Edebiyat Nedir? Soruları

Toplumun değer yargıları üzerine uzunca bir süre dü- 9 şündüm. Kendimi ciddi anlamda yordum. Insanlara anlatılanları ne kadar uyguladığımızı düşündüm. Bu- nun önemini araştırdım. Aklımdakilere cevaplar bul- dum. Tamamı cevap buldu sorularımın. Bu parçada aşağıdaki zamir türlerinden hangisi yoktur? (A) Kişi zamiri B) Belgisiz zamir C) İşaret zamiri D) İlgi zamiri E) İyelik zamiri

3. (1) Romanda, doğadaki bütün canlılar dile gelir. (II) Su hayat verir, insanı korur. (III) Şaman inan- cındaki canlıların dönüşü Defne Kaman'da orta- ya çıkar. (IV) Kadıköy İskelesi'ne gelip oradan ayrılmayan yunusla Defne Kaman'ın arasındaki bağ, okuyucuyu oldukça şaşırtacaktır. (V) Yıkıcı- lığımızın karşısında doğa isyan etmektedir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A 1. cümle, üç ögelidir. B) II. cümle, öznesi ortak bağlı cümledir. C) III. cümle, eylem cümlesidir. PNV. cümle, kurallı cümledir. EV. cümle, biçimce olumlu bir cümledir. MILL 10 2.8 3.A 4A

4. Görünene bakınca El, yüz, ayak içinizden biriyiz Gittiğiniz yerler Nerdesiniz, geliriz Bu dizelerde, aşağıdakilerden hangisinin örneği (yok- tur? (A) Zarf-fiil B) Ek fiilidis se C) Sifat-fiil D) Adlaşmış sifat-fiil E) İsim-fiil

Ekmek ve Tuz" baş- Geçtiğimiz günlerde, "Edebiyatımızda lıklı bir konferansa katıldık. Alanında uzman isimlerin katil- dığı konferansta, bu kavramların sözlü ve yazılı kültürdeki yeri ve önemi konuşuldu. İlerleyen dakikalarda konuşma- cılar birbirlerinin sözünü kesmeye başladılar. Her şeyden öte akademik unvana sahip isimlerin, mevzuyu uzattıkça içinden çıkılmaz hâle getirdikleri dikkatimi çekti. Bu parçadaki altı çizili sözcüğü anlamca karşılayabi- lecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Genç yazarın romanlarını okurken hangi kırılma anının olayları bu noktaya getirdiğini anlamak için başa dö- nüyorsunuz. B) Orhan Kemal, toplumcu gerçekçi bir yazardı ama her toplamsal soruna aynı duyarlılıkla yaklaşmak, o dö- nem için oldukça zordu. Kitap yer yer duyulara hitap ediyor, bazen hoş bir aro- ma yakalıyor fakat yine de fark yaratamayacak kadar sıradan. D) Tanpınar, temelde Tanzimat'tan bu yana saatlerini Ba- tr'ya ayarlamaya çalışan bir kültürün durumunu ve tra- jedişini anlatmıştı. E) Şiirimizin tarihsel serüvenine ilişkin çalışma yapacak bir kişinin öncelikle konusuna hâkim olmasını bekleriz.

min un mi e 3. TEST 2 Divan sanatı binbir incelik, binbir hüner dolu bir sanat. Bil- gili sanatçıların elinden çıkma... Divan sanatının amacı saraydakileri, sarayın çevresindekileri eğlendirmek. Halka bir şey diyememiş o sanat, demek istememiş. Halk da ne yapsın, tutmuş kendi sanatçısını kendisi yetiştirmiş. Basit, yapmacıksız, cana yakın bir sanat yaratmış. Hem içini dökmüş hem eğlenmiş. Bu parçada başvurulan düşünceyi geliştirme yolu aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Örnekleme C) Karşılaştırma E) Öyküleme B) Benzetme D) Tanımlama

