Anı Türü Soruları

ugateyn 10. Destan; bir boy, ulus hayatında tam estetik hüviyet kazanmamış eser sayılan, efsanelerden sonra ortaya çıkan, en eski halk edebiyatı mahsullerinden biridir. Sözlü geleneğe bağlı bu anonim mahsuller; zaman ve mekân içinde cemiyetin iradesini ellerinde tutan "kahraman-bilge" şahsiyetlerin efsanevi ve hakiki hayatları etrafında biçimlenmiş, uzun, didaktik hikâyelerdir. Tarihe bağlı olmakla beraber tarih sayılmayan, ozanların kopuzlarla terennüm ettiği, toplumun ortak hayat görüşü ile ülkülerini aksettiren bu eserlerin teşekkülü için bir "yaratma zemini" ile savaş, din değiştirme, göç, kuraklık vb. gibi büyük hadiselerin millet vicdanında birtakım sarsıntılara sebep olması lazımdır. İşte millet hayatında askerî, dinî, siyasi, içtimai hadiselerin hazırladığı muhit içinde kahramanlıklar, anekdotlar, efsaneler, felaketler, aşklar, hatıralar, bilgiler, görgüler ve tek büyük olma isteği, ozanlar tarafından dile getirilmeye başlanır. Bu parçada destanların aşağıdaki özelliklerinden hangisine değinilmemiştir? yo jen M 81 A) Destana konu olacak nitelikte olaylar yaşanması s 41.3 B) Halk şairlerinin, olayları destan şekli vererek söylemesi C) Tarihî dönemleri yansıtmakla birlikte tarih sayılmaması fibicionist D) Yüceltilmiş bir kahramanın hayatını eksen alması E) Geleneğin getirdiği teknik ve kompozisyonla anlatılması 12. 3 1

10. Anisya'nın Evi neredeyse yedi yıllık bir emeğin meyvesi. Belki de zamanın bana hoyratça sırıtan ve beni acıtan yüzü bu kitap. Benim de bu kitap aracılığıyla denediğim || şey, kendimce hayatı alttan alma çabası belki de... Yaz- ||| mayı hayatla mücadele etme gayreti olarak gördüm hep. IV Aslında yazmaya meyletmiş her kişi, kendi ruhuna eğildi- ğinde hayatı görecektir derinlerde. V Bu parçada numaralanmış sözcüklerin hangisi "belirt- me durum eki" almıştır? A) | B) II C) III D) IV E) V

13. Müze, antik kent ve köylerin ardından sıradaki hedefimize doğru ilerliyorum (1) Haritada Civler olarak geçen Kemerdere Su Kemeri'nin de bulunduğu Kemerdere köyü (1) Kemerdere Su Kemeri'nin tarihi Erken Roma Dönemi'ne uzanıyor (I) Navigasyonun bizi soktuğu yol, köyün merkezinde son bulu- yor; gerisini yürüyerek tamamlayacağız (IV) Toprak yokuşu inen patika, biraz kaygan olsa da yolu bir hayli kısaltıyor (V) Bu parçada numaralanmış yerlerden hangisine diğer- lerinden farklı bir noktalama işareti getirilmelidir? A) B) C) III D) IV E) V

9. Aşağıdakilerin hangisinde teşbih (benzetme) sanatına yer verilmemiştir? N ZE> A) Yüz değil sanki ay doğmuş omuzların üstüne B) Sen ağlama bir parça gözyaşın ummana döner içimde C) Sen geçerken sahilden sessizce gemiler kalkar yüreğimden V i Selvi boylum derdin ne böyle çaresiz ağlarsın bir başına E) Kara trenler uzar gider bir tozlu resim gibi düş- lerimde 12. C 00

