Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Görüşme BaşlatPaketleri İncele

Edebiyatın Bilimle ve Güzel Sanatlarla İlişkisi Soruları

OLAYLARI OLUŞ SIRASINA KOYALIM
ETKİNLİK: Aşağıda karışık olarak verilen olayları numaralar vererek oluş sırasına koyalım.
ÖRNEK:
2 Okuldan gelince ödevlerimi bitirdim.
Babam gidip komşularımızı uyardı.
1 Okuldaki Türkçe dersi keyifliydi.
Üst kattan çok gürültü geliyordu.
3 Pijamalarımı giyip yatağıma yattım.
Nihayet gürültüler kesildi.
Komşumuz babamdan özür dilediler.
Yerden yüksek oynamak için toplandık.
Ela düşünce oyun yarıda kaldı.
Oyuna başlamak için sayışma yaptık.
Çok güçlü bir rüzgar esmeye başladı.
Rüzgar şiddetli fırtınaya dönüştü.
Sokaktaki insanlar evlerine kaçtılar.
Evlerin çatıları uçtu, ağaçlar devrildi.
Banyo da çok eğlendim.
Kuş resimli havlumla kurulandım.
Banyo için çamaşırlarımı hazırladım.
3 Öğretmenim kalemimi tamir etti.
Bugün 2.derse başlamıştık.
Kalemim eskisinden sağlam oldu.
Kalemim birden yazmaz oldu.
Bu yıl ilkbahar cıvıl cıvıl geldi.
2 Ağaçlar çiçeklerle büründü.
2 Yağan dolu bütün çiçekleri döktü.
Kuşlar gelip dallarına konardı.
Bir gün gelip ağacı kestiler.
Evimizin karşısında bir ağaç vardı.
Fidanım düzenli olarak suladım.
Fidanımı boyu benim boyumu geçti.
Bir çukur kazıp fidanımı diktim.
Artık ne ağaç var ne de kuşlar.
ETKİNLİK : Numaralara uygun 3 olay da siz
yazar misiniz?
ETKİNLİK: Numaralara uygun 4 olay da siz
yazar misiniz?
2
3
2
3
4
1
1
Lise Türkçe
Edebiyatın Bilimle ve Güzel Sanatlarla İlişkisi
OLAYLARI OLUŞ SIRASINA KOYALIM ETKİNLİK: Aşağıda karışık olarak verilen olayları numaralar vererek oluş sırasına koyalım. ÖRNEK: 2 Okuldan gelince ödevlerimi bitirdim. Babam gidip komşularımızı uyardı. 1 Okuldaki Türkçe dersi keyifliydi. Üst kattan çok gürültü geliyordu. 3 Pijamalarımı giyip yatağıma yattım. Nihayet gürültüler kesildi. Komşumuz babamdan özür dilediler. Yerden yüksek oynamak için toplandık. Ela düşünce oyun yarıda kaldı. Oyuna başlamak için sayışma yaptık. Çok güçlü bir rüzgar esmeye başladı. Rüzgar şiddetli fırtınaya dönüştü. Sokaktaki insanlar evlerine kaçtılar. Evlerin çatıları uçtu, ağaçlar devrildi. Banyo da çok eğlendim. Kuş resimli havlumla kurulandım. Banyo için çamaşırlarımı hazırladım. 3 Öğretmenim kalemimi tamir etti. Bugün 2.derse başlamıştık. Kalemim eskisinden sağlam oldu. Kalemim birden yazmaz oldu. Bu yıl ilkbahar cıvıl cıvıl geldi. 2 Ağaçlar çiçeklerle büründü. 2 Yağan dolu bütün çiçekleri döktü. Kuşlar gelip dallarına konardı. Bir gün gelip ağacı kestiler. Evimizin karşısında bir ağaç vardı. Fidanım düzenli olarak suladım. Fidanımı boyu benim boyumu geçti. Bir çukur kazıp fidanımı diktim. Artık ne ağaç var ne de kuşlar. ETKİNLİK : Numaralara uygun 3 olay da siz yazar misiniz? ETKİNLİK: Numaralara uygun 4 olay da siz yazar misiniz? 2 3 2 3 4 1 1
DEBİYATI ÇALIŞMA KAĞIDI
5. Tanzimat Edebiyatıyla ilgili aşağıdaki bilgilerden
hangisi yanlıştır?
