Edebiyat Nedir? Soruları

Topluyor bû-yı rûhunu gûya 3. Aşağıdakilerden hangisi Nazım Hikmet'in farklı türde kaleme aldığı bir eserdir? A) Sesini kaybeden Şehir B) Simavna Kadısı Oğlu Şeyh Bedrettin Destanı C) 1 + 1 = Bir D) Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim E) Güneşi İçenlerin Türküsü

Zenne - Tuzsuz Deli Bekir Dy Beberuhi - Matiz EY Tuzsuz Deli Bekir - Çelebi tara- bet'ül sihat- Co- lülük cairler rlikte 10. Tezkire ile ilgili olarak aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A) Ünlü kişilerin yaşam öykülerinin anlatıldığı eserlere denir. BY Genellikle mensur yazılmakla birlikte içinde man- zum kısımların yer aldığı tezkireler de vardır. C dir- meler yapılır. D) Ali Şir Nevâî, 15. yüzyılda Mecâlis'ün-Nefâis adlı eseriyle Türk edebiyatında ilk örneğini vermiştir. EY Şairlerin tezkireye alınışlarında, yazdıkları eser sa- yısı ve çeşitliliği belirleyici özelliktir. inde

Frilimsileri Bulunua (Hangi Fritimsiler olduponuda lutfen yazin çuval ekin, dört beş davar nedir ki?.. Biz sizin şanınız, şerefiniz için çalışıyoruz, sizin iyiliğinizden başka bir şey düşünmüyoruz. Bakın, bugün getirip biraktığınız koyunların bile hepsini yemedik, boğazımızdan kestik, bir kısmını size geri vereceğiz. Bütün koyunların kelleleri halka dağıtılsın!- Sırça köşkten çıkan birçok hizmetkar, biraz önce oraya canlı olarak giren, şimdi kesilip, yüzülüp kebap edilmeye başlanan koyunların kafalarını halka dağıtmışlar. Kelleyi alanlar dağılmak üzereyken içlerinden biri elindeki başa bakarak hayretle bağırmış: -İyi ama bu başın beynini almışlar!- Elebaşı balkondan seslenmiş: -Öyle... Fakat siz beyni ne yapacaksınız? Pişirmesini bilmez, ziyan edersiniz!- Başka biri: -Peki, ya bu başların dili de yok!- diye haykırmış. Elebaşı aşağıya doğru eğilmiş: -Canım, dilin size lüzumu yok! Yemesini beceremezsiniz!- Bir üçüncüsü: -Yahu, bu kellelerin gözlerini de çıkarmışlar!- Elebaşı ona da cevap vermiş: -Siz o gözün de nasıl kullanılacağını bilemezsiniz, vazgeçin ondan da...- Bunun üzerine halk, beyinsiz, dilsiz, gözsüz kelleleriyle dağılmak üzereyken, aralarında canından bezmiş biri: -Böyle başın da bana lüzumu yok!- diyerek, boynuzundan tuttuğu kelleyi fırlatıvermiş. İşte o zaman herkesin şaştığı bir şey olmuş; hızla gidip sırça köşke çarpan kelle orada - Şangır!..- diye koskocaman bir gedik açmış. Halk her şeyden sağlam, hiçbir zaman yıkılmaz, kırılmaz bildiği o koskoca sırça köşkün bu kadar çürük olduğunu görünce, elindeki kelleleri birbiri arkasına ona fırlatmaya başlamış, göz açıp kapayıncaya kadar tuzla buz olan sırça köşk çökmüş, yıkılmış, içindekilerin çoğu cam kırıklarının altında ezilmiş, kapıya yakın yerlerdeki beş on kişi zor kurtulmuş... Halk sırça köşkün enkazını çabuk temizlemiş, dünyada onsuz da yaşanabileceğini anlayarak eski hayatına dönmüş, işini yine arasından seçtiği adamlara gördürmüş, ama sırça köşkün kötü hatırasını uzun zaman zihninden çıkaramamış. İhtiyarlar çocuklarına ondan bahsederlerken, şu nasihati vermeyi unutmazlarmış: -Sakın tepenize bir sırça köşk kurmayınız. Ama günün birinde nasılsa böyle bir sırça köşk kurulursa, onun yıkılmaz, devrilmez bir şey olduğunu sanmayın. En heybetlisini tuzla buz etmek için üç beş kelle fırlatmak yeter.-

