Paragrafta Yapı Soruları

Sezai Karakoç, hatıra dizisine başlarken "Her hayat, sonsuzcasına zengindir; onu tümüyle vermek mümkün değildir." ifadesini kullanır. Gerçekte her ne kadar yaşa- dığımız hayatın sıradan olduğuna inanarak kendimizi ve hatta bazen başka insanları basitleştirsek de hepimizin un hayatı, dibi görünmeyen birer kuyu gibidir. Bu kuyu da dibine inildikçe derinleşecektir. bosib Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünceyi destekler niteliktedir? A) Bir insanın hayatını eksiksiz şekilde ortaya koymak imkânsız bir girişimden ibarettir. B) Hayatı dolu dolu yaşamak, yaşananların derinlikle- rinde kaybolmayı da beraberinde getirir. CYaşamı bütün olarak ele almak isteyenler basit ya- şantıları daha da basitleştirme yoluna gitmelidir. D) Her insan bir renktir, tüm renkler birleştirildiğinde yapboz tamamlanmış olacaktır. 19. Bir insan kusurlarını gördüğü sürece hayatını tam olarak anlamlandırmaya başlar.

17. (1) Jeolog, dünyayı oluşturan sıvı ve katı maddeleri ve onları şekillendiren süreçleri araştıran, inceleyen bilim insanıdır. (II) Bir jeolog, genel olarak aldığı jeoloji eğitiminin yanı sıra kimya, fizik, biyoloji gibi bilim dallarında da eğitim görür. (III) Ancak jeoloğun kendisini en çok geliştirme olanağı bulduğu alanlar saha araştırmaları ve laboratuvarlardır. (IV) İnsanların çoğu jeologların yalnızca kayaçlarla ilgili çalışmalar yürüttüğünü düşünür. (V) Fakat onlar, en önemli ve en eski bilim olan yer bilimleri alanında da çalışırlar. sb (VI) Kayaçların oluşumu, bu kayaçların oluşmasına neden olan etkenler, Dünya'ya şeklini veren doğal oluşumları da incelerler. (VII) Jeologların genel amacı özetle gezegenlerin ve yerkürenin tarihini, kaya oluşumlarının kronolojisini, yerküreyi oluşturan malzemeleri ve bu malzemelerin üze- rinde yaşanan doğal süreçleri incelemektir. Verilen parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci paragraf hangi cümle ile başlar? A) II B) III C) IV D) V E) VI

16. Boln (1) Şehirleşme insanoğlunun doğanın içinde yaşadığını, doğanın bir parçası olduğunu unutturan süreçlerden biridir. (II) Doğanın bir parçası olan insanların şehirleşmeye geçme sürecinde en büyük etken ise avcı-toplayıcı yaşamdan tarıma dönmesidir. (III) Şehir insana bir ekosisteme bağlı olduğunu unutturmuştur. (IV) insan, bitkiler ve hayvanlar ile yaşayan canlı bir doğanın parçası olduğunun farkında değildir. (V) Kızılderili deyişinin söylediği gibi doğadaki her ögenin birbirini etkilediğini, bir bütünlük içinde olduğunu bilmiyormuş gibi davranmaktadır. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) H C) III D) IV E) V

r, va ve et- bil- 4. Bu parçadaki numaralanmış sözcüklero ayraç içinde verilen anlamla A) I B) II C) III #1 örtüşmemektedir? D) IV E) V Birleşmiş Milletler (BM), hükûmetlerin 2030'a kadarki fosil yakıt üretim planlarının, iklim değişikliğini kontrol altında planlarla uyuşmadığını açıkladı. BM Çevre tutmaya Programi (UNEP) hükûmetlerin 2030'da, küresel ısınmayı 1,5 derece artışla ---- için gereken maksimum miktarın iki katından daha fazla fosil yakıt üretmeyi planladığını du- yurdu. A) yönelik - sınırlamak B) dair - bitirmek C) ait- belirlemek D) yaravan - düşürmek E) çalışan - sonlandırmak Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdaki- lerden hangisi getirilmelidir?

n 2 ni sil utlu 16. Her şeyden bihaber olan bir adamım ben. Şapkamın altında yaşarım. Kimsenin etlisine ve sütlüsüne karışmayan, yapayalnız biriyim. Bunu başkaları söylemiyor, ben kendim dile getiriyorum. İnanabilirsiniz siz de. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) Bir adı niteleme görevinde kullanılan ad takımı bulunmaktadır. B) Özneyi pekiştirme görevinde kullanılan dönüşlülük zamiri vardır. sitar Tamlayanı belgisiz adil olan ad takımına yer verilmiştir. DY Türkçenin sondan eklemeli dil olma özelliğine aykırı sözcük kullanılmıştır. E) Kurallı birleşik eylem bulunmaktadır. FlcDört Diğer sayfaya geçiniz.

