Edebiyatın Bilimlerle ve Güzel Sanatlarla İlişkisi Soruları

E) Ay'alk ayak basan insan olan Neil Armstrong, yolculuğunu büyük bir heyecanla anlattı. 2. (1) Bir çocuk okula başladığında artık sosyal ve doğal çevresi değişmiş, yeni bir ortama girmiştir. (II) Bu yeni ortam, çocuğun zihinsel gelişimini, al- gılama aşamalarını etkiler ve değiştirir. (III) Hiçbir şey bilmeyen bir çocuğu bilgi ile beslemek kolay değildir. (IV) En ufak bir hata çocukta, telafisi zor sonuçlar doğurabilir. (V) Bu sebeple nasıl bir eği- tim-öğretim olmalı konusu ciddi bir şekilde günde- mimizde olmalıdır. Numaralanmış cümlelerden hangisi temel öge- lerden A) I oluşmaktadır? B) II C) III D) IV hangisinde SÖZ E) V 5. Aşağıdaki cümlelerin mada yanlışlık yapı A) Pıtırcık adıyla Tü zeki ve haşarı Ni latıyor. B) Geçtiğimiz şuba yanından çok sa sunda bulunan C) Dizi kitapların pe daşlarla değiş to yiflidir. D) Her şey/ halasın ti hediye etmesi E) Şiir / insanların başkalarıyla pay

28. Türk edebiyatının dönemlere ayrılmasında kültürel, diní, siyasi, sosyal ve coğrafi değişimler dikkate alınmıştır. Buna göre kavimsel özelliklerin öne çıktığı edebî dönem aşağıdakilerden hangisidir? A) Modern Dönem C) Destan Dönemi B) Halk Edebiyatı Dönemi D) Tanzimat Edebiyatı Dönemi E) Milli Edebiyat Dönemi

14. Bir toplantıda konuşurken, bir ziyafette yemek yerken, bir törene katı- I lırken nelere dikkat edeceğiz; karşımızdakilere nasıl, neleri göz önün- || de bulundurarak davranacağız? Büyüklerimizle veya küçüklerimizle olan ilişkilerimizde davranışlarımız nasıl olmalıdır? İşte, bütün bu IV olaylardaki davranış değişikliğini belirleyen kurallardır görgü kural- ları... V Numaralanmış noktalama işaretlerinden hangisinin kullanımı yanlıştır? AY B) II C) III D) IV E) V

2. Mesnevi ile ilgili olarak aşağıda verilenlerin hangisinde bir yanlışlık yapılmıştır? A) Aruz ölçüsünün kısa kalıplarıyla yazılır. BY Kafiye düzeni aa, ba, ca, da... şeklindedir. C) Beyitler arasında konu birliği vardır. D) İran edebiyatı nazım biçimidir. E) Beyitlerle bir hikâye anlatma amaçlanmıştır. Aydın Yayınları

10, Bir yanıyla Gümüşhane'ye diğer yanıyla Trabzon'a seslenen Zigana, Bu cümle aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanırsa öge dizilişi "özne - yer tamlayıcısı - belirtili nesne yüklem" şeklinde olur? A) yörenin kültürel mirasını da üstlenmiştir B) insanlara sevda sözlerini asırlardır fısıldar C) tabiat harikası gölleri ve köyleri içinde barındırır D) tabiatın tüm renklerinin sevdasını bizlere anlatır E) geniş bir turizm alanında tarih ve tabiat güzelliklerini Lesaklar

1. Nüzhet bana yalan söyledi. Ah ben ruhumun içindeki o ikinci ruhu bilirim, esrarı gören gözleriyle ve esrarı duyan kulaklarıyla her şeyi sezer ve bana sezdirir ve beni aldatamaz, ah, içim beni aldatmaz. Ben o gün odaya girer girmez her şeyi sezdim. Aynalı dolap gıcırtısı, Nüzhet'in dizleri ve Nurefşan'ın gözleri bana üç münâdi gibi haykırdılar. Bu parçada edebiyatın hangi bilim dalıyla ilişkisinden söz edilebilir? Yazınız. (10 p.) V 11.M 115 1

5. Yorgun bir halde arkasına yaslanıp her seferinde nasıl | olup da yenik ve üzgün olanın kendisi olduğunu || ||| IV düşünürken koltuğun yanındaki sehpada o sabah V gelmiş olan mektubu gördü. Yukarıdaki parçada numaralanmış sözcüklerden hangisinin kökü, sözcük türü yönünden diğerlerin- den farklıdır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 1