Allik pastoral şiir:A.Hamit Tarhan /Sahra
B)Edebiyatımızda ilk köy romani: N. Nazim/Karabibik
C)lik psikolojik roman: M. Rauf/Eylül
D)Şiirde Türk, adını ilk kullanan Mehmet Emin
Yurdakul'dur.
E) Ilk şiir çevirisi yapan Ahmet Vefik Paşa'dır.
Lise Türkçe
Edebiyatın Bilimle ve Güzel Sanatlarla İlişkisi
DEBİYATI ÇALIŞMA KAĞIDI 5. Tanzimat Edebiyatıyla ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır? Allik pastoral şiir:A.Hamit Tarhan /Sahra B)Edebiyatımızda ilk köy romani: N. Nazim/Karabibik C)lik psikolojik roman: M. Rauf/Eylül D)Şiirde Türk, adını ilk kullanan Mehmet Emin Yurdakul'dur. E) Ilk şiir çevirisi yapan Ahmet Vefik Paşa'dır.
PARAGRAF DENEME
19 - 20. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız
Klasisizm, hümanist felsefe ve Rönesans hareketlerinin
yaşandığı sosyal ve siyasi ortamda doğmuştur. Klasisiz-
min hümanizmin birtakım farklılıklarla birlikte-daha şu-
urlu ve daha kuralli bir devamı olmuştur. Klasisizm tam
anlamıyla aydınlanma çağının kapılarini aralamıştır. Bu
akım 16. yüzyılın sonlarında özellikle Fransa'da ortaya
çıkmış, eski Grek ve Latin edebiyatlarını örnek almış,
akil ve sağduyuya önem vermiş, gerçeği ve doğayı
akıl yoluyla incelemeye çalışmış, doğallığı ve gerçek-
liği temel almıştır. 16. yüzyılın sonlarından itibaren baş-
layıp 18. yüzyılın sonuna kadar varlığını devam ettiren
klasisizm, diğerleriyle karşılaştırıldığında en uzun ömürlü
edebiyat akımıdır. Böylesine uzun soluklu bir düşünce si-
teminin kaynağı, biri Yunan diğeri Fransız iki büyük akılcı
filozofa; Aristo ve Descartes'e dayanmaktadır. Aristo, fel-
sefeye ve metafiziğe mantik kapısından gidilebileceğini
söylemiştir. Descartes ise, akıl ve mantıkla yönetilen bir
iradenin ihtirası ve güçsüzlüğü her zaman yenebileceğini,
her şey gibi edebiyat ve sanatta da usul ve metotların
etkin olması gerektiğini belirterek klasik estetiğin temel-
lerini oluşturmuştur.
19. Bu parçada klasisizm ile ilgili aşağıdakilerden han-
gisi hakkında bilgi verilmemiştir?
A) Savunduğu ilkeler B) Beslendiği kaynaklar
C) Doğuş ortami
D) Sanata etkileri
E) Eleştirel yönleri
20. Bu parçada anlatılanlar dikkate alındığında altı çizi-
li bölümde Aristo ve Descartes'ın görüşleriyle ilgili
olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Descartes, Aristo'nun fikrine karşit bir düşünceyi sa-
vunmaktadır.
B) Aristo'nun salt mantık kuramına karşı Descartes
akil, mantık ve duyguların önemini işaret etmiştir.
C) Her ikisi de akıl ve mantık temelli bir düşünceyi des-
teklemektedir.
DV Aristo'nun felsefe ve metafizikte mantık tabanlı fik-
rine karşı Descartes, akıl ve mantıkla yönetilen bir
iradenin ihtirasına yenik düşeceğini belirtmiştir.
