Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

İsim Tamlamaları Soruları

8. Aşağıdaki cümlelerde isim tamlamalarını bularak bunların türünü belirtiniz. (15 P)
*Dönüşte evin yolunu kaybetmişti.
B'LI IT
→B'siz i.T
> Zincirleme
*Kızılay Caddesi'nde resim sergisi açılmış.
*Mahalle kahvesinin önü oldukça alabalıktı.
*Bizim yurdumuzda dört mevsim yaşanır.
Lise Türkçe
İsim Tamlamaları
8. Aşağıdaki cümlelerde isim tamlamalarını bularak bunların türünü belirtiniz. (15 P) *Dönüşte evin yolunu kaybetmişti. B'LI IT →B'siz i.T > Zincirleme *Kızılay Caddesi'nde resim sergisi açılmış. *Mahalle kahvesinin önü oldukça alabalıktı. *Bizim yurdumuzda dört mevsim yaşanır.
9. Her filozof kendi felsefi görüş, tutum ve bakış açısına göre
bir felsefe tanımı yapmıştır. "Felsefe her şeyden önce
düşüncelere, kavramlara ve dile açıklık getirmeyi amaçlar.
Felsefe yapmak açık ve doğru düşünmektir. Felsefe hem
akademik bir disiplin hem de asli bir hayat becerisidir. Bir
faaliyet olarak felsefe sorular sormak, varsayımlara meydan
okumak, gelenekselleşmiş fikirleri gözden geçirmek,
kelimelerin anlamını ortaya çıkarmak, kanıtın değerini
ölçüp biçmek ve argümanların derin ve yoğun mantığını
incelemektir."
1.
Zincirleme isim tamlaması
II. Niteleme ve belirtme sıfatı almış isim tamlaması
III. Arasına sözcükler girmiş isim tamlaması
IV. Tamlayanı ile tamlananı yer değiştirmiş isim
tamlaması
V. Tamlayanı düşmüş isim tamlaması
Yukarıdaki parçada numaralanmış isim tamlamalarından
hangileri örneklenmiştir?
-Attvett
D) IV ve V
Deneme 27
B) II ve III
-Extre
C) III ve IV
Lise Türkçe
İsim Tamlamaları
9. Her filozof kendi felsefi görüş, tutum ve bakış açısına göre bir felsefe tanımı yapmıştır. "Felsefe her şeyden önce düşüncelere, kavramlara ve dile açıklık getirmeyi amaçlar. Felsefe yapmak açık ve doğru düşünmektir. Felsefe hem akademik bir disiplin hem de asli bir hayat becerisidir. Bir faaliyet olarak felsefe sorular sormak, varsayımlara meydan okumak, gelenekselleşmiş fikirleri gözden geçirmek, kelimelerin anlamını ortaya çıkarmak, kanıtın değerini ölçüp biçmek ve argümanların derin ve yoğun mantığını incelemektir." 1. Zincirleme isim tamlaması II. Niteleme ve belirtme sıfatı almış isim tamlaması III. Arasına sözcükler girmiş isim tamlaması IV. Tamlayanı ile tamlananı yer değiştirmiş isim tamlaması V. Tamlayanı düşmüş isim tamlaması Yukarıdaki parçada numaralanmış isim tamlamalarından hangileri örneklenmiştir? -Attvett D) IV ve V Deneme 27 B) II ve III -Extre C) III ve IV
9.
Müzik dersinde öğrencilere çok sesli duyuşu, bu duyuş sa-
A
yesinde oluşturulan uyumu ve zevki aşılayabilmek için ez- 11
||
ginin eşlikle desteklenmesi yöntemi kullanılabilmektedir.
|||
Nitekim şarkı öğretiminin öğretim boyutlarından bir tanesi
de eşlikle desteklenmesidir. Şarkıların bir çalgı ile eşlikli
öğretilmesi, öğrencinin şarkısını doğru ezgiyle söylemesini
kolaylaştırır.
V
Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisi,
"belirtme durumu eki" almamıştır?
A) I
B) I!