4. Arap ve İran edebiyatlarından gelme ortak maz- mun ve temalarla yerli söyleyiş ve hayallerin harmanlanması esasına dayanan bu anlayış, 15. yüzyılın sonlarına doğru Necâtî ile başlamış, 16. yüzyılda Bâkî, 17. yüzyılda Şeyhülislâm Yahyâ ile devam etmiştir. Bu edebî anlayışın 18. yüzyıl- daki en büyük temsilcisi Nedîm'dir. Bu parçada sözü edilen edebî anlayış, aşağı- dakilerden hangisidir? A)Mahallileşme Türkî-i Basit B) Sebk-i Hindî (D) Sehl-i Mümtenî Şiir-i Kadîm

e 9. "Yarın "ın olması için "dün "ün olması şart. Bunlar öyle bir- birinden ayrılmaz şeyler ki yarın kavgası yapanın dünden haberi yoksa o kişi gölgesini yumrukluyor demektir. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi çıkarılabi- lir? A) Geleceğe yönelirken geçmişte yapılanlardan yararla- namazsa bütün çabalar boşa gider. B) ugünle yarın arasında bağ kurmak düşünsel bir so- rumluluktur. C) Geleceğin neler getireceğini ancak sezgileri güçlü in- sanlar kestirebilir. D) Bilginin yarar sağlaması, onun düşünülerek kullanıl- masına bağlıdır. EX Tartışmaların bir sonuca ulaşması onların sağlam ve- rilere dayanmasını gerektirir. ACC

11. (1) Gaman; bireylerin sabırlı olması, beklenmedik bir durum veya zorluk karşısında azim ve sebat göstermesi, böylece sosyal bağlarda uyumun korunması demektir. (II) Bu, bir tür kendini dizginleme ve çatışmadan kaçınmak için duygulara hâkim olma hâlidir. (III) Japonya'da herkesten bunu yapması beklenir ve bu, olgunluk işareti olarak görülür. (IV) Tokyo Sophia Üniversitesi Karşılaştırmalı Kültür Enstitüsü direktörü Antropolog Profesör David Slater 'gaman'ı kendi kontrolümüz dışındaki olaylarla baş edebilme stratejileri olarak tanımlıyor. (V) "Bireyler, beklenmedik veya kötü ve atlatması zor şeylere karşı sebat ve tolerans gösterme becerisini kendi içlerinde geliştiriyor." diyor. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir noktalama yanlışı yapılmıştır? A) I B) II C) III D) IV E) V

tok Diyagramı Ritmik Analiz Tablosu Ritim Değerlendirme Akış Diyagramı B) 24 20221510 26. Burak ile Can'ın bugünkü yaşları oranı tedir. a-b 2a+b 8b Can, Burak'ın yaşında iken büyüğün küçük olanın yaşına a-3b olduğuna göre, Burak ile Can'ın bugünkü yaşları toplamı aşağıdakilerden hangisi olabilir? oranı A) 20 D) 30 C) 25 olarak bilinmek- E) 36 28

isi 87 6. Bir esere ait özellikler şu şekilde verilmiştir: • "İnsanlar yaptıkları işin değeri kadar refaha layıktır." görüşünü vurgulayan didaktik bir eserdir. • İnce nüktelerle toplumsal eşitsizlikleri eleştirdiği için hiciv tarzında bir eserdir. • "Bir eşeğin boynuz umarken kulağından olması" hikâye edilir. Buna göre, özellikleri verilen eser aşağıdakilerden han- gisidir? Şeyhl Nobl >Nabl A Harname B) Hayrabad D) Şikâyetname ↓ Fuzur C) Hayriyye E) Nihalistan Nergish AYT-SB01/EDEBİYAT/A SERİSİ Mercim 1 zevk Mehme Isında tafa ğıdal Ta

A A off 14. Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? Aza A) Zamir D) İsim B) Bağlaç E) Sifat Edat üloro kalıplara dökülerek