İnsanın belleğindeki bu ikilik en az yarım asırdan beri malumdur. Birine 'sosyal ben', hatta 'resmi ben', ötekine 'asil ben' 'temel ben' dendiği olmuştur. Daha birçok Ben'ler düşünülebilir. Fakat kökleri iki tanedir. Ancak bunların şuur mekanizmasındaki yerleri ve fonksiyonları karanlıktır. Bir 'gayrişuur' veya onun tam anlamdaşı olmayarak bir 'şuuraltı' tasavvur edilir. Bence, bunun belirtilerine göre üç tabakası vardır. Biri ruhidir ve hatıralan saklar. İkincisi vücuda bağlı, somatiktir, içgüdüleri ve refleksleri taşır. Üçüncüsü atavik veya genetiktir, atalardan intikal eden, kromozomların beden ve ruh üzerine gizli tesirlerini taşır. Fakat bu üç tabakadan hiç birine sosyal benimizi yerleştiremeyiz. (...) Meral'in kendi kendinden nefreti, bu 'şuurüstü'nün sosyal tabakasıyla şuuraltı'nın somatik tabakası arasında bir mücadelenin işaretidir. Yani klasik ifadesiyle ahlak ve Peyami SAFA, Yalnızız beden arasında bir çatışma. 5. Metinde hangi bilim dallarından yararlanılmıştır? 6 Orağıdaki cümlelerde yer alan yazım yanlışlarını bulunuz.

Yalnız Çocuğun Azabi Ağaçların bile sıhhatine imrenerek yürürdüm. Ben de onların arasındaydım ve onlann arasında büyüğüm de yoktu. Yalnız bende meçhul bir hastalık vardı, sekiz yaşımdan beri çekiyordum. Ben de o muayene odasının ve nice muayene odalarının önünde senelerce bekledim. Benim yanımda büyüğüm de yoktu. Yalnız başıma demir parmaklıklı kapıdan içeriye girerdim, dokuzuncu hariciye koğuşuna doğru ağaçların bile sıhhatine imrenerek yürürdüm, camlı kapıların garip bir beyazlıkla gözlerime vuran ve içimde korku ile karışarak yuvarlanan parıltılan arasında o dehlize girerdim ve yalnız başıma bir köşeye ilişirdim, kımıldamazdım, susardım, beklerdim, korkudan büzülürdüm, rengimin uçtuğunu hissederdim. Peyami Safa, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu 21) Peyami Safa'nın "Dokuzuncu Hariciye Koğuşu" isimli eserinden alınan yukarıdaki parçaya göre: a) Parçada bireyin iç dünyasını yansıtan cümlelerin altını çizerek gösteriniz. b) Parça okunduğunda edebiyatın hangi bilim dalıyla ilişkisi görülür? (...

GI sından old atnameler arasında önemli bil kları önen ok bakımda an, hikây edir. İnsa se toplu olgunla rin sosy hakkınd zmak ço alırken yer alan k psiko- arından n etkin endiri- arında yanın neden ri ile bir maç işik kü 1. ÜNİTE Çözümlü Örnek Soru Ağaçların bile sıhhatine imrenerek yürürdüm. Ben de onların arasındaydım ve onla- rin arasında büyüğüm de yoktu. Yalnız bende meçhul bir hastalık vardı, sekiz yaşımdan beri çekiyordum. Ben de o muayene odasının ve nice muayene odalarının önünde sene- lerce bekledim. Benim yanımda büyüğüm de yoktu. Yalnız başıma demir parmaklıklı kapıdan içeriye girerdim, dokuzuncu hariciye koğuşuna doğru ağaçların bile sıhhatine imrenerek yürür- düm, camlı kapıların garip bir beyazlıkla gözlerime vuran ve içimde korku ile karışarak yuvarlanan parıltıları arasında o dehlize girerdim ve yalnız başıma bir köşeye ilişirdim, kımıldamazdım, susardım, beklerdim, korkudan büzülürdüm, rengimin uçtuğunu hisse- derdim. GİRİŞ Bu parçada, yazar eserini oluştururken aşağıdaki bilim dallarından hangisinden yararlanmıştır? A) Psikoloji B) Tarih C) Felsefe 15 D) Sosyoloji Çözüm Bu parçada hasta bir çocuğun iç dünyası yansıtılmıştır. Yazar, bu çocuğun ruh çö- zümlemesini yapar. Bu romanda psikoloji biliminden yararlanılmıştır. Psikolojik aynı zamanda otobiyografik roman türünde yazılmış bu tür eserlerde yazarlar; yaşantılarını, duygularını birebir yansıtmasalar da onlardan izler taşır. "9. Hariciye Koğuşu" adlı roman edebiyat ve psikoloji arasındaki etkileşimini gösteren güzel bir örnektir. CEVAP: A

**** *** Edebiyat; duygulanı açığa çıkaran, ortaya koyan, onları irdeleyen, Insan duygularını derinden betimleyen bir etkinlik olarak insan varoluşunu aydınlatabilecek önemli ipuçları vererek bir bakı- ma insanları birbirine daha yakından tanıtma görevi üstlenir. Bu sebeple edebî ürünler bireylerin birbirlerinin varoluşuna tanıklık etme ve varoluşsal deneyimlerini paylaşabilme imkânı buldukları ürünlerdir. Sevgi, nefret, umut, umutsuzluk, aşk, izdırap gibi insan varoluşunun farklı yönleri ede- biyat yoluyla daha anlaşılır ve tanıdık hâle gelir. Insan, edebî eser yoluyla duygulanırken ya da düşünürken kendi kendisiyle ve insanla yüzleşerek varoluşa katılabilme ve diğerlerinin tecrübe- lerini paylaşabilme imkânı bulur. Bu parçaya göre edebiyatın aşağıdakilerden hangisiyle ilişkili olduğu söylenebilir? D) Sosyoloji, A) Psikoloji B) Tarih C) Felsefe E) Din 1.