E) Akil ve mantığın usul ve metotlarının Descartes sa-
dece sanatta, Aristo ise felsefe ve metafizikte etkin
olması gerektiği düşüncesindedir,
Lise Türkçe
Edebiyatın Bilimle ve Güzel Sanatlarla İlişkisi
PARAGRAF DENEME 19 - 20. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız Klasisizm, hümanist felsefe ve Rönesans hareketlerinin yaşandığı sosyal ve siyasi ortamda doğmuştur. Klasisiz- min hümanizmin birtakım farklılıklarla birlikte-daha şu- urlu ve daha kuralli bir devamı olmuştur. Klasisizm tam anlamıyla aydınlanma çağının kapılarini aralamıştır. Bu akım 16. yüzyılın sonlarında özellikle Fransa'da ortaya çıkmış, eski Grek ve Latin edebiyatlarını örnek almış, akil ve sağduyuya önem vermiş, gerçeği ve doğayı akıl yoluyla incelemeye çalışmış, doğallığı ve gerçek- liği temel almıştır. 16. yüzyılın sonlarından itibaren baş- layıp 18. yüzyılın sonuna kadar varlığını devam ettiren klasisizm, diğerleriyle karşılaştırıldığında en uzun ömürlü edebiyat akımıdır. Böylesine uzun soluklu bir düşünce si- teminin kaynağı, biri Yunan diğeri Fransız iki büyük akılcı filozofa; Aristo ve Descartes'e dayanmaktadır. Aristo, fel- sefeye ve metafiziğe mantik kapısından gidilebileceğini söylemiştir. Descartes ise, akıl ve mantıkla yönetilen bir iradenin ihtirası ve güçsüzlüğü her zaman yenebileceğini, her şey gibi edebiyat ve sanatta da usul ve metotların etkin olması gerektiğini belirterek klasik estetiğin temel- lerini oluşturmuştur. 19. Bu parçada klasisizm ile ilgili aşağıdakilerden han- gisi hakkında bilgi verilmemiştir? A) Savunduğu ilkeler B) Beslendiği kaynaklar C) Doğuş ortami D) Sanata etkileri E) Eleştirel yönleri 20. Bu parçada anlatılanlar dikkate alındığında altı çizi- li bölümde Aristo ve Descartes'ın görüşleriyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Descartes, Aristo'nun fikrine karşit bir düşünceyi sa- vunmaktadır. B) Aristo'nun salt mantık kuramına karşı Descartes akil, mantık ve duyguların önemini işaret etmiştir. C) Her ikisi de akıl ve mantık temelli bir düşünceyi des- teklemektedir. DV Aristo'nun felsefe ve metafizikte mantık tabanlı fik- rine karşı Descartes, akıl ve mantıkla yönetilen bir iradenin ihtirasına yenik düşeceğini belirtmiştir. E) Akil ve mantığın usul ve metotlarının Descartes sa- dece sanatta, Aristo ise felsefe ve metafizikte etkin olması gerektiği düşüncesindedir,
22.A
34.D
21.A
33.0
32.E
31.0
6
OSYAL BİLİMLER
5.B
4.E
DENEME-6
1
3.D
2.A
15.B
1.0
14.D
13.B
12.E
25.A
11.0
24.C
23.A
35.0
27 x 20
18.1.
"11-ko-kul"
Çoruh Nehri, 3225 metre yüksekliğindeki Mescit
Dağları'ndan doğarak toplam 466 kilometre katettik-
ten sonra Gürcistan sınırları içinde Karadeniz'e dö-
ncilerden
külüyor.
En hızlı akan nehirlerimizden biri olduğundan spor-
II.
şahsı-
cuların ilgisini çekiyor.
Aylin'e
III. Yemyeşil yayları ve Çoruh Nehri ile Artvin hem yerli-
ler hem de yabancılar için son yıllarda yayla turizmi-
nin gözdesi hâline geldi.
eriyle
gun
IV. Artvin'e kadar uzanan ve yaklaşık 260 kilometre
uzunluğundaki bölümde 4 farklı etapta rafting yapı-
liyor.
leri
V. Her yıl dünyanın pek çok yerinden gelen rafting, kano
ve nehir kayağı gibi sporları yapan yerli ve yabancı
sporcuları ağırlıyor.
na
a
Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluş-
turulduğunda numaralanmış cümlelerden hangisi bu
paragrafta yer almaz?
