydi durup geçmeyen zaman Donmuş süküt içinde güneş görmeyen cihan karekö Gördükleri rüya ezeli bahçedir aşka; Her mevsimi bir yaz ve esen rüzgârı başka. Bülbülden o eğlencede feryat işitilmez, Gül solmayı; mehtap, azalıp gitmeyi bilmez Bu dörtlükle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Divan şiirine özgü mazmunlardan yararlanılmıştır. B) Kişileştirmeye başvurulmuştur. C) Iç kafiye ile ahenk sağlanmıştır. D) Son iki dizede redif ve tam uyak E) İlk iki dize tunç uyaklıdır. bulunmaktadır. bulunmaktadır. 5. 29

39-40. soruları aşağıdaki parçaya cevaplayınız. (1) Antik Çağ coğrafyacılarının önde gelenlerinden biri olan Eratosthenes, Dünya'nın çevresini ölçmek için geliştirdiği yöntemiyle bilim tarihinde haklı bir tanınırlık kazandı. (II) Ken- di zamanına kadar betimlemeye dayalı olarak gelişen coğ- rafya disiplininin modern kimliğini kazanmasında önemli bir adım attı ve matematiksel ifadelerin yer tanımlamalarında ve harita çizimlerinde kullanılmasına öncülük etti. (III) Bu yüzden coğrafyacı olduğu kadar matematikçi olarak da bi- linir. (IV) Eratosthenes, günümüzde Libya sınırlarında kalan Kirene'de doğdu, Atina'da öğrenimini tamamladıktan son- ra Helenistik Dönem'in ünlü bilim ve kültür merkezi olan İskenderiye'ye giderek ölünceye kadar burada coğrafya ve matematik alanlarında çalıştı. (V) Hakkında efsanevi anla- timların bitmediği, ünlü İskenderiye Kütüphanesinden sınır- sızca beslendiği anlaşılan Eratosthenes; yerin büyüklüğünü belirleme çalışmaları sırasında, herhangi yerin coğrafi ko- numunun belirlenmesinde enlem ve boylam çizgilerinin kul- lanılmasını ilk kez öneren bilim insanı oldu. (VI) Bunun için biri Nil'den diğeri de Toroslardan geçen ve birbirlerini Ro- dos'ta dik açıyla kesen iki doğruyu esas alarak meskûn yer- lerin coğrafi konumunu belirlemeyi önermişti. A) II rep" hospindle" B) III lmak istense ikinci pa- haslar? na C) IV 40. Bu parçadan Eratosthenes ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? Dünya'nın boyutlarını ölçme çalışmalarıyla bilim dünyasında takdir gördüğüne B) Edindiği bütün bilgileri İskenderiye Kütüphanesi- ne borçlu olduğuna C) Bir mekânın konumunun belirlenmesinde öncü ça- lışmalar yaptığına -D) Modern coğrafya disiplininin temellerinde önemli bir payı olduğuna E) Dünya'nın ölçümünde matematikten yararlandığı- TÜRKÇE TESTİ BİTTİ. SOSYAL BİLİMLER TESTINE GECİNİZ 33321533

n tank Alman n etkili oluşan sırada yordu. hda et baş n etle ylece lanan dilar. ise tatil- kların salar D'den uran a bu dir. e yol miz- on- r? da a- a- k a M 1 L 15.-16. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplandınınız. (1) Araba Sevdası, 1895'te yayımlanmış olmasına rağmen yazılış tarihi 1886'dır, yani intibahtan aşağı yukan on sene sonra yazılmıştır. (I) Bu iki romanin kahramanlan olan A Bey ve Bihruz; tahsil, terbiye, mizaç yönünden birbirinin tam aksi iki tiptir. (III) Iş, meslek, eğlence, alle çevreleri bakımın dan Ali Bey ve Bihruz aşağı yukarı aynıdır. (IV) Anne-oğul- kötü kadın üçgeni iki romanda da kendini gösterir. (V) Her iki romanda da anneler iyidir, çocuklar saf ve tecrübesizdir (VI) Ve romanların sonunda her iki adam da bu saflıklarının kurbanı olur. üt cí esi Amis ur? V. 16. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Nesnellik söz konusudur. B) Karşılaştırma yapılmıştır. C) Dil, heyecana bağlı işlevde kullanılmıştır. D) Değerlendirmeye yer verilmiştir. (E) Açıklayıcı anlatım kullanılmıştır.

unca cak bu ğlayan lar da eri i ve sıl en un a çaba ina doğal er min Paraf Yayınları Deneme - 1 11. Bu sanatçı, olaya yaslı hikâyeler anlatmak yerine, imgesel öyküler kaleme alıyor. Çok temel bir insani sorun, küçük bir fotoğraf, bir anekdot etrafında örer öyküsünü. Âdeta anlatacaklarını keser, kırpar, arındırır ve bir fotoğrafın üzerine yerleştirir. O fotoğrafı canlandırmayı, çoğaltmayı ve zenginleştirmeyi okura bırakır. Sonuçta imgesel bir öykü dünyası yaratı). Bu imge yardımıyla, düşüncelerini, duygularını kurgular. Öykülerde yazar, yansıttığı dünyada anlatımın içindedir. Pek çok öyküsünde yorumlar yapar, bir temanın peşinde onu açıklamaya çalışır. Öykülerde, bir dünya görüşü, bir duyuş, bir bilinç aktarma hedefi elbette vardır. Ancak bunu, sanattan ödün vermeden, metnin içine yedirerek yapar. Bu parçadan hareketle sözü edilen sanatçının hikâyeleri ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Anlaşılmasının zor olduğu BX Okurun katılımını gerektirdiği C) Ben merkezli anlatıma yaslandığı DY Büyük olay ve entrikalardan uzak olduğu Özlü bir anlatımla oluşturulduğu

