Edebiyat Nedir? Soruları

6. (1) Nerede doğup nerede öleceğimizi biz bilemeyiz. (N)Ama ha- yatımız süresince kendi iç konuşmamızla görüşüp tercihlerimizi seçeriz. (Iç kopuşmamız anında aklımızla ve yüreğimizle baş başa kalırız. (IV) Başkalarıyla paylaşılmayan sıkıntıları içimizde çözmeye çalışırız. (V) Kimileri iç hesaplaşmadan çekinir (VI) Bu şekilde paylaşamadığımız sıkıntılarımızı çözüp rahatlayabiliriz. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? AMI gri griv DV E) VI 3

Ticari işletmelerin birbirlerine, vatandaşlara; vatandaşların da bu işletmelere yazdığı mektuplara iş mektubu denir. Bu mektuplarda dil - işleviyle kullanılır. Açıklayıcı ve emredici anlatımdan yararlanilir. 19.Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? Aaliciyi harekete geçirme B) sanatsal C) kanalı kontrol dil ötesi E) heyecana bağlı olma

N 11. Kimine göre kardeşlik, haklı bir düzen içinde kendiliğinden doğar. Bu düşüncenin doğruluğu sugötürmez bir gerçektir. Ama haklı bir düzeni kurmak için en az iki kişinin kurtlara karşı birleşmesi gerekir. Bu birleşmeyse ancak sevgiyle mümkündür. Çıkarla demeye kalkmayın. Çünkü çıkar, bir ortak kavga süresince insanları bir araya getirip coştura- biliyor, orası doğru ama sonra? Sıra kazancı paylaşmaya gelince çok kez, birbirini öldürüp paylarını çoğaltan altın arayıcılarına ya da kemiğini kapıp bir köşeye kaçan kurtla- ra dönmüyor mu insanlar? Çıkar yüzünden dağılmıyor mu en cömert dayanışmalar, en verimli imeceler? Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı düşünce aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Kurulan bir düzeni, düzeni kuran insanların çıkar çatış- maları yok eder. B) İnsanları mutlu eden duygu, yarışma ve çekişme değil rassevgi ve kardeşliktir. C) Ancak sevginin bir araya getirdiği insanların mücade- a lesiyle kardeşliğin hüküm sürdüğü hakça bir düzen kurulabilir. Bir toplumun ilerlemesi ve bireylerin mutlu olması, ortak değerlere sahip çıkılmasına bağlıdır. Kıskançlık ve bir başkasından üstün olma duygusuyla hareket eden bireyler güçlü bir toplum düzeni kurabilir- ler ama mutlu olmazlar.

5. Ben bir Türk'úm dínim, cinsim uludur Sinem, özüm ateş ile doludur Insan olan vatanının kuludur Türk evlâdı evde durmaz, giderim. Bu topraklar ecdadımın ocağı Evim köyüm hep bu yurdun bucağı İşte vatan! İşte Tanrı kucağı! Ata yurdun evlåt bulmaz, giderim. Bu dizelerden hareketle Millî Edebiyat şiir anlayışıyla ilgili aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) Halk edebiyatı nazım şekillerinden yararlanılmıştır. B) Konuşma diliyle yazı dili arasındaki fark ortadan kalkmıştır. C) Şiirsellik ön plana alınmıştır. D) Türkçülükle ilgili konular işlenmiştir. E) Hece ölçüsü kullanılmıştır.

Sorunlara çözüm bulma ve acıları giderme amacındadır. D) Içten ve gerçekçi anlatımı yeğleyen bir sanatçıdır. E Edebiyatın belge gücünden yararlanmayı amaçlamıştır. 7. Büyük bir siyaset adamının mektubu, ünlü bir şairin el yazısı, imzalı, ithaflı bir kitabı ya da yok olmuş, yıkılmış bir binanın fotoğrafı, hanedan bir ailenin albümleri, toplumda önemli etkileri olmuş bir kuruluşun arşivi; belgeler, fotoğraflar, kitaplar hep sahafin elinden geçer, onun dükkânında bulunur. Sahafa ulaşmayan malzeme gerçekte kaybolan, kâğıt fabrikalarında hamur yapılan, sobalarda yakılan veya kömürlüklerde çürüyüp kerpiç hâline gelen, yok edilen tarihtir. Sahaf, eline geçen nadir malzemeyi kimi zaman kömürlükten çıkarır, kimi zaman tavan arasından indirir. Sokağa atılanı, hurdacıya satılanı, kâğıtçıya karton yapılmak üzere verileni veya elverişsiz koşullarda saklanıp, terk edilip çürüyeni kurtaran, akademisyene, araştırmacıya, bilim insanlarına, koleksiyoncuya ulaştıran hep sahaflık mensuplarıdır. Aşağıdaki ifadelerden hangisi parçada hakkında bilgi verilen meslek grubu için kullanılabilir? A) Kültür elçisi C) Eskicilerin kralı B) Sabrin abidesi D) Kâğıt arkeoloğu E) Geleceğin bekçisi 95

