Paragrafta Yapı Soruları

4 Y 1 N L A R SOSYAL BİLİMLER TESTİ 14. Yazar... bir makyajcı değildir... onun görevi, isteksiz- liğinin üstesinden gelip gerektiğinde imgelemini ya- şamın pisliklerine bulaştırmaktan da çekinmemek- tir... Bu görev, aslında gazete muhabirinin görevin- den farksızdır. Bir muhabir başka türlüsünü itici bul- duğundan veya okurlarını memnun etmek için yal- nızca dürüst, erdemli memurları anlatsaydı ne der- diniz? Bir kimyager için dünyada kirli bir şey yoktur. Yazar da kimyager gibi nesnel olmak zorundadır; günlük yaşamın öznelliğinden vazgeçebilmeli, çev- redeki bir pislik yığınının çok önemli bir rol oynaya- bileceğini, iyiler gibi kötü tutkuların da yaşamın birer parçası olduğunu bilmelidir. Anton Çehov'un bu parçadaki görüşlerinden aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir? Sanatçının yaratıcılığı, alımlayıcıya kusursuz bir dünyada yaşadığı hissi verir. B) Sanatçı, beğenilme kaygısı olmadan hayatın bü- tün yönlerini konu edinir. Sanat eseri, ortak estetik değer ve yargıları yan- sittığında kalıcı olur. D) Sanatçı eserlerinde, var olanları idealleştirerek yansıtmayı amaçlar. E) Sanat, güzel olanın her defasında yeniden üre- timidir.

2. Yıllar önce koşmak yerine koşanları, oynamak yerine oyna- yanları izlemek gibi tercihle "Bu kadar çok insan bu kadar güzel şey yazmışlar, en iyisi ." diye düşünürdüm. Oysaki yazı yazmak, koşmak ya da oynamak değilmiş. Şimdi anlı- yorum ki yazı yazmak, düşe kalka yürümekmiş; seyircisiz, alkışsız bir yerlere gitmek veya bir yere oturmakmış. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi- nin getirilmesi en uygundur? A) bu yazılanlardır B) yalnız onları okuyayım C) güzel ve kalıcı şeyler yazayım D) ben de rüşdümü ispat edeyim E) ben de onların arasına katılayım 1 1 B 4. 12

TYT 1 18. Esnaf lokantaları yönünden geniş seçenekler sunan Bergama'da ızgara ve kebap çeşitlerinin yanı sıra, zeytinyağlı ve sulu tencere yemekleri de servis edi- 11 ||| liyor. Masalarda Bergama tulumu genellikle hazır IV V bulunduruluyor. Sıcak pideler ise daha siparişler ve- rilmeden getiriliyor. Tandır kebabı, taze otlar ve lok- ma tatlısı da yörenin sevilen lezzetleri arasında. Omlyn Talan Bu parçada numaralanmış sözcüklerle ilgili ola- rak aşağıdaki açıklamalardan hangisi yanlıştır? I. sözcük önündeki türemiş adı niteleme ama- cıyla kullanılmıştır. 20 BY II. sözcük birden fazla tamlayana bağlanmıştır. III. sözcük isim tamlamasının tamlayanını nite- lemiş bir sıfattir. DIV. sözcük zarf görevinde kullanılmıştır. V. sözcük yan cümlenin anlamını zaman bakı- mindan tamamladığı için zarftır.

