Anlam Bakımından Sözcükler Soruları

3 4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "merak" söz- cüğü ötekilerden farklı bir anlamda kullanılmış- tır? A) Sendeki bu tiyatro merakı da gerçekten tebrik edilecek cinsten. B) Küçüklükten başlayan resim yapma merakı, onun resim öğretmeni olmasında önemli rol oynadı. C) Pul yetiştirme, onun son yıllarda ortaya çıkan merakıydı. D) Sınav sonuçları hakkındaki merakını anlama- mak mümkün değil. E) Senin renkli çorap giyme merakın beni öldüre- -cek.

derslerd genç şa gelen TO slerinie şem d 9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "gibi" sözcüğü, "Sanki elin- deki topla salonun camını kıran o değilmiş gibi pişkin pişkin yü- züme bakıyordu." cümlesindeki ile aynı anlamda kullanılmıştır? A) Her gün evden çıktığı gibi hiçbir yere uğramadan buraya ge- lirdi. B) Küçük bir çocuğa anlatır gibi konuyu basit örneklerle anlattı. O da ailesindeki diğer bireyler gibi öğretmen olmak istiyordu. D) Yarın saat üç gibi Kadıköy'deki Boğa Heykeli'nin önünde bu- luşalım. C E) Ülkesini seven her birey gibi vatani görevini bir an önce yap- mak istiyordu. 13.

OC861199 1. Bizler insan olmanın ötesinde hiçbir şey değiliz. Biz de bü- tün insanlar gibi tek kişilik yerimizi efendice doldurmakla yükümlüyüz. Bundan biraz daha ötesi kendini insanlığa adamaktır. Bunu yapabilene aşk olsun, bunu yapabiliyor- sak ne mutlu bize. Bu parçadaki altı çizili sözcüğü anlamca karşılayabi- lecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Dünyanın en güzel insanı, elini başkalarına uzatmaktan utanmayan insandır. B) İnsan olmak adına hiçbir özel vasfımız yokken bile ken- dimizi birinci sınıf insan saymak gibi bir çocukluğu özen- le sürdürebiliyoruz. C) Başkalarının kötü huylarını enine boyuna eleştirirken kendi kötü huylarımızı tartışmayı asla düşünmüyoruz. D) Kendimize biraz yakından baksak, kendimizi insanlar- dan yalnızca biri diye tanımaya çalışsak doğruyu rahat- ça görebileceğiz. E) Kimsenin yaşamına yön vermeden insan onuruna ya- kışır şekilde zorda olana elimizi uzatalım. 3.

* Istif: Eşyaların üst üste konmasıyla oluşan yığın. gelişigüzel: Rastgele, düzensiz. göstermek: Bir şeyi işaretle belirtmek. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde istil gelişigüzel göstermek sözcükleri belirtilen anlamlarını karşılayacak şekilde kullanılmıştır? A) İstif edilenlerin arasından aceleyle, gelişigüzel alıp giydiği kıyafetler ona yakışmadığı gibi güzelliğini de göstermiyordu. B) Avuç içi kadar bir dükkândı, ayakkabılar raflara gelişigüzel bir şekilde istiflenmişti, istediğim ayakkabıyı satıcıya gösterdim. gün işe gelenlere keresteleri istiflemeyi gösterdiler, işlerini gelişigüzel yapmamaları gerektiğini de özellikle vurguladılar. Dişi aceleye getirip gelişigüzel yapmaz, dosyaları istifler, onları sırasıyla ağır ağır, özen göstererek incelerdi. E) Metin, kütüphanedeki gelişigüzel istif edilmiş kitapların arasından bir dergi bulup da bize yanlış düşündüğümüzü gösterecekmiş.