4. Aşağıdakilerden hangisi edebiyat-psikoloji ilişkisini yansıtan bir durum değildir? A) Edebî eserlerin duyguları işlemesi B) Edebî eserlerin insanlar arası çatışmaları ele alması C) Edebî eserlerin hayalleri ortaya koyması D) Edebî eserlerin bir dönemin sosyal yapısını yansıtması E) Edebî eserin insan sorunlarını işlemesi 2

9. Bilimsel yayıncılık, bilim ve teknoloji çalışmalarının bir bakıma kilit noktasıdır (çok önemli bir bölümüdür). Bilimin etkinliğini sadece bilim insanlarının kendi aralarında yaptıkları tartışmalarla sınırlarsak (dar bir kapsam içinde MI bırakırsak) bilimi toplumdan koparmış ve besleneceği kaynakları da cılızlaştırmış (yetersiz duruma getirmiş) ||| oluruz. Bilimsel bilginin ve bilimsel kuramların popülerleştirilerek (herkesin anlayabileceği bir hâle IV getirilerek) aktarılabilmesi, çağdaş (yaşanılan dönemin V anlayış ve şartlarına uygun) bir aydınlanma için temel ihtiyaçtır. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı parantez () içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V

30 D yıl mi ire er bi 8 5. 1. Onun kadar ses getiren ve Türk romanının dünyaya açılmasını sağlayan İnce Memed'i ise Yaşar Kemal ya- yımlar. II. Türkiye'de köy sorunsalı, yazın dünyasında, 1949- 1950 yıllarından başlayarak köy kökenli genç roman- cıların verdiği çok sayıda yapıtla ortaya çıkar. III. Bu başarılı örneklerin ardından aynı gelenekten gel- me onlarca genç romancı gündelik yaşamı, dramları, tutkularıyla herkesten daha iyi bildikleri köyden esin- lenen romanlar ve öyküler yazmaya koyuldular. IV. Böylece tüm bu yazarlar Türkiye'de roman türüne ye- ni açılımlar getiren "köy romanı"nın çekirdeğini oluş- turdular. V. Aralarından ilki ve en ünlüsü olan Mahmut Makal Bi- zim Köy adlı romanıdır. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi, baştan dördüncü olur? A) I. B) II C) III. 7. 1. D) IV. E) V. 11

29. Kar suyundan süzen çeşme göl olmaz Gül dikende biter diken gül olmaz Diz diz eden her sineğin bal'olmaz Peteksiz arının balı yalandır Aşağıdakilerden hangisi Âşık Veysel'e ait bu dize- lerde vurgulanmak istenen temel düşünceye en yakındır? A) Aslına uygun olmayan uğraşlar yararlı bir verime ulaştırmaz. BTersine işleyen yöntemler uğraşanı zarara uğratır. C) Yalan söylemekle mutlu sona varılamaz. DYararsız işler insanı bir kısır döngüye götürür. E) Vadetmek hiçbir zaman yapmak demek değildir.

8. . Bir şeyin başlangıcını hızlı yaparsanız devamın- da dinlenmek adına bol bol ara verirsiniz. . Bir şeye başlarken ağır adımlarla gitmek zamanla tempoyu artırır ve zaman kaybı olmaz. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangi- sidir? Bir işe hızlı bir giriş yapmak sonrasında ciddi bir fayda sağlar. B) Yavaş ya da hızlı başlama durumu işin gidişatını etkilemez. Başlangıcı temkinli yapmak ilerleyen zamanda za- man kaybının önüne geçer. DY Bir işe hızlı başlangıçlar yapmak zaman kaybının önlenmesinde etkendir. Her iş yavaş başlamayı ve gittikçe de yavaşlamayı gerektirir.