(111) Bunun bir s'in Gargantua ir kabul edilir. nin ilk olgun olduğu da bir yargıdır. 1 ve 2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplandırınız. er türlere göre manın henüz mlamamış bir 3. Ahmet ile yetis Ahmet "Muhad Siliyor. yapısını Genç ki ut dersle leşiyor evlilik ve dersleri bütün o lüman T önemli Yağmurun altında esmer kızın islak saçları sanki bir nehirde akıyor, yüzünde bir gül olup açan yağ, murla birlikte iyice büyüyor, adeta iri bir gül olu- yor. O kızın gülümsemesi sonra köşedeki ihtiyarın bakışlarındaki dalgınlık hiç bitmiyor, derine, daha derine bakıyor, hiç dönmeyecekmiş gibi uzuyor, uzuyor bakışları. Kim bilir belki de mazgallara si- zan yağmur birikintilerine bakarken heba olmuş bir ömrü düşünüyor ve o kız, sevgilisinin gözüne bakan kız, yüzüne bakılırsa her şeyi görüyor ve yağmur, sanki ince bir iple herkesi birbirine bağ- liyor; Taş Köprü'nün karşısındaki bu kafede, bu yağmurun altında "sevgiyle birbirleriyle konuşan- lar" arasında Sırp da var Slovak da Arnavut da. Buradan bakınca bu insanların birbirlerini öldür- meleri akıl dışı geliyor. Yoksa bu fotoğraf yalan mı? İnsan ne oluyor da canavarlaşıyor. Duygular çözülmeden insanlar çözülemeyecek. elerden han- dir? .. E) V. Bu parç hangisi uygunc (A) Udi B) Udi er Udi D) Udi E) Udi cüne daya- ve fabllar ecazli anla- demektir. 4. Sezai unsurd ğuran, Alinya sinin t cağrış (Ill) Ka rine ki sevgil maya yazısı İslam bilen, dura- 2. Bu parçanın anlatımında, 1. Betimleme (tasvir) II. Öyküleme (hikâye) V III. Tanık gösterme - V. Örneklerden yararlanma ne ka tabid V. Koşullu yargi inin dışın- atımlardır. Fözün tam atımlardır. Für gülme- Bup gisi özelliklerinden hangilerine yer verilmemiştir? -B1 H. ve tit. D) . ve V. A) I ve H. A) L C) III. ve IV. E vev. 237

QUARK Yaban OBYVEREC 4. Test Paragraf Tamamlama 3. Şai rala bey yic Un ne Şii SIC ar sa Buna katılıyoruz fakat kabiliyetimiz olduğu hâlde bunu nasıl kullanacağımızı öğrenemezsek kapasitemizin tama- mini kullanamayız. Her iyi ve hızlı koşan insandan nasıl iyi atlet olmazsa Türkçe konuşan ve yazan her kişiden de iyi şair olmayacağı muhakkaktır. Atletler, nasıl nefeslerini ve enerjilerini iyi kullanmayı teknikleriyle öğreniyorlarsa şair- lerin de özellikle kullandıkları dilin inceliklerini iyi bilmeleri, milli kültürü tanımaları, geçmişteki şiir örneklerini iyi tahlil etmeleri ve araştırmaya dayalı bir yapı içinde öğrenme ye- teneklerini geliştirmeleri gereklidir. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdaki- lerden hangisi getirilmelidir? A) Yetenek olmadan güzel sözler, hayaller ve söylemler üretmek çok zordur. B) Şairler kendilerine ün sağlayan şiirlerini yoğun bir duygu birikimi sayesinde yazabilmişlerdir. Yeteneği olan herkes sanatta mutlaka zirveye ulaşacak- tır. D) Ünlü sanatçıları bulundukları yere taşıyan kabiliyet değil, çalışmadır. El Doğuştan getirilen birtakım yetenekler sanatın vazgeçil- mezi değildir. buyeteneği navigasyon havigasyon