C) II
D) IV
E) V
2
Lise Türkçe
İsim Tamlamaları
9. Müzik dersinde öğrencilere çok sesli duyuşu, bu duyuş sa- A yesinde oluşturulan uyumu ve zevki aşılayabilmek için ez- 11 || ginin eşlikle desteklenmesi yöntemi kullanılabilmektedir. ||| Nitekim şarkı öğretiminin öğretim boyutlarından bir tanesi de eşlikle desteklenmesidir. Şarkıların bir çalgı ile eşlikli öğretilmesi, öğrencinin şarkısını doğru ezgiyle söylemesini kolaylaştırır. V Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisi, "belirtme durumu eki" almamıştır? A) I B) I! C) II D) IV E) V 2
9. Öğretmen:
Sifat tamlamalarında tamlanan üzerine iyelik eki
getirilir ve tamlayan ile tamlananın yeri değiştirilerek
tamlamanın tamamı sifat yapılabilir. Ancak bazen tam-
layanın üzerine de iyelik eki getirilerek birleşik sifat da
oluşturulabilir. İkinci durum için neler örnek verilebilir?
Öğrenci:
(1) ---
Öğretmen:
-
- Zincirleme isim tamlamasının tamlayanı bazen be-
lirtisiz isim tamlamasından oluşabilir. Bu duruma ne tür
bir örnek verebilirsiniz?
Öğrenci:
Bu parçaya göre öğretmenin verdiği bilgilerden
yola çıkarak öğrenciler aşağıdaki cevaplardan han-
gilerini verebilir?
A) I.
B) 1.
II.
Bu ülkenin baş sorunlarından biri de kimse-
yi kale almamaktır.
C) I.
E
Bu sabah uslu bir çocuk olmayı denemeye-
cek misin?
II. Hiçliğe karışmış insanoğlunun yokluğu ne
hissettirir ki sana?
Bu kadar hızlı yürümenin ne anlamı var ki?
II.
Burada kapağı düşmüş bir bilgisayar bulun-
makta.
E) I.
D) I. Kimsesizliği yaşayan adamın bol insanlı bir
hayatı olur derler.
Yazarın kimsesizliğini anlatan bu acıklı ro-
man, beni çok etkilemişti o gece.
II. Ben, bu kadar hüzünlü bir romanın ana ka-
rakterlerinin yaşantılarını hiç unutamam.
O gece deniz mavisi gözleriyle bakıyordu
gökyüzüne.
II. Önümüzdeki su birikintisinin o görkemli iz-
lerinden seyrediyordu yeni doğmuş "ay"ı.
Lise Türkçe
İsim Tamlamaları
9. Öğretmen: Sifat tamlamalarında tamlanan üzerine iyelik eki getirilir ve tamlayan ile tamlananın yeri değiştirilerek tamlamanın tamamı sifat yapılabilir. Ancak bazen tam- layanın üzerine de iyelik eki getirilerek birleşik sifat da oluşturulabilir. İkinci durum için neler örnek verilebilir? Öğrenci: (1) --- Öğretmen: - - Zincirleme isim tamlamasının tamlayanı bazen be- lirtisiz isim tamlamasından oluşabilir. Bu duruma ne tür bir örnek verebilirsiniz? Öğrenci: Bu parçaya göre öğretmenin verdiği bilgilerden yola çıkarak öğrenciler aşağıdaki cevaplardan han- gilerini verebilir? A) I. B) 1. II. Bu ülkenin baş sorunlarından biri de kimse- yi kale almamaktır. C) I. E Bu sabah uslu bir çocuk olmayı denemeye- cek misin? II. Hiçliğe karışmış insanoğlunun yokluğu ne hissettirir ki sana? Bu kadar hızlı yürümenin ne anlamı var ki? II. Burada kapağı düşmüş bir bilgisayar bulun- makta. E) I. D) I. Kimsesizliği yaşayan adamın bol insanlı bir hayatı olur derler. Yazarın kimsesizliğini anlatan bu acıklı ro- man, beni çok etkilemişti o gece. II. Ben, bu kadar hüzünlü bir romanın ana ka- rakterlerinin yaşantılarını hiç unutamam. O gece deniz mavisi gözleriyle bakıyordu gökyüzüne. II. Önümüzdeki su birikintisinin o görkemli iz- lerinden seyrediyordu yeni doğmuş "ay"ı.
SÖZCÜKTE YAPI-SÖZCÜK TÜRLERİ
13. Yol boyu kavak ağaçları, köprü, yokuş yukarı dar sokak.
Sokağın bitiminde kediyi gördüm. Yıkık bahçe duvarından
duta tırmandı, oradan da çatıya. Baktım baca tütüyor.
Rüzgârda savrulan kül rengi, yoğun bir duman.
as £5
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
lenemez?
A) Hem niteleme hem belirtme sıfatı almış isim vardır.