32. Eski Antep evleri, günün şartlarına ve ev sahibinin maddi imkânlarına göre bir ya da iki katlı olarak yapılmıştır. Na- diren üç katlı evlere de rastlanır. Maddi imkânlara sahip olan insanlar tarafından tercih edilen bu üç katlı yapılar, geniş ve gösterişlidir. Evlerin dış yüzeyindeki mimaride hâkim unsur taş olsa da mimaride ahşap da vazgeçil- mez bir ögedir. Ahşap; genellikle dış cephede pencere, kapı ve çatıda, iç cephede ise oda içlerindeki süsleme- lerde ve tavanlarda görülür. Özellikle kapı ve pencere kapakları, ağaç işçiliğinin özgün örneklerini oluşturur ve hayranlık uyandırır. Çatılar, genellikle ahşap kırma çatıdır ve üzerleri kiremitle örtülüdür. Daha geç dönemlerde ya- pılan düz dam çatı örneklerine de rastlanır. Bu parçada eski Antep evleriyle ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Kat sayısının sınırlı tutulduğuna B) Farklı malzemelerin sentezi olduğuna C) Kimilerinin geniş ve gösterişli olduğuna D) Yörenin kültürel özelliklerini yansıttığına E) Ahşap kapı ve pencere işçiliğinin ilgi çektiğine

17. (1) Otomobilinizle evinize doğru giderken yanınızdaki oto- mobili kullanan kimse olmadığını, sürücü koltuğunun boş olduğunu görürseniz büyük olasılıkla şaşırır hatta belki de korkarsınız. (II) Ancak kendi kendini kullanan sürücüsüz "robot otomobiller" alanındaki çalışmalar öylesine hızlı ilerliyor ki belki de yakın bir gelecekte bu tür görüntülere alışmamız gerekecek. (III) Daha önceki yıllarda açık ara- zide yapılan yarışlarda robot otomobillerin tek yapması gereken, sabit engelleri belirlemek ve güvenli bir yörünge çizip bunların çevresinden dolaşarak geçmekti. (IV) Üs- telik bunu yaparken çevrelerinde baş etmeleri gereken başka otomobiller yoktu. (V) Bu kez hem trafik kurallarına uymak hem de çevrelerindeki diğer sürücülü otomobil- lerden ve robot otomobillerden kaçmak zorundalar. (VI) Bunun için robot otomobillerin, koşulları sürekli değişen dinamik bir ortamda, gerçek zamanlı karar verme yetene- ğine sahip olmaları gerekiyor. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) III C) IV D) V E) VI

27 mort TEST-5 . (1) Ahlak diyince, insanın belli toplumsal kuralla- ra uyması anlaşılıyor. (II) Oysa ahlak, özünde bir düşünce eğitimine, bir duyarlık inceliğine, bir kül- tür birikimine dayanmalıdır. (III) Aslında ahlak kül- türle eşdeğerdir. (IV) Hep düşünürüm, toplum için- de hırsızlık, birileri görecek diye mi yapılmamak- tadır, yoksa bunun ahlaksızlık olduğuna inanıldığı için mi? (V) Düşünce ve duyarlıkla eğitilmemiş ki- şilerde birincinin geçerli olduğu kesindir. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştırab edilgen A) I cümle öznesine göre edilgen çatılıdır. etken istes II. cümle yükleminin türüne göre eylem cümle- sidir. III. cümle yapısına göre birleşik bir cümledir. IV. cümlede işaret zamiri kullanılmıştır. E) V. cümlede edat kullanılmıştır. onla-s-11-1-yor

5. I. Bazı kuşlar, balıklar ve kaplumbağalar yemek veya bulma amacıyla göç ederken çok uzun mesafeler katederler. A eş II. Kıyı çulluğu adı verilen bir kuş türü Yeni Zelanda'dan Alaska'ya kadar on bin kilometrelik bir göç gerçek- leştirir. Numaralanmış II. cümle ile ilgili aşağıdakilerden han- gisi söylenebilir? 1. cümlede verilen durumun ortaya çıkardığı sonuç belirtilmiştir. B) I. cümlede verilen bilgiyle çelişen bir açıklama yapıl- mıştır. C) Leumlede savunulan düşünce çürütülmeye çalışıl- mıştır. D) cümledeki açıklamayı kuvvetlendiren örnekleme- ye başvurulmuştur. E) I. cümledeki olayın hangi amaçla gerçekleştirildiği söylenmiştir.

3. "Tek gerçek vatan; insanın ayağını basabileceği, başını sokabileceği tek ev; çocukluğundan itibaren öğrendiği dildir." Foucault bu sözüyle aşağıdakilerden hangisini anlat- mak istemiştir? A) Yeni diller öğrenen insanlar, farklı milletlerin duygu dünyasını anlar. B) Ana dili; kişinin ekmeğini yediği, suyunu içtiği yegâne yurdudur. C) Her insan doğduğu vatanda kendi halkının dilini öğ- renir ve konuşur. DY Dil insanın doğuştan getirdiği, toplumunu anlatma- da kullandığı tek araçtır. Ana dili, insanın üzerinde yaşadığı toprağı anlamak için kullandığı sistemdir.

