Cümlede Söz Konusu Olanlar Soruları

5. (1) Hayatımızda yer alan hemen her yapı, mi- mari eser olarak kabul edilebilir ancak her yapının estetik bir değer taşıdığı söylenemez. (II) Sanat olarak görülen mimari eserler, bazı ölçütlere göre değerlendirilir. (III) Bu ölçütler orantı, simetri, düzen, denge ve uyum olarak sıralanabilir. (IV) Sanat alanında çoğunlukla göz ardı edilen mimari, bireysel bir sanat ol- masına rağmen aslında tüm ulusu temsil etme özelliğine sahiptir. (V) Ulusların yaşamlarını, geleneklerini, dinlerini, aile yapılarını, yaşa- dıkları bölgenin iklimini, yeme içme tarzını ve daha birçok unsurunu mimari eserlerden yola çıkarak öğrenmek mümkündür. Mimari eserlerin anlatıldığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşa- ğıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) L cümlede, bazılarının sanatsal nitelikten yoksun olabileceği vurgulanmıştır. B). cümlede, bir yanılgının düzeltilmesine yönelik öneride bulunulmuştur. C) cümlede, hangi ölçütlere göre değer- lendirilebileceği dile getirilmiştir. D) IV. cümlede, sanatsal özelliğiyle ilgili kişi- sel bir görüş ortaya konulmuştur. E) V cumlede, bircok kültürel ögeyi bünye- sinde barındırdığı belirtilmiştir. final dergisi 6. 7.

ağlı olarak folikül monun miktarında fikte gösterilmiştir. 80 90 isinde doğru hormonu ogesteron rolaktin olaktin O+ Yaş nları A 39. Popülasyonu oluşturan bireylerin yaşları farklılık gösterir. Popülasyondaki bireylerin yaşlarının dağılımına bakarak popülasyonların geleceği hakkında bilgi sahibi olunabilir. Popülasyonda aynı yaşa sahip bireylerin sayıları gruplandırıldığında yaş piramitleri elde edilir. Bu şekilde oluşturulan yaş piramitleri için aşağıdakilerden hangisi (soylenemez? A) Hızlı çoğalan popülasyonlarda piramidin tabanını oluşturan genç bireylerin toplam popülasyon içindeki oranı yüksektir. B) Dar tabanlı yaş piramitlerinin oluşması nüfusun hızlı bir şekilde arttığının göstergesidir. Dengedeki popülasyonlarda yaş gruplarının oranları birbirine yakındır. D) Geniş tabanlı yaş piramitleri gözlenen ülkelerde nüfusun hızlı arşı gelecekte iş bulma ve yerleşme sorunlarının oluşmasına neden olabilir. E) Azalan popülasyonlarda yaş piramitlerinin tepesindeki yaşlı bireylerin oranı genç bireylere göre fazladır.

2. Başarının gerçek ölçüsü, başkalarıyla aranızdaki mesafeyi ne kadar açtığınız değil düne göre ne durumda olduğunuzdur. Bu cümlede başarıyla ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Bilinçli ve ölçülü çalışmanın var olan başarıyı daha da artıracağı B) Yeni ve farklı düşünceleri benimsemenin başarıyı getireceği Kararsızlığın başarısızlığın en önemli nedenlerinden biri olduğu D) Başarıda içsel motivasyonun rolünün asla yadsınamayacağı E) Başarıyı yola çıkılan yerle bulunulan yer arasındaki farkın belirlediği

a, Karçal medim. ZA DGS Deneme Sınavi - 7 16. 1. Iran Edebiyatı'nın iki önemli şairi Hafız ve Sa'di, Şirazlı. II. Her iki şairin de ihtişamlı türbeleri Şiraz'da. III. Hafız'ın türbesini ise daha çok sevgililer ve aşk acısı çekenler ziyaret ediyor. IV. Ziyaretçi tiplerine baktığınızda, Sa'di, her yaştan ziyaretçiyi kendine çekiyor. V. Geniş bahçelerin ortasında bulunan türbele- rin ziyaretçisi gün boyu eksik olmuyor. A) I. ve II. B) I. ve IV. D) III. ve V. C) II. ve IV. E) IV. ve V.

iya 9. Bir yapıt gerçek olandan bir parçacık taşıyorsa içinde, evrenseldir. Çünkü Bu sözler aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülebilir? A) hayal dünyası nesnellikten uzaktır. B) sanat eseri özünde gerçeği yansıtandır. C) evrensel olan tek şey insan gerçeğidir. D) gerçek olan, herkes tarafından bilinen ve herkesi ilgi- lendirendir. E) evrenselliği ancak gerçeğin peşinde koşarsak yakala- yabiliriz. Diğer sayfaya geçiniz. YKS D