7.-8. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Ağn Dağı'nın yükseklerinde temmuz ve ağustos ayla- nında her sabah saat 10 civannda aynı olay tekrarlanıyor. (II) Dünyanın dört bir yanından gelen yaz dağcılanı bu saatlerde zirveden dönüyor. (III) Doğubeyazıt çevresindeki göllerde oluşan buharlaşmayla yükselen ve gökyüzünde birleşen bulutlar, zirvenin etrafını sanıyor. (IV) Bu bulutlar, dağın zirvesini gün boyunca gözlerden saklıyor. (V) Başını beyaz tülbentle kapatmış bir köy kadınını andıran bu dağa bütün gözler, hayran hayran bakıyor. 7. Bu parçada numaralanmış çümlelerle ilgili yapılan değerlendirmelerden hangisi yanlıştır? A 1. cümlede hem zincirleme isim tamlaması hem de bir- den fazla tamlayanı bulunan belirtisiz isim tamlaması vardır. BY U. cümlede tamlayanıyla tamlananı arasına sifat girmiş belirtili ad tamlaması ve sıfat öbeğiyle nitelenmiş belir- tisiz isim tamlaması yer almıştır. III. cümlede belirtili ad takımı, işten etkilenen ögeyi oluşturmuştur. xlesne DY IV. cümlede özne görevinde kullanılan sifat tamlaması ve nesne görevinde kullanılan isim tamlaması kullanıl miştir. E) V. cümlede birden fazla çekimli eylem ve sayı sıfatı bulunmaktadır. Gekimli eylem ne demek? gösterebilir misiniz örnektelle 8. Bu parçadaki cümleler için aşağıdaki söylenenlerden hangisi yanlıştır? cümle dolaylı tümleç, zarf tümleci, özne ve yüklem horit hir cümledir. 9. (1) Bizin ğü var. 1 I 10. Bir k nu övüni L 1 çatan c orta oy 1 coşku, oyunur Bu par lerin s retlerle A) I. Bu c A) T BE D) E EM 11. Ash yak laşm mu Yul ğıd AV B) es D M 1 L 12. (D (11)

07:28 ↑ • 7.-8. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Ağnı Dağı'nın yükseklerinde temmuz ve ağustos ayla- ninda her sabah saat 10 civarında aynı olay tekrarlanıyor. (11) Dünyanın dört bir yanından gelen yaz dağcılan bu saatlerde zirveden dönüyor. (III) Doğubeyazıt çevresindeki göllerde oluşan buharlaşmayla yükselen ve gökyüzünde birleşen bulutlar, zirvenin etrafını sanıyor. (IV) Bu bulutlar, dağın zirvesini gün boyunca gözlerden saklıyor. (V) Başını beyaz tülbentle kapatmış bir köy kadınını andıran bu dağa bütün gözler, hayran hayran bakıyor. 7. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili yapılan değerlendirmelerden hangisi yanlıştır? I. cümlede hem zincirleme isim tamlaması hem de bir- den fazla tamlayanı bulunan belirtisiz isim tamlaması vardır. B) II. cümlede tamlayanıyla tamlananı arasına sifat girmiş belirtili ad tamlaması ve sifat öbeğiyle nitelenmiş belir- tisiz isim tamlaması yer almıştır. C) III. cümlede belirtili ad takımı, işten etkilenen ögeyi oluşturmuştur. D) IV. cümlede Öözne görevinde kullanılan sifat tamlaması ve nesne görevinde kullanılan isim tamlaması kullanıl- mıştır. E) V. cümlede birden fazla çekimli eylem ve sayı sıfatı bulunmaktadır. ||| %75€ denenlerden F 9. (1) E güv çata orta $ 5 coş oyu Bu leri ret A) 10. Bin Öv Bu A) B C) D) E 11. As ya m Y ģ A B C C E

man ka Edirne'de çeşitli iklim tipleri görülür. Toprakları fazla engebe- li olmadığı ve denize kıyısı olduğu halde Balkanların şiddetli kara iklimi etkilidir. Ayrıca Akdeniz'in ilık ve yağışlı iklimi ile ba- zen Karadeniz iklimi görülür. Edirne; Balkan yarımadası, Orta Avrupa, Akdeniz, Ege, Karadeniz ve Marmara Denizi'nin etkisi altındadır. Ergene havzasında kara iklimi hakimdir. Kışlar sert ve kar yağışlı, yazlar ise sıcak geçer. Yıllık ortalama yağış 597 mm'dir. Edirne topraklarının %57'sinde tarım yapılır. Toprakla- rın çok az kısmı çayır ve meralıktır. Ekime uygun olmayan ara- zi ise yok denecek kadar azdır. Edirne, Trakya'nın en verimli toprağıdır. Ormanlarında meşe, kızılçam ve karaçam çoğun- luktadır. Koru Dağları ile Saroz Körfezi arasında kalan kısım makiliktir. Edirne, nemli, ve rüzgarlıdır. Rüzgarlar buharlaşma- önler. Bu da bitki örtüsünün çeşitli olmasını sağlamaktadır. yı Bütün mevsimlerin dopdolu yaşandığı Edirne, âdeta doğal bir stüdyoyu andırmaktadır. 5. Bu parçadan hareketle Edirne ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Bazı bölgelerinde kara iklimi etkilidir. V B) Az da olsa ekime uygun olmayan arazisi de vardır. C) Bölgenin en verimli topraklarına sahiptir. (D)) Engebeli olmadığından denizellik söz konusudur. Buharlaşmanın azlığından bitki örtüsü çeşitlidir. Tah don TO ya e