B) Bir sıfatla nitelenmiş isim tamlaması vardır.
C)
Bir isim tamlaması sifat görevi üstlenmiştir.
Tamlayanı ile tamlananı arasına sıfat girmiş isim tam-
laması vardır.
E) Fiilden türemiş sifat kullanılmıştır.
Lise Türkçe
İsim Tamlamaları
SÖZCÜKTE YAPI-SÖZCÜK TÜRLERİ 13. Yol boyu kavak ağaçları, köprü, yokuş yukarı dar sokak. Sokağın bitiminde kediyi gördüm. Yıkık bahçe duvarından duta tırmandı, oradan da çatıya. Baktım baca tütüyor. Rüzgârda savrulan kül rengi, yoğun bir duman. as £5 Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Hem niteleme hem belirtme sıfatı almış isim vardır. B) Bir sıfatla nitelenmiş isim tamlaması vardır. C) Bir isim tamlaması sifat görevi üstlenmiştir. Tamlayanı ile tamlananı arasına sıfat girmiş isim tam- laması vardır. E) Fiilden türemiş sifat kullanılmıştır.
12. "O" sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangisinde kişi adılı
(şahıs zamiri) olarak kullanılmıştır?
A O, bu yıl meyve vermeye başladı.
B Çıkarken onu çöp kovasına ativer.
C) Ben bu dergiyi değil, onu istemiştim.
D) O futbolcu hep böyle güzel goller atıyor.
E) Onu burada daha önce de birkaç kez görmüştüm.
Yanıt Yayınları
4.
Lise Türkçe
İsim Tamlamaları
12. "O" sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangisinde kişi adılı (şahıs zamiri) olarak kullanılmıştır? A O, bu yıl meyve vermeye başladı. B Çıkarken onu çöp kovasına ativer. C) Ben bu dergiyi değil, onu istemiştim. D) O futbolcu hep böyle güzel goller atıyor. E) Onu burada daha önce de birkaç kez görmüştüm. Yanıt Yayınları 4.
11. (1) Kasırga, ülkenin eski başkenti Yangan'da ve Iravadi
Bölgesi'nde büyük maddi hasara neden oldu. (H) Devlet
televizyonu, ülkenin güneybatısındaki yüzlerce kişinin
öldüğünü duyurdu. (III) Kasırganın etkisiyle deltadaki iki
köyün yerle bir olduğu belirtiliyor. (IV) Kasırga, Yangon'da
ağaçları söktü, otomobilleri devirdi. (V) Kasırganın ardın-
dan bölgede elektrik ve su kesilirken, gıda fiyatları da iki
katına çıktı ve felaketin yüzü iyice kendini gösterdi.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde iki-
den fazla isim tamlaması vardır?
A) I
B) U
C) III
D) IV
EV
Lise Türkçe
İsim Tamlamaları
11. (1) Kasırga, ülkenin eski başkenti Yangan'da ve Iravadi Bölgesi'nde büyük maddi hasara neden oldu. (H) Devlet televizyonu, ülkenin güneybatısındaki yüzlerce kişinin öldüğünü duyurdu. (III) Kasırganın etkisiyle deltadaki iki köyün yerle bir olduğu belirtiliyor. (IV) Kasırga, Yangon'da ağaçları söktü, otomobilleri devirdi. (V) Kasırganın ardın- dan bölgede elektrik ve su kesilirken, gıda fiyatları da iki katına çıktı ve felaketin yüzü iyice kendini gösterdi. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde iki- den fazla isim tamlaması vardır? A) I B) U C) III D) IV EV
2.UNITE
Nebile savaş başlangıcında babasının hem yolda katık, hem şehirde azık olur, masrafı azaltır diye heybeler
kuru dut, cevizli sucuk, bastık, erik pestili doldurarak İstanbul'a gidişini çok iyi hatırlıyordu. Kasabadaki küçü
dükkânı için mal satın alacak, üç hafta sonra dönecekti.
On altısına basmış, boy atmış. (...) esmer kızına, fırçalanmamaktan paslı bakır rengine çalan koca, ko
yüksük kalınlığında bir sıra dişlerini gösterip sırıtarak:
"Sana da fistanluk getiririm!" demişti.
Fakat aylar geçmişti, geri dönmemişti. Gönderdiği mektuplarda-eski harflerle yazdığı için Nebile ortaokul
son sınıfında olduğu halde bunlan mahkeme kâtibine okuturdu-işlerinin bitmediğini, yeni işlere girdiğini bi
diriyor, sonuncularda da artık oraya yerleşmek, yakında kendilerini aldırmak niyetinde olduğunu söylüyord
Kasabaya yayılmıştı:
"Çerçi Halil işini düzmüş... Haydi, o da çıksın bir tahta, salınsın birkaç hafta!"