22231223 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Eskil Vogt, Joachim Trier'le birlikte yazdıkları Tekrar ve Oslo, 31 Ağustos'un ardından "hayata karışamayan karakterlerine bir yenisini daha ekliyor Körlük'le. Genetik bir hastalık yüzünden görme duyusunu kaybeden Ingrid'in dışarısıyla, gerçekle, kocasıyla ve yazdıklarıyla kurduğu ilişki bir bakıma yeni hayatını sorgulama yönteminin sınırlarını belirliyor. Ingrid'in dünyasının; Oslo, 31 Ağustos'un Anders'ı ve Tekrar'ın Phillip'inin dünyalarıyla benzerlikler taşıdığı açık, Ancak içinde yazma isteği kalmayan Phillip'le rehabilitasyondan çıkıp bir günlüğüne şehre karışmaya çalışan Anders'ın aksine, Ingrid'in hayal dünyasını daha somut bir şekilde görüyoruz. Görme engelli bir karakterin zihnini yansıtmak için karanlığı tercih etmeyen Vogt, filmi başkarakterin mesleği yani yazarlığı üzerine kurarak hikâye içinde hikâye yaratıyor ve böylece hem yaratım sürecine seyirciyi dâhil ediyor hem de Ingrid'in duygularını tetikleyen şeyleri açık ederek iki farklı dünya arasındaki sınırları bulanıklaştırıyor. of sh 38. Bu parçada söz edilen filmle ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Başka filmlerle taşıdığı ortak noktalara B) Başkarakterinin öne çıkan özelliklerine C) Seyirciyi olay örgüsünün içine çektiğine D) Karakterin hislerini görünür kıldığına FHer noktasında acı ve hüzün taşıdığına Mc ya ESEN YAYINLARI - Ka ka Ki hi a E C C F

J B 32 (1) Maya tapınağının taşla örülü soğuk tavanından yünlü, gri birer meyve gibi sarkıyor; kafa lambalarımızın kırmızı ışığında altın gibi parlayan gözlerle bizi izliyorlar. (II) Bu kes- kin dişli aç yarasaların şeffaf denebilecek uzun kulakları ve burunlarının üzerinde de yön bulmak için kullandıkları mızrak biçimli bir burun yaprağı çıkıntısı var. (III) Kırışık suratları kurtları andırıyor. (IV) Bağımsız Meksika Üniversitesinden yarasalar konusunda ülkenin önde gelen uzmanı Rodrigo Medellin, bu gizemli yarasaların diğer bazı türlerin aksine sayıları binleri bulan kalabalıklar hâlinde yaşamadıklarını söylüyor. (V) Medellin "Hep küçük gruplar hâlindeler, birbir- helerini koruyup kolluyorlar." diyor. Bu parçada numaralanmış cümleler için aşağıdakiler- den hangisini söylemek yanlış olur? A) I. cümlede betimleme ögelerine yer verilirken benzetme de yapılmıştır. B) II. cümlede görsel ayrıntılara girilerek betimlemeye canlılık katılmıştır. ll. cümlede benzetme yoluyla somutlama yapılmıştır. D) IV. cümlede kanıksanmış bilgiye karşı gelen bir uzman görüşü dolaylı yolla verilmiştir. (E)V. cümlede doğrudan anlatım cümlesi hâlinde bir çıka- frımda bulunulmuştur. NKR22231203-TYT Deneme Sınavı 34 9

O Mesnevi türünün özellikleri dikkate alınırsa aşağıdakiler- den hangisinin bir mesneviden alınmış dizeler olduğu söy- lenebilir? A) Ben bu sözden dönmezem devreyledikçe nüh felek Şahit olsun aşkıma arz u sema sevdim seni B) Kimlerin çeşmine ol sine aceb nur oldu Nereye gitti o hercayi o mehpâre aceb C) Geçer firkat zamanı böyle kalmaz Sağ olsun sevdiğim Mevla kerimdir D) Hoş gaflet ile geçirdim eyyam Bilmem ki n'olur işim serencam E) Bezm-i aşk içre Fuzulî nice ah eyleyemem Ne temettu bulunur neyde sadadan gayrı