Aşağıda, okuduğunuz metinden dörtlükler verilmiştir. Bu dörtlüklerde geçen mecaz anlamlı kelimeleri bularak bu kelimelerin altını çiziniz. Yeşil pencerenden bir gül at bana, Işıklarla dolsun kalbimin içi. Geldim işte mevsim gibi kapına Gözlerimde bulut, saçlarımda çiy. Açılan bir gülsün sen yaprak yaprak, Ben aşkımla bahar getirdim sana; Tozlu yollarından geçtiğim uzak İklimlerden şarkılar getirdim sana. 1

TÜRKÇE 11. Gazeteci: Edebiyata nasıl başladınız açıklar mısınız? Yazar : Ben edebiyata destan anlatıcılarına öykünerek başladım. Gazeteci : Bu sizin için bir avantaj oluşturdu mu? Yazar : Şimdiki yazarlık oluşumumu besleyen bu yerel değerler, okuyucunun bana daha çok bağlanmasını sağladı. Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki yazarın görüşleriyle örtüştüğü söylenebilir? A) Geleneksel içerikler "biz" olanın ortak paydası olduğu için yazarlar toplumla daha kolay kaynaşır. B) Özle biçim dengesini yeteri kadar sağlayabilmek yazarın dünya görüşünü doğrudan etkilemektedir. C) lyi bir yazar, eserin bütününe katkıda bulunmayan bazı ayrıntıları elemeyi iyi bilmelidir. D) Yazar, olaylar arasında nedensellik ilişkisi kurmadan roman içindeki olay dizilimini netleştiremez. E) Yazarın kendini bilmesi, okuyucu ile arasında olan kültürel bağın güçlenmesini sağlamaktadır.

4. ● ● yaşlı: Uzun yılları geride bırakmış. süzülmek: Akmak. toplanmak: Birikmek. AMAR Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "yaşlı, süzülmek, top- lanmak" sözcükleri belirtilen anlamlarını karşılayacak şekilde kullanılmıştır? A) Yaşlı adamcağız; hastalıktan süzülmüş, solmuş, gözle- ri çukura kaçmıştı ancak gördüğü tedaviden birkaç gün sonra toplanmaya başladı. B) Ağacın yüksek gövdesine örülen petekten süzülen bal- lar, yaşlı çinarın gövdesindeki çatlaktan sızıp kovukta toplanmıştı. C) Ormanları yanan yaşlı köylülerin yanaklarından yaşlar süzülüyordu ve gençlerden biri, bir iki yutkunup toplan- dıktan sonra onları teselli etmeye başladı. D) Kapıya bir kere vurdum ancak cevap alamayınca kapı- yı açıp içeriye süzüldük, içeride gözü yaşlı, yatan birini görünce hemen onun etrafında toplandık. E) Bahçedeki tüm meyveler toplanmıştı, yaşlı dedem de çok yorulmuştu ve gözleri artık süzülerek ufalıyordu, dedem zor ayakta duruyordu.

36 ve nız. Dr. Jekyll ve Mr. Hyde romani, gotik geleneğin nefes kesen bir gerilim klasiğidir. Stevenson'ın yazdığı eserler arasında en güçlüsü olmasına rağmen maalesef derinliği şöhretine kurban gitmiştir. Aslında Victorya Dönemi'nin korkularını anlatan bu hikâye, vermek istediği mesajı zamanla yitir- miştir. Karakterlerin gözünden incelenen ve gerçekçi biçimde aktarılan Victorya Dönemi'nin sosyal ve ahlaki ikilemleri tamamen bir tarafa bırakılmış; Jekyll ve Hyde ikiliği, âdeta bir melek-şeytan hikâyesi veya basit bir kişilik bölünmesi olarak algılanmıştır. Richard Mansfield'in si- yah-beyaz fotoğrafı, bu gelenekselleşmiş yanlış algıyı net bir biçimde resmetmektedir. Jekyll, iyinin ve doğrunun vücut bulmuş hâli olarak sağ eliyle "vadedilen cennet'in yerini göstermektedir. Öte yanda Hyde, vahşi bir biçimde çömelmiş, birbirine karışmış saç ve sakalı ile her an saldır- maya hazır bir hayvan gibi beklemektedir. Fotoğraf, gele- neksel anlayışa uygun olarak sadece karakterlerin iyiliği ve kötülüğüne odaklanmıştır. Oysaki romanı dikkatlice oku- yan gözler, metnin arkasındaki karmaşık biçemsel yapıyı ve ahlaki derinlikleri görecektir. - Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz? A) Sözü edilen romanın, gerilim öyküsü etrafında bir dönemin sosyal durumunu yansıtmayı başardığı B) Edebiyatın görsel sanatlar üzerinde etki gösteren bir tür olduğu C) Kimi romanların, hak ettiğinden daha hafif bir tarzda yorumlanabildiği D) Sözü edilen fotoğrafın, romanla ilgili yanlış anlama ve sığlaştırmayı pekiştirdiği E) Sözü edilen romanın ak-kara karşıtlığı ötesinde anlam yoğunluğu taşıdığı Bu parçadaki altı çizili sözle, sözü edilen romanın, 1. Üne ulaştığı II. Anlam yoğunluğu taşıdığı III. Beklentileri karşılayabildiği yargılarından hangilerine gönderme yapılmıştır? A) Yalnız I D) I ve III B) Yalnız II E) I, II ve III C) I ve II