Nihayet bir gün yolcu oldular. Haydarpaşa Garı'na indiler. Anası da, kendisi de yeldirme biçimi uzun mar
tolu, siyah başörtülü idiler; birbirlerine sokularak ve Kavaf Ahmet ustanın nalın sesi çıkaran kaba kunduralann
parkeler üzerinde bir garip takırdatarak köstekli adımlarla yürürlerken Nebile babasındaki değişikliğin farkına
vardı: Kasketi atmış, başına siyaha yakın, kadifemsi bir şapka geçirmişti; pantalonu, baldırlarından kopçalı ve
büzmeli değildi artık... Mintanı da bırakmış kravatlı gömlek giyiyordu. Ayakkabıları iki renkli, pırıl pırıldı.
Fakat asıl değişme tavırlanında: Kaymakam beyin kasabada gezisini hatırlatıyor; eşraftan Kollukçu'nun oğlu
gibi göğsünü çıkarıp ensesini şişirerek azametle bir gidiyor ki...
Daha o gün denizden, vapurdan, otomobilden başlayarak Nebile sonu gelmeyen bir heyecan âlemine gin-
vermişti. Hele babasının Taksim Meydanı karşısında tuttuğu apartmanın asansörüne binip de yükseliverdikleri
zaman salavat getiren anasına sarıldığını hiç unutmamıştır. Ama sonralanı bu acemiliğin yüzüne vurulmasından
kızarıyordu; babası eve beş yüzlük banknot desteleriyle döndüğü akşamlar, yarenlik olsun diye o vakayı hatırla-
tinca; çıkışıyor, aksilik ediyordu.
Şehirli görünmek tutkusu, kendini beğenmesi, kasaba kızının İstanbul'dan aldığı ilk kötü huy oldu ve birkaç
hafta geçince babasıyla anasının yeni hayata kendisi gibi uyamayacaklarını, hep kaba, geri, taşralı kalacaklarını
anlayınca hırçınlaştı.
Onlarla beraber bulunmaktan, insan içine çıkmaktan utanmaya başladı.
Oluk gibi akan parayı nasıl sarf edeceklerini bilemiyorlardı.
retini bulamamışlardı. Fakat apartmanın bodrum katındaki kiracı Fitnat Hanım'la ahbap olunca iş değişmişti.
Zaten bir müddet ana kız büyük mağazaların sadece vitrinleri önünde durup bakmışlar, içeriye girmek cesa-
kadın, taşralıları peşine takmış, bu mağaza senin, o dükkân benim, ikisini de alışverişe, gezip tozmaya, terziler
bularak, işçi kızlar tutarak giyim kuşama alıştırmıştı; kâhyalıklarını ediyordu.
***
tüllü şapkalar, Beyoğlu kalabalığına gülünç bir ana-kız daha katılmıştı. Nebile tek başına mağaza mağaza dola-
Derken yeni dostlar peyda olmuştu. Altı ay geçmemişti ki ayaklarında mantar ökçeli iskarpinler, başlarında
şıyor, en pahalısından el çantaları, eşarplar, eldivenler ne bulursa alıyordu. Birçok şoför, tezgâhtar, dükkâncı kız
veya pastacı tarafından tanınan, "küçük hanımefendi" diye çağırılan sayılı tiplerdendi artık
Hacıağanın kızı muhitinde nam salmıştı. Komşular "Kabak çiçeği gibi açıldı (...)" diyorlardı.
Ikinci yıl plajlara da dadandı; yüzüyor, kumda yatıp güneşleniyor, dans ediyor, kürek çekiyordu. İşsiz güçsüz
delikanlıların etrafında dönüp dolaştıklan Nebile bir şımarmış, bir arsızlaşmıştı ki... Anasını durmadan, nefes
mi etrafındakileri onlardan olmadığına inandırmak için muhakkak ya ileride, ya geride yürüyor, eve dönünce de
aldırmadan azarlıyor, babasını adam yerine koymuyor, ağzını açarken susturuyordu. Hele birlikte sokağa çıktılar
bir gözünün üstüne indirerek Veronica Lake'e (Veronika Leyk) benzediğine inanmıştı. Ayak timnaklarına kadar
"Beni yerin dibine geçirdiniz! Rezil ettiniz!" diye kıyametler koparıyordu. Saçlarını sarıya boyatmış, perçemlerini
tanıyordu.