9. Asıl Metin Altın çümin çümdegende Çerdin üstin ceti aylandi. Çeten caan talay keçti, Cer-teneri capsilgazı - Cer karabaş Kara tayga Günümüz Türkçesiyle Altın koşumu koşulduğunda Yeryüzünü yedi kez dolaştı. Yotmiş büyük ırmak geçti, Yer ve göğün birleştiği ufukta Yer görünmez Kara dağ: Bu metin için, 1. Bir destan parçasıdır. II. li Dinin etkisi belirgindir. IV. Islamiyet öncesi Türk edebiyatına aittir. V. Olaya dayalı bir metin örneğidir. Abartılı bir anlatım vardır. belirlemelerinden hangileri yanlıştır? Ave 11 B) I ve III Il ve IV (C) Yalnız III IV ve V 10. Gülşende bülbülü zår eden sensin Düşmeni dost edip yâr eden sensin Ålemleri yokdan var eden sensin Sen yaratdın yine sen yardım eyle Bu dizeler aşağıdaki nazım türlerinin hangisine

3. Tanzimat edebiyatı, 1860'ta Agâh Efendi ile ----'nin - - gazetesiyle başlar. Bu gazeteden önce çıkardığı -- 1840'ta ilk yarı resmi gazete olan - - - - çıkarılmıştır. Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağı- dakilerden hangisi getirilmelidir? A) Şinasi, Tercüman-ı Ahval, Ceride-i Havadis B) Namık Kemal, Tercüman-ı Ahval, Hürriyet C) A. Mithat Efendi, Tercüman-ı Hakikat, Ceride-i Ha- vadis D) Şinasi, Tercüman-ı Ahval, Takvim-i Vakayi E) Namık Kemal, Tercüman-ı Hakikat, Takvim-i Vakayi 7.

6. Elbet put olurlar, öpülen eller, etekler Elbet öpen oldukça olur öptürecekler! Hürriyet, o en son şerefindir, onu satma! Bir Tanrı yeter, kendine bin Tanrı yaratma! Bu şiirle ilgili hangisi söylenemez? A) "Eller" ve "etekler" sözcükleri insanların yerine kullanıldı- ğından burada dolaylama sanatı vardır. B) Zengin uyak kullanılmıştır. C) Emir kipleriyle çekimlenmiş fiillere yer verilmiştir. D) Düz uyak örgüsü kullanılmıştır. E) Nazım birimi olarak dörtlük kullanılmıştır.

İnsana özgü bir kavram olan gülme basit bir eylem şek- linde tezahür etse de bu eylemin gerçekleşmesinin ardın- da birçok etmen yatmaktadır. İnsanın niçin, ne zaman ve neye güldüğünü açıklamak için ortaya atılan sayısız fikir, yorum ve kuramlara göre gülme eyleminin gerçekleşme- sinde biyolojik, psikolojik, sosyolojik ve felsefi boyutlar gibi çok yapılı bir etmenler bütününün etkisi olduğu an- laşılmaktadır. Bu sebeple antik çağlardan bu yana çeşitli açıklamalar getirilse de gülmenin geçerli ve kapsamlı bir tanımı yapılamamış; insanın gülme eylemine ne zaman, neye karşı ve hangi durumlarda başvurduğu tam olarak anlaşılamamıştır. Platon, gülmeye insanın diğerleri üzerin- de üstünlük kurma isteğinin neden olduğunu söyler. Ona göre insan, kendisini olduğundan daha üstün ve vasıflı zannettiği sürece komiktir. Platon'la aynı fikri paylaşan Hobbes da kişinin kendisini diğer insanlarla karşılaştırıp daha üstün görmesi sonucu gülmenin meydana geldiğini, bu gülme eylemiyle de kendi zaferini kutladığını savunur. 1. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Açıklayıcı anlatımdan yararlanılmıştır. B) Varsayımda bulunulmuştur. C) Tanık göstermeye yer verilmiştir. DYSebep sonuç ilişkisi vardır. E) Dolaylı anlatıma yer verilmiştir.