TYT / TÜRKÇE 27. (1) Çöllerden rüzgâr vasıtasıyla Amerika kıtasına, Kuzey Avrupa'ya kadar binlerce kilometre uzaklıktaki geniş bir coğrafyaya taşınan tozlar, Karayiplerdeki mercan kayalıkları üzerinde bile etkilidir. (11) Araştırmacılar, her yıl sadece Amazon Deltası'na 13 milyondan fazla toz taşındığını ve Amazon yağmur ormanlarındaki inanılmaz bitki zenginliğinin bol miktarda besin taşıyan çöl tozuna bağlı olduğunu belirlemiştir. (III Organik madde miktarı az ama mineral bakımından zengin olan bu tozlar, "Siroko" adı verilen sıcak ve kuru rüzgârlarca taşınır. (IV) Atmosfere karışarak taşınan çöl toz- ları, ortalama 2 mm'lik taneciklerdir. (V) Bu taneciklerin boyu çoğu zaman mikronlarla ifade edilen, ince toz partikülleridir. (VI) Küçük parçacıklar olduklarından taşındıkları coğrafyalarda yaşayan insanların solunum yollarını tıkama, astım, bronşit gibi hastalıklara kolayca yakalanmalarına sebep olmaktadır. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numa- ralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) III C) IV D) V E) VI 29.

10. Tarihin arka kapısının nerede olduğunu, oraya nereden na- sıl girileceğini bilen birini bulduğunuzda insanlığın merak ettiği birçok sorunun cevabı gün yüzüne çıkar. Bu cümlenin öge sıralaması aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir? A) Özne-Yüklem B) Nesne-Özne-Yüklem C) Zarf Tümleci-Özne-Yüklem D) Özne-Nesne-Zarf Tümleci-Yüklem E) Nesne-Yüklem

Evrenin sırlarını keşfetme noktasında hiçbir engel tanımayan ve kökeninin bilimsel keşifler çağına kadar gittiği düşünülen bilimsel merak, modern dünyayı kuran.insani teşebbüsün can suyudur. Hayatımızı daha önce hayal edilemeyecek denli kolaylaştıran teknolojik gelişmeler, doğal evren karşısında insani müdahaleyi sınır tanımaz ölçüde genişleten bilimsel ilerleme, çaresiz hastalıklar karşısında sürekli zaferler kazanmaya çalışan tibbi nilikler hep bilimsel merakın ve yaklaşım tarzının ürünüdür. A Bu parçaya göre, aşağıdaki önermelerden hangisi bilimsel merak ve yaklaşımın bakışıyla örtüşür? A) Insanoğlunun yaşamını kolaylaştıracak bir araç geliştirme, bilimsel bir girişimdir. B) Bir müzik parçasını beğeniyle dinleme, bilimsel araştırma dürtüsünün parçasıdır. C) Durağan bir düşünce tarzını benimseme, bilimin doğasında var olan bir olgudur. D) Bir felsefe ekolünün önde gelen temsilcilerini ezberleme, ilmi araştırma metotlarının etkin kullanımına örnektir. Bir şiir vesilesiyle yaşanan duygusal coşkunluk. bilimsel keşfin uyandırdığı heyecanı doğurmaktadır.

11 ardır. 7. Ne zaman düşünsem sizi titrerim Yaslı dağlar, yüzü gülmeyen dağlar Bu dağlar içinde bir yer var derim Orada kaybolan bir ses var, ağlar Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Tamlayan eki B) Çoğul eki e Durum eki DY Kip eki EXiyelik eki

ek 3. Kitaplarının sayısı arttıkça kalitesini de artırması onun gerçek bir yazar olduğunu gösteriyor. Aşağıdaki cümlelerden hangisi anlamca bu cüm- leye en yakındır? Kaliteli kitaplar gerçek yazarları her zaman en iyi yerlere getirirler. Kitapların sayısı, yazarın ne kadar kaliteli olduğunu gösterir. C Yazarlar kaliteli kitaplar okudukça gerçek bir yazar olurlar. Nitelik, yazar hakkında bir karara varılmasında et- kilidir. Kitapların sayısını artırmak gerçek yazar olmak için gereklidir.

nipuosos -60 9. Antik Çağ'dayken kadının erkeğin peşinden koştuğu aşk ilişkisinde Leyla ve Mecnun'la birlikte kadın, erkeğin pe- şinden koştuğu, gönlünü kazanmak için serenatlar oku- duğu hatta ulaşmak için önünde diz çöküp yalvardığı bir varlık statüsünü kazanmıştır. enem Bu cümlenin işten etkilenen ögesinde (nesnesinde) aşağıdakilerden hangisi yoktur? Javid A) Özel isim dB) Sifat-fiil grubu C) Edat (ilgeç) D) Bağlaç ABON TISSBY E) Zarf-fiil (bağ-fiil) nom (0 i L G Sr A R M A L