boyanıyor, bütün tuvalet eşyasını markalarından
seferinde çeyiz düzülüyor, piyasaya yeni kumaşlar, modeller çıktığı için onlar bir yana atılıp tekrar yenileri
Iki kere nişanlandı; ikisinde de yüzükleri geri verdi: nişan bozmak modasından bile geri kalmamıştı. Her
38
kan
G
En
doktor
Bon
trimesi
tantan, s
Cerci
O, böyl
pah gözle
razdan y
"Sakalin
Lise Türkçe
İsim Tamlamaları
2.UNITE Nebile savaş başlangıcında babasının hem yolda katık, hem şehirde azık olur, masrafı azaltır diye heybeler kuru dut, cevizli sucuk, bastık, erik pestili doldurarak İstanbul'a gidişini çok iyi hatırlıyordu. Kasabadaki küçü dükkânı için mal satın alacak, üç hafta sonra dönecekti. On altısına basmış, boy atmış. (...) esmer kızına, fırçalanmamaktan paslı bakır rengine çalan koca, ko yüksük kalınlığında bir sıra dişlerini gösterip sırıtarak: "Sana da fistanluk getiririm!" demişti. Fakat aylar geçmişti, geri dönmemişti. Gönderdiği mektuplarda-eski harflerle yazdığı için Nebile ortaokul son sınıfında olduğu halde bunlan mahkeme kâtibine okuturdu-işlerinin bitmediğini, yeni işlere girdiğini bi diriyor, sonuncularda da artık oraya yerleşmek, yakında kendilerini aldırmak niyetinde olduğunu söylüyord Kasabaya yayılmıştı: "Çerçi Halil işini düzmüş... Haydi, o da çıksın bir tahta, salınsın birkaç hafta!" Nihayet bir gün yolcu oldular. Haydarpaşa Garı'na indiler. Anası da, kendisi de yeldirme biçimi uzun mar tolu, siyah başörtülü idiler; birbirlerine sokularak ve Kavaf Ahmet ustanın nalın sesi çıkaran kaba kunduralann parkeler üzerinde bir garip takırdatarak köstekli adımlarla yürürlerken Nebile babasındaki değişikliğin farkına vardı: Kasketi atmış, başına siyaha yakın, kadifemsi bir şapka geçirmişti; pantalonu, baldırlarından kopçalı ve büzmeli değildi artık... Mintanı da bırakmış kravatlı gömlek giyiyordu. Ayakkabıları iki renkli, pırıl pırıldı. Fakat asıl değişme tavırlanında: Kaymakam beyin kasabada gezisini hatırlatıyor; eşraftan Kollukçu'nun oğlu gibi göğsünü çıkarıp ensesini şişirerek azametle bir gidiyor ki... Daha o gün denizden, vapurdan, otomobilden başlayarak Nebile sonu gelmeyen bir heyecan âlemine gin- vermişti. Hele babasının Taksim Meydanı karşısında tuttuğu apartmanın asansörüne binip de yükseliverdikleri zaman salavat getiren anasına sarıldığını hiç unutmamıştır. Ama sonralanı bu acemiliğin yüzüne vurulmasından kızarıyordu; babası eve beş yüzlük banknot desteleriyle döndüğü akşamlar, yarenlik olsun diye o vakayı hatırla- tinca; çıkışıyor, aksilik ediyordu. Şehirli görünmek tutkusu, kendini beğenmesi, kasaba kızının İstanbul'dan aldığı ilk kötü huy oldu ve birkaç hafta geçince babasıyla anasının yeni hayata kendisi gibi uyamayacaklarını, hep kaba, geri, taşralı kalacaklarını anlayınca hırçınlaştı. Onlarla beraber bulunmaktan, insan içine çıkmaktan utanmaya başladı. Oluk gibi akan parayı nasıl sarf edeceklerini bilemiyorlardı. retini bulamamışlardı. Fakat apartmanın bodrum katındaki kiracı Fitnat Hanım'la ahbap olunca iş değişmişti. Zaten bir müddet ana kız büyük mağazaların sadece vitrinleri önünde durup bakmışlar, içeriye girmek cesa- kadın, taşralıları peşine takmış, bu mağaza senin, o dükkân benim, ikisini de alışverişe, gezip tozmaya, terziler bularak, işçi kızlar tutarak giyim kuşama alıştırmıştı; kâhyalıklarını ediyordu. *** tüllü şapkalar, Beyoğlu kalabalığına gülünç bir ana-kız