8. Aşağıdakilerin hangisinde nesne eksikliğinden kaynakla- nan bir anlatım bozukluğu vardır? A) Sonbaharın gelmesiyle birlikte parktaki ağaçlar yap- raklarını dökmüş, parkın zemini sapsarı yapraklarla kap- lanmıştı. B) Kaslarımızın hareket halinde olması, vücudumuzun enerji yakarak sağlıksız yağlanmasını engellemek için çok önemlidir. C) Annem her sabah çiçeklere büyük bir özenle su veri- yor, hiç aksatmadan güneşe çıkarıyor. D) Popüler bilim dergilerinin sayısının artması, toplumda bilime olan ilginin arttığını göstermesi bakımından se- vindiricidir. E) Motosiklet sürerken kask takmak yasal bir zorunluluk olsa da çoğu sürücü çeşitli bahanelerle kask takmiyor.

Türk Dili ve Edebiyatı-Sosyal Bilimler-1 20. Doğru ya, patoz dedim de aklıma geldi. Bir tarihte Defendi, patozda çalışıyoruz. Patoz, eski patoz. Dört buçuk ayak, kırk beş kişilik. Lakin irgatbaşı kansız mi kansız. Şu kadarcik merhamet arama. Kırk beş kişilik patozu otuz beş kişiyle çalıştırıyor, on kişi- nin gündeliğini küt, cebe. Güneş tepede alev alev, serçeler dersen sicaktan düşüp düşüp bayılıyor. Adam çatlayacak. Soluk alamiyorsun sıcaktan be. Yirmi saat. Paydos yok! Gece oldu, arkadaşlarla anlaştık, patozu sakatlayacağız. İslahiye'li Ham- di derler, acar bir oğlan vardı, bilekli de. Dedi siz - karışmayın, ben bu namussuz patoza yapacağımı bilirim. Oğlan cin. Hem de ilkokulun beşini bitirmiş laf değil. Yeter ki beni ele vermeyin dedi. Verilir mi? nob Bu parça üslup ve içeriği dikkate alındığında aşağıdaki yazarların hangisi tarafından yazıl- mis olamaz? A) Orhan Kemal 8 Fakir Baykurt BA SY Mahmut Makal DY Abdülhak Şinasi Hisary EY Talip Apaydın

ÇAP / AYT 17. Nazmı nesre yaklaştırmaları II. Tüm şiirlerini aruz ölçüsü ile yazmalari II. Sembolizm akımından etkilenmeleri IV. Sadece şiir türünde eser vermeleri V. "Sanat için sanat" anlayışını benimsemeleri Numaralanmış cümlelerin hangilerinde Ahmet Ha- şim ile Mehmet Akif Ersoy'un ortak özellikleri ve- rilmiştir? A) Yalnız B) Yalniz IT C) Hve v D) I ve III E) Il ve TV 18. Biz o şiiri isteriz ki çifte giden babalar Ekin biçen genç kızlarla odun kesen analar Yanık sesin dinlerlerken gözyaşların silsinler Bu dizelerden Milli Edebiyat Dönemi şiir anlayısı ile ilgili asačudakilerden hangioino woolabilir?