2. Edat görevli sözcüklerin, öbekleştiği sözcüğe hâl eki yükleme özellikleri vardır. Aşağıdakilerin hangisinde verilen açıklamayı ör- neklendirebilecek bir kullanım yoktur? A) Kendime göre bir ev bulabilirsem en kısa sürede taşınmayı planlıyorum. B) Bahçedeki çam ağacından hoş kokular yayıldıkça insanı bir huzur sarar. C) Onca itiraza rağmen verilen karardan dönülme- mesi herkesi şaşırtmış. D) Yorgunluğunu evinin balkonunda denize karşı bir çay içerek giderecekti. -dan beri E) Hikâye başladığından beri yaşanan gelgitlerin sonunda artık her şey bitti. Sibeaul sy

2020-KPSS LİSANS/GY Ayşe, Buğra, Ceyda, Dilek, Erkan, Filiz ve Giray bir pastaneden çilekli, çikolatalı, kestaneli, muzlu ve vişneli pasta almışlardır. Bu kişilerin hangi tür pastayı aldıklarıyla ilgili olarak aşağıdakiler bilin- mektedir: ● 27-30. soruları aşağıdaki parçaya göre birbi- rinden bağımsız bir şekilde cevaplayınız. ● Pastaneden herkes sadece bir pasta almıştır. Çilekli ve kestaneli pastalardan ikişer kişi, di- ğer pastalardan birer kişi almıştır. Ceyda çikolatalı, Filiz ise muzlu pasta almıştır. Dilek ve Erkan, aynı tür pastadan almışlardır. Ayşe ve Buğra, farklı tür pastalardan almışlardır. 27. Dilek'in pastaneden çilekli pasta aldığı bilini yorsa Giray, aşağıdaki pastalardan hangisin almıştır?

bir sözcük slında sine- angisinden miştir? E) VI. e sınırlı kalı- ni son yirmi Kimi eleştir- rünlerle de- bir edebiya- meler yapa- süyle değer- hangisinde E) V. 3. (1) Yazdıklarıma eleştiri diyenler de var, deneme diyen- ler de. (II) Bunların kesin olarak eleştiri olmadığı kanı- sındayım. (III) Eleştirmenlik başka şey. (IV) Eleştirmen, ne de kısa bir plan içinde çalışır, gönlünden çok birta- kım "gereklere" öncelik tanır.(V) Bense, hiç sevmediğim bir romanı beş on sayfa sonra kapatabiliyorum. (V) De- nemeye gelince, yazılarım daha çok ona yaklaşır gibl *** Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangisi yazarın, yazdıklarının eleştiri olmamasının gerekçesi dumundadır? A) 1. B) 11. C) III. 500 EXV. dladdnyamazdık. 22ak güçsüz bokümdarlar, şairlere mişlerdir. 6. 1. Düşüncelerl, inançları lle sanat görü şit olan sanatçı, iyi bir sanatçı değili H. Insan, bir eleştiri yazısını okurken aldığı türden bir at alır. III. İyi sanatçının düşünceleri, inançla birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. TV. Sanatçının yazılarındaki ta, yalnı doğruluğundan değil, sanatçılığınc Yukardaki cümlelerin hangi ikisi, yakındır? A) I ve II. B. ve III. D) II. ve IV. E) angisind