16 Varoluşçu felsefe akımlarının oluşmasında önemli yere sahip olan Heidegger, ""Varlık ve Zaman" adlı eserinde insanın evren, toplum, hayat karşısındaki konumunu fel- sefi ve analitik tespitlerle ortaya koyar. Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Bağlaç B) Edat C) Soyut isim D) Niteleme sıfatı E) Yer-yön zarfı

2. - Gidiyor musun? - Gidiyorum ya, işimi tükettim. O zaman gördü ki küçük çocuk, memleketlisi, minimini yavru ağlıyor... Sessizce, titreye titreye ağlıyor, Yanakla- rından gözyaşları birbiri arkasına nasıl acele acele, sarsı- la çarpışa dökülürse öyle, bağrının sarsıntılarıyla den oynayarak pırıl pırıl akıyor. yerlerin- -Ağlama be! Ağlama be! Eskici başka söz bulamamıştı. Bunu işiten çocuk hıçkıra hıçkıra, katıla katıla ağlamaktaydı; bir daha Türkçe konu- şacak adam bulamayacağı için ağlamaktaydı. -Ağlama diyorum sana! Ağlama! Bunları derken onun da katı, nasırlaşmış yüreği yumu- şamış, şişmişti. Önüne geçmeye çalıştı ama yapamadı; kendisini tutamadı; gözlerinin dolduğunu ve sakalların- dan kayan yaşların Arabistan sıcağıyla yanan kızgın göğ- süne bir pınar sızıntısı kadar serin, ürpertici döküldüğünü duydu. Bu parça aşağıdaki metin türlerinin hangisinden alın- miştir? mesne Slir A) Hikâye Halk hikâyesi I erlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müc B) Manzum hikâye D) Mesnevi E) Masal

2.-Gidiyor musun? - Gidiyorum ya, işimi tükettim. O zaman gördü ki küçük çocuk, memleketlisi, minimini yavru ağlıyor... Sessizce, titreye titreye ağlıyor, Yanakla- rından gözyaşları birbiri arkasına nasıl acele acele, sarsı- la çarpışa dökülürse öyle, bağrının sarsıntılarıyla den oynayarak pırıl pırıl akıyor. yerlerin- -Ağlama be! Ağlama be! Eskici başka söz bulamamıştı. Bunu işiten çocuk hıçkıra hıçkıra, katıla katıla ağlamaktaydı; bir daha Türkçe konu- şacak adam bulamayacağı için ağlamaktaydı. -Ağlama diyorum sana! Ağlama! Bunları derken onun da katı, nasırlaşmış yüreği yumu- şamış, şişmişti. Önüne geçmeye çalıştı ama yapamadı; kendisini tutamadı; gözlerinin dolduğunu ve sakalların- dan kayan yaşların Arabistan sıcağıyla yanan kızgın göğ- süne bir pınar sızıntısı kadar serin, ürpertici döküldüğünü duydu. Bu parça aşağıdaki metin türlerinin hangisinden alın- miştir? A) Hikaye Halk hikâyesi Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müd BY Manzum hikâye D) Mesnevi E) Masal ● MEB

22. Vardım ki yurdundan ayağ göçürmüş Yavru gitmiş Issız kalmış otağı Camlar şikest olmuş meyler dökülmüş Sakiler meclisten çekmiş ayağı Bayburtlu Zihni'den alınan bu dörtlük, âşık edebiyatı ile ilgili aşağıdaki yargıların hangisi ile çelişmektedir? AYŞiirlerde hece ölçüsü kullanılır. B) Nazım birimi dörtlüktür. C) Biçimden çok öze önem verilir. D) Aşk, ölüm, ayrılık, yiğitlik, din gibi konular işlenir. E Şiirlerde sanatsız, yalın bir dil kullanılır.

vatro unde Idür 2. Öznel yargılar, bilimin gerçeğine dayanmaz; kişinin zevklerine, duygularına dayanır. En iyi spor futboldur derseniz öznel bir yargı olur. Nesnel yargılar ise kişisel zevk ve duygulara değil, tarafsız, kanıtlanabilir, somut olaylara dayanır; kişiye göre değişmez. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır? A) Kanıtlama Tanımlama EX Öyküleme B) Karşılaştırma D) İlişki kurma B 2. VİDEO ens Yayınları 6.