İsim Tamlamaları Soruları

Keşke bu yay Şiirin ne söylediği de dikkate alınmalı. al Bilgisayarı tamirciye bırakır mısın? bırak Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcükteki "-in /-in" eki ötekilerden farklı bir görevde kullanılmıştır A) Öğrencilerin bir kısmı kantini bulamamış. Tambayar B) Ağacın yaprakları rüzgârda sallanıyordu. Tamlayan C) Koltuğun üzerine kitaplarını koymuş. Tamlayan D Kitapların gençler arasında da okunuyor. iyelik Caddenin sonuna market açılmış. Tamlayan el E)

ERTEM (ertem.com.tr) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde belirtili isim tamla- ması özne görevindedir? 821e O gün, Bursa'ya gittiğimiz gündü. B) Kış günü bu kadar ince giyinirsen hasta olursun C) Taş kaldırımlar, yolun iki tarafına uzanıyordu. D) Sevgi'nin doğumu hayatımın en unutulmaz olayıydı. E) İpek elbise ona çok yakışmıştı. Allah'ın işi Bu cüml aşağıdak A) Belirt B) Belirt C) Zarf D) Dola y belituli isim ramiamos I E) Özr

3. E) Elinin kirini üzerimize sıçrattı. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde özne birden fazla yüklem için ortak kullanılmıştır? A) Yoldan çevirip durdukları yerden onları alan araba bir- den durdu arabayı bir türlü çalıştıramadılar. B) Gururu ekşanair kişi, bir tüy gibi özgürleşir; gururunu okşayana bağlanır. G C) Evdeki dolabın karşısında eski şarkıları söyleyip du- rurdu. D) Resmini, geceleri birlikte vakit geçirmekten zevk aldı- ğı ressama çizdirmiş. E) Gecede yırtmaçlı bir etek, açık renk bir kazak giymiş. "'"YÜKLOM OHGK'' y

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde farklı türde bir ad tam- lamasına yer verilmiştir? Z.T A) Gökyüzünde patlayan havai fişekler saray halkını eğ- lendirmişti. Z.1 B) Soğuk bir bahar akşamı yola çıkmış kervan. C) 'Adam, masanın başına geçip bir şeyler yazmaya baş- ladı. T D) Ekmek parası için ceketini satmak zorunda kaldı. E) Babam, o zamanlar asker gömlekleri dikiyordu. UMIT. 159

3. (1) Bir kitap, onu her okuyuşumuzda farklı bir hal alır ama bir şeyler de hep aynı kalır. (II) Sanırım sekiz yahut dokuz yaşımdayken babam bana 1965 baskısı bir Alice Harikalar Diyarında almıştı. (III) Severek kendimi bu güzel hikâyenin sihrine bıraktığımda ömrüm boyunca bu kitabı defalarca okuyacağımı bilemezdim. (IV) Oysa üniversitede öğrenciyken aynı kitabı, bu defa Kısmet Burian'ın Türkçesinden bir kez daha okuyacaktım. (V) Sonra doktora tezimi yazarken dil felsefesi literatüründe bu kitabın Aynanın İçinden adlı bir devamı olduğunu fark edince de İngilizce aslından okuyacaktım. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisinde, belirtili ad tamlamasının tamlayanı sıfat almıştır? D) IV A) I B) II ||| E) V

8. Çözülen bir demetten indiler birer birer Bırak, yorgun başları bu taşlarda uyusun Tutuşmuş ruhlarına bir damla gözyaşı sun Bir sebile döküldü bembeyaz güvercinler Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? ✓ A) Sifat tamlaması B) Belirteç C) Etken fiil D) Pekiştirme sıfatı E) İşaret adılı 10.