4. TEST 7 Paragraft 1. Dünya Savaşı'nda 17 milyon civarında kişi öldüğü bilinirken bu hastalıktan 50 milyondan fazla kişi hayatını kaybetti. Salgının yayılım ve öldürme hızı şok ediciydi. Ya- yılımı durdurmak için karantina merkezleri, acil hastaneler, maske zorunluluğu ve halkı bilinçlendirme kampanyaları gerçekleştirildi. Ancak I. Dünya Savaşı zamanıydı ve mil- yonlarca asker dünyanın dört bir yanına seyahat ederek hastalığın yayılmasına neden oluyordu. Sadece 1918 yi- linda ABD'de 43 bini asker olmak üzere 675 bin kişi bu bilinmeyen hastalıktan öldü. Hastalık 6 ay içinde tüm dün- yaya yayıldı. Alaska'da yerli köyleri tamamen yok olurken Hindistan'da 12 milyon insan hayatını yitirdi. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıda- ki cümlelerden hangisi getirilmelidir? Grip salgınları şehirlerin kanser gibi büyümeye başla- dıkları 18 ve 19. yüzyıllara dek geniş coğrafi alanları etkilemiyordu Tarihî kaynaklar I Dünya Savaşı'nın bitmesinde 1918- 1919 yılları arasında bütün dünyaya yayılan İspanyol gribinin etkili olduğunu söyler 661 6. ti 2 Bilim insanları çok uğraşmalarına karşın 1918 salgı- nına yol açan türü, virüsün hızlı mutasyonu nedeniyle hiçbir zaman bulamadılar D) Dunya 1918 salgınına, İspanya ile bir bağlantısı olma- masına rağmen "İspanyol gribi" adını vermiştir Pandeminin başlangıç noktası olarak İspanya'nın yanı sıra ABD, Rusya ve Çin başta olmak üzere Asya öne sürülse de günümüzde İspanya'nın bu virüsün kaynağı olmadığına dair ortak görüş oluşmuştur var

TYT/Türkçe 27. Halk; ümmet ve millet kavramlarından daha ileri bir kavramdır. Çünkü ümmet de millet de belli bir inanç, belli bir sınır ve belli kaynaklara; dille, tarihe, coğraf- yaya bağlı kaldıkları hâlde, halk kavramı insanlığın ta kendisini anlatır gibi sınırsızdır. Ümmetler, milletler kolay anlaşamaz ama halklar anlaşır. Halk her yer- de halktır. Hristiyan ve Müslüman halklar Kıbrıs'ta, Cezayir'de, Afganistan'da, İstanbul'da halk olarak tipatıp aynı sorunlar içinde yaşadıkları hâlde, bütün bu memleketlerde ümmet ve millet olarak insanlar birbirinden ayrılmakla kalmayıp birbirini öldürmeye kadar gidebilmekteler. Bu parçayı tamamlayan aşağıdaki sözlerden hangisi "sanat anlayışını yansıtan ögelerden birinin sözcük seçimi olduğunu savunan bir yazara" aittir? A) İşte politikacılara düşen de bu ayrımı korumak yerine kardeşliği, birliği savunmaktır. B) Bu katliamları önlemenin yolu herkesin kardeş olduğu vurgusunu yapmak insanlık düşmanlarını etkisiz hâle getirmektir. C) İşte bu yüzden yazılarımızda ayrıştırıcı, ötekileşti- rici söylemden uzak durmalıyız. D) Yaşam hakkının kutsal olduğunu vurgulayan ya-. zılar yazmalıyız. E) Çünkü ölümün dini, dili, ırkı, yaşlısı, genci olmaz.