A) 1
B) 11
C) III
DIV
E) V
Lise Türkçe
Edebiyatın Bilimle ve Güzel Sanatlarla İlişkisi
22.A 34.D 21.A 33.0 32.E 31.0 6 OSYAL BİLİMLER 5.B 4.E DENEME-6 1 3.D 2.A 15.B 1.0 14.D 13.B 12.E 25.A 11.0 24.C 23.A 35.0 27 x 20 18.1. "11-ko-kul" Çoruh Nehri, 3225 metre yüksekliğindeki Mescit Dağları'ndan doğarak toplam 466 kilometre katettik- ten sonra Gürcistan sınırları içinde Karadeniz'e dö- ncilerden külüyor. En hızlı akan nehirlerimizden biri olduğundan spor- II. şahsı- cuların ilgisini çekiyor. Aylin'e III. Yemyeşil yayları ve Çoruh Nehri ile Artvin hem yerli- ler hem de yabancılar için son yıllarda yayla turizmi- nin gözdesi hâline geldi. eriyle gun IV. Artvin'e kadar uzanan ve yaklaşık 260 kilometre uzunluğundaki bölümde 4 farklı etapta rafting yapı- liyor. leri V. Her yıl dünyanın pek çok yerinden gelen rafting, kano ve nehir kayağı gibi sporları yapan yerli ve yabancı sporcuları ağırlıyor. na a Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluş- turulduğunda numaralanmış cümlelerden hangisi bu paragrafta yer almaz? A) 1 B) 11 C) III DIV E) V
“Mevlanâ, Yunus Emre, Hacı Bayram Veli, Fuzul, Baki,
Nedim yahut II. Murat, Fatih, III. Selim de hatıralarını yaz-
miş olsalardı bugün kim bilir ne kadar ilgi çekici olurdu.
Hele geçmiş asırlarda yaşamış bir kalem efendisi, bir
mahalle imamı, bir köy kâhyası, bekçisi, bir yeniçeri veya
sipahi günlük hayatını yazıyla anlatmış olsaydi ve bunlar
bugün elimize geçmiş bulunsaydı değerlerine paha biçil-
mezdi.Hayat üzerinde düşünmeyişimiz ve onu anlatma
ya önem vermeyişimiz, bizde tarih bilincinin gelişmesine
engel olmuştur. Batı'da tarih bilincinin
bizimkinden çok
yüksek oluşunun sebebi, onların yaşadıkları hayatı re-
sim, mektup, hatıra veya gerçeği veren roman şeklinde
ortaya koymalarıdır. Bizde hâlâ hayatından iz bırakmak
düşüncesi tam olarak yerleşmemiştir.
35. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada yakınılanlardan
biri değildir?