1 Yazma süreci, yazarı için bir yanılsamayı barındırır. Yazan kişi, her ne kadar tüm ayrıntılarını kurgulamış olsa da hikâyenin sonunda neler olacağını en başından bilse de metnin bir sahne- sini yazarken okurun kapıldığına benzer bir yanılsamanın içine girerek yazdıklarını görmeye, gördüklerini yazmaya başlar. Bu gelgitlerin içinde yol almak tuhaf ama bir o kadar da zevkli bir deneyimdir. An gelir yazdığınız dünyanın efendisi olduğunuzu düşünürsünüz, an gelir olayların denetiminizden çıkabileceği yanılsamasına kapılırsınız ya da kimi zaman yarattığınız kahra- manların neler hissedeceklerini tasarlarken onlara gerçek insan muamelesi yaptığınızı fark eder, şaşırırsınız. Bu deneyimi okur olarak okuma-yazmayı öğrendiğimiz günden itibaren yaşamaya başlarız. Okudukça, metinleri zihnimizde canlandırmak daha da kolaylaşır; bir süre sonra yetkin edebiyat metinlerini okuya okuya artık metinde anlatılan olayları, betimlenen sahneleri zihnimizde canlandırmanın ötesine geçer. Metnin bir bütün olarak işaret etti- ği başka metinlerle ya da düşüncelerle ilişkiler kurmaya başlar, edebiyat yapıtlarının birden çok katmanı olduğunu fark ederiz. 1. Bu parçada yazma ve okuma süreciyle ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisine değinilmemiştir? Al Yazantang Kimi zaman eserlerindeki kahramanlarına hayatın içindeki insanlarmışçasına davranmaya başladığına B) Okuma evresinde metinlerin başka metinleri çağrıştırdığı, olayların zihinde canlandığı ve bir bütünü oluşturduğuna C) Bir yazarın eserini kurgularken metnin sonunu bilerek hareket ettiğine ve bu hareketin kimi zaman yanılsamaya dönüştüğü- ne D) Yazmanın, kimi zaman kontrolüh yazarda olduğu kimi zaman kontrolün kaybedildiği hissiyle savrulan bir süreç olduğuna Okurların eserlerin yazılma sürecini bilmesinin yazarın ortaya koyduğu ürünü anlamasına yardımcı olması açısından önem- li olduğuna ►/benimhocam Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakiler- den hangisidir? A) Uslup konusunda eşsiz ve benzersiz olan metinler B) Kendinden öncekilere benzemeyen yapıtlar Gerekli olgunluğa erişmiş edebiyat eserleri D) Yazıldığı dönemin koşullarına uyum gösteren eserler E) Bilimsel içeriğiyle herkesin benimsediği metinler 93

4. Aşağıdakilerden hangisi mahkeme kararıyla ergin kılınma (kazai rüşt) için aranan şartlar arasında yer almaz? A) 15 yaşın doldurulmuş olması B) Veli izni. C) Küçüğün menfaati KPSS GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR SORU BANKAE DKüçüğün isteği Asliye hukuk mahkemesinin kararı 35. Aşağıdakilerden hangisi kişiliği dışa karşı ko- ler arasında yer almaz? Tuus 38. Asa dan 39. B

Datap mozaik sanatçısı Tuğrul Eroğ- hun kipeel mozalk ve seramik sergisi, 15 Temmuz lle 8 Ağustos 2019 tarihleri anda Antalya'daki Kaleköy (Simena) Kale Harabelerinin girişinde sanatsever- er bekyor. Sanatçı binlerce yıllık estetik birkimlen, sadece kazılarda rastlanılan sanat eserleri olmaktan çıkartıp çağdaş yorumlarla günümüze taşıyor. Kadim sa- natlardan mozaik ve seramik tekniklerini, almalarının temel materyalleri olarak rah etmesinin sebebi ise kaynağını oğadan alan materyallerin ve fikirlerin ieştiğinde samimiyetinden bir şey kay- memes parçadan hareketle, Doğal taş mozalk sanatçısı sanat eserlerine kendi yorumunu katıyor. Y Eserlerini oluştururken samimiyetten A zaklaşmamaktadır. R Deneme Sınavi-6 G serlerinde mozaik ve sefamik tek- I derini kullanmaktadır. Y rindan hangilerine ulaşılamaz? A Y III B) Yalnız D) I ve Il E) Il ve Ill -NEVI 21 Gündelik hayatta yabancılaşma; kişinin kendi kararlarını alamaması, dayatılan toplum kurallarına göre yaşaması veya yaşamaya zorlanması, kendi içine döne- memesiyle birlikte kendinden kopuşu, bu kopuşla gelen hayatı anlamlandıramama durumu ve bu durumu tedavi etmek ve yaşamı anlamlandırmak için toplum me- kanizmaları tarafından sunulmuş çareler- le bireylere geçici mutluluklar yaşatılması şeklinde ortaya çıkıyor. Kendinden uzak- laşan insan maalesef doğanın bir parçası olduğunu da yavaş yavaş unutuyor. Ken- dini yüksek binaların içine, teknolojinin emrine yerleştiriyor. İçinde bulunduğu mekânlarla özdeşlik kurmaya çalışırken ana mekânın büyüsünü ve ahengini kay- bediyor. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangi- sine karşılık söylenmiş olabilir? A) Insanın hayata adapte olamamasının sebepleri nelerdir? B) Teknoloji, insanın kendine yabancı- laşmasında nasıl bir rol üstleniyor? ele C) Insanın kendine yabancılaşma süreci nasıl gerçekleşiyor? D) Kişinin hayatı anlamlandırması nasıl mümkün olabilir? E) Insanın kendine yabancılaşması ne- dir?