1 15. Aşağıdaki açıklamaların hangisi ayraç içinde verilen ro- manla ilişkilendirilemez? LAY Avrupa'dan gelen Lidia, başlangıçta Şekip'e yüz ver- mese de daha sonra aralarında bir aşk başlar. (Salon Köşelerinde) B)) Meftun'un Paris'ten döndükten sonra hayata bakış açısı değişmiş, Batı'nın hayat tarzına özenmiş ve gö- zünü para hırsı bürümüştür. (Mai ve Siyah) Arkadaşı ve aşkı arasında kalan Necip ile kocasına bağlı Suat, nefislerini yenerek bu aşkı küllendirmeye çalışır- lar. (Eylül) DY Kendisinden yaşça çok büyük, iki çocuklu, varlıklı bir adamla evlilik yapan Bihter, kocası Adnan Bey oldukça iyi bir insan olmasına rağmen onda aradığı mutluluğu bulamaz. (Aşk-ı Memnu) Âşıklarından biriyle İstanbul'a gelen Parisli bir kadın olan Matmazel Anjel, Dehri Efendi'nin konağında aile- nin erkeklerini baştan çıkarır. (Mürebbiye)

TAYT SA CEVAP KAGID A A Sebze ve meyveler mevsiminde yememizin en önemi 11. Padyol şimdiye yacak sebebi su: Mevsim deganda yetiştirilen sebzeler için sunk gobre ve tanm ilaçilan kullaniyor ve bunlar da insan Bu cür rin he A) O B) sagligina çok zararlı. Bu durum yakalandığımız birçok IV hastalığın da nedeni aynı zamanda. Özellikle saglikle beslenmeye özen gösterenler, kişin domates, salatalık, C) E) biber, patlıcan, kabak gibi yaz sebzelerini evlerine sok- maz Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisi hem yapım hem de çekim eki almamıştır? A) B) II C) IN D) IV E) V

SORULAR 6. Çünkü saatler dardır, her şeyi almaz Güneşte çözülür ve kayarlar bir yana Misirlar güçlükle büyürken yağmursuzluk Kaygılandırır dilsiz bahçıvanı Sessiz kuşlar, bir keçi, ağır iğde ağaçları Bir araba geçti incelmiş yoldan Gelenekten yararlanılarak toplumsal sorunlara değinilmiştir. Garip şiirinin dil anlayışına uygun olarak söz sanatı kullanılmamıştır. III. Anlatılmak istenen düşünce nükteli söyleyişlerle desteklenmiştir. Melih Cevdet Anday'a ait bu dizelere göre, numaralandırılmış yargılardan hangileri yanlıştır? A) I ve B) ih ve III C) Yalozi D) Yalniz 11 E) I, II ve III öri

19. Pirî Reis'in büstü, Osmanlı İmparatorluğu'nun di- ğer büyük deniz komutanlarıyla birlikte İstanbul, Beşiktaş'taki Deniz Müzesinin girişini süslüyor. Müzeden verilen bilgiye göre Pîrî Reis "haksız yere suçlanarak" idam edilmiş. 16. yüzyılın ortalarında kendini Hint Okyanusu'ndaki Ümit Burnu'nda Por- tekiz güçleriyle mücadele ederken bulan Pîrî Reis, Osmanlı'nın güney politikalarının sürekli bir niteliğe kavuşamamasının bedelini ağır ödedi. Bu parçada aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur? E A) Ünsüz benzeşmesi B) Ünsüz yumuşaması C) Ünlü daralması D) Ünlü düşmesi E) Ünlü türemesi Diğer sayfaya geçiniz>