daha katılmıştı. Nebile tek başına mağaza mağaza dola- Derken yeni dostlar peyda olmuştu. Altı ay geçmemişti ki ayaklarında mantar ökçeli iskarpinler, başlarında şıyor, en pahalısından el çantaları, eşarplar, eldivenler ne bulursa alıyordu. Birçok şoför, tezgâhtar, dükkâncı kız veya pastacı tarafından tanınan, "küçük hanımefendi" diye çağırılan sayılı tiplerdendi artık Hacıağanın kızı muhitinde nam salmıştı. Komşular "Kabak çiçeği gibi açıldı (...)" diyorlardı. Ikinci yıl plajlara da dadandı; yüzüyor, kumda yatıp güneşleniyor, dans ediyor, kürek çekiyordu. İşsiz güçsüz delikanlıların etrafında dönüp dolaştıklan Nebile bir şımarmış, bir arsızlaşmıştı ki... Anasını durmadan, nefes mi etrafındakileri onlardan olmadığına inandırmak için muhakkak ya ileride, ya geride yürüyor, eve dönünce de aldırmadan azarlıyor, babasını adam yerine koymuyor, ağzını açarken susturuyordu. Hele birlikte sokağa çıktılar bir gözünün üstüne indirerek Veronica Lake'e (Veronika Leyk) benzediğine inanmıştı. Ayak timnaklarına kadar "Beni yerin dibine geçirdiniz! Rezil ettiniz!" diye kıyametler koparıyordu. Saçlarını sarıya boyatmış, perçemlerini tanıyordu. boyanıyor, bütün tuvalet eşyasını markalarından seferinde çeyiz düzülüyor, piyasaya yeni kumaşlar, modeller çıktığı için onlar bir yana atılıp tekrar yenileri Iki kere nişanlandı; ikisinde de yüzükleri geri verdi: nişan bozmak modasından bile geri kalmamıştı. Her 38 kan G En doktor Bon trimesi tantan, s Cerci O, böyl pah gözle razdan y "Sakalin
TYT Deneme Sınavı
31. (1) Salzburg'un havası, başka şehirlerle kıyaslandığında çok
farklıdır. (II) Burası, Mozart'ın doğduğu ve yetiştiği şehirdir.
(III) Mozart'ın aile bireyleri, bu şehirden müzik dünyasına
yayıldılar. (IV) Salzburg şehri, önceki yıllarda sanat hare-
ketlerinin önemli bir merkeziydi. (V) Bu şehre her gidişimde
Salzach kıyılarına giderdim.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdaki-
lerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlenin öznesi, belirtili isim tamlamasıdır.
B) II. cümlenin yüklemi, sifat tamlamasıdır.
C) III. cümlenin öznesi, zincirleme isim tamlamasıdır.
D) IV. cümlenin yüklemi, sifat tamlamasıdır.
E) V. cümlenin dolaylı tümleci, belirtisiz isim tamlamasıdır.
Lise Türkçe
İsim Tamlamaları
TYT Deneme Sınavı 31. (1) Salzburg'un havası, başka şehirlerle kıyaslandığında çok farklıdır. (II) Burası, Mozart'ın doğduğu ve yetiştiği şehirdir. (III) Mozart'ın aile bireyleri, bu şehirden müzik dünyasına yayıldılar. (IV) Salzburg şehri, önceki yıllarda sanat hare- ketlerinin önemli bir merkeziydi. (V) Bu şehre her gidişimde Salzach kıyılarına giderdim. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdaki- lerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlenin öznesi, belirtili isim tamlamasıdır. B) II. cümlenin yüklemi, sifat tamlamasıdır. C) III. cümlenin öznesi, zincirleme isim tamlamasıdır. D) IV. cümlenin yüklemi, sifat tamlamasıdır. E) V. cümlenin dolaylı tümleci, belirtisiz isim tamlamasıdır.
12. Niteleme sıfatları çekim eki aldığında adlaşmış sıfat
olur.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde adlaşmış sifat
vardır?
ya fı pater you a skril
Değerli bir kitap insana yol göstermeli.
B) Toplu taşıma araçlarında onlara öncelik verilir.
Famil
C) Onun işleriyle uğraşmak istemiyorum artık.
D) Ben o kibirlinin önünde eğilip af dilemem.