arın birçoğu ynı zamanda mirçoğu mak istenen ere özgü bir arasında nim bir dan B B Türkçe 32. Geleceği hayal etmek, insan türünün en ayırt edici özelliklerinden Ourmadan hayal kuruyor, gerçekleşmeleri için de kendimizi ve dış etkenleri olabildiğince şekillendirmeye çalışarak geçiriyoruz ömrümüzü insanlık ve dolayısıyla medeniyet, hayallerimiz ve onları gerçekleştirme çabalarımız etrafında ilerliyor da diyebiliriz bireysel hayallerden toplumsal glanlara, durmadan, sürekli yenileri eklenerek/Her hayal aynı zamanda bir kâbus da Toplumların geleceği için kurulan güzel hayaller karşıtlarını da var ediyor. Önce ütopyalar yaratılıyor, sonra da distopyalar hayal ve toplum sahnesine çıkıyor Geleceğe dair iyi ya da kötü beklentilerimizi belirleyen etkenler değiştikçe distopyalar da dönüşüyor. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? B A) Ütopya, gerçekleşmesi mümkün olmayan ideal bir toplum düzenidir. BY Toplumlar bitip tükenmek bilmeyen hayallerle hep kendilerini avutmuştur. C)/Distopya, ütopyanın tam karşıtı olan baskıcı bir toplum modelidir. Sa Toplumların geleceği için kurulan güzel hayaller hep sonuçsuz kalmıştır. Pue C E Distopya, ütopik topluluklar için hep korku dolu bir kavram olmuştur. hatak olab

24. Bizim evde hiç mi hiç gülünmezdi, hep somurtulur ve uzaklara bakılırdı. Benim çocukluğumda babam uzaklardaydı çünkü fillar sonra döndü ama bu kez de ne varsa, o bakmaya başladı uzaklara çok az konuşurdu. "Öyle ya!" derdi sadece. "Oyle ya" cümlesini değişik tonlara sokarak bize farklı farklı şeyler söylerdi. Yani bu iki kelimelik cümle bizim gözümüzde uzayıp kısalırdı sürekli farklı anlamlar giyerdi. Belki de yoksulluk bizi öteki kutba atmıştı; susarak, somurtarak, iç çekerek yaşıyorduk onu Oyle derin somurtmaların içinden çıkıp gelişimin, yazımdaki o ses tonuyla ilgisi vardır herhâlde. Bu parçada; 1. üzüntü, II. yakınma, III. pişmanlık X duygularından hangileri belirgindir? B) Yalnız 11 A Yalnız D) Ie III ayfon E) Ilve III Cve ll 26

7 Imin 29. Çok sayıda kötü metinle karşılaşıyorum; kuru, kokusuz, müziksiz... Kendimi zorlayıp okumaya çalışıyorum, ayıp etmiş olmayayım diye Büyük kalabalıkların dili çok büyük bir hızla değişti kentte. Göçüp gelenler artık o duru Türkçeyle değil, çalıntı, yabancı sözcüklerle konuşuyor. O dille mi yazacaklar, bizden sonra bu yoksullar? Orneğin benim babamın dili öyleydi ki, ben Uygurca metinleri çözebilmiştim; eski metinleri elime aldığımda, az bir çabayla onları anlayabiliyordum. Şimdi öyle konuşanlar kalmadı, biz ne kadarını yazıya geçirebildiysek o kalacak geleceğe. Bu parçada "dil" ile ilgili yakınılan durumlar arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur? Kalabalıkların ödünç, yabancı bir dille konuşması Dil kurallarının geçerliğini yitirmeye başlaması Metinlerde etkisiz ve niteliksiz bir dil kullanılması DY Toplumun yetersiz bir Türkçeyle konuşması Konuşma diline eskisi kadar özen gösterilmemesi Diğer sayfaya geçiniz.