A) Büyük devlet adamlarının ve edebiyat dünyasının ün-
lülerinin anılarını yazmaktan geri durması
B) Geçmiş mesleklerin günlük işleyişi hakkında bilgilerin
yeterli olmaması
C) Batılıların farklı sanat eserleriyle gerçek hayatı yansit-
masi
D) Yaşamı anlamlandıracak sorgulamalarda bulunulma-
masi
E) Geleceğe bir şeyler taşımak düşüncesinden uzak
beyler
olunması
36. Bu parçaya göre yazarın "anıların yazılması gerekti-
ği" şeklindeki düşüncesinin sebebi aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Tarihsel kişiliklerin daha iyi tanınmasını sağlaması
B) Batili edebiyat anlayışını pekiştirmesi
Toplumu daha iyi anlamaya yardımcı olacağı düşün-
cesi
D) Yaşamın gerçeklerini anlatmanın en iyi yolu olması
E) Tarih bilincinin gelişmesine katkı sağlaması
Lise Türkçe
Edebiyatın Bilimle ve Güzel Sanatlarla İlişkisi
“Mevlanâ, Yunus Emre, Hacı Bayram Veli, Fuzul, Baki, Nedim yahut II. Murat, Fatih, III. Selim de hatıralarını yaz- miş olsalardı bugün kim bilir ne kadar ilgi çekici olurdu. Hele geçmiş asırlarda yaşamış bir kalem efendisi, bir mahalle imamı, bir köy kâhyası, bekçisi, bir yeniçeri veya sipahi günlük hayatını yazıyla anlatmış olsaydi ve bunlar bugün elimize geçmiş bulunsaydı değerlerine paha biçil- mezdi.Hayat üzerinde düşünmeyişimiz ve onu anlatma ya önem vermeyişimiz, bizde tarih bilincinin gelişmesine engel olmuştur. Batı'da tarih bilincinin bizimkinden çok yüksek oluşunun sebebi, onların yaşadıkları hayatı re- sim, mektup, hatıra veya gerçeği veren roman şeklinde ortaya koymalarıdır. Bizde hâlâ hayatından iz bırakmak düşüncesi tam olarak yerleşmemiştir. 35. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada yakınılanlardan biri değildir? A) Büyük devlet adamlarının ve edebiyat dünyasının ün- lülerinin anılarını yazmaktan geri durması B) Geçmiş mesleklerin günlük işleyişi hakkında bilgilerin yeterli olmaması C) Batılıların farklı sanat eserleriyle gerçek hayatı yansit- masi D) Yaşamı anlamlandıracak sorgulamalarda bulunulma- masi E) Geleceğe bir şeyler taşımak düşüncesinden uzak beyler olunması 36. Bu parçaya göre yazarın "anıların yazılması gerekti- ği" şeklindeki düşüncesinin sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Tarihsel kişiliklerin daha iyi tanınmasını sağlaması B) Batili edebiyat anlayışını pekiştirmesi Toplumu daha iyi anlamaya yardımcı olacağı düşün- cesi D) Yaşamın gerçeklerini anlatmanın en iyi yolu olması E) Tarih bilincinin gelişmesine katkı sağlaması
17. 1909'da Fecriati Topluluğu'na katıldı. Bu topluluğun dağılmasından sonra da şiirler yazma-
'yı sürdürdü. Şiirlerinin tümü aruzla yazılmıştır. Aşk ve doğa temasını işlediği, sembolizm
akiminin anlayışına uygun olarak yazdığı şiirlerinde hayale ve müziğe büyük önem verdi.
Bu parçada sözü edilen şair aşağıdakilerden hangisidir?
A) Faruk Nafiz Çamlıbel
B) Cenap Şehabettin
C) Ahmet Hâşim
D) Yahya Kemal Beyatlı
E) Süleyman Nazif
Lise Türkçe
Edebiyatın Bilimle ve Güzel Sanatlarla İlişkisi
17. 1909'da Fecriati Topluluğu'na katıldı. Bu topluluğun dağılmasından sonra da şiirler yazma- 'yı sürdürdü. Şiirlerinin tümü aruzla yazılmıştır. Aşk ve doğa temasını işlediği, sembolizm akiminin anlayışına uygun olarak yazdığı şiirlerinde hayale ve müziğe büyük önem verdi. Bu parçada sözü edilen şair aşağıdakilerden hangisidir? A) Faruk Nafiz Çamlıbel B) Cenap Şehabettin C) Ahmet Hâşim D) Yahya Kemal Beyatlı E) Süleyman Nazif
5)
Bir devi gömdük toprağa
Ihlamurlar kan ağladı
Yukarıdaki dizelerde görülen söz sanatları aşağıdakilerden
hangisinde verilmiştir?
A) Mübalağa - teşhis
D) Mübalağa - tezat
B) Tevriye - teşbih
E) İntak-teşhis
C) Telmih - cinas
-
Lise Türkçe
Edebiyatın Bilimle ve Güzel Sanatlarla İlişkisi
5) Bir devi gömdük toprağa Ihlamurlar kan ağladı Yukarıdaki dizelerde görülen söz sanatları aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir? A) Mübalağa - teşhis D) Mübalağa - tezat B) Tevriye - teşbih E) İntak-teşhis C) Telmih - cinas -
13. Ek eylemin geniş zaman eklerinden olan "-dir" eylemlere
geldiğinde "kesinlik" ya da "olasılık" anlamı katar.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "-dır" eki eyleme ke-
sinlik anlamı katmıştır?