Talk şenlenecekti Sanki birdenbire ışıklar yanacaktı 13. Biz hep açık konuştuk Gökyüzünden maviydi sözlerimiz Sığ bataklarda değildik, kuşlar gibiydik Uçarıydık, gözlerimizde Şavkıyan parıltılar gibiydik Bu dizelerde kaç yargı vardır? A) 2 B) 3 C) 4 D) 5 E) 6 27 DT 14. Eskiden kervansarayların kurulduğu bu coğrafyada çok canlıymış ticaret. Aşağıdakilerden hangisi, bu cümleyle öge dizilişi ve yüklemi yönüyle özdeştir? Birçok yazın adamı şiirle adım atmıştır edebiyat dün- yasına. ő 27 Y DT B) Masmavi deniziyle adanın kıyılarını tekneyle dolaş- mak çok güzeldi. Sevgiyi konu edinen binlerce şiir yazılmış, bugüne kadar. Y 2T D) Kişinin görevi sevmektir, sevgiye düşman olanlara vermek için. Y cevap 24 Osmanlı çinilerini yapmayı sürdüren ustalar hâlâ ya- Şıyor. TYT TÜRKÇE

22. 13 GÜN 1 21. Edebî bir metne, edebî niteliğini veren en önemli özellik; metnin dilidir. Gerçekçi bir edebiyat metninde dil, gerçeği yansıtmanın en önemli aracıdır. Jakobson'un "Edebîliğin asıl belirtisi, bir sözcüğün sözcük olarak algılanmasında değil; sözlerin ve düzenlenişlerinin, anlamlarının, iç ve dış biçimlerinin bir araya geldiğinde değer kazanmalarında yatar." sözü de dilin önemini gösteriyor. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak söylenmiş olabilir? A) Yapıtlarda toplumsal konular, sizce oldukça yalın bir dille mi ele alınmalı? B) Sözcüklerin çağrışım gücüne önem vermenizin özel bir nedeni var mı? CYazınsal yaratılarda dil üzerinde neden bu kadar çok duruyorsunuz? D) Metinlerde kullanılan dilin eleştirilme gerekçeleri ne- lerdir? E) Bazı metinlerdeki üslup çeşitliliği, anlam kapalılığının bir sonucu mudur? Yetkin cin

CARI 27. Pek çok insan, zaman içinde hiç farkında olmadan eşyala- rin kölesi oluyor. Oysa ev, yuva demektir, yuva ise eşyayı değil, sevgiyi ve huzuru çağrıştırmalıdır. Bu nedenle evler, sosyal statünün ya da sahip olunanların sergilendiği alan- lar değildir. Bu mekânlar; içinde rahat edilecek, eşyaların kırılmasından, eskitilmesinden korkulmayacak yuvalardır. Eşyalar, hayatı olumlu olarak değiştirir; insana hizmet eder. Aksi, insanın eşyaya hizmet etmesi olur. 13 ÜNDE Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşıla- bilir? Eşya bağımlılığının birçok kişide görülmesi normal kar- şılanmalıdır. B) vlerin huzuru için eşya tutkusundan vazgeçmek gere- kir. Bazı insanlar, zaman içerisinde evindeki eşyalarla bü- tünleşebilir. D) İnsandaki aşırı eşya sevgisi, bireyler arası ilişkileri olum- suz etkiler. g Amacına uygun kullanılan eşyalar, insan yaşamını ko- laylaştırır.

297 6. Reşat Nuri Güntekin'in Ebubekir Hâzım'ın ikih Pra Reşat Nuri pek çok roman kişisini Anadolu'ya gönderir. Cumhuriyetin getirilerine yürekten inanmış bu ülkücü öğ- retmenlerden romanının baş kişisi Şahin öğretmen gi- bi kimleri, lâik öğretimi medrese eğitimi karşısında başa- rılı kılmak için mücadele edecek; bir aile sorunu yüzünden soluğu Anadolu'da alan romanın başkişisi Zehra öğ- retmen gibi kimileri de Anadolu'yu aydınlatmayı amaç edi- necektir. Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdaki- lerden hangisi getirilmelidir? A) Yeşil Gece - Çalıkuşu B) Kızılcık Dalları - Ateş Gecesi C) Yeşil Gece - Acımak D) Dudaktan Kalbe - Kavak Yelleri E) Dudaktan Kalbe - Yaprak Dökümü Edebiyat Soru Bankası