TYT 040 3-A 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Herkes için aynı sıklık, yoğunluk-ya da şiddette olmasa-da- hayat her an karşımıza çıkabilen zorluklarla dolu. Bunlar günlük hayatın görece küçük sorunları olabildiği gibi, büyük felaketler ya da trajediler de olabilir. Günlük hayatta küçük küçük fakat sık yaşanan zorluklar, üzerimizde birikimli stres yükü oluşturabilirken travmatik olaylar hayatımızı birdenbire altüst edebiliyor. Yine de pek çok insanın çok büyük felaketlerden ya da trajedilerden sonra bile kendini toparlayıp hayatına etkin ve verimli şekilde devam edebildiğini görüyoruz. Hepimizin içinde bir ölçüde var olduğu hâlde, bu bireylerde çok daha güçlü şekilde ortaya çıkan ve psikolojide "esnek dayanıklılık" diye adlandırılan bu toparlama kapasitesi, verimli ve mutlu bir hayat sürebilmek açısından çok önemli. Ama esnek dayanıklılığa sahip bazı insanların, birden fazla güçlü stres kaynağına maruz kaldıklarında esnek dayanıklılıklarını kaybettikleri de ayrı bir gerçek. haz? biçimde özgüdür. örülür ata sal 38. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi esnek dayanıklılığı açıklar? 39-40. sorula Kullanıma su tüketicilerin şişire anlatn bir yöntem. atanlara ya korkuları k onlar açıs reklam ka zaman ko otomobil kendiniz hizmetle hepten. kimse çevirm ferahla için si 39. Bu,F A) Zorluklar karşısında yeni durumlara iyi bir şekilde uyum sağlamak Kişisel alanlarda olup biteni görmezden gelerek yaşamaya çalışmak X C) Günlük yaşamın getirdiği stresle başa çıkmanın yollarını aramak D) Tanıdık olunan yaşam koşullarından değişiklik adına vazgeçmek E) Direnç göstererek içinde bulunulan durumu şiddetle yargılamak

7 -A Türkçe 35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Kitaplarımın, elli yıldır kuşaktan kuşağa ilgiyle okunması ve okur sayısının düzenli artmasında, eserlerimde yer alan gezilerden kaynaklanma, değişik kültür zenginliğinin etkisi yadsınamaz. 1970 - 1971 yıllarından 2014 yılına kadar süren dünya gezileri, kültürel zenginliğimi artırırken dünya görüşümü de değiştirdi. Yaşam biçimi edindiğim "dünya barışı" düşüncem güçlendi, insan sevgim arttı, kalemim bilendi. 1980'lerin başından beri, düzenli olarak izlediğim Frankfurt Kitap Fuarı da beni çok zenginleştirdi. Orada at gözlüğü takınmaktan kurtuldum. Uzak ufuklara bakmayı, dolu dolu hedefler edinmeyi öğrendim. Kültürler arası geziler, ileride kurgu yaparken değerlendirilecek pek çok kazanım sağlıyor. Gezilerim sırasında durmadan aldığım notlar eserlerime renk, ses, koku, tat katıyor; okurlara yeni ufuklar açıyor. Yabancı insanlara ve onların yaşam biçimlerine, duygu ve düşüncelerine ön yargısız, hoşgörülü olma bilinci veriyor. 35. Yazarın bu sözlerinden, kendisiyle ilgili aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Farklı bakış açıları geliştirdiği B) Hayat felsefesine yeni bir içerik kazandırdığı C) Okur kitlesinin beklentilerinin kendisi için ölçüt olduğu D) Kitaplarına duyulan ilgide kalıcılığı yakaladığı E) Eserleri için her fırsatta malzeme topladığı 36. Bu parçada yazar, başarısını aşağıdakilerin hangisine bağlamaktadır? A) Kültürler arasılıktan beslenmesine B) Konular gezdiği yerlerle sınırlı tutmasına C) Anlatıda yakaladığı öznellik ve nesnellik dengesine D) Belirli bir yazınsal türün ilkelerine bağlı kalmasına E) Toplumun kültür değerlerini öne çıkarmasına

