Paragrafta Yapı Soruları

1. OTURUM 30. 1. Uçakta yolculuk eden tüm yetişkinlerin hayat- larını kaybetmesiyle sonuçlanan bir kazadan kurtulmayı başaran bir grup küçük çocuk, ken- dilerini buldukları ıssız adada yaşam savaşı ver- meye başlarlar. N. Bir taraf eğlencesine bakarken diğer taraf ha- yatta kalmak için çözümler aramaktadır. III. İki grup lideri arasında başlayan çekişme za- manla büyük bir rekabete dönüşür ve işler kor- kunç bir noktaya sürüklenir. IV. ikiye ayrılan grup iki farklı lider tarafından yö- netilir. V. Nobel ödüllü William Golding'in romanından uyarlanan Sineklerin Tanrısı filmi, insanoğlu- nun içgüdülerine yapılan sıra dışı bir yolculuk niteliğinde. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında han- gisi baştan dördüncü olur? A) I. B) II. III. D) IV. E) V. TEAS PRESS Eğitim

-poblegio stampileg ned nebrnalmenob es ris niniring in -naposeg obniesie larisan nolinaligth biiso milld tid legob 311. Tırtılın vücudunda halkalar, başında gözleri ve o çok sevdiği dut yaprağını çiğnemeye yarayan bir çenesi vardır. Boiler INSINU stunol ba Biose 3 Kelebekler, toplu iğnenin başı kadar bir yumurta iken anne kele- bek tarafından bir yaprağa bırakılır. SEO 16Y III. Yaprağın üzerindeki yumurtadan çıkan kurtçuk, zamanla obur bir tırtıla dönüşür. mixt ov V. Yedikçe irileşen tırtıllar derilerini değiştirir, büyür, zamanla bir kelebek görünümüne kavuşur.öe isignori nob bip V. Küçük bir kurtçuk hâlinde olan bu obur tırtıl özellikle dut yaprağını TOMO m sever. und lid nisney Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün hâlinde paragraf oluşturduğunda hangisi baştan dördüncü olur? A) I prons B) II nebri C) III D) IV E) V uğublo loa ruzu sue musu 33. Orta Asya'dan c ver Anadolu'yu yurt zerliğin büyük e Dönemi'nde ye ebmedeniyeti, şe olan Anadolu, tir. Anadolu'nu zenginlikleri çe bir medeniyet ubu Bu parçadan A) Göç edile benimser B) Farklı kü yaç duyu C) Milletleri şanmaz D) Yasadığ

7. Kimi zamirler özneyi pekiştirir. Bunlar tek başlarına asıl şahıs zamirlerinin yerini tutabildikleri gibi onlara birlikte de kullanılabilirler. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamaya uygun bir zamir vardır? A) Doğrusu, onun sözüne pek kulak asmadım. B) Bence alınan sonuç pek de olumlu değildi. C) Bu elbiseyi ben kendim diktim. D) İşittiklerimiz bunları doğrular nitelikteydi. E) Arda o yaz tatilini bizde geçirecekti. 8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde belgisiz zamir özne görevinde kullanılmıştır? A) Sizler, bildiğiniz son oyunu da oynadınız. B) Çocuk alevler arasında kendini gösteriyor. C) O da bakabilir yüzüne tam yedi kere. D) Herkes bir mağarada kendi yüzüyle dövüşecek. E) Sen, dünya dışındasın ve aslında kendini özlüyorsun.

10. (1) Türk edebiyatı denilince şiirin ön plana çıkması, şiirin yüzyıllar- dir bu topraklarda var olagelen en eski tür olmasından kaynak- lanmaktadır. (II) Edebiyatımızda en çok değişim geçiren türlerin başında şiir gelir. (III) Öyle ki insanımız ister sarayda ister en üc- ra köyde yaşasın kendi ruh güzelliğini şiirle yansıtmıştır. (IV) Türk halkının yaşadığı hemen her şey, estetik katılarak şiirlerde yerini almıştır. (V) Bunda şiirin biçimsel özelliklerinin, ahenkli oluşunun, yazıya değil söze dayalı olmasının da önemli etkisi vardır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede zaman zarfı kullanılmıştır. B) cümlede yalın hâlde isimlere yer verilmiştir. C) III. cümlede edat ve bağlaç kullanılmıştır. D) IV. cümlede durum zarfı vardır. E) V. cümlede niteleme ve belirtme sıfatı kullanılmıştır. 2.