Soru 1 L. Frank Baum, bu dünyadan geçerken (1) öyle derin izler bıraktı ki(11)yaşamanın değerini (III) milyonlarca kez kanıtlamış oldu. Bu ölümsüz yazarın eli değdiği(IV) anda çocuk edebiyatı yeşermeye (V) başladı. Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinde mecazlı bir söyleyiş voktur? AT. B) II. C) III. DIV. EX. (2013-YGS)

3 "Senin saçma sapan sözlerini daha fazla dinlemeyeceğim." cümlesindeki ikileme oluşum yönüyle aşağıdakilerden hangisiyle aynıdır? A) Onu biraz alttan al, tatlı tatlı konuş. B) Büyük küçük herkes bu konsere geliyor. C) Sınavda tek tük yapamadığım sorular oldu. D) Üst komşunun o kadar gürültü yapmasına rağmen babam horul horul uyudu. E) O kötü kazadan sağ salim çıktılar çok şükür.

Yazar, yazdığının roman olduğunu hiçbir zaman unutmaz. Anlattığı çevrenin ekonomik ve toplumsal yapısını bütün ayrıntılarıyla bilir. Ama bu geniş bilgi- nin romana girmemesi gereken kısmını yazmamak ustalığını gösterir. Bu parçada "romana girmemesi gereken kısmını yazmamak ustalığı" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerin hangisidir? A) Toplumsal sorunları yazmama B) Gerçeğin olumsuz taraflarını değiştirerek yazma C) Yalnızca özü yansıtan ayrıntılara yer verme D) Özenli bir dil ve anlatımla yazma E) Konuları derinlemesine değil yüzeysel olarak ele alma

1. (1) Uçurtmanın ipini iyice saldım. (II) Çok yukarılarda nazlı nazlı sallanıyordu. (III) Kuyruğuna yapışmış olan ben, aşa- ğıda ipin ucundaki kendimi göremeyecek kadar yüksek- teydim. (IV) Aşağıdan uçurtmayı idare ediyor, yukarıda ise kuyruk sefası yapıyordum. (V) Evler altımdan hiç oynama- dığım tahta oyuncak şehirler gibi geçip gidiyordu. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisi söylenemez? A 1. cümledeki "ip" sözcüğü gerçek anlamda kullanıl- mıştır. II. cümdeki ikileme mecaz anlamda kullanılmıştır. III. cümledeki "kuyruk” sözcüğü yan anlamda kullanıl- mıştır. A E) V. cümlede dolaylama yapılmıştır. IV. cümlede deyim kullanılmıştır.

seyirciler) Örnek. 65 "Çakmak bitmiş, yanmıyor." cümlesindeki "çakmak" sözcüğü "çakmak gazı" anlamında kullanılmıştır. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde buna benzer bir kullanım yoktur? A) Uzun zamandır evlerinde tencere kaynamıyordu. BÜniversitedeki kürsüsünde yıllarca çalıştı. Bu günlerde rahmet düşmezse ürün alamayız. D) Ankara bu notaya cevap vermekte gecikmedi./ E) Usta kalemle gerçekleştirdiğimiz şöyleşi yayımlandı. Çözüm

3. Cumhuriyet Dönemi edebiyatında ve şiirinde çeşitli zevk ve ==== ortaya konduğu orjinal, etkili nice şiir olduğu gibi -şiir söyleme geleneğinin kuvvetli olduğu veya bir - ola- rak sürdürüldüğü ülkemizde- çok geniş çevrelerce okun- masalar da şair diye anılan veya tanınmaya çalışılanların sayısı çoktur. ==== Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdaki- lerden hangisi getirilmelidir? A becerilerinin -zorundalık B) dünya görüşlerinin- alışkanlık C) yeteneklerinin - mecburiyet D) farklılıkların - zorundalık E) sanatların - mecburiyet

ALIŞTIRMA 1 1. Tarladaki ekinleri ne zaman biçeceğiz, diye söyleni- yordu ninem. II. Onun kırışmış yüzüne bir yaş biçmek oldukça zordu. III. Size verdiğim kumaşı kalıplara göre biçiniz lütfen! IV. I. Dünya Savaşı'nda çoluk çocuk demeden herkesi biçmişler burada. V. O arabaya 300.000 TL değer biçtiğini söylemiştin ba- na. Numaralanmış cümlelerde "biçmek" sözcüğü kaç farklı an- lamda kullanılmıştır. A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5