A) Olanları bence babası ona anlatmıştır.
B) Sevgili gençler, dersimiz burada sona ermiştir.
C) Şimdi şirkette kimse kalmamıştır.
D) Bu saatte arama, işten çıkmıştır.
E) Bu kadar üzülme, seni orada görmemiştir.
Lise Türkçe
Edebiyatın Bilimle ve Güzel Sanatlarla İlişkisi
13. Ek eylemin geniş zaman eklerinden olan "-dir" eylemlere geldiğinde "kesinlik" ya da "olasılık" anlamı katar. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "-dır" eki eyleme ke- sinlik anlamı katmıştır? A) Olanları bence babası ona anlatmıştır. B) Sevgili gençler, dersimiz burada sona ermiştir. C) Şimdi şirkette kimse kalmamıştır. D) Bu saatte arama, işten çıkmıştır. E) Bu kadar üzülme, seni orada görmemiştir.
Belki rüyalarındır bu taze açmış güller
Bu yumuşak aydınlık dalların tepesinde
Bitmeyen aşk türküsü kumruların sesinde
Rüyası ömrümüzün çünkü eşyaya siner
D
Bu dörtlükle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Biçim ve söyleyişin önemsendiği bireyci bir sanat anlayışıyla yazılmıştır.
B) Geleneksel ahenk ögelerinin dışına çıkılarak şiirsellik yakalanmıştır.
C) Günlük dilden ayrılan söyleyişlerle şiir dili zenginleştirilmiştir.
Ölçülü ve uyaklı bir söyleyişe bağlı kalınmıştır.
Lirik bir şiir türünden alınmıştır.
Lise Türkçe
Edebiyatın Bilimle ve Güzel Sanatlarla İlişkisi
Belki rüyalarındır bu taze açmış güller Bu yumuşak aydınlık dalların tepesinde Bitmeyen aşk türküsü kumruların sesinde Rüyası ömrümüzün çünkü eşyaya siner D Bu dörtlükle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Biçim ve söyleyişin önemsendiği bireyci bir sanat anlayışıyla yazılmıştır. B) Geleneksel ahenk ögelerinin dışına çıkılarak şiirsellik yakalanmıştır. C) Günlük dilden ayrılan söyleyişlerle şiir dili zenginleştirilmiştir. Ölçülü ve uyaklı bir söyleyişe bağlı kalınmıştır. Lirik bir şiir türünden alınmıştır.
2.
Osmanlı Devleti'nde 1876 yılında Meşrutiyet ilan edilince
oluşturulan Mebusan Meclisi'nde Balkan halklarına da tem-
sil hakkı tanınmıştır.
Bu durum aşağıdakilerden hangisinin göstergesi olamaz?
A) Devletin dağılmasının önlenmek istendiğinin
B) Ulusal meclis niteliğinin sağlanmaya çalışıldığının
C) Etnik kökenli isyanların engellenmek istendiğinin
D) Demokratik bir rejimin oluşturulmaya çalışıldığının
E) Mutlak monarşik yönetime son verilmek istendiğinin
Lise Türkçe
Edebiyatın Bilimle ve Güzel Sanatlarla İlişkisi
2. Osmanlı Devleti'nde 1876 yılında Meşrutiyet ilan edilince oluşturulan Mebusan Meclisi'nde Balkan halklarına da tem- sil hakkı tanınmıştır. Bu durum aşağıdakilerden hangisinin göstergesi olamaz? A) Devletin dağılmasının önlenmek istendiğinin B) Ulusal meclis niteliğinin sağlanmaya çalışıldığının C) Etnik kökenli isyanların engellenmek istendiğinin D) Demokratik bir rejimin oluşturulmaya çalışıldığının E) Mutlak monarşik yönetime son verilmek istendiğinin