1. Bugün gelinen noktada, antibiyotik kullanımı birçok ül- kede ciddi kurallarla sınırlandırıldı. II. Çünkü bugün birkaç günde sadece on adet antibiyotikle tedavi edilebilen hastalıklardan binlerce insan ölüyordu. III. Yıllar içinde antibiyotik kullanımı o kadar yaygınlaştı ki bu mucizenin kendisi sorun olmaya başladı. IV. Böylesine hayat kurtararak bir bakıma büyülü bir rüya hâline gelen bu buluş, yine insanların hatalarıyla âdeta kâbusa dönüşmeye başladı. V. Antibiyotiklerin bulunması tıpta gerçek bir devrim yarat- tı, bir mucize gibi görüldü. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluş- turacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? A) I B) II C) III D) IV E) V

8. Kış aylarında kar, Kars'ı bambaşka bir görüntüye büründürüyor. Masalsı hatta sihirli bir el değmiş gibi... Kış fotoğrafı çekmeyi se- venler için Kars'tan daha güzel bir yer yok bence. Daha kente adım atar atmaz muhteşem görüntüler çıkıyor insanın karşısı- na. Çıldır Gölü, Baltık, Selçuklu ve Osmanlı eserleri, muhteşem taş yapılarla dolu şehir merkezi birer fotoğraf platformu âdeta. Ani Ören Yeri ise apayrı güzelliklerle dolu. Türkiye'nin çatısı olan Ağrı Dağı'na sırtını dayamış kent, her yıl daha çok fotoğraf sa- natçısını ağırlıyor. Ağrı'nın en kıymetli fotoğraf dokusunu oluş- turan yer ise Çıldır Gölü. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Benzetme yapılmıştır. B) Kişileştirmeye yer verilmiştir. C) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır. D) Birinci kişili anlatım kullanılmıştır. E) Pekiştirmeli sözcükler kullanılmıştır. led monop

(1) İkinci Yeniciler, şiirde hayal gücüne ve duyguya ağırlık verdiler. (II) Bireyin yalnızlığı, sıkıntıları, çevreye uyumsuz- lukları gibi temaları sıklıkla işlediler. (III) Söylemek istedik- lerini soyut bir dille anlatmaya çabaladılar. (IV) Yer yer anla- min yittiği görülür şiirlerinde. (V) Amaçları verilmek istenilen duyguyu anlatmaktan ziyade hissettirmektir. Bu parçadaki numaralı cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümle, yapısına göre basit bir cümledir. B) II. cümle, etken çatılıdır. C) III. cümlede yan cümlecik nesne görevinde kullanılmış- tır. D) IV. cümlede, yüklem edilgen çatılıdır. E) V. cümle, geçişsiz çatılıdır.

Sınavlara hazırlanan öğrencilerin çoğu; çalışma- nın, emeğin sonucunu hemen görmek isterler. Az bir gayretin arkasından başarının hemen gelece- ğini düşünürler. Gösterdikleri çabanın sonucun- da başarı grafiklerinin artmasını arzu eder, böyle olmayınca da düş kırıklığına uğrarlar. Hatta bazen ümitsizliğe düşüp çalışmaktan vazgeçerler ya da çalışma performanslarını azaltırlar. Hâlbuki ---- 1. başarının, az da olsa, bir çalışma sonucunda geldiği akıldan çıkarılmamalıdır. MARATON PARAGRAF D II. çalışmanın sonucu hemen görülseydi öğren- cilerde çalışma azmi ve kararlılığı kırılacak, ya- pamıyorum duygusu oluşacaktı. III. sınavlara hazırlık inişli çıkışlı, uzun bir mara- tondur bu nedenle sabırlı olmak gerekmekte- dir. Bu parçanın sonuna anlatımın akışına göre yu- karıdakilerden hangileri getirilemez? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II C) Yalniz III E) I ve Ill IW3 8. Ah dic tir. eş ed da ma şa ma lic n m ol da ka 8.