3. Aşağıdakilerin hangisinde Kutadqu Bilig'le ilgili bir bilgi yanlışı vardır? A) 1069-1070 yılları arasında Karahanlılar Dönemi'nde Yusuf Has Hacip tarafından yazılmıştır. B) Nazım birimi beyittir yer yer dörtlüklere de yer veri- lir. C) Karahanlı Türkçesiyle (Hakaniye lehçesi) yazılmış- D) Gazel nazım biçimi ve aruz ölçüsüyle yazılmıştır. E) Didaktik ve alegorik tarzdadır. YAYIN

neler mle J.H. bi1ie Elif Hanım birçok kimseye davranışlarıyla örnek oluyor. Yeni aldıkları tarla Beyşehir Gölü'ne on dakika uzaklıktaymış. DSİ'ne konuyla ilgili bir dilekçeyle başvuru yaptı. Bu kasabada düğünler Nisan ayından önce baş- lamaz. nisa Gündoğdu meydanında ona olan sevgisini ilk Yukarıda verilen numaralanmış cümlelerin han- gilerinde bir yazım yanlışı yapılmamıştır? A) I ve II B) III ve v D) II ve III bircoke Pec C) I ve IV Av Lifisk le-agn EX V ve V 6. rak A Ab rinda 198 yılı ni di- d is Gat our dos 11 arin

Cümle Çeşitleri minin türüne göre öte- v8 yıl bilginlerinden İranlı da yazarın acıklı hikâ- 71 cezbeden bu esra- usunda yaşamış bir TÜRKÇE 18. Aşağıdaki cümlelerin hangisi, biçimce olumsuz, anlamca olumludur? A) Burası arzu ettiğim tatilimi geçireceğim yer değildi. oy B) İşlerin yoğunluğundan onunla hiç konuşamadım. C) Babamın hediye ettiği telefonu beğenmiyor değilim. unoliss 100 28 col slas16 asju.eb D) Aradığınız kitaplar şu an mağazamızda yoktur. E) Bu konu hakkında bir daha konuşmak istemiyorum. 789 96 zilişine göre kurallıdır?

Deneme 15 8.-9. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Değişik coğrafyalarda, değişik biçimlerde el yazısı olarak bin yıllarca kullanılan yazı, XV. yüzyılda matbaanın icadıyla yaygınlık kazanmış ve bu tarihten günümüze gelinceye kadar insanlığın ortak birikimini taşımaya devam etmiştir. Kütüphanelerdeki milyonlarca ciltlik yazılı ve basılı eser, geçmişin yaşayışından, alışkanlıklarından, düşünce tarzından, din, âdet, gelenek ve göreneklerinden bugüne ayna tutmaktadır. Çağımızda internet aracılığıyla sanal ortama kısmen taşınan bu birikim yine aynı işlevini değişik bir yolla olsa da devam ettirmektedir. Uzak ve yakın geçmişte ülkelerin kültürel yapısını çokertmek amacıyla, önce kütüphanelerin yakılması, tahrip edilmesi yazının bu gücünden kaynaklanmaktadır. 8. Bu parçada yazıyla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine değinilmiştir? st lezeglod A) Dillerin varğını sürdürmedeki etkisine B) Kültür aktarımındaki işlevine C) Batı ve Doğuygarlıkları arasındaki taşıyıcılığına D) Kendine özgü biçim ve kuralları olduğuna E) Ortaya çıkışıyla ilgi varsayımlara

Örnek-11 Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ögelere ayırmada bir yanlışlık yapılmamıştır? A) Bu şiirlerde/ onun hayat ve evren karşısındaki / kō- tümser tavr/ hissedilir. B) İlk şiirleri /Mehmet Raufun çıkardığı/dergide/ya- yımlanır. C) Yazarın eseriyle seslenmek istediği ideal bir okuyu- cu kitlesi /vardır. D) Edebiyatımızda / adından / en çok söz edilen isim- lerden biridir / Mehmet Âkif. E) Bu bölümün başlarında / yazarın dikkati / İstanbul sokakları / üzerindedir. 13

10. Aşağıdaki dizelerin hangisinde ötekilerden farklı (kafiye) kullanılmıştır? Iratinny wy A) Senelerce andım seni yılmadan Ölürsem ne yazık anlaşılmadan Tam D) Bütün sevgileri atıp içimden Varlığımı yalnız ona verdim ben bax (A B) Çırpınan yüreğini dinledim bir süre UL Ve uçmak istedim onunla göklere 2008 Tam C) Bir name yükseldi, sevinçten ve hazdan Bir name yükseldi, güzelden beyazdan E) Bu başımda esen, bir kavak yeli Ben ondan deliyim, o benden deli uyak noma Tam

3. Aşağıdakilerden hangisi destanların özelliklerinden biri değildir? A) Halkın ortak belleğini yansıtan ürünlerdir. B) Olağan ve olağanüstü olaylar içiçedir. Ace C) Tarihî ve sosyal olaylardan doğmuştur. D) Anlatılan olayların zamanı aşağı yukarı bellidir. E) Çoğu, nesir hâlinde oluşturulmuş eserlerdir. Edebiyat 92