18. Yazma eylemi elbette eğitimle geliştirilebilir. Nasıl yazacağını öğrenmelidir kişi. Bir kuralı vardır mut- laka yazma işinin. Tüm bunları söylerken aklımın bir tarafında olan şey ise yeteneğin gerekliliği. Do- ğuştan gelen ve bir tutku, patlama olarak bireyi dürten içgüdü olmasa, yazar olunabilir mi? Yani yeteneksiz bir kişi sadece eğitim alarak yazar olur mu? Eğitim şart elbette ki ama yeterli değil. Sıra- dan, duygularını ifade etmeyi bilen, eli kalem tutan aydın biri ortaya çıkabilir eğitimle. Yetenek olma- dan ortaya çıkan bu kişiye ben yazar diyemem. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinil- memiştir? A I N A) Yazarlık için eğitimin gerekli olduğuna B) Eğitim almayan yetenekli bireylerin başarılı bir yazar olamayacağına C) Doğuştan getirilen bir içgüdü olan yeteneğin yazarlık için çok önemli olduğuna D) Yazma eyleminin eğitimle gerçekleştirilebilece- ğine E) Yeteneksiz insanların eğitimle ancak aydın kişi- ler olabileceğine 20 15

21. Dünyaya bir daha gelseydim ve bir tercih şansım olsay- dı, yazarlık ve futbolculuk arasından ben ikincisini se- çerdim, diyecek kadar meftundur Albert Camus futbola. Fransa'da bir spor dergisi için yazdığı yazısına ise şu unutulmaz cümlelerle başlar: "Ahlak ve insanın yüküm- lülükleri hakkında güvenebileceğim ne biliyorsam onu futbola borçluyum." Camus bu fikri kalecilik yaparken mi düşünmüştür bilinmez ama hayatı futbol gibi düşünen yalnızca o değildir. Hatta sadece futbolla da değil, spor- la hayat arasında şaşmaz bağlar mevcuttur. İkisinde de kaybettikçe öğrenirsin, ikisinde de seçimler ve tercihler maçın sonucunu belirler. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangi- si söylenemez? A) Karşılaştırma yapıldığı Alıntılama kullanıldığı c) Tanımlamadan yararlanıldığı Benzetme yapıldığı E) Tahminde bulunulduğu 23. Sanat de bir "Özgü zeme etkile gelen dar o dâhi Aşağ dest (A) C B) q EX

8. Tekirdağ'da kentin sokak aralarına giren başıboş atlar, önce || durakta beklediler, sonra markete girmeye çalışıp trafiği alt üst ettiler. Sokak aralarında bulunan yeşilliklerde otlayarak ||| IV başı boş gözlerden kayboldular V Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangisinin ya- zımı yanlıştır? altost A) I B) II C) III D) IV E) V

Kelime Çeşitleri 7. Ölçü zarfları eyleme, eylemsiye, kimi zaman sifa- ta, kimi zaman kendi türündeki sözcükloro, aşitlik anlamı (kadar, denli), üstünlük anlamı (daha), on üstünlük anlamı (en) aşırlık anlamı (pok, çok, ga- yet, fazla, az, epey, oldukça) katar. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizill sözcüğün hangi türü etkilediği ve kattığı an- lamlarla ilgili parantez içinde verilen bilgi yan- liştır? A) Sınıftaki diğer öğrenciler kadar çalışkan biri- dir. (sıfata eşitlik anlamı) B) Öyle çok çalıştı ki anlatamam. (eyleme aşırı- lık anlamı) C) Bizden daha hırslı sporcu yok. (sıfata üstün- lük anlamı) D) Gayet başarılı işler yapıyorsun. (eylemsiye aşırılık anlamı) E) En güzel kız o zaman bendim. (sıfata en üs- tünlük anlamı)

9. (1) Sanatta, bilimde, politikada veya başka alanlar- da tanınmış kişilerin yaşamlarını anlatan yazı türü- ne biyografi denir. (II) Biyografiyi dilimizde "yaşam öyküsü" ifadesiyle karşılıyoruz. (III) Biyografi türün- deki eserler; tarihe, edebiyat tarihine, eleştiri türüne kaynaklık eder. (IV) Bir kişinin kendi yaşam öykü- sünü yazmasıyla oluşan esere otobiyografi denir. (V) Bilimsel bir konuyu veya bir kimsenin yaşamını, kişiliğini, eserlerini ayrıntılı, detaylı olarak inceleyen eserlere monografi denir. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangi- sinde anlatım bozukluğu vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.