5-34), Coğrafya-1 (35-40) ve Edebiyat -Sosyal Bilimler-1 Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz. YATI - SOSYAL BİLİMLER-I TESTİ nin geli- ler etkili için dil, er tara- m dini- Cari Kül B 3. Halk edebiyatıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Halk kültürüyle yetişen şairlerin oluşturduğu bir edebiyattır, is- B) Bu edebiyatta düzyazıya daha fazla önem verilmiş. şiir ikinci lamiyet öncesi sözlü edebiyat geleneğinin izlerini taşımaktadır. planda kalmıştır. C) Şairler şiirlerinde hece ölçüsünü kullanmış, bazı şairler ise şiir- lerinde aruz ölçüsüne de yer vermiştir. D) Sanatçılar genellikle düzenli bir eğitim almamış ve birçoğu us- ta-çırak ilişkisiyle yetişmiştir. E) "Kafiye kulak içindir." anlayışıyla şiirler söylenmiş, söylenen şi- irler cönk adı verilen defterlerde toplanmıştır. Türk AYT

Sözcüklerin birbiriyle ses ve anlam bakımından etkileyici bir bütün oluşturmasına ahenk denir. II. Nazım türü, şiirin nazım birimi başta olmak üzere metinlerin şekil özelliklerine göre sınıflandırılma- sıdır. III. Divan şiirinde kendi içinde kafiyeli beyitlere mat- la veya musarra beyit denir. IV. Bir kelime veya kelime grubunun kendi anlamı dışında yeni anlam veya anlamlar çağrıştıracak şekilde kullanılmasına manzum denir. Numaralanmış açıklamalardan hangileri yanlıştır? A) Yalnız II B) Yalnız III C) ve III D) II ve IV E) II, III ve IV 6.

AYT/Türk Dili ve Edebiyatı - Sosyal Bilimler - 1 21. 1960'ların sonları ile 70'li yıllarda oyun yazarlarının sayısında büyük bir artış görüldüğü gibi, oyunların konuları da çeşitlenir. Örneğin Oktay Rifat Horozcu Kadınlar Arasında; Melih Cevdet Anday İçerdekiler ve I Mikado'nun Çöpleri; Haldun Taner Fazilet Eczanesi, || ||| Huzur Çıkmazı gibi oyunlarında bireyden hareketle toplumsal çarpıklıkları işler. Refik Erduran Cengiz Han'ın Bisikleti'nde eski yaşam biçiminden kurtulmaya IV çalışan bir erkeğin tutumuyla Batılılaşmanın yanlış anlaşıldığını vurgular. Orhan Asena, Mine oyununda V kadını meta gibi kullanan ve bunu doğal sayan çevreleri eleştirir. Bu parçada numaralanmış bölümlerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır? A) I B) II C) III D) IV E) V 23. 22. hikâye ve romanlarında Türk tarih ve sosyal hayatının dönüm noktası kabul ettiği dönemleri ele alır. Kahramanların kişileşme mücadelelerine bağlı olarak birey-toplum ilişkisini ve dönemin ekonomik, sosyal ve Comancık'ta dönemin Paylaşım Yayınları

arak AYT/Türk Dili ve Edebiyatı-Sosyal Bilimler-1 13. Yeri göğü ins ü cinni yarattun Sen ey mimar başı eyvancı mısın Ayı günü çarhi burcu var ettin Ey mekân sahibi rahşancı misun Denizleri yarattın sen kapaksuz Suları yürüttün elsüz ayaksuz Yerleri temelsüz göğü direksüz Durdurursun acep iskancı mısın Bu dizelerde örneklendirilen nazım türünde öne çıkan şair, aşağıdakilerden hangisidir? A) Aziz Mahmut Hüdaî B) Erzurumlu İbrahim Hakkı C) Niyazî-i Mısrî D) Hacı Bayram Veli E) Kaygusuz Abdal 15

A 11. Aşağıdakilerden hangisi Garip şiirine örnek olara gösterilemez? A) İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı Önce hafiften bir rüzgâr esiyor Yavaş yavaş sallanıyor Yapraklar, ağaçlarda Uzaklarda, çok uzaklarda B) Cep delik, cepken delik Kol delik, mintan delik Yen delik, kaftan delik Kevgir misin be kardeşlik C) Âlemde gündüz gönlüme işkencedir Bence bayram ufukta gün bitincedir Günün geçit vermez karlı dağlarını Sanki sihirbaz bir el eritincedir D) Bedava yaşıyoruz, bedava Hava bedava, bulut bedava Dere tepe bedava Yağmur çamur bedava E) Sanırım ki günler hep güzel gidecek Her sabah böyle bahar Ne iş güç gelir aklıma ne yoksulluğum Derim ki: "Sıkıntılar duradursun!" Şairliğimle yetinir Avunurum AYT/TE Edebly 13. Yeri Sen Ayı Ey De Su Ye Dr B