Sıfatlar Soruları

10. Elimde sükûtun nabzını dinle Dinle de gönlümü aliver gitsin! Saçlarımdan tutup kar gözlerinle Yaşlı gözlerime daliver gitsin! Yürü, gölgen seni uğurlamakta Küçülüp küçülüp kaybol irakta Yolu tam dönerken arkana bak da Köşede bir lahza kalıver gitsin! Yukarıdaki dizelerde aşağıdakilerden hangisi yok- tur? A) Ulaç görevinde kullanılan ikileme B) Kurallı birleşik sifat C) Birleşik yapılı fiil D) İyelik eki almış isim E) Belirtme hâl eki almış zamir

Aşağıdaki cumlelerin hangisinde soru anlamı diğerlerinden farklı turde bir sozcukle sağlanmıştır? A) Sabahın bu saatinde kapıyı çalan m? B) (Hang gorenciydi sorulann ovabin soran C) Neye onun der inden ben sizderi oğrenmek istedig? D) Inden haber bekliyormuş değeri dostum? E) inden kime vereyim bu zorgorev?

10. Elimde sükûtun nabzını dinle Dinle de gönlümü aliver gitsin! Saçlarımdan tutup kar gözlerinle Yaşlı gözlerime daliver gitsin! Yürü, gölgen seni uğurlamakta Küçülüp küçülüp kaybol irakta Yolu tam dönerken arkana bak da Köşede bir lahza kalıver gitsin! Yukarıdaki dizelerde aşağıdakilerden hangisi yok- tur? A) Ulaç görevinde kullanılan ikileme B) Kuralli birleşik sifat C) Birleşik yapılı fiil D) İyelik eki almış isim E) Belirtme hâl eki almış zamir 4

9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat tamlaması vardır? A) Gideceği için acele ediyordu. B) Yorgunluğu, yüzünden anlaşılıyordu. C) Bana sorarsanız o hiç yanılmiyor. D) Bu karanlık gidiş biraz zor önlenir. E) Sarmaşıkların kokusunu özledim.

Numar hangis 2. L.de 1l.d (1) Aylardan eylül, havalar iyi, henüz serinlememiş. (0) Apart- manın önünde yaprakları sararmaya yüz tutmuş iki ağaca bak- ti. (III) Ama ağaçların iki renkten oluşan giysilerinin yeşil tonu çoğunluktaydı henüz. (IV) Sokağı bitirir bitirmez önüne geniş bir cadde açıldı. (V Bu sokağa, bu geniş caddeye aşinaydi, etrafındak hiçbir nesneye göz gezdirmedi. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağı- reis dakilerden hangisi yanlıştır? DDV. E.de 6 6. Yıllardir bazı be babası A) L. cümledeki "iyi" sözcüğü adlaşmış sifattır. B) II. cümledeki "iki” sözcüğü basit yapılı belirtme sıfatıdır. C) III. cümlede, tamlayanıyla tamlanan arasına sıfat girmiş isim tamlaması vardır. D) IV. cümledeki "cadde" sözcüğü hem niteleme hem belirtme sifatı almıştır. E) V. cümlede, belirtme sıfatlarının tümü örneklenmiştir. basi, ki Bu par A) Birle Belc . 3. Parlak yıldızlar altında upuzun bir yol ve küçücük ağaçlar vardı.

8. Uzun ve derin bir uykudan sonra gözlerimi açtı- ğımda sabahın henüz altısıydı. Annem neredeydi? Mutfakta reçel yapıyordu. Bu fırsattan yararlanma- li, bugünleri kendi adıma çok iyi değerlendirmeliy- dim. İlk gün tavan arasına çıktım sessizce, parmak uçlarıma basarak. Onun beni, saklandığım her yerde bulan sesinden azat edilmiştim bir saatliğine. Bu parçadaki altı çizili sözcükler arasında aşa- ğıdakilerden hangisinin örneği yoktur? A) Sıra sayı sifati B) İşaret sıfatı C) Belgisiz sifat D) Asıl sayı sıfatı E) Niteleme sıfatı

2. Gözlerin gözlerime değince Felaketim olurdu ağlardım Beni sevmiyordun bilirdim Bir sevdiğin vardı duyardım Çöp gibi bir oğlan ipince Hayırsızın biriydi fikrimce Ne vakit karşımda görsem Öldüreceğimden korkardım Felaketim olurdu ağlardim Bu dizeler için aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? A) Pekiştirme sıfatı kullanılmıştır. B) Zarf türünde birden fazla sözcüğe yer verilmiştir. WW C) Soru sıfatına yer verilmemiştir. www.edeblyalvelurRCE.COM Bircuide yer verilmiştir den fazla soztune yer verilmiştir D) Edatla öbekleşerek sifat görevinde kullanılan ke- lime grubuna yer verilmiştir. E) Bir belgisiz sifat, çekim eki alarak zamirleşmiştir.