1 A A 18. Italyan yazar Carlo Collodi'nin Pinokyo adlı eseri klasikler barasında yer almaktadır. Öge dizilişi "özne - yer tamlayıcısı - yüklem" şeklinde olan bu cümleyle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Ozne, belirtili isim tamlamasıdır. B) Öznenin tamlananı sifat tamlamasıdır. jede) Yer tamlayıcısı, belirtisiz isim tamlamasıdır. D) Öznenin tamlayanı, belirtisiz isim tamlamasıdır. mi E) Yer tamlayıcısının tamlayanı adlaşmış sifattır. NO

1. Hayatımda bu kadar çok lokomotifi bir arada görmedim. (II) Meğer ne çok çeşidi varmış! (III) Ben eskiden onların hepsini birbirinin eşi, benzeri sanırdım. (IV) Bir silindir, bir baca, bol bol duman ve yüzü gözü simsiyah insanlar. (V) Ayrıca muntazam aralıklarla çıkan gürültülü bir ho- murtu... Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde tamlayanı ve tamlananı zamir olan bir isim tamlaması kullanılmıştır? A) I B) II C) III D) IV E) V

. Adamın gözleri kapalı... Bir ceviz ağacının altında üç yaşında, dişleri bembeyaz, gülen, emekleyen bir çocuğun bekleyişini düşündü. Çocuk sevinçle anasının boynuna atılır. Çocuk mut- ludur. Yüzünden gözünden terler süzülür. Çocuğun gömleği yırtılmış, çocuk ağlar... Nedense hep ağlar. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) İsim-fiil B) Sifat-fiil C) Belirtisiz isim tamlaması D) Zincirleme isim tamlaması E) Belirtili isim tamlaması id nisb elena sined Jons nals D

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tamlayan eki eksik- liğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? A) Buradan her geçişimde hem seni hem geçmiş gün- lerimi anarım. B) Dünyaya bir daha gelirsem doktor olmak isterim. C) Söylediklerimden bir şey anladığını düşünmüyo- rum, dinleyenlerin. D) Dilimizdeki bozulma, televizyon kanalları sayesinde oldu. E) Konuşmada kitap, öğrenciler üzerinde çok faydalı olduğu vurgulandı. BÖLÜM Anlatım Bozukluğu

8. I. II. III. IV. En eski yalnızlığımdır aşk benim Gitgide büyüyen karanlıklarla V. Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın, Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın Özledim sesini ne olur konuş Bir gül açtır zamanların ötesinden Ayrılıklar içinde taş mı kesildi kalbin Hiç unutmam dediğin günleri unuttun mu Acılar vardır, bir de çaresizlikler Ne zaman başladıysa benim öyküm Numaralanmış dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) 1.de, soyut adlara yer verilmiştir. B) II.de, somut, çoğul adlar vardır. C) IIl.de, tamlayanı ve tamlananı soyut ad olan ad tamla- ması kullanılmıştır. D) IV.de, belirtili ad tamlaması bulunmaktadır. E) V.de, tamlayanı zamir olan ad tamlamasına yer verilmiştir. 11.

n önce payla- ik bir dir? rir Yatağına girdiği zaman ve ilk defa olarak Emine ile Mehmet'i düşündü. İlk defa olarak kendini onları düşünmeye lâyık buluyordu ve onların da kendisini şu bulunduğu halde düşünmesini istiyordu. Fakat bu kadarı yetmezdi. Küçük Ağa çok daha büyük başarıların peşinde ölümü göze alacak, hiçe sayacak ve bir gün: “İşte şunları, şunları yapan be- nim, ben yani İstanbullu Hoca! Kaldırın artık, şu vur emrini, kaldırın şu idam hükmünü de Eminem'le Mehmet'imi görmek hakkını kazanayım.” diyecek hale gelmeye çalışacaktı. Şimdi pek dertli değildi. Emine'nin geçim sıkıntısı çekmeyeceğinden emindi. Asıl önemlisi de, artık içi rahattı. Çünkü nerede bulunması gerekse orada bulun- duğuna bütün kalbi ve kafası ile inanıyordu. Artık yaratılışının sebebine ihanet etmediğinden, can borcunu, fitresini ödemekte olduğundan emindi. Küçük Ağa şafağa yakın girdiği yatağında, ağzında ekmek doğrayıp içtiği bir kâse sütün tadı, bu inancı ile güvenini ilk defa açık açık düşünüyor ve Çolak Salih'i minnetle hatırlıyordu. Türk Dili ve Edeb Tarık Buğra Küçük Ağa Küçük Ağa, er veya geç, yolunu değiştirecekti. Bunu çekinmeden iddia edebilirdi. Fakat bu işin bu kadar çabuk, böyle kolay ve hayırlı olması Salih'in yüzündendi ve uykuya varıp gitmeden önce Emine ile Mehmet'ini değil, Salih'in yanına gelişini, Salih'le geçen günlerini düşündü. Şimdi ona lâzım olan kuvvet ve dayanak bu idi. İnsana zamanı da vakti de unutturan tipili bir günde yayla boğuk havlama ve ulumalarla ayaklanmıştı. Yö- rüklerle Küçük Ağa'nın on adamı köpeklerin peşine düştüler ve sırtta, çamlığın bitimindeki yolda Çolak Salih'i buldular. Çolak arkadaşını sırtlamış sallana sallana yürümeye çalışıyordu. Neredeyse yere yığılıverecekti. Tipi- den ve açlıktan bitmiş gitmişlerdi. Koca çam kütüklerinin çatır çatır yandığı ocağın, yanındaki şiltelere uzattılar. Ayakkabılarını çıkartıp yıkadılar, her taraflarını ovdular. Kendilerine gelmişlerdi, ama yine de konuşacak halleri yoktu. Birer çanak tarhana çorbasını zar zor içtikten sonra uykuya daldılar, ertesi sabah geç vakit uyandılar. Küçük Ağa sordu:

Diyor ki: İbriğin başı kaz boynu gibi dik durmuştur. (...) Hüznü onun altına gömelim ve gece gün- düz sevinelim. ukruk kement. Şu atasözünde geçer: Tagıg ukrukin egmes, tenizni kaygıkın bögmes. Anlamı şudur: Yüksek dağ kementle tutulmaz; denizin de kayıkla önü kesilmez. Yani, önemli bir iş, basit bir sebepten dolayı reddedilmez. okluk okluk, sadak. alçak yumuşak huylu, zarif. (ulduk) ulduk at nalsız at ve benzerleri. Alguk Kaşgar'ın bir köyünün adı. Ismt. temlager ve tan laran 19990

Tamlamalar 11 8. Değirmen suyu kasabayı gölgeleyen tepelerin arasına kılıç gibi girmiş bir boğazın epeyce ilerisinden çevriliyor. Tepeler meşelik. Meşelerin koyu yeşilleri arasında ardıç- ların sarıya kaçan açık yeşilleri dalgalanıyor. Birçok tarla bu yeşilin ortasına sarı başaklarını sermiş oturuyor. Bu parçada kaç ad tamlaması kullanılmıştır? A) 3 B) 4 C) 5 D) 6 E) 7 12. Aşağıd bir ad A) On B) Bu C) Gü D) Öb E) Kit

ve n- im ul- n- bet 13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, birden fazla tamlaya- nın bir tamlanana bağlandığı bir ad tamlaması vardır? A) Günün en güzel saatlerini gezerek geçirirdi. B) Yeşilin, mavinin onlarca tonuyla karşılaşabilirsiniz bu- rada. C) Adamın evini, arabasını, her şeyini elinden almışlardı. D) Mahallenin yaramaz çocukları, mahalleliyi canından bezdirdi. E) Dünün küçükleri, bugünün büyükleri geleceğimize yön verecek.

ve sanatlı s sen, bahar Fonksiyonlar ŞİİR Dil Bilgisi Aşağıdaki metinde geçen belirtili isim tamlamalarını bulunuz. Bunların metindeki işlevini açıklayınız. Diyor ki: Ibriğin başı kaz boynu gibi dik durmuştur. (...) Hüznü onun altına gömelim ve gece gün- düz sevinelim. ukruk kement. Şu atasözünde geçer: Tagıg ukrukin egmes, tenizni kaygıkın bögmes. Anlamı şudur: Yüksek dağ kementle tutulmaz; denizin de kayıkla önü kesilmez. Yani, önemli bir iş, basit bir sebepten dolayı reddedilmez. okluk okluk, sadak. alçak yumuşak huylu, zarif (ulduk) ulduk at nalsız at ve benzerleri. Alguk Kaşgar'ın bir köyünün adı.