çüde ndini yük- ve çılar api- bir an- du- 11) Aşağıdaki cümlelerin hangisi "nesnel" düşün- ce içermektedir? A) Faruk Nafiz Çamlıbel'in "Han Duvarları" şiirinde, bir Anadolu yolculuğundan edinen izlenimler işlenmiştir. B) Orhan Veli'nin şiirleri beni uzak diyarlara götürür. C) Sanat eserlerinin boş olup da dolu gibi görüneni, büyük yalanlar söyleyebileni yoktur. D) Fantastik filmler her zaman ilgimi çekmiştir. Onun şiirlerinde derin bir hüzün vardır.

Ben bir kariyer planı yapmadım. Benim bir yazı planım var. Bunu bir kariyer planı olarak okumak mümkün mü, bilmiyorum. Çünkü yola çıkarken edebiyatta kariyer yapmak, yazar olarak bir yerlere varmak gibi bir niyetim olmadı. Benim || M edebiyatla, yazıyla maceram biraz da yazdıklarımın kaydedilmesiyle ilgiliydi. Yazıp bir TIT kenara koyayım demiştim yola çıkarken; yayımlanması bunun bir sonraki aşamasıdır benim için, o kadar. Kurmaca Alıştırmalarının benim için bir önemi de şu: Çok uğraştığım, emek verdiğim bir işti bu. Bir de epey zamanımı IV aldı. Yayımlanmadığı müddetçe edebiyat sohbetlerinde şöyle bir his uyandırıyordu bende: "Ben bunu yazdım." diyordum içimden... Ama başkaları gibi bir edayla "Biz bunları kitaplarımızda yazdık." diyemiyordum. Bunun önüne geçmek istedim. "Ben bunu yazmıştım, V işte bu da kitabı." diyebileceğim. Kariyerim açısından en azından bu cümleyi kurdurabilecek bir kitaptır benim için. 39. Bu parçada numaralanmış sözlerle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) I. söz, mecazlı söyleyiş içermektedir... B) II. sözle, soyut anlamda "bir hedefe ulaşmak" kastedilmiştir. C) III. söz, "tasdik edilmek"le ilişkilidir IV. söz, deyimdir. E) V. söz, "engel olmak, önlemek" anlamındadır. E

6. Yakın hısımlar arasındaki bağ kolay kolay kopmaz. Kötü gereçle iyi iş görülemez. Kişi, karşılık beklediği işten istediğini alabilmek için gereken harcamaları yapmalıdır. • Hem gereksiz hem de gerçekleştirilmesi hayale bile sığmayan şeylerle uğraşılmamalıdır. Aşağıdaki atasözlerinden hangisi verilen açıklama- lardan herhangi biriyle örtüşmez? AEl ile gelen düğün bayram. B) Göğe direk, denize kapak olmaz. - e) Dari unundan baklava, incir ağacından oklava olmaz D) Et tırnaktan ayrılmaz. E) Bağa bak, üzüm olsun, yemeye yüzün olsun.

a- Babam beni mektebe götürdüğü zaman çantamla birlikte artık uzun bir hayat tecrübesini de omzumda taşıyordum. Bir de vatan denen bir şey vardı ki çok iyi korunması gerekiyordu. Bizler, her sabah hep bir ağızdan onu özümüzden çok sevdiğimizi, ant denen bir şey içerek haykırıyorduk. Bu parçayla ilgili olarak, 1. Öyküleyici anlatıma başvurulmuştur. II. Samimi bir anlatımdan söz edilebilir. III. Altı çizili sözcükte somutlamaya gidilmiştir. yargılarından hangisi ya da hangileri doğrudur? A) Yalnız ! B) Yalnız II C) I ve III D) Il ve III E) I, II ve III 1 MIX

18. "Kim bir cana ... kıyarsa bütün insanları öldürmüş gibi op olur. Her kim bir canı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur." (Mâide suresi, 32. ayet) Bu ayet İslam dininin hangi özelliğini örneklendirir? DE A) Emirlerinin mutlak olduğunu 50 B) Evrensel olduğunu 116 Iman ve ibadetleri kapsadığını DY Toplumsal hayatın her alanını düzenlediğini E) Tabii bir din olduğunu TOR S36 urod nigh ngent karekök arblernyu sehire spibrev 10h lelonex Tibabnibile in lesa lolite Jeano (8 20. Hind duas EG sun Bra tas yar p/ Ö B A