E) Ellerimden kayıp giden zamanı yakalamak
isterim.
Lise Türkçe
İsim Tamlamaları
12. Niteleme sıfatları çekim eki aldığında adlaşmış sıfat olur. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde adlaşmış sifat vardır? ya fı pater you a skril Değerli bir kitap insana yol göstermeli. B) Toplu taşıma araçlarında onlara öncelik verilir. Famil C) Onun işleriyle uğraşmak istemiyorum artık. D) Ben o kibirlinin önünde eğilip af dilemem. E) Ellerimden kayıp giden zamanı yakalamak isterim.
uz slepiad musam o qah (A
miğibemelnib
Osmanlı Dönemi'nden kalan çarşıda gezerken el işi sa-
nat eserlerinin güzelliği bizi büyülemişti.
%
Bu cümlede aşağıdakilerden hangisinin örneği yok-
tur?
A) Belirtisiz ad tamlaması ✓
B) Zineirleme ad tamlaması
C) Sifat tamlaması
D) Belirtili ad tamlaması
ESifat görevinde kullanılmış bir ad tamlaması
(A
aşım Yayınları
6
Lise Türkçe
İsim Tamlamaları
uz slepiad musam o qah (A miğibemelnib Osmanlı Dönemi'nden kalan çarşıda gezerken el işi sa- nat eserlerinin güzelliği bizi büyülemişti. % Bu cümlede aşağıdakilerden hangisinin örneği yok- tur? A) Belirtisiz ad tamlaması ✓ B) Zineirleme ad tamlaması C) Sifat tamlaması D) Belirtili ad tamlaması ESifat görevinde kullanılmış bir ad tamlaması (A aşım Yayınları 6
TEST
da çok
enklerin
y değil.
aştığı-
isim-
TESTI
Teknoloji ilerleyip film tekniklerini kolaylaştırsa da hâlâ bir
çizgi film yapımının büyük bir ekibe ve yüksek maliyetlere
gereksinimi vardır. Bu maliyetlerin karşılanabilmesi için
yatırımcıların katılımı zorunludur. Ülkemizde çizgi film
sektörü henüz yolun başında fakat Türk insanının azmi ve
V
A) I
ISIM TAMLAMALARI
IV
B) II
hayal gücü sayesinde gelişmeye çok açık durmaktadır.
Bu parçadaki altı çizili tamlamalardan hangisi tür
bakımından ötekilerden farklıdır?
C) III
D) IV
A
E) V
Lise Türkçe
İsim Tamlamaları
TEST da çok enklerin y değil. aştığı- isim- TESTI Teknoloji ilerleyip film tekniklerini kolaylaştırsa da hâlâ bir çizgi film yapımının büyük bir ekibe ve yüksek maliyetlere gereksinimi vardır. Bu maliyetlerin karşılanabilmesi için yatırımcıların katılımı zorunludur. Ülkemizde çizgi film sektörü henüz yolun başında fakat Türk insanının azmi ve V A) I ISIM TAMLAMALARI IV B) II hayal gücü sayesinde gelişmeye çok açık durmaktadır. Bu parçadaki altı çizili tamlamalardan hangisi tür bakımından ötekilerden farklıdır? C) III D) IV A E) V
(1) O gece o müthiş deniz durgundu,
(II) Ömründe susmayan rüzgâr yorgundu,
(UI)-En kara gönüller aya vurgundu
(IV) Leylâ'yı içinde bulan er gibi.
7. Yukarıdaki dizelerin
tamlayanı düşmüş ad tamlaması vardır?
TA)
hangisinde/hangilerind
B) II-III
CON
DEIFIV
E) LILIV
Lise Türkçe
İsim Tamlamaları
(1) O gece o müthiş deniz durgundu, (II) Ömründe susmayan rüzgâr yorgundu, (UI)-En kara gönüller aya vurgundu (IV) Leylâ'yı içinde bulan er gibi. 7. Yukarıdaki dizelerin tamlayanı düşmüş ad tamlaması vardır? TA) hangisinde/hangilerind B) II-III CON DEIFIV E) LILIV
37
ETKİNLİK
Aşağıdaki cümle ya da dizelerde yer alan isim tamlamala-
rının altını çizip çeşitlerini yazınız.
1.
2.
3.
5.
4.
Şarkın ışık mimarı mamur eder Üsküdar'ı.
Bir bestenin engin sesi yükseldi Boğaz'dan.
Bütün gemicilerin ruhu bende yaşıyor.