6. Elimde sükûtun nabzını dinle Dinle de gönlümü aliver gitsin! Saçlarımdan tutup kar gözlerinle Yaşlı gözlerime daliver gitsin! Yürü, gölgen seni uğurlamakta Küçülüp küçülüp kaybol irakta Yolu tam dönerken arkana bak da Köşede bir lahza kalıver gitsin! Yukarıdaki dizelerde aşağıdakilerden hangisi yok- tur? A) Ulaç görevinde kullanılan ikileme B) Kuralli birleşik sifat C) Birleşik yapılı fiil D) İyelik eki almış isim E) Belirtme hâl eki almış zamir

5. Aşağıdakilerden hangisinde birden çok sıfat tam- lamasına yer verilmiştir? A) Güneşlik kumaşi, mavi ketenden yapılmıştı. B) Genç Romalılar, güneşli günlerin keyfini çıkarıyor. C) Kayip zamanlar, hüzün anlarini canlandırır yeni- den. D) Kolyesi beyaz gerdanda parlıyordu. E) Koyu öfke gelip gözlerine yerleşti.

10. (1) Dokuz gün süren bu seyahatte harika insanlar tanıdım. (1) Portre fotoğrafları çektim. (III) Mutlu olmak için mevcut imkânlardan yararlanmanın ne demek olduğunu anladım. (IV) Çocukların dünyanın her yerinde aynı güldüğüne mutlulukla şahit oldum. (V) Dünyanın diğer yüzünü görmem için mükemmel bir gezi olduğunu söyleyebilirim. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde sifat tamlaması yoktur? A) I B) II C) III D) IV E) V

sabah namazı okunurken Ali'yi uyandirdi kizarmis ekmek kokan odada semaver ne güzel kaynardi. Ali semaveri, içinde ne istirap, ne grev, ne de patron olan bir fabrikaya benzetirdi. Onda yalnız koku, buhar ve sabahin saadeti istihsal edilirdi. Ali'nin annesine ölüm, bir misafir, bir başörtülü, namazında niyazında bir komşu hanım gelir gibi geldi. Sabahları oğlunun çayını, akşamlan iki kap yemeğini hazırlaya hazırlaya akşam ediyordu. Fakat yüreğinin kenarında bir sizi hissediyor; buruşuk ve tülbent kokan vücudunda akşamüstleri merdivenleri hızlı hızlı çıktığı zaman bir kesiklik, bir ter, bir yumuşaklık duyuyordu. Bir sabah, daha Ali uyanmadan, semaverin başında üzerine bir fenalık gelmiş; yakin sandalyeye çöküvermişti. Çöküş, o çöküş Ali annesinin kendisini bu sabah niçin uyandırmadığına hayret etmekle beraber uzun zaman vaktin geciktiğini anlayamamıştı. Fabrikanın düdüğü, camların içinden tizliğini, can koparıcılığını terk etmiş ve bir sünger içinden geçmiş gibi yumuşak, kulaklarına geldi. Fırladı. Yemek odasının kapısında durdu. Masaya elleri dayalı uyuklar gibi vaziyetteki ölüyü seyretti. Onu uyuyor sanıyordu. Ağır ağır yürüdü. Omuzlarından tuttu. Dudaklarını soğumaya başlamış yanaklara sürdüğü zaman ürperdi. Ölümün karşısında, ne yapsak, muvaffak olmuş bir aktör- den farkımız olmayacak. O kadar, muvaffak olmuş bir aktör.Sarıldı. Onu kendi yatağına götürdü. Yorganı üstlerine çekti; soğumaya başlayan vücudu isitmaya çalıştı. Vücudunu, ha- yatiyetini bu soğuk insana aşılamaya uğraştı. Sonra, aciz, onu köşe minderinin üzerine attı, Bütün arzusuna rağmen o gün ağlayamadı. Gözleri yandı, yandı, bir damla yaş çıkarmadı. Aynaya baktı. En büyük kederin karşısında, bir gece uykusuz kalmış insan çehresinden başka bir çehre almak kabil olmayacak mıydı?Ali birdenbire zayıflamak, birdenbire saçlarını ağarmış görmek, birdenbire belinde müthiş bir ağrı ile iki kat oluvermek, hemen yüz yaşına girmiş kadar ihtiyarlamak istiyordu. Sonra ölüye bir daha baktı. Hiç de korkunç değildi. Bilakis çehre eskisi kadar müşfik, eskisi kadar mülayimdi. Ölünün yarı kapalı gözlerini metin bir elle kapadı. Sokağa fırladı. Komşu ihtiyar hanıma haber verdi. Komşular koşa koşa eve geldiler. O fabrikaya yollandı. Yolda kayıkla giderken, ölüme alışmış gibi idi. Yan yana, kucak kucağa, aynı yorganın içinde yatmışlardı. Ölüm munis, anasına girdiği gibi onun bütün hassasiyetini, şef- katini, yumuşaklığını almıştı. Yalnız biraz soğuktu. Ölüm bildiğimiz kadar korkunç bir şey değildi. Yalnız biraz soğuktu o kadar...Ali, günlerce evin boş odalarında gezindi. Gece ışık yak- madan oturdu. Geceyi dinledi. Anasını düşündü. Fakat ağlayamadı. Bir sabah yemek odasında karşı karşıya geldiler. O, yemek masasının muşambası üzerinde sakin ve parlakti. Güneş sarı pirinç maddenin üzerinde donakalmıştı. Onu kulplarından tu- tarak, gözlerinin göremeyeceği bir yere koydu. Kendisi bir sandalyeye çöktü. Bol bol, sessiz bir yağmur gibi ağladı. Ve o evdeo, bir daha kalamadı.Bundan sonra Ali'nin hayatına bir salep güğümü girer. Kış Haliç etrafında İstanbul'dakinden daha sert, daha sisli olur. Bozuk kaldırımların üzerinde buz tutmuş çamur parçalarını kırarak erkenden işe gidenler; mektep hocaları, celepler ve kasaplar fabrikanın önünde bir müddet dinlenirler, kocaman bir duvara sırtlarını vererek üstüne zencefil ve tarçın serpilmiş salep içerlerdi. Yün eldivenlerin içinde saklı kıymettar elleri salep fincanını kucaklayan burunları nezleli, kafaları grevli, istiraplı piring bir semaver gibi tüten sarışın ameleler, mektep hocaları, celepler, kasaplar ve bazan fakir mektep talebeleri kocaman fabrika duvarına sırtlarım verirler; üstüne rüyalarının mabadi serpilmiş salepten yudum yudum içerlerdi. Sait Faik ABASIYANIK