GDY 6. Bu sanatçı, içinde yaşadığımız çevreyi, günlük olayları yansıtıyor; bunları da ancak okurken görebileceğimiz, incelikli ayrıntılarla ustaca anlatıyor. Bu cümlede aşağıda verilenlerden hangisi yoktun? A) Kişi zamiri B) Niteleme sıfatı Sifat fiil D) Durum zarfı E) Birleşik sözcük ? nerede ver

31. Cumhuriyet Dönemi edebiyatının en verimli şairlerinden olan Fazıl Hüsnü Dağlarca, yaşamını sadece şiire adadı; yetmişten fazla şiir kitabı yayımladı. Şiirleri pek çok dile çevrildi, birçok ödül aldı. Yaşamın, gerçekliğin neredey- se bütün boyutlarını karşılayan temalarda şiirler yazdı: Yurtseverlik, ölüm, çocuk, mistik duyarlıklar, doğa, aşk, dostluk vb. Şiirlerinde Türkçeyi çok iyi kullanarak duru, temiz, akıcı, samimi diliyle kuşakları etkiledi Bir şair ola- rak hep bağımsız kaldı, hiçbir şairden etkilenmedi, hiçbir akımın etkisinde kalmadan şiirlerini yazdı. Ona göre, "Sa- nat eseri hem bir saat gibi içinde bulunduğumuz zamanı hem de pusula gibi gidilmesi gereken yönü işaret etme- liydi." Bu parçaya göre, Fazıl Hüsnü Dağlarca için aşağıda- kilerden hangisi şöylenemez? A) Yaşadığı çağı anlatmanın önemine inandığı B) Farklı dönemlerden okuyucularının olduğu C) Edebiyatın farklı türlerinde yapıtlarının olduğu D) Dilin kullanımı konusunda özenli olduğu E) Şiir alanındaki başarısının fark edildiği 33

7. Kazanmak istersen sen de zaferi Gürleyen sesinle doldur gökleri Zafer dedikleri kahraman, peri Susandan kaçar da coşana gider. Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? A Tamlayanı düşmüş isim tamlaması BY Adlaşmış sifat-fiil Crilgeç adet D) Sifat tamlaması Belirteç jos

diğin kitap- nasil Karşı- um. Çün- etmek, ile- da olum- mi doğru mız için nyamıza bette al- endiren ni çıkan ordum. lendir- -ını ya- arımız stemi- tinda sımış a bir ığım eis Yayınlaa 23. Aşık Daimi'nin "Ne ağlarsın benim zülfü siyahım / Bu da gelir, bu da geçer, ağlama" dizeleriyle başlayan türküsü- nü, insan arada bir söylemeli hatta yutmalı; içine çekme- li. İlk bakışta sözlerinin doğrudan çağrısıyla akan göz- yaşımızı durdurmaya yeltensek de sonra birden bunun beyhude bir çaba olduğunu fark ediyoruz. Yangınlarla kavrulan, sellerle savrulan, salgının üzerimize çöktüğü, kaygıların bunalttığı şu günlerde birinin bize, "Bu da gelir, bu da geçer." demesine çok ihtiyacımız var. Bugünlerde biri, sahaya giren seyirci gibi, ekranlardaki tartışma prog- ramlarında canlı yayına girip birden elindeki bağlama ile bu türküyü çalıp söylemeye başlasa kimse müdahale etmeyip herkes koyverecek sanki kendini türkünün söz- lerindeki akışa. O sözler sayesinde güçlenecek herkes. Çünkü ancak bu ve benzeri türküler ayakta tutacak bizi sıkıntılar karşısında. Bu parçadan hareketle aşağıdaki sonuçlardan hangi- sine ulaşılabilir? A) Bir toplumun acılarını, sevinçlerini en güzel türküler yansıtır.pres B) Âşıklar, besteledikleri türkülerde ait oldukları toplumu yansıtır. C) Türküler, sözlerinin ilettiği mesaj ile insanlara olum- suzluklarla baş etme direnci kazandırır. D) Türküler, toplumun tarihini yansıtması açısından de- ğerli olan kültür unsurlarıdır. E) Bazı türküler, asırlar boyu varlığını korumuş; çalınıp söylenegelmiştir.