Bir kuş sesi gelir dudaklarından.
Işıklarla dolsun kalbimin içi.
6. Sensizliğin azabını duydum çok önceden.
7. Çocuğun pamuk kalbi çok kırılmıştı.
Lise Türkçe
İsim Tamlamaları
37 ETKİNLİK Aşağıdaki cümle ya da dizelerde yer alan isim tamlamala- rının altını çizip çeşitlerini yazınız. 1. 2. 3. 5. 4. Şarkın ışık mimarı mamur eder Üsküdar'ı. Bir bestenin engin sesi yükseldi Boğaz'dan. Bütün gemicilerin ruhu bende yaşıyor. Bir kuş sesi gelir dudaklarından. Işıklarla dolsun kalbimin içi. 6. Sensizliğin azabını duydum çok önceden. 7. Çocuğun pamuk kalbi çok kırılmıştı.
7
TAMLAMALAR
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tamlayanı düş-
müş bir isim tamlamaşı yoktur?
A) Hiçbirimiz istemesek de yolculuğumuzun sonu-
na gelmiştik.
B) Gözlemlerini ustalıkla aktaran, ayrıntıların seçi-
minde titiz bir yazardı.
C) Yazarın son romanı uzun bir süre konuşulacak gibi
duruyor.
D) Aklımdan geçenleri kâğıda dökmeye başladım bi-
rer birer.
E) Sokağımız satıcıların sesiyle daha da canlanıyordu.
Lise Türkçe
İsim Tamlamaları
7 TAMLAMALAR Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tamlayanı düş- müş bir isim tamlamaşı yoktur? A) Hiçbirimiz istemesek de yolculuğumuzun sonu- na gelmiştik. B) Gözlemlerini ustalıkla aktaran, ayrıntıların seçi- minde titiz bir yazardı. C) Yazarın son romanı uzun bir süre konuşulacak gibi duruyor. D) Aklımdan geçenleri kâğıda dökmeye başladım bi- rer birer. E) Sokağımız satıcıların sesiyle daha da canlanıyordu.
Çok
unu
ep
la-
2-
16.
İstanbul'dan günümüze intikal etmiş eski sokaklar
Ne tarihî evler örnek olarak gösterilemeyecek kadar
azaldı. (II) Bir zamanlar ahşap konakların, köşklerin,
cumbalı evlerin sıra sıra dizildiği eski mahalle doku-
su ortadan kalktı. (III) Bugünün gençlerine eskiden
nelerin yandığını, nelerin yıkıldığını anlatmak yerine
bugüne hangilerinin kaldığını anlatalım. (IV) Bari on-
ları tanıyıp anlamaya çalışsınlar. (V) En azından eli-
mizdekilerin değerini bu şekilde daha iyi anlayabilir-
ler.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağı-
dakilerin hangisi söylenemez?
A) I. cümlede, tamlayanı düşmüş isim tamlaması var-
dır.
B) II. cümlede birden fazla tamlama bulunmaktadır.
C) II. cümlede belirtisiz isim tamlaması sıfat görevin-
de kullanılmıştır.
D) IV. cümlede tamlama bulunmamaktadır.
E) V. cümlede belirtili isim tamlamasının tamlayanı
adlaşmış sıfattır.
3/C
Lise Türkçe
İsim Tamlamaları
Çok unu ep la- 2- 16. İstanbul'dan günümüze intikal etmiş eski sokaklar Ne tarihî evler örnek olarak gösterilemeyecek kadar azaldı. (II) Bir zamanlar ahşap konakların, köşklerin, cumbalı evlerin sıra sıra dizildiği eski mahalle doku- su ortadan kalktı. (III) Bugünün gençlerine eskiden nelerin yandığını, nelerin yıkıldığını anlatmak yerine bugüne hangilerinin kaldığını anlatalım. (IV) Bari on- ları tanıyıp anlamaya çalışsınlar. (V) En azından eli- mizdekilerin değerini bu şekilde daha iyi anlayabilir- ler. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağı- dakilerin hangisi söylenemez? A) I. cümlede, tamlayanı düşmüş isim tamlaması var- dır. B) II. cümlede birden fazla tamlama bulunmaktadır. C) II. cümlede belirtisiz isim tamlaması sıfat görevin- de kullanılmıştır. D) IV. cümlede tamlama bulunmamaktadır. E) V. cümlede belirtili isim tamlamasının tamlayanı adlaşmış sıfattır. 3/C