7. Sözcükte Anlam Tam pencereme yakın (kenarında) bir dut ağacı vardı. 1 Ay işığı dut yapraklarından süzülür (arasından geçer), 11 IV odaya pare pare dökülürdü (yansırdı). Hemen hemen ||| (neredeyse) yaz kış pencereyi açık bırakırdım. Ne serin ne tuhaf (garip) rüzgârlar eserdi. V Bu parçada numaralanmış sözlerin hangisi ayraç için- de verilen açıklamayla anlamca uyuşmamaktadır? AI C III DIV 15 E) V

Aşağıdaki cümlelerde kip kayması olup olmadığını belirtiniz. 1992'de Afyonda 2 3 4 Yarın akşam eve dönüyor. dönecek Soruları hep yanlış çözüyorsun. Hemen odana gidip ders çalışıyorsun. Gais Atatürk 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı. Yarın akşam memleketten dönecek. 6 Yarın mutlaka oraya gelirim. 7 Eğitime on iki yılımı vermişim. 8 Çabucak dışarı çıkacak, ekmek alacaksın. GE 9 Çocuk, şimdi odasında ders çalışıyor. 10 Gönlüm hep seni arıyor. car 11 Allah iyiliğinizi versin. 12 Gelecek yıl üniversiteden mezun oluyor. 5 csin istek tipi 13 Sakın bir daha böyle bir şey yapma. 14 Sen hiçbir sözünü tutmuyorsun. + tmazs 15 Tatilini genellikle Fethiye'de geçiriyor. gerich 16 1992'de Afyon'da doğdum. 17 Aradığın kitaplar dolapta olacak. 18 Akşamları konuyor bahçeye incir kuşları. konar 19 Her akşam buraya gelir, onunla sohbet ederiz. olmalı 20 Kadın çarşıya gider, orada kaybolur. gitm kaj hr doğmuşum Var v > > > > > > > > > > > > > ✓ ✓ Yok ✓ V L

2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "sürüklemek" söz- cüğü; "Romandaki kişileri ikiyüzlülüğün bataklığına sü- rükleyen etkenler, inandırıcı bir biçimde veriliyor." cüm- lesindeki ile eş anlamlı kullanılmıştır? A) Insanlığı o kanlı savaşa sürükleyen nedenler daha tam olarak değerlendirilmedi. B) Beni saatlerce beklettikten sonra bir de buraya sürükleyen adama doğrusu çok kızmıştım. C) Romanın insanı etkileyen, sürükleyen yanı, anla- timdan çok anlatılan olaylardan geliyor. D) Atın ölüsünü sürükleyen çocuklar, geldiğimizi görünce durdular. E) İlkbaharda kocaman tomrukları bile sürükleyen bu ırmak, yaz gelince kurumaya başlar. 7.

13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ikileme, mecaz anlamda kullanılmıştır? A) İşleri düzeltmek için yaptıkları plan tıkır tıkır işliyordu. B) Eskiden oraya ancak eğri büğrü bir yoldan gidilirdi. C) Kışın, buralara gelip gitmek çok zor oluyor. D) Daracık sokaklardan çamurlara bata çıka geçtik. E) Bahçede çalışırken üstünde eski püskü bir pantolon vardı.

3. Herkesin yaşama türküsü başka Lakin sevgi bir, kardeşlik bir.. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "bir" sözcüğü bu dizelerdekiyle aynı anlam- da kullanılmıştır? A) Şimdi bir de gürül gürül akan suyumuz olsaydı. B) Derin bir nefes aldı ve halteri kaldırdı. C) Eğitim konusunda onunla düşüncele- rimiz birdir. D) Bu güzellik bir uçurumla sona eriyor- du. E) Böyle bir çalışmayı tek başınıza yürü- temezsiniz.