DİYET Dar kapısından başka aydınlık girecek hiçbir yeri olmayan dükkânında tek başına, gece gündüz kıvılcımlar saçarak çalışan Koca Ali, tıpkı kafese konmuş terbiyeli bir arslanı andırıyordu. Uzun boylu, iri pençeli, kalın pazılı, geniş omuzlu bir pehlivandı. On yıldır bu karanlık in içinde ham demirden dövdüğü kılıç ve namluları tüm Anadolu'da, tüm Rumeli'de sınır boylarında büyük bir ün kazanmıştı. (...) Ömer SEYFETTİN Bu parçadaki sıfatları aşağıda boş bırakılan yere yazınız.

9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir isim hem niteleme hem belirtme sıfatı almıştır? A) Nasıl bir tasarım düşünüyordu acaba? B) O, yenilikçi fikirleri hep desteklemiştir. Merhametli bir kimse bunu yapamazdı. DJ Her iyi haberi kötüye yormak isterdi. El Yetenekli ve zeki sporcular arıyordu.

Aşağıdakilerden hangisi standart şive ile şive arasındaki farkı oluşturan özeviktir? O a. Dilin belli bir yerde konuşulması O b. Dilin konuşmada kullanılması O c. Dilin azınlık tarafından konuşulması O d. Dilin yazıda kullanılması

Zeytin karası gözlerin, gözlerini özledim Taşa geçerdi ama sana geçmez sözlerim Bu dizeler dil bilgisi açısından incelenirse aşağıdaki- lerin hangisini söylemek yanlis olur? A) Kişi zamiri yaklaşma ekini almıştır. B) Birlesik zamanlı evlem kullanılmıstır. C) Belirtisiz isim tamlaması sifat göreviyle kullanılmıştır. D) Hem iyelik hem durum oki alan sözcük vardır. E) Durum zarfına yer verilmiştir.

- TYT - 9. (1) İklim değişikliği, dünya tarihinde önceden de görüldüğü için kimseye şaşırtıcı gelmiyor. (II) Ancak şu anda gördüğümüz değişiklikler en azından 25 milyon yıldır görülmedi. (III) Daha önce yaşanan değişiklikler, şu anda içinde yaşadığımız gibi 100 - 150 yılda gerçekleşmiyordu. (IV) O zamanki iklim değişiklikleri yüz binlerce senede meydana geliyordu. (V) Bu nedenle de doğanın ve tüm canlıların, iklim değişikliğine uyum sağlamak için yeterli zamanı oluyordu. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde sifat tamlaması yoktur? A)A B) II C) III D) IV EV