Made in Malaysia Faber-Castell AG 90546 Stein Germany Oo oo A 39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. aplayınız. irçok düşünce ecek ilk düşün- mi, filmsel dışa anlama, açık- sudur. Bu ar- ve ürettiği film ma işlevini de u işlevler ne- cinin gelişimi- atçisinin dışa sınırlarını ge- in ilham ver- amsallaştırıl- irilmeleri ko- üretilmesi- Spor, özellikle son yıllarda, insan yaşamının daha kaliteli sağlıklı ve dengeli bir şekilde sürdürülebilmesi için gerekli bir ögedir. Kültürel faaliyetler ile birlikte sportif faaliyetlerin de kişileri gündelik yaşama psikolojik olarak hazırladığı dü- şüncesi günümüzde genel kabul görmektedir. Küresel bir olgu olarak spor, toplumların sosyoekonomik koşullarına bağlı olarak yaygınlık kazanmaktadır. Küreselleşmenin ya. yılmasına hız kazandıran harcama olgusunun içine spor da girmektedir. Sadece birkaç yıl öncesinde henüz adını bile duymadığımız spor türleri ve bu spor türleri ile seyirci ya da katılımcı olarak ilgilenen kişilerin sayısı hızla artmaktadır. Kü- reselleşme süreci; sportif etkinlikleri bir oyun olma özelliğin- den çıkartıp ekonomik düzeyde işleyen bir alana dönüştür- müştür. Bunun sonucunda ise kapitalist düzenin değerleri spora egemen olmuş, kazanma kültürü ve başarı elde etme arzusu sportif değerlerin önüne geçmiştir. Özellikle futbol, toplumsal yaşam içerisinde bir "minyatür" model olarak iş- lev görmekte ve onun üzerinden toplumsal yaşama birtakım rol ve değer transferleri gerçekleştirilmektedir. eleştirisi- 39. Bu parçaya göre sporun sadece oyun olarak algılanma- masının göstergesi, aşağıdakilerden hangisidir? nlatma kaynağı A Maddi açıdan oluşturduğu katma değerin ülke ekono- milerine yön vermesi B) Bir yaşam felsefesine dönüşerek insan hayatında vaz- geçilmez olması asını sağ- Hirginleş- C) Bir hobi olmaktan çıkıp rekabetin körüklendiği bir çatış- ma alanına dönüşmesi D) Yaygınlık kazanarak birçok kişi tarafından seyirci ve ka- tılımcı düzeyinde ilgi görmesi E) Tüketim alışkanlıklarının etkisiyle ticari bir boyut kazan- sahip bir masi

15. Nev-bahâr oldu gelin azm-i gülistân idelim Açalım gonca-i kalbi gül-i handân idelim Komayup lâle gibi elden ayağı bir dem Mest olup gonce sıfat çâk-i giribân idelim Bu dizeler aşağıdaki nazım şekillerinden hangisiyle ya- zılmış olabilir? A) Gazel B) Şarkı C) Rubai D) Muhammes E)Mesnevî

28. Yapılma, yıkılmadadır; Topluluk, dağınıklıkta; Düzeltme, kırılmada; Murat, muratsızlıktadır; Varlık, yoklukta gizlidir! Aşağıdakilerden hangisi bu dizelerde vurgulanmak istenen düşüncelerden biri değildir? A) İnsan her şeyini kaybetse de asla ümitsizliğe düşme- melidir. B) Insanın her zaman hatalarını düzeltme şansı vardır. C Bu dünyada her şey karşıtlarıyla daha iyi anlaşılır, D) Hayata olumlu bakan olumsuzluklardan bir şeyler çi- karır. E) İnsan yaşadığı olaylar karşısında kontrolünü kaybe- iboy debilir.

Şeyhî'nin Harnâme adlı eserinden alınan aşağıdaki bölümde eşek şöyle anlatılır: Bir eşek var idi zaif ü nizâr Yük elinden katı şikesti vü zâr Gâh odunda vü gâh suda idi Dün ü gün karh ile kisuda idi Dudağı sarkmış u düşmüş enek Yorilur arkasına konsa sinek Arkasından alınsa pâlânı Sanki it artığıydı kalanı Bir gün issi ider himâyet ana Ya'ni kim gösterür inayet ana Aldı palanını vü saldı ota Otlayarak biraz yüridi öte Bu parçanın tür özellikleriyle ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisi söylenemez? A) Her beyit kendi arasında kafiyelidir. B) Aruz ölçüsünün kısa kalıpların ile yazılır. C) Bu türün Türk edebiyatındaki ilk örneği Kutad- gu Bilig'dir. D) Halk edebiyatı nazım biçimlerindendir. E) Tanzimat'tan önce hikâye ve romanın işlevini gör- müştür.