22231241 1-V 20. 111-IV V Imin Değilim I. Psikoloji, insanı her yönüyle ele alıp inceleyen bir bilimdir. II. Algı, zekâ, kişilik, duygu, bellek, öğrenme, güdülenme, stres, tutum ve ön yargılar bu konulardan bazılarıdır. E) VI III. İnsan yaşamı ile iç içe olan bu konular, çağın koşullarına göre değişmektedir. IV. O nedenle psikolojinin ilgilendiği konulara her geçen gün yenileri eklenmektedir. V. İnsanın iç dünyası, sosyal yaşamı, fiziksel çevresi ve biyolojik gelişimi bu bilim dalının konusu içine girer. C) III Bu numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi sonuncu olur? A) I B) IV E) V GO Do E) 6. 22. 5

4. Her şeyi söylemiş, konuşacak hiçbir şeyi kalmamış olanların suskunluğu ne kadar acı ve korkunçtur. Bu cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? A) Olumsuz isim cümlesidir. B) Öznesi bir söz öbeğinden oluşmuştur. C) Belgisiz sıfatlara yer verilmiştir. D) Tamlayanı adlaşmış sifat olan bir isim tamlaması kulla- nılmıştır. E) Bir sözcükte birden fazla ses olayı vardır. G

5. Masalların çoğu halk tarafından yaratılmış, söyleyeni belir- siz, sözlü olarak kuşaktan kuşağa geçen ürünlerdir. Olay, yer ve kişiler hayalidir. Kişileri genellikle peri, dev, cūce, ejderha gibi varlıklardır. Masallarda olaylar genellikle geç- miş zamanlı olarak anlatılır. Bu anlatım biçimi masalların en temel özelliğidir. Bu parçadan masallarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Olay, mekân ve kişilerin kurmaca olduğuna B) Sözlü olarak gelecek kuşaklara taşındığına C) Zaman olarak geçmiş zamanın kullanıldığına D) Anlatıcının duygu ve düşüncelerini yansıttığına E) Kahramanlarının olağanüstü varlıklar olduğuna

2. Dve II 22 Mayıs Cuma, yine birkaç gündür İstanbul'dayım ve ne güç bu şehirde yaşamak. x II. Istanbullular günlerinin yarısını yolda geçiriyorlar. III. Değil, burada pek az kimse işine yakın bir yerde oturabilir. IV. Ben adada oturduğum için "Bana mi öyle geliyor?" diye düşündüm. V. Öyleyse bütün gün bir taşıt arkasından koşacak: Tramvay, otobüs, dolmuş... oluşturması için aşağıdakilerden hangilerinin Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün birbiriyle yer değiştirmesi gerekir? A) I ve V BIl ve IV D) II ve III E) ve IV C) IV ve V 14 Aralık Hacer H kadar a hastayd Hanim' konuk Mansf vakti v kerec Düny de y dota ne i da par 288 B A

DENEME-12 18. (1) Kurmaca filmleri izlemeyi çok seviyorum, çok etkileyici hikâyeler izliyorsunuz ama film bittikten sonra o karakteri falanca ünlü oyuncunun canlandırdığını hatırlıyorsunuz hemen, (II) Buna yıllar boyunca hiç anlam veremedim. (III) Gerçek hayatla bağlantısı olan hikâyeler anlatmak varken kurmaca bir film çekmeyi çılgınlık olarak görüyor- dum (IV) Zamanla bu düşüncem değişti, şu sıralar aklımda yıllar önce Montreal'de başıma gelen bir olaydan esinlendiğim bir hikâye var. (V) Montreal'e dönüp bu konuda bir belgesel çekmektense bir senaryo yazmayı ve ilk defa kurmaca bir film yapmayı düşünüyorum (VI) Yaptığım bütün belgeseller ve onlarda izlediğiniz insanlar hayatımın, bedenimin bir parçası ve bundan şikayet etmiyorum ancak biraz yoruldum, belgesel yap- mayı bırakmayacağım ama kurmaca bir filmle biraz ara vermeye ihtiyacım var sanırım. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag- raf hangi cümleden başlar? AYI BY III CNV DYV E) VI