19 a e 2 § = 17. (1) Postacılar, postaneler nice zaman bana hüzün verdi. (II) Hasret gidermek şöyle dursun; mektuplardan acı ha- berler, telgraflardan yıkımlar, kaygılar bekleyip durdum. (III) Bir posta dağıtıcısı görmeyeyim, telaşa kapılırdım. (IV) Hele postaneye çağrı kâğıtları, binbir endişenin se- bebi olurdu, Yıllar geçip giderken, İstanbul büyüdük- çe büyürken postacılar bu koca şehre posta dağıtmaya yetişemez oldular. (VI) Otuzlarım, kırklarım böylesi bir ta- nıklıkla geçti. (VII) Postalar ne kadar ağır gidiyor denirdi. (VIII) Yeni yeni semtler, artan şehir nüfusu gibi sebepler posta yönetimini zor durumda bırakıyordu herhâlde. Bu parça ikiye ayrılacak olursa ikinci paragraf numa- ralanmış cümlelerden hangisi ile başlamalıdır? A) IL BHV C)VD) VI E) VII

2. Hayatın akışı içinde seçimler yapıp yeni kararlar alsak da çoğumuz, yaptığımız şeylerin nedenlerini ---- hayatlarımızı sürdürürüz çünkü farkında olmadan alışkanlıklara ya da toplumda benimsenen o kadar aşinayızdır ki tersi bir durum olabileceğini düşünemeyiz. A) meşrulaştırmaya ihtiyaç duymadan - açık fikirlere B) açıklamaya gerek görmeden - tutarsız görüşlere C) çok fazla düşünmeden - eleştirel yargılara D) sorgulama gereği duymadan - ortak arin telif hakları ÖSY hiçbir kişi, kus E) göz ardı ederek - yaygın imajlara 1133

16. Her şeyden bihaber olan bir adamım ben. Şapkamın altında yaşarım. Kimsenin etlisine ve sütlüsüne karışmayan, yapayalnız biriyim. Bunu başkaları söylemiyor, ben kendim dile getiriyorum. İnanabilirsiniz siz de. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) Bir adı niteleme görevinde kullanılan ad takımı bulunmaktadır. B) Özneyi pekiştirme görevinde kullanılan dönüşlülük zamiri vardır. C) Tamlayanı belgisiz adıl olan ad takımına yer verilmiştir. D) Türkçenin sondan eklemeli dil olma özelliğine aykırı sözcük kullanılmıştır. E) Kurallı birleşik eylem bulunmaktadır. UcDört Bes Diğer sayfaya geçiniz.

ens Yayınları E) İletişim (1) Nasrettin Hoca'nın Türkçenin zenginleşmesindeki kat- kısı yadsınamaz. (II) Bunun için de N. Hoca'dan bize armağan olarak gelen söz varlığı incelenmelidir. Bir dilin söz varlığı denince, yalnızca o dilin sözcüklerini değil, deyimlerini, kalıp sözlerini, atasözlerini, terimleri ve çeşitli anlatım kalıplarını anlıyoruz. (IV) Türkçenin söz varlığı içinde Nasreddin Hoca'nın önemli bir yeri vardır. (V) Onun anlattığı birçok fıkra iyice kısalarak deyimleş- miştir. (VI) Nasreddin Hoca gibi herkesin tanıdığı birinin fıkrasını genellikle tamamen anlatmaya gerek kalmaz. (VII) Eğer anlatacağımız fıkra, dinleyenler tarafından bilinmiyorsa ancak o zaman fıkranın tamamını anlatma yolunu seçeriz. Bu parçada anlatılmak istenen düşünce numaralan- mış cümlelerin hangilerinde verilmiştir? A) e II D) Hitve VII RSİZ TESTLERİ B) I Iver G HvoV E) IV ve VI ens PARAGRAF 79